Yalvarıyorum Bu Durumdan Kurtarın Beni

Gerçekten durup olduğunuz yerde bir bilim dalına " kiytırık" diyecek kapasiteye sahipsiniz yani ? Siz hangi " kıytırık olmayan" bölümden mezunsunuz merak içindeyim
 
Siz de çok iyi bir okuyucu, iyi bir dinleyicisiniz, çok teşekkür ederim öncelikle. Haklısınız, bazı şeyleri fazla düşünüyorum. Özellikle sevdiklerimi kaybetme korkum çok üst seviyede. Zaten bu yuzden böyle hissediyorum sanırım. Bu konuda belki destek almalıyım. Hele ki bunun benden sebep olma ihtimali bile beni harap ediyor

Burda bir sürü psikolog olduğunu zanneden kişi var, komikler işte ne diyelim. Hele biri de size cevaben" kıytırık" bölümunuz yazmış. Bir bilim dalına kıytırık diyecek bir kişinin yorumu da ne denli ciddiye alınmalı bilmiyorum. Kendisi hangi " kıytırık olmayan" bölümden mezun acaba merak içerisindeyim
 
Bende burda sizde okb olduğuna yemin edebilirim. Dini takıntılarınız çok yüksek. Düşünceler değil, kalpten gelen önemlidir. Bir uzman yardımı almalısınız.
Belki de yardım almam gerekir evet, sevdiklerimi kaybetme korkum çok yüksek. Bu sebeple bunu bu kadar düşünür oldum. Dine çok düşkün biri falan değilim de ayrıca. Sadece bu içimde korkuya sebep oldu, ihtimali bile çok korkutuyor. Bir de bir sürü hikaye okudum saçma sapan, yemin ettim, beddua ettim boyle oldu , şöyle oldu diye. Normalde düşünmezken iyice kaygı seviyeli arttirdim galibaa
 
Bu durum bedduaya giriyor, araştırdım elbet. Zaten beddua etmiş sayıldığım için huzursuzum. Bedduam tutarsa diye
Ameller niyetlere göredir. Sen bunu bile isteye yapmadın merak etme bir şey olmaz. Tövbe et yeterli. Zaten yalan yere de yapmamışsın
 
Yemin konusunda yardımcı olmuşlar. Ben de farklı bir yerden bakarak diyorum ki ; durduk yere olmadık laflar çıkaran erkek arkadaşınıza dikkat mi etseniz? . Kişi kendinden biliyordur belki işi?
 
Yeminin sağlam olsun diye tüm aileyi katıp niye karıştırıyon yahu,erkek arkadaş için yapma böyle şeyler. Ha tutar mı? Sanmam! Her insanın bedduası yemini tutmaz. Benimki haklı olmama rağmen hiç tutmaz mesela. Beni üzenler mutlu mesut hayat sürmekte..Bence kendini yemeyi bırak ve olayı kaynağında çöz.Tövbe et,ettiğin sözün yerine ailen için güzel dileklerde bulun. Kötü enerjiyi iyisi.ile değiştir.. Abartmayı da bırak:)
 
Umarım banlanmam maide suresi 89. Ayette yemin bozma ile ilgili ayet var. Oraya bakınız derim. 81. Ayette olabilir.
 
Oan oyle dusunmedigin icin yeminin tutmaz merak etme ama yinede rahat ediyim dersen yemininin niyetine 3 gun oruc tut icin rahat olsun
 
Yemin ettikten sonra o yeminin diyeti olsun diye uc gun oruc tutarm ben. İnsanoglu,akli ile kalbi iletisimi karistiriyor bazen. İstersen sen de oyle yap canm. Ancak soylemeden edemeyecgim bu tarz korkular yasaman senden anı yasama tadini alir yapma. Dunya hayati bu,herkes misafir.mutlaka her gece sakince! kendinde dahil tum sevdiklerinin bir gun gidecegini telkin et,kalbini buna ikna et,kabullen. İnsanin dunya gercegi budur zaten untma ! Yoksa ani bir durumda agir psikoljk durumlar yasarsin yapma,kendne yazik ediyorsun
 
Gerçekten durup olduğunuz yerde bir bilim dalına " kiytırık" diyecek kapasiteye sahipsiniz yani ? Siz hangi " kıytırık olmayan" bölümden mezunsunuz merak içindeyim

Bilim dalı olarak gerekli ve güzel benim de psikolojiye ilgim var zaten 3 sene okudum da ama ulkedeki akademik seviye cok yetersiz mezun olanlarin duzeyi icler acısı klinik calismalar vakalar makaleler cok atıl durumda. Bölüm güzel ama elbirligiyle içine ettiler simdi daha da kötü olacak açıktan bitirme ile malesed hicbir psikolog bes para etmeyecek. Ben istatistik mezunuyum. Yuksek lisans ve doktoram da Bilkent endustri muhendisliginde.
 
Sen o an için yemin etmişsin ve Allah içini biliyor. Sonuçta hisler de değişebilir. Yani bugün yemin edip sevdiğimi söylediğim birinden yarın soğuduğumda yalan yere yemin etmiş sayılmam bence. Bence bi abdest alıp sakince bir yerde bir süre kendinle başbaşa kal ve tüm samimiyetinle tövbe et. Tövbe kapısı her zaman açıktır ve bu konuları çok kafana takma. Senin muhattabın Allah ve o bizi bizden iyi biliyor, ettiğimiz duadan belki yarın pişman olacağımızı da biliyor
 
eğer böyle dusunduysem, bu niyetle yaptıysam tüm ailemin, sevdiklerimin ölümünü göstersin Allah, öyle perişan olayım, gün yüzü görmeyeyim eğer bu niyetteysem " dedim.
öncelikle küçük bir konu ve kendi niyetinizi ispat etmek adına büyük bir yeminde bulunmuşsunuz.
Bu kadar rahatsız olduysanız dini açıdan yemininiz bozup kefaretini ödeyebilirsiniz. İçiniz rahat eder.
Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu keffâret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir (Mâide, 5/89). (Din İşleri Yüksek Kurulunun sayfasından alıntı)

Şahsi fikrimi de belirteyim bundan sonra hiçbir konuda sevdiklerinizin ölümünü katarak kendi haklılığınızı birilerine ispat etme adına yemin etmeyin. Sizi seven sizden şüpheye düşmez, şüpheye düşen biri varsa da o kendi sorunudur.
 
öncelikle iyi günler. asıl ben güzel cevabınız ve sözleriniz için teşekkür ederim:) başka bir konuya okb ile ilgili bir şeyler yazmıştım. izninizle onu buraya kopyalayacağım, umarım faydalı olur. (alıntı vs yapılabilir mi nasıl olur bilmiyorum, yeni üyeyim.)


hayatta her insanın ufak tefek takıntıları vs olabilir. bu takıntılar bizi ruhsal olarak rahatlatan güvende hissettiren ufak davranışlardır. bazı insanlar rutini, alışkanlıkları, düzeni sever. bazen neden yaptığımızı bile bilmeyiz, ya alışkanlıktır ya da bizi rahatta hissettiriyordur. ben danışmanlarıma aldığım eğitim doğrultusunda hep şunu söylerim, bir takıntı/davranış bizim ruhsal sağlığımızı etkiliyor, günlük yaşantımızı sekteye uğratıyor, bize zarar veriyorsa o zaman bir ruhsal sıkıntıdan bahsedilebilir. örneğin el yıkama davranışı çok normal ve doğru bir davranıştır. ancak günde 50-60 kere el yıkama ve halen ellerin temizlendiğine inanmama, mikroplardan ve hastalanacağından korkma sorunlu bir durumdur. tek bir olay/ tek bir davranış bizi ruhsal bir bozukluk tanısına götüremez. kapsamlı ve ayrıntılı düşünmek/ görüşmek gerekir. kısıtlı bir bilgi ile biz bir çıkarımda bulunamayız. bulunsak bile bu bir tahminden öteye geçmez.

takıntılı davranışlarınız var mı? bu davranışları gerçekleştirmediğinizde yoğun bir iç sıkıntısı hissediyor musunuz? okb obsesif kompulsif bozukluk demektir. bu rahatsızlığın iki ayağı vardır. birincisi; obsesyon, kafadan atılamayan, birden akla gelen ve gönderilemeyen, kişide yoğun stres yaratan düşünce/korkulardır. kompulsif davranışlar ise kişiyi bu korkulardan uzak tutan takıntılı/ ritüelistik davranışlardır. kişi bu davranışları gerçekleştirdiğinde, korku dolu düşüncelerinden kurtulup bir nebze rahatlar. arada mantıklı bir bağlantı bulunmasa dahi. bu davranışları yapmama konusunda kendisine engel olamaz. davranışlara uymazsa yoğun kaygı hisseder. bu davranışlar; sayma (bazı şeyleri hep aynı sayıda yapma), tekrar etme, kontrol etme (sürekli musluk ütü veya yemeğin altını kontrol etmek gibi), temizlik davranışları (sürekli el yıkama, hiçbir yere dokunamama gibi) biriktirme (hiçbir şey atamama veya ordan burdan eşya toplama gibi. en ağır örnekleri çöp evlerdir)gibi çok çeşitli olabilir. kendinizi konularda sorgulayın. eğer engel olamadığınız takıntılı davranışlarınız ve aklınızdan atamadığınız korku dolu düşünceleriniz varsa bu durumda sorununuz okb olabilir. ama dediğim gibi sadece anlattıklarınızdan böyle bir kanıya varamayız, doğru olmaz. daha ayrıntılı görüşülmeli. kendinizi sorgulayın ama etiketlemeyin, bir psikolog ve psikiyatriste başvurabilirsiniz. her türlü size faydası olacaktır. yine de anlattıklarınız bende okb'den çok anksiyete ve kaygı çağrışımı yaptı. umarım açıklayıcı olmuştur, umarım yardımcı olabilmişimdir. iyi günler
 
İnsan bazen yapmam dediği şeyleri yapabiliyor, sevdiklerini kaybetme düşüncesi de kötü etkiliyor. Ben de sizin gibi saçma bir yemin etmiş sonra da yeminimi tutmamıştım. Dinde bu tarz yeminlerin herhangi bir geçerliliği yokmuş yalan bile olsa dini açıdan önem arz etmiyormuş sevdiklerimizin üzerine yemin etmek. İçinizi ferah tutun, maddi durumu kötü kişileri sevindirin yine de size de iyi gelir :)
 
öncelikle uslubunuz gereksiz yere ofansif. gerek var mıydı? bence hayır. sanırım bir kuyruk acınız var ancak nedeni de muhatabı da ben değilim. ruh sağlığı bozuk insanlardan bahsederken "deli" demeniz bu konudaki seviye ve farkındalığınızı gösteriyor yine de nacizane birkaç açıklamada bulunacağım.

öncelikle kıytırık dediğiniz psikoloji tüm dünyada kabul gören saygın bir bilim dalı ve meslektir. alanındaki en yüksek puanlı bölümlerden biridir, örneğin ben beğenmediğiniz kıytırık bölümüme üniversite sınavında Türkiye derecesi yaparak girdim. keza sınıf arkadaşlarım da öyle.

psikoloji yeni bir bilim dalıdır, bilim olarak incelenmeye başlamasının üzerinden 200yy bile geçmemiştir. dolayısıyla eleştirilecek noktalar illaki vardır ancak sizin eleştirileriniz bunlara dahil değil, sadece cahilce söylemler. örneğin ortada pek çok bipolar var diyorsunuz. açıp okursanız dünyadaki verilere göre bir toplumda bipolar hastalık görülme oranı %1-5 arasında olduğunu görürsünüz. bunu ben demiyorum, deneylere dayanan bilimsel makaleler diyor, tüm psikoloji camiasının kullandığı tanı el kitabına bu bilgi girmiş ve tüm dünyada kabul görüyor. yaygınlığı en fazla %5 ise nasıl her yerde bipolar hastaları olabilir aklnız alıyor mu bunu? bipolar ve borderline hastalıklarının hiç alakasının olmamasına girmeyeceğim bile. birisi kişilik bozukluğu birisi duygu durum bozukluğu...

bir başka yanlışınız da şu, Türkiyede psikologlar hastalık tanısı koymaz/koyamaz. biz bir ruhsal bozukluktan şüphelenirsek o kişiyi psikiyatriye sevk ederiz. hatta şüphelenmeyi geçtim tanıdan emin olsak dahi psikiyatriye yönlendiririz. çünkü tanıyı HEKİM koyar ve gerekirse terapi için bize geri yönlendirir. bizler etik anlayışı gelişmiş, kendi mesleğine ve doktorluk mesleğine saygısı olan psikologlar olarak, sizin aksinize, doktorculuk oynamıyor, sınırları aşmıyoruz. birisine sende okb var demek çok kolay. ancak okişiyi nasıl etkileyeceğini bilemezsiniz. görüyorum ki bunun sonuçlarını değerlendirme yetisinden de yoksunsunuz.


kıytırık diplomanızı bedavaya dağıtacaklar demişsiniz, neyi kastettiniz anlamadım. ben devlet üniversitesi mezunuyum, diplomayı zaten bedavaya aldım:)
 

Her dediğimi mi yanlış anladin. Bi de yazmış dag kadar.
 
Neyse konu sahibi senin problemin takıntı. Burdaki sacma sapan dine kacan yorumlari falan dinle istersen ama sen bilirsin yani. Yok teshis koymak cok zormus agizdan kerpetenle cikmaliymis falan. Kelime oyunlarina gerek yok bu ölüm kalim meselesi de degil basit bi takinti. Uzatmayin salak salak.
 
Ettim, bir aileye bu bahane ile yardımda da bulundum ama asamiyorum bunu. Gerçek olur korkusu var içimde. Çok içli ve çok duygulu bir şekilde bir anda söyledim. Nasıl pişmanım.


yemin ettiğinde tutacağına inanıyorsun da tövbe ettiğinde olacağına neden inanmıyorsun?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…