- 22 Aralık 2017
- 797
- 1.966
- 63
- Konu Sahibi Ogretmen1981
- #61
Ben altından ziyade nakit saklıyorum. Liste yapıyoruz. Defterimiz vardır. Neye ihtiyacımız var ve ne harcadık listesi.
İki parça çamaşır için makine çalıştırmam. Beklerim dolasıya kadar. Tüm kirliler rengine ve türüne göre bir kere de yıkanır. Yani havlu yıkayacaksam tüm havluları beklerim. Hepsini kullanıp atarım. Nevresimler birikir bir kerede atarım. Komşuma 150 gelen fatura bana 90 civarı geliyor.
Kışın kombiyi sonuna kadar açmam. Kullanmadığım odaları en düşük derecede tuttum ve ev soğumadı. Dolayısıyla kullandığım odaları da düşük ısıda tutmak bizi üşütmedi. En yüksek faturamda 200 lira geldi. Sonuna kadar açıp kısa kollu gezmektense kalın pijama giyip, yorgan kullandık. Hasta da olmadık.
Bu tarz tasarruflar sadece para için değil vatanımız içinde yapılmalı bence. Su, elektrik bu ülkenin milli servetidir. Gereksiz harcamanın bana ayıp olduğu öğretildi çocukluktan. Boş odanın ışığı asla açık olmaz. Suyla birşey yapılıyorsa biriktirip kovalarla balkon yıkanır. Boşa akıtılmaz. Ekmek bayatladıysa atılmaz ya fırınlanıp kıtır ekmek yapılır ya da köfte için ayrılır. Yemekler az yapılır ki dökülmesin. Kalanlar buzluğa konur. Bu tip şeyler sadece para için değildir.
Maaş aldıkça da bir önceki ay ne aldık kalem kalem yazarız. Bazen bakarız çok gereksiz şeyler almışız. Gözle gördükçe rahatsız etmeye başlıyor. Biz büyük şehirde rahat 600-700 ayırabiliyoruz tek maaşla.
Avm gezmelerini zaten sevmem bu da bir avantaj bence.
Market alışverişini gross diye geçen büyük toptan marketlerden yapıyoruz. Abur cubur asla almam. Listesiz markete gitmem.
Kozmetik mağazalarına sırf gezmek için girmem. Görünce aaa ucuzmuş deyip ihtiyaç dışı şeyler alınabiliyor.
Tamamen eskimeden kıyafet atmıyorum. Sıkıldıysam (temiz kullandığım için benim sıkıldım demem 2-3 sene en az) ya da giyemiyorsam paylaşırım. Anca o zaman yerine alıp koyuyorum. Geçenlerde on liraya penye sıradan t-shirtler buldum. Üç tane aldım. Dışarıya da giyiyorum. Temiz ve bakımlı olduktan sonra bana bakıp “aaaa ucuza almış belli” tarzı düşünceleri olan kişileri de Allaha havale ediyorum :)
Her ay birimiz için alışveriş yapılır. Bu ay eşime ayakkabı ve yağmurluk almak istiyorum. Kendime almam. Çünkü İhtiyacım yok.
Birikim için en önemli cümle bu bence “İhtiyacım yok.”
Herkesin dediği gibi bizde kalanı ayırmıyoruz. Ayırıyoruz bir miktar. Kalanı harcıyoruz. Bu aydan biraz cebimizde kaldıysa kesinlikle birikime ilave edip yeni aya yeni maaşla başlıyoruz hiç kalmamış gibi.
Kredi kartını sadece büyük harcamalar için kullanıyoruz. Diğer her alışverişimiz nakittir. Yani paramız kadar.
Geçen ay eşim bin lira ayırmış. Hiç zorlanmadık. Çünkü kıyafet vs almadık ikimizde.
Öğretmen tanıdığım öğle araları için yemek götürüyordu. Hem sağlıklı hem ekonomik. Onu görünce diğerleri de getirmeye başlıyor. Bende dışarı çıkacaksam ya da üniversiteye giderken(öğrenciyim) yanıma kaplara sandviç, makarna, salata vs alıyorum. Çayımı satın almak yeterli.
Bunların haricinde benimde gizli bir kumbaram vardır. Eşim bilmez. Ben çalışamıyorum bu aralar ve eşim ne zaman sorsa param yok derim :) elime geçeni açılmayan konserve şeklindeki kumbarama atıyorum. Genelde beraber çıkıyoruz ve ne alsam eşim ödüyor. Bana verdikleri de oraya gidiyor. Kim bilir belki kendime bisiklet alırım
Yine birçok kişinin yazdığı minimal yaşamı bende kendimce uyguluyorum. Çok faydasını gördüm. Evimde eşyam azdır. Temizlemesi çok kolaydır. Çalışsam bile yardımcı alıp oraya para bağlamam mesela. Eşimle iki saatte tüm evi baştan sona yapabiliriz. Bu da bir tasarruf yöntemi olabilir :)
İki parça çamaşır için makine çalıştırmam. Beklerim dolasıya kadar. Tüm kirliler rengine ve türüne göre bir kere de yıkanır. Yani havlu yıkayacaksam tüm havluları beklerim. Hepsini kullanıp atarım. Nevresimler birikir bir kerede atarım. Komşuma 150 gelen fatura bana 90 civarı geliyor.
Kışın kombiyi sonuna kadar açmam. Kullanmadığım odaları en düşük derecede tuttum ve ev soğumadı. Dolayısıyla kullandığım odaları da düşük ısıda tutmak bizi üşütmedi. En yüksek faturamda 200 lira geldi. Sonuna kadar açıp kısa kollu gezmektense kalın pijama giyip, yorgan kullandık. Hasta da olmadık.
Bu tarz tasarruflar sadece para için değil vatanımız içinde yapılmalı bence. Su, elektrik bu ülkenin milli servetidir. Gereksiz harcamanın bana ayıp olduğu öğretildi çocukluktan. Boş odanın ışığı asla açık olmaz. Suyla birşey yapılıyorsa biriktirip kovalarla balkon yıkanır. Boşa akıtılmaz. Ekmek bayatladıysa atılmaz ya fırınlanıp kıtır ekmek yapılır ya da köfte için ayrılır. Yemekler az yapılır ki dökülmesin. Kalanlar buzluğa konur. Bu tip şeyler sadece para için değildir.
Maaş aldıkça da bir önceki ay ne aldık kalem kalem yazarız. Bazen bakarız çok gereksiz şeyler almışız. Gözle gördükçe rahatsız etmeye başlıyor. Biz büyük şehirde rahat 600-700 ayırabiliyoruz tek maaşla.
Avm gezmelerini zaten sevmem bu da bir avantaj bence.
Market alışverişini gross diye geçen büyük toptan marketlerden yapıyoruz. Abur cubur asla almam. Listesiz markete gitmem.
Kozmetik mağazalarına sırf gezmek için girmem. Görünce aaa ucuzmuş deyip ihtiyaç dışı şeyler alınabiliyor.
Tamamen eskimeden kıyafet atmıyorum. Sıkıldıysam (temiz kullandığım için benim sıkıldım demem 2-3 sene en az) ya da giyemiyorsam paylaşırım. Anca o zaman yerine alıp koyuyorum. Geçenlerde on liraya penye sıradan t-shirtler buldum. Üç tane aldım. Dışarıya da giyiyorum. Temiz ve bakımlı olduktan sonra bana bakıp “aaaa ucuza almış belli” tarzı düşünceleri olan kişileri de Allaha havale ediyorum :)
Her ay birimiz için alışveriş yapılır. Bu ay eşime ayakkabı ve yağmurluk almak istiyorum. Kendime almam. Çünkü İhtiyacım yok.
Birikim için en önemli cümle bu bence “İhtiyacım yok.”
Herkesin dediği gibi bizde kalanı ayırmıyoruz. Ayırıyoruz bir miktar. Kalanı harcıyoruz. Bu aydan biraz cebimizde kaldıysa kesinlikle birikime ilave edip yeni aya yeni maaşla başlıyoruz hiç kalmamış gibi.
Kredi kartını sadece büyük harcamalar için kullanıyoruz. Diğer her alışverişimiz nakittir. Yani paramız kadar.
Geçen ay eşim bin lira ayırmış. Hiç zorlanmadık. Çünkü kıyafet vs almadık ikimizde.
Öğretmen tanıdığım öğle araları için yemek götürüyordu. Hem sağlıklı hem ekonomik. Onu görünce diğerleri de getirmeye başlıyor. Bende dışarı çıkacaksam ya da üniversiteye giderken(öğrenciyim) yanıma kaplara sandviç, makarna, salata vs alıyorum. Çayımı satın almak yeterli.
Bunların haricinde benimde gizli bir kumbaram vardır. Eşim bilmez. Ben çalışamıyorum bu aralar ve eşim ne zaman sorsa param yok derim :) elime geçeni açılmayan konserve şeklindeki kumbarama atıyorum. Genelde beraber çıkıyoruz ve ne alsam eşim ödüyor. Bana verdikleri de oraya gidiyor. Kim bilir belki kendime bisiklet alırım

Yine birçok kişinin yazdığı minimal yaşamı bende kendimce uyguluyorum. Çok faydasını gördüm. Evimde eşyam azdır. Temizlemesi çok kolaydır. Çalışsam bile yardımcı alıp oraya para bağlamam mesela. Eşimle iki saatte tüm evi baştan sona yapabiliriz. Bu da bir tasarruf yöntemi olabilir :)