- 23 Mayıs 2017
- 13.303
- 28.203
- 598
- 41
- Konu Sahibi Hepsonradangelir
-
- #121
Tablet hariç katılıyorum
Maalesef yeni nesil annelerin hemen hemen hepsi bu anlayışa sahip. Çocuğumun özgüveni zedelenmesin, çocuğumun psikolojisi bozulmasın. Çocuğum da çocuğum. Yeryüzüne inen ilk bebek tanesi çünkü çocukları.
Az evvel parkta oğlumla birlikte kreşe başlayan ve daha sonra kreşi bırakan çocuğu ve annesini gördüm. "ay maşallah sizinki devam ediyor mu okula" dedi. Evet ediyor dedim. "e belliydi alışacağı ama, benimki alışamadı" dedi. Bu çocuğu, oğlumun okula alışma sürecinde epey gözlemleme şansım oldu. Kesinlikle kreşe uygun bir çocuktu. Daha ilk günden oyunlara dahil oldu, zerre kadar ağlamadı vs. Benim oğlum ise merdivenleri kemiriyordu "eve gitceeeeğm" diye. Hatta müdür bana "galiba alışamayacak" dediğinde, "ben oğlumu sizden iyi tanıyorum. Alışacak" demiştim. En nihayetinde alıştı. Hatta konu açmıştım o zorlu süreci yaşarken. Çok uzattım bu hanım abla bana dedi ki "alışamadı çünkü arkadaşlarını sevmedi. Anlaşamadı onlarla. Biraz şey çocuklar" ben çocuğu gözlemlerken en dikkatimi çeken davranışı, öğretmenden rol çalma çabasıydı. Çocuklar üstünde üstünlük kurmaya çalışıyordu. Öğretmen müsaade etmeyince de arkadaşları sevmedi denildi. Üç yaşındaki çocuk anneyi, babayı yönetiyor. Hatta okulu da yönetmeye çabalıyor. Neden? Çünkü aman psikolojisi bozulmasın, özgüveni zedelenmesin. İşte bu çocuklar geleceğin pervasız piremses ve paşaları. Dünya onların etrafında dönecek sanıyorlar. Öyle olmadığını görünce de gelsin depresyonlar, öfke nöbetleri.
Bunları, asla zaptedilemeyen inanılmaz zor bir çocuğun annesi olarak yazıyorum. Ancak insanların özgür alanlarını taciz etmesinden ise çektiğim zorluğu ikiye katlar yorulurum daha iyi. Yahut ben oğluma "hayır insanları rahatsız edemezsin, izin vermiyorum" dediğimde oğlumun psikolojisine bir halt olmaz. Özgüveni de zedelenmez. Aksine durması gereken yeri bilir, insanlara saygılı olması gerektiğini öğrenir.
Buna benzer bir mesajı gün içinde de yazmıştınız.
O kadaaar çok anne var ki : 'kendi kendine oynamıyor ki, oyuncak da versem ilgilenmiyor ki' diyen.
Önemli olan çocuğa oyuncak vermek değil ki, bir oyun kurmak.
Yoksa at önüne iki araba, çarpıştırsin dursun. Beş dakikaya sıkılır atar. Ya da bir bebek ver, 'hadi kızım oyna' de. O bebekle çocuk ne yapsın ki?
Çocuğa oyun kurmanız lazım ki oyalansin. Mesela ben olsam bu kadar uzun yolculuklarda (ki çok defa Kendimin olmayan çocuklarla yolculuk yaptım,üstelik cogu 15 saatlik Karadeniz yolculuğuydu) şöyle baslardim:
'Biliyor musuuuuun, sana bir suprizim var! Ama hemen vermeyeceğim,onu hak etmen lazım. Tam 10 mavi araba bulunca vereceğim'.
Böylece çocuk yola konsantre olur, mavi arabaları sayar.
10 arabayı bulunca ona mavi oyun hamuru ve mavi arabalı resmin olduğu bir kart verir-kart yoksa telefondan açardim. O arabayi yapmaya çalışırdı, bazen ben yardım ederdim,hatta yanda kendim aynısını yapardım.
Tekerleklere sıra gelince : 'ama bunu da hak etmen gerekiyor. Bu daha zor. Tam 20 siyah araba say',der sayınca da siyah hamuru verir tekerlekleri yapardık.
Sonra istiyorsa kendi başka şeyler yapardı..
'yaptiklarinin fotoğrafını çek,babana gonderelim' derdim, foto çekmekle cevap beklemekle biraz oyalanirdi...
Bütün bunlar zaten bir saati alan şeyler, çocukların ilgisi de daha fazla bir oyunda kalmaz. Mizirdanmaya başlar,hevesi kaçar.
Hamurları ortadan kaldirip boya kalemlerini çıkartır yeni bir oyun yapardik, oyunlardan sıkılınca iki kişilik kart oyunları var çocuklar için. Onu oynardık.
Kazanırsa ananeyle yer değiştirirdik bir de onu yenerdi, onu da kazanınca teyzeyle oynayıp günün şampiyonu olurdu. Ödül olarak da mola yerinde istediği bir çikolatayı yerdi.
Böyle böyle , beynini yorup çocuğu sakinleştirip güzel bir yolculuk gecirebilirdik.
Ya da kelime haznesi biraz genişse motoR-RoboT-TrafiK-Kuzu gibi son harften isim turetmece oynardık, 1 2 3 4 bom 6 7 8 9 bom oynardık, baban bizi özleyecek,hadi ona resim çizelim otogarda mektup gondeririz, derdim, çocuk dergilerini verir bulmaca cozdururdum..
Çocukla yapacak milyon tane sessiz etkinlik var otobüste trende. Siz yeter ki isteyin. Elbet onun ilgisini çekecek oyunları siz kurabilirsiniz
Oyuncak verip 'oynamiyor bu' demekle bir yere varilmaz maalesef...
@berlin8982 belki size de fikir verebilir
Sizin oğlunuzu biliyorum ben. Hatta bi kere bi düğüne gitmek zorunda kalmıştınız. Modeme su dökmek,mor taksi,dayının arabası krizlerini unutmuyorumMaalesef yeni nesil annelerin hemen hemen hepsi bu anlayışa sahip. Çocuğumun özgüveni zedelenmesin, çocuğumun psikolojisi bozulmasın. Çocuğum da çocuğum. Yeryüzüne inen ilk bebek tanesi çünkü çocukları.
Az evvel parkta oğlumla birlikte kreşe başlayan ve daha sonra kreşi bırakan çocuğu ve annesini gördüm. "ay maşallah sizinki devam ediyor mu okula" dedi. Evet ediyor dedim. "e belliydi alışacağı ama, benimki alışamadı" dedi. Bu çocuğu, oğlumun okula alışma sürecinde epey gözlemleme şansım oldu. Kesinlikle kreşe uygun bir çocuktu. Daha ilk günden oyunlara dahil oldu, zerre kadar ağlamadı vs. Benim oğlum ise merdivenleri kemiriyordu "eve gitceeeeğm" diye. Hatta müdür bana "galiba alışamayacak" dediğinde, "ben oğlumu sizden iyi tanıyorum. Alışacak" demiştim. En nihayetinde alıştı. Hatta konu açmıştım o zorlu süreci yaşarken. Çok uzattım bu hanım abla bana dedi ki "alışamadı çünkü arkadaşlarını sevmedi. Anlaşamadı onlarla. Biraz şey çocuklar" ben çocuğu gözlemlerken en dikkatimi çeken davranışı, öğretmenden rol çalma çabasıydı. Çocuklar üstünde üstünlük kurmaya çalışıyordu. Öğretmen müsaade etmeyince de arkadaşları sevmedi denildi. Üç yaşındaki çocuk anneyi, babayı yönetiyor. Hatta okulu da yönetmeye çabalıyor. Neden? Çünkü aman psikolojisi bozulmasın, özgüveni zedelenmesin. İşte bu çocuklar geleceğin pervasız piremses ve paşaları. Dünya onların etrafında dönecek sanıyorlar. Öyle olmadığını görünce de gelsin depresyonlar, öfke nöbetleri.
Bunları, asla zaptedilemeyen inanılmaz zor bir çocuğun annesi olarak yazıyorum. Ancak insanların özgür alanlarını taciz etmesinden ise çektiğim zorluğu ikiye katlar yorulurum daha iyi. Yahut ben oğluma "hayır insanları rahatsız edemezsin, izin vermiyorum" dediğimde oğlumun psikolojisine bir halt olmaz. Özgüveni de zedelenmez. Aksine durması gereken yeri bilir, insanlara saygılı olması gerektiğini öğrenir.
Peki bende diyorumki ne yapmak gerek 2 yasindaki cocuk icin muavin bile seferber oldu. Hastaydi birazda ama binmek zorundaydim o otobuse. Huzursuz Cocukla uzun yolculuk yapilmazmis. Dedi biri bende oyuzden dedim. Sizde binmeyin manasinda peki acil gitmem gerekiyor 15 saatlik yola ozel arabami tutalim. Ne yapalim yani cocugu evde birakip gitmemiz lazimdi pardon neyse tartisip banlanmak istemiyorum iyi gunlerKonuyu gerçekten nerden alıp nereye taşımışsınız! Kimse size çocuklarınızı aşağı atın dövün demedi. Kendi kendinize hiddetlenmeyin. Napacağınızı bir anne olarak siz düşünmelisiniz. İki dakikalık şehir içi yolculuklarda zaten sabırlı oluyoruz. Benim itirazım o zaman binmeyin yolculuk yapmayın denmesineydi. Bir arkadaşta açıklamış o otobüste insanlar türlü dertlerde binmiş olabilir kimse ve sizde dahil saatlerce gürültü çekmek istemez.
Tartışıp banlanacak bir şey Yok konuyu farklı yere çeken sizsiniz.burada napmanız gerektiğini arkadaşlar söyledi okursanız görürsünüz. İyi günler:)Peki bende diyorumki ne yapmak gerek 2 yasindaki cocuk icin muavin bile seferber oldu. Hastaydi birazda ama binmek zorundaydim o otobuse. Huzursuz Cocukla uzun yolculuk yapilmazmis. Dedi biri bende oyuzden dedim. Sizde binmeyin manasinda peki acil gitmem gerekiyor 15 saatlik yola ozel arabami tutalim. Ne yapalim yani cocugu evde birakip gitmemiz lazimdi pardon neyse tartisip banlanmak istemiyorum iyi gunler
Sizin oğlunuzu biliyorum ben. Hatta bi kere bi düğüne gitmek zorunda kalmıştınız. Modeme su dökmek,mor taksi,dayının arabası krizlerini unutmuyorum
Arada açıp okuyorum.
Açıkçası gormemiş annelerin çocuğunun özgüveni zedelenmesin diye benim özgüvenim yok oldu.
Birinin çocuğuna bakişlarim degse olay çıkaracak diye panik oluyorum
Toplu taşımada avazı çıktığı kadar bağıran çocuğun olduğu yöne bakmaktan endişe ediyorum.
Otogarda otobüs beklerden durup dururken gelip bana 1 tane patlatan çocuğun annesinden korkuyorum.
Böyle böyle çocuk sevmemeye başladım. Anne olmak da istemiyorum
Ama bir gün olursam ınsallah sizin gibi olurum. Bunu gerçekten cok istiyorum.
keşke bu mesajın alnı olsa da öpsem..
office Uzun yolda hiç sorun çıkarmayan çocuk ya mekaniktir ya Fransız. Bilemiyorum Maocu Taocu da olabilir
Geçen hafta 6 saatlik yolculukta küçük kızım yarim saat sorun çıkardı. Molalarda indirip at gibi koşturdum da kendine geldi.
Arkamdaki bayan söylendi de öpüp başına koyması gerekirdi aslında.
Oyuncaklarla halledilir belirli bir süre de ara ara krizleri tutar normaldir. Evde 1 saat sabit durmayan çocuk 8-10 saat otobüste ne yapsın?
Bana bile fenalıklar basıyor,midem bulanıyor. Hayvan gibi de sıcak oluyor içerisi. Herkes de kansızlık var mübarek,üşüyoruz milletçe.
Et ucuzlarsa bol bol yesek üşümeyeceğiz aslında :/
Montunu kolumun altına koymayı teklif eden naif kadın sen miydin yoksamesele çocuğun sorun çıkartması değil ki Loch.. mesele prensiplerinden taviz vermeyip çocuğunu bütün yolcularla eğitmeye çalışan ebeveynler.. yoksa sen elinden geleni yaparsın.. gerek kitap,, gerek tablet, gerek oyuncak, gerek hamur v.s. ama çocuk bir yerden sonra sıkılır, anlayışla karşılarım.. ama "çocuğum zaten oyuncak sevmiyor, bende gelişimi için kolaya kaçıp tablet vermem, o zaman bütün otobüs 6 saat benim çocuğumu dinlesin" tahammül edilebilir bir şey değil.. bizim millet ilginç, hop deyince psikolojisinin, iki paket bonibonla organik besin diyetinin bozulacağına inanıyorlar, tepkim genel olarak o ebeveynlere.. yoksa bende uzun yolculuklarda uğraşmaktan yorgun düşenlere lojistik destek sağlıyorum :) ama arkamda ciyak ciyak bağıran iki çocuğunu bangır bangır ilahi söyleyerek bastırmaya çalışan anneye tahammül edemiyorum.. mesela sende 6 saatte yarım saat sıkıntı bile sayılmaz, ben 5 saatlik uçuşta durmaksızın koltuğu tekmeleyip psikolojisi etkilenir diye gık demeyen annelerle yolculuklar yaptımben hatıralarımı buraya yazsam kitap olur, o yüzden rahat annelere tahammülüm yok valla.
Montunu kolumun altına koymayı teklif eden naif kadın sen miydin yoksa
Ne şekerdi o kadın ya ayağına taş değmesin umarım.
Çocuk en son çıldırıp cama yapışıp bozuk plak gibi "aç koynunu gelicem,dudağından öpücem" diye şarkı söylüyordu.
Evet bir eller havaya 5 kostümlü kına gecesinden dönüyorduk :)
Otobüste hiç susmayan bir çocuk var. telefon belki onu susturacak ama anne telefon vermek istemiyor... Kınamıycam, kınamıycam, kınamıycam
Otobüste hiç susmayan bir çocuk var. telefon belki onu susturacak ama anne telefon vermek istemiyor... Kınamıycam, kınamıycam, kınamıycam
evet gider hatta ninni gibi gelirGerçekten hoşunuza gider miydi? Hayal edin;uzun yol otobüsündesiniz koltukta oturmaktan beliniz ağrımış ve tatlı tatlı uykuya daldınız ya da sakince yolu izliyorsunuz ve bir çocuk bağıra bağıra konuşuyo, şarkılar söylüyo ama hiç susmadan saatlerce devam ediyor bu.. Samimiyetle hoşuma gider diyebilir misiniz?
hadi şimdi kınamıyım ama geçmişim pek temiz değilKınama kınama :) :) :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?