Popüler Konu Yumurtalık Rezervinde Azalma Olupta Tüp Bebekte Başarılı Olanlar

Masterbully canım fsh kaçtı canım bide kaç yaşındaydın düzenli regl oluyor muydun canım bitkisel bişeyler kullandınmı ve hangi doktora gittin yazabilirmisin canım ayrıntısıyla.benimde fsh yüksek 1 aşılamam var ve 1 tüp bebek tedavim var ama transfere gidemedim döllenme olmadı çok üzüldüm.inşşş rabbim herkese versin.dualarında bizleri unutma ne olur

Benim FSH'ım 15-16 civarındaydı. Bir kez tüp bebek sonrası 21'i gördüm, sonrasında yine 15'lerde devam etti. Yaşım 34. Hemen hemen 3 yıldır yüksek gidiyordu. Bitkiselleri internetten araştırıp yaptım civanperçemi, aslanpençesi vs ama çok uzun süreli ve düzenli gidemedim maalesef. Arada çörekotu, bal, tarçını yapıyordum, bir de bal ve poleni, yumurta kalitesi üzerinde etkili diye. Ben düzenli adet oluyordum ancak süre olarak ve miktar olarak çok azalmıştı, ona canım sıkılıyordu epey. Rezerv azlığı ile ilgili ekstra bişey yapmadı doktorum, çünkü ısrarla bunun bir çözümü olmadığını söylüyordu ve Dhea vs ilaç vermedi hiç. Bazı aylar iyi yumurta denk gelir diye umut edip tedavi deniyorduk. İlk tüp bebekte 2008'de önde giden yumurtalarım erken çatladı, kalanlar da döllenmedi, transferimiz iptal oldu. 2.de 6 tane toplandı, 3'ü döllendi, 1 transfer edilebildi 2.kaliteydi, tutmadı. 3.de 3 tane toplandı, 2'si döllendi ve transfer edildi ve iyi kalitedeydiler bu kez ama tutmadı. Sonuncu ve 4.tedavimden önce dr.um ilk kez bu kadar folikül gördüğünü söyledi ve iyi cevap alabileceğimizi düşündüğünü, hemen başladık tedaviye. 6 tane toplandı 4'ü döllendi. 2 transfer edildi ama maalesef yine tutmadı. Ve ben artık aynı şeyleri yaşamaktan bıktığım hatta bittiğim noktadaydım. Bilirsiniz bu tedaviler maddi, manevi nasıl zorlar insanı. Psikoloji altüsttü ve bebek gördüğüm reklamda bile ağlama krizine giriyordum. Bu hayalin benden gittikçe uzaklaştığını hissediyordum. Negatif sonuçtan sonraki ay ilk kez FSH bile ölçtürmedim, o kadar takık olduğum FSH'ımı bilmediğim tek ay var, o da hamile kaldığım ay :) Gerçekten beyinde mi bitiyor bu iş ya da bir zamanı var ve o zaman geldiği için mi oluyor anlamış çözebilmiş değilim ama tek bildiğim Allah'ın bana en büyük hediyesi bu ve benim küçük mucizem. Onca tedaviyle yanına bile yaklaşamdım hamileliğin, o beta HCG'nin 1'in üstünde nasıl çıkabildiğini bile anlamazdım düşünün :) Nasip olunca oluyormuş. İnanın şu an tüm bebe hasreti çekenlere öyle dua ediyorum ki... Ben yaşadım biliyorum o özlemi, Rabbim kimseye o özlemi çektirmesin, hepimize mis kokulularımızı kucağımıa almayı nasip etsin inşallah...
 
Masterbully sağol canım cevabın için.peki hangi doktora gidiyordun merak ettim .rabbim inşşş kucağına almayıda nasip etsin canım.artık senin içinde dua edicem mevlam tamamına erdirsin.sende bizim için dua et olurmu canım
 
Ederim canım etmez miyim, bütün bebek hasreti çekenler hep dualarımdasınız, hep de olacaksınız... Sen de sağol duaların için.. Ben Samsun'da yaşıyorum, doktorum Tayfun Alper. Tedavilerimde ilk 2'si Ankara'da, sonra İstanbul'da oldu, sonuncusu burda. Anatolia'da Hakan Yaralı ve Bülent Tıraş, Umut Tüp Bebek'te de Ulun Uluğ'a gittim. Tıbba karşı olduğum sonucu çıkmasın burdan ama o kadar tedavilerde 1'ken 2 olmadı beta HCG değerim :) Ne olduysa tedaviyi bırakınca oldu :) O yüzden ben artık bir tek ona inanıyorum, duaların gücüne. Rabbimin ol deyince olmayacağı şey yok. Elimden gelen herşeyi yaptım doktor doktor gezdim, artık B planımın olmadığı yerdeydim. Sadece dua ettim bol bol, Dilek (Hacet) duası var, Meryem suresi ve Yasin okudum bol bol, Türkçesinden yapabildim ama ihmal etmedim. Çevremde de çok dua eden vardı sağolsunlar. Ve şimdi diyorum ki dualarla geldi bana meleğim.. Tabi ki tedaviyi ihmal edelim demiyorum, mümkün mü, biz elimizden geleni yapacağız, sonrasını Allah'a bırakacağız. Ben de gücümün yettiğince sonuna kadar gidecektim. Tabi daha kaç kere daha deneyebilirdim bilmiyorum ama çok şükür ki gerek kalmadı. Korkularım bitmiş değil, gebelikte de bazı sıkıntılar yaşadım ama Allah'a emanet ettim ben yavrumu, o bana gönderdi bu güzel hediyeyi, sağlıkla da kucağımıza verecektir inşallah diyorum. Ömür boyu şükür sebebim yavrum..
Allahım en kısa zamanda sizlere de önce yaşatsın. Bizlere de sağlıkla kucağımıza alıp, güle güle büyütebilmeyi inşallah kıymetli bebeklerimizi... :)
 
Ederim canım etmez miyim, bütün bebek hasreti çekenler hep dualarımdasınız, hep de olacaksınız... Sen de sağol duaların için.. Ben Samsun'da yaşıyorum, doktorum Tayfun Alper. Tedavilerimde ilk 2'si Ankara'da, sonra İstanbul'da oldu, sonuncusu burda. Anatolia'da Hakan Yaralı ve Bülent Tıraş, Umut Tüp Bebek'te de Ulun Uluğ'a gittim. Tıbba karşı olduğum sonucu çıkmasın burdan ama o kadar tedavilerde 1'ken 2 olmadı beta HCG değerim :) Ne olduysa tedaviyi bırakınca oldu :) O yüzden ben artık bir tek ona inanıyorum, duaların gücüne. Rabbimin ol deyince olmayacağı şey yok. Elimden gelen herşeyi yaptım doktor doktor gezdim, artık B planımın olmadığı yerdeydim. Sadece dua ettim bol bol, Dilek (Hacet) duası var, Meryem suresi ve Yasin okudum bol bol, Türkçesinden yapabildim ama ihmal etmedim. Çevremde de çok dua eden vardı sağolsunlar. Ve şimdi diyorum ki dualarla geldi bana meleğim.. Tabi ki tedaviyi ihmal edelim demiyorum, mümkün mü, biz elimizden geleni yapacağız, sonrasını Allah'a bırakacağız. Ben de gücümün yettiğince sonuna kadar gidecektim. Tabi daha kaç kere daha deneyebilirdim bilmiyorum ama çok şükür ki gerek kalmadı. Korkularım bitmiş değil, gebelikte de bazı sıkıntılar yaşadım ama Allah'a emanet ettim ben yavrumu, o bana gönderdi bu güzel hediyeyi, sağlıkla da kucağımıza verecektir inşallah diyorum. Ömür boyu şükür sebebim yavrum..
Allahım en kısa zamanda sizlere de önce yaşatsın. Bizlere de sağlıkla kucağımıza alıp, güle güle büyütebilmeyi inşallah kıymetli bebeklerimizi... :)

mucizen kendiligin den gelmis ne güzel allah herkese tatdırsın herkese nasip etsin cok harika bir duygu duanın gücüne bende inanıyorum önceki tedavilerimde cok fazla etmedim allah biliyo bu en son tedavi de o kadar cok dua ettim , cevremde ki cogu kisiye haber verdim bana dua gönderin diye sagolsunlar hepsi gönderdi dua, özellikle de babama aradım söylemissdim rabbim onların dualarını kabul etti bende öyle diyorum artık insallah saglıcakla dogurmayı da nasip eder hepimize
 
Ederim canım etmez miyim, bütün bebek hasreti çekenler hep dualarımdasınız, hep de olacaksınız... Sen de sağol duaların için.. Ben Samsun'da yaşıyorum, doktorum Tayfun Alper. Tedavilerimde ilk 2'si Ankara'da, sonra İstanbul'da oldu, sonuncusu burda. Anatolia'da Hakan Yaralı ve Bülent Tıraş, Umut Tüp Bebek'te de Ulun Uluğ'a gittim. Tıbba karşı olduğum sonucu çıkmasın burdan ama o kadar tedavilerde 1'ken 2 olmadı beta HCG değerim :) Ne olduysa tedaviyi bırakınca oldu :) O yüzden ben artık bir tek ona inanıyorum, duaların gücüne. Rabbimin ol deyince olmayacağı şey yok. Elimden gelen herşeyi yaptım doktor doktor gezdim, artık B planımın olmadığı yerdeydim. Sadece dua ettim bol bol, Dilek (Hacet) duası var, Meryem suresi ve Yasin okudum bol bol, Türkçesinden yapabildim ama ihmal etmedim. Çevremde de çok dua eden vardı sağolsunlar. Ve şimdi diyorum ki dualarla geldi bana meleğim.. Tabi ki tedaviyi ihmal edelim demiyorum, mümkün mü, biz elimizden geleni yapacağız, sonrasını Allah'a bırakacağız. Ben de gücümün yettiğince sonuna kadar gidecektim. Tabi daha kaç kere daha deneyebilirdim bilmiyorum ama çok şükür ki gerek kalmadı. Korkularım bitmiş değil, gebelikte de bazı sıkıntılar yaşadım ama Allah'a emanet ettim ben yavrumu, o bana gönderdi bu güzel hediyeyi, sağlıkla da kucağımıza verecektir inşallah diyorum. Ömür boyu şükür sebebim yavrum..
Allahım en kısa zamanda sizlere de önce yaşatsın. Bizlere de sağlıkla kucağımıza alıp, güle güle büyütebilmeyi inşallah kıymetli bebeklerimizi... :)
canım inan aglatttın beni ama mutluluktan dualrım seninle yaradanım kucagına almayı nasip etsin durumlarımız aynı dr yüzüme bakıp durumunu biliyorsun ümitlenme dediginde suratına tokat atmak geldi içimden bakalım benimde döllenme olmadı bu ikinci ve son deneme karacigerim midem gögsüm çok kötü ilaçlardan
 
efsune 12 canım senin ilaçlar ne kadar tuttu bendede düşük doz kullanılacak çünkü yüksek doz zararlı dyorlar
 
Rabbim herkese bu mübarek aylarda sabır versin.bu sabrımızında dualarımızında kabul etsin inşşşş.ve bebeklerimizi gönderir inşşş.mevalm kulunu üzmez ben inanıyorum allahıma çok
 
puregon menegon ovitrelle cetrotide 1350 yl tuttu ,genarttan indirimli aldım.. Dışarıdan değil..
Transfen sonrasındakilerde 200 tl gibi..

canım ben genart la görüştüm.senin doktor america da imiş.aysun ve serkan dr.varmış.5 bin gibi tutuyor dedi toplamda.ama senin doktor yok bende şüphede kaldım gitsem mi bir ona??
 
Ederim canım etmez miyim, bütün bebek hasreti çekenler hep dualarımdasınız, hep de olacaksınız... Sen de sağol duaların için.. Ben Samsun'da yaşıyorum, doktorum Tayfun Alper. Tedavilerimde ilk 2'si Ankara'da, sonra İstanbul'da oldu, sonuncusu burda. Anatolia'da Hakan Yaralı ve Bülent Tıraş, Umut Tüp Bebek'te de Ulun Uluğ'a gittim. Tıbba karşı olduğum sonucu çıkmasın burdan ama o kadar tedavilerde 1'ken 2 olmadı beta HCG değerim :) Ne olduysa tedaviyi bırakınca oldu :) O yüzden ben artık bir tek ona inanıyorum, duaların gücüne. Rabbimin ol deyince olmayacağı şey yok. Elimden gelen herşeyi yaptım doktor doktor gezdim, artık B planımın olmadığı yerdeydim. Sadece dua ettim bol bol, Dilek (Hacet) duası var, Meryem suresi ve Yasin okudum bol bol, Türkçesinden yapabildim ama ihmal etmedim. Çevremde de çok dua eden vardı sağolsunlar. Ve şimdi diyorum ki dualarla geldi bana meleğim.. Tabi ki tedaviyi ihmal edelim demiyorum, mümkün mü, biz elimizden geleni yapacağız, sonrasını Allah'a bırakacağız. Ben de gücümün yettiğince sonuna kadar gidecektim. Tabi daha kaç kere daha deneyebilirdim bilmiyorum ama çok şükür ki gerek kalmadı. Korkularım bitmiş değil, gebelikte de bazı sıkıntılar yaşadım ama Allah'a emanet ettim ben yavrumu, o bana gönderdi bu güzel hediyeyi, sağlıkla da kucağımıza verecektir inşallah diyorum. Ömür boyu şükür sebebim yavrum..
Allahım en kısa zamanda sizlere de önce yaşatsın. Bizlere de sağlıkla kucağımıza alıp, güle güle büyütebilmeyi inşallah kıymetli bebeklerimizi... :)[/QUOTE Allah sağlıcakla kucagına almayı nasp etsn canm bemde 2. denemm hamileym ama bugun idrarımı yaptıktan sonra pecetyle sildımde haff kırmızılık gördüm cok korkuyorum inş. bebegm beni bırakmaz benmde cok sansm yoktu cok du ettm Rabbım nasip etti ama devamı gelecekmı bılmyrm:43::43:
 
Son düzenleme:
Merhaba Arkadaşlar;
Hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve AMH tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. Çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. İsterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (İlk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) Ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) Klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan HIV, HPV gibi tahliller istenmişti benden – bir de AMH – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(DHEA için ) Tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. Çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. İşte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. DHEA. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. kalite, 2’si 2. kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) Bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. Şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. Çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. Önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  Daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (Hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) Klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
Bu 3. tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. İşime konsantre olamıyordum. İş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. Özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde Allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.
 
Merhaba Arkadaşlar;
Hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve AMH tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. Çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. İsterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (İlk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) Ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) Klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan HIV, HPV gibi tahliller istenmişti benden – bir de AMH – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(DHEA için ) Tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. Çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. İşte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. DHEA. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. kalite, 2’si 2. kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) Bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. Şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. Çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. Önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  Daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (Hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) Klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
Bu 3. tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. İşime konsantre olamıyordum. İş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. Özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde Allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.

Tebrik ederim inşallah sağ salim kucağınıza da alırsınız , böyle deneyimler okumak çok iyi geliyo gerçekten. Yazmaktan imtina etmişsiniz ama doktorların ikisinin de adını merak ettim. Özel mesajda atamıyorum, eğer özel mesaj hakkınız varsa bana mesaj gönderirseniz sevinirim ..
 
Allah sağlıcakla kucagına almayı nasp etsn canm bemde 2. denemm hamileym ama bugun idrarımı yaptıktan sonra pecetyle sildımde haff kırmızılık gördüm cok korkuyorum inş. bebegm beni bırakmaz benmde cok sansm yoktu cok du ettm Rabbım nasip etti ama devamı gelecekmı bılmyrm:43::43:[/QUOTE .!.:
Yeni gördüm mesajı, tebrik ederim. Allah inşallah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin. Kanama ile ilgili ne oldu, inşallah bir sorun yoktur ? Hamileliğinde kanamalı devam eden ama bebekte bir sorun olmayan çok kişiler okuduk burda, bebeğin kesesi dışında bir bölgeden olabiliyor sanırım kanama bazen, umarım sadece öyle bir durumdur. Güzel haberlerle gel inşallah..

Balmond seni de tebrik ederim. O aşamalar dile kolay değil mi, böyle yazılıyor ama yaşayan biliyor ne zor olduğunu. Ne mutlu ki senin hikayen de sonu güzel olmuş, inşallah sağlıkla kucağına almak da nasip olur. Burdaki tüm arkadaşlara, her nerde bebek hasreti çeken varsa hepsine nasip olur bu inşallah..
 
Son düzenleme:
Merhaba Arkadaşlar;
Hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve AMH tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. Çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. İsterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (İlk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) Ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) Klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan HIV, HPV gibi tahliller istenmişti benden – bir de AMH – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(DHEA için ) Tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. Çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. İşte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. DHEA. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. kalite, 2’si 2. kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) Bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. Şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. Çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. Önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  Daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (Hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) Klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
Bu 3. tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. İşime konsantre olamıyordum. İş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. Özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde Allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.






yazını okumaya başladığımda dedim ki inşallah bu hikayenin sonu güzeldir, çünkü o kadar ihtiyacım var ki iyi şeyler duymaya.. çok çooook teşekkür ediyorum size.. bana umut oldunuz.. ben amh e baktırmaya korkuyorum zaten doktorum da gerek yok dedi, sonuç ortada ilk tüp denememde sadece 4 yumurta toplandı rezerv az, lap. ve histeroskopi oldum 1 ewre endo ve yapışıklıklar vardı. şuan beklemedeyim sonbaharda ikinci denememi olucam. lütfen şu iki doktorun isimlerini bana da özelden mesaj atarmısın? bu çok önemli benm için
 
merhaba arkadaşlar;
hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve amh tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. Konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. Isterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (ilk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan hıv, hpv gibi tahliller istenmişti benden – bir de amh – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(dhea için ) tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. Tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. Gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. Işte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. Dhea. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. Tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. Güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. Kalite, 2’si 2. Kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. Günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. Günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. Sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. Haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
bu 3. Tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. Işime konsantre olamıyordum. Iş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.

canım hepimize güzel örneklersiniz.allah sağ salim kucağına almayı nasip etsin.ama bende talep etmekteyim doktor isimlerini.
 
Merhaba Arkadaşlar;
Hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve AMH tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. Çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. İsterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (İlk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) Ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) Klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan HIV, HPV gibi tahliller istenmişti benden – bir de AMH – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(DHEA için ) Tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. Çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. İşte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. DHEA. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. kalite, 2’si 2. kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) Bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. Şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. Çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. Önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  Daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (Hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) Klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
Bu 3. tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. İşime konsantre olamıyordum. İş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. Özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde Allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.

sonucunun güzel olmasına çok sevindim böyle hikayeleri korka korka okuyorum ne olur sonunda mutlu son olsun diye ben bu yaşadıklarını 6 yıldır yaşıyorum tekrar tekrar denenmedik yöntem bırakmadık şimdi yeni bir tedavi öncesindeyim ne tedavi olacak gücüm var nede isteğim elimden gelse keşke bebek arzusunu içimden söküp aatabilsem
sanırım yeni üyesin özeldende mesaj atamazsın ama biz burada tedavi aşamasında memnun kaldığımız merkez ve doktorları birbirimizle paylaşıyoruz böylece senin aldığın olumlu sonucu başkalarıda alabilir memnun kalmadığın doktoru etik olması açısından yazmak istemiyorsan yazma canım ama senden ricam son tedavini yaptırdığın merkez ve doktorun ismini vermen çünkü aynı problemleri yaşadım bana olumlu olabilecek ve beni pozitif düşünmeye itecek bir doktor arayışındayım
 
Merhaba Arkadaşlar;
Hamişleri tebrik ediyorum. Tedavi için, opu için, transfer için ve en en zoru tahlil için gün sayan herkese de sabır diliyorum. Allahım bebek özlemi çeken herkese en kısa zamanda bebeklerini versin inşallah.

Ben size kısa gibi gelecek banaysa bir ömür gibi gelen 8 ay boyunca bu bölümdeki arkadaşların tecrübelerini okuyarak kah sevindim, kah üzüldüm, kendime paylar çıkardım. Ama en önemlisi hiç umudumun kalmadığı günlerde umudumu tazeledim buradaki başarı hikayeleriyle. O yüzden şimdi de benim anlatmam gerekiyor:

Bebek istemeye başladıktan 6 ay sonra eşimin de benim de yaşımız çok genç olmadığı için hemen yardım almaya karar verdik. Benim düzenli gittiğim bir jinekoloğum vardı ve bende görünen hiçbir problem yoktu. O yüzden eşimin bazı problemleri için doktor araştırdık. Yapılan tetkiklerden sonra tüp bebek yapmaya karar verdik. Tüp bebek için en iyi 3 arasında geçen hastaneye ilk görüşmemize gittiğimizde doktor eşimin değerlerine baktıktan sonra size de bir bakalım dedi. Muayene sonrası hayatımın şokunu yaşadım. Yumurta rezervimin yetersiz göründüğünü söyledi doktor ve AMH tahlili yaptırmamı istedi. Tahlil sonucu 15 günde çıkıyor, yaptıranlar bilir. Hayatımın - o an için - en zor 15 günüydü. Tabii takip eden günlerde neler çekeceğimi bilmiyordum henüz. Tahlil sonucunu aldığımız gün eşimle ilk karşılaşmamızı hayatım boyunca unutmayacağım. Birbirimizin yüzüne bakıp ağlamaya başladık.1'in altı için menopoz diyordu referans aralığında, benim değerim 0,2 çıkmıştı. Düzenli adet gören, jinekoloğa giden benim için buna inanmak çok zordu ama işte bizi bulmuştu bu saçmalık. Çok hızlı olmamız gerekiyordu, çünkü kalan yumurtalar da kısa bir süre içerisinde bitebilirdi. En azından o zamanki doktorumuzun yönlendirmesi bu şekildeydi. Hemen o siklusta aşılama denedik önce ayı boş geçirmemek için. Sonuç negatif oldu. Bir sonraki siklusta kist problemi. Sonraki siklusta tüp bebek tedavisine başladık. 7 folikül görüldü. Sadece 3'ü büyüdü, 2 yumurta toplandı. 1'i döllendi. Kaliteli bir embriyoydu. Zaten yaşım dolayısıyla 1 embriyo transfer edilebiliyordu. Negatif sonuçlandı. Doktorum tahlil sonrası görüşme için çağırdı. Eşim bir iş için yurtdışındaydı. Ben görüşmeye bundan sonra neler yapacağımızı, uygulanacak protokolü vs. konuşmak için gittiğimi düşünüyordum. Gittim, adamın karşısına oturdum. Bu arada, bu adam infertilite tedavisinde çok ünlü. Hepiniz ismini biliyorsunuz eminim, ama burada vermeyeceğim. Maalesef şansınız zaten çok düşüktü, vücudunuzun kapasitesi bu. İsterseniz 1-2 defa daha deneyebilrsiniz ama çok da anlamı yok. Türkiye'de yasak ama yurtdışından donör yumurta alıp hamile kalabilirsiniz dedi bana. Oraya çok sağlam gitmiştim ama o an ağlamaya başladım ve evde bana destek olmaya gelen annemin yanına varana kadar ve vardıktan sonra da saatlerce ağladım. Ağlamamın arasında benim aklımda olan başka bir doktor ve klinik vardı, burayı arayarak ertesi güne bir randevu aldım. (İlk doktorumuzu eşimin gittiği ürolog tavsiye etmişti.) Ertesi gün annemle beraber yeni doktorumla olan randevuma gittim. Doktorum – ki eminim onun da adını biliyorsunuz – daha ilk anda bana bir güven verdi. Zaten durumun ciddiyetini anlar ama moralimi ayakta tutmaya çalışır tavrıyla hemen kendini sevdirdi. Tek bir değerin her şey olmadığını örneklerle anlattı. Bana bilimsel araştırmalar göstererek benim durumumdaki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardaki hamilelik oranlarından örnekler verdi. Benden rahim filmi çektirmemi istedi. (daha önce istenmemişti.) Klinik içerisindeki aile hekimine yönlendirdi. Daha önceki hastanede sadece tüp bebek öncesi eşlere yapılan HIV, HPV gibi tahliller istenmişti benden – bir de AMH – başka hiçbir şey istenmemişti. Aile hekimim, ilgili olabileceğini düşündüğü bütün tahlilleri istedi ve acilen bir dolu takviyeye başlattı beni. Bu ilaçlardan birini daha önceki doktora sormuştum, bilimsel hiçbir faydası yok, kendinizi iyi hissetmek için istiyorsanız için demişti.(DHEA için ) Tahlillerin sonuçları arasında bizi çok etkileyecek bir sonuç çıktı. Pıhtılaşma problemim vardı. Hamile kalabilmek ve kaldıktan sonra da devam ettirebilmek için kan inceltici iğne kullanmam gerekiyordu. Neyse, uygun zaman beklendi ve sonra 2. tüp bebek tedavimize başladık. Protokol değiştirildi. 7 folikülle başladık. Toplamaya uygun boyutlara gelmiş 9 folikülle girdim. 5 yumurta toplandı, 2’si olgun çıktı. Bu 2 yumurtanın 2’si de döllendi ve 2. gün transferi yapıldı. Maalesef bu deneme de negatif sonuçlandı.
Doktorum sonucu bizzat kendisi arayıp söyledi. Kendisinin çok umutlu olduğunu ve sonuca şaşırdığını, reglim olup bittikten sonra ne yapacağımızı konuşmak üzere bizi beklediğini de ekledi. Neyse, tekrar görüşmeye gittik. Protokol değiştireceğini söyledi ve histereskopi yapmamızda fayda olduğunu. Çünkü görünüşe göre tutunmayla ilgili bir problem yaşıyorduk ve bu da rahimdeki bir problemden kaynaklanıyor olabilirdi. Bu arada bana akupunktur tavsiyesinde bulundu. Hemen akupunktura başladım. Histereskopi yapıldı veeee…. Rahimde enfeksiyon çıktı. İşte tutunmama nedeni. Eşimle beraber 1 aylık çok yoğun bir antibiyotik tedavisine başladık. Bir yandan akupunktur. DHEA. Diğer vitaminler, takviyeler. Arı sütü. Yine beklenen gün geldi. 3. tüp bebek tedavimize başladık. Yine 7 folikülle başladık. 6 yumurta toplandı, 5’i olgun çıktı. 5’i de döllendi.3. güne geldiğimizde 8 hücreli 4 adet embriyomuz vardı. 2’si 1. kalite, 2’si 2. kalite. Blast’a gitmemiz tavsiye edildi. Ben şiddetle karşı çıktım. Zaten yumurta problemi yaşarken anne karnında yaşama ihtimali olan embriyoları dışarıda öldürmenin ne anlamı var diye. Eşim aynı fikirde değildi. Embriyoların hepsi ölürse dünyayı zindan ederim sana  tehditlerime karşılık blast tavsiyesini kabul etti. 1 gün daha bekledik. Klinikten güzel haber geldi. 2 embriyomuz 4. günde kompakt morula olmuştu. ( embriyo kalitesi olarak olabilecek en iyi şey şeklinde açıklaması yapıldı bize.) Bu 2 embriyonun transferi yapıldı. 13 gün sonra tahlili yaptırmaya gittiğimizde hiç ümidim yoktu. Şimdiye kadar her türlü belirtinin ilaçlardan olduğunu ve belirtileri kafama takmamayı öğrenmiştim. Ama farklı olarak transferin 5-6. günü bel ağrısı yaşamıştım. Kan tahliline kadar evde test yapmadım. Hatta kanımı alırken evde baktınız mı diye sordular, hayır dedim, korktum, bakamadım. 1 saat sonra sonuç çıkacaktı ama olumsuz haberi orada almak istemiyordum, eve döndük. 45 dk. sonra telefonum çaldı. Telefonu açamadım. Eşime verdim. Çok sevgili hemşiremiz arıyordu bizi. Önce nerdesiniz diye sormuş. Eşim de evdeyiz diye cevaplayınca üzülmüş bayağı. . Eşimin ciddi misiniz diye sorduğunu duydum ve sonra da
kahkahalarını. Hamileydim sonunda. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Allahım bebek isteyen herkese nasip etsin bu anı, bu mutluluğu.

Biraz sakinleştikten sonra ilk yaptığım şey idrar testi oldu. Aylarca o çubukta negatif sonucu görmekten o kadar nefret etmiştim ki, bunu büyük bir zevkle yaptım.  Daha sonra kliniğe gittik, sevincimizi paylaşmak için bizi bekliyorlardı. Giderken yolda eşime ben öyle ekstra yoğun coşku gösterilerinde falan bulunamam, ne yapacağız ki orada falan diyerek söyleniyordum. (Hiçbir zaman duygularını rahat gösterebilen, başkalarıyla paylaşabilen biri olmamışımdır.) Klinikte hemşiremizin bize doğru geldiğini gördüm. Sonra ilk hatırladığım şey, hemşiremizin boynuna sarılmışım, hüngür hüngür ağlıyorum, o da artık ağlama, bak hamilesin diye beni teselli ediyor. Aynı şeyi doktorumla da yaşadım. Onu da gördüğümde istem dışı onun da boynuna atlayıp sarılıp ağladım, ağladım.
Yolun daha çok başındayız. Hamileliğimin 15. haftasındayım. Tahmin edebileceğiniz üzere, her ultrason ayrı bir korku. Ya bir şey olduysa diye aklım çıkıyor. Allahımdan tek dileğim bebeğimi sağ salim kucağıma alabilmek…
Bu 3. tüp bebek denemesini toplam 5,5 ayda yaptık. Bana 50 yıl gibi geldi o ayrı. Maddiyat bir yana, maneviyatınızı, moralinizi sağlam tutun arkadaşlar. Bu süre içerisinde gözlerim çıkana kadar ağladığım çok oldu. İşime konsantre olamıyordum. İş yerimde tuvalette gizli gizli kaç defa ağladığımı bilmiyorum. Özellikle para kazanmak için oraya kasap açar gibi tüp bebek bölümü açmış o hastanedeki duygusuz, robot doktorla konuşmamdan sonra hayatın hiçbir anlamı kalmamıştı. Arkadaşlarımla görüşmeyi bıraktım. Ailemle görüşmek istemiyordum. Akupunktur bu anlamda bana çok faydalı oldu. Kendime gelmemi, düzgün ve sağlıklı düşünmemi sağladı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca, doktorunuz, hastane veya kliniğiniz içinize sinmiyorsa kesinlikle onunla tedaviye devam etmeyin. Size moral verecek, mutlu edecek bir doktorunuz olsun. Yanlış anlamayın, benim doktorum pembe tablolar çizmedi hiçbir zaman bana. Realistti aynı zamanda. Ancak çok güzel bir denge kurmuştu. Randevum olduğunda korkuyla, kurbanlık koyun gibi gitmedim hiçbir zaman. Bu işte moral her şeyden önce geliyor biliyorsunuz.
Bebek isteyen herkes, hepiniz dualarımdasınız. Bu mübarek günde Allahım hiçbirimizin duasını geri çevirmesin, hepimize yardım etsin. Hiçbirimizin kucağı boş kalmasın, teker teker herkesin hamile haberlerini alalım bu sayfalarda inşallah.
Hepinize güç, kuvvet ve kolaylıklar diliyorum.
Sevgiyle.


Allah sağlıkla tamamına erdirsin,kucağına almayı nasip etsin.hikayen çok etkiledi beni.Ben de tüp bebek tedavisine başlayacağım.geçen hafta doktoruma gittim,histeroskopi yaptı.historoskopiden sonra adette gecikme oluyo mu? bide benden parça almış galiba,enfeksiyon falan var mı ona bakmak için.diğer arkadaşların yazdıkları gibi doktorların adını çok merak ediyorum. Yazarsan çok sevineceğiz.
 
Allah sağlıkla tamamına erdirsin,kucağına almayı nasip etsin.hikayen çok etkiledi beni.Ben de tüp bebek tedavisine başlayacağım.geçen hafta doktoruma gittim,histeroskopi yaptı.historoskopiden sonra adette gecikme oluyo mu? bide benden parça almış galiba,enfeksiyon falan var mı ona bakmak için.diğer arkadaşların yazdıkları gibi doktorların adını çok merak ediyorum. Yazarsan çok sevineceğiz.
bir iki gün adet gecikmesi çok normal ben geçen martta başarısız tüp bebek denemeelerinin araştırılması için histeroskopi olmuştum operasyondan 3 ay sonra kendliliğimden hamile kaldım ama düşükle sonuçlandı malesef inşallah sende hamile kalırsında kucağına alırsın
 
çok güzel anlatmışssın arkadaşım allah razı olsun
rabbim hayırlısıyla tamamına erdirsin,senin ve tüm hamile arkadaşlarımızın...
canım evet merkez ve doktor çok önemli lütfen yaz bizede
çünki bende bi çok defa doktor mağduru oldumm
ve şu anda merkez arıyorum
 
Back
X