Yarın özür dilemeye gelecek ama benim içim almıyor.

İyi akşamlar herkese. Bir önceki konumda görümcemin saygısız davranışlarından bahsetmiştim. Onu okumayanlar için özet geçmek gerekirse iki temel sorundan birincisi benden hiç onay almadan evime 2 tane kedi getirmesi, diğeri de eşimi arabadan kovduğu sırada benim de orada olmam ve dolayısıyla benim de arabadan inmem. Abisine karşı hep böyle istismarcı bir yaklaşımı olduğunu belirteyim. Küçüklüğünden beri böyleymiş ve ailede herkes tarafından "aman alttan alalım da uğraşmayalım" diye karşılanıyor.

Bütün bu olaylar eylül ayında yaşandı. Özür dilemeye yarın gelecekmiş bizim eve. Benim içim almıyor ve eskisi gibi ısınabileceğimi düşünmüyorum. Hatta bunları affedersem bir sonraki aşamada belki daha ileri gidecek. Eşime de söyledim, birisi senin parmağını kırsa ve sen affetsen, yarın gelip kolunu kıracak. O onun sorunu, bizim değil dedi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum daha doğrusu bir şey yapmak istemiyorum çünkü sadece kendi hayatımıza odaklanmak istiyorum. Gereksiz enerjilerden uzakta. Ama evime gelince karşılamak ve muhatap olmak zorundayım hâliyle. Sizce en az şekilde yıpranarak bu işin içinden nasıl çıkarım eşimle?

Düzenleme: Bizim ev havaalanına çok yakın, onunki çok uzak. Sabah erkenden uçuşu varmış, bir gece yatılı kalmaya geliyormuş. Tabiki özür dilemeden evde kalamayacağı için, ondan diliyor herhalde. Bilmiyorum ben de.
Kedilerini almayacaksa özürün de anlamı yok. Bence he deyip geçin ama çizginizi çok değiştirmeyin
 
Elbette öyle ve o gerçek özür gelene kadar sizin yaşam alanına kabul etmemeniz gerektiğini düşünüyorum. Evet, sizin olduğu kadar eşinizin de yaşam alanı ama eşinizin bu konuda anlayış göstereceğini umuyorum. Bütün bu olan bitene rağmen kız kardeşinin evinizde kalması konusunda ısrarcı olacaksa size kötü bir haberim var: aslında eşiniz de size saygı duymuyor.
Bu arada babasının evi de yakın. 10 dakika sürüyor burdan. İstese orda da kalır hem o tek yaşıyor.
 
Ben kabul etmem,
Ozur icin eve gelmesine gerek yok telefonda da edebilir,
Ozur dilemeden de neden eve yatili gelsin ki.

Arasin esin, esim sana kirgin kabul etmek istemiyor desin. Ozurunu gelmeden dilesin sonra esinin davetlisi olarak gerekirse gelmesine bisey demezsin.

Acikcasi ben kindar bir insan degilimdir, kustugum birisi de olmadi su zamana kadar. Ama evimin huzurunu da bozdurmam kimseye. Oyle misafir gelene de somurtmayi kendime yakistirmam, ya sevdigim kisi gelsin ya da hic gelmesin. Tabi es ailesine bir tik fazla tolere edilir ese duyulan sevgiden saygidan, ona bir sey diyemem de. Arabadan kovmus yani, basit bir olay da yasanmamis ki.
 
Kedilerini almayacaksa özürün de anlamı yok. Bence he deyip geçin ama çizginizi çok değiştirmeyin
Almayacak. Almak istese bile ben ona değil, başka bir aileye vereceğim. Çünkü mental olarak sağlıklı olmayan bir kediyi terk etti. Şimdi o kediyi biz iyileştirdik. Hak etmiyor almayı.
 
Bu arada babasının evi de yakın. 10 dakika sürüyor burdan. İstese orda da kalır hem o tek yaşıyor.

Nerede kalması gerektiğini siz neden planlıyorsunuz? Size hak ettiğiniz özrü dilemiyorsa ve saygı görmüyorsa isterse dünyanın öbür ucuna gitsin.
"bana hak ettiğimi veremiyorsa benim için ölmüştür." tavrını bi parça pratik etmeniz lazım
 
Ben kabul etmem,
Ozur icin eve gelmesine gerek yok telefonda da edebilir,
Ozur dilemeden de neden eve yatili gelsin ki.

Arasin esin, esim sana kirgin kabul etmek istemiyor desin. Ozurunu gelmeden dilesin sonra esinin davetlisi olarak gerekirse gelmesine bisey demezsin.

Acikcasi ben kindar bir insan degilimdir, kustugum birisi de olmadi su zamana kadar. Ama evimin huzurunu da bozdurmam kimseye. Oyle misafir gelene de somurtmayi kendime yakistirmam, ya sevdigim kisi gelsin ya da hic gelmesin. Tabi es ailesine bir tik fazla tolere edilir ese duyulan sevgiden saygidan, ona bir sey diyemem de. Arabadan kovmus yani, basit bir olay da yasanmamis ki.
Bu yüzsüzlüğü de benim içim almıyor. Arabadan kovduğun abini hâlâ arıyorsun, hâlâ hiçbir şey olmamış gibi sosyal medyadan reels gönderiyorsun. Şimdi de evine gelmek, yatıya kalmak, valizini kullanmak falan istiyorsun. Eşime de kızıyorum. Eğer ileride benzer bir olay yaşanır da etkilenen kişilerden biri de ben olursam artık benden hiçbir şey bekleme dedim. Çok yumuşak o. Gereksiz ölçüde.
 
Bu yüzsüzlüğü de benim içim almıyor. Arabadan kovduğun abini hâlâ arıyorsun, hâlâ hiçbir şey olmamış gibi sosyal medyadan reels gönderiyorsun. Şimdi de evine gelmek, yatıya kalmak, valizini kullanmak falan istiyorsun. Eşime de kızıyorum. Eğer ileride benzer bir olay yaşanır da etkilenen kişilerden biri de ben olursam artık benden hiçbir şey bekleme dedim. Çok yumuşak o. Gereksiz ölçüde.

Yani ben de kendi aileme yumusagimdir,
Ama esimin olmasina gerek yok, mesafe iyidir.
Size kisisel bir kabahati olmadiysa bosverin gitsin madem, iki kardes nabarlarsa yapsinlar.
 
Nerede kalması gerektiğini siz neden planlıyorsunuz? Size hak ettiğiniz özrü dilemiyorsa ve saygı görmüyorsa isterse dünyanın öbür ucuna gitsin.
"bana hak ettiğimi veremiyorsa benim için ölmüştür." tavrını bi parça pratik etmeniz lazım
İkimizin hiçbir iletişimi yok o günden beri. Bu ev mevzusu nerden kafasına estiyse. "Nasıl olsa abimin evine gidiyorum." zihniyetinde bence. Bu da eşittir yine beni yok saymak. Özür dediği de yüzüme bakabilmek için yalandan.
 
Mesafeli ama kendinize yakışır şekilde saygılı karşılayın. Herhangi yabancı bir misafiri karşılar gibi.
Bir ihtiyacın olursa, her şeyin yerini biliyorsun falan dersiniz. Ona hizmet etmektense, kendi işini yapmaya yönlendirir bu da.
Özür dilediği zaman da, yaptıklarını önce sindirmem gerekiyor. Daha önce hiç böyle bir saygısızlığa maruz kalmadım. Bunu düşüneceğim ama hiçbir şeyin de eskisi gibi olmasını bekleme, ya kendini kontrol etmeyi öğreneceksin, ya da insanlardan uzak duracaksın falan deyin.
Kendini huzursuz hissetsin ama sorun çıkaramasın. Ona akıl vermek yerine ayna tutun. O aynada kendi kepazeliğini görmesini sağlar bu yaklaşım.
 
Mesafeli ama kendinize yakışır şekilde saygılı karşılayın. Herhangi yabancı bir misafiri karşılar gibi.
Bir ihtiyacın olursa, her şeyin yerini biliyorsun falan dersiniz. Ona hizmet etmektense, kendi işini yapmaya yönlendirir bu da.
Özür dilediği zaman da, yaptıklarını önce sindirmem gerekiyor. Daha önce hiç böyle bir saygısızlığa maruz kalmadım. Bunu düşüneceğim ama hiçbir şeyin de eskisi gibi olmasını bekleme, ya kendini kontrol etmeyi öğreneceksin, ya da insanlardan uzak duracaksın falan deyin.
Kendini huzursuz hissetsin ama sorun çıkaramasın. Ona akıl vermek yerine ayna tutun. O aynada kendi kepazeliğini görmesini sağlar bu yaklaşım.
Başıma ağrılar giriyor geleceğini öğrendiğimden beri. Çünkü bu tip insanları hiç hayatımda tutmadım şimdiye kadar. Benden eskisi gibi olmamı bekleme diye kesin söyleyeceğim zaten. Cunku ben onun her şımarıklığını alttan alacak bir aile üyesi değilim. Bir şeye ihtiyacı olur da benden isterse abin birazdan getirir vs. diyip başımdan atmayı düşündüm.
 
Başıma ağrılar giriyor geleceğini öğrendiğimden beri. Çünkü bu tip insanları hiç hayatımda tutmadım şimdiye kadar. Benden eskisi gibi olmamı bekleme diye kesin söyleyeceğim zaten. Cunku ben onun her şımarıklığını alttan alacak bir aile üyesi değilim. Bir şeye ihtiyacı olur da benden isterse abin birazdan getirir vs. diyip başımdan atmayı düşündüm.
Hayır işte, ona hizmetçilik etmeyin. Eşiniz de etmesin. Mesafeyi beraber koruyun .Onun abisi değil, sizin eşiniz olarak görün eşinizi.
Kendi ihtiyacını kendi gidersin. Koskoca kız.
 
Hayır işte, ona hizmetçilik etmeyin. Eşiniz de etmesin. Mesafeyi beraber koruyun .Onun abisi değil, sizin eşiniz olarak görün eşinizi.
Kendi ihtiyacını kendi gidersin. Koskoca kız.
Ama eşim benimle beraber mesafe koymak istemiyor. Gelsin özür dilesin, tekrar bir hata yaparsa bu onun sorunu diyor. Birini ne kadar çok affedersek o kadar çok hata yapma şansı vermiyor muyuz? Bilmiyorum anlaşılmamış ve yalnız hissettiriyor eşim. Bu konu çıkana kadar hiç böyle yapmazdı. Kardeşini de savunmuyor, problemli bir kişilik diyor ama sonsuza kadar hata yapsa ve ucu bana dokunsa, sonsuza kadar hadi affedelim diyecek gibi hissediyorum.
 
Ama eşim benimle beraber mesafe koymak istemiyor. Gelsin özür dilesin, tekrar bir hata yaparsa bu onun sorunu diyor. Birini ne kadar çok affedersek o kadar çok hata yapma şansı vermiyor muyuz? Bilmiyorum anlaşılmamış ve yalnız hissettiriyor eşim. Bu konu çıkana kadar hiç böyle yapmazdı. Kardeşini de savunmuyor, problemli bir kişilik diyor ama sonsuza kadar hata yapsa ve ucu bana dokunsa, sonsuza kadar hadi affedelim diyecek gibi hissediyorum.
Yok yanlış anlattım galiba. Onu demek istemedim. Eşinizi yönlendirin demek istemedim.

Hani demişsiniz ya, "bir şey isterse abine söylerim getirir derim" diye.
Onu demeyin diyorum. O ev sizin de eviniz. Yani abime istediğimi yaptırırım ve bunun için de seni kullanırım rahatlığı vermeyin ona.
O evin sınırlarındayken, sizin eşiniz, sizin eşiniz olarak hissedilsin. Görümcenizin abisi olarak değil.
Yani sınırları siz belirleyin.
Kalkar alırsın deyin. Kendi alsın.
Eşinize fark ettirmeden kollayın yani eşinizi. Ne bileyim nasıl izah edeyim başka.
Onlar kardeş, birbirini ister affeder, ister darılır ama siz sınır çizerseniz ve sizin yanınızda eşinizi kullanmamayı böyle böyle öğretirseniz, en azından başınız ağrımaz.
 
Neden size üretilen türlü türlü çözümlere defeaten aynı şeyleri yazıp duruyorsunuz? Çözüm mü istemiyorsunuz? Ya da buradaki kadınlarla dalga geçme niyetinde misiniz?
 
Neden size üretilen türlü türlü çözümlere defeaten aynı şeyleri yazıp duruyorsunuz? Çözüm mü istemiyorsunuz? Ya da buradaki kadınlarla dalga geçme niyetinde misiniz?
Neden dalga geçeyim? Beni çok geren bir durum. Belki o yüzden size öyle geldi. Gelen her mesaja peki şöyle yapsam nasıl olur, sonucu şu olur diye istişare edip en mantıklısını bulmaya çalışıyorum. Bir fikre ihtiyacım olmasa zaten hiç konu açmazdım bile.
 
Yok yanlış anlattım galiba. Onu demek istemedim. Eşinizi yönlendirin demek istemedim.

Hani demişsiniz ya, "bir şey isterse abine söylerim getirir derim" diye.
Onu demeyin diyorum. O ev sizin de eviniz. Yani abime istediğimi yaptırırım ve bunun için de seni kullanırım rahatlığı vermeyin ona.
O evin sınırlarındayken, sizin eşiniz, sizin eşiniz olarak hissedilsin. Görümcenizin abisi olarak değil.
Yani sınırları siz belirleyin.
Kalkar alırsın deyin. Kendi alsın.
Eşinize fark ettirmeden kollayın yani eşinizi. Ne bileyim nasıl izah edeyim başka.
Onlar kardeş, birbirini ister affeder, ister darılır ama siz sınır çizerseniz ve sizin yanınızda eşinizi kullanmamayı böyle böyle öğretirseniz, en azından başınız ağrımaz.
Şimdi daha iyi anladım. Bence de sınırları çok net cizmem lazım. Yoksa daha sonrasında altından kalkamayacagimi hissediyorum. Çok teşekkürler umarım yapabilirim
 
Ozur dilemeye degil bedava otel konaklamasina geliyor yemeyin bu numaralari. Gecenki konuya da yazmistik siz mesafenizi korumadiginiz surece bu muameleyi gormeye devam edeceksiniz.
Ben de sizin gibi düşünüyorum. Mesafemi korumaya karar verdim kesinlikle. Eşime de belirttim eskisi gibi olamayacagimi, kalbimin soğuklaştığını. O zaman yeni problemlere hazır ol dedi. Kendimi çok yalnız ve savunmasız hissediyorum.
 
Almayacak. Almak istese bile ben ona değil, başka bir aileye vereceğim. Çünkü mental olarak sağlıklı olmayan bir kediyi terk etti. Şimdi o kediyi biz iyileştirdik. Hak etmiyor almayı.
Çok iyi yaparsınız. Benden gitsin de nereye giderse gitsin mantığı bu ama eşya değil bir canlıdan bahsediyoruz. Ben de istese dahi vermezdim. Evinize kabul etmemenizi öneririm ben de. madem babasında kalma imkanı da var orada kalsın. Durumlar böyleyken niye sizde kalmak istedi o da soru işareti ama eşinize kendinizi güzel bir dille bunu anlatmanızı öneririm. Ben normalde sinirli biriyimdir ama eşiniz anlattıklarınıza göre naif biri gibi geldi bana. Böyle olduğu için çok üzgünüm senin hatrın için çok şey yaparım ama bu kadarı kendimizi ezmek olur karşımızdaki kim olursa olsun bize saygı duyması gereken yerleri kendisi bilmiyorsa bizim öğretmemiz gerekiyor eğer bunu yapmazsak çok daha fazlasını yaşayacağımıza emin olduğum için bu konuda netim gibi konuşabilirsiniz. Bence kesinlikle tartışmaya dönmemeli. Araba ve kedi konularını hiç açmayın. Sinirle onları açabilirsiniz ama eşiniz bunları zaten biliyor. Durumu değil tavrınızın gerekliliğini vurgulayın derim.
 
Böyle diyince beni yeni düşman ilan edecek ama. Zaten bu tipler hep çatacak yeni bir insan arar. Ona o kozu vermek de istemiyorum.
Neden kaygılanıyorsunuz ki ? Etsin. Düşman kazansın. Ben bu kaygıları atmasaydım görümcemi daha çok çekerdim. Eşimde “onun kötü niyeti yok o öyle işte abartma” mış mış mışlarla çene çaldı. Ben senin şımarık kardeşinle uğraşamam dedim. Senin kardeşinde öyle bu eve elini kolunu sallayarak hesap sorarakta öyle her misafirinizde gelemez bu evde bende yaşıyorum dedim. Ne kötülüğüm kaldı ne de eşimin manipulatif lafları. Umrumda değildi. Sonuç olarak görümcemin sesi çıkmıyor🙂
 
Back
X