hakikat sandıklarımın bir yanılsama, doğru sandıklarımın yalan olduğunu anladım. hayatın kontrol edilemeyeceğini bir de... ne kadar doğru olsan da, birşeyleri usulüne uygun yapsan da bir rüzgar gelir ve sahip olduğunu sandığın ne varsa bir çırpıda savururmuş senden en uzak noktalara... bildiğim ne varsa yanlışmış diyebildim mesela uzun yıllarından ardından, uzun yıllar tutunduklarımın sonrasında belki şimdi yazdıklarımın da üzerinden zaman geçince birer yanılsama olduğunu anlayacağım, belki sahip olduğumuz tek bir doğru bile olmayacak bu hayatta belki sadece yanılsamalarla dolu bir dünyadayız, bizim inancımız ve güvenimiz doğrultusunda da hayal kırıklıklarımız daha yıkıcı oluyor sadece.
kesin yargıların hayatın hiç hoşuna gitmediğini keşfettim bir de kısa mı uzun mu ancak karşı tarafın algısına bağlı olabileceği ömrümde; "bunu yapmam" dediğin ne varsa yaparsın, kıyasıya eleştirdiğin her fikrin bir süre sonra savunucusu olursun, kendini korumaya çalışsan da yıllar yılı kalın duvarlar ardında ve kimse sızamaz içeri desen de birileri o duvarları zorlar ve sana ait ne varsa yıkıp gider acımasızca, ne yalnız kalmana izin verirler ne birlik olmana bir başkasıyla...
anladıklarım arasında bana en ağır geleni klişeleşmiş gelen ve en ufak bir doğruluk payı bulunmadığına üzerine yeminler edebileceğim sözlerin bizzat yaşamımda doğrulanmış olması. "acıma acınacak hale gelirsin" dediklerinde insanların vicdansızlığı karşısında şok geçirirdim, nasıl derdim bir insan bu kadar acımasız olabilir... tecrübeymiş... çok seversen yitirirsin derlerdi sevgi derdim en katıksız duygu nasıl strateji uygulanır nasıl sevgiden yaralanır bir insan... yaralanırmış...
acı çekmemek için mücadele etsen de elbet o bir gün seni bulurmuş bir de son olarak... ondan kaçış yokmuş...
pia hayat bana pek güzel şeyler anlatmamış sanki:) çok güzel konu bu arada...