- 9 Ekim 2012
- 6.609
- 1.383
- 173
- Konu Sahibi Pink_Women
-
- #701
hani bazen ansızın birisi size seslenir ve siz ne diyeceğinizi bilemezsiniz yaa
benimki de aynen o şekildeydi
evlendim ve bu rezil hayatı yaşamaya başladım
evliliğin ne olduğunu bilmediğim için boşanmanında ne olduğunu bilmiyordum
bilmiyordumdan daha çok anlamıyordum anlamlandıramıyordum bana yapılan şeyleri
öyle masum ve içtendim ki kötülükleri kabul edemedim
o kadar incindim o kadar kırıldımki bir müddet sonra hissetmemeye başladım
bu yaşadıklarım yalnızca benim suçumdu o kadar ısrarcı olmamalıydım aileme karşı bu yüzden onlardan her zaman gizledim ve gizlemeye devam da ediyorum ben bu yüzden ciddi kararlarda alamıyorum
Kesinlikle katılıyorum size. Ben de aynı sebeplerden bikaç gündür bu konuya yorum yazmayı bırakmıştım. Hem bir katkım olmayacağını düşünerek hem de yıkıcı olmamak adınaBir üyeye boşan demeden önce genelde tüm konularını okurum.
Daha önceden benzer çıkmazları yaşayan bir üyeye konusunda direkt olarak geçmişle ilgili hatırlatma yaptıgımda "kapatmaya çalıştıgımız yaralarımızı açtınız" şeklinde bir tepki aldıgım, inanmadıgım bir "degisim"den bahsedildigi, konunun ekseni eşi ve kendi kararlarını savunmaya döndügü ve dolayısıyla hiçbir yardımım dokunmadıgını düşündügüm için sizin konunuzda yazmama kararı almıştım.
Konunuzda şiddetten, saygısızlıktan bahsediyordum ancak siz o konuda pek açık vermiyordunuz (bilincli saklamak, sinsilik manasında demiyorum) ve terapilerden söz ediyordunuz...
Kaldı ki sizinle hoş olmayan bir konuda karşılaşmıştık ve bana tepkisel yaklaşıp kendi karanlıgınızı tercih etme olasılıgınızı da yüksek görüyordum açıkçası. (fakat böyle bir tavrınız olmadıgı için kendi adıma ve sizin adınıza teşekkür ederim)
En başından beri ayrılamamanızın nedeninin, tamamen tek başına kalmaktan korkmanız ve kendi hayatınızla ilgili sorumluluk almaktan kaçmanızla alakalı oldugunu düşünüyorum.
Bu nedenle yasadıgınız olaylar için 3. kişileri suclamaktan uzaklaşıp öfkenizi, direkt buna neden olan kişiye yöneltmeniz için yazdım.
Sonrasın belki ısrarcı olmamakla hata yaptım ancak belli bir noktadan sonra düşüncelerimi eşinize ve sonrasında size hakaret vari bir şekilde aktarmaktan çekindigim için çekilmeyi tercih ettim.
Seven bir insanın neler yapacagını yazmayayım, dönüp aynaya bakabilirsiniz. Fakat sevmeyen bir insanın neler yapacagını sorarsanız eşinize bakabilirsiniz...
İşin tuhafı tüm bunların aslında farkındasınız ve asıl kabullenemediginiz şeyin aile tartışmasından ziyade, davranışlarında oldugu gibi eşinizin sözlerle de bunu kanıtlaması ve siz her şeye ragmen kendinizi adarcasına devam ettiginiz evlilikte son nokta olarak gördügünüz şeyde onun kayıtsızlıgı oldugunu düşünüyorum.
Yanlış bir şey demek istemiyorum ancak adeta şiddeti vs degil sevilmemeyi kabullenemiyor ve bunun için ugraşıyor gibi bir haliniz var. Çıkmaza girdiginizde ise eşinizin gösterişleri ile teselli bulup adanmışlıga kaldıgınız yerden devam etmek için bir neden buluyorsunuz... Belli bir noktadan sonra bu durum iyi niyet veya sabır ile açıklanamaz bence.
Eşinizin tekrar eski haline dönme ihtimalinden bahsedilmiş fakat bugun saçınıza yapışmaması aynı kişi olmaktan vazgectigi anlamına gelmiyor. Hala size aynı konuda baskı uyguluyor sadece şiddeti ya başka seylere yönlendiriyor ya da size uyguladıgı hali biçim değiştiriyor.
Son sorularınıza eşinizin tatmin edici yanıtlar verdigini hatta aileyle ilgili meselelerin hiçbirinin yaşanmadıgını farzedelim.
Siz saglıgınızla ugraşırken, tıbben cocuk konusunu ertelemeniz gerektigini eşiniz gayet iyi biliyorken "Evlendik evleneli başkalarının çocukalarını sevmeye muhtaç ettin beni " cümlesini bir insan neden kurar? Daha dogrusu bu cümleyi karısına söyleyen kişi "insan" olur mu? Ondan "eş" olur mu?
Buna karşın cocuk kararını artık alabileceginiz için eşinizin suskunluguna alındıgınızdan da bahsetmiştiniz. Onun isteklerinin artık gerçekleşebilecek olması sizin için bu kadar mı öncelikliydi ki eş olmadan baba olması konusuna sıcak bakıp onun artık ısrar etmemesine üzülmüştünüz?
Kendinizden, eşiniz için vazgeçer bir vaziyettesiniz maalesef. Her davranışınızla da bunu onaylıyorsunuz.
Bakın her probleminizde ya unutamayacagınız bir davranış ya da bir cümle karşınıza çıkıyor. Gerçi siz unutmayı seçiyorsunuz...
Sinirliyken yaptım veya söyledim demek tüm suçları ortadan kaldırıyorsa o zaman sinirli bir günümüzde hepimiz katliam yapalım, böyle birşeyi aklınız alıyor mu? Yanıtınız hayır ise eşinizin size karşı işledigi suçlara, haksızlıga daha fazla izin vermeyin.
Çok temel bir ayrımdan bahsediyorum ve daha fazla nasıl açıklayabilirim nasıl örneklerim gerçekten bilmiyorum.
Lütfen kendinize değer verin, bahanelerin arkasına sıgınmayın, korkularınızla yüzleşin, olanaklarınızın farkında olun, sizi gerçekten seven yani değer veren insanların sevgisiyle sarın kendinizi, saygı duymanın sevginin temeli oldugunu unutmayın ve önce kendinizi sevin, sizi huzursuz eden o ortamdan uzaklaşmak için bir adım atın.
Yanan bir gemidesiniz demiştim, kül olmasını beklemenize gerek yok. Ama yine sizin tercihiniz tabii ki.
bence de cesaretini toplayıp eşi evde yokken çıkıp gitsin ailesine. dava açsın. bu adam değişmez. ve asıl yüzü boşanma kararı alınca ortaya çıkacak eminim.Bence sen bu 1 haftada kendi duzenini kur toparlan kocan geldiginde de ayril pink beraberken kafani karistiracak ailem ailem diye huzurla calisamayacaksin zaten
Evet arkadaşlar
Yakın dostum 2 ay önce evlendi
Ve eşinden dayak yemiş
Evden uzaklaşmak istiyordu
Bende ufak tefek şeylere sıkma canını demiştim dayak yediğini bilmeden
Çok üzüldüm
Boşanmayacak adım gibi eminim
Off çok üzüldüm ben bilmiyorum onun için ne yapabilirim ki?
Malesef arkadaşım evine döndü
Kv, KB hiç biri 3 gün boyunca aramadı
En sonunda esinı kendi babası çağırdı
Konuşulmuş güya
Babası yollamış kızını
Çok üzüldüm
Eve geldiğinde eşine neden anneler hiç beni aramadı deyince
Baba evinde ki b... kurumadan geri dönersen kimse için değerli olmazsın o yüzdende aramazlar demiş
Çok üzüldüm inanın
Kendisi eğitimli birisi
Yani dünyanın her yerinde yalnız yaşayabilecek her şeye sahip ama
Bilmiyorum.cesareti yok galiba
Ve bu adam saatlerce dövmüş bu insanı 2 saat boyunca
Hasta bence adam
ailene güvenmiyorsun. kendine güvenmiyorsun. eşin ve ailesi de güvenilmez.hayırlı geceler hanımlar
kusura bakmayın yazamadım
öncelikle benim eski konularımı sakladığım yok
evet ben arkadaşım için üzüldüm siddetin büyüğü küçüğü olmaz elbette ben belki bir kez itilmiştim ama o saatlerce dayak yemişti
belkide onun acısını kendi yuregimde daha fazla hissettim
ve benim en çok cekindiğim konu ailesinin haberi olmuştu ve ailesi tekrardan yollamıştı
bende hep korktum bundan aileme söylersem nasıl karşılar?
kızım tekrar dene derlerse ben aileme bir kez daha nasıl giderim
evet 28 yaşındayım maddi özgürlüğüm var ama ya manevi özgürlüğüm
ben bir kez ailemi aldım karşıma bir kez daha almam için zamana ihtiyacım var
en baştan beri boşanmam en doğru olan şeydi biliyorum ama hiç bir zaman cesaret edemedim
ben baba mı çok severim ve babasız çocuklar hep üzer beni
benim kalbim böyle hassas diye
hep acindirdilar kendilerini babamız yok şu çileleri çektik diye
iyi niyetimi kullandılar
ben dayak yerim yada eşim yüzünden değil
hep kendi vicdanimin esiri oldum...
o yüzden bu kadar taviz verdim malesed
ben de yukaridaki bir uyenin dedigi gibi tüm konularinizi hep okudum, nadiren yazdim ama çoğunlukla soyleyeceklerimi digerleri soyledigi icin sustum. ben de zor bir cocukluk ve genclik geçirdim, aileme hicbir konuda guvenmem, olmasalardi hayatim daha guzel olurdu eminim, ben de akademisyenim, hatta terör bolgesinde zor sartlarda büyüyen biriyim, yani sizinle ve esinizle birçok yonden empati kurabiliyorum. size tek soyleyebilecegim sey su: kendinize guvenmiyorsunuz. geri kalani bosverin. kendinizle yuzlesin. bir sekilde kendinizle de barisik olmadiginizdan farkinda olmadan kendinizi bu hayati yasayarak cezalandırıyorsunuz. o kadar kolay ki tüm bu berbat hayattan kurtulmak, ama siz zorlastiriyorsunuz.bir kadın düşünün zayıf, korkak
belki doğuştan böyle
belkide sonradan bu hale getirilmiş
dünyaya geldiğinden annesinden ayrılmış, ağzındaki ilk tad bile annesinin sütü değilmiş...
anne aylar sonra çıkmış komadan...
bu güvensizlik daha ilk doğduğu andan beri ki savunmasızlığı belki bu yüzdendir...
eşimi 6 yıldır tanıyor olacağım ama yalnızca isim olarak
huy olarak onu tanıyamıyorum, kavrayamıyorum ve anlayamıyorum
evliligimizin ilk ayından beri acımasızca davranan birisi
duygularımı hiçe sayan
fiziksel şiddete eğilimli zaten psikolojik şiddeti hak getire
bizim evliligimizin 3 veyahutta 4 haftasında gorumcemler geldi
onlarla tartıştık eşim bana evden çıkma dedi ben geliyorum demesine rağmen çok sinirlerim bozuldu kalplerini kırmamak için çıktım
benim yıllarca suçum bu eşim çıkma dediğinde çıkmışım
eşim peşimden geldi çok sinirlendim dedim ama o kızdı bana ve eve gitti...
kardeşleri evde her zaman ki gibi "sen bizim babamızsın, biz yetimiz yengemiz bizi evden kovdu demişlerdi. eşim öyle birşey yapmadığımı bile bile bana inanmasina rağmen onlar haklıymış gibi davrandı
tartışma sebebi ise benim evimin yan tarafı erkek yurduydu bende kapalı bir bayanım perdelerin açık olmamasını istemeyisimdi
daha sonra onlar gitmesine rağmen bizim kavgalarımiz siddetlendikce şiddetlendi
bir gün biz yine tartışırken ben oturuyordum yerde yanıma yaklaştı saçlarımdan tutup yere itti...
biz bundan sonra zaten hiç toparlanmadık
hep zehir zembelek geçti günlerimiz yıllarımız
yeri geldi yaşadığımız sinir harplerinde ben tokat attım ona
çok yanlıştı biliyorum ve bana yakışmayan bir davranıştı
sonrasında bana karşı asla boyle birseyi olmadı
ben hep onu anlamaya çalıştım o benim vicdanı mi kullanırken
babasız terör bölgesinde
üvey baba şiddeti ile yoklukla büyüdüğü için...
ama bir gün yapılan haksızlıklara dayanamayıp "yalnızca yetimlerin hakkı yenilmez siz yediğin benim haklarımı nasıl ödeyeceksin dedim"...
gerçekten yalnızca yetimler mi üzülürdü yetimler mi ağlardı?
ne zaman ki kullanıldığı mi anladım işte o zaman artık bir durun dedim
o kadar taviz vermiştim ki
durdurması kolay olmadı olmuyorda
ben öyle bir bayan gibi değilim aslında
işvem cilvem nazım yoktur
ama beni.bile kırmayı başardılar ailecek...
ona karşı bunca şeyin üstüne cinsel anlamda isteksiz oldum
bunda bile beni suçladı
ben beni sevmediğını hissettiğim bir erkekle nasıl sevişebilirdim...
size şu gercegi söylemem gerekiyor ki
bende üniversite yıllarında uzunca psikolojik tedaviler gördüm
bana yapılanları olanları algılamam bu yüzden çokça zamanı mı aldı
ben şuan zaten bu evlilik yürüsün diye birşey yapmıyorum
yalnızca bitme durumunu göze alarak ortamı oluşturmaya çabalıyorum
sizde biliyorsunuz ki bir insan çok kötü olur kolayca vazgeçilen insan olmaktan ne yazık ki
belki benim yaşantım ve işim size paralel gelmeyecek ama
ben akademisyenim
öğrencileri çok severim ve ben işime evde ki problemleri asla taşımam
onun soyadı ile yayınlanmış bir çok makalem var inanın bunları bile düşünmek zorundayım ne yazık ki
neleri kaybedeceği mi neleri kazanacağı mi çok ince düşünmem gerekli
burada.birinin yorumunu okumuştum bayan boşanma kararı verdikten 4 yıl sonra boşanmıştı ben o kadar zaman beklemeyi düşünmüyorum ama şartları olgunlaştırmam lazım gerçekten
hepinizi anlıyor ve hepinize hak veriyorum...
çok haklısınızben de yukaridaki bir uyenin dedigi gibi tüm konularinizi hep okudum, nadiren yazdim ama çoğunlukla soyleyeceklerimi digerleri soyledigi icin sustum. ben de zor bir cocukluk ve genclik geçirdim, aileme hicbir konuda guvenmem, olmasalardi hayatim daha guzel olurdu eminim, ben de akademisyenim, hatta terör bolgesinde zor sartlarda büyüyen biriyim, yani sizinle ve esinizle birçok yonden empati kurabiliyorum. size tek soyleyebilecegim sey su: kendinize guvenmiyorsunuz. geri kalani bosverin. kendinizle yuzlesin. bir sekilde kendinizle de barisik olmadiginizdan farkinda olmadan kendinizi bu hayati yasayarak cezalandırıyorsunuz. o kadar kolay ki tüm bu berbat hayattan kurtulmak, ama siz zorlastiriyorsunuz.
kendinizi affedin. kolay olmayacak ama yapmak zorundasınız. psikoterapiye baslamanizi oneririm acilen.çok haklısınız
ben kendimi sevmiyorum
ve herşeyin karşılığı olarak bunları yaşadığımı düşünüyorum
haktır bana diyorum
sen bunları hak ediyorsun senin cezan bu çekeceksin
yine o ilaçları kullanmak istemiyorumkendinizi affedin. kolay olmayacak ama yapmak zorundasınız. psikoterapiye baslamanizi oneririm acilen.
sizin durumunuz ilaclik degil zaten psikoterapinin maksadi ilac olmadan derinlemesine cozum saglamaktir. cok uzun surer ama kisi kendiyle yuzlesir. bence sizin icin en gerekli yol bu. inanin kendinizle ve hayatinizla ilgili farkinda olmadiginiz şeyleri her seansta keşfettikce hayret edeceksiniz.yine o ilaçları kullanmak istemiyorum
yine eski halime dönmek istemiyorum
kalbim acıyor içim daralıyor
bir hafta yok
düşüneceğim Rabbim bana aydınlık günleri gostersin
o günleri görecek kararlar almayı nasip etsin
canım eşini aileni boş ver ve kendine iyi gelen neyse onu yap bundan sonra. bu zamana kadar kendini sevmeni engelleyen olay veya kişilerle yüzleş. olmaz dersen ortam, çevre, mahalle, sokak değiştir.yine o ilaçları kullanmak istemiyorum
yine eski halime dönmek istemiyorum
kalbim acıyor içim daralıyor
bir hafta yok
düşüneceğim Rabbim bana aydınlık günleri gostersin
o günleri görecek kararlar almayı nasip etsin
sağolasın canımcanım eşini aileni boş ver ve kendine iyi gelen neyse onu yap bundan sonra. bu zamana kadar kendini sevmeni engelleyen olay veya kişilerle yüzleş. olmaz dersen ortam, çevre, mahalle, sokak değiştir.
kendi kendinin doktoru ol. Allah'a ve duaya sığın. gerçekten inanırsan başarırsın.
ilk adım inanmak, sonra ne olursa olsun olumlu olmak, zamanla atlatacaksın eminim.
neden hakediyorsun?çok haklısınız
ben kendimi sevmiyorum
ve herşeyin karşılığı olarak bunları yaşadığımı düşünüyorum
haktır bana diyorum
sen bunları hak ediyorsun senin cezan bu çekeceksin
inşallah canım.sağolasın canım
inşallah
kalbim ve ruhum karma karışık
Rabbim beni feraha erdirsin
hiç kimseyi düşünmek istemiyorum
ruhum acı içinde umarım gerçek mutluluğu önce kendi kalbimde bulurum
bu zamana kadar hep iyilik peşinde oldumneden hakediyorsun?
birilerinin rızkını mı çaldın, mani mi oldun, iftira mı attın, evden mi kovdun?
ne yaptın düzgünce yaşamaya çalışmaktan başka?
sen doğru olmaya devam et, eğri belasını bulur.bu zamana kadar hep iyilik peşinde oldum
hep iyi olmaya insanları darda bırakmamaya çalıştım
kimsenin ne rizkinda ne eşyasında nede mutluluğunda gözüm olmadı
çok zor şartlarda kazandığım parayı bile dağıttım
hırsızlık yapmadım kimseye hakaret etmedim (belki eşime etmişimdir)
kolay kolay kalp kırmam
ama belkide bunların cezası bu
yada sınavı
ben yufka yüreğimde ne kadar iyi şeyler düşünürken kullanılmak.....
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?