-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Vajinal Siğil rahatsızlığı olan var mı? (Genital Siğiller,HPV, Human Papilloma virus)
- Konu Sahibi Editor
- Başlangıç Tarihi
Kupo, ohorzum haklı doktorun verirse kullanmalisin aldarayi bende 1 ayda etki gösterdi 130 tl ve 2. Kutum bitiyor artık parasini da geçtim yeterki sigillerim bitsin. Kasımın ortasında başladım tedaviye bence bunyeden bunyeye farklılık olabiliyor aldara kullanırken asla başka şeyler kullanmayın genital bölgeye. Sadece zorlu bir surecden geçiyoruz bunu atlaticaz ilk çıkan sigilim geçti bu bile insana morel veriyo
amacım moral bozmak falan değildi. bende de var bu illet. mazoşişt değilim ki kendi moralimi de bozmak istiyim. bu konuyu akademik makalelerine kadar araştırdım. orası daha beter. böyle bir yazı buldum belki hiç bilgili olmayanlar vardır diye paylaşmak istedim. bu konuyla ilgili başlık açtım sırf hpv den bahsediyor orada olumlu bulduğum makaleleerden yazılar paylaştım. zaten netten arastırma yapıyoruz yoksa doktora gidiyorsun yakıp bişi demeden gönderiyorlar. diğer yazılarımı da okursanız peşin hüküm vermezseniz moralin bnm için de önemini anlarsnınız.
arkadaşlar özetle herkesde dudak ucugu gibi mevbcut oolabilecek bir virüsmuş bu. doktorun aban dediğine göre şurdan 5 kadın çevirsem 4ünde kesin çıkar dedi. yani kendimizi soyutlamayalım bende hpv var şimdi nolcak falan diye.
kızlar doktorumun da başının etini yedim bu yollarla bulaşmaz dedi.derisinde açık bir yara vs olursa ancak öyle tokalaşma vs bulaşır dedi. çünkü bende iyice paranoya yapmıştım. artık sevdiklerime sarılamayacak mıyım diye.
Hpvin Bulaşmadığı Durumlar
günlük yaşamda,aynı odada bulunma,aynı okulda okuma,aynı havayı soluma ile bulaşmaz. sağlam deriden geçemez.
*Tükürük,gözyaşı,ter,aksırık,öksürük,idrar,dışkı
*El sıkma,deriye dokunmak,okşama,kucaklama,yanaktan ve elden öpme
*Yiyecekler,içecekler,çatal,kaşık,bardak,tabak,tel efon
*Tuvalet,duş,musluk,yüzme havuzu,deniz,sauna,hamam ağda salonları (bu yolla çok nadir bulaşabiliyormuş)
*Sivrisinek ve diğer böceklerin sokması,kedi,köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak Hpvin bulaşmasına neden olmazlar.
CıNSEL ıLıŞKı EN ÖNEMLı BULAŞMA YOLUDUR
bi de doktorum bana bakire kişilerde de görülmesnin sebebinin sürtünme ile ya da anal yolla cinsellik yaşadıklarını ama çoğunun bunu sakladığını bana havuzdan vs bulaştı dediğini söyledi. bence doktorunuzla açık açık herşeyi konuşun zaten konuşulan ikiniz arasında kalır. güvenebileceğimiz doktor çok önemli.ben mesela kendi doktorumdan memnunum kafama bişi takıldı mı soruyorum. eğer beni tatmin etmeyen cevaplar verirse de doktor bey bu sizin için basit bişi olabilir diye başlayıp fırçalıyorum
ozaman ayrıntılı anlatıyor bana herşeyi. bu hastalıktan kurtulmanın bence 2 yolu var1. işinin ehli ve aynı zamanda ona güvenebileceğiniz yanında kendinizi rahat hissedeceğiniz bir doktor ve bağışıklık sistemi.
Hpvin Bulaşmadığı Durumlar
günlük yaşamda,aynı odada bulunma,aynı okulda okuma,aynı havayı soluma ile bulaşmaz. sağlam deriden geçemez.
*Tükürük,gözyaşı,ter,aksırık,öksürük,idrar,dışkı
*El sıkma,deriye dokunmak,okşama,kucaklama,yanaktan ve elden öpme
*Yiyecekler,içecekler,çatal,kaşık,bardak,tabak,tel efon
*Tuvalet,duş,musluk,yüzme havuzu,deniz,sauna,hamam ağda salonları (bu yolla çok nadir bulaşabiliyormuş)
*Sivrisinek ve diğer böceklerin sokması,kedi,köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak Hpvin bulaşmasına neden olmazlar.
CıNSEL ıLıŞKı EN ÖNEMLı BULAŞMA YOLUDUR
bi de doktorum bana bakire kişilerde de görülmesnin sebebinin sürtünme ile ya da anal yolla cinsellik yaşadıklarını ama çoğunun bunu sakladığını bana havuzdan vs bulaştı dediğini söyledi. bence doktorunuzla açık açık herşeyi konuşun zaten konuşulan ikiniz arasında kalır. güvenebileceğimiz doktor çok önemli.ben mesela kendi doktorumdan memnunum kafama bişi takıldı mı soruyorum. eğer beni tatmin etmeyen cevaplar verirse de doktor bey bu sizin için basit bişi olabilir diye başlayıp fırçalıyorum
ozaman ayrıntılı anlatıyor bana herşeyi. bu hastalıktan kurtulmanın bence 2 yolu var1. işinin ehli ve aynı zamanda ona güvenebileceğiniz yanında kendinizi rahat hissedeceğiniz bir doktor ve bağışıklık sistemi.
Son düzenleme:
Kızlar teşekkür ederim ilginiz icin ama doktorum onermisti zaten. Donduralim ama egerki dondurmak istemiosan bu kremi al kullan demisti. Haftada 3 gun kullan diger gunlerde sirkeyle sil demisti. Tamam dedim uygulicaktim ama bazi yerlerde daha cok cikarir diye yazilar okudum sonra vazgectim ve salak gibi gittim o ilaca 750 liram gitti. Onun yerine yaktirsaydim yada aldara kullansaydim simdiye coktan kurtulmustum belkide. Ama tasarimgrafikin iyilesmesi benim icinde bi umut oldu. Bu sefer doktorumu dinleyip gidip aldaraya baslicam.
kızlar doktorumun da başının etini yedim bu yollarla bulaşmaz dedi.derisinde açık bir yara vs olursa ancak öyle tokalaşma vs bulaşır dedi. çünkü bende iyice paranoya yapmıştım. artık sevdiklerime sarılamayacak mıyım diye.
Hpvin Bulaşmadığı Durumlar
günlük yaşamda,aynı odada bulunma,aynı okulda okuma,aynı havayı soluma ile bulaşmaz. sağlam deriden geçemez.
*Tükürük,gözyaşı,ter,aksırık,öksürük,idrar,dışkı
*El sıkma,deriye dokunmak,okşama,kucaklama,yanaktan ve elden öpme
*Yiyecekler,içecekler,çatal,kaşık,bardak,tabak,tel efon
*Tuvalet,duş,musluk,yüzme havuzu,deniz,sauna,hamam ağda salonları (bu yolla çok nadir bulaşabiliyormuş)
*Sivrisinek ve diğer böceklerin sokması,kedi,köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak Hpvin bulaşmasına neden olmazlar.
CıNSEL ıLıŞKı EN ÖNEMLı BULAŞMA YOLUDUR
bi de doktorum bana bakire kişilerde de görülmesnin sebebinin sürtünme ile ya da anal yolla cinsellik yaşadıklarını ama çoğunun bunu sakladığını bana havuzdan vs bulaştı dediğini söyledi. bence doktorunuzla açık açık herşeyi konuşun zaten konuşulan ikiniz arasında kalır. güvenebileceğimiz doktor çok önemli.ben mesela kendi doktorumdan memnunum kafama bişi takıldı mı soruyorum. eğer beni tatmin etmeyen cevaplar verirse de doktor bey bu sizin için basit bişi olabilir diye başlayıp fırçalıyorum
Canim Ben sana tepki olsun diye yazmadim. Inan bu yazilari ozelliklede boylesi moral bozucu olan yazilari okumak hicbiaey degistirmio yani dahada kotu yapio. Kendimden biliorum vucudumda en ufak bir degisiklik bile olsa internete girip arastiran biriyim ve herseyi o sayede kafama takmaya basladim cunku internette herseyin en kotusu cikio. Ve bunun sayesinde de hastalik hastasi oldum. O huzden sana tavsiyem sende pek fazla okuma. Dontoruna git konus onlar aciklar zaten sonrada cok fazla takmadan tedavini olman. Bak internet baana ne paralar harcatti. Gereksiz umutlara girdim. O yuzden paylasma diorum canim. Herkes zaten doktorundan ogrendigini ve arastirdigini burada paylasio zaten. Bu yazilar akademik yazilar ama basina gelen isin hocasi olur misali burdaki deneyimler sayesinde dogru tedaviyi bulabilir insan. Oyuzden paylasma dedim canim. Cunku hepsini burdaki yazanlar okumustur ve biliolardir zaten. Ilgin icinde ayri tesekkur ederim canim.
kızlar bu konuyla iligli bir profun çok güzel bir yazısını buldum. ümitsiz olmamalıyız. buraya ekliyorum :)
[h=2]Bağışıklık Sistemi Hpv[/h]
Bağışıklık Sistemi Hpv: Bağışıklık Sistemi HPV'nin Yüzde 90'ını Temizliyor: HPV, cinsel yaşamı olan herkesin hayatının belli bir döneminde alabileceği bir virüs. Öyle ki kadınların yüzde 50ye yakını bu virüsü alıyor ve haberleri bile olmadan HPV (Human Papilloma Virüsü) ile birlikte yaşıyorlar.
Çünkü HPV vücutta herhangi bir belirti göstermeyebiliyor. Hatta yüzde 90ı bağışıklık sistemi sayesinde temizleniyor.
Virüs kadınların yüzde 10unda ise rahim ağzı hücrelerinde değişiklere neden oluyor ve kontrol altında değilse bunların bir kısmı kansere dönüşebiliyor. İşte burada dikkat edilmesi gereken nokta, HPV virüsü ile karşılaşıldığında hemen kanser oldum paniğine kapılmamak ve düzenli doktor kontrolünde olmak.
Unutmamalı ki HPV virüsü kapmak mutlaka kanser olmak anlamına gelmiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, kadınların çoğunun hayatlarının bir döneminde karşılaşabileceği HPV virüsü ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
HPV ALMAK İÇİN MUTLAKA ÇOK EŞLİ OLMAK GEREKMİYOR
Çok eşlilik HPV alma ihtimalini artırıyor. Ancak zaman zaman bir kez cinsel ilişki yaşamış bir kadın bile HPV virüsü ile karşılaşabiliyor. Dolayısıyla HPVnin belirli bir risk grubu bulunmuyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HPVYİ GENELLİKLE YOK EDİYOR
HPV virüsü ile enfekte olan kadınlar hemen kansere yakalandıkları kaygısına kapılıyorlar. Oysa bu kesinlikle yanlış bir düşünce, çünkü HPV sadece bir enfeksiyon. Rahim ağzı kanserlerinin yüzde 100e yakını HPV kaynaklı oluyor. Ancak bu her HPVnin kansere yol açacağı anlamına gelmiyor. Bir kadın hayatı boyunca birçok kez HPV ile karşılaşabiliyor. Bağışıklık sistemi de her seferinde bu virüsü ekarte edebilecek bir güce sahip.
Bu durumda da HPV, rahim ağzı kanserine yol açmıyor. Ayrıca genital bölgesinde siğil oluşan kadınlar çoğu zaman kanser miyim? korkusu yaşayabiliyor. Oysa bu siğillerin yüzde 90ı kansere dönüşmüyor ve çok kolay bir şekilde tedavi edilebiliyor. Ancak bağışıklık sisteminin iyi çalışmadığı durumlarda HPV virüsü rahim ağzında bir takım değişiklikler yapmaya başlayabiliyor. Hücrelerde meydana gelen bu değişikliklerin ise mutlaka dikkate alınması ve doktor kontrolünde olması gerekiyor. Çünkü kontrol altına alınmadığında 10-15 sene sonra rahim ağzı kanseri oluşumuna neden olabiliyor.
HPV AŞISI İLERİ YAŞ KADINLARA DA YAPILABİLİYOR
HPV aşısı için ideal süreç cinsel hayatın henüz başlamadığı genç kızlık dönemi olsa da, her yaştaki kadın aşı olabiliyor. Ancak unutulmamalı ki aşı vücutta HPV varsa bu virüsün ortadan kalkmasını sağlamıyor, yani tedavi edici özelliği bulunmuyor. Genç yaş grubunda aşı yaptıranlar rahim ağzı kanserinden ve kanser öncesi değişiklerden yüzde 90 oranında korunabiliyor. İleri yaş grubunda veya daha önce HPV ile enfekte olanlarda ise eğer bağışıklık sistemi virüsü vücuttan temizlerse sonrasında tekrar HPV alınmasını engelliyor. HPV aşısının 2 farklı tipi bulunuyor. Bunlardan biri 2, diğeri ise 4 tipe karşı koruyuculuk sağlıyor. Her iki aşının içerisinde de en fazla kanser nedeni olan 2 virüs tipine karşı koruyuculuk bulunuyor. Ancak 4 tipe karşı koruyuculuğu olan aşı aynı zamanda kansere dönüşme ihtimali olmayan siğillere karşı da koruyuculuk sağlıyor.
70 YAŞINA KADAR SMEAR TESTİ YAPTIRMAYA DEVAM ETMELİ
Düzenli smear yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanserine yakalanma riskleri çok düşük oluyor. Rahim ağzı kanseri görülme oranları 35- 40 ve 55- 60 yaş döneminde yükselme gösteriyor. Çünkü HPV enfeksiyonları en sık 20-25 ve 45-50 arasındaki yaş gruplarında alınıyor. Rahim ağzı kanserinin tek taraması smeardir. Erken tanı için her kadının yılda bir kez smear testini yaptırması gerekiyor. Ancak smear testinde HPV teşhisi koymanın herhangi bir anlamı bulunmuyor. Önemli olan eğer varsa HPVnin neden olduğu kanser öncesi evrelerden birini ortaya çıkartmak. Bu nedenle şüpheli durumlar görüldüğünde biyopsi ile tanı testi yapılıyor.
Biyopside kanser öncesi evrelerden biri çıkması durumunda da küçük bir cerrahi tedavi gündeme geliyor. Kanser, HPV vücuda girdikten yaklaşık 10 15 yıl sonra ortaya çıkabiliyor. Yani bir kadın, 45 yaşında cinsel hayatı sona ermiş olsa bile 60 yaşına geldiğinde rahim ağzı kanseriyle karşılaşabiliyor.
[h=2]Bağışıklık Sistemi Hpv[/h]
Çünkü HPV vücutta herhangi bir belirti göstermeyebiliyor. Hatta yüzde 90ı bağışıklık sistemi sayesinde temizleniyor.
Virüs kadınların yüzde 10unda ise rahim ağzı hücrelerinde değişiklere neden oluyor ve kontrol altında değilse bunların bir kısmı kansere dönüşebiliyor. İşte burada dikkat edilmesi gereken nokta, HPV virüsü ile karşılaşıldığında hemen kanser oldum paniğine kapılmamak ve düzenli doktor kontrolünde olmak.
Unutmamalı ki HPV virüsü kapmak mutlaka kanser olmak anlamına gelmiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, kadınların çoğunun hayatlarının bir döneminde karşılaşabileceği HPV virüsü ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
HPV ALMAK İÇİN MUTLAKA ÇOK EŞLİ OLMAK GEREKMİYOR
Çok eşlilik HPV alma ihtimalini artırıyor. Ancak zaman zaman bir kez cinsel ilişki yaşamış bir kadın bile HPV virüsü ile karşılaşabiliyor. Dolayısıyla HPVnin belirli bir risk grubu bulunmuyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HPVYİ GENELLİKLE YOK EDİYOR
HPV virüsü ile enfekte olan kadınlar hemen kansere yakalandıkları kaygısına kapılıyorlar. Oysa bu kesinlikle yanlış bir düşünce, çünkü HPV sadece bir enfeksiyon. Rahim ağzı kanserlerinin yüzde 100e yakını HPV kaynaklı oluyor. Ancak bu her HPVnin kansere yol açacağı anlamına gelmiyor. Bir kadın hayatı boyunca birçok kez HPV ile karşılaşabiliyor. Bağışıklık sistemi de her seferinde bu virüsü ekarte edebilecek bir güce sahip.
Bu durumda da HPV, rahim ağzı kanserine yol açmıyor. Ayrıca genital bölgesinde siğil oluşan kadınlar çoğu zaman kanser miyim? korkusu yaşayabiliyor. Oysa bu siğillerin yüzde 90ı kansere dönüşmüyor ve çok kolay bir şekilde tedavi edilebiliyor. Ancak bağışıklık sisteminin iyi çalışmadığı durumlarda HPV virüsü rahim ağzında bir takım değişiklikler yapmaya başlayabiliyor. Hücrelerde meydana gelen bu değişikliklerin ise mutlaka dikkate alınması ve doktor kontrolünde olması gerekiyor. Çünkü kontrol altına alınmadığında 10-15 sene sonra rahim ağzı kanseri oluşumuna neden olabiliyor.
HPV AŞISI İLERİ YAŞ KADINLARA DA YAPILABİLİYOR
HPV aşısı için ideal süreç cinsel hayatın henüz başlamadığı genç kızlık dönemi olsa da, her yaştaki kadın aşı olabiliyor. Ancak unutulmamalı ki aşı vücutta HPV varsa bu virüsün ortadan kalkmasını sağlamıyor, yani tedavi edici özelliği bulunmuyor. Genç yaş grubunda aşı yaptıranlar rahim ağzı kanserinden ve kanser öncesi değişiklerden yüzde 90 oranında korunabiliyor. İleri yaş grubunda veya daha önce HPV ile enfekte olanlarda ise eğer bağışıklık sistemi virüsü vücuttan temizlerse sonrasında tekrar HPV alınmasını engelliyor. HPV aşısının 2 farklı tipi bulunuyor. Bunlardan biri 2, diğeri ise 4 tipe karşı koruyuculuk sağlıyor. Her iki aşının içerisinde de en fazla kanser nedeni olan 2 virüs tipine karşı koruyuculuk bulunuyor. Ancak 4 tipe karşı koruyuculuğu olan aşı aynı zamanda kansere dönüşme ihtimali olmayan siğillere karşı da koruyuculuk sağlıyor.
70 YAŞINA KADAR SMEAR TESTİ YAPTIRMAYA DEVAM ETMELİ
Düzenli smear yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanserine yakalanma riskleri çok düşük oluyor. Rahim ağzı kanseri görülme oranları 35- 40 ve 55- 60 yaş döneminde yükselme gösteriyor. Çünkü HPV enfeksiyonları en sık 20-25 ve 45-50 arasındaki yaş gruplarında alınıyor. Rahim ağzı kanserinin tek taraması smeardir. Erken tanı için her kadının yılda bir kez smear testini yaptırması gerekiyor. Ancak smear testinde HPV teşhisi koymanın herhangi bir anlamı bulunmuyor. Önemli olan eğer varsa HPVnin neden olduğu kanser öncesi evrelerden birini ortaya çıkartmak. Bu nedenle şüpheli durumlar görüldüğünde biyopsi ile tanı testi yapılıyor.
Biyopside kanser öncesi evrelerden biri çıkması durumunda da küçük bir cerrahi tedavi gündeme geliyor. Kanser, HPV vücuda girdikten yaklaşık 10 15 yıl sonra ortaya çıkabiliyor. Yani bir kadın, 45 yaşında cinsel hayatı sona ermiş olsa bile 60 yaşına geldiğinde rahim ağzı kanseriyle karşılaşabiliyor.
Cnm bende gecelerce uyuyamadim cok iyi biliyorum inski bidaha yasamam
Iste veriyo parani al gel burda yaptir inan bana
Agda yapmiyorum cok once lazer epilasyon yaptirdigim icin tüğ problemim yok bana sorarsan bisiyle alma makasla kes 6 ay ugrastim aldirdim her ay cikti daha cogaldi en son o ilaci aldim mehmet beyden olmadi ve sglleri lazerle yaktirdim burda en buyuk avantaj henuz senin goremediklerini bile bulup yakilmasi 10 gunde iglesiyor inanirmisin bilemem dua yazdirdim kendime onu tasimaya basladiktan 20 gun sonra bitane vardi buyuk yaktiramadim dugunum vardi iglesmezdi ve kendiliginden kuculdu yani hemen hemn 4 ay olcak biteli
kızlar ben ankarada hrs hastanesinde yaptırdım üstelik patoloji incelemesi de dahil 400 tl verdim. sigortanız varsa emekli sandığı ssk falan anlaşmalı bir yer. ben 400 tl verdim. ancak hpv tip tespiti 150 tl. orda.
kızlar ben tüm sorularımın cevabını bu yazıda buldum inş bi faydası olur. şimdi daha iyyim korkmuyorum ilk seferki halim gibi 
Bu yazı American Social Health Association (ASHA), Amerikan Sosyal Sağlık Kurumu' nun, resmi açıklamasıdır. Orjinal sayfadan dilimize çevrilmiştir.
HPV Hakkındaki Gerçekler
]Genital sigillerin belirtileri nelerdir?
[
Sadece belirli tipteki HPV sigile neden olmaktadir.. HPV nin diger tipleri kadinlarda serviks kanseri riski ile iliskilendirilmektedir. Sigil yapan tipleri kadinlarda serviks kanserine neden olmaz.
Genital sigil neye benziyor?
Genital sigiller küçük et parçaciklari ile kendini gösterir. Sigiller çikinti seklinde olabilecegi gibi düz de olabilir, tek bir tane yada grup halinde birkaç tanede sigil gözlemlenebilir. Sigiller ten renginde yada beyaza yakin renklerde olurlar. Sigiller aci yada yanma hissi vermez.
Bazi durumlarda sigiller çiplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Bu tür sigillere subklinik HPV denir. Bu nedenden ötürü insanlar HPV tasidiklarinin farkinda olmayabilirler.
Gözle görülür sigil olusumu gösteren HPV tipleri kanserle iliskilendirilmez. Bu tip virüsler zararsizdir ve insan sagligini tehdit etmezler.
Genital sigiller nerelerde bulunur?
Kadinlarda : Vulva, Vajina içi yada disinda, Anüs içinde veya çevresinde, Kasikta, Servikste (bu nadir bir durumdur, bu tip HPV sigil yerine hücre degisikligine neden olur)
Erkeklerde: Penis, Testislerde, Anüs içinde veya çevresinde, Kasikta
Genital sigiller ne kadar siklikla görülür?
Bazi insanlarda genital sigil olusumu sadece tek sefere mahsus görülürken digerlerinde tekrarlayabilir.
Sigiller gözle görülür durumdayken virüs aktif olarak adlandirilir ve son derece bulasicidir. Sigiller gittiginde virüs pasif (uyku hali) olarak deri hücrelerinde kalmaktadir. Bu dönemde virus bulasabilir de bulasmayabilirde.
Genital sigiller ilk müdahaleden sonar geri dönebilir de dönmeyebilirde. Saglam bir bagisiklik sistemi HPV virüsü ile savas verir ve sigillerin geri gelmesini engeller. Genital sigil tipinde HPV tasiyan bir kisiyle olan cinsel iliski sonrasinda bir kaç hafta içinde sigiller ortaya çikabilir. Bu zaman dilimi aylar yada yillarda sürebilir. Yada sigiller hiçbir zaman görünmeyebilir. Durumun böyle olmasi da virüsün kimden alindiginin belirlenmesini güçlestirmektedir. Bunu hiçbir zaman bilemeyebilirsiniz.
HPV nasil bulasir?
Seksüel olarak aktif olan herkes bu virüsü alabilir. HPV nin sigil yapan tipleri genellikle direk ten temasi ile bulasir. Vajinal, anal yada çok nadir oral olarak da bu virüs vücuda alinabilir.
Genital sigiller aktif lezyonlar (sigiller) varken bulasir, ancak bazen sigiller gözle görülemeyecek kadar küçüktür (subklinik HPV).
Subklinik HPV nin bulasmasi hakkindaki bilgi oldukça azdir. Bazi uzmanlar bu tip HPV tasiyan insanlarin gözle görülür sigili olan kisilere oranla daha az bulastirici oldugunu düsünmektedir.
Genital sigile neden olan HPV türleri vücudun diger bölgelerinde sigile neden olmazlar (eller, ayaklar ) Ellerde ve ayaklarda sigile neden olan HPV tipleri farklidir. Elinde sigili olan insanlar, sigil olan ellerini genital organlarinin oldugu yerlere dokundurmalariyla genital sigil olusumuna neden olmazlar. Sigiller agiz içinde genellikle olusmazlar bu nedenle bazi uzmanlar oral seksle sigil bulasmasina ihtimal vermemektedir.
Genital sigil oldugunu nasil anlarsiniz?
Bazen sigiller gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Bir sigili, genital bölgenizdeki normal sayilabilecek diger çikintilardan ayirt etmekte zor olabilir. Eger sigil oldugunu düsündügünüz bir çikintidan süphelenirseniz yada HPV tasidiginizdan süpheleniyorsaniz bir doktor yada klinige gitmeniz akilci olacaktir. Doktorlar lens yada baska aygitlar kullanarak süphelendiginiz çikintinin ne oldugunu algilayacaktir.
Mevcut parçacigin sigil olup olmadigini anlayabilmek için biyopsiye gerek olmaz. Biyopsi çok daha farkli çikintilar için kullanilabilir.
Doktorlar kimi durumlarda sigillere bakmak için genital bölgeye asetik asit yada sirke uygulayabilir. Bu uygulama sigillerin beyaz renkli olmasini saglar ve daha rahat görüs imkani verir, özellikle de yapilan kolkoskopik inceleme sirasinda kullanilabilir. Bununla birlikte sirke uygulamasi sigil degil de normal sayilan çikintilarinda beyaza çalmasina neden olabilir. Sonuç olarak bu tür bir uygulama insani yanlis yola sevk edip yaniltabilir.
HPV nin tespiti için herhangi bir kan testi mevcut degildir çünkü HPV virüsü kan hücreleri içinde degil sadece deri hücreleri içinde yasar.
Genital sigile yakalanma riskini nasil azaltabiliriz?
Cinsel yönden aktif olan herkes bu çok ama çok yaygin virüsle karsi karsiya kalabilir. Riski azaltabilecek yollar:
Cinsel iliski de bulunmamak en etkili yöntemdir.
Sadece sizinle cinsel iliskide bulunan birisiyle iliskide bulunmak. Birçok kisi ile cinsel deneyim yasamis biriyle yapilan seks sonrasinda virüsü kapma ihtimali oldukça fazladir.
Eger görünen bariz sigil lezyonu varken seks yapilmamalidir. Sigiller yok edilmis olsa bile yinede bulastiricilik devam edebilmektedir. Ancak görünen sigilin olmamasi virüsü bulastirma ihtimalini de azaltmaktadir. Bulastiricilik konusunda asla emin olunamaz.
Prezervatif kullanimi HPV geçisini büyük ölçüde engeller ancak tam manada koruma saglamaz. HPV prezervatifin kapsamadigi alanlarda da yasayabilecegi için (kasik, testisler ) bu bölgelerden bulasmaya neden olabilir. %100 korunma yoktur!
Sperm öldürücü kremlerin HPV virüsünü öldürdügüne dair herhangi bir kanit yoktur. Bu kremler diger cinsel hastaliklarin önlenmesinde etkilidir ama HPV için arastirilmamistir. Prezervatif yerine bu kremlerin kullanilmasindansa prezervatifle beraber bu kremlerin kullanilmasi akilci olacaktir.
Eger bir insan HPV nin belirli bir türü ile infekte olmussa tekrar ayni türle infekte olmasi imkansizdir. Sonuçta bir sekilde vücut buna karsi bagisiklik kazanmistir.
HPV hakkinda karsi cinsi bilgilendirmek gerekmektedir. Karsilikli iki partner de aldigi riski bilmelidir.Böylelikle korkuya yada yanlis anlamaya yer kalmaz.
Genital sigiller nasil tedavi edilir?
Su anda diger tüm virüsler gibi HPV virüsü için de herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak genital sigiller için bir çok tedavi yöntemi vardir. Tedavi sekli ne olursa olsun tek amac görünen sigillerin yok edilmesidir. Sigilin tedavi edilmesi diger partnerlere virüs bulastirma riskini azaltmaktadir. Uzman hekim tedavi yöntemini seçerken bazi degiskenlere bagli olarak karar verir. Bunlardan bazilari "Sigillerin büyüklügü, yeri, sigil sayisi, sigillerde ki degisiklikler, hasta tercihi, tedavi masrafi, rahatlik, yan etkiler ve tecrübeler" Bazi tedavi sekilleri doktor tarafindan kliniklerde uygulanabilecegi gibi bazilari da reçeteli satilan ilaçlarla evde uygulanabilir.
Doktor tarafindan kliniklerde uygulanan yöntemler:
Kriyoterapi (sivi nitrojenle sigillerin dondurulmasi): Bu yöntem digerlerine oranla daha masrafsiz ve acisiz bir yöntemdir. Ancak tecrübeli bir doctor tarafindan uygulanmalidir.
Podofilin (doktor tarafindan uygulanmasi gereken bir kimyasal madde): Bu eski bir tedavi yöntemidir ve günümüzde kullanimi pek yaygin degildir.
TCA (trichloracetic asit): Bu da doktor tarafindan uygulanmasi gereken bir baska kimyasal madde.
Elektrokoter (sigillerin yakilmasi): Ülkemizde en yaygin olarak kullanilan yöntemdir. Elektrikle birlikte sigillerin yakilmasi saglanir. Hastanin aci çekmemesi için sigillerin altina ine ile uyusturucu uygulanir (lokal anestezi)
Lazer terapisi (sigillerin yok edilmesi için lazer kullanimi): Bu yöntem büyük yada genis alan kaplayan sigiller için kullanilir. Bu yöntem diger tedavi yöntemlerine cevap vermeyen hastalar için kullanilir. Lazer kullanimi oldukça masrafli bir yöntemdir. Lazeri kullanacak olan doktor mutlaksurette çok iyi egitim almis olmalidir.
Interferon (sigil içine verilen bir madde). Bu yöntem artik kullanilan bir yöntem degil. Oldukça pahali ve yan etkileri çok fazla olan bir yöntemdir. Diger tedavi yöntemleri en az bu yöntem kadar etkili ve daha az yan etkiye sahiptir.
Evde kullanilan reçeteli ilaçlar:
Podofilox krem veya jel (Condylox®): Bu evde kendi kendine uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem ucuz bir yöntemdir ancak uzun süreli kullanim gerekli olabilir (4 hafta).
Imiquimod krem (Aldara®). Bu da evde uygulanabilen baska bir tedavi yöntemi. Oldukça güvenli, etkili ve kolay kullanimi olan bir yöntemdir. Ancak pahalı olması ve çok sayıdaki siğillerde fazla etkili olmaması ,uzun süren tedavi süreci, ciltte oluşturduğu yan etkiler kullanımını sınırlamaktadır
Hamilelik, dogum ve genital sigiller?
Daha önceden genital sigil lezyonu mevcut olmus ancak daha sonradan herhangi bir sigil ortaya çikmamis kadinlar hamileliklerinde ve dogum sirasinda da herhangi bir problemle karsilasmazlar.
Daha önceden genital sigille karsilasan kadinlarin çocuklari genellikle herhangi bir sorunla karsilasmadan dogar.
Hamilelik sirasindaki hormon degisikliklerine bagli olarak mevcut sigiller büyüyebilir, sayilari artabilir, kanayabilir ve çok ama çok çok nadir olarak doguma engel olabilir.
Yine çok ama çok nadir olarak sigil virüsüyle karsilasan çocuklarin dogum sirasinda bogazlarinda sigil meydana gelebilir. Bu riske ragmen genital sigili olan kadinlarin dogum kanali açik oldugu halde sezaryenle dogum yapmasi önerilmez. Çünkü sezaryen dogumun riski çocuga HPV geçmesi riskinden kat kat daha fazladir. Tekrarlamak gerekirse, dogum sirasinda HPV nin bebege geçmesi çok ama çok çok nadirdir.
Genital sigili olan kadinlarin bu konu hakkinda doktorlarini uyarmalari çok önemlidir. Böylelikle jinekologlar sigillerin temizlenmesine yada temizlenmemesine kendileri karar verebilirler.
Bu yazı American Social Health Association (ASHA), Amerikan Sosyal Sağlık Kurumu' nun, resmi açıklamasıdır. Orjinal sayfadan dilimize çevrilmiştir.
HPV Hakkındaki Gerçekler
]Genital sigillerin belirtileri nelerdir?
[
Sadece belirli tipteki HPV sigile neden olmaktadir.. HPV nin diger tipleri kadinlarda serviks kanseri riski ile iliskilendirilmektedir. Sigil yapan tipleri kadinlarda serviks kanserine neden olmaz.
Genital sigil neye benziyor?
Genital sigiller küçük et parçaciklari ile kendini gösterir. Sigiller çikinti seklinde olabilecegi gibi düz de olabilir, tek bir tane yada grup halinde birkaç tanede sigil gözlemlenebilir. Sigiller ten renginde yada beyaza yakin renklerde olurlar. Sigiller aci yada yanma hissi vermez.
Bazi durumlarda sigiller çiplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Bu tür sigillere subklinik HPV denir. Bu nedenden ötürü insanlar HPV tasidiklarinin farkinda olmayabilirler.
Gözle görülür sigil olusumu gösteren HPV tipleri kanserle iliskilendirilmez. Bu tip virüsler zararsizdir ve insan sagligini tehdit etmezler.
Genital sigiller nerelerde bulunur?
Kadinlarda : Vulva, Vajina içi yada disinda, Anüs içinde veya çevresinde, Kasikta, Servikste (bu nadir bir durumdur, bu tip HPV sigil yerine hücre degisikligine neden olur)
Erkeklerde: Penis, Testislerde, Anüs içinde veya çevresinde, Kasikta
Genital sigiller ne kadar siklikla görülür?
Bazi insanlarda genital sigil olusumu sadece tek sefere mahsus görülürken digerlerinde tekrarlayabilir.
Sigiller gözle görülür durumdayken virüs aktif olarak adlandirilir ve son derece bulasicidir. Sigiller gittiginde virüs pasif (uyku hali) olarak deri hücrelerinde kalmaktadir. Bu dönemde virus bulasabilir de bulasmayabilirde.
Genital sigiller ilk müdahaleden sonar geri dönebilir de dönmeyebilirde. Saglam bir bagisiklik sistemi HPV virüsü ile savas verir ve sigillerin geri gelmesini engeller. Genital sigil tipinde HPV tasiyan bir kisiyle olan cinsel iliski sonrasinda bir kaç hafta içinde sigiller ortaya çikabilir. Bu zaman dilimi aylar yada yillarda sürebilir. Yada sigiller hiçbir zaman görünmeyebilir. Durumun böyle olmasi da virüsün kimden alindiginin belirlenmesini güçlestirmektedir. Bunu hiçbir zaman bilemeyebilirsiniz.
HPV nasil bulasir?
Seksüel olarak aktif olan herkes bu virüsü alabilir. HPV nin sigil yapan tipleri genellikle direk ten temasi ile bulasir. Vajinal, anal yada çok nadir oral olarak da bu virüs vücuda alinabilir.
Genital sigiller aktif lezyonlar (sigiller) varken bulasir, ancak bazen sigiller gözle görülemeyecek kadar küçüktür (subklinik HPV).
Subklinik HPV nin bulasmasi hakkindaki bilgi oldukça azdir. Bazi uzmanlar bu tip HPV tasiyan insanlarin gözle görülür sigili olan kisilere oranla daha az bulastirici oldugunu düsünmektedir.
Genital sigile neden olan HPV türleri vücudun diger bölgelerinde sigile neden olmazlar (eller, ayaklar ) Ellerde ve ayaklarda sigile neden olan HPV tipleri farklidir. Elinde sigili olan insanlar, sigil olan ellerini genital organlarinin oldugu yerlere dokundurmalariyla genital sigil olusumuna neden olmazlar. Sigiller agiz içinde genellikle olusmazlar bu nedenle bazi uzmanlar oral seksle sigil bulasmasina ihtimal vermemektedir.
Genital sigil oldugunu nasil anlarsiniz?
Bazen sigiller gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Bir sigili, genital bölgenizdeki normal sayilabilecek diger çikintilardan ayirt etmekte zor olabilir. Eger sigil oldugunu düsündügünüz bir çikintidan süphelenirseniz yada HPV tasidiginizdan süpheleniyorsaniz bir doktor yada klinige gitmeniz akilci olacaktir. Doktorlar lens yada baska aygitlar kullanarak süphelendiginiz çikintinin ne oldugunu algilayacaktir.
Mevcut parçacigin sigil olup olmadigini anlayabilmek için biyopsiye gerek olmaz. Biyopsi çok daha farkli çikintilar için kullanilabilir.
Doktorlar kimi durumlarda sigillere bakmak için genital bölgeye asetik asit yada sirke uygulayabilir. Bu uygulama sigillerin beyaz renkli olmasini saglar ve daha rahat görüs imkani verir, özellikle de yapilan kolkoskopik inceleme sirasinda kullanilabilir. Bununla birlikte sirke uygulamasi sigil degil de normal sayilan çikintilarinda beyaza çalmasina neden olabilir. Sonuç olarak bu tür bir uygulama insani yanlis yola sevk edip yaniltabilir.
HPV nin tespiti için herhangi bir kan testi mevcut degildir çünkü HPV virüsü kan hücreleri içinde degil sadece deri hücreleri içinde yasar.
Genital sigile yakalanma riskini nasil azaltabiliriz?
Cinsel yönden aktif olan herkes bu çok ama çok yaygin virüsle karsi karsiya kalabilir. Riski azaltabilecek yollar:
Cinsel iliski de bulunmamak en etkili yöntemdir.
Sadece sizinle cinsel iliskide bulunan birisiyle iliskide bulunmak. Birçok kisi ile cinsel deneyim yasamis biriyle yapilan seks sonrasinda virüsü kapma ihtimali oldukça fazladir.
Eger görünen bariz sigil lezyonu varken seks yapilmamalidir. Sigiller yok edilmis olsa bile yinede bulastiricilik devam edebilmektedir. Ancak görünen sigilin olmamasi virüsü bulastirma ihtimalini de azaltmaktadir. Bulastiricilik konusunda asla emin olunamaz.
Prezervatif kullanimi HPV geçisini büyük ölçüde engeller ancak tam manada koruma saglamaz. HPV prezervatifin kapsamadigi alanlarda da yasayabilecegi için (kasik, testisler ) bu bölgelerden bulasmaya neden olabilir. %100 korunma yoktur!
Sperm öldürücü kremlerin HPV virüsünü öldürdügüne dair herhangi bir kanit yoktur. Bu kremler diger cinsel hastaliklarin önlenmesinde etkilidir ama HPV için arastirilmamistir. Prezervatif yerine bu kremlerin kullanilmasindansa prezervatifle beraber bu kremlerin kullanilmasi akilci olacaktir.
Eger bir insan HPV nin belirli bir türü ile infekte olmussa tekrar ayni türle infekte olmasi imkansizdir. Sonuçta bir sekilde vücut buna karsi bagisiklik kazanmistir.
HPV hakkinda karsi cinsi bilgilendirmek gerekmektedir. Karsilikli iki partner de aldigi riski bilmelidir.Böylelikle korkuya yada yanlis anlamaya yer kalmaz.
Genital sigiller nasil tedavi edilir?
Su anda diger tüm virüsler gibi HPV virüsü için de herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak genital sigiller için bir çok tedavi yöntemi vardir. Tedavi sekli ne olursa olsun tek amac görünen sigillerin yok edilmesidir. Sigilin tedavi edilmesi diger partnerlere virüs bulastirma riskini azaltmaktadir. Uzman hekim tedavi yöntemini seçerken bazi degiskenlere bagli olarak karar verir. Bunlardan bazilari "Sigillerin büyüklügü, yeri, sigil sayisi, sigillerde ki degisiklikler, hasta tercihi, tedavi masrafi, rahatlik, yan etkiler ve tecrübeler" Bazi tedavi sekilleri doktor tarafindan kliniklerde uygulanabilecegi gibi bazilari da reçeteli satilan ilaçlarla evde uygulanabilir.
Doktor tarafindan kliniklerde uygulanan yöntemler:
Kriyoterapi (sivi nitrojenle sigillerin dondurulmasi): Bu yöntem digerlerine oranla daha masrafsiz ve acisiz bir yöntemdir. Ancak tecrübeli bir doctor tarafindan uygulanmalidir.
Podofilin (doktor tarafindan uygulanmasi gereken bir kimyasal madde): Bu eski bir tedavi yöntemidir ve günümüzde kullanimi pek yaygin degildir.
TCA (trichloracetic asit): Bu da doktor tarafindan uygulanmasi gereken bir baska kimyasal madde.
Elektrokoter (sigillerin yakilmasi): Ülkemizde en yaygin olarak kullanilan yöntemdir. Elektrikle birlikte sigillerin yakilmasi saglanir. Hastanin aci çekmemesi için sigillerin altina ine ile uyusturucu uygulanir (lokal anestezi)
Lazer terapisi (sigillerin yok edilmesi için lazer kullanimi): Bu yöntem büyük yada genis alan kaplayan sigiller için kullanilir. Bu yöntem diger tedavi yöntemlerine cevap vermeyen hastalar için kullanilir. Lazer kullanimi oldukça masrafli bir yöntemdir. Lazeri kullanacak olan doktor mutlaksurette çok iyi egitim almis olmalidir.
Interferon (sigil içine verilen bir madde). Bu yöntem artik kullanilan bir yöntem degil. Oldukça pahali ve yan etkileri çok fazla olan bir yöntemdir. Diger tedavi yöntemleri en az bu yöntem kadar etkili ve daha az yan etkiye sahiptir.
Evde kullanilan reçeteli ilaçlar:
Podofilox krem veya jel (Condylox®): Bu evde kendi kendine uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem ucuz bir yöntemdir ancak uzun süreli kullanim gerekli olabilir (4 hafta).
Imiquimod krem (Aldara®). Bu da evde uygulanabilen baska bir tedavi yöntemi. Oldukça güvenli, etkili ve kolay kullanimi olan bir yöntemdir. Ancak pahalı olması ve çok sayıdaki siğillerde fazla etkili olmaması ,uzun süren tedavi süreci, ciltte oluşturduğu yan etkiler kullanımını sınırlamaktadır
Hamilelik, dogum ve genital sigiller?
Daha önceden genital sigil lezyonu mevcut olmus ancak daha sonradan herhangi bir sigil ortaya çikmamis kadinlar hamileliklerinde ve dogum sirasinda da herhangi bir problemle karsilasmazlar.
Daha önceden genital sigille karsilasan kadinlarin çocuklari genellikle herhangi bir sorunla karsilasmadan dogar.
Hamilelik sirasindaki hormon degisikliklerine bagli olarak mevcut sigiller büyüyebilir, sayilari artabilir, kanayabilir ve çok ama çok çok nadir olarak doguma engel olabilir.
Yine çok ama çok nadir olarak sigil virüsüyle karsilasan çocuklarin dogum sirasinda bogazlarinda sigil meydana gelebilir. Bu riske ragmen genital sigili olan kadinlarin dogum kanali açik oldugu halde sezaryenle dogum yapmasi önerilmez. Çünkü sezaryen dogumun riski çocuga HPV geçmesi riskinden kat kat daha fazladir. Tekrarlamak gerekirse, dogum sirasinda HPV nin bebege geçmesi çok ama çok çok nadirdir.
Genital sigili olan kadinlarin bu konu hakkinda doktorlarini uyarmalari çok önemlidir. Böylelikle jinekologlar sigillerin temizlenmesine yada temizlenmemesine kendileri karar verebilirler.
Arkadaşlar merhaba,
henüz doktora gitmemiş olmama rağmen, sanırım bende genital siğil durumundan müzdaribim. İlk kez yeni yıl öncesinde farkettim ve hafta sonuydu, yeni yıl tatiliydi derken, doktor randevusu almakta geciktim. Gördüğüm birkaç siğil, birkaç gün içerisinde onlarcaya dönüştüler. Çok minik görünüyorlar ancak çok endişeliyim. Devlet hastanelerinde tahlil ve benzeri işlemler uzun sürdüğü için günlerdir özel hastaneler ve tıp merkezlerindeki doktorları araştırıyorum, Şifa Hastanesi'nden Sultan Hanım varmış, iyi yorumlar gördüm onun hakkında ama çok ileri bir tarih verdiler randevu için. Bende mecburen en kısa randevu tarihi vereni seçtim. Karşıyaka'da Zübeydehanım Tıp Merkezi'nde Dr.Ayşe Ertem'. Randevuyu öncelikle kadın doğumdan aldım. Doğru mu yaptım bilmiyorum, siğillerle birlikte bir mantara benzer de bir akıntım olunca önce kadın doğuma gitmeliyim dedim. Pazartesi günü doktora gidiyorum ancak, bana bu konu için İzmir'de önerebileceğiniz bayan bir doktor var mı? Gecem gündüzüme girdi, gerçekten kaç gündür çok sıkıldım.
Ve en kötüsü de ben bu virüsü nasıl aldım hala anlamış değilim.
henüz doktora gitmemiş olmama rağmen, sanırım bende genital siğil durumundan müzdaribim. İlk kez yeni yıl öncesinde farkettim ve hafta sonuydu, yeni yıl tatiliydi derken, doktor randevusu almakta geciktim. Gördüğüm birkaç siğil, birkaç gün içerisinde onlarcaya dönüştüler. Çok minik görünüyorlar ancak çok endişeliyim. Devlet hastanelerinde tahlil ve benzeri işlemler uzun sürdüğü için günlerdir özel hastaneler ve tıp merkezlerindeki doktorları araştırıyorum, Şifa Hastanesi'nden Sultan Hanım varmış, iyi yorumlar gördüm onun hakkında ama çok ileri bir tarih verdiler randevu için. Bende mecburen en kısa randevu tarihi vereni seçtim. Karşıyaka'da Zübeydehanım Tıp Merkezi'nde Dr.Ayşe Ertem'. Randevuyu öncelikle kadın doğumdan aldım. Doğru mu yaptım bilmiyorum, siğillerle birlikte bir mantara benzer de bir akıntım olunca önce kadın doğuma gitmeliyim dedim. Pazartesi günü doktora gidiyorum ancak, bana bu konu için İzmir'de önerebileceğiniz bayan bir doktor var mı? Gecem gündüzüme girdi, gerçekten kaç gündür çok sıkıldım.
Ve en kötüsü de ben bu virüsü nasıl aldım hala anlamış değilim.
Son düzenleme:
Arkadaşlar merhaba,
henüz doktora gitmemiş olmama rağmen, sanırım bende genital siğil durumundan müzdaribim. İlk kez yeni yıl öncesinde farkettim ve hafta sonuydu, yeni yıl tatiliydi derken, doktor randevusu almakta geciktim. Gördüğüm birkaç siğil, birkaç gün içerisinde onlarcaya dönüştüler. Çok minik görünüyorlar ancak çok endişeliyim. Devlet hastanelerinde tahlil ve benzeri işlemler uzun sürdüğü için günlerdir özel hastaneler ve tıp merkezlerindeki doktorları araştırıyorum, Şifa Hastanesi'nden Sultan Hanım varmış, iyi yorumlar gördüm onun hakkında ama çok ileri bir tarih verdiler randevu için. Bende mecburen en kısa randevu tarihi vereni seçtim. Karşıyaka'da Zübeydehanım Tıp Merkezi'nde Dr.Ayşe Ertem'. Randevuyu öncelikle kadın doğumdan aldım. Doğru mu yaptım bilmiyorum, siğillerle birlikte bir mantara benzer de bir akıntım olunca önce kadın doğuma gitmeliyim dedim. Pazartesi günü doktora gidiyorum ancak, bana bu konu için İzmir'de önerebileceğiniz bayan bir doktor var mı? Gecem gündüzüme girdi, gerçekten kaç gündür çok sıkıldım.
Merhaba ben de İzmir'deyim ancak üzülerek söylüyorumki burda bu işi düzgün bir şekilde tedavi eden yok malesef.2 kere yaktırdım tekrarladı.Basit bir iş olarak görüyorlar ve üstünde durmuyorlar.Kesinlikle bayan erkek doktor ayrımı yapma.İlkinde bayan doktora gittim siğillerim daha berbat oldu.Şuan İstanbul'da bu işi gerçekten iyi yapan bir doktora gideceğim.Geçmiş olsun.Çok fazla üzerinde durma inanıyorum ki bizde kutulacağız bu illetten.Konuyu açanlar buraya uğramadıklarına göre :)
Arkadaşlar merhaba,
henüz doktora gitmemiş olmama rağmen, sanırım bende genital siğil durumundan müzdaribim. İlk kez yeni yıl öncesinde farkettim ve hafta sonuydu, yeni yıl tatiliydi derken, doktor randevusu almakta geciktim. Gördüğüm birkaç siğil, birkaç gün içerisinde onlarcaya dönüştüler. Çok minik görünüyorlar ancak çok endişeliyim. Devlet hastanelerinde tahlil ve benzeri işlemler uzun sürdüğü için günlerdir özel hastaneler ve tıp merkezlerindeki doktorları araştırıyorum, Şifa Hastanesi'nden Sultan Hanım varmış, iyi yorumlar gördüm onun hakkında ama çok ileri bir tarih verdiler randevu için. Bende mecburen en kısa randevu tarihi vereni seçtim. Karşıyaka'da Zübeydehanım Tıp Merkezi'nde Dr.Ayşe Ertem'. Randevuyu öncelikle kadın doğumdan aldım. Doğru mu yaptım bilmiyorum, siğillerle birlikte bir mantara benzer de bir akıntım olunca önce kadın doğuma gitmeliyim dedim. Pazartesi günü doktora gidiyorum ancak, bana bu konu için İzmir'de önerebileceğiniz bayan bir doktor var mı? Gecem gündüzüme girdi, gerçekten kaç gündür çok sıkıldım.
Doktor muayenesi sonucunu buraya yazabilir misin ben de çok korkuyorum
kızlar koter sonrası kanama ne kadar sürer? benim koter yapılalı 5. gün olacak ama hafif hafif knama oluyor hala. tuvalette peçeteye bastırmadan siliyorum hep kan geliyor
Benim yaralarım 10 gün sonra iyileşmeye başladı
cnm 10 gün boyunca kanadı mı koterle yakılan bölgelerin? bi de hafif hafif kaşıntı oluyo acaba iyileşme belirtisi mi o
Benzer Konular
