• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

YURTDISINDA YASAYIP YOLUNU BULAMAMAK :( pişmanlıklar

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Aksine Almanya geleceğini en doğru şekilde planlamak için göçmen konusunda seçici olmasın? Bizimki gibi cahil, yobaz, suçlu, sapık, terörist, hırsız , uğursuz ayırmadan milyonlarca afgani, pakiyi, suriyeliyi vatandaş yapıp sistemine alan bir göçmen ülkesi olmak başarı midir yani? Dillerini , kültürlerini uluslararası platformda da koruyor olmaları kötü mü? Teknoloji ye karşı olmaları konusundaki elestirinizi ise hiç anlamadım. Almanya mi teknolojiye karşı 🤣Şimdi yine sen nerden biliyorsun Almanya'da mi yasiyorsun diye kizacaksin ama...bu kadar değil ama kerkenes yaaa🤣🤣🤣
seçici değil
keşke öyle olsa....

daha yeni bugünlerde biz de hollanda gibi, avusturya gibi yeni gelen kalifiye göçmene ilk bir kaç yıl vergi avantajı sunalım projesi önerdi bir parti, diğer partilerden büyük itiraz var, mesela

keşke öyle nitelikli göçmene yararlı işler yapsalar...güzel bir entegrasyon yapsalar vs.

tabi ki tr gibi iti uğursuzu önüne geleni de doldurmadılar ama diğer örneklere göre almanya da çok kötü göçmen politikasında...
 
Size çok geçmiş olsun. Bende sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmüyorum. Yapılan yorumlara göre zaten gurbetçiler iyi şeyler yazmışlar. Bir onlar memnun:)
Teyzem (Allah herkesi korusun) rahim kanseri teşhisi aldı. Acil rahmi alınması gerekti. 1 ay sonraya ameliyat günü vereceklerdi çünkü yer yok hasta çok. Ölüm kalım meselesi oldugu icin özele gitti. 400 bin ameliyat parası ödedi. Araba alacaktı onun parasının yarısını ameliyata verdi. O para olmasaydı tahminen ya vefat edecekti ya da fenalaşarak yoğun bakıma kaldırılacaktı 1 ay sonra.

Küçük Amerika olduk. Paran varsa sağlık var yoksa yok. Benim kardeşim kadinsal rahatsızlık geçirdi. Yine özelde ameliyat olmak zorunda kaldı. Yer yok sıra gelmiyor. Eşimin halası kalpten rahatsızlandı burada siyami Ersek diye bir hastane var oraya götürdük. 1 gece yatirabildik yatak olmadığı için taburcu oldu. Kızları cepten para verip annelerini acibademe götürdüler. Bu kadıncağız memur emeklisi.

Sağlık turizmi için gelirler tabi. Onlara göre paraları çarpı 40 belki 45. Bedava. Olan bize oldu. İlerisi için sağlık için ciddi birikim yapmak lazım. Yoksa hapı yuttuk. Devlette önemli hastalığa yakalansan sıra gelmiyor. Özel hastaneler sağlıkta iyi. Ama tabi paran varsa..parasız tansiyon bile ölçtüremezsin. Ne yapacağız hiç bilmiyorum. Gurbetçiler gibi ucuza gideceğimiz sağlık turizmi ulkesi de yok. Kaldık böyle.. Allah yardımcımız olsun..
Ben devlet hastanesinde ameliyat oldum. Ilk muayeneden 1 ay sonra. turkiyeye gitmesem 8 aydir hala tarih bekliyordum sonu mechul bi sekilde.
Turkiyede tek bir hastaneyle kisitli kalmak zorunda degildi ki teyzeniz, musait olan bi hastane illa ki bulunabilirdi.
Evet biz gurbetciler iyi diyoruz cunku bizim kiyaslayacak kistasimiz var. Siz kistas olarak ütopya yi mi baz aliyorsunuz?
 
seçici değil
keşke öyle olsa....

daha yeni bugünlerde biz de hollanda gibi, avusturya gibi yeni gelen kalifiye göçmene ilk bir kaç yıl vergi avantajı sunalım projesi önerdi bir parti, diğer partilerden büyük itiraz var, mesela

keşke öyle nitelikli göçmene yararlı işler yapsalar...güzel bir entegrasyon yapsalar vs.

tabi ki tr gibi iti uğursuzu önüne geleni de doldurmadılar ama diğer örneklere göre almanya da çok kötü göçmen politikasında...
Hocam verdiğiniz örnek bile gocmen politikalarında hem çok seçici hem de kendi vatandaslarinin vergi hassasiyeti ve milli çikarlarini gozetecek kadar demokratik olduklarının kanıtı değil mi?

Bildiğim kadarıyla Almanya 50 lerde uyguladığı niteliksiz göçmen kabulü politikalarınin sonuçlarından çok fazla ders aldı zira kolaylik gösterip sisteminize aldığınız her göçmen adapte olamıyor, aksine gösterilen kolaylıkları kullanıp entegre olmak için neredeyse hiç çaba sarfetmeden sistemi sömürmeye çalışanlar çok fazla...
 
O evsizlerin evsiz olmasi kendi tercihleri, devlet onlara otel ayarliyor hemen ve is buluyor ama otelin belirli kurallari var alkol yasak ve 9 da otelde olmalari gerekiyor cogu bu kurallara uymak istemedigi icin sokakta yatiyor.

Sadece bilgi vermek istedim oranin vatandasiyim ev kiralari Londrada evet pahali ama bir cok guzel yasanacak londra disinda sehirler var ama maas konusunda tabikii dediginiz dogru sadece bir asgari ucretle gecinmeye calisan ve vatandasi olmayanlar icin zor olabilir ozellikle barinma
Bahsettiğiniz şekilde olduğunu düşünmüyorum ama evsizler için olan benefitler hakkında bilgim olmadığı için kabul etmek durumundayım.

Asgari ücretle değil, tek beyaz yaka maaşı ile geçinmekte bence zor İngiltere'de. Kiralar, ulaşım vs pahalı ve maaşlar hiçte düşünüldüğü kadar yüksek değil. Kuzey İngiltere ucuz nispeten.
Market fiyatları çok ucuzdu ama güncel durumda fiyatlar artmış. Mesela benim waitrose dan aldığım 200 Gr greekcheese 1.20 iken su an 2.15 pound. En ucuz diye aldığım muz bile 2 pound olmuş, 1 pound bile değildi önceden. Et vs fiyatlarını zaten söylemiyorum.
 
Kız sanki burda olsa çalışip plaza mi arşınlayacakti? saçma sapan bı üniversitenin dandik bı bölümünden mezun olup Farabi üniversitesi diye bı yerde Erasmus yapmış sonra evlenmiş ve üst üste doğurmuş...Burda da olsa 4 çocuktan başını kaldırıp kpss kasıp memur olabilecek miydi sence?
Ya hangi üniversitesite den mezun olursa olsun, kafa kahvede siyaset yapan dayı kafası. Tam sövdürmek için açılmış bir konu😬
 
Bir de tedavi için yurtdışından gelen gurbetçi arkadaşlara benden bir tavsiye...özel hastanede tedavinizi olurken türk doktorunuza "Türkiye de sağlık sistemi çok iyi yeğenim orası fena" filan demeyin, çok bozuluyorlar... Bı tanesi " hem sömürüyorlar, hem dalga geçiyorlar " demişti...İyi niyetle de olsa demeyin yani çunku artik gülüp geçemiyor hiç kimse, Türkiye de yaşayan vatandaş için de doktor için de övgü değil aksine aşırı kırıcı oluyor bunu duymak...
YAkinda onun icin de gelmeyecekler. Cunku iyi bir hastanede uzman doktor muayene ucretini siz de biliyosunuzdur soylememe gerek yok. Asgari ucretin 1300-1500 euro oldugu avrupa ulkelerine gore Turkiye artik pahali bir ulke.
Simdi Turkiye'deki asgari ucrete hic girmeyin o zaten tartismaya kapali bir konu. Turkiye'de asgari ucret mutfak masrafi bile degil.
 
YAkinda onun icin de gelmeyecekler. Cunku iyi bir hastanede uzman doktor muayene ucretini siz de biliyosunuzdur soylememe gerek yok. Asgari ucretin 1300-1500 euro oldugu avrupa ulkelerine gore Turkiye artik pahali bir ulke.
Simdi Turkiye'deki asgari ucrete hic girmeyin o zaten tartismaya kapali bir konu. Turkiye'de asgari ucret mutfak masrafi bile degil.

Türkiye'de asgari ücret "hava parası" gibi birşey. bedenin ülke sınırlarında varolduğu ve nefes aldığınız için tazminat veriyorlar.
 
Son düzenleme:
Türkiye'de asgari ücret "hava parası" gibi birşey. bedenin ülke sınırlarında varolduğu ve nefes aldığınız için tazminat veriyorlar.
Ve kayıtlı çalisan nüfusun yaklaşık yüzde 70 i günde 12 saat haftada 6 gün bu tazminat için çalışıyor maalesef...
 
Ben devlet hastanesinde ameliyat oldum. Ilk muayeneden 1 ay sonra. turkiyeye gitmesem 8 aydir hala tarih bekliyordum sonu mechul bi sekilde.
Turkiyede tek bir hastaneyle kisitli kalmak zorunda degildi ki teyzeniz, musait olan bi hastane illa ki bulunabilirdi.
Evet biz gurbetciler iyi diyoruz cunku bizim kiyaslayacak kistasimiz var. Siz kistas olarak ütopya yi mi baz aliyorsunuz?
Ben ütopyada yaşamıyorum sizin gibi kırk yılda bir aldığım hizmet vesilesiyle ahkam kesmiyorum. 40 yıldır bu sistem içindeyim. Çevremde bir sürü örnek gördüm haliyle sizin 1 örneğinizi yetersiz örneklem olarak görüyorum. Ve kritik ameliyatlarda gün çok sonraya verildiğini biliyorum çok yakından gördüm.

Evet paraniz varsa ülkemiz parasi olana cennet.500 bin ver bir hafta sonraya da ameliyat olursun. Siz kırk yılda bir buradaki hizmetleri kullanıp sanki hep böyleymiş gibi yazıyorsunuz ya ütopyada yaşayan asıl sizsiniz. Böyle üst perdeden konuşmak kolay tabi. Aynı söylem sadece yazın turistik bölgelere bir ay gelip Türkiye cennet cennet diyenlerde de var. Sizin ahkam kesmenizi o gurbetcilere benzetiyorum.
 
Ben ütopyada yaşamıyorum sizin gibi kırk yılda bir aldığım hizmet vesilesiyle ahkam kesmiyorum. 40 yıldır bu sistem içindeyim. Ve kritik ameliyatlarda gün çok sonraya verildiğini biliyorum çok yakından gördüm.

Evet paraniz varsa ülkemiz parasi olana cennet.500 bin ver bir hafta sonraya da ameliyat olursun. Siz kırk yılda bir buradaki hizmetleri kullanıp sanki hep böyleymiş gibi yazıyorsunuz ya ütopyada yaşayan asıl sizsiniz. Böyle üst perdeden konuşmak kolay tabi. Aynı söylem sadece yazın turistik bölgelere bir ay gelip Türkiye cennet cennet diyenlerde de var. Sizin ahkam kesmenizi ona benzetiyorum.
Benim butun ailem turkiyede ve ozel hastane kullanan hemen hic yok. Kendim de her yaz devlet hastanelerinde tedavi olurum ucretini odeyip. Elbette bir cok sorun var ama bunlar sagliga erismek icin ozel hastaneye gitmeyi gerektiren seyler degil.
armutla elmayi birbirine karistirdiginiz icin hicbir dediginizin kiymeti kalmiyor.
turkiyede cok fazla problem ve bazi iyi guzel seyler var yurt disinda da cok fazla iyi guzel sey biraz da problem var. Ama siz turkiyede hersey berbat yurtdisinda hersey mukemmel kafasinda olunca bence o bahsettiginiz kisimdaki kisilere daha yakin oluyorsunuz. Elestirin elbette ama gereksiz elestiri bir sure sonra gerekli elestirilerin de ciddiye alinmamasina sebep oluyor.
Mesela yurtdisinda market fiyatlari soyle berbat insanlar gecinemiyor diyenlere ben de guluyorum. Burada elestirilecek en son seylerden biri market fiyatidir. Asgari ucretlinin bile alim gucu yuksektir. Ingilizler bile devleti elestirmek icin surekli buranin nasil berbat hale geldiginden bahsediyor. Devlet yanlilari saglik sistemini bile ovuyor.
At gozluguyle bakmaktan her zaman kacinirim, her iki ulkeyi elestiririm de overim de. Iki ulkenin de vatandasiyim, nerede yasarsam yasayayim bu boyle olacak.
 
Biraz yorumlari okudum ve saglik sistemine kayitsiz kalamadim. Ben Avrupa'da buyudum cift vatandasim. Evlenip Turkiye'ye yerlestim.

Oglum 7-8 aylikken ailemin yanina gittigimde hastalanmisti. Turkiye'de cocuk acil veya cocugun kendi doktoruna goturdugumden, orada da acile gideyim dedim. Sabah 8de gittigim acilde doktoru gormem 12yi buldu. Ilkte ciddi birsey degil diyip taburcu etmeye karar verdi, receteyi getirecegim dedi. Receteyi getirdiginde saturasyon seviyesi hosuna gitmedigi icin hayir sizi birakamam dedi. Bir suru test sonucu bronsiolit tanisi aldik. Kasim ayi hastalik ayi hastanemiz dolu ama sizi de birakamayiz baska hastaneye sevk edicez denildi. Sevk ettikleri hastane 50km uzakliktaydi. Ambulansla diger hastaneye goturduler.

Turkiye'de takibini yapan doktorumuzu aradim, elimdeki sonuclari attim, Turkiye'ye gelelim mi dedim. Aslinda yatis gerektirmez ama onlem amacli tutuyolardir siz ucaga binmeyin kalin orada dedi..

Ertesi sabah oglum gayet iyi ama israrla bizi birakmiyolar en son gidip tum sorumluluk bende diyip cikis yaptim. Iki hastanede totalde 30saat gecirdik. Eve gelen fatura yaklasik 1300 euro. Oglum da oranin vatandasi ve devlet hastanesi..

Faturayla sigortaya gittim, yani evet sigortaniz yoksa vatandas bile olsaniz durum bu dediler. Ben buraya donus yaptim 1 aydir bu ulkedeyim ve sigorta islemlerini yaptirmamistim henuz dedim (Yalan soyledim evet). Ulkeye giris tarihimi ispatlamami istediler. Pasaport fotokopisini + bir suru ivir zivir belge istediler, postayla gonderdim. 1 hafta sonra randevu verdiler. Calismadiginiz icin %100 devlet destekli sigorta hakkiniz var ama ulkede 3 ay kalmis olmaniz gerekiyor , o yuzden standart %70 devlet destekli sigortalisiniz. Ulkede 3.ayinizi doldurunca %100 icin tekrar basvuru yapin dediler. Neyse 1300 euronun %70ni devlet hastaneye odedi, %30unu cebimden odedim. Odemesem ne olurdu, hicbir sey ama seneler sonra karsimiza cikabilirdi.

Demem o ki Turkiye vatandasini her turlu devlet hastanesinde ucretsiz tedavi ediyor. 30 saat hastanede kalip basit tedaviye 1300 euro fatura cikartmiyor. Bosuna kendinizi yorup yaris yapiyorsunuz. Her ulkenin kendince zorluklari var. Evet Turkiye Avrupa ulkelerine kiyasla cok zor bu bir gercek ama saglik konusunda gercekten iyi. Doktorlar cok bilgililer. En basitinden bronsiolit olan ogluma sacma sapan bi aletle hava vermemi istediler. Turkiye'deyse nebulizator olmayan ev kalmadi :) 2 tane seyehat tipi, 1 tane hastane tipi nebulizatorumuz var. Oglum biraz oksurunce zaten artik anliyorum. Doktorumuza videosunu gonderiyorum. Gelmenize gerek yok ventolin cortair verin, 2 gune iyilesmezse hemen randevusuz gelin diyor :)
Tabi bu ozelde. Devlet icin ayni sey soz konusu degil.. Ama avrupa'da ozelde bile boyle bi lukse sahip degiller.

Bende Romatoid arthrit şüpesi icin Romatoloji doktoruna gitmem gerekti. 5 ay randevu bekledim ama geri dönüş alamadim.
Sonunda özel doktora 980 Euro bayildim. Doktor bana acıdığı için kendi tanıdığı sigortalı hastaya bakan meslektaşindan bana randevu ayarladi. Malasef başka şehirde. Şimdi 6 haftada bir 340 kilometre doktora gidiyorum. Tek yön.
Yaşadiğim şehirde hala geri dönüş yapan romatoloji uzmanim yok.
En yüksek sağlık sigorta primini ödeyen kesimdeyim ama doktora gidemiyorum.
Buda almanyanin bir yüzü
 
..
Benim butun ailem turkiyede ve ozel hastane kullanan hemen hic yok. Kendim de her yaz devlet hastanelerinde tedavi olurum ucretini odeyip. Elbette bir cok sorun var ama bunlar sagliga erismek icin ozel hastaneye gitmeyi gerektiren seyler degil.
armutla elmayi birbirine karistirdiginiz icin hicbir dediginizin kiymeti kalmiyor.
turkiyede cok fazla problem ve bazi iyi guzel seyler var yurt disinda da cok fazla iyi guzel sey biraz da problem var. Ama siz turkiyede hersey berbat yurtdisinda hersey mukemmel kafasinda olunca bence o bahsettiginiz kisimdaki kisilere daha yakin oluyorsunuz. Elestirin elbette ama gereksiz elestiri bir sure sonra gerekli elestirilerin de ciddiye alinmamasina sebep oluyor.
Mesela yurtdisinda market fiyatlari soyle berbat insanlar gecinemiyor diyenlere ben de guluyorum. Burada elestirilecek en son seylerden biri market fiyatidir. Asgari ucretlinin bile alim gucu yuksektir. Ingilizler bile devleti elestirmek icin surekli buranin nasil berbat hale geldiginden bahsediyor. Devlet yanlilari saglik sistemini bile ovuyor.
At gozluguyle bakmaktan her zaman kacinirim, her iki ulkeyi elestiririm de overim de. Iki ulkenin de vatandasiyim, nerede yasarsam yasayayim bu boyle olacak.
Ya a haberde izleyip güldükleri dayidan farkları yok gerçekten bazılarının. Bir yerin %80 kısmı çok çok iyi olabilir ama kötü kısımları da varsa vardır. Bunu hayatında hiç yerinde yaşamamış insanların birbirini gaza getirip inatla savunması değiştirmiyor. Sağlık sistemi, havası suyu, hizmet sektörü, yemek kültürü, eğlence anlayışı, aile bağları, teknolojiye açıklık Türkiyede daha iyi. Ekonomisi, eğitimi (özellikle üniversite eğitimi dışındaki ara meslek eğitimine verdikleri önem), maaşlar, yıllık izin ve calisma saatleri, yeşillik park bahçe, sessizlik (kanunlarla korunuyor), trafik(bazı şehirler istisna), pasaport gücü konularında da mesela Almanya cok daha iyi. Dünyada tek bir tane güzel yer olacak diye bir şey yok, körü körüne bu kadar savunarak da ellerine nasıl bir şey geçiyor anlayamadım.
 
Son düzenleme:
Benim butun ailem turkiyede ve ozel hastane kullanan hemen hic yok. Kendim de her yaz devlet hastanelerinde tedavi olurum ucretini odeyip. Elbette bir cok sorun var ama bunlar sagliga erismek icin ozel hastaneye gitmeyi gerektiren seyler degil.
armutla elmayi birbirine karistirdiginiz icin hicbir dediginizin kiymeti kalmiyor.
turkiyede cok fazla problem ve bazi iyi guzel seyler var yurt disinda da cok fazla iyi guzel sey biraz da problem var. Ama siz turkiyede hersey berbat yurtdisinda hersey mukemmel kafasinda olunca bence o bahsettiginiz kisimdaki kisilere daha yakin oluyorsunuz. Elestirin elbette ama gereksiz elestiri bir sure sonra gerekli elestirilerin de ciddiye alinmamasina sebep oluyor.
Mesela yurtdisinda market fiyatlari soyle berbat insanlar gecinemiyor diyenlere ben de guluyorum. Burada elestirilecek en son seylerden biri market fiyatidir. Asgari ucretlinin bile alim gucu yuksektir. Ingilizler bile devleti elestirmek icin surekli buranin nasil berbat hale geldiginden bahsediyor. Devlet yanlilari saglik sistemini bile ovuyor.
At gozluguyle bakmaktan her zaman kacinirim, her iki ulkeyi elestiririm de overim de. Iki ulkenin de vatandasiyim, nerede yasarsam yasayayim bu boyle olacak.
Benim soylemime kıymet verip vermemeniz sizi bağlar. Siz asil at gözlüğü ile bakıyorsunuz. Vatandassiniz okey burada mi yasiyorsunuz bu sistemi kac kere kullaniyorsunuz ki bir örnekle cok iyi oldugu sonucuna vardiniz? Ben tam tersi olumsuz kac ornek gordum. Iyi olsa once ben overim. Ama sizin gibi bol keseden ovemiyorum maalesef. Aileniz buradaymış siz burada mısınız sistemi benim kadar kullanıyor musunuz hiç sanmıyorum. Canınız isteyince gelip kullanıyorsunuz. Ki nerede kullanıyorsunuz o da önemli. Ben İstanbuldayım kritik ameliyatlarda nasıl yer olmadığını da biliyorum. Teyzem kardeşim ikisinden de gördüm.

Bir de pardon da teyzem rahim kanseri oldu. Özel hastane kullanmaya gerek olup olmadığına karar mercii siz misiniz pardon? 1 gün bile önemliydi. Tabi ki zaman kaybetmeyecekti. Bunu size açıklamam bile bence gereksiz. Ama neyse benim söylemim bu. Madem bu kadar iyi sistemimiz niye yurtdisindasiniz, siz madem teyzemin özel hastaneye gitmesine yorum yaptınız bende yaptım. Ekonomik sağlık ve eğitim olarak hiç iyi bir şey yok evet. Paran varsa bunlar turkiyede üst kalite olur. Ona katılıyorum. Parayi verirsen en iyi eğitimi sağlığı gıdayı alırsın. O yüzden bana daha yorum yazmayın biz ayrı düşüncedeyiz. Ama bir farkımız var. Ben yaşadığınız ülkede birkaç kere bir sistemden iyi faydalansam gelip burada o sistem super siz at gözlüğü ile bakıyorsunuz demem. Bu ahkam kesmek olur. Benimde bir iki akrabam Almanya'da. Orası hakkında sırf tanıdığım var diye ahkam kesmiyorum mesela.
 
Ekonomisi, eğitimi (özellikle üniversite eğitimi dışındaki ara meslek eğitimine verdikleri önem), maaşlar, yıllık izin ve calisma saatleri, yeşillik park bahçe, sessizlik (kanunlarla korunuyor), trafik(bazı şehirler istisna), pasaport gücü konularında da mesela Almanya cok daha iyi.
Kimse en kotu Turkiye, tek iyi yani yok demiyor ama bu bakiş tam tatilci bakis acisi. 😃 Bu yukarida saydiklariniz ekonomi, egitim vs iyi olmazsa kimsenin gozu yemek ve eglence görmüyor. :)))
Tatile gittigim yerde ben de hizmete, eglenceye, yemege bakarim ama devamli yasadiginiz yerde yukaridaki sorunlar baş gosterirse havasi suyu derdine düsülmüyor.
Giden herkes hava degisimi olsun diye en baştan yeniden duzen kurmaya gitmedi sonucta.

Sağlık sistemi, havası suyu, hizmet sektörü, yemek kültürü, eğlence anlayışı, aile bağları, teknolojiye açıklık Türkiyede daha iyi.
 
Forumumuzun güzel doktoru Unus Unus a rica ettim. Müsait olunca sağlık konusunda görüşlerini yazacak 🙏🏻
Arkadaşlar tüm mesajlarınızı okuyamadım. Birkaç tanesine göz atabildim sadece. Avrupa ve Türkiye’nin sağlık sistemi karşılaştırıldığında ikisinde de kendince artıları ve eksileri var. Benim amcamlar danimarkada yaşıyordu. Oradakine daha hakim olduğum için yorumlarımı oraya göre yapacağım. Konu derin ben başlıyorum.

1.Benim amcam konjonktivit olmuştu. Göz doktoruna gitmesi gerekiyordu. Orada aile hekimin seni görmeden uzman doktoru göremiyorsun. Aile hekimine 5 gün sonraya sıra aldı. Aile hekimi onu göz hekimine sevk etti. Ertesi hafta göz doktorunu gördü. O süreçte zaten gözündeki enfeksiyonu viral kaynaklı olduğu için düzelmişti. Burada olsaydı mesai saati içerisinde olsaydı ona aile hekimi değilse acil tıp doktoru bakacaktı. Yazacağı da antibiyotik/antiviral etkinliği olan bir ilaç olacaktı.


2.Kuzenlerim grip enfeksiyonu geçirdiği zaman doktora hiç gitmiyordu. Telefonla doktorunu arıyordu doktor ona alacağı şeyleri söylüyordu o da gidip alıyordu. Bizim burada da acil serviste baktığımız en büyük hasta grubu mevsimsel salgın ekibi.

3.Yine kuzenim bisikletten düşüp kafasını vurdu. Acile gittiler. Kuzenimi doktor görmemiş hemşireler değerlendirmiş sadece.

Ben kıyaslarımı bu üç örnek üzerinden yapacağım.
Birinci olayda amcamın gözünde olan enfeksiyona direkt göz doktoruna gidebilseydi işi tek seferde hızlıca hallolacaktı. Ama sistemin gereksiz kitlemesi yüzünden gözünün ağrısı, akması, batması ile yaşamak zorunda kaldı 2 hafta boyunca. Basit bir antibiyotik damla reçetesi için bu kadar beklemesine gerek var mıydı? Bence yoktu. Burda olsa yazardık tek seferdi biter giderdi.

İkinci örnekte mevsimsel salgınlar griplerde bizim halkımız doktora çok kolay ulaşabildiği için en ufak bir şikayetinde koşuyor. Serumlar, iğneler, özel reçeteler bekliyor. Halbuki grip dediğimiz olay zaten geçecek. İlaç kullansan da kullanmasan da bir hafta sonra iyileşeceksin. Biz gereksiz ilaç kullanımını da teşvik etmiş oluyoruz böyle yaparak. Hastalıklı hal ne demek onu bile bilmeyen bir halk çıktı. Gribal enfeksiyonla genel hastaya sadece parasetamol yazıyorum dediğim zaman ama ben çok halsizim, yorgun hissediyorum diyor. Enfeksiyonda olan vücutta zaten böyle olur. İstiyorlar ki tek günde iyileşsinler.

Onlar acil servise gittiği zaman bile doktor göremiyorlar. Ölüm oranlarında ciddi bir artış var mı? Yok. Demek ki kalifiyeli hemşireye triyaj yaptırırsan sistemin acil açısından çarkı nasıl da güzel dönüyor.

Şimdi muhtemelen bana ben endoskopi için sıra aldım, ameliyat için sıra aldım bana bir sene sonraya sıra verdiler diyenler çıkacaktır. Türkiye’deki sistemin en büyük sıkıntısı bu. Nüfus çok fazla, doktor sayısı yetersiz. Gerekli gereksiz herkes hastanede. Onun yerine kadın doğuma hastalar sevkle gidiyor olsaydı mesela bu kadın doğum doktoru günde 20 hasta bakacaktı. Haftanın bir günü olan ameliyat günü ikiye çıkacaktı. Ameliyat sırası daha erkene gelecekti. Bunda hasta açısından değişen bir şey olacak mıydı? Hayır.

En önemli olan diğer konuya gelelim. Para konusuna. Orada sağlık sigortaları bizimkiler gibi ucuz değil. Hastalardan zibilyon tetkik istenmiyor. Bir tanı konulacaksa en sık görülenden en nadire giderek sıra ile bakılıyor. Tek bir gelişte devletin tüm imkanları önlerine sürülmüyor ödedikleri tüm yüklü sigorta paralarına rağmen. Bizim burada mesela sağ üst kadran ağrısı için bir hasta gelmiş olsun hastadan hem kan hem usg istiyoruz. Kanı hemen veriyor. Usg için sıraya giriyor. Danimarka gibi yerlerde önce sizden kan alınır. Kanda önce karaciğer kaynaklı mı diye bakılır. Sonuç pozitif gelirse karaciğerin belli bölgelerine spesifik kanlar istenir. Orda da pozitiflik varsa usg istenir. Biz gelen hastalardan geniş biyokimya al, usg kağıdını yaz eline ver gel yapıyoruz. İşler hasta açısından burada daha hızlı ilerlemiş oluyor. Tanı daha hızlı konuluyor.


Konu çok derin dediğim gibi İkisinin de kendince artıları eksileri var. Ben doktor olarak oradaki sistemi daha doğru buluyorum. Neden daha doğru buluyoruma gelecek olursak:

1. Kafasını vuran bir hasta bile olsa triyajı yapılıyor. Hemşeriler yakın takip ediyor. Doktora gerekli durumda haber veriliyor. Doktor gereksiz yere yorulmuyor. Bu söylediğime tepki gösterecek insanlar mutlaka çıkacaktır ama azıcık aklı olan bir insan bile nöbetinin 23. saatindeki doktorun 900. hastası olarak acil müdahale odasına girdiğinde kendisine müdahale etmesini istemez. Burada doktorlar 900 hasta ile gereksiz yere yorulduğu için belki de en çok canla başla müdahale etmesi gereken hastaya eforları kalmıyor.

2. Burada mevsimsel salgınlarda, diğer hastalıklarda gereksiz ilaç kullanımı çok fazla. Ben hastaya reçete etmek istiyorum antibiyotik mesela ama hasta bunu anlamıyor. Bir gribe 5 kalem ilaç yazılmaz. Ama yazmak zorunda kalıyoruz.

3. Hastalar çok fazla şımardılar. Bir enfeksiyonun bir günde geçmesini bekliyorlar. Böyle bir durum mümkün değil. Şımaran hastalar en ufak şikayette acile koşuyor. Serum vs gibi garip taleplerle geliyorlar. En büyük şikayetin kendisinde olduğunu sanıp kalp krizi hastasından önce muayene olmayı, çok uzun süre kapıda beklediği için kendisinde hak olarak görüyor.

4. Gerçekten uzman doktorun takip etmesi gereken durumlarda hasta hasta yükünden dolayı doktordan sıra alamıyor. Sevkle gidiyor olsaydı bu hasta o zaman geç de olsa bir randevu düşürebilecekti.
 
Kimse en kotu Turkiye, tek iyi yani yok demiyor ama bu bakiş tam tatilci bakis acisi. 😃 Bu yukarida saydiklariniz ekonomi, egitim vs iyi olmazsa kimsenin gozu yemek ve eglence görmüyor. :)))
Tatile gittigim yerde ben de hizmete, eglenceye, yemege bakarim ama devamli yasadiginiz yerde yukaridaki sorunlar baş gosterirse havasi suyu derdine düsülmüyor.
Giden herkes hava degisimi olsun diye en baştan yeniden duzen kurmaya gitmedi sonucta.
Pirayenin yorumlarını okumadın sanırım. Konut yok diyoruz, e halkın iyiliği için politika öyle diyor, 1,5 sene ev bulamadım gecici kaldigim esyali hazir evde kaliyorum hala. Bürokrasi bezdiriyor, nitelikli göçmenler başka ülkeleri tercih ediyor diyoruz, halkın güvenliği için elektronik sisteme geçilmiyor diyor. 6 ay randevu alamadığım sağlık sistemine bile yok yine de daha güzel diyor. Gak desek bahane guk desek bahane. Ona kalsa herrrr şey kesinlikle turkiyeden daha iyi. Bu kadar pozitif bakmaya meraklı olan kendi ülkesinde de mutlu olur zaten pes yani bence. Yahu kağıt kürek işi zor işte yani inatla reddetmeye gerek var mı? Post sahibi dışında hiç kimsenin de çıkıp ekonomi turkiyede daha iyi dediği yok zaten, konuyu oraya çekmen de ilginç. İnsanlar bıkmış olabilir ama Türkiye dışında her yere sihirli değnek muamelesi yapmak ne kendilerinde olumlu bir etki yaratacak ne de bu hayallerle göç edip sistemde sıkışan onlarca göçmende. Artılar eksiler olduğu gibi yazılmalı ve doğru degerlendirilmeli.
 
Cidden insanlar paramiz yok diyor onlar diyo saglik turizmi, yok Turkiyeye geliyorlarmiş. Sanki saglik icin gelenler devlet hastanesinde siraya mi geliyor. 😐
Parayi verince TRdeki bazi özel hastaneler cidden mukkemmel kimse aksini soyleyemez ama para...
Cebinde eur dolar ile gelince uygun geliyor Turkiyede yasayana orta halliye oyle degil bunu anlamak istemiyorlar.
Evet buna bende kesinlikle katılıyorum. Biz tam küçük Amerika olduk. Paran var ise eğitimin, sağlığın ve gıdanın en iyisini alırsın. En iyi doktorlar, hemşireler, özel odalar vs. Bunu biliyor herkes. Kırk yılda bir bir ameliyat için devlet kullanıp övüyorlar ya cevap vermeden duramıyorum benim bildiğim sistem bu değil. Istanbulda ameliyat günü yok yoksa teyzem de 400 bin vermek istemezdi ama mecbur oldu. Sistem tüm vatandaşlarımıza iyi olsa önce ben överim. Neden ovmeyeyim ki, ben burada yaşıyorum sistemin iyi olması önce benim faydama olur. Siz bu forumda objektif yorum atan nadir kişilerden birisiniz ki tüm akrabalariniz yurtdışında orayı da çok iyi biliyorsunuz.
 
Sağlık sisteminin en iyisi midir bilemem ama tıp eğitimi ve sağlık çalışanlarımız gerçekten bir çok ülkeye kıyasla çok iyi. Onlar da gidiyor işte bir bir.
Biz karı koca çalışarak bir şekilde geçiniyoruz şükür. Şu an geçimden daha öncelikli kaygı kaynaklarım var benim de. Kızım var, onun güvenliği, eğitimi, geleceği gibi konularda çok kaygılıyım. Bazen boğulacak gibi oluyorum düşündükçe. Korkarak yaşamak çok kötü.
 
Arkadaşlar tüm mesajlarınızı okuyamadım. Birkaç tanesine göz atabildim sadece. Avrupa ve Türkiye’nin sağlık sistemi karşılaştırıldığında ikisinde de kendince artıları ve eksileri var. Benim amcamlar danimarkada yaşıyordu. Oradakine daha hakim olduğum için yorumlarımı oraya göre yapacağım. Konu derin ben başlıyorum.

1.Benim amcam konjonktivit olmuştu. Göz doktoruna gitmesi gerekiyordu. Orada aile hekimin seni görmeden uzman doktoru göremiyorsun. Aile hekimine 5 gün sonraya sıra aldı. Aile hekimi onu göz hekimine sevk etti. Ertesi hafta göz doktorunu gördü. O süreçte zaten gözündeki enfeksiyonu viral kaynaklı olduğu için düzelmişti. Burada olsaydı mesai saati içerisinde olsaydı ona aile hekimi değilse acil tıp doktoru bakacaktı. Yazacağı da antibiyotik/antiviral etkinliği olan bir ilaç olacaktı.


2.Kuzenlerim grip enfeksiyonu geçirdiği zaman doktora hiç gitmiyordu. Telefonla doktorunu arıyordu doktor ona alacağı şeyleri söylüyordu o da gidip alıyordu. Bizim burada da acil serviste baktığımız en büyük hasta grubu mevsimsel salgın ekibi.

3.Yine kuzenim bisikletten düşüp kafasını vurdu. Acile gittiler. Kuzenimi doktor görmemiş hemşireler değerlendirmiş sadece.

Ben kıyaslarımı bu üç örnek üzerinden yapacağım.
Birinci olayda amcamın gözünde olan enfeksiyona direkt göz doktoruna gidebilseydi işi tek seferde hızlıca hallolacaktı. Ama sistemin gereksiz kitlemesi yüzünden gözünün ağrısı, akması, batması ile yaşamak zorunda kaldı 2 hafta boyunca. Basit bir antibiyotik damla reçetesi için bu kadar beklemesine gerek var mıydı? Bence yoktu. Burda olsa yazardık tek seferdi biter giderdi.

İkinci örnekte mevsimsel salgınlar griplerde bizim halkımız doktora çok kolay ulaşabildiği için en ufak bir şikayetinde koşuyor. Serumlar, iğneler, özel reçeteler bekliyor. Halbuki grip dediğimiz olay zaten geçecek. İlaç kullansan da kullanmasan da bir hafta sonra iyileşeceksin. Biz gereksiz ilaç kullanımını da teşvik etmiş oluyoruz böyle yaparak. Hastalıklı hal ne demek onu bile bilmeyen bir halk çıktı. Gribal enfeksiyonla genel hastaya sadece parasetamol yazıyorum dediğim zaman ama ben çok halsizim, yorgun hissediyorum diyor. Enfeksiyonda olan vücutta zaten böyle olur. İstiyorlar ki tek günde iyileşsinler.

Onlar acil servise gittiği zaman bile doktor göremiyorlar. Ölüm oranlarında ciddi bir artış var mı? Yok. Demek ki kalifiyeli hemşireye triyaj yaptırırsan sistemin acil açısından çarkı nasıl da güzel dönüyor.

Şimdi muhtemelen bana ben endoskopi için sıra aldım, ameliyat için sıra aldım bana bir sene sonraya sıra verdiler diyenler çıkacaktır. Türkiye’deki sistemin en büyük sıkıntısı bu. Nüfus çok fazla, doktor sayısı yetersiz. Gerekli gereksiz herkes hastanede. Onun yerine kadın doğuma hastalar sevkle gidiyor olsaydı mesela bu kadın doğum doktoru günde 20 hasta bakacaktı. Haftanın bir günü olan ameliyat günü ikiye çıkacaktı. Ameliyat sırası daha erkene gelecekti. Bunda hasta açısından değişen bir şey olacak mıydı? Hayır.

En önemli olan diğer konuya gelelim. Para konusuna. Orada sağlık sigortaları bizimkiler gibi ucuz değil. Hastalardan zibilyon tetkik istenmiyor. Bir tanı konulacaksa en sık görülenden en nadire giderek sıra ile bakılıyor. Tek bir gelişte devletin tüm imkanları önlerine sürülmüyor ödedikleri tüm yüklü sigorta paralarına rağmen. Bizim burada mesela sağ üst kadran ağrısı için bir hasta gelmiş olsun hastadan hem kan hem usg istiyoruz. Kanı hemen veriyor. Usg için sıraya giriyor. Danimarka gibi yerlerde önce sizden kan alınır. Kanda önce karaciğer kaynaklı mı diye bakılır. Sonuç pozitif gelirse karaciğerin belli bölgelerine spesifik kanlar istenir. Orda da pozitiflik varsa usg istenir. Biz gelen hastalardan geniş biyokimya al, usg kağıdını yaz eline ver gel yapıyoruz. İşler hasta açısından burada daha hızlı ilerlemiş oluyor. Tanı daha hızlı konuluyor.


Konu çok derin dediğim gibi İkisinin de kendince artıları eksileri var. Ben doktor olarak oradaki sistemi daha doğru buluyorum. Neden daha doğru buluyoruma gelecek olursak:

1. Kafasını vuran bir hasta bile olsa triyajı yapılıyor. Hemşeriler yakın takip ediyor. Doktora gerekli durumda haber veriliyor. Doktor gereksiz yere yorulmuyor. Bu söylediğime tepki gösterecek insanlar mutlaka çıkacaktır ama azıcık aklı olan bir insan bile nöbetinin 23. saatindeki doktorun 900. hastası olarak acil müdahale odasına girdiğinde kendisine müdahale etmesini istemez. Burada doktorlar 900 hasta ile gereksiz yere yorulduğu için belki de en çok canla başla müdahale etmesi gereken hastaya eforları kalmıyor.

2. Burada mevsimsel salgınlarda, diğer hastalıklarda gereksiz ilaç kullanımı çok fazla. Ben hastaya reçete etmek istiyorum antibiyotik mesela ama hasta bunu anlamıyor. Bir gribe 5 kalem ilaç yazılmaz. Ama yazmak zorunda kalıyoruz.

3. Hastalar çok fazla şımardılar. Bir enfeksiyonun bir günde geçmesini bekliyorlar. Böyle bir durum mümkün değil. Şımaran hastalar en ufak şikayette acile koşuyor. Serum vs gibi garip taleplerle geliyorlar. En büyük şikayetin kendisinde olduğunu sanıp kalp krizi hastasından önce muayene olmayı, çok uzun süre kapıda beklediği için kendisinde hak olarak görüyor.

4. Gerçekten uzman doktorun takip etmesi gereken durumlarda hasta hasta yükünden dolayı doktordan sıra alamıyor. Sevkle gidiyor olsaydı bu hasta o zaman geç de olsa bir randevu düşürebilecekti.
Canımm 🥰
Sağlık sistemi bir ülkeyi tercih ederken belli başlı en önemli kriterlerden biri. Seninde yazdıkların yurtdışında yaşayan arkadaşlarla aynı doğrultuda. Biz burda çektiğimiz sıkıntılardan bezmiş vaziyetteyiz ama demek ki orda da bazı konular pekte iç açıcı değil 🙁 En güzeli cennet ülkemizdeki çarpıklıkları düzeltmek. Kaçmak bir çözüm değil. Sen kaç, ben kaçayım Türkiye kime kalacak.
Demek ki her ülkenin bir görünen, bir de görünmeyen yüzü var. Görünmeyen yüzünü ancak yaşayarak tespit edebiliyoruz. Las Vegas'ta öyle. Bir cadde var. Oteller sırayla dizili. Işıl ışıl. Büyüleniyorsun. Ama arka taraflarına dolandığında aynı otelleri boyasız, sıvası dökülmüş görüyorsun.
çok teşekkür ederiz yorumun için 😘
 

Eklentiler

  • IMG_4478.webp
    IMG_4478.webp
    47,4 KB · Görüntüleme: 48
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X