yaa buraya da bayılıyorum, maşallah tüm kadınlarımız pek gururlu, hiç hayatlarında eşlerini bir şeye ikna etmek zorunda kalmamışlar, hepsi ayaklarının üstünde, çok güçlüler ve sanırım bambaşka bir ülkede yaşadıkları için yurdum kadının halinden anlamıyorlar. hanımefendi beni biraz tanıyın da kafanızda kocasının parasının hesabını yapan, tüm gün evde oturup fesatlık peşinde koşan kadınlardan olmadığımı net anlayın, Türkiye nin en iyi üniversitelerinden birinden mezunum, benim maaşım gayet iyi eşiminki fazla fazla iyi, erkek gibiyimdir tabiri caizse, her işimi kendim hallederim, arabamı evlenmeden önce kendim aldım, düğümümü masraflarımı kendim yaptım, şu an çalışmasam bile buradaki çogu çift maaşlı insanların evine giren paradan daha fazla para gireceği halde çalışmaya devam ediyorum. 2 yabancı dilim var, 3-4 ülke gezmişliğimde var ama ben insanım, ve empati kurabiliyorum. 35 yaşında bir kadını çalışmıyor diye burada küçümsemek ne demek? çalışmıyor diye eşinin kazancında söz hakkı olmamasını savunmak ne demek? bu kadar mı halden anlamıyor olduk ben bunu anlamıyorum?anlamasam ben anlamam emin olun.
ayrıca tabii ki duygu sömürüsü yapacak, evli misiniz bilmiyorum ama yeri gelir duygu sömürüsü de yapabilirsiniz eşinize ne var bunda? niye bu kelimeyi böyle hor gördünüz onu da anlamadım, eşinin olayları anlaması için birazcık duygusal açıklama yapsa ne olacak? kavga etmesindense üzülerek "ben ileride sana bir şey olsa, çocuklarımız ortada kalacak, elimizde avucumuzda bir şey kalmayacak" diye korkuyorum dese kime zarar gelecek bundan

erkekler böyle maalesef, bir şeyi dimdik söylersin adını dırdırcı kadına çıkarır, böyle masum masum " duygu sömürüsü" yaparak söylersin de hak verir. yapacak bir şey yok. her olayda kavga edip, ben güçlü kadınım ayakalarımın üstünde duruyorum diyip kocaları boşayacak halimiz de yok.