Kadın olarak Türkiye'de dul olmak (eşi ölmüş kadın) ve eşinden ayrılmış olmak yani eşsiz yalnız yaşamak sanıldığından çok zor. Ne olursanız olun, ne kadar üretken olursanız olun 2. sınıf yani aşağısınız. Çalışıyorsanız başarınızla değerlendirilmiyorsunuz, bir de biraz göze de hitap ediyorsanız, karşı cinslerle aranızda bir şey olup olmadığı konusu düşünülüyor. Size sizin düşünceleriniz ne olursa olsun,ne kadar ciddi olursanız olun potansiyel kolaylıkla elde edilebilecek kadın gözüyle bakıyorlar. Erkekler özellikle evli erkekler inançlı inançsız farketmiyor, ellerine fırsat geçtiği anda size cinsel isteklerini gidermek için yaklaşıyorlar. Bu durum genellikle kadından yüz bulursa erkek böyle bir şeye meyleder diye düşünülür, inanın böyle değil, Erkeklere ne kadar ciddi durursanız durun hiç bir şey engel olamıyor. Onlar yine isteklerine ulaşmak için planlar yapıp çevreye karşı da böyle bir şey varmış düşüncesini uyandırmaya çalışıyor. Çünkü böylece egosunu tatmin ediyor. % 100 mü böyle tabiiki değil. ama % 90' nı Türkiyede böyle. Böyle bir zihniyet var. Bu bir kültür. Kötü bir kültür. Ahlaksız bir kültür. Yalnız kadın topluma girmek istemiyor, kapı dışarı çıkarken 10 defe düşünüyor. Çünkü tanıdığıyla karşılaştığında hemen nereye gittiği sorulacak, veya sorulmasada kafalarda bir şeyler kurulacak, gelirken de geç gelmemek için çaba gösterecek.Topluma giremiyor çünkü eşler yani hemcinslerimizin samimi olmayan bakışları üzerlerinde oluyor. Hemcinsleri tarafında da genel olarak aşağı görülüyorlar. Çünkü onların eşleri varya üstünler. Eşleriyle toplumda yer ediniyorlar ve var oluyorlar. Sizin olmadığı için sizi kendilerine göre aşağı görüyorlar. Siz çalışıyorsanız ayrıca başarılıysanız da farketmiyor. Sizin yeriniz 1 sınıf aşağıda.Söylenecek çok şey var. Bu kültür böyle ne yazık ki ülkemizi terkedemiyoruz bu durumda ileride bir değişiklik olacağını da zannetmiyorum. Ne olacak biz kabuğumuza çekilip kendimiz gibi olanlarla kenetlenmeye çalışacağız.