• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

yeditepe üniversitesi Rukset Attar'a giden varmı?

ddld

Üye
Kayıtlı Üye
21 Nisan 2014
30
1
11
İstanbul
selam anneler..

ben yeditepe üniversitesi hastanesinde rukset attar ile ilgili bilgi almak istiyordum.. Rukset hanıma giden doğum yapan, (epidural) memnun kalanlar varmı acaba?
tavsiye edermisiniz?

eski doktorum kartal umut hastanesinde Şeyma Araz kendinden çok memnun kalmıştım ancak hastaneden hoşlanmıyorum birde epidural konusunda bilgim yok..
Genel anesteziden korkuyorum..
 
hanımlar doğum yapmış yada hamiş kimse yokmuuuuuu...Rukset Attara giden..

merhabalar ben Rukset hanıma gıdıyorum ama ne yazıkkı hamıle degılım henuz o konuda cok yardımcı olamayacagım ama cok memnunum,oncesınde umut hastanesınde seyma araza gıdıyordum senınle aynı sebepten dolayı yanı hastaneden hoslanmadıgımdan dolayı degıstırdım ve tavısye uzerıne Rukset hanıma gıttım ıyıkıde gıtmısım cok ılgılı ve cok tatlı bi dr. nasıp olursa hamılelıgımdede dogumundada yıne kendısı ıle devam etmek ıstıyorum.ınternetten epidural hıkayelerı Rukset attar dıye aratabılırsınız yada yedıtepe hastanesı epidural dogum hıkayerı dıye guzel sekılde anlatımlar var belkı yardımcı olur size :)
 
merhabalar ben Rukset hanıma gıdıyorum ama ne yazıkkı hamıle degılım henuz o konuda cok yardımcı olamayacagım ama cok memnunum,oncesınde umut hastanesınde seyma araza gıdıyordum senınle aynı sebepten dolayı yanı hastaneden hoslanmadıgımdan dolayı degıstırdım ve tavısye uzerıne Rukset hanıma gıttım ıyıkıde gıtmısım cok ılgılı ve cok tatlı bi dr. nasıp olursa hamılelıgımdede dogumundada yıne kendısı ıle devam etmek ıstıyorum.ınternetten epidural hıkayelerı Rukset attar dıye aratabılırsınız yada yedıtepe hastanesı epidural dogum hıkayerı dıye guzel sekılde anlatımlar var belkı yardımcı olur size :)

canım çok teşekkürler... inşallah sende en kısa zamanda hamile kalırsın..
ben de ilk muayneden bişey anlamadım ama inşallah kolay ve sağlıklı bir şekilde bebeğime kavuşurum Rukset hanımla...
 
canım çok teşekkürler... inşallah sende en kısa zamanda hamile kalırsın..
ben de ilk muayneden bişey anlamadım ama inşallah kolay ve sağlıklı bir şekilde bebeğime kavuşurum Rukset hanımla...

Amin İnsallah hayırlısı ıle saglıkla kucagınıza alırsınız, bende folık asıtıme basladım ıns Rabbım ıstedıgımız zaman nasıp eder bızede :)
 
hanımlar ben hala emin olamıyorum.Doktorum sıcak ama biraz muayeneleri aceleye getiriyor sanki.. yeditepe üniversitesi rukset hanımda ve epidural yapan varsa, bilgilerini paylaşırsa çook sevinirim..
 
hanımlar ben hala emin olamıyorum.Doktorum sıcak ama biraz muayeneleri aceleye getiriyor sanki.. yeditepe üniversitesi rukset hanımda ve epidural yapan varsa, bilgilerini paylaşırsa çook sevinirim..
kesinlikle dogru tespit muayeneleri aceleye getiriyor..dikkat edin o muayene masasinda ancak uc dakka kalirsin en azindan benim icin oyleydi
 
evet muayene de cok az kalıyorum doguma kadar rukset hanımla devam etmekte kararsızım sızce*
merhaba, ben ruksetzedeyim. 1 yıl önce polip ve miyom aldırmıştım sıkıntı yoktu, ameliyatımdan sonra da sıkıntı yaşamadım ama rukset hn rutin gidilecek bir doktor değil asla.... bütün muayeneler arkamızdan kovalayan varmışçasına yapıldı, gebelik istediğimi belirttim, aşılama yaptı, o da tam bir fiyasko, tabi ki tutmadı. aşılamada başarı oranının düşük olduğunu biliyoruz hepimiz ama kendisi bu süreçte sadece ilaç verdi nasıl kullanacağımı tarif etti, internette bilgi kirliliği var diye bir şey okumadığımı ve kendisinden bilgi almak istediğimi söyledim, cevap "iyi yapmışsınız" oldu. bence asla gitmeyin. aşılamadan hemen sonra doktorumu değiştirdim. çok şükür şimdi süreç ile ilgili her şeyi doktorum bana anlatıyor, muayeneler oldu bittiye gelmiyor. asla tavsiye etmiyorum. aşılama tutmazsa hemen gelin tüp bebek yapalım dedi, tabi ki onun önünden bile geçmeyeceğim artık bu sürece yeni ve güvendiğim doktorumla devam ediyorum
 
kesinlikle dogru tespit muayeneleri aceleye getiriyor..dikkat edin o muayene masasinda ancak uc dakka kalirsin en azindan benim icin oyleydi
3 dakika mı:))) kahkaha atasım geldi :)) ben doktorun yüzünü göremedim 1 sene boyunca, muayene esnasında aklıma takılanları sorup cevap alabildiysem ne muutlu bana, muayene bitince dışarı çıktığımda kendisini görmediğim günler çok oldu
 
Rukset hoca güleryüzlü evet lakin girmemizle çıkmamıZ bir oldu hep.bebeğim tüm kontrolleri 15 günde bir olduğu halde en son iki gün önce herşey normal deyip doğum için bir hafta sonrasına gün verip tekrar nst için gittiğimizde acilen bebeği almamız gerektiği denildi.sezaryen doğumda arada ne yazık ki uyandım.bebeğin eşi rahim duvarına yapışmış ve hiç su kalmamış.kazıma esnasında kanamam çok olmuş yapılan işlemleri ne yazık ki hissettim bebeğin ağlama sesini duydum dörtte girdiğim ameliyatta gece 12 de kendime geldiğimde psikolojim bozulmuştu bebek dahil kimseyi istememişim.demem o ki iki gün evvel herşey normal olurken su ne ara bitti hiç suyum gelmezken tüm sorun alelacele muayene buna rağmen kendisini doğum sonrası yarı ayık bir şekilde bir kez gördüm ne kan için ilaç ne de başka birşey hala Demir eksikliği ile be bozulan psikoloji ile mücadele ediyorum.
 
Rukset hanımla hamileliğimin 11. Haftasında tanıştık. Muayenelerde heyecanlı ve aceleci bir tavırda olsa da canım, bitanem gibi sözcüklerle canayakın davranıyor. 23. Haftada randevuya gittiğim zaman bebeğimin 10 gün ileride olduğunu belirterek bir sonraki hafta şeker yüklemesi yaptırmam gerektiğini belirtti. Oysa ki 21. Haftada yaptırdığımızda perinatoloji uzmanı eşim ve ben uzun olduğumuz için bebeğimin de iri olmasının normal olduğunu belirtmişti. Hamilelikte en ufak bir şüphe olduğunda aklınıza takılıyor, ister istemez araştırmaya başlıyorsunuz o yüzden kabul ettim.

23+3 te karnımda bir ağrı hissettiğim için kendisiyle iletişime geçtim. Pazar günü olduğu için Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu’nda nöbetçi doktora gidip görüşebileceğimi söyledi. Hastaneye gidince muayene edildim, ultrason yapıldı, nst ye girdim ama hiçbir şey çıkmadı ve oradaki doktor gebelikle hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Eve dönünce de ağrım 4-5 saat sonra kendiliğinden geçince normal bir şekilde bir sonraki randevuyu bekledim.

Bu muayeneden 3 gün sonra Bağdat caddesi polikliniği evime yakın olduğu için şeker yüklemesine yürüyerek tek başıma gittim. Rukset Hanım her zamanki tavrıyla canımcım gel muayene de edelim dedi. Muayene edince birden rahim ağzı kısalıyor dikiş atmamız gerekebilir dedi ve vajinal ultrasonla baktıktan sonra hiçbir şey belirtmeden rahim ağzını elle muayene etmeye başladı ki rahim ağzı uyarıldığı için açılmaya başladı. ( 5,5 aylık bir hamileye elle muayene yapılması zaten erken doğum riskine sebep oluyor.)Panik bir şekilde ay bebek geliyor diye bağırmaya başladı. Kendisi bir doktor ama bir panik haliyle hastalarının hassasiyetlerinden faydalandığını düşünüyorum. Onu o halde görünce ben aniden ayağa kalkıp bayılmışım. Ayılınca hemen eşimi aradım beni apar topar ameliyata aldılar ve serklaj operasyonu geçirdim. Operasyondan çıktıktan sonra 3-4 cm açıklık olduğunu ama beni ve bebeği kurtardığını böbürlenerek anlattı ve 3 gün sonra taburcu olacağımı belirtti. Bu 3 gün ayağa kalkmamın yasak olduğunu daha sonra yavaş yavaş yasakları esneteceğini söyledi. O psikolojiyle hamile biri olarak ne derse sorgulamadan yapıyordum ki 3 gün sonra beni muayene ederken taburcu etmeyeceğini anladım. Hastane ve hemşirelerden de çok şikayetçi olduğumuz için ve özel hastanede uzun süreli yatmanın ekonomimize de zarar vereceği için eşim gidip kendisiyle konuştu. İlk tepkisi “Neden sizin sigortanız yok mu?” Olunca durumun farklı bir boyutta olduğunu anladık. Hastaneden ısrarla çıkmak istediğimi belirtince “bak yolda doğurursun, 28 gün burda kalman lazım” gibi bir tavırla karşılaştık. 3 günlük yatış süresi bir anda sebepsiz yere uzadı. Kağıt imzalayarak hastaneden çıktım ve kendisi lavabo dahil ayağa kalkman yasak dediği için ambulansla eve götürüldüm. Hastaneden çıkışta aldığımız epikriz raporunda rahim azğı açıklığının 1 parmak olarak belirtildiğini be Rukset Hanım’ın söylediğinden farklı olduğunu gördüm. Haftalarca annem ve eşimin annesi yanımızda kalıp yatalak hastaymışım gibi bana baktılar. Varis çoraplarıyla hareket etmeden sadece sırt üstü yatmamı istiyordu. 28. Hafta muayeneye gittiğimizde, ben sürekli yattığım için artık çok zor yürüyordum her adımda kemiklerim kırılacak gibi oluyordu. Eşim bunun bebek için ne kadar sağlıklı olduğunu sorduğunda da siz benimle pazarlık yapmayın cevabını aldık. Sürekli bebeğinizi kurtarıyorum diyordu. Bu tedaviyi ilk kez bende uyguladığını öğrenince de şok olduk. Yine de ya haklıysa düşüncesiyle resmen kendisine bağlı bir duruma getirmişti. Bu süreçte ben yine de moralimi yüksek tutmaya çalışıyordum. Kendisine merak etmeyin 38 den önce doğurmayacağım diyince şakayla karışık ohoo o zamana kadar ben bebeği alırım cevabını veriyordu. Hamilelikte sırt üstü yatmanın sağlıklı olmadığını bildiğim için kendisini dinlemeden sağa doğru dönüp yatmaya başladım.

31. Haftaya geldiğimizde de yasaklamasına rağmen ayağa kalkıp evin içinde dolanmaya başladım. Ben evin içinde hareketlerimi arttırdıkça rahim ağzım uzamaya ve daha iyi olmaya başladım. Bunu kendisine söyleyince de gülüp çok dolanma ama diyordu sadece. Bu süreçte her muayeneye gidişimde sen ne ilaç içiyordun diyip bana sorması ve sürekli sezeryan olursa gibi açıklamalar yapması beni bir şüpheye düşürmüştü.

36. Haftaya gelince durumumun çok iyi olduğunu 37. Haftada dikişi alacağını belirtti. Doğumumun Koşuyolu’nda olacağını o hafta, hastaneyi görmem için de Kozyatağı yerine Koşuyolu’na sabah erkenden gelmem gerektiğini belirtti. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’ne gidince hemen Nst’ye girdim. Makinede hiçbir sancı çıkmamasına rağmen ve benim de hiçbir ağrım sızım olmamasına rağmen senin sancın var diyip karnıma bastırmaya başladı. Hayır bir şey hissetmiyorum makinede de çıkmadı zaten diyince var hissetmiyorsun gel muayene edelim olmadı sezeryan yapacağız hemen dedi. Muayeneye girince çatımın dar olmadığını ama bebeğin kafasının büyük olduğunu bu nedenle normal doğum olmayacağını belirtti. Bir anda ameliyathanenin hazır olduğunu asistanının beklediğini hemen Pcr testlerimizin yapılması gerektiğini söylemeye başladı. Bu tavrından daha önce planladığı bir şekilde sezeryan doğuma getirildiğimi anladım. Eşimle bir dışarıda konuşabilir miyiz diyince sinirlendi. Hastaneden çıkmanıza izin vermemle başlayan konuşma, sedyede kalırsın, kan kaybından ölürsün, rahmin alınıra kadar gitti. 37 haftalık hamile bir kadına bu tavırlarla konuşan bir doktor kadın doğumcu değil sadece bir cerrah olabilir. Ve bu söylemlerini hiçbir argümanla desteklemeyip tek dediği normal doğuramazsın bebek kanala inmemiş. Bu durumda da tüm dünyada olduğu gibi 39. Haftaya sezeryan planlayabilirdi ama 17 günlük kapanmanın son günü olduğu için kendisi o gün beni doğurtmak istiyordu. Dikişimi de sezeryanda alacağını başka şekilde almayacağını söyledi. Rukset Hanım sezeryan doğum da zor ben normal doğumu denemek isterim diyince de normal daha zor gibi bir cevap aldım. Eşim kendisinden muayene kağıtlarını isteyip başka doktora daha görünmek istediğimizi söyleyince; dikişimin olduğunu bizi hiçbir doktorun kabule etmeyeceğini ve kağıtları kaybettiğini söyledi. Odadan çıkıp yarım saate geleceğiz diyerek hastaneden kaçtık ve Avrupa yakasında olduğu için kendisine gidemediğimiz Agavni Tezenli’ye gittik. Beni muayene edince bebeğin biraz iri olduğunu ki bununda genetik olarak normal olduğunu, doğumumla ilgili hiçbir risk olmadığını belirtti. Sürekli yattığım için bebeğin kanala inmediğini bu süreçten sonra sürekli yürüyüş ve squat yapmam gerektiğini bu şekilde şansımızı deneyebileceğimizi söyledi. Rukset hanım’ın sezeryanda almakta ısrar ettiği dikişimi 10 saniyede aldı ve beni eve gönderdi. Dikiş alındıktan sonra tam 20 gün daha bebeğim gelmek istemedi. Kilo aldı refleksleri gelişti ve tam 40. Hafta dolunca kendi istediği zamanda planlama olmadan dünyaya geldi.



Rukset Hanım hastalarına psikolojik baskı uygulayarak kendine bağımlı hale getiriyor ve ilgisiz de olsa gözlerimi boyuyor. Kendisi hastalarını sadece müşteri olarak görüyor, bununla birlikte Yeditepe Üniversitesi’nin başhekim yardımcısı olduğu için en kısa yoldan para kazanmaya bakıyor. Sizin yaşadıklarınız ve psikolojiniz umrunda bile değil, uzak durun!
 
Rukset hanımla hamileliğimin 11. Haftasında tanıştık. Muayenelerde heyecanlı ve aceleci bir tavırda olsa da canım, bitanem gibi sözcüklerle canayakın davranıyor. 23. Haftada randevuya gittiğim zaman bebeğimin 10 gün ileride olduğunu belirterek bir sonraki hafta şeker yüklemesi yaptırmam gerektiğini belirtti. Oysa ki 21. Haftada yaptırdığımızda perinatoloji uzmanı eşim ve ben uzun olduğumuz için bebeğimin de iri olmasının normal olduğunu belirtmişti. Hamilelikte en ufak bir şüphe olduğunda aklınıza takılıyor, ister istemez araştırmaya başlıyorsunuz o yüzden kabul ettim.

23+3 te karnımda bir ağrı hissettiğim için kendisiyle iletişime geçtim. Pazar günü olduğu için Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu’nda nöbetçi doktora gidip görüşebileceğimi söyledi. Hastaneye gidince muayene edildim, ultrason yapıldı, nst ye girdim ama hiçbir şey çıkmadı ve oradaki doktor gebelikle hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Eve dönünce de ağrım 4-5 saat sonra kendiliğinden geçince normal bir şekilde bir sonraki randevuyu bekledim.

Bu muayeneden 3 gün sonra Bağdat caddesi polikliniği evime yakın olduğu için şeker yüklemesine yürüyerek tek başıma gittim. Rukset Hanım her zamanki tavrıyla canımcım gel muayene de edelim dedi. Muayene edince birden rahim ağzı kısalıyor dikiş atmamız gerekebilir dedi ve vajinal ultrasonla baktıktan sonra hiçbir şey belirtmeden rahim ağzını elle muayene etmeye başladı ki rahim ağzı uyarıldığı için açılmaya başladı. ( 5,5 aylık bir hamileye elle muayene yapılması zaten erken doğum riskine sebep oluyor.)Panik bir şekilde ay bebek geliyor diye bağırmaya başladı. Kendisi bir doktor ama bir panik haliyle hastalarının hassasiyetlerinden faydalandığını düşünüyorum. Onu o halde görünce ben aniden ayağa kalkıp bayılmışım. Ayılınca hemen eşimi aradım beni apar topar ameliyata aldılar ve serklaj operasyonu geçirdim. Operasyondan çıktıktan sonra 3-4 cm açıklık olduğunu ama beni ve bebeği kurtardığını böbürlenerek anlattı ve 3 gün sonra taburcu olacağımı belirtti. Bu 3 gün ayağa kalkmamın yasak olduğunu daha sonra yavaş yavaş yasakları esneteceğini söyledi. O psikolojiyle hamile biri olarak ne derse sorgulamadan yapıyordum ki 3 gün sonra beni muayene ederken taburcu etmeyeceğini anladım. Hastane ve hemşirelerden de çok şikayetçi olduğumuz için ve özel hastanede uzun süreli yatmanın ekonomimize de zarar vereceği için eşim gidip kendisiyle konuştu. İlk tepkisi “Neden sizin sigortanız yok mu?” Olunca durumun farklı bir boyutta olduğunu anladık. Hastaneden ısrarla çıkmak istediğimi belirtince “bak yolda doğurursun, 28 gün burda kalman lazım” gibi bir tavırla karşılaştık. 3 günlük yatış süresi bir anda sebepsiz yere uzadı. Kağıt imzalayarak hastaneden çıktım ve kendisi lavabo dahil ayağa kalkman yasak dediği için ambulansla eve götürüldüm. Hastaneden çıkışta aldığımız epikriz raporunda rahim azğı açıklığının 1 parmak olarak belirtildiğini be Rukset Hanım’ın söylediğinden farklı olduğunu gördüm. Haftalarca annem ve eşimin annesi yanımızda kalıp yatalak hastaymışım gibi bana baktılar. Varis çoraplarıyla hareket etmeden sadece sırt üstü yatmamı istiyordu. 28. Hafta muayeneye gittiğimizde, ben sürekli yattığım için artık çok zor yürüyordum her adımda kemiklerim kırılacak gibi oluyordu. Eşim bunun bebek için ne kadar sağlıklı olduğunu sorduğunda da siz benimle pazarlık yapmayın cevabını aldık. Sürekli bebeğinizi kurtarıyorum diyordu. Bu tedaviyi ilk kez bende uyguladığını öğrenince de şok olduk. Yine de ya haklıysa düşüncesiyle resmen kendisine bağlı bir duruma getirmişti. Bu süreçte ben yine de moralimi yüksek tutmaya çalışıyordum. Kendisine merak etmeyin 38 den önce doğurmayacağım diyince şakayla karışık ohoo o zamana kadar ben bebeği alırım cevabını veriyordu. Hamilelikte sırt üstü yatmanın sağlıklı olmadığını bildiğim için kendisini dinlemeden sağa doğru dönüp yatmaya başladım.

31. Haftaya geldiğimizde de yasaklamasına rağmen ayağa kalkıp evin içinde dolanmaya başladım. Ben evin içinde hareketlerimi arttırdıkça rahim ağzım uzamaya ve daha iyi olmaya başladım. Bunu kendisine söyleyince de gülüp çok dolanma ama diyordu sadece. Bu süreçte her muayeneye gidişimde sen ne ilaç içiyordun diyip bana sorması ve sürekli sezeryan olursa gibi açıklamalar yapması beni bir şüpheye düşürmüştü.

36. Haftaya gelince durumumun çok iyi olduğunu 37. Haftada dikişi alacağını belirtti. Doğumumun Koşuyolu’nda olacağını o hafta, hastaneyi görmem için de Kozyatağı yerine Koşuyolu’na sabah erkenden gelmem gerektiğini belirtti. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’ne gidince hemen Nst’ye girdim. Makinede hiçbir sancı çıkmamasına rağmen ve benim de hiçbir ağrım sızım olmamasına rağmen senin sancın var diyip karnıma bastırmaya başladı. Hayır bir şey hissetmiyorum makinede de çıkmadı zaten diyince var hissetmiyorsun gel muayene edelim olmadı sezeryan yapacağız hemen dedi. Muayeneye girince çatımın dar olmadığını ama bebeğin kafasının büyük olduğunu bu nedenle normal doğum olmayacağını belirtti. Bir anda ameliyathanenin hazır olduğunu asistanının beklediğini hemen Pcr testlerimizin yapılması gerektiğini söylemeye başladı. Bu tavrından daha önce planladığı bir şekilde sezeryan doğuma getirildiğimi anladım. Eşimle bir dışarıda konuşabilir miyiz diyince sinirlendi. Hastaneden çıkmanıza izin vermemle başlayan konuşma, sedyede kalırsın, kan kaybından ölürsün, rahmin alınıra kadar gitti. 37 haftalık hamile bir kadına bu tavırlarla konuşan bir doktor kadın doğumcu değil sadece bir cerrah olabilir. Ve bu söylemlerini hiçbir argümanla desteklemeyip tek dediği normal doğuramazsın bebek kanala inmemiş. Bu durumda da tüm dünyada olduğu gibi 39. Haftaya sezeryan planlayabilirdi ama 17 günlük kapanmanın son günü olduğu için kendisi o gün beni doğurtmak istiyordu. Dikişimi de sezeryanda alacağını başka şekilde almayacağını söyledi. Rukset Hanım sezeryan doğum da zor ben normal doğumu denemek isterim diyince de normal daha zor gibi bir cevap aldım. Eşim kendisinden muayene kağıtlarını isteyip başka doktora daha görünmek istediğimizi söyleyince; dikişimin olduğunu bizi hiçbir doktorun kabule etmeyeceğini ve kağıtları kaybettiğini söyledi. Odadan çıkıp yarım saate geleceğiz diyerek hastaneden kaçtık ve Avrupa yakasında olduğu için kendisine gidemediğimiz Agavni Tezenli’ye gittik. Beni muayene edince bebeğin biraz iri olduğunu ki bununda genetik olarak normal olduğunu, doğumumla ilgili hiçbir risk olmadığını belirtti. Sürekli yattığım için bebeğin kanala inmediğini bu süreçten sonra sürekli yürüyüş ve squat yapmam gerektiğini bu şekilde şansımızı deneyebileceğimizi söyledi. Rukset hanım’ın sezeryanda almakta ısrar ettiği dikişimi 10 saniyede aldı ve beni eve gönderdi. Dikiş alındıktan sonra tam 20 gün daha bebeğim gelmek istemedi. Kilo aldı refleksleri gelişti ve tam 40. Hafta dolunca kendi istediği zamanda planlama olmadan dünyaya geldi.



Rukset Hanım hastalarına psikolojik baskı uygulayarak kendine bağımlı hale getiriyor ve ilgisiz de olsa gözlerimi boyuyor. Kendisi hastalarını sadece müşteri olarak görüyor, bununla birlikte Yeditepe Üniversitesi’nin başhekim yardımcısı olduğu için en kısa yoldan para kazanmaya bakıyor. Sizin yaşadıklarınız ve psikolojiniz umrunda bile değil, uzak
 
Sizi okurken Rukset hanımla kendi yaşadığım süreçleri hatırladım ve çok üzüldüm. Benimki Rukset hnm la normal doğum faciası. İlk doğumu mu Rukset hanımla yaptım.37. Haftamda Kontrole diye gittiğim de ne ağrım ne sancım varken elle muayene edip rahim ağzına baskı uygulayarak ciddi bi acıyla doğumumu başlattı . Eve gideyim hazırlanırım sancım başlayınca gelirim dediysemde 3 cm açıklık var yolda doğurursun diyetek korkuttu daha kötüsü gece yarısı beni çağırırsın çok yorgunum diyerek kabul etmedi. Muaynede vajinal varisim olduğunu söylemedi ve odaya çıkartığı gibi suni sancı taktı. Suni sancıyla süreci hızlandırdı. Epidural istediğiimi en başından söylediğim halde doğumda süreyi uzatacağımı söyleyerek epidural olmama engel oldu. Sancının şiddetinden epidural takmazsanız doğurmam sezeryane alın dedim ama çok geçti , anestezi ekibini tekrar çağırdı sancı aralıklarım 15 sn iken Epidural iğnesi takmaya çalıştılar ama 2-3 demeye rağmen kasılmalardan zannedersem takamadılar yine çok profosyonelce durumu kurtarmak için masaya yattığımda doğum başlamış diyerek epiduraden ilaç vermeme kararı aldı Rukset hnm ( boşu boşuna 2-3 defa epidural iğnesi riskine ve onca sancıma ek o iğnrnin acısına katlandım) Çok hızlı bir doğumdu sonrası ise yarım saat süren dikiş.. sabaha kadar vajinamdaki ağrıdan sızıdan uyuyamadım, sbh olduğunda vajinal zonklama ve ağrıdan ağlıyordum, ağrı kesici istediğimde hemşire yok dr gelmedi yok eczane açılmadı diyerek bekletti , çok korkunçtu bebeği gözüm görmüyordu.. annem yanımdaydı bişeylerin ters gittiğinin ikimizde fark ettik.. sbh Rukset hnm gelip doğumda ben senin hayatını kurtardım vajinal varisin vardı doğumda damar yırtıldı kan kaybından ölüyordun dedi.. o ruh haliyle hayatta olduğuna şükrediyorsun doktor gözünde kahraman oluyor.. sonuç olarak yaptığı epizyoydu diktiği damardı ve daha bilmediğim ne kadar vajinal yırtık yarattıysa benim iyileşmem 2 ayı buldu☹️ Çok normal bir süreci hızlandırarak korkunç bi hale soktu sonrasında yarattığı sorunları çözerek kendini övdü kısacası..hastanın yaşadığı ağrı acı , doğum sonrası iyileşememe çocuğuma yetememem umurunda değildi.. eğer doğumu suni sancı ile hızlandırmamış olsa ne epizyo ne damar yırtılması yaşamayabilirdim.. bana vajinal varisin var riskler şunlar şunlar deseydi madem doğum sonrası iyileşmem zor serzeryan olayım derdim, bunu Rukset hnm a da söyledim , cevabısezeryan olsaydım karın içi varislerimden daha çok ağrım olacağını söyleyerek yine kendini çok profesyonelce savundu ) .. bu hikayenin devamı da var 🙈 2. Ye hamileyim başlarda yine saf saf Rukset hnm a gittim neden çünkü o kahramandı beni ve çocuğumu kurtarmıştı😬 devamını başka bi zaman anlatacağım demem o ki güvenmeyin..
 
Rukset hanımla hamileliğimin 11. Haftasında tanıştık. Muayenelerde heyecanlı ve aceleci bir tavırda olsa da canım, bitanem gibi sözcüklerle canayakın davranıyor. 23. Haftada randevuya gittiğim zaman bebeğimin 10 gün ileride olduğunu belirterek bir sonraki hafta şeker yüklemesi yaptırmam gerektiğini belirtti. Oysa ki 21. Haftada yaptırdığımızda perinatoloji uzmanı eşim ve ben uzun olduğumuz için bebeğimin de iri olmasının normal olduğunu belirtmişti. Hamilelikte en ufak bir şüphe olduğunda aklınıza takılıyor, ister istemez araştırmaya başlıyorsunuz o yüzden kabul ettim.

23+3 te karnımda bir ağrı hissettiğim için kendisiyle iletişime geçtim. Pazar günü olduğu için Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu’nda nöbetçi doktora gidip görüşebileceğimi söyledi. Hastaneye gidince muayene edildim, ultrason yapıldı, nst ye girdim ama hiçbir şey çıkmadı ve oradaki doktor gebelikle hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Eve dönünce de ağrım 4-5 saat sonra kendiliğinden geçince normal bir şekilde bir sonraki randevuyu bekledim.

Bu muayeneden 3 gün sonra Bağdat caddesi polikliniği evime yakın olduğu için şeker yüklemesine yürüyerek tek başıma gittim. Rukset Hanım her zamanki tavrıyla canımcım gel muayene de edelim dedi. Muayene edince birden rahim ağzı kısalıyor dikiş atmamız gerekebilir dedi ve vajinal ultrasonla baktıktan sonra hiçbir şey belirtmeden rahim ağzını elle muayene etmeye başladı ki rahim ağzı uyarıldığı için açılmaya başladı. ( 5,5 aylık bir hamileye elle muayene yapılması zaten erken doğum riskine sebep oluyor.)Panik bir şekilde ay bebek geliyor diye bağırmaya başladı. Kendisi bir doktor ama bir panik haliyle hastalarının hassasiyetlerinden faydalandığını düşünüyorum. Onu o halde görünce ben aniden ayağa kalkıp bayılmışım. Ayılınca hemen eşimi aradım beni apar topar ameliyata aldılar ve serklaj operasyonu geçirdim. Operasyondan çıktıktan sonra 3-4 cm açıklık olduğunu ama beni ve bebeği kurtardığını böbürlenerek anlattı ve 3 gün sonra taburcu olacağımı belirtti. Bu 3 gün ayağa kalkmamın yasak olduğunu daha sonra yavaş yavaş yasakları esneteceğini söyledi. O psikolojiyle hamile biri olarak ne derse sorgulamadan yapıyordum ki 3 gün sonra beni muayene ederken taburcu etmeyeceğini anladım. Hastane ve hemşirelerden de çok şikayetçi olduğumuz için ve özel hastanede uzun süreli yatmanın ekonomimize de zarar vereceği için eşim gidip kendisiyle konuştu. İlk tepkisi “Neden sizin sigortanız yok mu?” Olunca durumun farklı bir boyutta olduğunu anladık. Hastaneden ısrarla çıkmak istediğimi belirtince “bak yolda doğurursun, 28 gün burda kalman lazım” gibi bir tavırla karşılaştık. 3 günlük yatış süresi bir anda sebepsiz yere uzadı. Kağıt imzalayarak hastaneden çıktım ve kendisi lavabo dahil ayağa kalkman yasak dediği için ambulansla eve götürüldüm. Hastaneden çıkışta aldığımız epikriz raporunda rahim azğı açıklığının 1 parmak olarak belirtildiğini be Rukset Hanım’ın söylediğinden farklı olduğunu gördüm. Haftalarca annem ve eşimin annesi yanımızda kalıp yatalak hastaymışım gibi bana baktılar. Varis çoraplarıyla hareket etmeden sadece sırt üstü yatmamı istiyordu. 28. Hafta muayeneye gittiğimizde, ben sürekli yattığım için artık çok zor yürüyordum her adımda kemiklerim kırılacak gibi oluyordu. Eşim bunun bebek için ne kadar sağlıklı olduğunu sorduğunda da siz benimle pazarlık yapmayın cevabını aldık. Sürekli bebeğinizi kurtarıyorum diyordu. Bu tedaviyi ilk kez bende uyguladığını öğrenince de şok olduk. Yine de ya haklıysa düşüncesiyle resmen kendisine bağlı bir duruma getirmişti. Bu süreçte ben yine de moralimi yüksek tutmaya çalışıyordum. Kendisine merak etmeyin 38 den önce doğurmayacağım diyince şakayla karışık ohoo o zamana kadar ben bebeği alırım cevabını veriyordu. Hamilelikte sırt üstü yatmanın sağlıklı olmadığını bildiğim için kendisini dinlemeden sağa doğru dönüp yatmaya başladım.

31. Haftaya geldiğimizde de yasaklamasına rağmen ayağa kalkıp evin içinde dolanmaya başladım. Ben evin içinde hareketlerimi arttırdıkça rahim ağzım uzamaya ve daha iyi olmaya başladım. Bunu kendisine söyleyince de gülüp çok dolanma ama diyordu sadece. Bu süreçte her muayeneye gidişimde sen ne ilaç içiyordun diyip bana sorması ve sürekli sezeryan olursa gibi açıklamalar yapması beni bir şüpheye düşürmüştü.

36. Haftaya gelince durumumun çok iyi olduğunu 37. Haftada dikişi alacağını belirtti. Doğumumun Koşuyolu’nda olacağını o hafta, hastaneyi görmem için de Kozyatağı yerine Koşuyolu’na sabah erkenden gelmem gerektiğini belirtti. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’ne gidince hemen Nst’ye girdim. Makinede hiçbir sancı çıkmamasına rağmen ve benim de hiçbir ağrım sızım olmamasına rağmen senin sancın var diyip karnıma bastırmaya başladı. Hayır bir şey hissetmiyorum makinede de çıkmadı zaten diyince var hissetmiyorsun gel muayene edelim olmadı sezeryan yapacağız hemen dedi. Muayeneye girince çatımın dar olmadığını ama bebeğin kafasının büyük olduğunu bu nedenle normal doğum olmayacağını belirtti. Bir anda ameliyathanenin hazır olduğunu asistanının beklediğini hemen Pcr testlerimizin yapılması gerektiğini söylemeye başladı. Bu tavrından daha önce planladığı bir şekilde sezeryan doğuma getirildiğimi anladım. Eşimle bir dışarıda konuşabilir miyiz diyince sinirlendi. Hastaneden çıkmanıza izin vermemle başlayan konuşma, sedyede kalırsın, kan kaybından ölürsün, rahmin alınıra kadar gitti. 37 haftalık hamile bir kadına bu tavırlarla konuşan bir doktor kadın doğumcu değil sadece bir cerrah olabilir. Ve bu söylemlerini hiçbir argümanla desteklemeyip tek dediği normal doğuramazsın bebek kanala inmemiş. Bu durumda da tüm dünyada olduğu gibi 39. Haftaya sezeryan planlayabilirdi ama 17 günlük kapanmanın son günü olduğu için kendisi o gün beni doğurtmak istiyordu. Dikişimi de sezeryanda alacağını başka şekilde almayacağını söyledi. Rukset Hanım sezeryan doğum da zor ben normal doğumu denemek isterim diyince de normal daha zor gibi bir cevap aldım. Eşim kendisinden muayene kağıtlarını isteyip başka doktora daha görünmek istediğimizi söyleyince; dikişimin olduğunu bizi hiçbir doktorun kabule etmeyeceğini ve kağıtları kaybettiğini söyledi. Odadan çıkıp yarım saate geleceğiz diyerek hastaneden kaçtık ve Avrupa yakasında olduğu için kendisine gidemediğimiz Agavni Tezenli’ye gittik. Beni muayene edince bebeğin biraz iri olduğunu ki bununda genetik olarak normal olduğunu, doğumumla ilgili hiçbir risk olmadığını belirtti. Sürekli yattığım için bebeğin kanala inmediğini bu süreçten sonra sürekli yürüyüş ve squat yapmam gerektiğini bu şekilde şansımızı deneyebileceğimizi söyledi. Rukset hanım’ın sezeryanda almakta ısrar ettiği dikişimi 10 saniyede aldı ve beni eve gönderdi. Dikiş alındıktan sonra tam 20 gün daha bebeğim gelmek istemedi. Kilo aldı refleksleri gelişti ve tam 40. Hafta dolunca kendi istediği zamanda planlama olmadan dünyaya geldi.



Rukset Hanım hastalarına psikolojik baskı uygulayarak kendine bağımlı hale getiriyor ve ilgisiz de olsa gözlerimi boyuyor. Kendisi hastalarını sadece müşteri olarak görüyor, bununla birlikte Yeditepe Üniversitesi’nin başhekim yardımcısı olduğu için en kısa yoldan para kazanmaya bakıyor. Sizin yaşadıklarınız ve psikolojiniz umrunda bile değil, uzak durun!
İnanamıyorum okurken gerim gerim gerildim. Ve çok kızdım. Bu nasıl bir doktor? Resmen hastalarını zamanı gelmeden kendi çıkarları doğrultusunda doğuma zorluyor ve hekimlik sıfatını kullanarak binbir yalan, korku, tehdit ile! Derhal sağlık bakanlığına şikayet edilmeli bu doktor. Ne yaptınız peki, umarım tabibler odası, sağlık bakanlığı ve bilumum her türlü mecrada şikayet etmişsinizdir? Yazıklar olsun böyle doktorlara!
 
İnanamıyorum okurken gerim gerim gerildim. Ve çok kızdım. Bu nasıl bir doktor? Resmen hastalarını zamanı gelmeden kendi çıkarları doğrultusunda doğuma zorluyor ve hekimlik sıfatını kullanarak binbir yalan, korku, tehdit ile! Derhal sağlık bakanlığına şikayet edilmeli bu doktor. Ne yaptınız peki, umarım tabibler odası, sağlık bakanlığı ve bilumum her türlü mecrada şikayet etmişsinizdir? Yazıklar olsun böyle doktorlara!
Hiç bi yere şikayet etmedim, bi kanıtım yok.. fark etmem zamanımı aldı.. şu saaatten sonra şikayette etsem de o gece dosyama ne yazdıysa o geçerli sayılcak çünkü başka doktora gitmedim 😔
 
Back
X