Korkularını anlıyorum...
1. İlk üniversitemi 3 yıl sonra bıraktığım için, ikinci üniversiteme başladığımda sınıftakilerden ortalama 4 yaş büyüktüm... İlk başladığım gün deli gibi ağlamıştım... Çünkü sınıftaki kızlar, lise yıllarında konuşulan şeyleri konuşuyordu... Kendimi uzaydan inmiş biri gibi hissetmiştim... Farklıydım. 4 yıl boyunca bir samimi arkadaşım oldu sadece... Ama okulu bitirdim ve diplomamı aldım. Önemli olan sonuçtu: diplomayı almış olmak!
2. Mastera belli bir süre ara verdikten sonra yabancı dille eğitim veren bir okulda başladım. Sınıfın tamamı öküz derecesinde çalışkandı. Lisans mezuniyetleri Türkiye'nin en sayılı okullarındandı... Aradan geçen yıllarda İngilizceyi unutmuştum, pek konuşamıyordum. Gerizekalı bir hoca, ard arda 4 ders beni doğru düzgün İng. konuşamadığım için aşağıladı ve sınıftan kovdu. Sınıftki herkes benden ortalama 7-8 yaş küçüktü... Herkes bir çalışıyorsa ben iki çalıştım. Gerçekten çok çalıştım. Sonuçta ben mezun olurken o kadına laflarını yedirdim.
Özet olarak, zaten azimli ve çalışkan biri olmasan, o okulu dışarıdan kazanamazdın. ÖSYM nin sınavına ve kendine azıcık güven! İnan bana ÖSYM doğru iş yapıyor...Oradaki insanların dört tane gözü, iki tane beyni yok. Onlar da senin gibi... Senin onlardan farkın hayat tecrüben ve olgunluğun. Bugün kolleji bitirmiş çocukların %90'ı, kafalarına silah tutmadan ders çalışmazlar. Özel ders, anne baba parası, kurs derken oralara gelmişlerdir ve asla senle denk olamazlar... Sen daha zor koşullarda oraya geldin. Bu fırsatı kaçırma... Küçük hedefler koy kendine, ilk hedefin ilk dönemdeki tüm derslerden 3,5 üzerinde not getirmek olabilir... Bir bakmışsın okul bitmiş, diploman elinde... Sınıf arkadaşlarını küçük kardeşin gibi düşün mesela, daha kolay gelecektir...