• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Turk erkeginde memenin onemi ne kadar?

İster inan ister inanma.

Tamam Allah mükemmel bir denge kurmuş da, insan vücudunun da bir işleyiş mekanizması var ve o mekanizmayı kuran da Allah; o sütler gaipten gelmiyor herhalde.

senin bedeninde var olan şeyler bebeğe aktarılıyor. 25 aydır bebek emziren biri olarak söylüyorum ki bebek denen yaratık annede ne var ne yoksa sünger gibi çekiyor. Ha ben bu durumdan memnun muyum memnunum:emir_bebek::nazar:; o tamamen benim seçimim, benim mazohistliğim. Ama durum bu .

pes yani! biraz mütevazi olmayagör, birileri derhal suistimal ediyor! seni küçük düşürmeğe yelteniyor!
tartışmaya dönüştürmek istemiyorum ama karşınızdaki insanın tahsilini, bilgisini bilmeden yorum yapmayın.
biyoloji alanında değilse de bilimsel araştırma yöntemlerini gayet iyi bilecek kadar akademik kariyer yapdık.

bebek, annede ne var ne yok herşeyi emiyor, onu zayıf düşürüyor diye saçmasapan bir şey ortaya atıyorsunuz,
o kadar iddialıysanız bilimsel dayanağınızı getirin görelim.

"Japonya’da yapılan araştırmalar, kadınların bağışıklık sistemlerinin daha yavaş yaşlandığını gösteriyor. Araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin kanlarından alınan örnekler, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını sağlayan beyaz kan hücrelerinin ve bağışıklık sistemini koruyan antikorların kadınlarda daha yavaş azaldığını ortaya çıkarmış. Vücudun savunma sisteminin yaşla beraber düşmesi, erkeklerin hastalıklara karşı dirençlerinin düşük olması daha erken yaşlanmalarına neden oluyor. Yaşlanma süreci, kadın ve erkekler için farklı işliyor anlayacağınız üzere. Kadınlarda menopoz dönemine kadar olan dönemde, kalp damar hastalıklarından koruyan dişilik hormonu östrojen etkili oluyor. Doğurganlık da uzun yaşama yarışında kadınları erkekler karşısında avantajlı hale getiriyor."
Kadınların Bağışıklık Sistemi Daha Güçlü | Kentli Kadın

saçma sapan demeden önce siz de bir araştırsaydınız hakikaten benim annem 3 çocuğundan sonra başında saç kalmadı hepimizi emzirdi, doktor ona ek vitaminler vermiş al demiş bol bol süt iç meyve suyu iç meyve ye demiş annem umursamamış e haliyle vücudundaki tüm vitamini emmişiz

yukarıda verdiğiniz kaynak doğru olabilir muhtemelen doğru da fakat bu normal şartlardaki kadından bahsediyor emziren bir kadın demiyor. emziren kadınlar hakkında daha çok okuyunuz arkadaş haklı süt üretimi için karaciğerde depo edilen A D E K vitaminleri kemiklerde depo edilen Ca minerali, Fe (demir) minerali, ayrıca günlük aldığımız B C vitaminleri çok fazla kullanılıyor yani dediği gibi siz bunları kullanıp sürekli süt üretirken normalin üzerinde vitamin mineral alımı yapmazsanız bu vitaminlerin minerallerin eksikliği ortaya çıkar. sonucunda da saç dökülmesi kansızlık kemik erimesi ortaya çıkabilir.

Allah'ın kadınları düşünüp düşünmemesiyle ilgili değil bu kendinizin kendinizi düşünüp düşünmemesiyle ilgili.

ayrıca bu verdiğiniz sayfa bilimsel bir sayfa değil, ne yazan doktor profesör belli, ne yayınlandığı tarih ya da hangi tezden olduğu belli. bu tamamen köşe yazısı gibi bir şey. hangi araştırma mesela bu ne zaman yapılmış kim yapmış? "japonyada yapılan araştırma" diye girilen her metin bilimsel metin değildir. akademik kariyer yapmışsınız ama bunları öğrenememişsiniz.
 
Son düzenleme:
:)))))iyi fikirmiş. ama bu sefer de yıllarca süt vermekten vücutta vitamin mitamin kalmayacak. memeleri diri tutalım derken gelsin saç dökülmeleri, gelsin erken yaşlanmalar, gelsin kemik erimeleri.
Yok anacım iki ucu pis değnek. :::))

Aferin sana; hep böyle oku araştır:) ben de biyoloji okudum:) o yüzden bilirim metabolizma nedir nasıl işler..

saçma sapan demeden önce siz de bir araştırsaydınız hakikaten benim annem 3 çocuğundan sonra başında saç kalmadı hepimizi emzirdi, doktor ona ek vitaminler vermiş al demiş bol bol süt iç meyve suyu iç meyve ye demiş annem umursamamış e haliyle vücudundaki tüm vitamini emmişiz

yukarıda verdiğiniz kaynak doğru olabilir muhtemelen doğru da fakat bu normal şartlardaki kadından bahsediyor emziren bir kadın demiyor. emziren kadınlar hakkında daha çok okuyunuz arkadaş haklı süt üretimi için karaciğerde depo edilen A D E K vitaminleri kemiklerde depo edilen Ca minerali, Fe (demir) minerali, ayrıca günlük aldığımız B C vitaminleri çok fazla kullanılıyor yani dediği gibi siz bunları kullanıp sürekli süt üretirken normalin üzerinde vitamin mineral alımı yapmazsanız bu vitaminlerin minerallerin eksikliği ortaya çıkar. sonucunda da saç dökülmesi kansızlık kemik erimesi ortaya çıkabilir.

Allah'ın kadınları düşünüp düşünmemesiyle ilgili değil bu kendinizin kendinizi düşünüp düşünmemesiyle ilgili.

ayrıca bu verdiğiniz sayfa bilimsel bir sayfa değil, ne yazan doktor profesör belli, ne yayınlandığı tarih ya da hangi tezden olduğu belli. bu tamamen köşe yazısı gibi bir şey. hangi araştırma mesela bu ne zaman yapılmış kim yapmış? "japonyada yapılan araştırma" diye girilen her metin bilimsel metin değildir. akademik kariyer yapmışsınız ama bunları öğrenememişsiniz.
1- afilli kız; alıntı yapmışsınız ama eksik yapmışsınız. muhatab aldığım kişi benim masum cevabıma karşılık resmen benimle alay etmeye kalkmış. burada bilimsel bir konunun nasıl tartışılacağından önce adap bilmek lazım.

2- benim annem de üç çocuk emzirdi ancak bu asla onun sağlığına malolmadı. öyle extra besin takviyesi falan da almış değil. bilim istisnalara göre hüküm çıkaramaz. tekrar söylüyorum bebek annenin gıdasına ortak olur ve kendi hissesini alır. buna karşılık Allah da anneye iştah verir. anne tabi ki iyi beslenecek. sen beslenmeni aksat, sonra da yok efendim bebeğim beni sömürdü, zayıf düşürdü... böyle bir şikayet kabul edilmez ve bundan bilimsel bir sonuç da çıkmaz. dünyanın en gelişmiş ülkelerinde annelerin bebeklerini mümkün olduğu kadar uzun süre emzirmesi tavsiye edilirken bu yaklaşıma tabi ki "saçmasapan" derim ben. ve dediğimin de arkasındayım.

3- benim verdiğim kaynağın şüphe duyulacak bir tarafı yoktur. genel olarak kabul görmüş ve topluma da malolmuş bir bilgidir. inanmayan gider uzmanına da sorar, aynı cevabı alır.

4- o sütü anneler kendileri mi üretiyor? görünüşde annenin bedeni üretiyor gibi görünüyor fakat hiç şüphe yoktur ki o süt Allah'ın rahmet hazinesinden gelmektedir. kim iddia edebilir ki annelerin bu süt üretme işini planladığını, kimyasal olarak formülünü, bilimsel olarak tekniğini geliştirdiğini ve memelerine üretme emri verdiğini? bunların hepsi bizim irademiz dışında oluyor. bir bebeğin var olması da biz aciz insanların becerisinin erişemeyeceği bir mucizedir zaten. demek ki bebeği dünyaya gönderen kimse, bizden daha çok koruyup kollayan, gıdasını da beraber gönderen de O'dur. bebeği gözeten Rabbim tabi ki anneyi de gözetir ve ona göre cihazlarla donatmıştır. siz buna ister östrojen hormonu deyin, ister ne derseniz deyin, benim inancıma göre bu sistemi ve bu dengeyi yaratan, hakiki sahibimiz olan Rabbimizdir. şimdi düşünelim: tüm bu sistemi ve dengeyi ilmi sonsuz olan Allah kurduysa, bebeğin emmesiyle dengenin bozulacağını söylemek Allah'ı aciz saymak anlamına gelmez mi? ben işte buna itiraz ettim. karşılığında aldığım cevap ise yukarda alıntılandı!
 
Son düzenleme:
1- afilli kız; alıntı yapmışsınız ama eksik yapmışsınız. muhatab aldığım kişi benim masum cevabıma karşılık resmen benimle alay etmeye kalkmış. burada bilimsel bir konunun nasıl tartışılacağından önce adap bilmek lazım.

2- benim annem de üç çocuk emzirdi ancak bu asla onun sağlığına malolmadı. öyle extra besin takviyesi falan da almış değil. bilim istisnalara göre hüküm çıkaramaz. tekrar söylüyorum bebek annenin gıdasına ortak olur ve kendi hissesini alır. buna karşılık Allah da anneye iştah verir. anne tabi ki iyi beslenecek. sen beslenmeni aksat, sonra da yok efendim bebeğim beni sömürdü, zayıf düşürdü... böyle bir şikayet kabul edilmez ve bundan bilimsel bir sonuç da çıkmaz. dünyanın en gelişmiş ülkelerinde annelerin bebeklerini mümkün olduğu kadar uzun süre emzirmesi tavsiye edilirken bu yaklaşıma tabi ki "saçmasapan" derim ben. ve dediğimin de arkasındayım.

3- benim verdiğim kaynağın şüphe duyulacak bir tarafı yoktur. genel olarak kabul görmüş ve topluma da malolmuş bir bilgidir. inanmayan gider uzmanına da sorar, aynı cevabı alır.

4- o sütü anneler kendileri mi üretiyor? görünüşde annenin bedeni üretiyor gibi görünüyor fakat hiç şüphe yoktur ki o süt Allah'ın rahmet hazinesinden gelmektedir. kim iddia edebilir ki annelerin bu süt üretme işini planladığını, kimyasal olarak formülünü, bilimsel olarak tekniğini geliştirdiğini ve memelerine üretme emri verdiğini? bunların hepsi bizim irademiz dışında oluyor. bir bebeğin var olması da biz aciz insanların becerisinin erişemeyeceği bir mucizedir zaten. demek ki bebeği dünyaya gönderen kimse, bizden daha çok koruyup kollayan, gıdasını da beraber gönderen de O'dur. bebeği gözeten Rabbim tabi ki anneyi de gözetir ve ona göre cihazlarla donatmıştır. siz buna ister östrojen hormonu deyin, ister ne derseniz deyin, benim inancıma göre bu sistemi ve bu dengeyi yaratan, hakiki sahibimiz olan Rabbimizdir. şimdi düşünelim: tüm bu sistemi ve dengeyi ilmi sonsuz olan Allah kurduysa, bebeğin emmesiyle dengenin bozulacağını söylemek Allah'ı aciz saymak anlamına gelmez mi? ben işte buna itiraz ettim. karşılığında aldığım cevap ise yukarda alıntılandı!

senin şu an yaptığın gerçekten ayıp. tabi ki de biliyorum ben de o sütü Allah'ın yarattığını senin inancın benim inancım söz konusu değil, burada bilimle dini yarıştıracak değiliz ve ben de böyle bir şeye karşıyım ama sen kalkıp bilimsel teorilerin ve gerçeklere karşı Allah veriyor Allah alıyor vs diyorsun
şu koyu yaptığım cümleni okuduğumda hakikaten şaka yaptığını düşündüm bir an için ben bunun tersini mi söyledim ya da haşa Allah yaratmıyor anne yaratıyor mu dedim

ben sizin ilk mesajınızı da okudum direkt "inanmam!" dediğinizi yani, burada kimse Allah'ı aciz saymıyor ve hiçbir cümle bu anlama gelmiyor. bence siz bu kötü varsayımı düşünceyi zihninize yerleştirip üstümüze giydirdiğiniz için kalbinizi yoklayınız

o zaman sizin mantığınıza göre Allah kurduğu için bu düzeni annenin vücudunun dengesi şaşamaz. yani her daim bir yolunu bulur toparlar.
O halde neden dünyada küresel ısınma yaşanıyor? neden dünyanın dengesi bozuluyor? çünkü BİZ YAPIYORUZ. BİZ DÜNYAYA İYİ BAKMADIK. anlıyor musunuz demek istediğimi? Allah bize inanılmaz nimetler inanılmaz dengeler verdi ama biz kıymetini bildikçe düzeni bozmadıkça. Vücudunun dengesine dikkat etmezsen emzirirken yediğine içtiğine dikkat etmezsen dengen bozulur sayılanların hepsi de başınıza gelir.
 
senin şu an yaptığın gerçekten ayıp. tabi ki de biliyorum ben de o sütü Allah'ın yarattığını senin inancın benim inancım söz konusu değil, burada bilimle dini yarıştıracak değiliz ve ben de böyle bir şeye karşıyım ama sen kalkıp bilimsel teorilerin ve gerçeklere karşı Allah veriyor Allah alıyor vs diyorsun
şu koyu yaptığım cümleni okuduğumda hakikaten şaka yaptığını düşündüm bir an için ben bunun tersini mi söyledim ya da haşa Allah yaratmıyor anne yaratıyor mu dedim

ben sizin ilk mesajınızı da okudum direkt "inanmam!" dediğinizi yani, burada kimse Allah'ı aciz saymıyor ve hiçbir cümle bu anlama gelmiyor. bence siz bu kötü varsayımı düşünceyi zihninize yerleştirip üstümüze giydirdiğiniz için kalbinizi yoklayınız

o zaman sizin mantığınıza göre Allah kurduğu için bu düzeni annenin vücudunun dengesi şaşamaz. yani her daim bir yolunu bulur toparlar.
O halde neden dünyada küresel ısınma yaşanıyor? neden dünyanın dengesi bozuluyor? çünkü BİZ YAPIYORUZ. BİZ DÜNYAYA İYİ BAKMADIK. anlıyor musunuz demek istediğimi? Allah bize inanılmaz nimetler inanılmaz dengeler verdi ama biz kıymetini bildikçe düzeni bozmadıkça. Vücudunun dengesine dikkat etmezsen emzirirken yediğine içtiğine dikkat etmezsen dengen bozulur sayılanların hepsi de başınıza gelir.

siz aksini savunuyorsunuz demedim. şaka sandım dediğiniz kısmı yanlış anlamanızı da hoş görüyorum.
"bilimsel gerçeklere karşı Allah alıyor Allah veriyor vs." diyormuşum diye beni kınamışsınız.
hayır o öyle değil ama bunu sizinle burada tartışacak değilim.
dediğiniz gibi tabi ki düzeni bozan biziz, haşa Allah düzeni eksik yaratmış değil.
benim mantığıma göre düzen şaşamaz diye bir şey de yok, nerden çıkardınız bilmiyorum.
kendi hatamızı, kendi eksiğimizi sanki düzende bir eksiklik varmış gibi yansıtmaya hakkımız yok.
birisi kalkıp derse ki, bebek emzirmek kadının bünyesini zayıf düşürüyor... ben buna itiraz ederim.
iyi beslen, zayıf düşme... mesele bu kadar basit.
emzirmek yaradılışa en uygun davranışlardandır ve tüm gelişmiş ülkelerde teşvik edilmektedir.
Allah memeyi niye vermiş? emzirmek için verdiyse hiç emzirmekden dolayı anne bünyesi zaafa uğrar denir mi?
bu şuna benziyor: "çalışmak insanı yorgun düşürüyor... vücuttaki enerji depolarını boşaltıyor, o halde çalışmak zararlıdır!"
böyle saçma şey olur mu?
bunun aksini ortaya koyunca verilen "Aferin sana; hep böyle oku araştır:)" seviyesizliğini ayıplayacağınıza kalkmışsınız bana cevap veriyorsunuz...
 
siz aksini savunuyorsunuz demedim. şaka sandım dediğiniz kısmı yanlış anlamanızı da hoş görüyorum.
"bilimsel gerçeklere karşı Allah alıyor Allah veriyor vs." diyormuşum diye beni kınamışsınız.
hayır o öyle değil ama bunu sizinle burada tartışacak değilim.
dediğiniz gibi tabi ki düzeni bozan biziz, haşa Allah düzeni eksik yaratmış değil.
benim mantığıma göre düzen şaşamaz diye bir şey de yok, nerden çıkardınız bilmiyorum.
kendi hatamızı, kendi eksiğimizi sanki düzende bir eksiklik varmış gibi yansıtmaya hakkımız yok.
birisi kalkıp derse ki, bebek emzirmek kadının bünyesini zayıf düşürüyor... ben buna itiraz ederim.
iyi beslen, zayıf düşme... mesele bu kadar basit.
emzirmek yaradılışa en uygun davranışlardandır ve tüm gelişmiş ülkelerde teşvik edilmektedir.
Allah memeyi niye vermiş? emzirmek için verdiyse hiç emzirmekden dolayı anne bünyesi zaafa uğrar denir mi?
bu şuna benziyor: "çalışmak insanı yorgun düşürüyor... vücuttaki enerji depolarını boşaltıyor, o halde çalışmak zararlıdır!"
böyle saçma şey olur mu?
bunun aksini ortaya koyunca verilen "Aferin sana; hep böyle oku araştır:)" seviyesizliğini ayıplayacağınıza kalkmışsınız bana cevap veriyorsunuz...

tabiki de kalkıp size cevap vereceğim, kalkıp örnek verdiğiniz "Aferin sana; hep böyle oku araştır:)" gibi anlamsız bir mesajı uzatmanın alemi yok. ben burada sizinle konuşmak nasıl bir bakış açısındasınız görmek "bana göre" yanlış olan düşüncelerinizi size söylemek. Sizi kınamamın sebebi tabii ki de bilemezsiniz kim ne derece inanıyor ama bilin ki benim inancım sağlam.

Sizin dediğinize göre Allah süt için anne vücudunu aracı kullanıyor ama ona da vitamin mineral eksiğini gidermesi için iştah veriyor. yanlış mıyım?
Ama kendisine bakmayan birisini düşünecek olursak ya da maddi açıdan mesela yeterli beslenmeyi gerçekleştiremeyen birini düşünürsek zayıf düşecektir. bir çok rahatsızlık olabilir hatta bunun yanında sütü de kesilebilir, azalabilir.

benim anlatmak istediğim bedenin de dünyanın da evreninde kendine göre bir düzeni var ve emzirmek doğum yapmak ne kadar kutsal şeyler olsa da zorlukları zayıf düşüren yanları da var. Ha Allah dayanma gücünü yardımı esirgemez böyle bir şeyi yaşayandan. Ama kendine de bakacaksın, ben bebek dünyaya getirdim Allah sütümü yaratıyor, Allah benden de yardımını esirgemez deyip beslenmemek ya da doktorun önerilerini yapmamak bir çok probleme neden olabilir hatta olacaktır.

Bence iki farklı noktadan uzlaşı noktasına az çok geldik
 
tabiki de kalkıp size cevap vereceğim, kalkıp örnek verdiğiniz "Aferin sana; hep böyle oku araştır:)" gibi anlamsız bir mesajı uzatmanın alemi yok. ben burada sizinle konuşmak nasıl bir bakış açısındasınız görmek "bana göre" yanlış olan düşüncelerinizi size söylemek. Sizi kınamamın sebebi tabii ki de bilemezsiniz kim ne derece inanıyor ama bilin ki benim inancım sağlam.

Sizin dediğinize göre Allah süt için anne vücudunu aracı kullanıyor ama ona da vitamin mineral eksiğini gidermesi için iştah veriyor. yanlış mıyım?
Ama kendisine bakmayan birisini düşünecek olursak ya da maddi açıdan mesela yeterli beslenmeyi gerçekleştiremeyen birini düşünürsek zayıf düşecektir. bir çok rahatsızlık olabilir hatta bunun yanında sütü de kesilebilir, azalabilir.

benim anlatmak istediğim bedenin de dünyanın da evreninde kendine göre bir düzeni var ve emzirmek doğum yapmak ne kadar kutsal şeyler olsa da zorlukları zayıf düşüren yanları da var. Ha Allah dayanma gücünü yardımı esirgemez böyle bir şeyi yaşayandan. Ama kendine de bakacaksın, ben bebek dünyaya getirdim Allah sütümü yaratıyor, Allah benden de yardımını esirgemez deyip beslenmemek ya da doktorun önerilerini yapmamak bir çok probleme neden olabilir hatta olacaktır.

Bence iki farklı noktadan uzlaşı noktasına az çok geldik
1- size göre anlamsız bir cevabı ciddiye almak benim tercihimdir ve kimse buna karışamaz. ben rahatsız olmuşsam olmuşumdur. cevap hakkımı kullanmam üçüncü şahısları ilgilendirmez.

2- ben kimsenin inancını sorgulamadım. sadece kendi bakış açımdan gördüğümü yazdım. yarası olan gocunmuşsa, üstüne alınmışsa benim bunda ne kabahatim var?

3- benim dile getirmediğim ve savunmadığım şeyleri niye sanki ben savunmuşum gibi bana cevap vermişsiniz onu da anlamadım. kim dedi ki, Allah sütünü gaibden gönderiyor, beslenmesen de olur diye? sebepler bir perdedir. perdenin arkasında ise hakiki veren Allahdır. müslüman sebepleri yerine getirmeli fakat o rızkı sebeplerden bilmemeli, nehayetinde tevekkül etmelidir, Rabbine şükretmelidir. mesela hastalanınca doktora gitmeli, ilaç kullanmalıdır ama hastalığın da şifanın da aslında Allahdan geldiğini unutmamalıdır. annenin memesinden gelen süt de böyledir. besleneceksin ki bebeğini de besleyebilesin.. amma o süt rızkını kendi gücünle elde etmediğini, doğrudan Allahdan geldiğini de unutmayacaksın. o sütü gönderdiği için, bebeğini besleyebildiğin için Rabbine şükredeceksin. ne bizler, ne inekler ve ne de diğer memeliler, kendi ilmimizle, kendi gücümüz ve kudretimizle o sütü üretmiyoruz. görünmeyen bir sahibimiz tarafından korunuyor ve gözetiliyoruz. bebeğin sahibi O olduğu gibi, annenin de sahibi O'dur. o halde anneyi de annenin kendisinden daha iyi koruyon, gözeten de yine O'dur. benim başından beri söylemek istediğim bu. madem siz de inançlısınız, niye buna itiraz ediyorsunuz anlamıyorum ki...
 
1- size göre anlamsız bir cevabı ciddiye almak benim tercihimdir ve kimse buna karışamaz. ben rahatsız olmuşsam olmuşumdur. cevap hakkımı kullanmam üçüncü şahısları ilgilendirmez.

2- ben kimsenin inancını sorgulamadım. sadece kendi bakış açımdan gördüğümü yazdım. yarası olan gocunmuşsa, üstüne alınmışsa benim bunda ne kabahatim var?

3- benim dile getirmediğim ve savunmadığım şeyleri niye sanki ben savunmuşum gibi bana cevap vermişsiniz onu da anlamadım. kim dedi ki, Allah sütünü gaibden gönderiyor, beslenmesen de olur diye? sebepler bir perdedir. perdenin arkasında ise hakiki veren Allahdır. müslüman sebepleri yerine getirmeli fakat o rızkı sebeplerden bilmemeli, nehayetinde tevekkül etmelidir, Rabbine şükretmelidir. mesela hastalanınca doktora gitmeli, ilaç kullanmalıdır ama hastalığın da şifanın da aslında Allahdan geldiğini unutmamalıdır. annenin memesinden gelen süt de böyledir. besleneceksin ki bebeğini de besleyebilesin.. amma o süt rızkını kendi gücünle elde etmediğini, doğrudan Allahdan geldiğini de unutmayacaksın. o sütü gönderdiği için, bebeğini besleyebildiğin için Rabbine şükredeceksin. ne bizler, ne inekler ve ne de diğer memeliler, kendi ilmimizle, kendi gücümüz ve kudretimizle o sütü üretmiyoruz. görünmeyen bir sahibimiz tarafından korunuyor ve gözetiliyoruz. bebeğin sahibi O olduğu gibi, annenin de sahibi O'dur. o halde anneyi de annenin kendisinden daha iyi koruyon, gözeten de yine O'dur. benim başından beri söylemek istediğim bu. madem siz de inançlısınız, niye buna itiraz ediyorsunuz anlamıyorum ki...

siz benim yazdıklarımdan sanırım zerre kelime anlamıyorsunuz ki şu ilk 2 cevabı vermişsiniz. 1.cevabınız gerçekten kırıcı ben o cümleyi siz de umursamayın üzülmeyin gereksiz konuşmuş anlamında yazmıştım. Bu kadar sert çıkacağınızı bilseydim... konuşmaya değer sizin fikirlerinizi buldum ve sizinle tartışmak bilgi alışverişi yapmak istedim. gerginliğin anlamı yok bence sakinleşip tekrar bir bakın.

kırıcılığa 2.de devame diyorsunuz yarası olan gocunur gibisinden yine gerek yoktu bence bu tarzda bir şeye.

3.süne gerçekten cevap vermiyorum o kadar dil döktüğüm halde aynı şeyleri tekrar yazmışsınız. Allah'ın gücüne birliğine her şeye kadir oluşuna kimse bir şey söylemez, söyleyemez de zaten. O'na laf eden varsa ben de burada onunla tartışırım beni yanlış anlıyorsunuz. Bu söylediklerinizin hepsini kabul ediyorum ve aynı şekilde katılıyorum da. Başından beri bahsedilen konu sizin şu cümlenizde var zaten "besleneceksin ki bebeğini de besleyebilesin.." konu burdan sonra kapanmalıydı zaten benim demek istediğim buydu ve siz de dediniz aynı şeyi zaten.
 
siz benim yazdıklarımdan sanırım zerre kelime anlamıyorsunuz ki şu ilk 2 cevabı vermişsiniz. 1.cevabınız gerçekten kırıcı ben o cümleyi siz de umursamayın üzülmeyin gereksiz konuşmuş anlamında yazmıştım. Bu kadar sert çıkacağınızı bilseydim... konuşmaya değer sizin fikirlerinizi buldum ve sizinle tartışmak bilgi alışverişi yapmak istedim. gerginliğin anlamı yok bence sakinleşip tekrar bir bakın.

kırıcılığa 2.de devame diyorsunuz yarası olan gocunur gibisinden yine gerek yoktu bence bu tarzda bir şeye.

3.süne gerçekten cevap vermiyorum o kadar dil döktüğüm halde aynı şeyleri tekrar yazmışsınız. Allah'ın gücüne birliğine her şeye kadir oluşuna kimse bir şey söylemez, söyleyemez de zaten. O'na laf eden varsa ben de burada onunla tartışırım beni yanlış anlıyorsunuz. Bu söylediklerinizin hepsini kabul ediyorum ve aynı şekilde katılıyorum da. Başından beri bahsedilen konu sizin şu cümlenizde var zaten "besleneceksin ki bebeğini de besleyebilesin.." konu burdan sonra kapanmalıydı zaten benim demek istediğim buydu ve siz de dediniz aynı şeyi zaten.

Afilli kız, sizi kırdıysam özür dilerim.
ben okuyan düşünen bir kızım ama önceki yorumlarıma bakarsanız görürsünüz ki, ukalaca konuşmayı sevmem.
genellikle saf, mütevazı ve iddiasız biriymişim ayağına yatmayı tercih ederim.
"inanmam" dediğim zaman da böyle bir tavır içindeydim.
fakat karşılığında aldığım alaycı cevap üzerine tavır değiştirmek zorunda kaldım.
siz de bu tartışmaya katılıp aleyhimde taraf tuttuğunuz ve ısrarla bana itirazlar ettiğiniz için son cevabımdaki o sert ifadelere muhatap olmuş oldunuz.
bir de hakverirsiniz ki, zaten savunmadığım yanlış fikirleri savunmadığımı izah etmek durumunda kalmak benim açımdan da hoş bir durum değil.
etki tepki meselesi yani.
hakkınızı helal edin.
 
Afilli kız, sizi kırdıysam özür dilerim.
ben okuyan düşünen bir kızım ama önceki yorumlarıma bakarsanız görürsünüz ki, ukalaca konuşmayı sevmem.
genellikle saf, mütevazı ve iddiasız biriymişim ayağına yatmayı tercih ederim.
"inanmam" dediğim zaman da böyle bir tavır içindeydim.
fakat karşılığında aldığım alaycı cevap üzerine tavır değiştirmek zorunda kaldım.
siz de bu tartışmaya katılıp aleyhimde taraf tuttuğunuz ve ısrarla bana itirazlar ettiğiniz için son cevabımdaki o sert ifadelere muhatap olmuş oldunuz.
bir de hakverirsiniz ki, zaten savunmadığım yanlış fikirleri savunmadığımı izah etmek durumunda kalmak benim açımdan da hoş bir durum değil.
etki tepki meselesi yani.
hakkınızı helal edin.

sizi tanımadan etmeden bu kadar üzerinize geldim ama siz de aynı şekilde beni tanımıyorsunuz.
bu nahoş da olsa bir tartışma içinde tanışmış olduk az çok neyse ki :)

ukala olduğunuzu hiç düşünmedim zaten benim dikkatimi çeken kesin, sert ve çok emin cümleleriniz olmuştu. sertliğinizi de içinde bulunduğunuz gerginlikten kaynaklandığını anlıyorum ve ben sizden helallik isteme ihtiyacında hissediyorum, siz de hakkınızı helal edin..
 
sizi tanımadan etmeden bu kadar üzerinize geldim ama siz de aynı şekilde beni tanımıyorsunuz.
bu nahoş da olsa bir tartışma içinde tanışmış olduk az çok neyse ki :)

ukala olduğunuzu hiç düşünmedim zaten benim dikkatimi çeken kesin, sert ve çok emin cümleleriniz olmuştu. sertliğinizi de içinde bulunduğunuz gerginlikten kaynaklandığını anlıyorum ve ben sizden helallik isteme ihtiyacında hissediyorum, siz de hakkınızı helal edin..

kesin ve emin cümleler kurdum çünkü neyi savunduğumu çok iyi biliyorum ve çok eminim.
benim için bebek emzirmek de annelik kadar kutsal bir davranışdır.
Allah'ın bir mucizesidir.
bu konuda bu kadar hassasken, emzirmenin anneye zarar verdiğini iddia eden birisi karşısında sessiz kalamazdım.
o arkadaş alaycı bir cevap vermeyi tercih etmeseydi de konu buralara kadar gelmeseydi diyeceğim ama sizinle bu şekilde de olsa tanıştığıma memnun olduğum için demiyorum :) her şeyde bir hayır vardır çünkü.
varsa hakkım helal olsun.
 
Son düzenleme:
bildiğim kadarıyla dinimizce uygun bir durum değil tam açıklamasını yapamam bilen varsa yazar

konunun dini hükmünü araştırdım.
karı koca arasında böyle şeylerin olması olağan bir durumdur, bundan dolayı aralarında süt hısımlığı meydana gelmez deniyor.
yani bir sakıncası yokmuş, haram değil.

Hanımının sütünü içen koca onun sütkardeşi mi olur? | Fetva

Bir kimsenin, hanımının sütünü içmesi haram mıdır, nikahına zarar verir mi? | Sorularla İslamiyet
 
Son düzenleme:
1- afilli kız; alıntı yapmışsınız ama eksik yapmışsınız. muhatab aldığım kişi benim masum cevabıma karşılık resmen benimle alay etmeye kalkmış. burada bilimsel bir konunun nasıl tartışılacağından önce adap bilmek lazım.

2- benim annem de üç çocuk emzirdi ancak bu asla onun sağlığına malolmadı. öyle extra besin takviyesi falan da almış değil. bilim istisnalara göre hüküm çıkaramaz. tekrar söylüyorum bebek annenin gıdasına ortak olur ve kendi hissesini alır. buna karşılık Allah da anneye iştah verir. anne tabi ki iyi beslenecek. sen beslenmeni aksat, sonra da yok efendim bebeğim beni sömürdü, zayıf düşürdü... böyle bir şikayet kabul edilmez ve bundan bilimsel bir sonuç da çıkmaz. dünyanın en gelişmiş ülkelerinde annelerin bebeklerini mümkün olduğu kadar uzun süre emzirmesi tavsiye edilirken bu yaklaşıma tabi ki "saçmasapan" derim ben. ve dediğimin de arkasındayım.

3- benim verdiğim kaynağın şüphe duyulacak bir tarafı yoktur. genel olarak kabul görmüş ve topluma da malolmuş bir bilgidir. inanmayan gider uzmanına da sorar, aynı cevabı alır.

4- o sütü anneler kendileri mi üretiyor? görünüşde annenin bedeni üretiyor gibi görünüyor fakat hiç şüphe yoktur ki o süt Allah'ın rahmet hazinesinden gelmektedir. kim iddia edebilir ki annelerin bu süt üretme işini planladığını, kimyasal olarak formülünü, bilimsel olarak tekniğini geliştirdiğini ve memelerine üretme emri verdiğini? bunların hepsi bizim irademiz dışında oluyor. bir bebeğin var olması da biz aciz insanların becerisinin erişemeyeceği bir mucizedir zaten. demek ki bebeği dünyaya gönderen kimse, bizden daha çok koruyup kollayan, gıdasını da beraber gönderen de O'dur. bebeği gözeten Rabbim tabi ki anneyi de gözetir ve ona göre cihazlarla donatmıştır. siz buna ister östrojen hormonu deyin, ister ne derseniz deyin, benim inancıma göre bu sistemi ve bu dengeyi yaratan, hakiki sahibimiz olan Rabbimizdir. şimdi düşünelim: tüm bu sistemi ve dengeyi ilmi sonsuz olan Allah kurduysa, bebeğin emmesiyle dengenin bozulacağını söylemek Allah'ı aciz saymak anlamına gelmez mi? ben işte buna itiraz ettim. karşılığında aldığım cevap ise yukarda alıntılandı!

Birincisi tam olarak bilgi sahibi olmadığın bir konuda ahkam kesiyorsun ve ben polemiğe girmek istemediğim halde haddin olmayarak seviyesizlikle suçluyorsun.

Benim için bir gazete haberinden öte bir anlam ifade etmeyen ;"japon bilim adamları diyorki" argümanıyla gelip benden de sözlerimi destekleyecek bilimsel kanıt istiyorsun.

Ne yapayım yani şimdi oturup sana laktasyon fizyolojisi mi anlatayım? Vitamin metabolizmasını mı anlatayım? Endokrin sistemi mi anlatayım?

Kalkmış bebeğini emziren annenin vücudundaki dengelerin bozulması demek Allah'a acziyet atfetmektir gibi akıllara zarar bir laf ediyorsun. Tövbe haşa öyle bir imada dahi bulunmadım. Tam tersi konunun buraya varacağını öngördüğüm için taa en başta dedim ki bu mekanizmayı kuran da Allahtır .

O zaman hastalıkları, kromozom anomalilerini, sakat doğan çocukları, kanser hücrelerini nereye oturtacağız? Senin mantığınla bakarsak bütün bunlar haşa yaratıcının mükemmelliğini gölgeleyen durumlar.

Allah dileseydi bunların hiçbirinin olmadığı bir düzen yaratırdı. Fakat sebeplere bağlamıştır herşeyi( dilese sebepsiz yaratabilecekken) .


Umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir.
 
Erkeklerin hepsi olmasa da geneli büyük göğüs sever. Ama bu takılacak bir durum değil büyük olup karnına kadar sarkmasındansa normal boyut olup diri durması her zaman daha iyidir. Çok rahatsızsan silikon yaptırabilirsin ilerde bebeğin olunca emzirmeye engel değil silikon. Bi de bunu sorun ettiğini ona belli etmemeni sana tavsiye ederim daha çok göğüs bölgeni plana çıkaracak şeyler giy veya çıplakken duştan sonra kremle vs yani taktığını belli etme
 
Birincisi tam olarak bilgi sahibi olmadığın bir konuda ahkam kesiyorsun ve ben polemiğe girmek istemediğim halde haddin olmayarak seviyesizlikle suçluyorsun.

Benim için bir gazete haberinden öte bir anlam ifade etmeyen ;"japon bilim adamları diyorki" argümanıyla gelip benden de sözlerimi destekleyecek bilimsel kanıt istiyorsun.

Ne yapayım yani şimdi oturup sana laktasyon fizyolojisi mi anlatayım? Vitamin metabolizmasını mı anlatayım? Endokrin sistemi mi anlatayım?

Kalkmış bebeğini emziren annenin vücudundaki dengelerin bozulması demek Allah'a acziyet atfetmektir gibi akıllara zarar bir laf ediyorsun. Tövbe haşa öyle bir imada dahi bulunmadım. Tam tersi konunun buraya varacağını öngördüğüm için taa en başta dedim ki bu mekanizmayı kuran da Allahtır .

O zaman hastalıkları, kromozom anomalilerini, sakat doğan çocukları, kanser hücrelerini nereye oturtacağız? Senin mantığınla bakarsak bütün bunlar haşa yaratıcının mükemmelliğini gölgeleyen durumlar.

Allah dileseydi bunların hiçbirinin olmadığı bir düzen yaratırdı. Fakat sebeplere bağlamıştır herşeyi( dilese sebepsiz yaratabilecekken) .

Umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir.

akıllara zarar falan değil, bu bir algı, idrak ve bilinç düzeyi meselesi.
ben öyle algılıyorum ve değerlendiriyorum.
anne olmak, karnından bir bebek dünyaya getirmek bir mucize olduğu gibi, annenin göğsündeki memenin varlığı da bir mucizedir, o memeden tam bebeğin ihtiyacına uygun bir gıda salgılanması da bir mucizedir. Allah rahmetiyle vermeseydi bizim gücümüz buna yetmezdi.
Allah o memeleri bebeğimizi emzirelim diye vermiş ve hem de öyle bir güzellikde vermiş ki eşsiz bir süs olmuş.
dolayısıyla bebeğini emzirmek de anneliğin kendisi kadar kutsal bir görevdir.
ve Allah öyle bir şefkat duygusu vermiş ki biz kadınlara, annelik yükü zor gelmez, aksine seve seve katlanılır.
hal böyleyken emzirmenin aleyhinde bir fikri ben kabul edemem ve bunu fıtrata muhalif ve Allah'ın rahmetine ters bir tavır olarak algılarım tabi ki.

sakat doğumları, hastalıkları, vs. nereye oturtacağız demişsiniz...
onlar zaten yerli yerinde duruyorlar... adı üstünde : hastalık.. yani sağlıklı olanın tam tersi.
biz dengeleri bozduğumuz için, fıtrata muhalif davrandığımız için, veya bize emanet edilen vücudumuzu kötü kullandığımız, korumadığımız için hastalıklar bize musallat oluyorlar.
kadınlar kemik erimesi, saç dökülmesi vs. hastalığına yakalanıyorsa bu bebek emzirdikleri için değildir.
çünkü bebek emzirmek fıtrata ters bir durum değildir ki hastalığa sebep olsun...
sen kendine bakma, gıdana dikkat etme, sonra hastalığa yakalanınca da suçu bebeğe at! buna benden önce Rabbim razı olmaz!

ben biyolog değilim ama şayet bu gün bu sizin tezinizi sahiplenen bir biyoloji varsa iyi ki bu çağda biyolog olmamışım derim.
bir zamanlar oruç tutmanın sağlığa zararlı olduğunu savunan hekimler, biyologlar da vardı (belki hala kalmıştır).
sonra ne mi oldu? çarkettiler ve orucun bir sağlık vesilesi olduğunu kabul ettiler :)
bir nefrolog prof. büyüğüm şöyle demişti: bu gün sınavlarda öğrencilerin bize verdikleri cevapları biz öğrenciyken hocalarımıza vermiş olsaydık dersi geçemezdik.
yani tıp ve bilim her gün ilerliyor ve henüz kaçda kaçını keşfetmişiz belli değil.
hatırlarsanız meşhur bir kardiyolog şöyle demişdi geçdiğimiz yıllarda: herkes günde bir tane aspirin almalı.
arkasından bir çok kardiyolog itiraz ettiler buna : aspirin kimyasal bir bileşimdir, çorum leblebisi değildir!
fakat ben daha ilk duyduğumda itiraz etmişdim çünkü Allah'ın tüm insanları doğuştan bir zaafiyetle ve her gün bir aspirin alamaya muhtaç halde yaratmayacağını akledebiliyordum.
bir insan aspirine muhtaç hale gelebilir ama bu kendisindeki yaradılıştan kaynaklanan bir eksiklik sebebiyle olamaz. mutlaka sonradan bir hastalık sebebiyle olmuştur ve dolayısıyla bu aspirin alma işi herkese tavsiye edilemez.
netice itibariyle, hastalıklar nazara alınarak yaratılışın kusurlu olduğu hükmüne varılamaz.
çünkü hastalıklar arızî hallerdir.
aslolan sağlıklı haldir.
ve emzirmek de son derece sağlıklı bir haldir.
hatta emzirmenin sadece bebeğe değil, anneye de bir çok faydaları olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
emzirmenin anneye verdiği eşsiz duygu, onu ruhen rahatlatır herşeyden önce.
zaten bir çok hastalığın kaynağı da psikolojik bozukluklar, gerginlikler değil midir?
kimbilir henüz keşfedilmemiş ne faydaları vardır emzirmenin...
yarın bilim adamlarının emzirmenin henüz bilinmeyen zararlarını keşfedeceklerine de en küçük bir ihtimal vermiyorum.
çünkü benim dayanağım Allah'a olan inancım ve güvencimdir.
vesselam.
 
Son düzenleme:
İlaveten konu dışına çıkmayın, konuya dini yorumlar yazmayın...
konu dışına çıkılmış değil, memeden emzirmeye geçildi sadece.
dini içerikli yorum yazmayın diyorsunuz, hangi gerekçeyle?
durduk yerde dini vaaz veren veya marjinal bir cemaatin reklamını yapan mı oldu?
burada dini inancımıza ters düşen bir yorum görürsek cevap veremeyecek miyiz?
 
Son düzenleme:
akıllara zarar falan değil, bu bir algı, idrak ve bilinç düzeyi meselesi.
ben öyle algılıyorum ve değerlendiriyorum.
anne olmak, karnından bir bebek dünyaya getirmek bir mucize olduğu gibi, annenin göğsündeki memenin varlığı da bir mucizedir, o memeden tam bebeğin ihtiyacına uygun bir gıda salgılanması da bir mucizedir. Allah rahmetiyle vermeseydi bizim gücümüz buna yetmezdi.
Allah o memeleri bebeğimizi emzirelim diye vermiş ve hem de öyle bir güzellikde vermiş ki eşsiz bir süs olmuş.
dolayısıyla bebeğini emzirmek de anneliğin kendisi kadar kutsal bir görevdir.
ve Allah öyle bir şefkat duygusu vermiş ki biz kadınlara, annelik yükü zor gelmez, aksine seve seve katlanılır.
hal böyleyken emzirmenin aleyhinde bir fikri ben kabul edemem ve bunu fıtrata muhalif ve Allah'ın rahmetine ters bir tavır olarak algılarım tabi ki.

sakat doğumları, hastalıkları, vs. nereye oturtacağız demişsiniz...
onlar zaten yerli yerinde duruyorlar... adı üstünde : hastalık.. yani sağlıklı olanın tam tersi.
biz dengeleri bozduğumuz için, fıtrata muhalif davrandığımız için, veya bize emanet edilen vücudumuzu kötü kullandığımız, korumadığımız için hastalıklar bize musallat oluyorlar.
kadınlar kemik erimesi, saç dökülmesi vs. hastalığına yakalanıyorsa bu bebek emzirdikleri için değildir.
çünkü bebek emzirmek fıtrata ters bir durum değildir ki hastalığa sebep olsun...
sen kendine bakma, gıdana dikkat etme, sonra hastalığa yakalanınca da suçu bebeğe at! buna benden önce Rabbim razı olmaz!

ben biyolog değilim ama şayet bu gün bu sizin tezinizi sahiplenen bir biyoloji varsa iyi ki bu çağda biyolog olmamışım derim.
bir zamanlar oruç tutmanın sağlığa zararlı olduğunu savunan hekimler, biyologlar da vardı (belki hala kalmıştır).
sonra ne mi oldu? çarkettiler ve orucun bir sağlık vesilesi olduğunu kabul ettiler :)
bir nefrolog prof. büyüğüm şöyle demişti: bu gün sınavlarda öğrencilerin bize verdikleri cevapları biz öğrenciyken hocalarımıza vermiş olsaydık dersi geçemezdik.
yani tıp ve bilim her gün ilerliyor ve henüz kaçda kaçını keşfetmişiz belli değil.
hatırlarsanız meşhur bir kardiyolog şöyle demişdi geçdiğimiz yıllarda: herkes günde bir tane aspirin almalı.
arkasından bir çok kardiyolog itiraz ettiler buna : aspirin kimyasal bir bileşimdir, çorum leblebisi değildir!
fakat ben daha ilk duyduğumda itiraz etmişdim çünkü Allah'ın tüm insanları doğuştan bir zaafiyetle ve her gün bir aspirin alamaya muhtaç halde yaratmayacağını akledebiliyordum.
bir insan aspirine muhtaç hale gelebilir ama bu kendisindeki yaradılıştan kaynaklanan bir eksiklik sebebiyle olamaz. mutlaka sonradan bir hastalık sebebiyle olmuştur ve dolayısıyla bu aspirin alma işi herkese tavsiye edilemez.
netice itibariyle, hastalıklar nazara alınarak yaratılışın kusurlu olduğu hükmüne varılamaz.
çünkü hastalıklar arızî hallerdir.
aslolan sağlıklı haldir.
ve emzirmek de son derece sağlıklı bir haldir.
hatta emzirmenin sadece bebeğe değil, anneye de bir çok faydaları olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
emzirmenin anneye verdiği eşsiz duygu, onu ruhen rahatlatır herşeyden önce.
zaten bir çok hastalığın kaynağı da psikolojik bozukluklar, gerginlikler değil midir?
kimbilir henüz keşfedilmemiş ne faydaları vardır emzirmenin...
yarın bilim adamlarının emzirmenin henüz bilinmeyen zararlarını keşfedeceklerine de en küçük bir ihtimal vermiyorum.
çünkü benim dayanağım Allah'a olan inancım ve güvencimdir.
vesselam.

Yahu arkadaş polemiğe girmek istemiyorum dedikçe karşında küffar varmış gibi kılıç kuşanıyorsun.

Ben diyorum ki 25 aydır bebek emziriyorum, hatta ben bunları yazarken oğlum girdi kolumun altına şu anda da emiyor.

Emzirmenin faydasına inanmasam bu saate kadar devam eder miyim? Kafama silah dayayan mı var?

Ben artık sana cevap yazmayacağım çünkü sabit fikirlisin. Allah isteyen herkese nasip etsin evladın olduğu zaman kafandaki saçların yarısını yerlerden toplarken, ikiye ayrılan tırnakların oraya buraya takılırken, hassas dişlerle uğraşırken beni hatırla.
 
Son düzenleme:
Back
X