• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

sorun nerede bilmiyorum.

ben herkesin kendi sectiği hayatı yasadığına inanıyorum....ben kendi adıma bu hayatı yasamak için yeterince fedakarlık yaptım .yukarda dediğim gbi düğün balayı yatak yemek odası vs yapmayıp ben tüm bunlarar gidecek parayla iş yeri açaraım dedim kendi işimi actım dediğim gbi evimde halım bile yok benim ha umrumda değil o ayrı konu...eşimle tamam bu adam deyip evlendim ama bes sene bekledim işlerini toparlasın diye ki o bes sene hayatımın en kötü zamanlarıydı...ama bunların hepsi bugün var yarın yok seyler.o yüzden derdim kendimle.
herkesin sorunları kendine göredir.
dısardan gelen sorunların cözülmesi bana hep daha kolay gelir iyi ya da kötü bir karar verirsin artısını eksisini sen cekersin.
ama sorun insanın içinden geliyorsa ne yapcagını bilemiyor işte.
yukarda bahsettiğim hayata ragmen kendi içimde sorunlarım varsa demek ki iç çekilecek bir hayat değil.insanın önce iç huzuru olmalı yoksa diğerlerinin kıymeti kalmıyor ne yazzık ki.

herkesin kendi hayatını seçme lüksü yok ne yazık ki...senin benim için hayat seçimlerimizden oluşuyor,ama başkalarının seçtiği hayatı yaşayan binlerce kadın vardır...
dışardan gelen sorunların çözülmesi emin ol hiç kolay değil,kararı sen vermiyosun çünkü,karşındaki insanın hareketlerine göre şekilleniyo hayatın...
öncelikle iç huzur lazım ama huzurun olduğu yerde normalde iç huzurun da olması lazım,bak ben öyle pek dindar bir insan sayılmam ama şükür gerçekten huzur verici bir şey... aslında neler olabileceğini ama bunun yerine ne olmuş olduğunu görüp şükretmek çok huzur verici...
 
Bir de iyi ve güzel olan hersey bir süre sonra normalleşiyor ''iyi'' den cıkıp...
Bence insan oğlunun en kuvvetli duygusu alışmaktr kötü şeylere de alışıp normalleştirirsin iyi şeylere de...
ben sadece innsan olmanın geregini yapıp kendimi ve hayatımı sorguluyorum.
sizin rahat batmış dediğiniz hayatım benim için gündelik normal bir hayat.ve bu iyi birşey olsaydı bu konuyu acmazdım zaten.
diğer konuları okuyup geceleri eşime daha sıkı sarılırdım.
hanımlar bunu kasıtlı söylemiyorum sadece beni anlayın diye söylüyorum.
cok sıkılıyorum herseyden,herkesten.
ayrıca beni aldatacak ya da bana kkötü davranacak bie eş secmediğim içim de kimse beni sucalayamaz ki.
ayrıca hangimiz iyi seylerin hakkını tam anlamıyla veriyoruz???
hep daha iyisini istiyoruz,daha iyisini elde edince buna alışıp daha da iyisini istemiyormuyuz;karsımızdakinden ya da hayattan???
ki benim eşimden ya da hayatımdan istediğim daha fazla birşey yok.
kafam ve içim rahat değil.
sorunum kendimle.bunu bulmaya calışıyorum.

bişey diycem ama lütfen yanlış anlama, yazdıklarına bakıyorum da birazcık sanki ergen bunalımı yaşıyosun gibi geliyor...
kendine derinlik katmaya çalışmaktan vazgeçip hayatı yüzeysel yaşarsan sanki aradığın huzuru bulabilirsin gibi...
benim bir kuzenim var (kız) seninle aynı cümleleri kuran,hayatı monoton ve çok güzel gidiyor,ama suratında sürekli bir mutsuzluk doyumsuzluk, istediğini elde edememiş bir hava var "kimse beni anlamıyor" "iç sıkıntım beni uyutmuyor" diyip duruyor... sanki sahip olduklarının hepsini kendisi haketmiş,kendisine hiçbir şey verilmemiş gibi davranıyor...

ona da hep bunu söylüyorum,"eğer şu an bir köyde,her gün kocandan dayak yiyip şu yaşında 5 tane çocuk doğurup,tarlada çalışsaydın günde 10 saat,geceleri çok rahat uyurdun,ne iç sıkıntını ne bu derinlik problemini düşünmeye vaktin olmazdı"

şu an sorunu senin istediğin gibi derinlik,kendini tamamlama,hayattaki görevlerini yerine getirme,insan olarak benlik algısı oluşturma olarak değil de çok basit çok yüzeysel şekilde ele aldığım için kızıyosundur belki...
ama derinleştirmeye gerek yok,süslemeye gerek yok...
hayatındaki %50 kötü olabilecek şeylerin nasıl diğer %50 de olduğunu görüp şükretmek tek tedavi...
 
maneviyatınız eksik..
o " iç huzur" dediğiniz şey maneviyatla sağlanıyor.

ben şöyle bir şey seziyorum sizde.
Düğün- gelinlik telaşına düşmek, mobilya seçmek, çeyiz hazırlamak masraflı olduğu için değil de
geleneksel davranışlar olduğu için aşağılıyorsunuz bence..
Aykırı olmak, farklı olmak gibi istekleriniz var.
Evlilik, iş hayatı belli bir rutinde götürüyor mutlaka.

belki çok tepeden bir bakış olacak benimki ama
çıkın o taksim-ortaköy konseptinden..

egenin küçük bir şehrinde yaşıyorum.bahsettiğiniz yerlerde hiç bulunmadım.
 
ne yorum yapcağımınyada ne öneri vereceğimi bilmiyorum ama seni rahatlatacaksa söyleyeyim seni çook iyi anlıyorum senden de bi tane burda var bende bazı arkadaşların yazdığı gibi durumumun maneviyat eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum
 
Back
X