evet hakikaten opu zamanını tam tahmin ettin. Anneme dönüş bileti almadık. Evde yeni tadilat falan yaptı, malum ustalar sinir bırakmıyor insanda, o yüzden hem biraz da mekan değişikliği olsun, sinirleri yatışsın diye geliyor. Opudan sonra allah kısmet ederse transferim olur, bir süre dinlenirim, artık kendi ne zaman isterse o zaman gider ama 10 gün falan kalır her halde. 8 yumurta bence de iyi ve yeterli. Ben zaten ta en baştan, bana çok yumurta lazım değil, az olsun ama kaliteli olsun demiştim. Doktor da aynı fikirde olduğundan olacak düşük doz gonal f, yanına da ilk günden menogonla başladık zaten. şu an bu kadar gelişmiş olmalarını da menogonun içindeki lh sağlıyor zaten. Eşimin spermleri imsiyle seçilecek ama bakalım tabi ne olacak. Kayın validemin bütün derdi zaten sadece kendine ilgi olsun. O yüzden hamile kalırsan beni çetrefilli bir zaman bekliyor hazırlıklıyım. çocuk yapmaya çabaladığımız dönemde de densizlikleriyle beni hep çok üzdü. Halbuki benim ailem öyle değildir. Mesela babam bir kere kimde sorun var diye bile sormamıştır. Hala bilmediğinden de eminim. Kayın validem boşanırmıyız diye hesap yaparken, benim annem sorun kimdeyse kimde, siz bir birinizi seviyorsunuz, çocuk sahibi olamamak da dünyanın sonu değil ya demiştir. O yüzden aile kültürlerimiz farklı olduğundan her şey bana çok ters geliyor.
Anlattığın doğum günü olayına ben de durumur oldum ama hiç şaşırmadım çünkü benim kayın validem de aynı şeyi yapardı. Dediğin gibi ben de hayatta öyle bir durumda kutlama falan yapamam aklıma bile gelmez. Zaten biz kendi aile kültürümüzde biraz odunuzdur. öyle doğum günü falan kutlama huyumuz yoktur. Hani bir birimizi ararız kutlarız, uzun sağlıklı ömür dileriz o kadar. Ama hani toplaşılsın, şak şak alkış, mum, pasta falan çocuklara has bir şey gibi gelir. Anneler günü, babalar günü gibi günlerde hediye alışkanlığımız vardır ama doğum günlerinde pek bir şey de almayız. Kayın validem de beni o yüzden biraz odun görür. Ama dediğin gibi belki de onlar gibi olmak lazım. Bizimki de bir kere kalça
protez bir kere de kalça damarından by pass oldu, evde iyileşirken öldü öldü dirildi. Azıcık iyileşince elinde bir baston hemen günlere gitti. Beni boğaza balık yemeye götürün diye tutturdu falan. Bakıyorum kaç yaşına gelmiş ne giyim isteği ne takıp takıştırma isteği azalmış. Benim üstümde başımda ne kıyafet, ne takı var haciz memuru gibi inceler. Günü olur takılarımı alır takar, takıştırır, arkadaşlarına bir de kendininmiş gibi lanse eder. Beraber alış verişe çıkarız ben bir şeyin siyahını, bejini falan alırım o gider kırmızısını, pembesini alır. Pullu, taşlı şeylere falan bayılır. Geçen yaz taşlı, bir karış topuklu terliklerden alacağım diye tutturmuştu. Düşersin protezin çatlar diye zar zor vaz geçirdik. Ayrıca çok eminim imkanı olsa bu yaşta evlenir, hatta bir kaç kişiyle tanıştırdılar da, ama artık akranları ahı gitmiş vahı kalmış halde olduğundan beğenemiyor. Protez ameliyatını yapan doktora kesikti bir ara. Adama ne zaman kontrole gitse bir giyim bir süs püs görsen:))) adamla flörtleşmeler, kikirdemeler falan. (doktor da epey yaşlıydı, bundan 3-4 yaş küçüktü sadece) yani belki de onlar doğru biz yanlışız duygucum. Belki böyle olmak lazım, uzun ömrün sırrı budur.