Tabiki de çocuk ve gürültüsüz olmaz o enerjilerini bir şekilde atmaları gerekiyor ama çocuk işte ne yapalım da bir yere kadar bence. Öyle anneler var ki misafirliğe gidiyor ve çocuk misafir olduğu yerin altını üstüne getirse de ""çocuk işte ne yaparsın" Benim annem biz belli bir yaşa gelene kadar 48 kiloymuş. Peşimizde koşmaktan.
Pastaneye gittik uzun zamandan beri görüşmediğimiz arkadaşlarla bir şeyler yiyoruz. Çocuk sandalyeyi parkenin üzerinde çekiyor. O sandalye bildiğin beynimde ilerliyor. Yaptığı sadece bu. Sandalyeyi ordan oraya çekmek. Bir amacı yok sadece çıkardığı gürültüyü seviyor sanırım. Çok küçük de değil çocuk en azından koca sandalyeye gücü yetiyor. Kendi dediklerimizi bile duymuyoruz. Annesi de yanı başında. Evladım yapma. Yapma diyince sanki top ondan çıktı ya bütün annelik görevi bitti. Üzgünüm ama topluluk içerisinde nasıl davranmamız gerektiğini, apartmanda yaşamanın belli kurallarını erken yaşta ailemizden öğreniyoruz.
Çocuk evde koşabilir ama dan dan dan diye bilerek ayak vurarak koşamaz arkadaş. (Gözünüzde canlandı mi bilmiyorum ama şımarıklığına o şekilde koşanlar var.) Oyuncağı ile oynar ama oyuncağını yere 100 kere vuramaz. Çocuk işte dövsün mü nasıl bir yorum. Çocuğu durdurabilecek, eğitebilecek tek şey mi dayak.
Misafirliğe gelen onlarca çocuktan ilgili anne-babanın olanlar 500 km den anlaşılabiliyor. Yaramaz olsalar da arsız değiller. Ve üzgünüm alt kattaki insana kulak tıkacı aldıracak kadar gürültü varsa ya yalıtım çok kötüdür ya da tahammül sınırları dışında bir gürültüdür.