Sorumluluk almaktan kaçan erkek

Chaosteory

Üye
Kayıtlı Üye
2 Haziran 2018
19
4
34
Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır içinden çıkamadığım bir konuda görüşlerinizi almak istedim. Çünkü gerçekten aylardır düşünmekten kafayı yeme noktasına geldim sanırım. 26 yaşındayım, 8 senelik bir ilişkim var. Ben ikinci üniversitemden bu yaz mezun olacağım inşallah, ardından da yüksek lisansla eğitimime devam edeceğim. Erkek arkadaşım kendi bölümünü 8 senede bu yılın başında zar zor bitirdi. Fazlasıyla sorumsuz bir insan. Geçtiğimiz yaz babamla tanışmak için evimize davet ettik. Annem ilişkimi en başından beri biliyordu fakat babama yeni yeni açmıştım. O da tanışmak istedi damat adayıyla doğal olarak. Tanışma güzel geçti, ocakta mezun olacağından falan bahsetti erkek arkadaşım. Babam günümüze kıyasla geleneksel bakışı var evlilik olayına. Askerlik de buna dahil. Askerliğe çok önem verdiğinden bahsetti. Askerde erkeğin asker tokadı yemesiyle adam olduğundan falan bahsetti şakayla karışık. Neyse, erkek arkadaşımın bitirme projesi vardı. Bunu yapması için de yaz dahil koca bir dönem vardı önünde. Hiçbir şekilde yapmadı. Bilgisayar oyunu oynadı, bomboş geçirdi zamanını. Ocak ayı geldi, sunacak bir projesi olmadığından mezun etmediler hocaları fakat daha sonrasında 8 senedir okuduğundan mıdır nedir acıyıp bir hak daha tanıdılar ve en düşük notla zar zor geçti. Ardından Şubat ayı gibi annesiyle birlikte bize geldiler, annemle tanıştılar. Annesi Eylül ayı gibi eşiyle birlikte gelip ismini koymak istediklerini söyledi. Başım üstüne. Fakat evlenecek olan adamda tık yok. Kendi işimi yapacağım diye tutturdu. Peki kendi işini yapmak için ne yapıyor? Koca bir hiç. Mezuniyetinden beri öğrenci evinde tek başına sabahlara kadar oturup akşama kadar yatıyor. Amcamlar, dayımlar, halamlar, komşular herkes duydu gördü geldiklerini. Geleneksel ailede yaşadığımı söylemiştim, babamlar da üzülüyor bu duruma. Askerlik deseniz bedelli istiyormuş, onun için de 2 3 sene erteleme hakkı varmış o zamana kadar birgün parası olduğunda yaparmış. İş için de kendi işini yapmaya başlayacakmış maddi durumu ne zaman oluşursa, ardından işi tutarsa ordan yürüyecekmiş, tutmazsa da bir işe girip yoluna bakacakmış. Yani bana elle tutulur hiçbir şey vermiyor. Kendi işi için çabalasa diyeceğim ki evet uğraşıyor. Evlilik yolundaki bir insanın göstermesi gereken hiçbir çabayı göstermiyor. Geleceğe dair hayal kurmak da yok. Ben çeyizim için aldıklarımı heyecanlı heyecanlı ona attığımda karşılığında zerre heyecan belirtisi göremiyordum. bahanesi de şuydu; kendisi benimle birlikte yurtdışında yaşamak istiyor. Ben de kısa vadede sıcak bakmıyorum. Yeni evli bir çift olarak en azından belli bir düzeni oturtana kadar ailelerimizin yakınında olalım istiyorum. Ben ona çeyizimle ilgili eşyalar attıkça yurtdışı hayali daha da uzaklaşıyormuş onun için o yüzden duymak görmek istemiyormuş.
Geçen gün artık heyecanımı bitirdiğini, buluştuğumuzda günü geçirmek için liseli gençler gibi sadece bir şeyler içip dağılmaktan çok sıkıldığımı, yaşıtlarımızın gelecek hayali kurarken hatta evlenecekleri günün tarihini belirlerken bizim bir belirsizlik içinde yüzmemizi artık istemediğimi, onun yanına gelirken artık bir şey hissetmediğimi, enerjimi, heyecanımı her şeyimi emdiğini söyledim.
Sonrasında da bu kadar ağır konuştuğum için çok pişman oldum, çok üzüldü çünkü. Ama daha fazla içimde tutamazdım. Aylardır ne yapacağımı bilemez haldeyim. Sinirlerim çok bozuk, annemle babam da üzülüyor. İkisi de heyecanlı heyecanlı hayal kurarken önceden, şimdi sen önüne bak, kariyerine odaklan modundalar. 8 senemi kaldırıp çöpe de atamıyorum bir anda.
Ne yapacağımı, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Sadece çok üzülüyorum.
 
böyle bir karakter bizim taa ortaokuldan çok yakın bir arkadaşımız. aynen böyle senelerce birlikte olduğu kız en sonunda onu cidden terkedip izini kaybettirince aklı başına geldi.
okulu da bitti işi de buldu. çok uğraştı, ikna etti.
yani söyledikleriniz bence bu karakter için yeterli değil, sizin üzüntünüzü de anlamıştır zaten.
büyük bir rest çekip gerçekten ayrılırsanız o zaman aklı başına gelebilir.
ha gelmezse o durumda da zaten hiç sizi haketmemiş demektir.
 
Eh siz daha ne yapacaksınız ki. Karşınıza alıp adam akıllı konuşmuşsunuz da. Yorulduysanız bi süre ara verin. Ailenizin dediği çok doğru kendi yolunuza bakın. Bu kişi gerçekten isterse çabalar zaten. Üzmeyin kendinizi lütfen, geçer bu zamanlar. Belirsizliklerin olduğu bi dönem ikiniz için de. İşiniz belli olduktan sonra o da siz de daha net adım atabileceksiniz. İşi olmadığı için kendine güvenemiyor muhtemelen. İyi düşünün siz, ayrılmayın hemen
 
Bu adamla bu zamana kadar ilişki yaşayabilmiş olmanıza bile şaşırdım. Köy de olmaz kasaba da çünkü.
 
Bu adama bir bardak sicak cay versen onu bile sogutur.
Harcadigin yillarina yazik olmus.
 
Son düzenleme:
Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır içinden çıkamadığım bir konuda görüşlerinizi almak istedim. Çünkü gerçekten aylardır düşünmekten kafayı yeme noktasına geldim sanırım. 26 yaşındayım, 8 senelik bir ilişkim var. Ben ikinci üniversitemden bu yaz mezun olacağım inşallah, ardından da yüksek lisansla eğitimime devam edeceğim. Erkek arkadaşım kendi bölümünü 8 senede bu yılın başında zar zor bitirdi. Fazlasıyla sorumsuz bir insan. Geçtiğimiz yaz babamla tanışmak için evimize davet ettik. Annem ilişkimi en başından beri biliyordu fakat babama yeni yeni açmıştım. O da tanışmak istedi damat adayıyla doğal olarak. Tanışma güzel geçti, ocakta mezun olacağından falan bahsetti erkek arkadaşım. Babam günümüze kıyasla geleneksel bakışı var evlilik olayına. Askerlik de buna dahil. Askerliğe çok önem verdiğinden bahsetti. Askerde erkeğin asker tokadı yemesiyle adam olduğundan falan bahsetti şakayla karışık. Neyse, erkek arkadaşımın bitirme projesi vardı. Bunu yapması için de yaz dahil koca bir dönem vardı önünde. Hiçbir şekilde yapmadı. Bilgisayar oyunu oynadı, bomboş geçirdi zamanını. Ocak ayı geldi, sunacak bir projesi olmadığından mezun etmediler hocaları fakat daha sonrasında 8 senedir okuduğundan mıdır nedir acıyıp bir hak daha tanıdılar ve en düşük notla zar zor geçti. Ardından Şubat ayı gibi annesiyle birlikte bize geldiler, annemle tanıştılar. Annesi Eylül ayı gibi eşiyle birlikte gelip ismini koymak istediklerini söyledi. Başım üstüne. Fakat evlenecek olan adamda tık yok. Kendi işimi yapacağım diye tutturdu. Peki kendi işini yapmak için ne yapıyor? Koca bir hiç. Mezuniyetinden beri öğrenci evinde tek başına sabahlara kadar oturup akşama kadar yatıyor. Amcamlar, dayımlar, halamlar, komşular herkes duydu gördü geldiklerini. Geleneksel ailede yaşadığımı söylemiştim, babamlar da üzülüyor bu duruma. Askerlik deseniz bedelli istiyormuş, onun için de 2 3 sene erteleme hakkı varmış o zamana kadar birgün parası olduğunda yaparmış. İş için de kendi işini yapmaya başlayacakmış maddi durumu ne zaman oluşursa, ardından işi tutarsa ordan yürüyecekmiş, tutmazsa da bir işe girip yoluna bakacakmış. Yani bana elle tutulur hiçbir şey vermiyor. Kendi işi için çabalasa diyeceğim ki evet uğraşıyor. Evlilik yolundaki bir insanın göstermesi gereken hiçbir çabayı göstermiyor. Geleceğe dair hayal kurmak da yok. Ben çeyizim için aldıklarımı heyecanlı heyecanlı ona attığımda karşılığında zerre heyecan belirtisi göremiyordum. bahanesi de şuydu; kendisi benimle birlikte yurtdışında yaşamak istiyor. Ben de kısa vadede sıcak bakmıyorum. Yeni evli bir çift olarak en azından belli bir düzeni oturtana kadar ailelerimizin yakınında olalım istiyorum. Ben ona çeyizimle ilgili eşyalar attıkça yurtdışı hayali daha da uzaklaşıyormuş onun için o yüzden duymak görmek istemiyormuş.
Geçen gün artık heyecanımı bitirdiğini, buluştuğumuzda günü geçirmek için liseli gençler gibi sadece bir şeyler içip dağılmaktan çok sıkıldığımı, yaşıtlarımızın gelecek hayali kurarken hatta evlenecekleri günün tarihini belirlerken bizim bir belirsizlik içinde yüzmemizi artık istemediğimi, onun yanına gelirken artık bir şey hissetmediğimi, enerjimi, heyecanımı her şeyimi emdiğini söyledim.
Sonrasında da bu kadar ağır konuştuğum için çok pişman oldum, çok üzüldü çünkü. Ama daha fazla içimde tutamazdım. Aylardır ne yapacağımı bilemez haldeyim. Sinirlerim çok bozuk, annemle babam da üzülüyor. İkisi de heyecanlı heyecanlı hayal kurarken önceden, şimdi sen önüne bak, kariyerine odaklan modundalar. 8 senemi kaldırıp çöpe de atamıyorum bir anda.
Ne yapacağımı, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Sadece çok üzülüyorum.
Tabii canım, 8 senenizi çöpe atmayın;
8 sene okul bitiremeyen,
Bitirmesi gereken projesini bitirmeyip oyun oynayıp yatan,
Kendi işimi yapacağım deyip, hiç bir girişimde bulunmayıp, bütün gün kafa yapan,
, yurtdışı hayali kuran adamı, evlenip besleyerek kendi hayatınızı çöpe atın.
 
Aman ablacim isteksiz sorumsuz adamla evlenme.Kader gayrete bağlıdır derler.Hic bir şeye gayret etmeyen sadece keyfini düşünen adama ne yapan boş.ciddi bir rest çekip bitir.kendine gelirse ne ala.yoksa gençliğini yıllarını heba etme değmez
 
Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır içinden çıkamadığım bir konuda görüşlerinizi almak istedim. Çünkü gerçekten aylardır düşünmekten kafayı yeme noktasına geldim sanırım. 26 yaşındayım, 8 senelik bir ilişkim var. Ben ikinci üniversitemden bu yaz mezun olacağım inşallah, ardından da yüksek lisansla eğitimime devam edeceğim. Erkek arkadaşım kendi bölümünü 8 senede bu yılın başında zar zor bitirdi. Fazlasıyla sorumsuz bir insan. Geçtiğimiz yaz babamla tanışmak için evimize davet ettik. Annem ilişkimi en başından beri biliyordu fakat babama yeni yeni açmıştım. O da tanışmak istedi damat adayıyla doğal olarak. Tanışma güzel geçti, ocakta mezun olacağından falan bahsetti erkek arkadaşım. Babam günümüze kıyasla geleneksel bakışı var evlilik olayına. Askerlik de buna dahil. Askerliğe çok önem verdiğinden bahsetti. Askerde erkeğin asker tokadı yemesiyle adam olduğundan falan bahsetti şakayla karışık. Neyse, erkek arkadaşımın bitirme projesi vardı. Bunu yapması için de yaz dahil koca bir dönem vardı önünde. Hiçbir şekilde yapmadı. Bilgisayar oyunu oynadı, bomboş geçirdi zamanını. Ocak ayı geldi, sunacak bir projesi olmadığından mezun etmediler hocaları fakat daha sonrasında 8 senedir okuduğundan mıdır nedir acıyıp bir hak daha tanıdılar ve en düşük notla zar zor geçti. Ardından Şubat ayı gibi annesiyle birlikte bize geldiler, annemle tanıştılar. Annesi Eylül ayı gibi eşiyle birlikte gelip ismini koymak istediklerini söyledi. Başım üstüne. Fakat evlenecek olan adamda tık yok. Kendi işimi yapacağım diye tutturdu. Peki kendi işini yapmak için ne yapıyor? Koca bir hiç. Mezuniyetinden beri öğrenci evinde tek başına sabahlara kadar oturup akşama kadar yatıyor. Amcamlar, dayımlar, halamlar, komşular herkes duydu gördü geldiklerini. Geleneksel ailede yaşadığımı söylemiştim, babamlar da üzülüyor bu duruma. Askerlik deseniz bedelli istiyormuş, onun için de 2 3 sene erteleme hakkı varmış o zamana kadar birgün parası olduğunda yaparmış. İş için de kendi işini yapmaya başlayacakmış maddi durumu ne zaman oluşursa, ardından işi tutarsa ordan yürüyecekmiş, tutmazsa da bir işe girip yoluna bakacakmış. Yani bana elle tutulur hiçbir şey vermiyor. Kendi işi için çabalasa diyeceğim ki evet uğraşıyor. Evlilik yolundaki bir insanın göstermesi gereken hiçbir çabayı göstermiyor. Geleceğe dair hayal kurmak da yok. Ben çeyizim için aldıklarımı heyecanlı heyecanlı ona attığımda karşılığında zerre heyecan belirtisi göremiyordum. bahanesi de şuydu; kendisi benimle birlikte yurtdışında yaşamak istiyor. Ben de kısa vadede sıcak bakmıyorum. Yeni evli bir çift olarak en azından belli bir düzeni oturtana kadar ailelerimizin yakınında olalım istiyorum. Ben ona çeyizimle ilgili eşyalar attıkça yurtdışı hayali daha da uzaklaşıyormuş onun için o yüzden duymak görmek istemiyormuş.
Geçen gün artık heyecanımı bitirdiğini, buluştuğumuzda günü geçirmek için liseli gençler gibi sadece bir şeyler içip dağılmaktan çok sıkıldığımı, yaşıtlarımızın gelecek hayali kurarken hatta evlenecekleri günün tarihini belirlerken bizim bir belirsizlik içinde yüzmemizi artık istemediğimi, onun yanına gelirken artık bir şey hissetmediğimi, enerjimi, heyecanımı her şeyimi emdiğini söyledim.
Sonrasında da bu kadar ağır konuştuğum için çok pişman oldum, çok üzüldü çünkü. Ama daha fazla içimde tutamazdım. Aylardır ne yapacağımı bilemez haldeyim. Sinirlerim çok bozuk, annemle babam da üzülüyor. İkisi de heyecanlı heyecanlı hayal kurarken önceden, şimdi sen önüne bak, kariyerine odaklan modundalar. 8 senemi kaldırıp çöpe de atamıyorum bir anda.
Ne yapacağımı, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Sadece çok üzülüyorum.
Benzetmek gibi olmasın. Bi arkadaşım aynı bu durumdaydı, neredeyse aynı hikaye bi iki eksik fazlayla. Şu an 35 yasında ve bekar
 
X