Yeni evliyim ama :(((

Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler. Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü...

Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.

Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. Para var mı, işyerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın.

Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz. Bu durum zamanla gelenekselleş ir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.
Sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden gitmiş erkeğe muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış. Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin.Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.

Mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nerden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler. Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar. akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar. En kötü ihtimal dışardan yemek söylerler. Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar. Huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbirşeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler. Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!

Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar. Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır. Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğ ine sadece bakakalırlar.
bu yaziyi cerceveleyip asmak istiyorummmmmmmmmm.........tbk ederim sizi ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi bu durum........
 
Konu sahibini tanımıyorum. Yorumumu yazdıkların yola çıkarak yazıyorum.

Başarılı bir geçmişe, kariyere sahip genç bir kadın, bir şekilde kandırılıyor (mecazi anlamda) başarılı bir evlilik vaad ediliyor. Her kadın gibi bu plan çekici geliyor ve belki çok iyi tanımadan evleniyor.

Kendisi mükemmelliyetçi olduğu için nişan, düğün vb her şeyi tek başına hallediyor. Çünkü başarısızlığa tahammül edemiyor.

Dışardan güzel, başarılı görünen bir evliliği bebekle taçlandırmak başarının doruk noktası olacaktır. Böylece başarılı eş-anne-iş kadını üçlemesini tamamladığında hedefine ulaştığını düşünecek.

Ama zamanla farkedecek ki, hayatın temeli başarı değil huzur, mutluluk, sevgi, saygı imiş. Haketmeyenlere değer vermiş, gereksiz şeyler için kendini yormuş ve aslında başarılarla dolu sandığı hayatı bomboş, sevgisiz, soğuk bir yuvada geçmiş, o zaman -Allah korusun- depresyona bile girebilir.

Arkadaşların dediği gibi erkekler güçlü kadını sevmez. Evlilikte kendilerini fazlalık hissederler. Nasıl olsa bensiz her şeyi yapıyor, ben de keyfime bakarım diye düşünürler.

Aslında erkekler çok basittir, ona ihtiyacın olduğunu söyle, evle ve evlilikle ilgili sorumlukları ona yükle, aciz değilsen bile arada öyle davran. Çünkü erkek yapısı itibariyle kendisine ihtiyaç duyulmasından hoşlanır. Muhtaçmış gibi davran ama ezilme.

Mesela musluğu boz, hayatım tamir eder misin ya da tamirciyi çağırır mısın? ben hallederim deme sakın, bırak erkekliğini yapsın. İşten geldiğinde yorgunluktan kımıldama bile. Sen olmazsan ne yapardım, iyi ki sen varsın, ev işinde yardım ediyorsun, yemek hazırlıyorsun diyebilme imkanı bırak kendine. Ondan yardım aldıkça ne kadar mutlu olduğunu, sevginin saygının arttığını söyle.

Maddi konularda elini eteğini çek, eşine yık masrafları. Hatta uygun bir dille kendisi hakkında etrafta "kadın parası yiyor, sağlam kapıya ayak basmış" vb dedikodular duyduğunu, bunlara sebep olmak istemediğini söyleyebilirsin. Belki işe yarar.
 
canım kusura bakma ama eşin senle para için evlenmiş .hiç bir erkek sevdiği kadına bunları yapmaz yada söylemez .nasıl bir erkek bu ya ?bide iyi biridir diyorsun .allahaşkına bu adammı iyi?sevdiği insan bu kadar eziyet çekerken ben arkadaşlarımla takılayım arabamla gideyim vs vs yazık ya .madem yoruluyorsun hayatım arabayı sana vereyim ben otobüsle yada neyse servisle giderim demesi gerek .ah canm sana ne diyeyim ben sen oyuna gelmişsin .kesin şirinlikler yaparak bu aile seni kandırdı gördü kadının parası var gelecek vaatediyor alalım dediler .ne yapıcağını soruyorsun bide sanada pes yani.
 
Bu kadar çok kendinizden ödün verirseniz kaybeden hep siz olursunuz.

Evin harcamaları dahil olmak üzere oturup bir aile bütçesi ayarlamanız gerekiyor.

Böylece kimse haksız harcama içine girmez.

Belliki eşinizin üzerinde hiç sorumluluk yok ki, maaşını tek kendine kullanıyor..

Servis varken araba, yemek varken dışarıyı tercih etmesi v.s

Bir taraf kendini çok sıkıyorsa, diğer taraf bırakır; bu tartışmasız böyledir.

Birbirinize yardımcı olacaksınız elbette ama eğer bu yardımı isteyen kişi keyfinden ödün vermiyorsa buna bir dur demeli.

Gelir gider tablosu yapmalısınız, eşinizle mutlaka usulunce karşılıklı konuşup toparlamalısınız bu durumu.

Yoksa içinizde çok büyüyüyecek ve çıkamayabilirsiniz.
 
sen çok özveride bulunuyorsun yaa maşallah kendi ayaklarının üzerinde durabiliyorsun bu çok güzel ama sadece kendini yıpratıyorsun bak kendinde farkındasın bunun.. bi erkek yazıyor sandım ilk sayfayı okurken..eşinin askerliğinden sanane ki senin üzerine kalıyor..gider normal askerlik yapar senin onun yokluğunda bu kadar mücadele etmeni anlarım ama onun düşünmesi gerekenleri sen düşünüyorsun tatlım..

bazen bazı durumlarda hatta ve hatta işimize gelmeyen durumlarda dahil benim adım hıdır elimden gelen budur diyip kenara çekilmeyi bilmek lazım :34:

bu şekilde devam edersen hep veren taraf sen olursun..bahsettiğin paralar neticede büyük paralar görünüyor ki eşinden fazla kazanıyorsun (Allah daha çok versin) lakin bunu eşinin ayakları altına sermen gerekmiyor..Herşey bizim için hayat ne getirir bilinmiyor bugün eş olan yarın el oluyor..bunları da göz önünde bulundurmak lazım..tamam art niyetle para sakla gizle demiyorum ama baksana sende ticaret yapıyorsun yarın bi gün önemli bi ödemen olur bişey olur kenarda birikmişin olur..

kocan keyfi bedelli yapacaksa kusura bakmasın bedelini de kendi ödeyecek düz mantık budur çünkü :34:
 
çok özür dilerim ama Kıvanç Tatlıtuğ falan mı eşin?

hani çok yakışıklıdır,çok romatiktir,çok saygılıdır,çok mutlu eder sizi e zaman

hadi bu ancak bu kadar kazanıyor beni de çok mutlu ediyor diyebilirsiniz!!!!

bu resmen kendini bulunmaz hint kumaşı zannediyor,annem seni sevmez demek ne demek ay Allah aşkına sevsinn,

ayol sevmesinn her sevmesi 30 binse sevmesin kimse beni.

gerçekten trajikomik bir olay yaşadığınız.bu forumda yada gündelik hayatımda kimseye boşan demedim..

ama bu adama öyle böyle ders verilmez!!! direk gidersin avukata açarsın dava şutu çekersinn bak nasıl adam oluyor...

sen de ne boşanmış kadın olursun,ne de evliliği başaramamış kadın sadece AKILLI KADIN olursun...

bu adam için ömrünü sakın çürütme,bu saatten sonra değişmez...tek çözüm kendisine dünyanın etrafında dönmediğini göstermek!!!
 
Konu sahibini tanımıyorum. Yorumumu yazdıkların yola çıkarak yazıyorum.

Başarılı bir geçmişe, kariyere sahip genç bir kadın, bir şekilde kandırılıyor (mecazi anlamda) başarılı bir evlilik vaad ediliyor. Her kadın gibi bu plan çekici geliyor ve belki çok iyi tanımadan evleniyor.

Kendisi mükemmelliyetçi olduğu için nişan, düğün vb her şeyi tek başına hallediyor. Çünkü başarısızlığa tahammül edemiyor.

Dışardan güzel, başarılı görünen bir evliliği bebekle taçlandırmak başarının doruk noktası olacaktır. Böylece başarılı eş-anne-iş kadını üçlemesini tamamladığında hedefine ulaştığını düşünecek.

Ama zamanla farkedecek ki, hayatın temeli başarı değil huzur, mutluluk, sevgi, saygı imiş. Haketmeyenlere değer vermiş, gereksiz şeyler için kendini yormuş ve aslında başarılarla dolu sandığı hayatı bomboş, sevgisiz, soğuk bir yuvada geçmiş, o zaman -Allah korusun- depresyona bile girebilir.

Arkadaşların dediği gibi erkekler güçlü kadını sevmez. Evlilikte kendilerini fazlalık hissederler. Nasıl olsa bensiz her şeyi yapıyor, ben de keyfime bakarım diye düşünürler.

Aslında erkekler çok basittir, ona ihtiyacın olduğunu söyle, evle ve evlilikle ilgili sorumlukları ona yükle, aciz değilsen bile arada öyle davran. Çünkü erkek yapısı itibariyle kendisine ihtiyaç duyulmasından hoşlanır. Muhtaçmış gibi davran ama ezilme.

Mesela musluğu boz, hayatım tamir eder misin ya da tamirciyi çağırır mısın? ben hallederim deme sakın, bırak erkekliğini yapsın. İşten geldiğinde yorgunluktan kımıldama bile. Sen olmazsan ne yapardım, iyi ki sen varsın, ev işinde yardım ediyorsun, yemek hazırlıyorsun diyebilme imkanı bırak kendine. Ondan yardım aldıkça ne kadar mutlu olduğunu, sevginin saygının arttığını söyle.

Maddi konularda elini eteğini çek, eşine yık masrafları. Hatta uygun bir dille kendisi hakkında etrafta "kadın parası yiyor, sağlam kapıya ayak basmış" vb dedikodular duyduğunu, bunlara sebep olmak istemediğini söyleyebilirsin. Belki işe yarar.


çok güzel söylemişsin:hayatın temeli başarı değil huzur, mutluluk, sevgi, saygı imiş. ...bende başarılı bir insanım ama huzura açım resmen...
 
çok güzel söylemişsin:hayatın temeli başarı değil huzur, mutluluk, sevgi, saygı imiş. ...bende başarılı bir insanım ama huzura açım resmen...

Allah size de huzur, mutluluk nasip etsin.
 
yazdıklarını okurken annem aklıma geldi..onun evliliğide 30 yıl önce böyle başlamış..şimdi sinir hastası..hap kullanıyor..şimdiki aklım olsaydı kendimi hiç yıpratmaz canımın kıymetini bilirdim diyor..ben hep söylerim kendisine sendeki dünya hırsıymış derim..o da kimseye muhtaç olmayalım diye yaptım diyor..bence kendini fazla yıpratma..forumdaki diğer arkadaşların her bir mesajından birşeyler çıkarabilirsin kendine..Bir an önce eşin kendine gelsin..MANTIĞINI kullan ve birşeyler yap..nasıl başlarsa öyle gider sözüne çok katılıyorum...Allah yardımcın olsun..
 
Sanırım evliliğin aşk-sevgi üzerine değil, mantık üzerine kurulmuş. Zaten görücü usulü gibi diyorsun, muhtemelen kazancın iyi falan diye talip olmuşlar ve herneyse sende aldandın demekki evlenmişsin. Üzgünüm ama bence eşin seni seviyor olamaz...kendi servis imkanı varken arabasıyla gidiyor, seni otobüslerde süründürüyor...bu mümkün mü allah aşkına? Seven insan kıyabilir mi? Sen öğlen yemeğini geçiştiriyorsun para gitmesin diye, eşin kurum yemeğini beğenmeyip dışarda yiyor...bu olacak iş mi? boğazından geçer mi insanın? Şahsen benim geçmez, içim acır ki eşiminde öyledir. Sevgi, aşk böyle olmaz, evlilikte böyle olmaz...cebinde 10 lirası varken beşini veriyorsa işte o adam seviyordur, ama senin eşinin evden masraftan hiçbişeyden haberi yok. Bekar adam gibi yiyip içip geziyor, oh valla...Tatille iligili diğer konunuda okudum şok oldum, 10 yıllık evliyiz biz bile arkadaşla eşle dostla tatile gitmiyoruz yalnız olmak istiyoruz. Eşiniz evli olduğunun farkında değil bence...biraz önce gözünü açmalısın, yoksa ya çok yıpranacağın bir evliliği sürdürürsün tek başına yada pes edersin, sırtındaki kamburu atıp rahatça devam edersin hayatına...
 
Selam kızlar,

Eşimle 9 aydır evliyiz. ve biz 1 yıl içinde evlendik. Evlenirken herşeyi, her harcamayı kendimiz yaptık, ailelerden hiç bir destek gelmedi. yüklü bir miktarda kredi çektik ve onu ödüyoruz. Üstüne birde eşimin bedelli askerliği çıktı. Eşim memur o yüzden gelir belli gider belli. Ben özeldeyim güzel paralar kazanıyordum ancak ödemelerim çiktı, işlerimde bazı sorunlar çıktı ve toparladığım paraları kaybettim.

Eşim de ailesi 8ki bu duruma sinirleniyorum) de bu bedelliyi benim ödemem gerekiyormuş gibi davranıyor. Tek benim sorumluluğumdaymış gibi bir beklenti var. Ve bu sıralarda işlerden çok da gelen birşey yok. Eşimle sürekli tartışıyoruz bu yüzden dolayı. Bu konu dışında hiç bir sorunumuz yok çok şükür. Eşimde çok iyi birisi. Ama para konusu bizi çok yıpratıyor:(

Yani evlendim ve durup dururken dünyanın borcuna girdim :( Bunu söylediğim zaman da evde kıyamet kopuyor.

ben yine parayı toparlayacağım diye canla başla çalışıyorum. Ama ben bu kadar çalışırken kimsenin birşey yapmamasına da bozuluyorum. Ailesine de bozuluyorum. Zaten düğünde de hiç birşey yapmadılar diye.

bedelli durumu da önce vardı param bana güvenildi ama sonra bir işimde ödeme yapmak zorunda kaldım ve kaybettim. Şimdi de eşim kızıyor bana. Ailesi de sürekli arayıp hadi yatırın diyip duruyorlar:( Sabahlara kadar çalışıyorum ama yok yani :(

Gün içinde çalışırken 3 -4 yere gidiyorum ben. Eşim ise memur tek bir yere gidiyor. üstelik servisi de var ama binmiyor. tüm arkadaş çevresi öyle. O arabayla gidiyor ben ise gün içinde otobüs, dolmuş dolanıp duruyorum. taksiye bile binmiyorum artık. Hatta bazı yerleri koştur koştur yürüyorum ayağımda topuklu ayakkabılarla, sırf para vermemek için. hepsinden daha çok para kazanıyorum ama hepsinden daha zor yaşıyorum :(

şimdi yine para biriktiriyorum ama en azından kendime bir araba alıyım istiyorum :(

Doğrusu görücü usulu diyebilirim evliliğimiz :(

Ben Türkiyede en iyi ünivlerden birini bitirdim, şirket kurdum mis gibi çalışıyordum. aileme ev araba gibi güzel yatırımlar yaptım. Bu sebepten dolayı çevrede de çok duyuldum. Eşim ve ailesi de öyle duyup gelip, tanıştırmak için filan uğraştılar. Sonra nasıl olduysa tanıştım, görüştüm ve evliyim.

Nişanlı iken işimde sıkıntı yaşadım ve çok sağlam bir para ödedim. Arabamı o zaman sattım ve kimseye en ufak bir zararım olmadan canla başla çalışarak borcumju ödedim. Eşimden de ne maddi ne de manevi tek bir destek almadım. Herkes öyle güveniyorduki bana zaten insanları ailemi hayal kırılkığına uğratmamak için borcun miktarını bile söyleyemedim. yaklaşık 100.000TL para ödedim ve hiç borçlanmadım da bu parayı öderken. Elimde avucumda ne varsa sattım, çalıştım ödedim.

Ancak düğün hazırlıkları da benim için bu yüzden zor oldu, çünkü belimi doğrultamadan sürekli harcama yapmam gerekti. Eşimde de bişi yoktu o yüzden kredi çektik. Arabasız çalışmak çok zor, o kadar yere topuklularla tı tık gitmek çok zor, o kılıkta otobüse binmek bile çok zor. Tüm iş görüşmelerime geç kalmaya başladım. Birde şirket sahibisin prestjli durman gerekiyor yatırımcıya karşı ve çalışanlarıma karşı, bu sebepten dolayı da sıkıntılar yaşıyorum.

Yine de toparladım kendimi para biriktiriyorum ama ben bu kadar zorlanıp kimseye en ufak bir yük olmadan elimden geleni yaparken. Herkesin kendi rahatında olmasına bozuluyorum :(

Eşimde kendi havasında:( Havalı bir arkadaş grubu var. Ben para vermeyeyim diye bazen öğle yemeği bile yemiyorum. Çünkü yeri geliyor yatırımcıya filan yemek ısmarlıyorum. Oradan denkleşsin diye. Eşim ise kurum yemeğini beğenmeyip, arkadaşlarıya öğle arasında çıkıp biyerlerde yiyorlar. Bi de bunu bana söyleyinde iyice bunalıyorum.

Şimdi ise araba almak istiyorum bu biriktirdiğim paramla ama üstümde inanılmaz bir baskı var. Bedelliyi ödemem gerekiyormuş ilk olarak:( Eşime bunların hepsini söylüyorum. Olmadı sat arabanı kendin öde diyorum ama ona da yanaşmıyor. Arabasız yapamazmış. Ben de yapamıyorum ki bana cidden lazım, ama sırf borç diye yapıyorum yine :(( Ayakkabıdan ayağım acıyıp, ben koştururken eşimin restoranda o biricikarkadaşlarıyla takıldığını da duyunca yollarda ağlar duruma geldim artık.

Ne yapmalıyım:((((

vallahi yazmamışsın ama düqünüde sen karşıladın heralde bence yanlış anlama ama bunlar senin ününü duymuşlar öle sana yanaşmışlar gibime geldi sen neler çekiosun gece gündüz çalışıosun sana çok yazık ve böle bi koca bence bu sevqi aşk deilde maddiyat evliliqi olmuş bedelli az deil 30 milyar sana güvenerek sana sorulmadan yapılmış böle gidersede sen kazanıp onlar yicek yol yakınken çocukta yokken kendini kurtar derim ben çünkü kendini paralasanda deqerin asla bilinmeycekkk
 
Eşin çok bencilmiş. Kendi arabayla gitsin, öğle yemeklerini dışarda yesin. Siz topuklularla yürüyün. Hayat mücadelesini tek başınıza verin, o keyfine baksın. Birde üstüne vatan görevi askerliğine gitmek istemesin, sizin paranızla askerlikten yırtmaya çalışsın. Asalak yaşam değildir nedir bu. Birde memurmuş, yan gel yat, işe arabayla git, maaşınla kendi ihtiyaçlarını karşıla, nasılsa karım evi geçindirir ne kasacam ben demiş. Çok hata yapmışsınız bence:(
İlk önce, zamanında arabanızı satmışsınız, ama şuan araba var eşinde. Eşinin servisi varmıiş, seninde gün içinde bi sürü yere gitmen gerekiyormuş. İste arabasını, senin kullanmam gerekir arabayı.
İkincisi asla ve asla bedelli parasını verme. Sen sadece kocanın hayatını kolaylaştırmak içinmi varsın? Peki senin hayatına nolacak? Elinde paran olsa bile verme. Gitsin yapsın askerliğini, bu ne lüks böyle. Hem paran olmayacak, hem bedelli gitmek isteyip karından para isteyeceksin. böyle rahatlıkmı olur. Zaten bu bedelliyi anlamış değilim. O kadar insan şehit olurken askerde, bir kısım insan parasıyla askerlikten yırtıyor:(
Sana tavsiyem sadece kendi kartlarını öde, kendi üzerindeki borçlarını ödeyip kalan paranı biriktir. Gizli hesabın olsun her ay at oraya. Evin mutfak alışverişini dahi yapma, sorarsa param yok de. işlerinin sıkıntılı olduğundan sürekli bahset, kazandığını bilmesin. Sonuçta memur değilsin sabit gelirin yok. Aylardır kazanamıyorum işler kötü gidiyor de, bak 3-5 gün buzdolabı boş kalsın nasıl mecburen gidip alışveriş yapacak. Gerekirse 3 gün 5 gün yeme. Öğle yemeğinden kısacağına akşam yemeğinden kıs:) Öğlenleri en güzel yerde yemeğini ye, işten çıkmaya yakında yemeğini ye, eve tok git:) akşamda aç olduğunu söyle ama. Sonra kendine bi hastalık uydur, mesela belinde bir disc kayması falan, tam bilemedim internetten araştırıp. SOnradan iyileşebilecek, ama şuan çok dikkat etmen gerekecek. Doktora gittim bende bu varmış de, topuklu giyme, iş yerine götür topuklularını sonra giyersin. Doktor topuklu giyme, ayakta kalma, toplu taşıma araçlarında ani frenlerde ayaktayken tehlikeli olabilir dedi dersin. Abartta abart ve arabasını iste. Vermezse ağla, cıngar çıkar, ben hastayım sen keyfinden arabayı vermiyosun de. Ne yap et al o arabayı elinden. Sen işe arabayla gitmeye başla, o servisle gitsin. Sen en pahalı öğle yemeklerini ye, o eve alışveriş yapıp yemekhaneden yemek zorunda kalsın.
Yalan dolanla iş yürürmü derseniz, böylesine müstahak arkadaşım. Seni paramatik gibi kullanmasına sakın izin verme. Düşünüyorumda devir nasıl değişmiş. Eskiden kadın evde oturur çocuk bakarmış sadece, adam var gücüyle evi geçindirirmiş. Eskiye dönsek ne.:)
 
böyle bir adamdan bebek yapmayı da düşünüyorsun ya ne demeli ki sana canımın içi.demek paran olmasa yüzüne bakan olmayacak.kendi gücünün farkına var parayıda sakın ödeme.burnunu sürtmezsen eğer onların hayatının sonuna kadar çekersin.bebek yapmayı düşündüğüne göre ayrılıkta düşünmüyorsun sanırım.ama sen dayanabilecek gibi gözükmüyorsun.bence bebek yapmadan önce iyice düşünmelisin.
 
Ben merak ediyorum, tüm bu konuşulanlardan sonra nasıl davranmaya karar verdin acaba sevgili CaRPeDieM02?
 
öyle yapayım diye kendime gaz veriyorum. Ama bi taraftan da üzülüyorum ve korkuyorum. Eşim çok kızar ailesi de öyle:(

bana eğer eşimin izni olmadan böyle bişey yaparsam iyice soğuk davranacaklar. Eşimde ödemezsen bırakır herşeyi giderim askere diyor. Ama bu durum da da herkes iyice bana tepki alacak. Kendine araba aldı çocuk cağız da napsın parası yok, mecbur gitti havalarına girecekler :(((

kötü kadın olucam yani:((

gitsin zaten eşinde sana duygu sömürüsü yapıyor gitsin tabi askere
 
Eşin çok bencilmiş. Kendi arabayla gitsin, öğle yemeklerini dışarda yesin. Siz topuklularla yürüyün. Hayat mücadelesini tek başınıza verin, o keyfine baksın. Birde üstüne vatan görevi askerliğine gitmek istemesin, sizin paranızla askerlikten yırtmaya çalışsın. Asalak yaşam değildir nedir bu. Birde memurmuş, yan gel yat, işe arabayla git, maaşınla kendi ihtiyaçlarını karşıla, nasılsa karım evi geçindirir ne kasacam ben demiş. Çok hata yapmışsınız bence:(
İlk önce, zamanında arabanızı satmışsınız, ama şuan araba var eşinde. Eşinin servisi varmıiş, seninde gün içinde bi sürü yere gitmen gerekiyormuş. İste arabasını, senin kullanmam gerekir arabayı.
İkincisi asla ve asla bedelli parasını verme. Sen sadece kocanın hayatını kolaylaştırmak içinmi varsın? Peki senin hayatına nolacak? Elinde paran olsa bile verme. Gitsin yapsın askerliğini, bu ne lüks böyle. Hem paran olmayacak, hem bedelli gitmek isteyip karından para isteyeceksin. böyle rahatlıkmı olur. Zaten bu bedelliyi anlamış değilim. O kadar insan şehit olurken askerde, bir kısım insan parasıyla askerlikten yırtıyor:(
Sana tavsiyem sadece kendi kartlarını öde, kendi üzerindeki borçlarını ödeyip kalan paranı biriktir. Gizli hesabın olsun her ay at oraya. Evin mutfak alışverişini dahi yapma, sorarsa param yok de. işlerinin sıkıntılı olduğundan sürekli bahset, kazandığını bilmesin. Sonuçta memur değilsin sabit gelirin yok. Aylardır kazanamıyorum işler kötü gidiyor de, bak 3-5 gün buzdolabı boş kalsın nasıl mecburen gidip alışveriş yapacak. Gerekirse 3 gün 5 gün yeme. Öğle yemeğinden kısacağına akşam yemeğinden kıs:) Öğlenleri en güzel yerde yemeğini ye, işten çıkmaya yakında yemeğini ye, eve tok git:) akşamda aç olduğunu söyle ama. Sonra kendine bi hastalık uydur, mesela belinde bir disc kayması falan, tam bilemedim internetten araştırıp. SOnradan iyileşebilecek, ama şuan çok dikkat etmen gerekecek. Doktora gittim bende bu varmış de, topuklu giyme, iş yerine götür topuklularını sonra giyersin. Doktor topuklu giyme, ayakta kalma, toplu taşıma araçlarında ani frenlerde ayaktayken tehlikeli olabilir dedi dersin. Abartta abart ve arabasını iste. Vermezse ağla, cıngar çıkar, ben hastayım sen keyfinden arabayı vermiyosun de. Ne yap et al o arabayı elinden. Sen işe arabayla gitmeye başla, o servisle gitsin. Sen en pahalı öğle yemeklerini ye, o eve alışveriş yapıp yemekhaneden yemek zorunda kalsın.
Yalan dolanla iş yürürmü derseniz, böylesine müstahak arkadaşım. Seni paramatik gibi kullanmasına sakın izin verme. Düşünüyorumda devir nasıl değişmiş. Eskiden kadın evde oturur çocuk bakarmış sadece, adam var gücüyle evi geçindirirmiş. Eskiye dönsek ne.:)

senden korkulur:32:
 
Yine sorumsuz bir erkek tarafı problemi daha...
Hayret bir şey ya biricik oğulları bedelli askerlik yapacak diye,
bedelini size ödetecekler.Yapmayın Allah aşkına,alıştırmayın bu kadar insanları rahata.
En çok şu cümlenize üzüldüm''hepsinden daha çok kazanıyorum ama hepsinden daha az yaşıyorum''
Niye yapıyorsunuz bunu,evliliğiniz devam etsin diye mi?
Tek taraflı nereye kadar devam edecek?
Herşeyi sizin karşılamanız gerekiyor diye bir kural mı var evliliğinizde?
Eşiniz arkadaşlarıyla program yapabilecek,yemek beğenmeyip dışarda yiyecek ama bedellisini siz ödeyeceksiniz.
Ama eşiniz bunların haricinde çok iyi biri!!!
İşte konularda bende bunu anlamıyorum,eşim böyle böyle böyle yaptı ama çok iyi biridir!
Ne iyisi arkadaşım ya,camimi yaptırmış da iyi?
İstediği kadar iyi olsun bir erkek,karısına sırtını dayadı mı bitti...
Siz evliliğinizle düşen yaşam standardınız için sesinizi çıkarmıyorsunuz ama
kendisi çıtasını yükseltmek,vatani görevini bile yapmamak için sizden para yaratmanızı bekliyor.
Oldu tabi,siz bu krizi aşıp eski ekonominize dönünce ailesine destek bile olmanızı bekler.
Hatırlarsınız burada yazılanları sonra.
size naçizane tavsiyem,alın karşınıza konuşun,kırılacak mı,üzülecek mi diye düşünmeyin.
Onlar bunu hiç düşünmüyor çünkü.
Satsın beyefendi arabasını gitsin bedellisine yatırsın.
Ne şiş yansın ne kebap...yok öyle yoğurdun bolluğu.
Birşeylerden fedakarlık etmesini öğrenecek sizin gibi.
Hiç oralı olmayın ya da konuşmayın bu konuyu.
Ailesi de ''ödeyin artık''dediği zaman.
''evet annecim bende diyorum sat arabanı yatır para ama yanaşmıyor,çok rahat davranıyor''diyin geçin.
Kulak arkası yapın,ödeyeceği vatan borcu,ödemek istemiyorsa da bi zahmet arabasını satıp otobüse talim etsin.Sizin yaptığınız gibi!
 
bu nasıl bir rahatlık ben anlamadım.evet evlilik demek birlik beraberlik demektir kazanılan para da ortaktır senin benim olmaz ama bu durumda taraflardan biri 3 kurus icin kendini paralayıp öbürüde bal kaymak yiyorsa olmaz tabi ben olsam bende üzülürüm.uzun dönem askerlik yapamıcak kadar sıkıntıya gelemiyoduysa bedelli icin para biriktirip bi kenara koysaydı.yada illede bedelli yapıcam diyosa satsın arabasını bi zahmet gitsin askere.yada adam akıllı desinki kadın ben bedelli yapıcam ama o kadar paramız yok ben arabayı satıyım yemekhanedeki yemeyi yiyim isede servisle gidiyim elimdeki paranın eksiginide sen ekle eyvallah.yada ailesi zırt pırt arayıpp sizi sıkıstırıcana arabanı sat oglum üstünü biz ekleyelim desin.demesi lazım yani.kafama takılan diger noktada su ki memursun arabayla ise gidiyosun isyerinin yemegini beyenmiyip her gün dısarıda yemek yiyorsun ne güsel memurlukmus bu böle ya.esinizi sizi baya baya kullanıyor anlasılan ezdirmeyin bence kendinizi arabasız yapamıyorsa dönünce alır bi araba.nebiliyim ya ben deli oluoyrum böle seylere hic hazmedemedigim bi konu valla.allah sabır versin.
 
Eşiminde arabası vardı o ona biniyor. Ben kendi arabamı nişanlıyken pödeme yapmam gerektiği için sattım demiştim. Düzgün anlatamamış olabilirm. Önceden de maddi açıdan bişey yapamayacaklarını biliyordum ama ben de kendime fazla güvendim sanırım. sonra o ödemeyi yapıp yıpranınca birileride benim yanımda olsun istedim, beni anlasınlar istiyorum. Eşim beni anlasın istiyorum. Ben bunları eşime söylediğimce aksine o bağırıp çağırıyor. PArayı batırmasaydın diye. Çok sinirleniyorum. Sanane benim parap sana bişey mi oldu diyesim geliyor. Ama daha çok bağrışma olsun istemiyorum.

Ailesine durumu anlatmıştım. Bu sıralar ekonomik bir sıkıntı içinde olduğumu ve bu miktarı çıkaramayabilirim dedim. Hatta onlara aylık gelen iyi bir kira var olmazsa "onu bize borç verebilirmisiniz" dedim. Kabul etmediler. Halla annesi "ben oğlumu okuttum ona yatırımımı öyle yaptım. Şimdi de evlendiniz. Sizin işiniz" dedi. bu sefer benim ailem de sinirleniyor. biz ne yaptık diye, arada kalıyorum. Ailem ödememi istemiyor.

bu durum geçici bir süre inşallah, yine toparlarım Allah nasip ederse ama bu dönemi bu şekilde anlayışsızca yaşamış olmaktan dolayı da çok üzgünüm:( Bu seferde sorguluyorum haliyle, hata mı yaptım diye?

Yine çalışıyorum, yine kazanıyorum, arabasını satsın ödesin bedellisini, ben de alıyım kendime bir araba, yine çalışırım daha iyi çalışırım hatta, bebeğim olsun istiyorum ama bu konuda bile eşim "önce borçları ödemeliyiz. Senin borçlar bitene kadar çalışman gerekiyor. Hamile kalırsan çalışamayabilirsin" diyor. İyice vazgeçiyorum herşeyden o zaman:((


eşinizin dediği bu son cümleye inanamadım..sakın olaki bu adamdan cocuk dogurmayın derim..adam seni kullanıyor maalesef..sen sadece para kapısısın onun için..yerınde olsam napar eder kazancımı az gösterır parayı baska şekılde biriktirirdim..ailenizden güvenebileceğiniz birisi varsa onun adına hesap açabilirsiniz bence..sonra eşiniz yumurta kapıya sıkışınca mecbruen arabasını satmak durumudna kalıcak..satmazsa keyfi bilir gitsin yapsın askerliğini ...emin olun daha bir adam oluverir ,işe yarar belki..

bence hiç bulaşma ,askere gitcek diyede ailesine bişey deme yüz göz olma..onalr nasıl dış kapının dış mandalı

sende öyle ol..zamanı gelince herkes yastıgının altındakını çıkarır merak etme..çıkarmazlarsa keyıflerı bilir ,oğulcağızlarının burnu sürter işte azıcık ..hiçç üzülme.. bence
 
Back
X