Zayıflık üzerine...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Herkese merhaba...
Biraz uzun olacak, uyarımı yapayım baştan.
Gelecek tavsiyeleri tahmin edebiliyorum, beni psikolog paklar gibi ama içimi dökmek istedim. Çünkü orta yerimden çatlamak üzereyim.

Biraz kendimden bahsedeyim... Aslında iki farklı "ben"den bahsetmek istiyorum.
Önceden, daha ufakken çabuk öfkelenen, lafı ağzında, sıkıntısı, sorunu neyse çat çat söyleyen, hakkını yedirmeyen ve gerekirse karşıdakini perişan eden biriydim.
Aslında hep hanımefendiyimdir ama tepem atarsa çok çabuk ağlamaya başlardım ve ben ağlarsam karşımdakini de ağlatırdım. Yapardım bunu ve dönüp arkama bakmazdım bile. O halimi biraz "çirkef" olarak tanımlayabilirim.

Sonra ne oldu bilmiyorum. Belki büyüdüm, belki hayat yordu, belki çok fazla insan tanıdım... Değiştim ben.
Bir dinginlik, umursamamazlık, "bununla mı uğraşacağım" kafası geldi bana. Yüzüme sövülse "he öyle mi?" moduna geçtim.
Ama aslında geçmemişim. Yeni yeni anlıyorum bunu.

Aslında yine öyleyim ama sadece dışarıdan...
İşlerim iyi gitmiyor ve 2 cümleyi bir araya getiremediği halde kendini çok akıllı zanneden insanlardan, en ufak fırsatı kendine çevirip kazık atmaya çalışan insanlardan, sürekli g.tü kollama çabasından, hayat mücadelesinden, "ahaha ölmedim ki" diye gülücükler saçmaktan bıktım usandım. Emeklerimin karşılığını görememekten bıktım.
İnsanlardan, bu ülkeden, bu dünyadan, her şeyden bıktım. 30 yaşındayım ama kendimi çok tükenmiş hissediyorum.
Sorun yokmuş gibi davranmaktan yoruldum.

Sonuç olarak haftada minimum 2 gün ağlama krizlerine giriyorum ve durduramıyorum kendimi.
Dışarıda susup güldüğüm, hazmedemediğim ne varsa eve gelince açığa çıkıyor. Kapıları çarpıp duvarları yumruklamak istiyorum.
Aileme çok fazla yansıtmak istemiyorum, çünkü üzülmelerini istemiyorum. Filmlerdeki gibi duşta falan ağlıyorum.
Sonra "bugün de kendi kendime rahatladım çok şükür, birinin kafasını kırmadım da davalık olmadım" deyip peelingimi, saç bakımımı falan yapıp çıkıyorum banyodan. O kadar olağan bir şey haline geldi yani bu benim için.
Bazen her yerim uyuşana kadar ağlıyorum. Ağlamasam çatlayacağım çünkü.

Hayata, insanlara karşı çok zayıf hissetmeye başladım.
Geleceğime bakıyorum, pürüzsüz bir yol hayali kuramıyorum. 1 sene sonramı hayal edemiyorum. Yaşıyor olmaktan memnun değilim kısacası. Ölüm fikri beni rahatlatıyor.
Yanlış anlaşılmasın, intihardan falan bahsetmiyorum. Kesinlikle öyle bir düşüncem yok.
Ama 80 yaşında, hayatımı yaşamış, mücadeleleri aşmış, unumu elemiş eleğimi asmış olma fikri rahatlatıyor beni.
Sonra "80'i göresin varsa mücadele edesin de vardır" diyorum ama enerjim yok gibi.

Avını son anda elinden kaçırıp arkasından bakakalmış yeniyetme aslan gibi bakıyorum hayata.
Hayat herkes için bir mücadele ama ben yapamıyorum sanki. "Bu mücadele bana göre değil" diye düşünüyorum sürekli.
Şaşkınım, yorgunum ve hala ağlıyorum.

Buraya kadar üşenmeyip okuyan olduysa teşekkür ederim. Yazmak biraz rahatlattı.
Psikolog dışında aklıma gelmeyen önerisi olan, "şunu şunu yaparsan kafayı yemeden yaşayıp gidersin" diyen varsa önerilere açığım.
İyi geceler...
Geçenlerde bi yabancı doktor anlatıyordu madonna'nın uyguladığı kafaya takmama yöntemi diye birşey var dedi. O an ne düşünüyorsa çat çat söylüyormuş içine atmıyormuş hiçbirşeyi ve kendisine düşünecek mesele bırakmıyormuş 😊 bu biraz şu demek gibi; içime dert olacağına söylerim karşımdakine gurt olsun 😁
 
Evet ailemle yaşıyorum.
Üniversite ve sonrasında, yani uzun bir süre yalnız yaşadım. Sonra işle ilgili aldığım kararlardan dolayı ailemin yanına geldim, burada işe girdim. Bir süre sonra da kendi işimi kurdum.

Aslında bununla ilgili bir şikayetim yok. Çünkü ailem bana karışan insanlar değiller. Düzenime, geliş gidiş saatlerime, hayatıma vs karışmazlar. Ama yalnızlığımı özlüyorum tabii. Yetişkin olup aileyle yaşamak zor.
Belki dediğiniz gibi bunun da etkisi vardır.

Sevgilim var. Ama o da işle ilgili aynı sıkıntıları yaşadığı için yaşadığım buhranları çok fazla yansıtmak istemiyorum ona. 5 ağlıyorsam 1'ini görüyor.
Uzun zamandır beraberiz ama evliliğe maddi manevi hazır olmayı bekledik hep. Tam manevi olarak hazır olduk (kendimden ve psikolojimden pek emin olmasam da), işler kötü gitmeye başladı, planlarımızı ertelemek zorunda kaldık.
Belki yaşlı teyzelerin dediği gibidir, belki evlensem geçer bu halim :)

Kervan yolda düzülürmüş. Evlilik için aslında bakarsan hiç kimse tam olarak 4 4 hazır oluyor da evleniyor diyemeyiz maddi ve manevi olarak. Bence o yola bir baş koyun yolda Allahın izni ile kendinizi hazır hissedersiniz.
İnsan belli bir yaştan sonra kendi yuvasını düzenini arıyor.
 
Ota boka ağlayan bir insan olarak çok iyi anlıyorum sizi. Biriyle tartışacak olsam ağlamadan duramam, kendimle içsel bir hesaplaşma yapsam ağlarım.
Bazıları bunu zayıflık olarak gördüğü için bir de buna sinirlenip ağlarım.
Ama ne yapayım ben böyleyim.
Ben bu yönümü kabullenip seviyorum artık çünkü eskiden çok pasif agresiftim.
Ağlar ağlar kimseye belli etmezdim. Kimse a bu kız da üzgünmüş demezdi.
Hiçbir yararını görmedim. Bir gün işler değişti artık ağlamaktan utanmayınca rahatladım diyebilirim.

Neden böyle hissediyorsunuza gelince bilemiyorum açıkcası. Kendinize dürüst olup hayatınızda değişmesi gereken bir şey varsa onu değiştirin. Bir şeyler farklılaşsın belki etkisi olur ya da olmaz ama bir adım atmış olursunuz.
 
Bence de mesleğiniz size uygun değil kaldıramıyorsunuz. Keşke sorumluluğu ve stresi daha az bir işte çalışma ihtimaliniz olsa. Sinirden bende çok ağlarım. Sizi çok iyi anlıyorum. Haksızlığa uğramıssam özellikle. Biri bana kötü bir laf etse.
Duygusal insanların genel sorunu bu galiba çavuk öfkelenmek kısmı zorlasada çabuk mutlu olmak kısmı dengeliyor bizi zannımca. En küçük şeyden mutlu olup huzur bulmak en küçük sözden sinir olup öfkelenmek.
Kendi doğanıza uygun bir sektöre geçebiliyorsanız sektör değiştirin. Ya da size iyi gelen şeyleri arttırın. Evlilik de olumlu etkileyebilir ama tam tersi de olabilir. Onu siz daha iyi bilirsiniz. Sevgilinizle iyi anlaşıyorsanız uyumluysanız mutlu bir yuva dasize iyi gelebilir.
 
Degisiklige ve uzak kalmaya ihtiyacin var tatlim
Ya bir tatile cik mesela yurtdisi , bodrum , datca vs
Ya da kokten degisiklik yap is degisikligi , aileden ayri eve cikma vs

Bunlari yaparsan tum bu ruh halin degisecek emin ol
 
İşim yüzünden sanırım.
Sevgilim var, uzun zamandır beraberiz, İyi giden, saygılı bir ilişkimiz var. Aile ilişkilerim iyi, annem babam iyi, anlayışlı insanlar. Arkadaş açısından da bir sorunum yok.
Tek sorun işim sanırım. Ruhumu kemirip duran şey bu. İşim ve insanlar...

Kendi işimi yapıyorum ve kriz çok etkiledi.
Bunun dışında insanlar çok yoruyor beni. İşim gereği çok fazla insanla muhatap oluyorum ve çok fazla sorumluluk alıyorum. Çok fazla hesap etmem gereken ve hesap vermem gereken şey var. Hesap vermem gereken şeyler de başkalarının sorumluluklarına bağlı oluyor genelde.
Gün içinde müşteriye laf anlat, çıkan aksilikleri hallet, işini düzgün yapmayan insanlar yüzünden mahcup ol, yeni müşterilerle görüş, paranı alamadıklarınla uğraş...
İşi, hatta kendimi falan komple kapatıp gitmek istiyorum.
Her gün hazmedemediğim bir sürü şey yaşıyorum ve insanlara yansıtamıyorum, içime atıyorum. Attıkça patlıyorum.
İşini değiştirebilirsin bu senin elinde diğerleri senin elinde olmayabilir di aileni sen seçemezsin
 
Bence isini degistirebiliyosan degistir. Tebdili mekanda ferahlik vardir💕

Yani farkinda olmadan icten ice yemis seni bu durum patliyorsun bence.. ha ne iyi gelir dersen? Cevap bulursan banada soyle:) yani cok oluyo bi yandan aksamlari muzik esliginde laptop tepelerinde aglayip bi yandan calisip birde buraya cene yetistrdigim. Ne bilim benim hayatimin bi parcasi gibi aglamak, diger turlusunu bilmem.
 
Aslında ağlamalarım öfke patlaması şeklinde. Yani üzülüp ağladığım da oluyor ama çok nadir.
Mesela burada "eşimle tartıştım, sustum ağladım odama gittim" falan yazıyorlar ya, öyle değilim. Sinirlenince lafı yapıştırıyorum. Çok sinirlendiysem de hem ağlayıp hem karşımdakini parçalarım.

Ağlama durumumu dizginlemeye çalıştım yıllarca. İnsanlarla soğukkanlı konuşmaya, tartışmaya çalıştım. Sonunda bunu kontrol altına aldım. Uzun süre iyi de idare ettim. Ama artık tükendim. Bir süre sonra içimde patlamaya başladı her şey.
İşlerim yolunda gitmiyor sinirleniyorum, aksilik çıkıyor sinirleniyorum, biri kazık atmaya çalışıyor sinirleniyorum. Bunları hep sakin karşılıyorum. Dışarıdan bakan "bunun sinirleri alınmış" der.
Ama evde şakaklarım, ellerim ayaklarım uyuşana kadar ağlıyorum ve durduramıyorum kendimi.
Dışarıda o patlamayı yaşasam birini parçalayacağım diye korkuyorum.
Başka insanlar bununla nasıl baş ediyor bilmiyorum. Her şeye çok yabancılaştım sanki.
İnanki o saydıklarının çoğunda bende aynı duyguları yaşıyorum. Ama dediğim gibi ağlama krizlerim geldiğinde delirmiş gibi ağlıyorum hiç de gizleyemiyorum...
Bence bunlar genel-geçer şeyler eminim herkes bir miktar bu duyguların esiri oluyordur.
O yüzden aman benim psikolojim bozuk diye düşünme eğer seninki bozuksa ülkenin yarısının da psikolojisi bozuktur bence.
 
İnanki o saydıklarının çoğunda bende aynı duyguları yaşıyorum. Ama dediğim gibi ağlama krizlerim geldiğinde delirmiş gibi ağlıyorum hiç de gizleyemiyorum...
Bence bunlar genel-geçer şeyler eminim herkes bir miktar bu duyguların esiri oluyordur.
O yüzden aman benim psikolojim bozuk diye düşünme eğer seninki bozuksa ülkenin yarısının da psikolojisi bozuktur bence.
Ee oyle zaten😂 bence biz Turklerin psikolojisi saglam degil😂
 
Meditasyon yap. Ayşe tolga youtube Instagram takip et. Bana çok iyi geldi. Olumlamaları, meditasyonları.. 1.2. Ve 3. Seviye olmak üzere 21 günlük düzenli meditasyon şekilleri var. Ben denedim, enerjim yükseldi ve olumlu bakabilmeyi öğrendim.
 
Benimde bir tanidigim var, o da herseye aglar, cok duygusal :) Sevimli geliyor bana kendisi.
Ama genc iken daha cok aglardi diye hatirliyorum...belki sizde yas aldikca daha iyi kontrol altina alabilir her insanin söyledigini ciddiye almaz sinirlenmezsiniz.

Hem sizde kendinizi böyle kabul edin. Yakin cevreniz de biliyordur sizi sonucta.
Yani yapacak birsey yok.
Demek ki sizin kendinizi ifade etme sekliniz bu.

Calisirken tabiki aglayamazsiniz..ama o durumu hallediyorsunuz sonucta.
Yani söylediginiz gibi basarisiz degilsiniz demek ki :)

Kendinizin en iyi dostu olmayi bakin.
En yakin dostunuz sizin yerinizde olsa ne derdiniz? Öyleymis gibi kendinizi telkin edin. Kendinizi motive edin kendinizi sevin. O potansiyel var sizde cunki. Kullanin bunu.

Teşekkür ederim. Gece okudum mesajınızı, çok iyi geldi. Ama burnumun ucunu göremez hale geldiğim için cevap yazamadım :)

Evet belki kendimi böyle kabul etmem gerekiyordur. Ağladıkça zayıf hissediyorum ama belki hayatla başa çıkma yöntemim budur. Ağlamazsam patlayacağım çünkü.
Sadece kendimi durduramayıp uyuşmaya başladığımda korkuyorum bir yerime bir şey olacak diye. Demek ki o kadar da soğuk değilim hayata, yaşayasım var demek ki :)

Yine de bir psikologla görüşsem iyi olacak galiba.
 
bazı değişikliklere ihtiyacın var
bu evlilik olur
iş değiştirme
ortamda bir değişiklik
yada kısa bir ara belkide
ama buradan görebiliyorum
yorulmuş yıpranmışsın sanki
kişiler ve olaylar konusunda yaşadığın olumsuzluklar konusunda ise tavsiyem tepkini koymalısın olur
masayı devir demiyorum yalnız karşındaki haddini bilsin
eleği duvara asma fikrini sevdim :)

Evet bir değişikliğe ihtiyacım var. İşim beni çok yıpratıyor ve hiçbir yere varamıyormuş gibi hissediyorum sürekli.
Her gün aynı döngüyü yaşamaktan bıktım. Yavaş yavaş evlenesim vardı, işler zora girince onu da erteledik.

Asında işlerim iyiyken bu kadar takmıyordum. "Off sen parana bak, boşver" diyordum kendime.
Ama maddi olarak da sıkıntıya girince "ulan ben ne için uğraşıyorum, başlarım böyle işe" demeye başladım.
"Kocam bana sövüyor ama iyiyken çok iyi" diyorlar ya, "işim bk gibi ama para kazanırken çok iyi" durumundayım :)
 
Mesleğiniz fitratiniza uygun değil.
Evlenseniz de geçmez çünkü daha çok sorumluluk sahibi olacaksınız ve muhtemelen daha tahammülsüz....

Ben de bunu düşünmeye başladım zaten ve bu düşünce beni yiyip bitiyor işte.
Aldığım sorumluluklar başkalarının paraları, malları üzerine. Yapı gereği de titiz, takıntılı bir insanım. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür, planlarım. İşimi iyi yaptığımı düşünüyorum.
Mesleğimi bırakmak istemiyorum ama insanları idare etmek zor. İnsanlar yüzünden mesleğime tahammül edemez hale geldim.
 
Aklınıza gelen ve sizi üzen sinirlendiren bir konu olunca bir kutuya kilitleyin ve anahtarı atın. Sonra düşünce tekrar geldikçe seni kilitledim yoksun deyip başka şeylere yönlendirin beyninizi. Bazen insanları da o kutuya kilitleyenilirsiniz :KK66: Ayrıca kendine değer verme, takıntılar vb. konularda videolar izliyorum. Faydası oluyor tavsiye ederim.

İşte tam olarak böyle yapıyordum. "Amaan boşver, düşünme salla gitsin" diyordum. Aklıma geldikçe üzerine düşünmemeye, canımı sıkmamaya çalıştım.
Ama bir süredir böyle patlamalar yaşıyorum. Hazmedemediğim, ötelediğim ne varsa içimden fışkırıyor artık. Her duygu aynı anda saldırıyor beynime.
Saklayıp gömmek değil de gerçekten umursamamayı öğrenmem lazım sanırım.
 
Işiniz hariç diğer şeyler de bir sıkıntı yokmuş sanırım.bunun için sukredin hatta bir işiniz olduğu için de şükretmelisiniz evet zorluklar yaşayabilirsiniz insanlarla uğraşmak zor ama inanın işsiz olmak çok çok daha zor bu kadar negatif olmayın çok kötü bir durumunuz yok kendinizi üzmeyin..
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X