Senden ve
birmuhendisanne
öğrendim bunuda şu an, acaip sinir oldum

Hem adam kendi imkan sunamayacak, bir de bana “çocuk kaçırıyor” diye ket vuracak. Amerika’da dünyanın bir bölgesi. Buyursun o da gelsin çocuklarını görmek istiyorsa. Resmen “doğduğun ev kaderindir” motifi işlenmiş!
İyi de o çocukları yaparken neredeydiniz, bambaşka bir ülkeden gelip yapılmadı ki?
Elbette söz sahibi olacak, ebeveyn çünkü.
Bu konuda adam kendi imkan sunamıyor değil ayrıca, aç açıkta ya da eğitimsiz kalmış değiller.
Hepimizin mantığı gibi satalım evi arabayı para ne varsa kaçalım mantığı, daha iyi mi olunur kötü mü olur çocuklar için bilemezsiniz ki.
Kendiniz dünyanın en kötü düzeninde en varoş evinde ya da lüksünde yaşayabilirsiniz, çocuk orada adapte olacak veyahut onun geleceği kurtulacak mantığı yanlış burada.
Evet her kötü örnek burada olsa bile bizler çocuklarımıza tapulu mal gibi davrandığımızdan, en alamayanı da aile terbiyesi, çevre örneği, standart bir örf adet bilgisi alıyor.
Karpuzla elmayı kıyaslamak gibi bir şey bu, ekonomik ve sosyal refahı bir yanda, faydalı iyi bir insan ve ülkesine uyum sağlayacak genel kültürü eksik yaşaması bir yanda.
Bunu her ebeveyn istemek ve onaylamak zorunda değil.
Malum biliyoruz bireyselliğin ön planda olduğu toplumlarda sıkıntı çekiyoruz biz, çocuğumuzu o sinir olduğumuz düzene atmak da tek kişinin kararı olmamalı.
Ha böyle konuşuyorum ben, kocam gitse giderim o ayrı

Ama gitmiyor, gidemez.
Konu sahibi gibi gidip de döneceksek, burnumuzdan gelecek çocuklar yakartop oynar gibi kıtalar arası kalacaksa gerek yok maceraya.
Benim gitmek istemem ne kadar normal ise onun da aksi isteği normal ve varolan düzen onun isteği olduğundan benimki belirsiz ise kırıp dizimi oturacağım.
Tek kişinin fikri önemli değildir işte, onu söylüyorum.