yine başroldeler!

Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.
 
açıkçası acıdım sizin etrafınızdaki insanlara.siz de bu çene bu iticilik varken kayınvalideciğinizin sesi çıkmıyordur ve iyi kayınvalidedir tabi ki!!! Maazallah bi sesi çıksın bakıyım sizin karşınızda.resmen polemik yaratmak için yazıyorsunuz.einin de yardımcısı olsun allah. Sevmiyorum böyle sahte insanları ,lafa bakılmaz güzelim....anladın sen onu. Hadi sana iyi geceler...
Sınırları zorluyorsun sözlerine dikkat et.

Benim eşim dünyalar iyisi bir insan ve eşim, ailesi beni çok severler.

Eeee bu durum sizin gibiler tarafından hiç alışık olunmadığı için kıskandınız tabi:51:

Eyvallah
 
Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.

Allah yavrunuzu size bağışlasın.Bahtı açık olsun.

Ne diyelim annelik böyle birşey siz anlattınız neler çektiğinizi.Ne kadar zorluklarla.

Bilmiyorum artık gerisi diğer hanımlar düşünsün.
 
Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.

öncelikle merhaba,allah bebeğinize sağlıklı ömür versin güle güle büyütün.yazınıza ,tavrınıza,saygınıza hayran kaldım.elbette herkes aynı fikri savunmayabilir ama bu cümlelri urarken saygı sınırını aşmamak gerek.sizi tebrik ediyorum hem anneliğinizi hem de yaklaşım tarzınızı.sevgiler...
 
Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.

oy canım ya allah oğlunu sana bağışlasın kurban olurum yaa:nazar::nazar::nazar::nazar:
bende bundan bahsediyorum işte...
 
Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.

siz daha şimdiden kaynana adayı olmuşsunuz. kadınlar bence oğulları evlendikleri zaman onların artık yeni bi evi ve ailesi olduğunu kabullenmeli. ikidebir o aileyi, taciz etmek o evde huzursuzluktan başka bişeye yaramıyo görüldüğü gibi. kadın ayda yılda bir bi düğüne gitmiş olsa amenna, konu sahibi burda güzdüz ev oturmalarına bile biz taşıyoruz diyor. az yesin de kendine bi şoför tutsun en iyisi.
 
Duyanda dünyanın bir ucuna götürdü annesini sanacak.

Kaç dakika sürecek ya.Yanında istiyormuşmuşmuş.

Yaw bırakın bunları.

Siz böyle düşündükçe hiç mutlu olamayacaksınız.Olmayında zaten.

Seni tebrik ederim canım yorumundan dolayı.

Sevgili arkadaşım sanırım sen hamileliği9 verdiği duygusallıkla olayı biraz abartmışsın.
Bak ben de bir oğlan annesiyim ve şu an telefondan yazıyorum. Konunu okurken ayağımda sallıyordum. Onu uyutup düşüncelerimi seninle paylaşmak istedim...
Ben 3 aylık evliyken annemi kaybettim. Daha haftası çıkmamıştı "1 buçuk aylık hamilesin" dediler. Öyle zor bir hamilelik geçirdin ki anlatamam. 2010 ağustos anneleri çok iyi bilir neler çektim ben. Kanamalar vs. 39.haftada doğurdum. Doğurduğumu kolay söylüyorum ama 3 gün evde sancı çektim 4.günde sezeryana aldılar. "hastaneye gitseydin" dersen, gittim. Yakında nst ye bağlanacaksın. Nst de çarşamba 70 ti. Cuma 100 oldu. Ama yatırmadılar beni. Cumartesi sabahına kadar kıvrandım. En son acil sezeryana aldılar da kurtuldum. Kurtuldum dediysem de aslında herşey o zaman başladı. Sezeryan acısı çektim günlerce. Sonra bebeğim emmek istemedi ağlamaktan katılıyodu, zar zor emmeye alıştı ama ne emme 1 saat ayakta yürüye yürüye emzirdim. Bu arada 1 saat dediysem mecazi değil cidden 1 saat. Sonra bebeğim hastalandı, hastane köşelerinde yavrum için göz yaşları döktüm. Defalarca bronşit oldu. Daha 3 aylıkken 40 a yakın iğne yedi o minicik bacaklara. Ayrıca yavrum çok huysuz ve kaprislidir, istediğini yaptırana kadar çığlık atar. Katlanıyorum, yavrum o benim. Güzel Rabbim in bana hediyesi. Az önce de onu uyuttum, ayaklarım acıyor sallamaktan. Bacaklarım da yer yer mor. Ama yavruma kıyamam.
Şöyle düşünüyorum; daha 1 senede bu kadar zahmet çektim, koca adam edene kadar neler çekerim kim bilir? Benim bu kadar emeğime karşılık hiç mi nazlanamayacağım yavruma?? Yanlış anlama başa kakmak değil aklımdan geçen, ama ben onun için canımı verirken "Allah'ım ömrümden al, ömrüne kat" diye dua ederken onun yüreği gece yarısı abiye kıyafetlerle otobüse binmeme razı gelecek mi??
Canım sen kaynananı emir eri gibi her dediğini yapmakla mükellef değilsin ama eşin yapsa inan cenneti kazanır. Bak ne güzel senin de yavrun olacakmış, Allah s
ağlıkla kucağına almayı nasip etsin. O zaman anlayacaksın, anne olmak ne zor.



ğüzell ve duygulu bir özet olmuşş
haklısınızz
 
Konu açıp sen konuma yorum yap, sen bir daha yapma demek demode, yorum yapanlara ah etmek moda mı oldu. KK nın hızına yetişemiyorum..

Not: Bunu küçük bir uyarı olarak alın derim :34:
 
Ne saçma yorumlar ya rabbim.. Ana baba baş tacı kabul ama bu çocuğunu da kullanma hakkı vermiyor. Demek çok.sık yaşanan bi durum ki kız artık isyan ediyor. Eşimin şoför gibi kullanılması benm de hoşuma gitmezdi. Hem adam yorgunum demiş belli ki goturmek istemiyor mecburiyetten gidiyor. Ey vicdandan bahsedenler.bu annenin vicdani nereye gitmiş acaba? BANA ÇOCUĞUM ANNE yorgunum dese sürüklemek ki onu

yorgunum dememiş ki.
 
yıllarca baktı büyüttü besledi....ama o çocuğunun yorgunluğunu kale almadan hadi bizi bırak demelerde ne iş...sabah komşu gezmesi akşam düğün geri bizi al....
kuzum sizin petrol ofisinizmi var???....çocuğunun kesesni düşünmeyen bi aile kendi rahatına düşkün...
 
Sınırları zorluyorsun sözlerine dikkat et.

Benim eşim dünyalar iyisi bir insan ve eşim, ailesi beni çok severler.

Eeee bu durum sizin gibiler tarafından hiç alışık olunmadığı için kıskandınız tabi:51:

Eyvallah

bence siz hayal dünyasında yaşıyorsunuz.benim kayınvalidem bana bir kez bile ismimle hitap etmemiştir hep güzel kızım , anneciğim diye hitap eder. ve her konuşmamızın görüşmemizin arkasından allah senden razı olsun sen beni memnun mutlu ettin allah da seni mutlu etsin der.çok şükür ailenin baştacıyım. ve size acıyorum evet tek kelimeyle acıyorum.bu kadar insanın tepkisini ben mi çektim yoksa siz mi? dönüp bir kendi yorumlazrınıza bakın bir de benimkilere!!! saygı sınırlarını zorluyorsunuz....
 
yıllarca baktı büyüttü besledi....ama o çocuğunun yorgunluğunu kale almadan hadi bizi bırak demelerde ne iş...sabah komşu gezmesi akşam düğün geri bizi al....
kuzum sizin petrol ofisinizmi var???....çocuğunun kesesni düşünmeyen bi aile kendi rahatına düşkün...

Kocası yorgunum dememiş ki.

Hanım efendi diyor eşim yorgun argın düşünmüyorlar bile.

Kocası dile getirse yorgun oldugunu taş değil ya tamam oğlum derdi.
 
Benim nişanlımın ailesi de beni çok sever ben de onları severim...Hiç bir kötülüklerini de gördmedim...Ama insanların birbirinin hayatına müdahale etmeleri ve hayatlarını zorlaştırmalarını sevmiyorum.
Aynı durum ters açı da olabilirdi.Bir yakınım kayınvalidesinin iyi niyetini sonuna kadar kullanıyor,kız çalışıyor çocuğa yaşlı haliyle kocasının annesi bakıyor...Akşam yemeklerini eşinin annesinde yiyorlar...Tatillerde çocuk babaannede kalıyor yılda 15 gün keyifle tatil yapıyorlar.Ama o anne ne hisseder,o yaşında o yük ona fazla demiyorlar...Misafir geliyor tüm yemekleri kayınvalide yapıyor ,gelin sadece ikram ediyor.
Bence ilişkilerde insanlar birbirlerine nefes aldırmıyor.Açık kapı bulunca sonuna kadar sömürüyor.
Ve aileler evliliklerin içine girdikçe asla aile olunamıyor.
 
yıllarca baktı büyüttü besledi....ama o çocuğunun yorgunluğunu kale almadan hadi bizi bırak demelerde ne iş...sabah komşu gezmesi akşam düğün geri bizi al....
kuzum sizin petrol ofisinizmi var???....çocuğunun kesesni düşünmeyen bi aile kendi rahatına düşkün...

:46::46::46::46::46:
 
Benim nişanlımın ailesi de beni çok sever ben de onları severim...Hiç bir kötülüklerini de gördmedim...Ama insanların birbirinin hayatına müdahale etmeleri ve hayatlarını zorlaştırmalarını sevmiyorum.
Aynı durum ters açı da olabilirdi.Bir yakınım kayınvalidesinin iyi niyetini sonuna kadar kullanıyor,kız çalışıyor çocuğa yaşlı haliyle kocasının annesi bakıyor...Akşam yemeklerini eşinin annesinde yiyorlar...Tatillerde çocuk babaannede kalıyor yılda 15 gün keyifle tatil yapıyorlar.Ama o anne ne hisseder,o yaşında o yük ona fazla demiyorlar...Misafir geliyor tüm yemekleri kayınvalide yapıyor ,gelin sadece ikram ediyor.
Bence ilişkilerde insanlar birbirlerine nefes aldırmıyor.Açık kapı bulunca sonuna kadar sömürüyor.
Ve aileler evliliklerin içine girdikçe asla aile olunamıyor.

Karşılıklı anlayışa bağlı işte.


Herşey kendi elimizde.
 
Kocası yorgunum dememiş ki.

Hanım efendi diyor eşim yorgun argın düşünmüyorlar bile.

Kocası dile getirse yorgun oldugunu taş değil ya tamam oğlum derdi.

oğlunun o saatte işten geldiğinide bal gibi biliyordur..herşeyi dile getirmek gerekmezki hani onlar anne babaya düşünmeleri gerekrdi...yemeğini yedimi bakalım düğün dediğin hadi 11 de bitsin onları alcak bırakcak saat olacak gecenin körü....o çocuk sabah işe nasıl gidecek bunları iyi bi anne düşünmezde kim düşünür acaba???
 
Back
X