- 2 Mayıs 2019
- 868
- 1.476
- 113
- Konu Sahibi Pink_blue_
- #221
Bir kuşağın (Y) psikolojisi böyle anne baba baskısı ve mobbingiyle mahvoldu.
Ebeveyn istekleri ve sözde çocuklarının iyiliğini isteme mizansenleri, biz seni düşünüyoruz diye çocuğun tüm psikolojisinin içine etmeleri ve onu kırmaları bi bitmedi.
Derslerin iyi olmalı,zayıf getirmemelisin, matematikten 1 (eski sistemle) alırsan dayak bile yiyebilirsin neden çünkü mal eğitim sisteminde derslerden başarılı olmak senden daha önemli, anadolu lisesi kazanmalısın, sayısal seç!, başka alan seçemezsin, para kazandıran meslekler sayısalda, üniversitede iyi sıralama yap, yapmazsan malsın! başarılı olamazsan sevilmezsin.
Sevilmen ve değer görmen için matematiksel değerin hakkını vermen lazım gerisi boş.
Nasihatler, öğütler, çalış, hayatını kurtar, oku, nasihat, öğüt, 1 getirme, dershane denemelerinden başarılı ol, öğüt, nasihat…
Çalışıyo olduğum ve elimden geleni yapmaya çalıştığım halde işitilen sözler: anca sokaklarda sürt, aklı bi karış havada, sünepe, sümsük, aptal, orda burda fink atıyor (geziyor) vs bilimum onur ve gurur kırıcı laflar.. Bunları söyleyen sözde eğitimci! ama dibine ışık veremeyen ebeveynler!
Sen sen olduğun için koşulsuz şartsız ailen tarafından kabul edilmiyorsun, en ufak ve en masumane bir eğlenme, gezme, arkadaşınla buluşma isteğinde duyduğun bu ağır laflar.
Neydim ben, zindana atılmış köle mi?
Senin, kendilik değerin = okuldaki elde ettiğin başarı, sayısal zekan, öss’deki sıralaman.
Sonuç; 20 küsür yıl sonra yaptığı her şeyden şüphe duyan, özgüvensiz, değersiz hisseden, belki mesleğinde başarılı ama hayatının direksiyonunda başarısız, ebeveynlerine kin ve öfke dolu, bunları aşabilmek için mücadele halinde bir birey.
Sonuç; aile bağları kopuk, aileyle konuşmaktan keyif almayan, onlarla bir şey paylaşmayan bir birey (neden acaba!)
Çocuklarınıza keşke sizin çocuğunuz olmasaydım dedirtmek için gayet yerinde davranışlar bunlar.
Doğurmak, beslemek, iyi eğitim alsın! diye tüm imkanlarını seferber etmek anne baba olmak değil!
Şimdi emeklerini yok mu sayacağız?
Yetiştirdikleri evlat onlara minnet duymak zorunda mı?
Hiçbir anne babanın bir evladını arafta bırakmaya hakkı yok.
Doğuruyosun diye ordan oraya savurmaya, psikolojik baskı uygulamaya hakkın yok!
Ebeveyn istekleri ve sözde çocuklarının iyiliğini isteme mizansenleri, biz seni düşünüyoruz diye çocuğun tüm psikolojisinin içine etmeleri ve onu kırmaları bi bitmedi.
Derslerin iyi olmalı,zayıf getirmemelisin, matematikten 1 (eski sistemle) alırsan dayak bile yiyebilirsin neden çünkü mal eğitim sisteminde derslerden başarılı olmak senden daha önemli, anadolu lisesi kazanmalısın, sayısal seç!, başka alan seçemezsin, para kazandıran meslekler sayısalda, üniversitede iyi sıralama yap, yapmazsan malsın! başarılı olamazsan sevilmezsin.
Sevilmen ve değer görmen için matematiksel değerin hakkını vermen lazım gerisi boş.
Nasihatler, öğütler, çalış, hayatını kurtar, oku, nasihat, öğüt, 1 getirme, dershane denemelerinden başarılı ol, öğüt, nasihat…
Çalışıyo olduğum ve elimden geleni yapmaya çalıştığım halde işitilen sözler: anca sokaklarda sürt, aklı bi karış havada, sünepe, sümsük, aptal, orda burda fink atıyor (geziyor) vs bilimum onur ve gurur kırıcı laflar.. Bunları söyleyen sözde eğitimci! ama dibine ışık veremeyen ebeveynler!
Sen sen olduğun için koşulsuz şartsız ailen tarafından kabul edilmiyorsun, en ufak ve en masumane bir eğlenme, gezme, arkadaşınla buluşma isteğinde duyduğun bu ağır laflar.
Neydim ben, zindana atılmış köle mi?
Senin, kendilik değerin = okuldaki elde ettiğin başarı, sayısal zekan, öss’deki sıralaman.
Sonuç; 20 küsür yıl sonra yaptığı her şeyden şüphe duyan, özgüvensiz, değersiz hisseden, belki mesleğinde başarılı ama hayatının direksiyonunda başarısız, ebeveynlerine kin ve öfke dolu, bunları aşabilmek için mücadele halinde bir birey.
Sonuç; aile bağları kopuk, aileyle konuşmaktan keyif almayan, onlarla bir şey paylaşmayan bir birey (neden acaba!)
Çocuklarınıza keşke sizin çocuğunuz olmasaydım dedirtmek için gayet yerinde davranışlar bunlar.
Doğurmak, beslemek, iyi eğitim alsın! diye tüm imkanlarını seferber etmek anne baba olmak değil!
Şimdi emeklerini yok mu sayacağız?
Yetiştirdikleri evlat onlara minnet duymak zorunda mı?
Hiçbir anne babanın bir evladını arafta bırakmaya hakkı yok.
Doğuruyosun diye ordan oraya savurmaya, psikolojik baskı uygulamaya hakkın yok!