29 yaşındayım çok şükür güzel bir işim var. Buralara nasıl geldiğimi anlatsam inanmazsınız. Şuan pek mutlu olmasam da , biraz umutsuzluğa düssem de dua edince, ya da inanınca bazı seylerin yoluna gireceğine inanmısımdır hep. 8 kardesli, 20-30 haneli bir köyde, birlestirilmis sınıfta okudum. Babam bizi ben 10 yasındayken bıraktı.(hem de cok iyi paralar kazanmasına ragmen). Biz 8 kardes kaldık öyle.Benim aklıma gelmez ama komsu anlatır. Annem suyun icine seker katıp veriyormus evde bir sey olmadığı icin. Bir keresinde de annem beni somun ekmek yollamaya göndermis, yerler camur diye komsunun evinin önünde ayağım takılıp düsmüsüm ama ekmekleri öyle sıkı tutmusum ki onlara zarar gelmesin diye(annem yufka ekmek yapardı o somun ekmek bile gözümüzde nasıl büyürdü anlatamam). Hatta bi keresinde annemden sakız istedim diye annem baya dövmüstü beni burnum kanamıstı, parası yoktu cünkü. Ben de cocuk halimle anlamamısım.. 5. sınıftan sonra çalışmaya basladık, ne is olursa... Pamuk, kayısı toplamak, fındık toplamak. Her isi yaptık. Afedersin giyecek ic camasırımız, üstümüze giyecek giysimiz yoktu. Teyzemler eskilerini verirdi,biz giyerdik. Çalışmaya gittiğimiz evin sahibi kızının yırtık ayakkabısını vermisti bana, o bile gözüme güzel gelmisti. Okula onlarla gidiyordum. Ama ortaokul,liseyi birincilikle, üniversiteyi de sınıf 4.lüğü ile bitirdim. ERgenlik dönemleri deli dönemler olur ya, ailemin her ferdini kafama takardım.. Abimin harclığı yok diye, kardeslerim ac okula gidiyor diye cok üzülürdüm.. Allahım artık öleyim de onları böyle görmeyim diye dua ederdim. Lise sona kadar kaşarlı sucuklu tostun tadını bilmezdim.. Hatta okula yakın bir yerde tost yapılırdı kokusu her yeri sarardı. O tostun kokusu hala burnumda.. Ama Allah o kadar büyük ki.. Lise döneminde daha önce yapılmayan bir proje ile bizi dersaneye yolladılar. Derslerim de iyiydi zaten.Pdryi kazandım. Üniversitede bile bir etek bir kazağım vardı ilk sene.. Onu da annem, kendi annesinden kalan altın yüzüğü satarak almıstı. Üniversite de harclıksızdım hep.(tek iyi yanı 67 kilodan 58-59 kiloya inmemi sağladı. Okula da yürüyerek gidip geliyordum ohh mis :) ). Suan öğretmenim. Şimdi o zamankii halimizi hatırlıyorum. Bazen ağlasam da bazen de cebimdeki 25 kurusu kardesime verip ben tokum sen git kendine bir seyler al dediğim geliyor aklıma okul yıllarında, bizimkilerle oturup gülüyoruz). Yani demem o ki Rabbim cok büyük, bir kapıyı kapatıp bir kapıyı acıyor mutlaka. Şuan ben de bazen umutsuzluğa düssem de yine her seyin yoluna gireceğine inanarak, yasamın bize bir hediye olduğunu düsünerek yol alıyorum. İnsanız üzülmemiz gayet normal. Şunun şurasında ne kadar yasıyoruz ki, anı yasa bosver diyorum kendi kendime. İnsallah herkes hak ettiği yerlere gelir, hak ettiği sekilde sevilir, hak ettiği sekilde bir hayat yasar. Siz de dua edin ve anı yasamaya bakın.. Bunları yazarken yarım saatim gitti bile

Giden saatlari geri getiremiyoruz o yüzden kendinizi üzmeyin.Her seyde vardır bir hayır :)