Ve Sezeryan Yasaklandı!


Hayır efendim iftira atarak haklı çıkaramazsınız kendinizi. Sezeryan isteyenler diyor ki, isteyen istediği gibi doğursun. Normal isteyen normal, sezaryen isteyen sezaryen. Sezaryen yasaklandığı için buna karşı çıkıyoruz. Normal isteyenlere karışan yok. ANLAYIN ŞUNU ARTIK, ANLAYIN, ANLAYIN, ANLAYIN.
 

Benim küçümseyen tek bir mesajım yok...Kimseye de saldırmadım..Kafanız iyice bulanmış,İnsanların mesajlarını birbirine karıştırıyorsunuz sanırım ... Kimsenin anneliğine de laf etmedim üstelik....
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Arkadaşın normal doğuma karşı olduğu yok, siz nenelerimiz nasıl doğuruyordu bağda bahçede dediğiniz için o da öyle söylemiş. Yani siz sezeryanın yasklanmasına alkış tutmuş olmuşsunuz 1 asır öncesini örnek göstererek. O da haklı olarak 1 asır öncesini örnek alıyorsan, her konuda al o zaman demiş. Saldırıya karşı savunma. Bu kadar basit ve çok net. Sezaryen isteyen hiçkimse normal doğum isteyene saldırmaz, o ona saldırmadıkça. Sizler yasağı savunarak, sezaryen isteyen birine saygısızlık etmiş oluyorsunuz. Kimsenin başkalarının isteklerine karışmaya hakkı yok. Nasıl görüyorsunuz bu hakkı kendinizde? İnanamıyorum. Teknoloji gelişti, mahalle baskısı oldu sanal baskı. Ya sabır Ya Rabbi, ya sabır!
 
Hala şaşırmaya devam ediyorum

Kimse kimsenin doğru bildiğini,fikrini kabul etmek zorunda değil ki ya..

Hayretim şaşıyor yemin ederim..

Hem dediğim gibi herkese göre değişir normal yada sezeryanın kime iyi kime kötü olacağı belli olmaz..Normal doğumu yada sezeryanı kötülemeye ne gerek var..

Bir de şu var ki hepimiz okuyup araştırabilecek kapasitede insanlarız sanırım..Forumlarda yazdığımıza göre yapabiliyoruzdur bunu..

Normal doğumuda,sezeryanı da araştırabiliriz..Hangisi daha zararlı,hangisi doğru olanı..Bilir kişi değiliz ki hiç birimiz bu konuda..

Buna göre kişi kararını versin inanın bunun karşısında değilim..Normal doğum yapabiliyorsam normali tercih ederim..Boşa normal denmemiş..Ama kendimce gerekçelerim varsa sezeryan hakkımında olmasını isterdim şahsen..
 
Gebelik testi sonucu eş ve babaya mesajlanıyor - En Son Makro Ekonomi Haberleri - HTEkonomi

"Gebelik testi sonucu eş ve babayamesajlanıyor Sağlık Bakanlığı, laboratuvarlardan hamilelik testi pozitif çıkanların listesini ve iletişim bilgilerini istemeye başlamış. Bakanlığın amacı ana-bebek ve çocuk sağlığını izlemek. Amaç güzel ama uygulama kötü. Bilgilerin verildiği aile hekiminin kadının hamile olduğunu cep mesajıyla baba veya eşe bildirmesi kişi güvenliği ve insan haklarına aykırı İsmi ben de saklı bir genç kız aradı; sosyal güvencesi babası üzerinden sağlanıyormuş ve geçen hafta hamilelik testine gitmiş. 3 gün sonra babasının cebine “Tebrikler, hamilelik testiniz pozitif çıktı, en kısa zamanda aile hekimine gidiniz” mesajı gelmiş. ‘Ali Bey böyle bir uygulama var mı?’ diye sordu. Ben de bilmiyordum ama araştırınca durum ortaya çıktı.

YÖNTEM YANLIŞ
Sağlık Bakanlığı, hamilelik testi yaptıran tüm laboratuvarlara yazı gönderip, testi pozitif çıkanların listesini ve cep telefonları dahil iletişim bilgilerini istemeye başlamış. Gelen bilgileri de aile hekimlerine verip, ailesi ve kendisi ile iletişime geçmesi isteniyormuş. Bahsi geçen olayda da babaya cep mesajını aile hekimi göndermiş. Sağlık Bakanlığı’nın amacı 224 sayılı Sosyalizasyon Yasası’ndan bu yana ülkemizde uygulanan şimdi de Aile Hekimliği Yasası gereğince aile hekimlerine verilen ana-bebek ve çocuk sağlığını izlemek ama yöntem yanlış. Yasalarımıza göre aile hekimleri kendilerine bağlı nüfustan hamile olanların hamileliklerinin sağlıklı geçmesini izlemek, doğumdan sonra da bebek ve çocuk sağlığını izleyerek doğru yöntem ve tedavilerle sürecin sağlıklı yürümesini sağlamakla görevli.

GİZLİLİĞE AYKIRI
Amaç güzel ama uygulama kötü, aile hekiminin evde bekâr genç kızın hamile kaldığını cep mesajı ile babaya bildirmesi ise hem kişi güvenliği hem de insan haklarına aykırı. Sonuçları da hiç istenmeyecek boyutlara, aile trajedilerine sebep olabilir.

AİLEYE BİLGİ ÖZEL HAYATA MÜDAHALE
Son günlerde kürtaj ve sezaryene kısıtlama getirilmesine ilişkin çalışmalarla ilgili tartışmalarda kadınlar “Benim bedenim benim kararım” derken, bir de hamilelik testlerinin hem devlete hem de aileye bildirilmesi konuyu daha da vahim hale getiriyor. Bir gebelik varsa kişi de gebeliği doğum ile sonlandırmak istiyorsa, kişi bağlı bulunduğu aile hekimine veya başka bir sağlık kurumuna müracaat eder. Hamilelik testi için kayıt da tutulabilir ama kadının isteği-izni olmadan test sonuçlarının ve kişinin özel bilgilerinin devlete ve aileye bildirilmesi yanlış."


ne kadar acıdır ki her geçen gün kadın özgürlüğü kısıtlanmaya devam ediliyor
tek amaç kadınları daha çok şiddete maruz bırakmak
 
Son düzenleme:

Savaşlarda hanımefendi genç nüfus ölür! Buna da karşı çıkmazsınız herhalde? Savaş sonrası kalkınma ve sanayileşmeden siz de bahsetmişsiniz ama bu ufacık noktayı gözden kaçırmışsınız! Tarih masteri yapmış hukuk fakültesi mezunu bir avukat olmayabilirsiniz ama bildiğim konuda susmamı da beklemeyin. 1960larda Almanyaya gidenler de haliyle profesör ve doktorlarımız değildi, beyin göçü değil kas göçü söz konusuydu. Oraya giden Türkler kapıcılık, çöpçülük, tuvalet temizleyiciliği, fabrika işçiliği gibi işlerde çalıştılar. Gücünüze gidecek ama hayvan pazarından seçilir gibi seçildiler, dişlerine, güçlerine bakılarak! Sanırım göçün 50. yılı şerefine bir belgesel vardı Almanya'ya işçi alımını konu edinen, orada da izleyebilirsiniz. Ben de bu yakınlarda seyrettim, gerçek çekimleri. Kimseyi aşağıladığım falan yok, bir insanı memleketini, ailesini, toprağını bırakıp da dilini,dinini bilmediği bir yerde b.k temizlemeye mecbur bırakan politikaların uygulayıcıları ve destekçileri utansın! B.k temizlemek diyorum, bunu hem gerçek hem mecazi anlamıyla alın, bizler hep zengin ülkelerinkini temizledik, bazen elimizle bazen askerimizle! Mesajımda hemen b.k temizlemek tabirimin ardından NATO örneğimi vermiş olmam da bu yüzdendi. Şimdi üçer beşer doğur deniyor bize, işsizlik almış başını giderken. Tarih biraz da ders almak için değil midir? Şimdi kas göçü bitti, adamlar alım yapmıyor yani, yoksa çok giden olur da artık bizimkilere ihtiyaç yok (çünkü Çinliler daha ucuza çalışıyor, fabrikalar da Çin'e kaydırıldı bu sebeple). Sıra beyin göçünde! Sen eğer ilk giden işçilerimizin çocuk ve torunlarından bahsetmiyorsan ki tabii ki onlar da var, bir de bizim nitelikli dediğimiz beyaz yakalılar (avukatlar, mimar, doktor ve mühendisler) kabul olunuyor artık, niye çünkü oradaki şartlar daha iyi! Gözünü seveyim ajite etmeden önce bir dur, bir yazdığımı oku!
 

şakamısınız siz!!!!!!!
bence mesajları iyi oku öyle cevap yaz o bağ bahce diş örnegini örnek verdi ben ona karsılık verdim..asıl saldıran o..
ben kimseye ne baskı yapıyorum ne bişi..asıl bu kavgalar neden oluyo normal doğumu ve yasayı destekleyenlere git ozaman dişini onunla bununla cektir bagıra bagıra doğur agac altında doğur diyenler oldugu için oluyo hangi normal doğumu destekleyen
niçin sezeryanı destekelemediği böyle kötü kelimeler kullanarak söyledi ben görmedim ama sezeryan isteyen öyle değil neden bu kadar agrasifsiniz

bu konuda hiç sinirlenmemiştim taaa ki siz bana bunları yazana kadar birde üstünbe üstlük yaaaaaa sabır yazmısınız asıl bize ya sabırrrr

gidin alın narkosunuzu
bi hafta adam gibi oturup yatamayın
1-2 ay yüzü koyun yatamayın
soğugu hemen şap diye hissedin naparsanız yapınnn bananeeeeeeeeee

bence doğru karar ohhh devlet en iyisini yapıyooo
kürtaj yasaklanca zaman herkes destekeldi
allahın verdigi canı alamazsınız diye
şimdi allahın verdigi yoldan neden gitmiyosunzu
 
sana gore dayatma bana göre doğru.ve sen ben senın gıbı dusunmuorum dıyede bana cahıl gozuyle bakamazsın asıl cahıllık budur.ve senın gıbı dusunmeyede zorlayamazsın kımseyı güzelim!!!

Dayatmanın sana göresi bana göresi olmaz, dayatma dayatmadır. Benim hislerimi, isteklerimi hiçe sayarak, hele de bir kadın için en hassas konulardan birine doğuma dayatma getiriliyorsa...Başka kadınlar da buna alkış tutuyorsa, ne denir ki buna?
 
ben normal dogum yaptim almanyada da ölümcül bi durum yok ise anne bebegin hayati durumu söz konu degilse kesinlikle sezaryan yapmazlar. düsünün yani gece 3 te suyum gelmis ertesi gün gece 3 te dogurdum , gün boyu sancidan kustum , doktor bana yürü dedi o halde yürüdüm sancim cok agirlasinda epidural yapmak istedi damarimi bulamdi sadece agri kesiciyi önerdi kesinlikle sezaryan yok secenekler arasinda es sonunda agri kesicyi kabul ettim öylece dogurabildim. ölsen ancak sezaryan yaparlar gercekten gerekli ise öyle türkiyenin eski durumu gibi , doktor ayin bilmem kacinda dogurmak istiyorum gibi bi durum yurt disinda söz konusu degil kurtaj da öyle . türkiyede bu normallesmeye calsiyor bence.

yani yurt disi yurt disi diyor millet , türkiyede yurt disi nasil görnüyorsa , bulut arasinda ütopya. yurt disindaki kadinlar dogum yaparken bagirmiyormus , bide bana sorun
 
Ya bu sezeryan yasaklansada ilk bebeğini sezeryan yapanları zaten direk sezeryana alıcaklar. Ama yeni doğum yapacaklar yandı valla.
 

Yazinizi gayet iyi okudum hanimefendi.
Savastan cikis 1940 yani benim bahsettigim nufüs patlamasi sonucu nufusün artis yili 1940 ve göc alim yili 1960 lar.
20 yil da nufüsün genclesmesi icin yeterlidir.
Siz arastirinda sonra konusalim bu konulari.
Cünkü 1940 larda bircok dünya ülkesi savastan yeni cikmisti hatta türkiye savastan cikali 20 sene kadar oluyordu ama yinede nufüsü Almanya kadar artamamisti. Yani heryerde nufüs yeni yeni cogaliyordu ama yinede ALmanya da nufüs Türkiye den fazlaydi üstüne basarak söylüyorum bu fazlalikta genc nufüstu.
Ayrica benim ülkemde 1960 larda insanlar keske yiyecek ekmek bulsaydida yeter ki b.k temizleseydi karsiliginda.
Insanlar ayaklarinda ki cariklari yiyorlardi.
Cin baska ülkeler icin üretim yapacak kadar salak degil hanimefendi. Cin su anda sadece baska ülkelerin teknolojisini calmakla mesgul ve kimse cCine fabrika kaydirimi falan yapmiyor uyanin.
Avrupa birtek avrupa birligi üyesi ülkelere is akisi yapiyor cünkü bütün ülkelerin kakinmasi gerekiyor.
Bu durum isverenlerinde isine gelmiyor degil cünkü orada 2-3 Euro daha ucuza isci bulabiliyorlar.
Ayrica Avrupa Türkiye den beyin göcüde almaz suanda cünkü Türkiye de okumus insanlari ikici sinif olarak görüyor.
Yani Türkiye de ki bir doktora veteriner muamelesi yapiliyor.
Uyanin artik, kendiniz ürettiginiz seylere kendiniz inaniyorsunuz.

Ayrica biraz sakin olun öylesine sinir yapmissiniz ki Türkce yi katlettiniz ve ne yazdiginiz okunmayacak hale gelmis.
 
Son düzenleme:

bak sen bana hele.benı gıdı benııı.ben 30 haftalık yanı 2 bck ay erken dğurdum ıkızlerımı 1 e r kılo keske normal sansım olsaydı.neyse senı ıgalamaz oarsı.sen burda devlet mıllet uzerınden provakasyon yapıp durma ole mantıksız ve sacm konusuyosunkı kendın bıle sasırıyosun ne hale dusmusm dıye.senı ben zaten muhatap almam.ben mahallede oturuyorum kusura bakma senın gıbı vıllarda deıl mahalleleı begenmedıgıne gore.beyn9ının sınırları ole darkı sezeryane lanet ettım o yuzden karsıyım dıyorum verdıgı ornege bak.ahlaktan bahsetmıs konuyu nerelere cekmıs ahlaksız bır tek cumle goster bana.eyyy gıdı sacı uzun aklı kısa arkadasım.[/QUOTE]

Şüphesiz ki "IRGALAMAZ", sadece mantıksız ve tutarsız yazdığım tek bir cümlemden örnek gösterirsen ben de, seni okuyup beğenenler de aydınlanmış oluruz(!) Hatta sana bu görevi yüklemeyeyim, biraz ağır gelebilir ne de olsa beni muhatap almıyorsun, senin yazdıklarını beğenen arkadaşlara ufacık bir zahmetim olsun bu sıcakta, kendimle çeliştiğim bir tek cümleyi kopyalayıp yapıştırıverin, hadi! Bizim villaya(!) da bekleriz oturmaya, konuşmaya:) "Muhatap almıyorum", "deli saçması","ırgalamaz", "beyninin sınırları öyle dar ki", "saçı uzun aklı kısa" tabirleri takdir edersin ki mahalle üslubu taşır. Sana tek bir hakaret ya da argo içeren lafım olmadığı halde, bunları sen bana yazdın. Ve halaaaa seni beğenenler var, ahlak bu kadar göreceli birşey olmamalı! Keşke okuduklarımızı komplekslerimizden arınarak sırf yazıldığı gibi yorumlayabilsek! Seni admine şikayet ettim mecburen, özellikle son mesajınla kendini bile aştığın için.
 

Sevgili arkadaşım, şunu lütfen ANLAYIN artık. Bu topik sezaryen yasağına karşı olduğumuz için açıldı. Neden sezaryen istediğimizi anlatmak için açıldı. Dolayısıyla normal doğumla ilgili korkularımızı da yazıyoruz. Sezaryen isteyenleri burda küçümseyen bir grup var, o yüzden de biz sertleşmek durumunda kalıyoruz. Normal doğum istiyorsanız, ve burda sezaryen isyeip de bu hakkı yasaklananların korkularını okumak psikolojinizi bozuyorsa, okumayın o zaman burda yazılanları...Sizin psikolojiniz bizim korkularımızı okuyarak bozuluyor diye biz bu yasağa tepkisiz kalacak değiliz ve burda bize saldıranlara karşı susacak da değiliz. Okumayın olsun bitsin...
 

Kendimle çeliştiğim tek bir cümle varsa kopyalayın demiştiniz ya..Ona istinaden kopyaladım...Hamile ,üstelik 2. çocuğunu bekleyen biri doğum hikayeleri başlığına girip de bu sözleri sarfetmez zaten............Şimdi buldum ,gösterdim diye üzerime gelmeyin de........

 
ne kadar farklı yönlere cekiliyr konu valla hayret ettim bu arada üniversitede türk dili ve edebiyatı eğitimi almış biri olarak söylemeliyim ki biz okulumuzda bile o sizin mahalle agzı dedıgınız konuyu günlerce işledik ..içerisindeki ''deyimler'' farklı şiveler ve sözler ihtiva etmesi yönünden büyük zenginliktir...tabıkı küfür ve argo tabirler dışında..
 
felisimfelis;

Ayrica hamile oldugunuz icin daha fazla size yazmak istemiyorum cünkü yazdiginiz yazilarda Türkceyi katletmenizden ve ne yazdiginizin anlasilmaz hale gelmesinden de anladigim kadari ile baya bir sinir yapmisiniz.
Sezeryanin bebek icin büyük bir sok oldugunu söledik sadece ( bunu doktorunuzada sorabilirsiniz) yinede " ben aci cekemem ben normal dogum yapamam" diyorsaniz bunu ifade etme hakkiniz elbette saklidir.
Ama ben yinede KARNINIZDA KI BEBEGI DÜSÜNEREK size daha fazla cevap yazmak istemiyorum.
En azindan sizde karninizda ki bebegi düsünün ve bosverin su Almanya nin göc meselesini:)
Sanirim bebeginiz bu meseleden daha önemlidir/olmali.


 
Son düzenleme:

"Ohhh devlet en iyisini yapıyor" diyor ve saldırmıyorum diyorsunuz ha? :))) Bu yasa ve bu yasayı savunan benim isteklerime, duygularıma saldırmış oluyor ve bunu yapa yapa "saldırmıyorum" diyorsunuz. Bana gelen yasağa "ohhhhh" diyor ve saldırmadığınızı iddia ediyorsunuz. Sözün bittiği yer ne diyeyim ki...Her şey sizin mesajınızda apaçık ortada.

Kürtaja gelince, evet o kadar çok tepki geldi ki :) Mecburen yasağı geri aldılar ve yasa 10 hafta olarak kaldı. Eskiden neyse o yani :) Yani devlet demiş oldu ki, 10 haftadan önce yapılan kürtaj yasaldır, cinayet değildir.

Allah'ın verdiği yola gelince, o Allah ile benim aramdadır, Allah bana hür irade vermiştir, buna siz karışamazsınız.
 


Allah aşkına hükümetin politikalarını taa Kanada'dan savunucam diye düştüğünüz durumlara bakın çok güldüm.

siz Tevrat'tan bahsetmişsiniz bende de size Kur'an da nüfus çokluğuna değil ,nitelikli nüfusu ne kadar önem verildiğinden bahsedeyim.

“Sayıca az nice topluluk vardır ki, sayıca çok nice topluluğa Allah'ın izniyle galip gelmiştir.” (Bakara, 249)

“Sizden sabırlı yirmi kişi olsa, küfre sapanların iki yüz kişisine galip gelir; sizden yüz kişi olsa, onların binine galebe çalar. Çünkü onlar gereğince anlamayan bir topluluktur. İçinizden sabırlı yüz kişi olsa, iki yüz kişiye galip gelir; sizden bin kişi olsa, Allah'ın izniyle iki bin kişiye galebe çalar.” (Enfâl, 65-66)

Kur’an, mal ve nüfus çokluğuna karşı nitelik zenginliğini önermekte, mutlu ve başarılı bir hayatın garantisi olarak nitelikleri, değerleri öne çıkarmaktadır.


Tekâsür ve kevser sözcükleri Kur’ansal sözcüklerdir ve ikisi de çokluk anlamındaki ‘kesret’ kökünden türemiştir. Bunların ilki (tekâsür), kelle sayısı ve madde ile övünmeyi, ikincisi (kevser) ise ölümsüz değerlerin bolluğuyla yücelmeyi ifade etmektedir.

Tekâsürü putperest bir tutku sayan Kur’an, kevseri yüceltmektedir. Kevser, ölümsüz değerlerin bol bol verileni veya verilmesidir.

Kur’an’ın insanı, tekâsür ile değil, kevser ile mutluluk ve onur arayacaktır. 108. sure (Kevser Suresi) bize göstermektedir ki, kelle sayısı bakımından öne çıkamayan insanlar, kevser değerleriyle yücelebilmektedirler.

Kur’an, insanı en büyük emaneti taşıyan varlık olarak gördüğünden yetenekli, üretken, yapıp-eden insan aramaktadır. Sadece fotoğraf ve nüfus kağıdıyla ‘insan’ olan yığınların Kur’an’ın idealindeki ‘emanet taşıyıcı’ sorumlu varlık olmaları söz konusu edilemez.


Kur’an, nitelikli nüfusta ısrarlıdır.

Mal ve nüfus çokluğu ile övünmeyi putperestliğin bir belirişi (veya uzantısı) sayan Kur’an, nüfusu bol toplum değil, nüfuzu kuvvetli toplum istemektedir. Yani Kur’an, insan meselesinde sayıya değil, niteliğe önem vermektedir.

İnsan meselesinde önemli ve güvenilir olan; değerli, üretken insana sahip olmaktır, sayı çokluğuna değil. Ne yazık ki Müslümanların çekirdek kuşakları bile nüfus ve mal çokluğuyla övünme ve insan sayısını artırma tutkusuna yenik düşmüşlerdir. Oysaki Kur’an çok açık konuşmaktadır:

“Cemaatiniz çok da olsa size zerre kadar yarar sağlayamaz. Allah inananlarla beraberdir.” (Enfâl, 19)

Nüfusun niteliğini dikkate almadan sayıyı artırmak, insanlığı çok zor durumda bırakmıştır. Bugün yakındığımız küresel felaketlerde en büyük pay düzensiz nüfus artışınındır.


Şimdi bir daha düşünün ülkemiz için bilimsel düşünceden uzak, eğitimsiz bir nüfus mu yoksa, eğitimli bir nüfus mu daha mantıklı ve hayırlı bir seçenektir.

İsrail devleti toprak satın alarak orada devlet kurmayı başarmıştır. Şimdi Türkiye'de topraklarımız yabancılara hızla satılmaktadır. ARTIK UYANMA VAKTİ SİZCEDE GELMEDİMİ , ALLAH RIZASI İÇİN BİRAZ GÖZÜNÜZÜ AÇIN. NİTELİKSİZ VE APTAL BİR NÜFUSU YÖNETMEK ÇOK KOLAYDIR. POLİTİKACILARIN İSTEDİĞİ BUDUR. SORU SORAN KAFASI ÇALIŞAN SEÇMEN İSTEMEZLER.
TÜRKİYENİN BÜTÜN MİLLİ DEĞERDEKİ ŞİRKETLERİ SATILMIŞ TOPRAKLARI SATILIYOR SİZ BURDA YOK İSRAİL NÜFUSUMUZ ARTMASINI İSTEMİYORDA ,SEZERYANI ONLAR ÇIKARMIŞ DA VS. KOMPLO TEORİSİNDEN ÖTEYE GEÇMEYEN İÇİ BOŞ HİÇ BİR BİLİMSEL TARAFI OLMAYAN ŞEYLERLE TAAA KANADADAN BURAYA KARIŞIYORSUNUZ. SİZ KANADA DA KALMAYA DEVAM EDİN .


BENİM BEDENİM BENİM KARARIM.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…