Annemin bir komşusu böyleydi. Elinde tabak,fincan, leğenle gelir, camaşır yıkayacağim deterjan,pilav yapacağım pirinç vs diyerek gecenin bir yarısı mı,sabahın nuru mu demeden kapımızı çalardı.
Tatilden gelir evde ekmek yoktur yani tatile giderken bilirsin bunu,dönerken alırsın bir yerden dimi,gece yarisi arardı ekmek diye.
Durumları kotüde değildi bu arada.
Neyse yine 1 gece aradı uyuyoruz yani saat 11 falan ben açtım telefonu,bu yine ekmek soruyor ,annem kim arıyor dediğinde "anne kim arar bu saatte tabi ki x abla birşey istiyor" diye bağırarak anneme vermiştim telefonu. Duydu tabi bir süre kesildi o dönem.
Şu an annem kırmadığı için hala istiyordu en son. Annemden birşey istemiş yine,birde alırken anneme bu bozuk değil dimi diye sormuş. Dedim hata sende,hem veriyorsun hem kendine laf söyletiyorsun,tersle şunu bir güzel. Ne yaptı bilmiyorum.
Demem o ki. Ben 10 senedir evliyim,bir gün komşumun kapısını çalıpta birşey istemedim. Ha ilk evlendiğimizde cidden sıkıntıli zamanlar geçirdik eşimle,bir şekilde idare ettim. Pirincim yoksa pilav yapmam,kapı kapı dolaşıp istemektense yemem yani onu. Evde ne varsa onu pişiririm ki 2 çocuk var evde,onlar isteyebilirler birşeyler benden,varsa pişer yoksa alınca yaparım derim.
Durumu olmayanı anlarım ki oda cekinerek ister,yüzsüzlüğe vurmaz işi ama ihtiyaç sahibi olmayanı ben anlayamıyorum. Kar sayıyor komşudan aldığını.
Söyleyin açık açık,başka yolu yok. Veremem bana lazim,kalmadı bizde de,ben kullanıyorum onu vs bitti yani. Kırılan kırılsın.