• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yaş 30…

Bence siz kariyer anlamda yükselmemenizden dolayı değilde, eşinizle ilişkinizin sizi tatmin etmemesinden şikayetçisiniz.
Eşinizden duygusal anlamda umudu kesmiş, kariyere odaklanmışsınız.
Belki öyle mutlu olurum diyorsunuz, en yüksek basamakta da olsanız duygusal yönünüz boş ve tatmin değilse ne yazik ki mutlu olamiyorsunuz.
Bende 3 üniversite bitirdim sağlık sektörünü sevmiyordum. 2 yıl inşaat bölümü bitirip, yüksek bir puanla DGS ile inşaat mühendisliğine yerleştim. Şu an kamuda mühendis olarak çalışıyorum. Eş ilişkim iyi değildi, kariyere odaklandım. Başardım, ama yine bir yerler boştu eksikti.
Yani demek istediğim bazen duygusal boşluğumuzun sebebini başka şeylerde arıyoruz. Ama malesef sebep sadece o değil. Yani en önemli sebebi değil.
Her şey gönlünüzce olsun.
 
Cocuk basari dgldir.
Siz depresyondasınız bence. Çocuk yetiştirmek başlı başına büyük özveri, başarı. Hayatta yaşadığım hiç bir şey kızımı büyütürken yaşadığım hazzı vermedi bana. Üniversiteyi yüksek şeref öğrencisi olarak bitirdim. Yüksek lisans yaptım. 40’a yakın ülke gördüm. 4 pasaport bitirdim. Kendi işim var. Ama hayatımın en mutlu günü kızımı doğurduğum gün. 9 ay karnımda taşıdığım canlıyı karşımda görmek muhteşem bir andı. Her günle beraber onu şekillendirmek bence acaip bir şey. Ne verirsem onu alacak. Bir gün hepimiz öleceğiz. Bizi tanıyanların %90 ertesi gün hayatlarına devam edecek. Bir tek evlatlarımız ardımızdan dua edecek. Geriye bir tek onlar kalacak. Ben böyle düşünüyorum.
 
Siz depresyondasınız bence. Çocuk yetiştirmek başlı başına büyük özveri, başarı. Hayatta yaşadığım hiç bir şey kızımı büyütürken yaşadığım hazzı vermedi bana. Üniversiteyi yüksek şeref öğrencisi olarak bitirdim. Yüksek lisans yaptım. 40’a yakın ülke gördüm. 4 pasaport bitirdim. Kendi işim var. Ama hayatımın en mutlu günü kızımı doğurduğum gün. 9 ay karnımda taşıdığım canlıyı karşımda görmek muhteşem bir andı. Her günle beraber onu şekillendirmek bence acaip bir şey. Ne verirsem onu alacak. Bir gün hepimiz öleceğiz. Bizi tanıyanların %90 ertesi gün hayatlarına devam edecek. Bir tek evlatlarımız ardımızdan dua edecek. Geriye bir tek onlar kalacak. Ben böyle düşünüyorum.
Bana ozeldeb yazarmisiniz lutfen su yaziniz iyi hisseettirdu . Aglayasim geliyor kendimi Cok yetersiz basarisiz goruyorum biraz konusabilirmiyiz belki icime su serpilir
 
Herkes atanayım diye uğraşıyor. Burda memurum diyenlere bakıyorum. Hiç mutlu değiller.
Mutluluk nerde hangi meslekte anlamadım
 
Hayatımı hep eşimin isteklerine göre düzenlemişim. Eşimi de ailemin istekleriyle seçmişim gibi. Mesela ailede herkes tüm teyzelerim ve annem aynı meslek grubuyla evli, ben de öyle. Babam yok annemle büyüdüm ve annem hep başımızda bi erkek olsa böyle olmazdı derdi en ufak meselede bile. Onun acelesiyle evlendim sanki. Başımızda bir erkek olsundu artık. Sanki bu bilinçaltımda böyleymiş. Onun isteklerine gelince “ben istanbulda calısmak istiyorum” dedi istanbulu kpssden sonra tercih ettim ki eş durumuyla gelebilsin. Sonra onun için doğuya gittim 3 sene yaşadım. Sonra batıya döndük hic bilmediğimiz kimsemiz olmayan bir şehre. Bu süreçte kendisi işi gücü olmasına ragmen zevk icin üniversite sınavına hazırlandı girdi bilgisayar mühendisliği kazandı. 2 sene okudu vize final dönemleri… şimdi dönüşte batıda geldiğimiz şehre yakın hukuk kazandı onu okuyor. Ben ise hazırlanmayacagım bile alese sadece basvuru yaptım girmek istedim ama ona bile vakit verilmedi. Annem zaten tek yaşıyor eşim istemiyor bizimle aynı şehirde yaşamasını benim aklımı cok bulandırıyormus annem… Yani 30 yaşta bu vazgecmişlik bunlardan…
Esinize ultimatomu cekin derim. Sizi seviyor, size deger veriyorsa, size destek olacaktir. Destek olmuyorsa, salin gitsin. Su hayati bir kere yasiyoruz. Bize deger vermeyen insanlarla harcamaya degmez.
 
30. Yaşımda nerede olmak istediğimle ilgili hep hayaller kurardım ve şuan bu hayallere çok uzak hissediyorum. Şükürler olsun tek bir şey hayalimden öte güzel, o da 2 evladım. Ama kariyer anlamında, eş ilişkisi anlamında tam bir hayal kırıklığı içindeyim. Biraz daha açıklarsam; çok iyi bir liseden ve akabinde yine çok iyi bir üniversiteden mezun oldum. Okuduğum bölümü 4 senede bitirmekte zorlanırken diğer arkadaşlarım, ben 3 senede dereceyle bitirdim. Herkes ağzı açık bölümümde yeteneklerime imrenirken ben 22 yaşımda koştur koştur kpssye girip türkiye geneli derece yapıp atandım. Atandığım sene de eşimle evlendim. Atanma düşüncem ya da memurluk isteğim yoktu sadece eşimin annesi atanmadan evlenemezsiniz diyince hırs yapmıştım. Şimdi bakıyorum bölümü zar zor bitirenler çok iyi konumlarda. Ya üst düzey yöneticiler beyaz yakanın zirvesi, ya da yurt dışında. Ben kendimi harcamış gibi hissediyorum… Bu his beni cok üzüyor :KK43:
Size tavsiyem kıyaslama yapmayınız. Başkalarının hayatları, başarıları bize kendimizinkilerden her zaman daha çekici görünür ama aslında öyle değildir. Sosyal medya sayesinde başka insanların hayatlarında neler yaptığının çok fazla farkındayız, bu da beraberinde kıyaslama ve mutsuzluk getiriyor.
 
Eşinizin annenizle yasanacak yere bu kadar karisması gercekten ilginc.Bir gun ana, babasi dan herhangi biri olse ve digeri tek kalsa o mesafeye sizi karıştirtacak mi? Bana cok bencilce geldi yaptıklari.Bu kadar kabullenici olmayın bence.Kariyerden önemli duruyor bunlar kesinlikle.
 
Bazen ben de bu konuda kendime sorguluyorum geriye baktığımda istediğim hayata ne kadar kazarsam kazayım tırnaklarımla ulaşamadığımı görüyorum tek istediğim evlenmeden anneme Bir ev alabilmekti nasip olmadı güzel bir şekilde yükselebileceğim bir işim olmadı çünkü asgari ucretten bir tık fazla maaşla çalıştım hep ekonomiden korktum iş degistiremedim ama bunların hepsi benim kendi tercihimdi. Ben korkaklık yapmasaydım biraz daha cesur davranabilseydim kendi hayatımın iplerini elime alabilseydim şu anda daha farklı bir yerde daha farklı pozisyondaydım biraz da nasip işi bu yüzden kendinizi hiç üzmeyin hakkımızda hayırlısı böyleymiş artık ileriyi düşünmemiz gerekli belki de ileride daha güzel yollar vardır
 
Biraz ilgisiz olacak ama bölümünüzde staj var mıydı staja rağmen mi 3 yılda bitirdiniz bende istiyorum erken bitirmek o yüzden sordum
 
Hayatımı hep eşimin isteklerine göre düzenlemişim. Eşimi de ailemin istekleriyle seçmişim gibi. Mesela ailede herkes tüm teyzelerim ve annem aynı meslek grubuyla evli, ben de öyle. Babam yok annemle büyüdüm ve annem hep başımızda bi erkek olsa böyle olmazdı derdi en ufak meselede bile. Onun acelesiyle evlendim sanki. Başımızda bir erkek olsundu artık. Sanki bu bilinçaltımda böyleymiş. Onun isteklerine gelince “ben istanbulda calısmak istiyorum” dedi istanbulu kpssden sonra tercih ettim ki eş durumuyla gelebilsin. Sonra onun için doğuya gittim 3 sene yaşadım. Sonra batıya döndük hic bilmediğimiz kimsemiz olmayan bir şehre. Bu süreçte kendisi işi gücü olmasına ragmen zevk icin üniversite sınavına hazırlandı girdi bilgisayar mühendisliği kazandı. 2 sene okudu vize final dönemleri… şimdi dönüşte batıda geldiğimiz şehre yakın hukuk kazandı onu okuyor. Ben ise hazırlanmayacagım bile alese sadece basvuru yaptım girmek istedim ama ona bile vakit verilmedi. Annem zaten tek yaşıyor eşim istemiyor bizimle aynı şehirde yaşamasını benim aklımı cok bulandırıyormus annem… Yani 30 yaşta bu vazgecmişlik bunlardan…
Bence sizin asıl probleminiz eşinizin bencilliği ...Hep onun istediklerinin ön planda olması ve sizin ona uymanız. Bu arada annenizle aynı şehirde olmanıza bile karışmış.İpleri fazla eline vermişsiniz.O kadarda değil yani .Hep ben hep ben olmaz bu hayatta heleki evlilikte.Biraz dişinizi gösterin.Hep ona göre yasayamazsiniz.Annenizin yanına taşınmak istiyorsanız tasinin.Fedakarliksa birazda o yapsın.
 
Bence sizin asıl probleminiz eşinizin bencilliği ...Hep onun istediklerinin ön planda olması ve sizin ona uymanız. Bu arada annenizle aynı şehirde olmanıza bile karışmış.İpleri fazla eline vermişsiniz.O kadarda değil yani .Hep ben hep ben olmaz bu hayatta heleki evlilikte.Biraz dişinizi gösterin.Hep ona göre yasayamazsiniz.Annenizin yanına taşınmak istiyorsanız tasinin.Fedakarliksa bira

Hayatımı hep eşimin isteklerine göre düzenlemişim. Eşimi de ailemin istekleriyle seçmişim gibi. Mesela ailede herkes tüm teyzelerim ve annem aynı meslek grubuyla evli, ben de öyle. Babam yok annemle büyüdüm ve annem hep başımızda bi erkek olsa böyle olmazdı derdi en ufak meselede bile. Onun acelesiyle evlendim sanki. Başımızda bir erkek olsundu artık. Sanki bu bilinçaltımda böyleymiş. Onun isteklerine gelince “ben istanbulda calısmak istiyorum” dedi istanbulu kpssden sonra tercih ettim ki eş durumuyla gelebilsin. Sonra onun için doğuya gittim 3 sene yaşadım. Sonra batıya döndük hic bilmediğimiz kimsemiz olmayan bir şehre. Bu süreçte kendisi işi gücü olmasına ragmen zevk icin üniversite sınavına hazırlandı girdi bilgisayar mühendisliği kazandı. 2 sene okudu vize final dönemleri… şimdi dönüşte batıda geldiğimiz şehre yakın hukuk kazandı onu okuyor. Ben ise hazırlanmayacagım bile alese sadece basvuru yaptım girmek istedim ama ona bile vakit verilmedi. Annem zaten tek yaşıyor eşim istemiyor bizimle aynı şehirde yaşamasını benim aklımı cok bulandırıyormus annem… Yani 30 yaşta bu vazgecmişlik bunlardan…
Alese girmek istiyorsaniz girin annenizle aynı sehirde olmak istiyorsanız olun.Artik kendi isteklerinizede önem verin ve dertlenmek yerine harekete geçin.Olan olmuş. O veya bu sebeple isteklerinizi ertelemissiniz. Bundan sonra önünüzde uzun bir zaman var hicbirsey için geç kalmış değilsiniz .
 
Bazen ben de bu konuda kendime sorguluyorum geriye baktığımda istediğim hayata ne kadar kazarsam kazayım tırnaklarımla ulaşamadığımı görüyorum tek istediğim evlenmeden anneme Bir ev alabilmekti nasip olmadı güzel bir şekilde yükselebileceğim bir işim olmadı çünkü asgari ucretten bir tık fazla maaşla çalıştım hep ekonomiden korktum iş degistiremedim ama bunların hepsi benim kendi tercihimdi. Ben korkaklık yapmasaydım biraz daha cesur davranabilseydim kendi hayatımın iplerini elime alabilseydim şu anda daha farklı bir yerde daha farklı pozisyondaydım biraz da nasip işi bu yüzden kendinizi hiç üzmeyin hakkımızda hayırlısı böyleymiş artık ileriyi düşünmemiz gerekli belki de ileride daha güzel yollar vardır
Ayni sey . Bende bazi adimlari atmaktan korktum. Unideyken okudugum bolum kotu dgldi ama daha iyisine gecebilirdim ama cesaret edemedim basladim bitsin dedim . Bursum kesilecekti baska okula gitseydm. Su an okadar sacma geliyoki o zamanki bahanelerm:/ Okul bitti tekrar sinava girebilirdim daha iyi bolum icin yine cesaret edemedim nasil okucam para nerden gelecej dedim gittim bi okulda calistm bi sure sonra evlilik Cocuk . Yani cesaretsizlitn yarim kaldi su an okadar sacma geliyoki . Simdide yas giduyor ama buda bi bahane olmamali arrik
 
Biraz ilgisiz olacak ama bölümünüzde staj var mıydı staja rağmen mi 3 yılda bitirdiniz bende istiyorum erken bitirmek o yüzden sordum
Vardı üstten ders aldım 1. Sınıftan beri. Hatta yaz okullarına da hep gittim alabildiğimde üstten ders alabilmek icin. 3. Seneme sadece staj kaldı nerdeyse
 
Hepinize yorumlarınız icin teşekkür ederim. Gördüm ki benim gibi hissedenler de varmış bu bana iyi geldi cünkü sürekli yargılanma korkusuyla iç sesimi bastırmak epey yorucu oluyor. Her konuda olduğu gibi şükürcüler de var…Önce onlara seslenmek istiyorum, şükürler olsun 2 sağlıklı evlat sahibiyim. İlk cocugum tüp bebek ve ben bilirim onun icin ne kadar ağladım o olsun diye ne adaklar adadım Allaha yalvardım. İkincisi ise sürpriz. Ama öylesine güzel bir sürpriz ki ben onunla sanki yeniden doğdum. Hala gün ışığım benim. Yani diyeceğim o ki hayallerimden de güzel bir durum iki sağlıklı evlat benim icin. Ancak eşimle temelde bazı olmayan şeyler var bu yaz 2 hafta bir boşanma sürecine girdik ve ben onsuz daha mutsuz oldugumu ona maddi manevi ihtiyacım oldugunu farkettim. Kendisi bazı keskin şartlarla geldi ve ben o şartlara boyun eğmek durumunda kaldım kaybetmek istemediğim icin. Doğru mu tabiiki değil… Kariyer vs durumlarına gelince de bazı yorumlarda söylendiği gibi o boşluğu burdan doldururum gibi geliyor olabilir haklısınız.
 
Back
X