Yanlış anlamayın ya da anlayın farketmez...
Fazla dramatize etmemişsiniz hayatınızı?
Siz çevrenizdeki hatta bu evrendeki her insanı 'ay nasıl güzel , musmutlu yaşıyorlar' diye mi düşünüyorsunuz?
Ailenizde sevgi ve değer görmemişsiniz, dostlarınız kazık atmış ve atanamamışsınız.
Sevgi arayışınız da bu zamana kadar boş çıkmış, eee arkadaşım?
Şuan sorsam bu forumda bile sizin gibi yüzlerce parmak kalkar ayağa 'ben de ben de' diye.
Dünyada ne kötülükler, ne travmatik durumlara maruz kalan insanlar var, siz kendinizi biricik mi sandınız?
Adı üzerinde, hayat bu.
Kimse açmıyor size kollarını, hiçbir şey önünüze serilmiyor.
Tırnaklarınızla kazıya kazıya sevgi, makam, mevki biriktiriyorsunuz.
Gün geliyor, hepsi bir kişi sebebiyle başınıza da yıkılabiliyor.
Peki sonuç?
Yeniden yapıyorsunuz, bu kadar basit.
Madem inancınız da yok, bir yere gideceğinize yani cennet kavramına da inanmıyorsunuz.
Yaşamı sonlandırınca ne olacak, hiçlik ve hissizlik!
Bu mu daha mutlu edecek sizi?
Ya bir bıraksanız kendinize acımayı ve diğer herkesi kendinizden üstün görmeyi...
Neler neler başaracaksınız da haberiniz yok.
Görebiliyor, yürüyebiliyor olmak ne büyük özgürlük ne büyük bir mutluluk kaynağıdır hayatta.
Fakat elinizdekileri yitirmediğiniz için hep sizde olmayana dikmişsiniz gözünüzü.
Fazla şımarık buldum sizi...
Bebekliğinden beri zulüm, işkence gören, istismara uğrayan, bırakın okutulmayı yaşamasının tek sebebi bile 'şiddet ve işkence' eğlencesine çevrilen nice insan var koca evrende...
Onlar dururken sizin sızlanmaya hiç mi hiç hakkınız yok.
Kendinize acımayı biran önce bırakırsanız, bu saçma mağdur insan rolünüzden sıyrılıp, hayata dahil olabilirsiniz...