- 12 Aralık 2015
- 1.269
- 1.876
- 53
Başlık yanlış olmuş canım.Arkadaşlar merhaba. Bakın dinledikten sonra neler söyleyeceksiniz bilmiyorum. Ben 24 yaşımda bir adamla tanıştım. O kadar karizmatik ve eğitimli biriydi benimle tanıştığında 39 yaşındaymış fakat bana 34 demişti. Bekarım demişti. Bende saf gibi inandım. 2 yıl sonra evlenmiş 1 çocuğu olduğunu sonra boşunaymış olduğunu öğrendim. Tabi ben sok oldum. O zamana kadar aşık olmuştum. Gel zaman git zaman unv okudum. İstanbula geldim. Oda orada yaşıyordu. Tabi bu süre içinde int bir sürü kadınla tanışıp hepsiyle özel şeyler yaşamış ve bu ilişkilerini devam ettirdiği öğrendim. Onu bırakıp çalışmaya başka şehire gittim. Peşimden oraya geldi. Ben onu unutmaya çalışırken o kendisini bana hiç unutturmadi. İlk erkek arkadaşım olduğu için hiç dayanamadım. Çok sevdim çok aşık oldum. Sonra bir şekilde nisanlandik tabi benim yaşım 30 onun 45 oldu. 2 yıldır nisanliydik duruyorum. İnsanlar ne zaman evleneceksiniz diyor. Ve ben cevap veremiyorum. Bu bayram canıma tak etti. Ve memlekete gitti gel emanetlerini vericem dedim. Sonra konuşuruz şimdi müsait değilim deyip tel kapatti. Dahada aramadi. Çok zor süreçler geçirdim. Yazacak o kadar çok şeyim varki. Gözüm görmedi hata üstüne hata yaptım. Kara sevda dediler. Ailem bile hasta olurum diye birşey demedi. Ama şimdi sürekli uyuyorum. Çok güzel bir isim var pzt baslicam. Atlatmak istiyorum anlatamıyorum. Boğuluyorum. Allahım yardım et demekten başka soylucek birseyi yok. Kangren oldum. Parçalandı. Ruhum deşildi...
"Yıllarım heba oldu" değil
"Yıllarımı göz göre göre heba ettim" olmalıydı.
Siz bu adamın gerçek yüzünü gördüğünüz anda arkanıza bile dönüp bakmadan bırakıp gitmeliydiniz.
Sakın yanlış anlamayın amacım sizin yaşadıklarınızı sorgulamak falan değil.
Ama anladığım kadarıyla sizin ki kara sevdadan çok bu kişiye sunduklarınız sizi kalmaya zorlamış.
Netice de evli olup düzenli bir cinsel hayatı olan üstüne üstlük dalavereci yalancı bir erkek sizinle el ele tutuşup pastanede keşkül yiyecek değildi.
Ve siz o zaman bu adamın palavralarına inanıp kendinizi bu adama teslim ettiyseniz şayet bunca zaman onun karşılığını almak için kendinizi yıpratmışsınız.Buna halk arasında "bile bile lades" deniyor.
Şayet siz kendinizden çok ağır ödünler vermeseydiniz eminim bu adamı çoktan terk ederdiniz.
Lakin şunu hiç anlamıyorum bir kız kendini bile isteye teslim ettiği adamın gerçek yüzünü gördüğü zaman neden onu terk etmez ki?
Çevre baskısı bakış açısı ortada kalma korkusu dışlanmışlık kullanılma hissi vs bunlar yüzünden mi bunca acı bunca keder?
Bu psikoloji yüzünden peki onca yılın heba olup gitmesi ne kadar doğru?
Ben sizinkine Kara sevda değil ancak kara cehalet derim başkada birşey demem.