Siz aşkın size yaşattığı duyguları seviyor olmayasınız... O emeği...
Zaten aşk bir süreliğine kısır döngü değil midir?... Aşık olursunuz... imkansızsa eğer daha çok aşık olursunuz.. Daha fazla şiir, daha fazla ona yapılan ve haberinin olmayacağı emek silsilesi.. Ona verdiğiniz değere aşık olmaya başlamak.. Ve aslında kendine, yaptıklarına aşık olmak.. sürer gider... Kavuşunca da "Bu muymuş?" diyecek olmak.. Zira beklenen sürede giydirdiğiniz hiç bir üstün rolün, aşık olunan kişide olmadığını görmek...
Heyecan arayışınız yoksa.. aşkın sizi olgunlaştırması değilse konu...
hayatınız monoton ilerliyorsa şu an..
Daha basit ve fakat sevgi dolu bir ilişkide, belki size göre basit bir erkeği olgunlaştırın, emeksiz... Bir kadına değer vermeyi öğretin mesela..
Sevebileceğiniz biri ile başlayın demek istiyorum, size ilgisi olan... Süprizsiz..
Evet şiir yazmazsınız.. zira acı yok.. acı yoksa olgunluk da yok evet..
Ama zaten gerçek aşkta kavuşmak da yok.. inanın buna..
Ne çok yazdım..
Bazen bir aşk derinde tam yirmi sene sürer... Kavuşma ihtimalin vardır fakat artık istemezsin... Çünkü sen aslında onun da seni sevdiğini öğrenmişsindir.. Bu bazen yeterlidir.. Yine de içinde yaşattığın duygular kadar kuvvetli değildir onun duyguları.. Aynı kulvarda değilsinizdir artık.. Aşık olarak kalmayı seçmek, zor bir karar mıdır bilmiyorum.. Ama başka birini çok sevip yuva kurabilirsin, şiir yazmaya da devam edebilirsin... Hayat seni olgunlaştırmaya da devam eder.. O kişiye değil zaten.. içinde ki yaraya aşık olmuşsundur.. Manyak bir duygu evet.. Bunu neden yazdım şimdi bilmiyorum.. Bildiğim tek bir şey var..
Bence bir süre tam olarak ne yaşadığınızı ve nasıl bir duyguya ihtiyacınız olduğunu düşünün..
Çok yazdım..
Konuyu sulandırmadan ve çok da dağılmadan ben burada bırakıyorum..
İnşallah her şey çok güzel olur sizin için..