- 29 Mart 2010
- 118
- 4
verem hastalığını sadece eski türk filmlerinde duyardım.Fakir talihsiz bir kadın aniden öksürmeye başlar,ağzından kan gelir ve yataklara düşer ölürdü...
Ben 27 yaşında,tam bir hayvansever,kedileri köpekleri deli gibi seven,evinde çok tatlı bi köpek kızı olan,15 yaşından beri profesyonel ve amatör her türlü sporla ilgilenen,havuzunda her gün yüzen,sigara alkol kesinlikle kullanmayan,kola bile içmeyen,gece hayatı olmayan,full enerji ve neşe dolu ,eşi ve ailesi tarafından çokk ama çokk sevilen bir kızım.
.....5 ay önce ne olduğunu anlayamadığım bi öksürük...öyle bir öksürük ki defalarca hastanelerin acil bölümünde saatlerde Solunum Makinasına bağlı olarak yaşatan öksürük..gecenin bir köründe nefes alamayıp mosmor kesilip,koskoca atmosferde pipetle nefes almaya çalışmak gibi hastanelere kaldırılıp,sabahlara kadar nefes almaya çalışmak... Aylar süren kabus dolu günlerimin,"ölmek istemiyorum ne olur beni kurtarın" diye yalvarmalarım,Rabbime "allah'ım nolur ölmek istemiyorum beni kurtar" diye ağlamalarımın sonunda geç bi teşhisle VEREM olduğumu öğrendik... Nasıl olabilirdi ki.ben sigara bile içmem.çok mutlu delidolu ,spor yapan,kola bile içmeyen bir kızken,nasıl olur da verem olabilirdim...
Daha hastalı bile kabullenmeme fırsat verilmeden Acilen verem savaş dispanserine yönlendirildim.yeniden balgam ve akciger röntgen filmleri ile tasdiklenince günde 10 tane olmak üzere her gün içeceğim hapları elime tutuşturdular.yüzüme maske taktılar.ben artık verem hastasıydım.Maskeyle dolaşmam gerek ve her gün tam 10 tane iğrenç hapı aç karnına içmek zorundaydım... Zorlu süreç başladı..her gün sabah aç karnına 10 tane acı hapı tek seferde içmem gerekiyordu.bu surede kimseyle maskesiz konuşmamam,aynı ortamda bulunmamam,eşimle yanyana yatmamam,aynı odada durmamam gerekiyordu.evin içinde maskeyle durmak koşuluyla eşime sarılabildim...zaten tamamen bitmiş ruh halime,bir de eşimden uzak kalmak ve dışlanmak eklenmişti.. İlaçlara başladıktan bir süre sonra yine acillik oldum,eşim ağzından benim veremli olduğumu kaçırdı ve herkes beni orada cüzzamlı gibi öylece bıraktı... Demekki verem mikrobu kaptığım için suçluydum ben..
Aradan 1 ay geçti,balgam kültürü yapılması gerekti,ve allaha şükür negatif çıktı,yani ilaçlar işe yaramış ve mikrop vucudumda negatif olmuştu.yani bulaştırıcı değildim,artık sevdiklerime doya doya sarılabilir,maske olmadan kedilerimi köpeklerimi sevebilir,öZgürce dolaşabilirdim.öksürüklerim yok oldu.artık nefes darlığı yaşamıyordum..ama bir sorun vardı.2. ay yeni bi kültür alınacaktı ve o kültür pozitif cıkarsa "dirençli tüberküloz" denen çok büyük bir felaketle başa çıkmak zorunda kalacaktım.o tedavi sadece ankarada yapılıyordu ve hastaneye yatmam gerekiyor,şuan kullandığım ilaçlardan 100 kat daha zorlu bi tedavi sürecine gireceğim anlamına geliyordu.
Ve,bugün :) bugün benim en mutlu günüm.2. Ay kültürümde yine her sey negatif.yani artık tamamen veremi atlattım ve ilaçlarım 3 e düştü.bu büyük mutlulukla sizlere yazmak istedim,aslında istediğim şey,benim gibi tüberküloza yakalanan arkadaşlarıma yol göstermek moral vermek.çünkü ben bu süreç içinde hep internette benim durumumda olan insanları arastırdım ama kimseyi bulamadım.hastalığımla başbaşa,sonunu bekleyen bi insan durumuna düştüm.sevdiklerinden ve toplumdan ayrıştırılmış bir insan oldum .annesini eşini öpmesi kesinlikle yasak,dokunmak yasak,her şey yasak....
Eğer şuanda bu yazımı okuyan tüberkülozlu arkadaşım varsa,lütfen korkma.kendine inan,başaracaksın.kurtulacaksın.hiç korkma.
Ben şuan artık eskisinden daha sağlıklıyım.mikrop vucudumda yok oldu.ama 6 ay daha ilaçlarımı içmem gerek,olsun içerim :) yüzüyorum,koşuyorum,sporumu yapıyorum,yiyorum içiyorum.her şey eskisi gibi.ama tek bir farkla. ARTık daha FAZLA HAYAT DOLUYUM VE YAŞAMIN DEĞERİNİ ANLADIM.YAŞAMAK ,NEFES ALMAK NE GÜZEL BİR DUYGUYMUŞ.KIYMETİNİ BİLİN.
Hepiniz sağlıcakla kalın.sormak istedikleriniz varsa sorabilirsiniz
Ben 27 yaşında,tam bir hayvansever,kedileri köpekleri deli gibi seven,evinde çok tatlı bi köpek kızı olan,15 yaşından beri profesyonel ve amatör her türlü sporla ilgilenen,havuzunda her gün yüzen,sigara alkol kesinlikle kullanmayan,kola bile içmeyen,gece hayatı olmayan,full enerji ve neşe dolu ,eşi ve ailesi tarafından çokk ama çokk sevilen bir kızım.
.....5 ay önce ne olduğunu anlayamadığım bi öksürük...öyle bir öksürük ki defalarca hastanelerin acil bölümünde saatlerde Solunum Makinasına bağlı olarak yaşatan öksürük..gecenin bir köründe nefes alamayıp mosmor kesilip,koskoca atmosferde pipetle nefes almaya çalışmak gibi hastanelere kaldırılıp,sabahlara kadar nefes almaya çalışmak... Aylar süren kabus dolu günlerimin,"ölmek istemiyorum ne olur beni kurtarın" diye yalvarmalarım,Rabbime "allah'ım nolur ölmek istemiyorum beni kurtar" diye ağlamalarımın sonunda geç bi teşhisle VEREM olduğumu öğrendik... Nasıl olabilirdi ki.ben sigara bile içmem.çok mutlu delidolu ,spor yapan,kola bile içmeyen bir kızken,nasıl olur da verem olabilirdim...
Daha hastalı bile kabullenmeme fırsat verilmeden Acilen verem savaş dispanserine yönlendirildim.yeniden balgam ve akciger röntgen filmleri ile tasdiklenince günde 10 tane olmak üzere her gün içeceğim hapları elime tutuşturdular.yüzüme maske taktılar.ben artık verem hastasıydım.Maskeyle dolaşmam gerek ve her gün tam 10 tane iğrenç hapı aç karnına içmek zorundaydım... Zorlu süreç başladı..her gün sabah aç karnına 10 tane acı hapı tek seferde içmem gerekiyordu.bu surede kimseyle maskesiz konuşmamam,aynı ortamda bulunmamam,eşimle yanyana yatmamam,aynı odada durmamam gerekiyordu.evin içinde maskeyle durmak koşuluyla eşime sarılabildim...zaten tamamen bitmiş ruh halime,bir de eşimden uzak kalmak ve dışlanmak eklenmişti.. İlaçlara başladıktan bir süre sonra yine acillik oldum,eşim ağzından benim veremli olduğumu kaçırdı ve herkes beni orada cüzzamlı gibi öylece bıraktı... Demekki verem mikrobu kaptığım için suçluydum ben..
Aradan 1 ay geçti,balgam kültürü yapılması gerekti,ve allaha şükür negatif çıktı,yani ilaçlar işe yaramış ve mikrop vucudumda negatif olmuştu.yani bulaştırıcı değildim,artık sevdiklerime doya doya sarılabilir,maske olmadan kedilerimi köpeklerimi sevebilir,öZgürce dolaşabilirdim.öksürüklerim yok oldu.artık nefes darlığı yaşamıyordum..ama bir sorun vardı.2. ay yeni bi kültür alınacaktı ve o kültür pozitif cıkarsa "dirençli tüberküloz" denen çok büyük bir felaketle başa çıkmak zorunda kalacaktım.o tedavi sadece ankarada yapılıyordu ve hastaneye yatmam gerekiyor,şuan kullandığım ilaçlardan 100 kat daha zorlu bi tedavi sürecine gireceğim anlamına geliyordu.
Ve,bugün :) bugün benim en mutlu günüm.2. Ay kültürümde yine her sey negatif.yani artık tamamen veremi atlattım ve ilaçlarım 3 e düştü.bu büyük mutlulukla sizlere yazmak istedim,aslında istediğim şey,benim gibi tüberküloza yakalanan arkadaşlarıma yol göstermek moral vermek.çünkü ben bu süreç içinde hep internette benim durumumda olan insanları arastırdım ama kimseyi bulamadım.hastalığımla başbaşa,sonunu bekleyen bi insan durumuna düştüm.sevdiklerinden ve toplumdan ayrıştırılmış bir insan oldum .annesini eşini öpmesi kesinlikle yasak,dokunmak yasak,her şey yasak....
Eğer şuanda bu yazımı okuyan tüberkülozlu arkadaşım varsa,lütfen korkma.kendine inan,başaracaksın.kurtulacaksın.hiç korkma.
Ben şuan artık eskisinden daha sağlıklıyım.mikrop vucudumda yok oldu.ama 6 ay daha ilaçlarımı içmem gerek,olsun içerim :) yüzüyorum,koşuyorum,sporumu yapıyorum,yiyorum içiyorum.her şey eskisi gibi.ama tek bir farkla. ARTık daha FAZLA HAYAT DOLUYUM VE YAŞAMIN DEĞERİNİ ANLADIM.YAŞAMAK ,NEFES ALMAK NE GÜZEL BİR DUYGUYMUŞ.KIYMETİNİ BİLİN.
Hepiniz sağlıcakla kalın.sormak istedikleriniz varsa sorabilirsiniz