Fatm_, Sana o ilaci sormustum daha once bide takip ettim senin yazdiklarini baktim gecmemis. Ama yine mecbur aldim. Diger yazanlar reklam buyuk ihtimalle. Isticem bende parami. Insallah verir. Bide sen bu tedavi surecinde agda falan yapabiliomusun yaa? Ben kanicak diye hicbisey yapamiorum. Ne kadar surede gecti bide?? Yazin icinde teşekkür ederiz bu arada.
-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Vajinal Siğil rahatsızlığı olan var mı? (Genital Siğiller,HPV, Human Papilloma virus)
- Konu Sahibi Editor
- Başlangıç Tarihi
KEsinlikle ağda yapma,jiletle de alma.Süleyman bey bana hiç bir şekilde almayacağımı söylemişti.Çok gerektiğinde makasla kırpıyorum.Hatta içinin biraz rahatlaması için attığı maili aynen kopyalıyorum :) Her moralim bozulduğunda okuyorum.
önce geçmiş olsun.
Ve bilki sorundan kurtulacksın.
Bu tip tekrarlar olabilri ama inan bana problem kalmayacak J
Sorun yakmak veya dondurmak ya da ne bileyim başka şeyer uygulamak değil tedavi için.
Önemli nokta korunman için dikkat etmen gereken küçük kurallar. İl olarak lütfen tüylerini alma, Lütfen ALMA.
Tüy dökücü krem, ağda vs aslakullanma. Ne olur bir süre tüylü kalsın J.....
önce geçmiş olsun.
Ve bilki sorundan kurtulacksın.
Bu tip tekrarlar olabilri ama inan bana problem kalmayacak J
Sorun yakmak veya dondurmak ya da ne bileyim başka şeyer uygulamak değil tedavi için.
Önemli nokta korunman için dikkat etmen gereken küçük kurallar. İl olarak lütfen tüylerini alma, Lütfen ALMA.
Tüy dökücü krem, ağda vs aslakullanma. Ne olur bir süre tüylü kalsın J.....
ohorzum çok teşekkürler. suleyman bey başka ne önerdi sana? varsa onlarıda paylaşabilirmisin? bide tedavi için yakmak dondurmak falan sorun değil demiş yani ne demek istemiş? yaktırmasakta olurmu yani anlamadım ben:/
arkadaşlar yaradana inanıp dua ettikten sonra allasen herşeyi görüp bilen yüce alla sizin siğilinizin nerede olduğunu mu görmeyecek de orayı çizeceksiniz. saçmalamayın. doktorunuza sormadan elinizi bile sürmeyin derim. oturun duanızı gene edin ama çizmek vs. belirlemek çok saçma. alla korusun kanama çizilme yırtılma olursa daha da çoğaldığını bilmiyormusunuz? cahil cahil iş yapmayın.
arkadaşlar hpv tipleri başlangıç bitiş vs olarak belirlenmez
tip denilen şey çeşittir. nasıl ki mesela bir elmanın yeişili kırmızı sarısı var. onun gibi hpv virüsünün de 100 e yakın çeşidi var. bunlardan bazıları kanser riski oluşturabiliyorken bazılarının dudak uçuğunun yaptığı etkiden farkı yok. ayrıca bir tipin vücudunuzda bir başka tipe dönüşmesi söz konusu değildir. velev ki hpv tiplerinden birden fazlasını bulunduruyor olabilirsiniz. yani bir testte bir tip çıkan diğer testte başka tipleri de çıkıyorsa immmün sisteminiz onu baskılayamamış ve bireden fazla hpv tipi bulunduruyorsunuz vücudunuzda demektir.
canım bu virüsle tanışan herkes eminim senin gibidir ki ben de dahil ama asla ve asla okuduğun duyduğun gördüğün şeyleri doktoruna işin bir uzmanına sormadan kullanma. bu iş kozmetik ürünü değil şakaya gelmez. hatta birden fazla doktora git sor. geçmiş olsun.
para tuzağı bunlar başka bişi değil ki.
kızlar belki bazılarınız için özel bir soru olabilir ama kadın kadınayız burada ve bunu sormam lazım. hpv olup da eşiyle oral sex yapan var mı ? eşinin, kendine yaptığı var mı ? varsa gırtlaktan herhangi bir bulaşma oldu mu? ağız kısmında siğil çıkıyor mu? doktorum bana siğil olmasa da oral sexle bulaşma olabilir demişti. biz hpvliler olarak ruhsuz zevksiz bir mekanik sexe mi mahkumuz yani. tak fişi bitir işi gibi bir cinsellikle mi gececek hayatımız. eşimizle sevgilimizle fantazilerimizi paylaşamayacaksak kimle paylaşacağız. lütfen bu konuda tecrübeli arkadaşlardan cevap bekliyorum .
genital siğil kaşıntı yapmaz diyor doktorlar bende de çıkarken kaşıntı olmuştu. şimdi bu kaşıntılar siğilden mi oluyor yoksa başka bişi mi bnm kafam karıştı iyice
kızlar vajinanıza sakın sirke falan sürmeyin. tahriş ediyor. kimi bana iyi geldi diyor kimi de iyice yara bere içinde kaldım diyor doktora sormadan sürmeyin öyle şeyleri.
bu arada ben de koterle yaktırdım. doktorunuzu sıkıştırın ilgilensin uyuzlar. 10 dklık işlemle bitirdim dedi. açtım ağzımı yumdum gözümü.
doktorunuza şunları mutlaka sorun ve hatırlatın kafasına kazınsın
1) mikroskopla baktınız mı? yassı olan ya da gözle tam görülemeyecek olan siğilleri belirkledin mi?
2)koloskopi yaparak mı yaktın siğilleri?
3) eğer sadece görünnenleri aldıysan yaktım senin çıranı
iyi de aborjinler hpvnin tüm türlerini vs biliyormuymuşda ana bu iyi geliyo lan sürelim mi demişler. bi de onların bağışıklığı ile seninki aynı mı? bence kimseyle kıyaslamayın. doktorunuz da bunu kullan ya da kullanma demeden bişi sürmeyin. aborjine iyi gelen sende bende alerji yapcak tahriş etcek belki??
ben de katılıyorum. bu illet o süt gibi teömiz ıslak vajinamızı bulunca kök salıyor yakmadan da kurtulamıyorsun. bilmeden etmeden bu işin profu olmadan elma sirkesi bilmem ne yağı bilmem ne ilacı sürmeyin. kozmetiklere bi sürü para döküyoruz konu sağlık olunca da bi yakma işlemine verin parayı. daha önceki yazılarım da dediğim gibi işin ehlini bulun hepsini tespit etsin koloskopi yapsın mikroskopla da baksın yaksın.
Cinsel yolla bulaşan siğillere gün geçtikçe daha fazla sıklıkla rastlamaktayız. Bu siğillerin nedeni HPV adındaki virüslerdir. Bu virüsler deri hücrelerinin üst tabakalarına yerleşir ve penis, vajina anüs gibi organlardaki deri hücrelerini yerleşmek için tercih ederler.
Cinsel siğiller nasıl bulaşır ?
Bu siğiller sıklıkla cinsel ilişki yoluyla bulaşmakla beraber nadiren hijyeni kötü tuvaletlerden ve vücut sıvılarının temas ettiği bir havlu veya iç çamaşırlardan da bulaşabilirler.
Cinsel siğillerin tedavisi
Cinsel yolla bulaşan siğillerin tedavisi için çeşitli seçenekler mevcuttur :
Asit içerikli sürülen ilaçlar
Bu ilaçlar tırnak cilalarına benzemekle beraber içlerindeki özel fırça yardımıyla siğillerin üstlerine sürülürler. Kısa bir sure içersinde ilaç kurur ve siğil üzerinde bir tabaka yapar. Her yeni ilaç sürülmeden önce üzerinde oluşturduğu tabaka steril bir cımbız yardımıyla uzaklaştırılmalıdır.
Asit içerikli ilaçlar özenle sadece siğillerin üzerine sürülmelidir dışarı fazla taşırılmaları halinde kızarıklık ve deride tahrişe neden olurlar. Özellikle penis derisi gibi ince ve hassas deriye sahip organlarda bu konuya dikkat edilmelidir.
Bu tarzda ilaçları sıklıkla küçük veya az sayıdaki cinsel siğillerin tedavisinde tercih ediyoruz. Diğer kullandığımız bir alan ise siğillerin nükslerinde siğil büyümeden tedaviyi sağlamaktır. Fakat yaygın ve büyük siğillerin tedavisinde bu ilaçlarla tedavi zaman alıyor ve yeterli olmuyor. Bu sürede ise siğil büyüyor ve yayılma gösterebiliyor.
Bağışıklık sağlayan sürülen ilaçlar
Siğillerin bazı hastalarda fazla büyümesinin nedeni bu hastaların bağışıklık sisteminin siğili tanımaması ve yeterince saldırmamasıdır.
Yeni çıkan bağışıklık sistemini güçlendiren krem tedavisi belirli periyodlarla uygulandığında genellikle birkaç ay içersinde bazı hastalarda siğilleri azaltmakta ve yok etmektedir.
Fakat bu ilacın etkisi her hastada farklıdır. Bazı hastalarda iyi sonuç alınırken bazılarında ise tedavi sağlayamamaktadır. Bu ilacın bir yan etkisi ise sıklıkla uygulandığı bölgede kaşıntı ve kızarıklık yapmasıdır. Aslında bu ilacın beklenen bir etkisi olmakla beraber bazı hastalarda ilacın kesilmesini gerektirebilmektedir.
Bu ilacın kullanım alanı daha çok cerrahi tedaviler sonrası siğilin tekrarını engellemek olmakla beraber bazı durumlarda ilk tedavi olarak da kullanılabilmektedir.
Cerrahi tedaviler
o Kriyoterapi (dondurma tedavisi)
Kriyoterapide amaç siğilleri dondurarak sağlıklı ciltten uzaklaştırmaktır. Bunun için sıvı nitrojen kullanılır. Sıvı nitrojen özel aparatlarla püskürtülerek veya pamuklara emdirilmiş şekilde direkt siğillerin üzerine uygulanabilir.
İşlem sırasında sıklıkla lokal anestezi uygulamasına gerek kalmaz. Uygulama sırasında hasta soğuğa bağlı olarak yanma ve batma hisseder. 1-2 saat içersinde uygulama yapılan bölgede ağrı hissedilebilir ve bu süreçte hasta ağrı kesici kullanabilir.
Uygulamadan sonra 1-5 gün içersinde siğiller siyahlaşır ve kabuklanır yaklaşık 15 gün içersinde ise sağlıklı ciltten dökülerek ayrılırlar. Hasta bu süreç içersinde çeşitli merhemlerle yara bakımı yapar. Tedavi sürecinde ise ciddi bir açık yara oluşmamakta ve tedavinin kozmetik sonucu da iyi olmaktadır.
Komplikasyon olarak nadiren özellikle koyu cilt rengine sahip hastalarda işlemin uygulandığı yerlerde beyazlama oluşabilir. Bu durum geçici veya kalıcı olabilir.
Bunlar dışında kozmetik sonuçları çok iyi olan bir tedavidir.
o Radyo frekans cerrahisi
Radyo Frekans yöntemi tedavi sırasında elektrik akımı yerine radyo dalgalarını kullanır. Bu yöntemin avantajı işlem sonrası elde edilen kozmetik görünümün diğer elektrikle yakma metodlarına gore çok iyi olmasıdır. İşlem sırasında anten tedavinin yapılacağı yerin yakınına yerleştirilir. Hastaya temas ettirilmesine gerek yoktur çünkü hastanın vücudundan elektrik akımı geçmez. Bu yöntemle tedavi edici uç deriyi çok tahrip etmez sadece milimetrik şekilde hastalıklı bölgeyi temizler. Yöntem öncesinde hastalıklı bölge ince bir iğne yardımıyla uyuşturulur. İşlem sonrası bölgeye 3-4 gün su temas ettirilmemelidir. Doktorunuz antibiyotik içeren bir kremi günde 1-2 kez sürmenizi önerecektir.
o Elektrokoterizasyon
Bu yöntemde özel uçlar yardımıyla elektrik akımı deriye uygulanır ve hastaya temas ettirilen antenden cihaza döner. Yani hastanın cildinde elektrik akımı dolaşırken en fazla dirence uğradığı yer olan cihazın tedavi ucunda ısı oluşur. Bu şekilde siğiller yakılarak temizlenmiş olur. Kriyoterapi ve radyofrekans cerrahisi yöntemlerine gore iz kalma ihtimali daha yüksektir.
o Siğilin alınması (cerrahi olarak çıkartılması )
Ancak çok hacim kazanmış siğillerde uygulanabilecek bir yöntem olup bunlar dışındaki siğillerde bıraktığı izin fazla olması nedeniyle uygulanmamaktadır.
Cinsel siğillerde tedavi süreci
Cinsel siğillerde tedavi sürecinin en sıkıntılı tarafı çok iyi bir şekilde uygulanan tedaviler sonrasında bile siğilin tekrarlama ihtimalidir. Bunun nedeni siğile neden olan virusün (HPV) görünür siğiller dışında başka bölgelerde de mikroskopik odaklar oluşturması ve bunların tedaviler sırasında farkedilememesidir. Çünkü bunları pratikte tespit etmemizi sağlayacak bir yöntem yoktur. Asetik asitle boyama gibi çeşitli metodlar denenmiştir fakat güvenilirlikleri çok düşüktür.
Tedavi sürecindeki diğer bir sıkıntı ise eşe veya partnere siğilleri bulaştırma ihtimalidir. Bayanlarda cinsel siğilin rahim boynu kanseri yapma ihtimali vardır. Özellikle cinsel siğile sahip erkeklerin eşleri veya bayan partnerleri mutlaka bir kadın doğum hastalıkları uzmanına başvurmalı ve smear yanında HPV - DNA testi de yaptırmalıdır. Smear tek başına HPV lezyonları erken aşamada ise pozitif bir sonuç vermemektedir. Fakat HPV – DNA testi yapıldığında eğer bayanda onkojenik yani kanser yapan tarzda bir siğil tipi varsa kadın doğum uzmanı ekstra önlemler almaktadır. Unutulmaması gereken bir nokta ise cinsel siğil bayanlarda rahim içinde görüldüğünden dışardan hiçbir belirti vermemesidir.
Cinsel siğil ne zaman bulaşır ?
Eğer gözle görülür bir cinsel siğiliniz varsa bunu karşı tarafa bulaştırmaya adaysınız. Tamamen tedavi olmuş bireyler 6 ay veya 1 senelik period sonrası nüks de olmamışsa HPV'den kurtulmuş sayılabilirler ve hastalığı bulaştırma ihtimalleri sıfırlanmıştır diyebiliriz. Fakat yeni tedavi almış cinsel siğil hastaların mikroskopik odakları bulunabileceğinden görünürde hiçbir lezyonları bulunmuyor olsa bile karşı tarafa siğil bulaştırma ihtimalleri sıfır değildir.
Prezervatif kullanımı ise siğil penis bölgesinde ise koruma sağlamaz. Penis bölgesindeki siğillerde ise koruma sağlar fakat cinsel siğili bulunan kişide başka bölgelerde de mikroskopik odaklar olabilir.
Siğillerden kurtulamayacakmıyım ?
Cinsel siğil tedavisi uzun sürmektedir. Fakat yapılan her tedavi ile virus yükü azalmakta ve yeni odakların oluşması önlenmektedir. Bağışıklık yetmezliği durumları dışında her cinsel siğil hastası belirli bir süre sonra siğillerden tamamen kurtulmaktadır.
Tedavi sırasında nelere dikkat etmeliyim ?
Özellikle genital bölgenin temizliği varolan siğilleri kanatmadan yapılmalıdır. Kanayan her yeni siğil HPV virüsünün yeni bölgelere bulaşması ihtimalini de arttırır. Mümkünse tüyler kısaltılmalı veya gerekiyorsa makine ile siğillere dikkat edilerek alınmalıdır.
Siğilin mi var ? erken tedavi şart !
Eğer cinsel bölgenizde şüphelendiğiniz bir lezyon varsa zaman geçirmeden bir dermatoloji uzmanına başvurun ve muayene olun. Cinsel siğillerin erken evrelerinde birkaç seanslık tedaviyle kişi tamamen bu hastalıktan kurtulurken, yaygın siğillerde uzun süren seanslar ve aylarca tedavi gerekebilmektedir. Şüpheli lezyonları kanatmadan en kısa zamanda bir dermatoloji uzmanına gösteriniz.
Cinsel siğiller nasıl bulaşır ?
Bu siğiller sıklıkla cinsel ilişki yoluyla bulaşmakla beraber nadiren hijyeni kötü tuvaletlerden ve vücut sıvılarının temas ettiği bir havlu veya iç çamaşırlardan da bulaşabilirler.
Cinsel siğillerin tedavisi
Cinsel yolla bulaşan siğillerin tedavisi için çeşitli seçenekler mevcuttur :
Asit içerikli sürülen ilaçlar
Bu ilaçlar tırnak cilalarına benzemekle beraber içlerindeki özel fırça yardımıyla siğillerin üstlerine sürülürler. Kısa bir sure içersinde ilaç kurur ve siğil üzerinde bir tabaka yapar. Her yeni ilaç sürülmeden önce üzerinde oluşturduğu tabaka steril bir cımbız yardımıyla uzaklaştırılmalıdır.
Asit içerikli ilaçlar özenle sadece siğillerin üzerine sürülmelidir dışarı fazla taşırılmaları halinde kızarıklık ve deride tahrişe neden olurlar. Özellikle penis derisi gibi ince ve hassas deriye sahip organlarda bu konuya dikkat edilmelidir.
Bu tarzda ilaçları sıklıkla küçük veya az sayıdaki cinsel siğillerin tedavisinde tercih ediyoruz. Diğer kullandığımız bir alan ise siğillerin nükslerinde siğil büyümeden tedaviyi sağlamaktır. Fakat yaygın ve büyük siğillerin tedavisinde bu ilaçlarla tedavi zaman alıyor ve yeterli olmuyor. Bu sürede ise siğil büyüyor ve yayılma gösterebiliyor.
Bağışıklık sağlayan sürülen ilaçlar
Siğillerin bazı hastalarda fazla büyümesinin nedeni bu hastaların bağışıklık sisteminin siğili tanımaması ve yeterince saldırmamasıdır.
Yeni çıkan bağışıklık sistemini güçlendiren krem tedavisi belirli periyodlarla uygulandığında genellikle birkaç ay içersinde bazı hastalarda siğilleri azaltmakta ve yok etmektedir.
Fakat bu ilacın etkisi her hastada farklıdır. Bazı hastalarda iyi sonuç alınırken bazılarında ise tedavi sağlayamamaktadır. Bu ilacın bir yan etkisi ise sıklıkla uygulandığı bölgede kaşıntı ve kızarıklık yapmasıdır. Aslında bu ilacın beklenen bir etkisi olmakla beraber bazı hastalarda ilacın kesilmesini gerektirebilmektedir.
Bu ilacın kullanım alanı daha çok cerrahi tedaviler sonrası siğilin tekrarını engellemek olmakla beraber bazı durumlarda ilk tedavi olarak da kullanılabilmektedir.
Cerrahi tedaviler
o Kriyoterapi (dondurma tedavisi)
Kriyoterapide amaç siğilleri dondurarak sağlıklı ciltten uzaklaştırmaktır. Bunun için sıvı nitrojen kullanılır. Sıvı nitrojen özel aparatlarla püskürtülerek veya pamuklara emdirilmiş şekilde direkt siğillerin üzerine uygulanabilir.
İşlem sırasında sıklıkla lokal anestezi uygulamasına gerek kalmaz. Uygulama sırasında hasta soğuğa bağlı olarak yanma ve batma hisseder. 1-2 saat içersinde uygulama yapılan bölgede ağrı hissedilebilir ve bu süreçte hasta ağrı kesici kullanabilir.
Uygulamadan sonra 1-5 gün içersinde siğiller siyahlaşır ve kabuklanır yaklaşık 15 gün içersinde ise sağlıklı ciltten dökülerek ayrılırlar. Hasta bu süreç içersinde çeşitli merhemlerle yara bakımı yapar. Tedavi sürecinde ise ciddi bir açık yara oluşmamakta ve tedavinin kozmetik sonucu da iyi olmaktadır.
Komplikasyon olarak nadiren özellikle koyu cilt rengine sahip hastalarda işlemin uygulandığı yerlerde beyazlama oluşabilir. Bu durum geçici veya kalıcı olabilir.
Bunlar dışında kozmetik sonuçları çok iyi olan bir tedavidir.
o Radyo frekans cerrahisi
Radyo Frekans yöntemi tedavi sırasında elektrik akımı yerine radyo dalgalarını kullanır. Bu yöntemin avantajı işlem sonrası elde edilen kozmetik görünümün diğer elektrikle yakma metodlarına gore çok iyi olmasıdır. İşlem sırasında anten tedavinin yapılacağı yerin yakınına yerleştirilir. Hastaya temas ettirilmesine gerek yoktur çünkü hastanın vücudundan elektrik akımı geçmez. Bu yöntemle tedavi edici uç deriyi çok tahrip etmez sadece milimetrik şekilde hastalıklı bölgeyi temizler. Yöntem öncesinde hastalıklı bölge ince bir iğne yardımıyla uyuşturulur. İşlem sonrası bölgeye 3-4 gün su temas ettirilmemelidir. Doktorunuz antibiyotik içeren bir kremi günde 1-2 kez sürmenizi önerecektir.
o Elektrokoterizasyon
Bu yöntemde özel uçlar yardımıyla elektrik akımı deriye uygulanır ve hastaya temas ettirilen antenden cihaza döner. Yani hastanın cildinde elektrik akımı dolaşırken en fazla dirence uğradığı yer olan cihazın tedavi ucunda ısı oluşur. Bu şekilde siğiller yakılarak temizlenmiş olur. Kriyoterapi ve radyofrekans cerrahisi yöntemlerine gore iz kalma ihtimali daha yüksektir.
o Siğilin alınması (cerrahi olarak çıkartılması )
Ancak çok hacim kazanmış siğillerde uygulanabilecek bir yöntem olup bunlar dışındaki siğillerde bıraktığı izin fazla olması nedeniyle uygulanmamaktadır.
Cinsel siğillerde tedavi süreci
Cinsel siğillerde tedavi sürecinin en sıkıntılı tarafı çok iyi bir şekilde uygulanan tedaviler sonrasında bile siğilin tekrarlama ihtimalidir. Bunun nedeni siğile neden olan virusün (HPV) görünür siğiller dışında başka bölgelerde de mikroskopik odaklar oluşturması ve bunların tedaviler sırasında farkedilememesidir. Çünkü bunları pratikte tespit etmemizi sağlayacak bir yöntem yoktur. Asetik asitle boyama gibi çeşitli metodlar denenmiştir fakat güvenilirlikleri çok düşüktür.
Tedavi sürecindeki diğer bir sıkıntı ise eşe veya partnere siğilleri bulaştırma ihtimalidir. Bayanlarda cinsel siğilin rahim boynu kanseri yapma ihtimali vardır. Özellikle cinsel siğile sahip erkeklerin eşleri veya bayan partnerleri mutlaka bir kadın doğum hastalıkları uzmanına başvurmalı ve smear yanında HPV - DNA testi de yaptırmalıdır. Smear tek başına HPV lezyonları erken aşamada ise pozitif bir sonuç vermemektedir. Fakat HPV – DNA testi yapıldığında eğer bayanda onkojenik yani kanser yapan tarzda bir siğil tipi varsa kadın doğum uzmanı ekstra önlemler almaktadır. Unutulmaması gereken bir nokta ise cinsel siğil bayanlarda rahim içinde görüldüğünden dışardan hiçbir belirti vermemesidir.
Cinsel siğil ne zaman bulaşır ?
Eğer gözle görülür bir cinsel siğiliniz varsa bunu karşı tarafa bulaştırmaya adaysınız. Tamamen tedavi olmuş bireyler 6 ay veya 1 senelik period sonrası nüks de olmamışsa HPV'den kurtulmuş sayılabilirler ve hastalığı bulaştırma ihtimalleri sıfırlanmıştır diyebiliriz. Fakat yeni tedavi almış cinsel siğil hastaların mikroskopik odakları bulunabileceğinden görünürde hiçbir lezyonları bulunmuyor olsa bile karşı tarafa siğil bulaştırma ihtimalleri sıfır değildir.
Prezervatif kullanımı ise siğil penis bölgesinde ise koruma sağlamaz. Penis bölgesindeki siğillerde ise koruma sağlar fakat cinsel siğili bulunan kişide başka bölgelerde de mikroskopik odaklar olabilir.
Siğillerden kurtulamayacakmıyım ?
Cinsel siğil tedavisi uzun sürmektedir. Fakat yapılan her tedavi ile virus yükü azalmakta ve yeni odakların oluşması önlenmektedir. Bağışıklık yetmezliği durumları dışında her cinsel siğil hastası belirli bir süre sonra siğillerden tamamen kurtulmaktadır.
Tedavi sırasında nelere dikkat etmeliyim ?
Özellikle genital bölgenin temizliği varolan siğilleri kanatmadan yapılmalıdır. Kanayan her yeni siğil HPV virüsünün yeni bölgelere bulaşması ihtimalini de arttırır. Mümkünse tüyler kısaltılmalı veya gerekiyorsa makine ile siğillere dikkat edilerek alınmalıdır.
Siğilin mi var ? erken tedavi şart !
Eğer cinsel bölgenizde şüphelendiğiniz bir lezyon varsa zaman geçirmeden bir dermatoloji uzmanına başvurun ve muayene olun. Cinsel siğillerin erken evrelerinde birkaç seanslık tedaviyle kişi tamamen bu hastalıktan kurtulurken, yaygın siğillerde uzun süren seanslar ve aylarca tedavi gerekebilmektedir. Şüpheli lezyonları kanatmadan en kısa zamanda bir dermatoloji uzmanına gösteriniz.
hpv olduğunuzu öğrendiniz ve genital bölgenizde siğiller var. peki bu hpv vücutta nereye yerleşiyor. kan yoluyla bulaşıyor mu? artık sevdiklerimizle tokalaıp sarılamayacak mıyız?
genital siğiller genelde vücut mukozalarına yerleşiyor. yani deri yüzeyinde bulunmuyor. hpvnin hiçbir türü kanda barınmıyor. hpv vücut hücrelerinden mukoza ve derinin üst tabakasının alt katmanlarına yerleşiyor.
genital siğiller genelde vücut mukozalarına yerleşiyor. yani deri yüzeyinde bulunmuyor. hpvnin hiçbir türü kanda barınmıyor. hpv vücut hücrelerinden mukoza ve derinin üst tabakasının alt katmanlarına yerleşiyor.
Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre her 10 kişiden 1′inde (630 milyon kişi) şu anda HPV bulunmaktadır.
Her 10 kadından 8′inin de 50 yaşına kadar HPV ile infekte olacağı tahmin edilmektedir.
Bulaşması için siğilli bölgeyle ya da genital bölgeyle deri teması yeterlidir, cinsel ilişki şart değildir.
Bulaşması için deri teması yeterli olduğundan prezervatifler tam olarak koruma sağlamaz.
Her 10 kadından 8′inin de 50 yaşına kadar HPV ile infekte olacağı tahmin edilmektedir.
Bulaşması için siğilli bölgeyle ya da genital bölgeyle deri teması yeterlidir, cinsel ilişki şart değildir.
Bulaşması için deri teması yeterli olduğundan prezervatifler tam olarak koruma sağlamaz.
Hpv Nedir?
HPV yani Human Papilloma Virus hastalığı bir tür viral enfeksiyondur.Ggenital bölgede ve mukozalarda enfeksiyon yapan siğiller şeklinde görülür.Bu siğillere condyloma acuminatum adı verilmektedir.Türkçe olarak ise kondiloma aküminatum ya da kısaca kondilom olarak bilinmektedir.HPV vücuda bir defa girdikten sonra bütün hücrelere yerleşmektedir.
Önemli İstatistikler
Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre her 10 kişiden 1′inde (630 milyon kişi) şu anda HPV bulunmaktadır.
Her 10 kadından 8′inin de 50 yaşına kadar HPV ile infekte olacağı tahmin edilmektedir.
Bulaşması için deri teması yeterlidir, cinsel ilişki şart değildir.
Bulaşması için deri teması yeterli olduğundan prezervatifler tam olarak koruma sağlamaz.
HPV Nasıl Bulaşır?
HPV cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hatta en sık karşılaşılanlardan birisidir. Genital bölgeyi enfekte eden HPVler temas yolu ile kolayca yayılırlar. HPVnin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.
Virüsün kuluçka süresi değişkendir. Bulaşma olduktan sonra bulgular bazen birkaç ay bazen de birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir. Hatta bazen virüs yıllarca hiçbir bulgu vermeden vücutta kalabilir.
Aktif genital lezyonların varlığında bulaşıcılık en yüksektir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra yeniden siğil çıkmadan geçen dönem ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.
HPV Belirtileri
HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Aslında çoğu kişide HPV vücudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Bir başka olasılık da virusu alan kişide uzun süre hiçbir belirti ortaya çıkmamasıdır. Kişi yıllarca hatta bazen ömrü boyunca hiçbir yakınma ortaya çıkmadan yaşayabilir. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Bu durum latent ya da sessiz enfeksiyon olarak adlandırılır.
HPVnin en sık neden olduğu belirti genital bölgede görülen siğillerdir. Ciltten hafif kabarık, yumuşak olan bu siğiler cinsel bölgeyi oluşturan deride, vajina ile makat arasında, anüs etrafında, bacakların iç kısmında, penis ucunda ya da çevresinde görülebilir. Anal ya da oral seks sonrasında ağız içi ve makat içinde de siğiller ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda vajina içinde ve rahim ağzı üzerinde de siğiller olabilir.
HPV enfeksiyonaları virüsün türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Düşük riskli tipteki virüsler genelde PAP smearda ortaya çıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurlarken yüksek riskli tipler uzun dönemde rahim ağzı kanserine neden olabilirler.
Yapılan araştırmalar rahim ağzında HPVye bağlı değişim saptanan hastaların %90′ına yakınında 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPVnin takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur. Kalıcı enfeksiyon ise serviks yani rahim ağzı kanseri açısından en önemli risk faktörünü oluşturur.
Rahim ağzı kanseri tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında 2. sırada yer alır ve öldürücü bir kanserdir. Buna karşın kanser türleri arasında önlenebilir olması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Serviks kanserini önlemenin tek ve en basit yolu düzenli aralıklarla yapılan smear testleridir. Smear testinde CIN ya da SIL olarak tanımlanan anormallikler saptandığında biopsi yapılarak tanı kesinleştirilir. Daha sonra hastalığının derecesine göre rahim ağzındaki değişime uğramış bölge LEEP ya da konizasyon adı verilen basit ameliyatlar ile çıkartılır ve daha sonra düzenli kontrollere başlanır. CIN ya da SILin ileri evre olması durumunda eğer kişi ailesini tamamlamış ve başka çocuk istemiyorsa ya da 40′lı yaşar civarındaysa rahimin alınması da bir diğer tedavi alternatifidir.
HPV Tedavisi
HPVninkesin bir tedavisi yoktur. Klasik bilgi Virüs birkez vücuda girdiğinde ömür boyu burada kalır şeklindeyken günümüzde yapılan DNA incelemeleri viruse ait genetik materyalin 6-24 ay içinde vücuttan tamamen atılabildiğini ortaya koymaktadır. Ancak hangi kişilerde virusun kaldığı hangilerinde ise atıldığı belli değildir. Burada en önemli faktör kişinin bağışıklık sistemi gibi görünmektedir Virüsün ortaya çıkardığı patolojiler ise tedavi edilebilir.
Genital siğil varlığında bunlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilirler. Çok büyük boyuttaki siğillerin ise cerrahi olarak çıkartılması gerekebilir. Az sayıdaki küçük siğiller ise bölgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekir.
Bazı kişilerde siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra bir daha ömrü boyunca yeni siğil çıkmaz. Bazı kişilerde ise sık aralıklarla siğiller çıkar. Kişiler arasında bu derece fark olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri arasındaki farklılıktır.
Smear testinde saptanan ve biopsi ile kesinleşmiş displazi varlığında ise hastalığın şiddeti, hastanın yaşına göre LEEP, konizasyon ya da rahimin alınması gibi tedaviler uygulanabilir. Çoğu zaman hafif displazi varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır.
HPV yani Human Papilloma Virus hastalığı bir tür viral enfeksiyondur.Ggenital bölgede ve mukozalarda enfeksiyon yapan siğiller şeklinde görülür.Bu siğillere condyloma acuminatum adı verilmektedir.Türkçe olarak ise kondiloma aküminatum ya da kısaca kondilom olarak bilinmektedir.HPV vücuda bir defa girdikten sonra bütün hücrelere yerleşmektedir.
Önemli İstatistikler
Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre her 10 kişiden 1′inde (630 milyon kişi) şu anda HPV bulunmaktadır.
Her 10 kadından 8′inin de 50 yaşına kadar HPV ile infekte olacağı tahmin edilmektedir.
Bulaşması için deri teması yeterlidir, cinsel ilişki şart değildir.
Bulaşması için deri teması yeterli olduğundan prezervatifler tam olarak koruma sağlamaz.
HPV Nasıl Bulaşır?
HPV cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hatta en sık karşılaşılanlardan birisidir. Genital bölgeyi enfekte eden HPVler temas yolu ile kolayca yayılırlar. HPVnin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.
Virüsün kuluçka süresi değişkendir. Bulaşma olduktan sonra bulgular bazen birkaç ay bazen de birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir. Hatta bazen virüs yıllarca hiçbir bulgu vermeden vücutta kalabilir.
Aktif genital lezyonların varlığında bulaşıcılık en yüksektir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra yeniden siğil çıkmadan geçen dönem ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.
HPV Belirtileri
HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Aslında çoğu kişide HPV vücudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Bir başka olasılık da virusu alan kişide uzun süre hiçbir belirti ortaya çıkmamasıdır. Kişi yıllarca hatta bazen ömrü boyunca hiçbir yakınma ortaya çıkmadan yaşayabilir. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Bu durum latent ya da sessiz enfeksiyon olarak adlandırılır.
HPVnin en sık neden olduğu belirti genital bölgede görülen siğillerdir. Ciltten hafif kabarık, yumuşak olan bu siğiler cinsel bölgeyi oluşturan deride, vajina ile makat arasında, anüs etrafında, bacakların iç kısmında, penis ucunda ya da çevresinde görülebilir. Anal ya da oral seks sonrasında ağız içi ve makat içinde de siğiller ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda vajina içinde ve rahim ağzı üzerinde de siğiller olabilir.
HPV enfeksiyonaları virüsün türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Düşük riskli tipteki virüsler genelde PAP smearda ortaya çıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurlarken yüksek riskli tipler uzun dönemde rahim ağzı kanserine neden olabilirler.
Yapılan araştırmalar rahim ağzında HPVye bağlı değişim saptanan hastaların %90′ına yakınında 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPVnin takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur. Kalıcı enfeksiyon ise serviks yani rahim ağzı kanseri açısından en önemli risk faktörünü oluşturur.
Rahim ağzı kanseri tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında 2. sırada yer alır ve öldürücü bir kanserdir. Buna karşın kanser türleri arasında önlenebilir olması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Serviks kanserini önlemenin tek ve en basit yolu düzenli aralıklarla yapılan smear testleridir. Smear testinde CIN ya da SIL olarak tanımlanan anormallikler saptandığında biopsi yapılarak tanı kesinleştirilir. Daha sonra hastalığının derecesine göre rahim ağzındaki değişime uğramış bölge LEEP ya da konizasyon adı verilen basit ameliyatlar ile çıkartılır ve daha sonra düzenli kontrollere başlanır. CIN ya da SILin ileri evre olması durumunda eğer kişi ailesini tamamlamış ve başka çocuk istemiyorsa ya da 40′lı yaşar civarındaysa rahimin alınması da bir diğer tedavi alternatifidir.
HPV Tedavisi
HPVninkesin bir tedavisi yoktur. Klasik bilgi Virüs birkez vücuda girdiğinde ömür boyu burada kalır şeklindeyken günümüzde yapılan DNA incelemeleri viruse ait genetik materyalin 6-24 ay içinde vücuttan tamamen atılabildiğini ortaya koymaktadır. Ancak hangi kişilerde virusun kaldığı hangilerinde ise atıldığı belli değildir. Burada en önemli faktör kişinin bağışıklık sistemi gibi görünmektedir Virüsün ortaya çıkardığı patolojiler ise tedavi edilebilir.
Genital siğil varlığında bunlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilirler. Çok büyük boyuttaki siğillerin ise cerrahi olarak çıkartılması gerekebilir. Az sayıdaki küçük siğiller ise bölgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekir.
Bazı kişilerde siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra bir daha ömrü boyunca yeni siğil çıkmaz. Bazı kişilerde ise sık aralıklarla siğiller çıkar. Kişiler arasında bu derece fark olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri arasındaki farklılıktır.
Smear testinde saptanan ve biopsi ile kesinleşmiş displazi varlığında ise hastalığın şiddeti, hastanın yaşına göre LEEP, konizasyon ya da rahimin alınması gibi tedaviler uygulanabilir. Çoğu zaman hafif displazi varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır.
Merhaba arkadaşlar,
Doktor kontrolum vardı doktor okadar olumlu konustuki yakmaya gerek yok zaten geciyor sigillerin ve hızlı ilerleme var dedi yakmaya vs. Gerek yok yaşımda genç olduğundan bunu vücut 6 aya kadar yeni virüs almamışsam % 80 atıyormus. Bence 6 aya kadar atmasi vucundun çok iyi o zaman 1 yılda dikkat edersek bundan kurtuluruz. Sadece aldara kullanıyorum iceride siğile raslanmadi.
Doktor kontrolum vardı doktor okadar olumlu konustuki yakmaya gerek yok zaten geciyor sigillerin ve hızlı ilerleme var dedi yakmaya vs. Gerek yok yaşımda genç olduğundan bunu vücut 6 aya kadar yeni virüs almamışsam % 80 atıyormus. Bence 6 aya kadar atmasi vucundun çok iyi o zaman 1 yılda dikkat edersek bundan kurtuluruz. Sadece aldara kullanıyorum iceride siğile raslanmadi.
Canim sen burada herkesin bildigi internete girip okudugu yazilari paylasmissin. Yalniz soyle bisey var, hepsi olumsuz ve moral bozan yazilar. Biz bunlari bilioruz ve girip okuoruz. Bu hastalikta moral cok onemlidir. Gelipte burda moral bozucu seyler paylasma. Biz burda moral olarakta birbirimize destek oluyoruz. Ayrica cogu doktor ve son yapilan arastirmalar dahil bu hastaligin en gec iki yil icinde atlatilabilecegini ve sagligimiza kavusacagimizi soyluyor. Ama sen gelip hastaligin enn kotu sonuclarini alip paylasiosun. Gerek yok bunlara. Bilioruz biz bunlari. Sen yenimi karsilastin bilmiyorum ama sende boylesi seyleri okuyup kendi moralini daha fazla bozma. Allahin izniyle gecicek bu hastalik ve hepimiz sagligimiza kavusacagiz.
Benzer Konular
