• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yakın arkadaşın artık yakın olmaması

Konunuzu guncellemissiniz. Mutlu olduğunuz için suçlu hissetmenize gerek yok. Herkes seçim yapar. Siz de yaptınız, o da. Yapacak tek şey kendi hayatınıza odaklanmak. Bir hikaye vardı. Başkasının bahçesi diye. Onun bahçesini düzeltmeye uğraşmayın. Kendi bahcenize bakın.
teşekkür ederim. ne güzel bir örnek vermişsiniz.
 
sanırım bir şekilde kendisini hiç mutlu olmayacağına inandırmış. bunu ara ara söylerdi. ben de öyle deme, karşımıza ne fırsat çıkacağı belli değil ki derdim. onun için de zor bir dönem sanırım fakat neredeyse 6 ay oldu doğru düzgün oturup konuşmayalı. inanın kafam çok karışık.
Ona söylemek istediğiniz herseyi yazın kağıda. Sonra yırtın. Düşünceleri kafanızın içinden çıkartın.
Arkadaşına gönderin derdim ama bu doğru olur mu bilemiyorum. Kağıdı yırtmak her zaman garantidir. Göndermek zorunda da değilsiniz.
 
Ama birlikte zorluk cektiginiz için herşey anlamlıydı .
Şimdi kendisi zorluk çekerken sizi de dibe cekmek isteyen dipte olmadığınız için size karşı anlamlı duygular beslemeyen bir eski arkadaş o sadece ARTIK
belki de anlamlı bir duygusu kalmamıştır dediğiniz gibi. bana değer verdiğini hissediyorum ama eski bir anı gibi.
 
Ona söylemek istediğiniz herseyi yazın kağıda. Sonra yırtın. Düşünceleri kafanızın içinden çıkartın.
Arkadaşına gönderin derdim ama bu doğru olur mu bilemiyorum. Kağıdı yırtmak her zaman garantidir. Göndermek zorunda da değilsiniz.
muhtemelen ona göndermem ama yazmak iyi gelir dediğiniz gibi. teşekkür ederim.
 
ben mutluyum diye. çünkü çok önceki konuşmalarımızda mutlu çiftlerle vakit geçirince bazen bunaldığını anlatmıştı. onu gerçekten çok seviyorum, mutsuz olmasını kötü hissetmesini hiç istemiyorum.

mutlu olamıyorum diye üzülüp kızan ama yaşamında bir şey değiştirmek için bir çaba göstermeyen biri gibi canlandı... belki sizin çabanzla olmayacağını kabullenmelisiniz. bazı insanlar dert yanmayı sever, yanında dert yanmasına eşlik eden kişileri ister. onu dürtüp harekete geçmeye davet eden birini istemez.
 
7-8 yıllık bir arkadaşım var, son 3 yıldır çok yakındık. her gün konuşuyorduk, vakit buldukça da buluşuyorduk. geçen sene onun bir ilişkisi oldu fakat çok toksikti ve mutsuzdu. ben de aynı şekilde toksik bir durumun içindeydim. sürekli dertleşirdik ve garip bir şekilde, ikimiz de mutsuzuz diye daha da derinleşti arkadaşlığımız sanki. sonra ben çıktım o toksik ilişkinin içinden. ama arkadaşım kendi ilişkini bitirmedi, devam etti. bu senenin başında ben çok mutlu olduğum bir ilişkiye başladım. işte ipler orda koptu. arkadaşımla daha az konuşur olduk. yazdığımda içten cevaplar vermiyordu, hayatından çok az bahsetmeye başladı. hatta bir süre sonra hiç bahsetmemeye başladı. kendinle mi kalmak istiyorsun diye yokladığımda, evet diyordu. böyle böyle aylar geçti. zamanla muhabbetimiz tamamen bitti. hayatını hiç anlatmadığı için instagram hikâyesini bile gizlemişti bir gün benden. üzülüyorum gerçekten. en son kalp kırıcı bir konuşmamız oldu. benim ilişkimi onaylamadığından, çok hızlı kendimi kaptırdığımdan bahsetti. müdahale etmek istedim ama edemedim, sonra aklımda kabul ettim bunu dedi. neye müdahale edecekti ki? ben gayet mutluyum. hatta ben ona dedim, seni mutsuz gördükçe o toksik ilişkinin içinden seni çekip almak istedim ama müdahale edemedim diye. gözümün önünde neşesi söndü gitti resmen. 2 sene üst üste doğum günümü geçiştirdi ki birlikte hep güzel kutlardık o günü. hayat neşesini kaybedip bambaşka bir insana dönüştü. adım adım uzaklaştı benden. dışarıdan bakınca da ben mutluluğu bulup onu bırakmış insan konumuna düştüm. ne yapmam lazım hiç bilmiyorum. farklı açılardan bakıp fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Kendi kendini göz göre göre mutsuzluğa hapseden o, kendisi toksik ilişkisini geride bırakacak cesareti bulamadığı için siz buldunuz diye iyice yalnız hissetti baktı ki siz artık bunalım edebiyatı kafasında değilsiniz tavır aldı…Bu durumu değiştirmek onun elinde zira insanoğlu neleri değiştirip nelere alışabiliyor…Size cephe alması saçma ve gereksizken boşuna üzülmeyin artık..
 
Belki mevcut ilişkisindeki partneri senden uzaklaşmasına neden olmuştur, aklını çelmeyesin diye.

Ya da arkadaşın artık mutlu bir ilişkin olduğu için onla empati kuramayacağına inanıyordur.

Ya da sadece hasetlikten.
 
mutlu olamıyorum diye üzülüp kızan ama yaşamında bir şey değiştirmek için bir çaba göstermeyen biri gibi canlandı... belki sizin çabanzla olmayacağını kabullenmelisiniz. bazı insanlar dert yanmayı sever, yanında dert yanmasına eşlik eden kişileri ister. onu dürtüp harekete geçmeye davet eden birini istemez.
beni yargılamasaydı böyle kırgın hissetmezdim belki. ama doğru diyorsunuz tek taraflı çabayla hiç olmuyor. sağolun.
 
Belki mevcut ilişkisindeki partneri senden uzaklaşmasına neden olmuştur, aklını çelmeyesin diye.

Ya da arkadaşın artık mutlu bir ilişkin olduğu için onla empati kuramayacağına inanıyordur.

Ya da sadece hasetlikten.
empati kuramayacağıma inandığını düşünüyorum ben de. halbuki derdini anlatsa hazırım onun yanında olmaya. ortada bir tartışma, kavga olmadan böyle uzaklaşmak üzücü oluyor. :(
 
Kendi kendini göz göre göre mutsuzluğa hapseden o, kendisi toksik ilişkisini geride bırakacak cesareti bulamadığı için siz buldunuz diye iyice yalnız hissetti baktı ki siz artık bunalım edebiyatı kafasında değilsiniz tavır aldı…Bu durumu değiştirmek onun elinde zira insanoğlu neleri değiştirip nelere alışabiliyor…Size cephe alması saçma ve gereksizken boşuna üzülmeyin artık..
cephe almadı ama adım adım, ite ite hayatından çıkardı :(
 
empati kuramayacağıma inandığını düşünüyorum ben de. halbuki derdini anlatsa hazırım onun yanında olmaya. ortada bir tartışma, kavga olmadan böyle uzaklaşmak üzücü oluyor. :KK43:
Sizin gibi bir arkadaşı olmalı insanın...
Benim de arkadaşlarım bazen benden uzaklaşır ama nedenini şöyle tahmin ediyorum; ilişkilerinde kullanılıyorlar hatta enayi yerine konuluyorlar, bu o kadar açık ki ama bunu üstü kapalı söyleyip uyardığım için de rahatsız oluyorlar, yani ben onların pembe hayallerine kabus gibi çöküyorum zannımca. Bir süre sessizlik ardından tekrar dönüyorlar bana ama ben de çenemi tutup, yorum yapmamaya çalışıyorum artık. Belki siz de farkında olmadan fazla eleştirel, karamsar yaklaşıyorsanız, yani onun duymak istediklerini söylemiyorsanız "tabi senin tuzun kuru ya konuşması kolay" diye de düşünmüş olabilir.
 
7-8 yıllık bir arkadaşım var, son 3 yıldır çok yakındık. her gün konuşuyorduk, vakit buldukça da buluşuyorduk. geçen sene onun bir ilişkisi oldu fakat çok toksikti ve mutsuzdu. ben de aynı şekilde toksik bir durumun içindeydim. sürekli dertleşirdik ve garip bir şekilde, ikimiz de mutsuzuz diye daha da derinleşti arkadaşlığımız sanki. sonra ben çıktım o toksik ilişkinin içinden. ama arkadaşım kendi ilişkini bitirmedi, devam etti. bu senenin başında ben çok mutlu olduğum bir ilişkiye başladım. işte ipler orda koptu. arkadaşımla daha az konuşur olduk. yazdığımda içten cevaplar vermiyordu, hayatından çok az bahsetmeye başladı. hatta bir süre sonra hiç bahsetmemeye başladı. kendinle mi kalmak istiyorsun diye yokladığımda, evet diyordu. böyle böyle aylar geçti. zamanla muhabbetimiz tamamen bitti. hayatını hiç anlatmadığı için instagram hikâyesini bile gizlemişti bir gün benden. üzülüyorum gerçekten. en son kalp kırıcı bir konuşmamız oldu. benim ilişkimi onaylamadığından, çok hızlı kendimi kaptırdığımdan bahsetti. müdahale etmek istedim ama edemedim, sonra aklımda kabul ettim bunu dedi. neye müdahale edecekti ki? ben gayet mutluyum. hatta ben ona dedim, seni mutsuz gördükçe o toksik ilişkinin içinden seni çekip almak istedim ama müdahale edemedim diye. gözümün önünde neşesi söndü gitti resmen. 2 sene üst üste doğum günümü geçiştirdi ki birlikte hep güzel kutlardık o günü. hayat neşesini kaybedip bambaşka bir insana dönüştü. adım adım uzaklaştı benden. dışarıdan bakınca da ben mutluluğu bulup onu bırakmış insan konumuna düştüm. ne yapmam lazım hiç bilmiyorum. farklı açılardan bakıp fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Hiç bır sy yapamazsın .O kara delıkten cıkmak ıstemıyosa zorlama
 
7-8 yıllık bir arkadaşım var, son 3 yıldır çok yakındık. her gün konuşuyorduk, vakit buldukça da buluşuyorduk. geçen sene onun bir ilişkisi oldu fakat çok toksikti ve mutsuzdu. ben de aynı şekilde toksik bir durumun içindeydim. sürekli dertleşirdik ve garip bir şekilde, ikimiz de mutsuzuz diye daha da derinleşti arkadaşlığımız sanki. sonra ben çıktım o toksik ilişkinin içinden. ama arkadaşım kendi ilişkini bitirmedi, devam etti. bu senenin başında ben çok mutlu olduğum bir ilişkiye başladım. işte ipler orda koptu. arkadaşımla daha az konuşur olduk. yazdığımda içten cevaplar vermiyordu, hayatından çok az bahsetmeye başladı. hatta bir süre sonra hiç bahsetmemeye başladı. kendinle mi kalmak istiyorsun diye yokladığımda, evet diyordu. böyle böyle aylar geçti. zamanla muhabbetimiz tamamen bitti. hayatını hiç anlatmadığı için instagram hikâyesini bile gizlemişti bir gün benden. üzülüyorum gerçekten. en son kalp kırıcı bir konuşmamız oldu. benim ilişkimi onaylamadığından, çok hızlı kendimi kaptırdığımdan bahsetti. müdahale etmek istedim ama edemedim, sonra aklımda kabul ettim bunu dedi. neye müdahale edecekti ki? ben gayet mutluyum. hatta ben ona dedim, seni mutsuz gördükçe o toksik ilişkinin içinden seni çekip almak istedim ama müdahale edemedim diye. gözümün önünde neşesi söndü gitti resmen. 2 sene üst üste doğum günümü geçiştirdi ki birlikte hep güzel kutlardık o günü. hayat neşesini kaybedip bambaşka bir insana dönüştü. adım adım uzaklaştı benden. dışarıdan bakınca da ben mutluluğu bulup onu bırakmış insan konumuna düştüm. ne yapmam lazım hiç bilmiyorum. farklı açılardan bakıp fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Bazen değer verdiğimiz insanlarla birbirimizin hayatındaki rollerimiz sona erer ve yola böyle devam etmemiz gerekir. Çok da takılmamak lazım..
 
Demek ki hayatınızdaki rolü sona ermiş. Çok takılmamak lazım herkesin kendi bileceği iş. Artık görüşmek istemiyorsa ne yapabilirsiniz ki? Siz de uzaklaşın.
 
çok yakın mıydınız? arkadaşlığınız nasıl bitti kısaca bahsedebilir misiniz?
Çok yakındık, “kardeşim” derdik birbirimize, benim için de öyleydi gerçekten. Kendimden çok ona özen gösterirdim, dertlerini kafama takar mutlu olmasını isterdim hep. Ama seninle yaşadığımız benzer şeyler onun bana kinlenmesine sebep oldu, ben küçük şeylerle bile mutlu olabilen bir insanken, o daha karamsardı hayata karşı. Sonra bir gün tüm karanlığını üzerime boşalttı :) en zor günlerimden birinde öyle bir tekme attı ki, iki yıl kendime zor geldim. Affettim ama içimde, bir daha hayatıma alamadım. Yani sözün özü, hisler yanıltmaz ve bı karakterde bir insan, eninde sonunda canını yakar. Uzak dur, kesinlikle…
 
Sizin gibi bir arkadaşı olmalı insanın...
Benim de arkadaşlarım bazen benden uzaklaşır ama nedenini şöyle tahmin ediyorum; ilişkilerinde kullanılıyorlar hatta enayi yerine konuluyorlar, bu o kadar açık ki ama bunu üstü kapalı söyleyip uyardığım için de rahatsız oluyorlar, yani ben onların pembe hayallerine kabus gibi çöküyorum zannımca. Bir süre sessizlik ardından tekrar dönüyorlar bana ama ben de çenemi tutup, yorum yapmamaya çalışıyorum artık. Belki siz de farkında olmadan fazla eleştirel, karamsar yaklaşıyorsanız, yani onun duymak istediklerini söylemiyorsanız "tabi senin tuzun kuru ya konuşması kolay" diye de düşünmüş olabilir.
haklısınız, en yakınımızın dahi hayatı hakkında yorum yapmamak en doğrusu.
 
gerçekten öyle. hikâyemiz bir noktada kesişiyor. sonra yine başka hikâyelere doğru yola çıkıyoruz.
Bazen değer verdiğimiz insanlarla birbirimizin hayatındaki rollerimiz sona erer ve yola böyle devam etmemiz gerekir. Çok da takılmamak lazım..
 
Çok yakındık, “kardeşim” derdik birbirimize, benim için de öyleydi gerçekten. Kendimden çok ona özen gösterirdim, dertlerini kafama takar mutlu olmasını isterdim hep. Ama seninle yaşadığımız benzer şeyler onun bana kinlenmesine sebep oldu, ben küçük şeylerle bile mutlu olabilen bir insanken, o daha karamsardı hayata karşı. Sonra bir gün tüm karanlığını üzerime boşalttı :) en zor günlerimden birinde öyle bir tekme attı ki, iki yıl kendime zor geldim. Affettim ama içimde, bir daha hayatıma alamadım. Yani sözün özü, hisler yanıltmaz ve bı karakterde bir insan, eninde sonunda canını yakar. Uzak dur, kesinlikle…
çok üzücü gerçekten. iyi günde yan yana olsak kötü günde yan yana olmayı beceremiyoruz toplum olarak. ya da tam tersi, kötü günü birlikte atlatsak, iyi günde uzaklaşıyoruz. teşekkür ederim deneyiminizi paylaştığınız için. dikkate alacağım.
 
Back
X