- 14 Nisan 2015
- 541
- 493
- 103
Geçmiş doğum günüm için erkek arkadaşım hediye almak istediğini söyledi. Çok uzak olduğumuz için istemedim. Ama ilk hediyem olacağı içinde çok sevindim. Daha önceki e.ark. hiç hediye almamışlardı.
Aralık 1 gibi hediyeni kargoya yolladım dedi.
normalde 10 gün içinde gelmesi gerekir diye düşündüm. Ona söyledim.
Ben: "Sana takip numarası verdilermi"
O: Faturamı kaybettim. ama internetten araştıracağım. Yada Yarın postaneyi arayacağım. Biraz Bekle.
B: Tamam.
O: Hediye Pasifikte gözüküyor. Yarın Postaneyi arayacağım.
Ve o an beni şeytanmı dürtükledi ne oldu.. Ben pek inanmadım. Yalan söylediğini düşündüm. Ne bilim ama her konuda güvendiğim adama bu konuda bir türlü inanamadım.
B: Bana ekranın resmini alabilirmisin. Birde ben bakayım burdan.
O: Farenin sol tuşu bozuldu. ekran resmini çekemiyorum.
B: Neden sürekli bahane uyduruyorsun.
O: Neden bana güvenmiyorsun. Sonsuza kadar şüphe duy. Sana gönderdiğimi söyledim.
B: Evet şüphe duyuyorum dedim.
Ve sadece teşekkür etti.
Tüm gün boyunca kendimi suçlu hissettim. ama yine bir yandan da yalan söylediğini hissettim
.. Çünkü ondan zorla hediye istemedim. Biliyorum şu an çalışmıyor. Parası olmayabilir. Ordan buraya hediye gönderilmeside saçma. Ama alamadım demek o kadarmı zordu.
Bütün gün konuşmadı.. Ve 1 saat önce mesaj çekti..
iki kutu koli yapıp resimlerini çekmiş..
"İlk olarak çok özür dilerim. Sana yalan söyledim. (Pahalı bir klavyesi varmış onu satmış) Benim erkek olarak güven vermem lazımdı. ama sana o güveni veremedim. Ben kız arkadaşıma hediye almak istedim ama beceremedim. Yalan söylemek zorunda kaldım, şu an kendimden utanıyorum. bugün konuşmasak iyi olur" dedi.
Daha önce hiç böyle bir yalan söylememişti. Cimri birisi değil. Birlikte olduğumuz zamanlarda. Onun arkadaşlarıyla tanıştığım zamanlarda. Hiç parasını kimseden sakınmaz. Herkese birşey ısmarlamaya çalışır.
Ufak bir yalan ama ben bugün söylemesem belki beni daha kandıracaktı. En nefret ettiğim şey kandırılmak, aptal yerine konulmak..
Ben o hediyeyi alsam bile mutlu olamamki. Sanki zoraki yollanmış birşey gibi.. Ve ne yapmalıyım. Affetmelimiyim..
Aralık 1 gibi hediyeni kargoya yolladım dedi.
normalde 10 gün içinde gelmesi gerekir diye düşündüm. Ona söyledim.
Ben: "Sana takip numarası verdilermi"
O: Faturamı kaybettim. ama internetten araştıracağım. Yada Yarın postaneyi arayacağım. Biraz Bekle.
B: Tamam.
O: Hediye Pasifikte gözüküyor. Yarın Postaneyi arayacağım.
Ve o an beni şeytanmı dürtükledi ne oldu.. Ben pek inanmadım. Yalan söylediğini düşündüm. Ne bilim ama her konuda güvendiğim adama bu konuda bir türlü inanamadım.
B: Bana ekranın resmini alabilirmisin. Birde ben bakayım burdan.
O: Farenin sol tuşu bozuldu. ekran resmini çekemiyorum.
B: Neden sürekli bahane uyduruyorsun.
O: Neden bana güvenmiyorsun. Sonsuza kadar şüphe duy. Sana gönderdiğimi söyledim.
B: Evet şüphe duyuyorum dedim.
Ve sadece teşekkür etti.
Tüm gün boyunca kendimi suçlu hissettim. ama yine bir yandan da yalan söylediğini hissettim

Bütün gün konuşmadı.. Ve 1 saat önce mesaj çekti..
iki kutu koli yapıp resimlerini çekmiş..
"İlk olarak çok özür dilerim. Sana yalan söyledim. (Pahalı bir klavyesi varmış onu satmış) Benim erkek olarak güven vermem lazımdı. ama sana o güveni veremedim. Ben kız arkadaşıma hediye almak istedim ama beceremedim. Yalan söylemek zorunda kaldım, şu an kendimden utanıyorum. bugün konuşmasak iyi olur" dedi.
Daha önce hiç böyle bir yalan söylememişti. Cimri birisi değil. Birlikte olduğumuz zamanlarda. Onun arkadaşlarıyla tanıştığım zamanlarda. Hiç parasını kimseden sakınmaz. Herkese birşey ısmarlamaya çalışır.
Ufak bir yalan ama ben bugün söylemesem belki beni daha kandıracaktı. En nefret ettiğim şey kandırılmak, aptal yerine konulmak..
Ben o hediyeyi alsam bile mutlu olamamki. Sanki zoraki yollanmış birşey gibi.. Ve ne yapmalıyım. Affetmelimiyim..