Kategori: Sağlık

  • 10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın

    10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın

    Ekstradan 10 yıl daha yaşamak mümkün! Bunun için tek yapılması gereken kurallara uymak. Sağlıklı yaşamak ve yaşam kalitenizi arttırmak adına atacağınız adımlar hayati önem taşıyor. 4 önemli adım atarak 10 yıl daha fazla yaşayabilir, en önemlisi sağlıklı yaşayabilirsiniz.

    10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın | 1
    uzun yaşamanın sırrı

    Sigara Kullanmayın!

    Sigaranın sağlığa verdiği zararlar pek çok konferansa konu olmuş, dünyaca yapılan uygulamalar başlatılmış büyük ölçüde önüne geçilse de sigara kullanımı günümüzde tam olarak durdurulamamıştır. Öncelikle sigaraya son vererek hayati ilk adımınızı atmalısınız.

    uzun yaşamanın sırrı
    uzun yaşamanın sırrı

    Sağlıklı Beslenme

    Neredeyse tüm hastalıkların başı sağlıksız ve düzensiz beslenme sonucu ortaya çıkar. Sağlıklı beslenmeden kasıt ise vücudun ihtiyaç duyduğu protein, vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınmasıdır. Fast food yaşam tarzını terk ederek protein ağırlıklı sağlıklı gıdalara yönelin.

    İdeal Kilo Korunmalı

    Vücut indeksine bakılarak ideal kilo belirlenmekte. Bunun için bir uzman desteği alarak yağ oranınız, boyunuz gibi birtakım etmenlerin karşılaştırılması sonucu ideal kilonuzu öğrenmeniz mümkün olur. Fazlalıklardan kurtulun ve hastalıklara da bu sayede savaş açın.

    uzun yaşamanın yolları
    uzun yaşamanın yolları

    Alkolden Uzak Durun

    Çok fazla alkol tüketen kişilerin ölümcül hastalıklara yakalanma riski yüksek. Sağlıklı bir yaşam ve 10 yıl daha fazla yaşamak için mümkün olduğunca az alkol tüketmelisiniz.

    Araştırmacılara göre yelde edilen sonuçlar gösteriyor ki bu dört adıma uyan kişilerin ölme ihtimali yüzde 74 daha az.  Bulgulara göre 4 iyi yaşam alışkanlığı edinenlerin yüzde 82’si kalp hastalığına yakalanmıyor. Bunun yanı sıra % 65’inin ise kanser riski taşıması oldukça düşük bir ihtimal.

    Uzun ve sağlıklı yaşam için ne yapmalıyız? Tıklayın !

    Uzun yaşamanın sırrı için Tıklayın !

  • Bakteriyel Vajinozis Nasıl Tedavi Edilir?

    Bakteriyel Vajinozis Nasıl Tedavi Edilir?

    Beyaz veya gri olan ince, süt rengi vajinal akıntınız varsa, balık kokusu oluşur ve vajinada ağrı, kaşıntı ya da yanmalara neden olur. Maya enfeksiyonunda reçetesiz bir tedavi almak için eczaneye koşmayın. Bunlar, sağlık hizmetleri uzmanınız tarafından teşhis edilmesi gereken yaygın vajinal enfeksiyon olan bakteriyel vajinozis belirtileridir.

    Kadınların çoğu yaşamlarında bir anda akıntı, koku ve kaşıntı ile vajinal enfeksiyon yaşar, ancak belirtiler ve tedavi, enfeksiyonun türüne bağlı olarak değişir. Bu nedenle, semptomlar ortaya çıktığı anda sağlık uzmanınız tarafından değerlendirilmeniz önemlidir.

    Doktorunuz muhtemelen fiziki muayene yapacaktır, kişisel yaşamınız, tıbbi geçmişiniz hakkında sorular soracaktır ve test için laboratuvara örnekler gönderecektir.

    Vajinal akıntının başlıca üç nedeni, maya enfeksiyonu, trikomonas ve vulvovajinal kandidiyazdır (VVC). Bunların bazı benzer belirtiler üretmesine rağmen, farklılıkları vardır ve değişik şekilde tedavi edilir.

    Örneğin, VVC akıntısı; süzme peynir gibi görünürken, trichomoniasis sarımsı-yeşil renktedir.

    Birçok kadın vajinal semptomlar için tıbbi yardım almaz. Kendi kendine geçmelerini bekler. Genellikle de enfeksiyonlar zamanla azalır ve yok olur. Ancak kötü sonuçlarla karşılaşmak muhtemeldir.

    Bazı maya enfeksiyonları kendi başına çözülse bile çoğu yok olmaz. Reçeteli ilaçlar ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler, ancak eğer tedavi edilmezse, HIV infertiliteye yol açabilen pelvik inflamatuar hastalıkların yanı sıra HIV de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları daha da kötüleştirebilir, yayabilir ve artırabilir.

    Bu nedenle, sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmek ve aşağıdaki belirtilerden herhangi biriyle karşılaşmanız durumunda tedaviye başvurmanız gereklidir:

    • İnce beyaz veya gri sütlü akıntı
    • Balık kokusu
    • Vajinada ağrı, kaşıntı veya yanma
    • Vajina etrafında kaşıntı

    Bakteriyel Vajinozis Nasıl Tedavi Edilir? | 2

    Maya Enfeksiyonun Tedavisi

    Maya enfeksiyonu genellikle reçeteli antibiyotikler kullanılarak tedavi edilebilir. Bu antibiyotikler oral veya topikal olabilir (bir aplikatör ile vajinaya sokulur). Tüm antibiyotikler bazen ciddi yan etkilere sahiptir, bu yüzden reçeteniz hakkında sağlık uzmanınızla konuşun ve olası yan etkilerin farkında olmak için dikkatlice içeriğini okuyun.

    Tamamen öngörülen süre boyunca antibiyotik aldığınızdan emin olun. En yaygın reçetelerde vajinal kremler için beş gün kullanım verilir veya oral ilaçlar için yedi gün süre sunulur. Reçeteli tedavilerin çoğu, kadınların ilacı kullanırken alkol almamalarını tavsiye eder.

    Vajinal tedaviler farklıdır hatta bazıları cinsel ilişkiye müdahale edebilir. Oral tedaviler ise yeme içmeye kadar kısıtlama getirebilir, yan etkileri de fazladır. Bu nedenle bazı kadınlar tedaviyi reddetmektedir.

    Vajinal Akıntı Nasıl Geçer? Tıklayın !

    Kahverengi ve sarı vajinal akıntı neden olur Tıklayın !

    Kadınlarda Vajinal Mantar Tedavisi İçin Tavsiyeler için Tıklayın !

    Vajinal Tampon Kullanımı ve Vajinal Tampon Nasıl Takılır? Tıklayın !

  • Panik Ataklar İçin Ev Çözümleri

    Panik Ataklar İçin Ev Çözümleri

    Panik ataklar küçük hususlardan biri değil; korkutucu, rahatsız edici ve günlük hayatınıza karışabilen durumlardır. Endişeden arınmanız adına anksiyete ve panik ataklar için ipuçları hazırladık. Böylece günlerinizi daha rahat bir şekilde geçirebilirsiniz.

    Panik Atak Nedir?

    Panik atak, birkaç dakika içinde yükselen aşırı anksiyete ve korkunun ani başlangıcıdır. Yaygın panik atak semptomları arasında hızlandırılmış kalp atım hızı, çarpıntı, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, göğüs ağrısı-rahatsızlığı, titreme, ısı hissi, baş dönmesi, baygınlık hissi, hissizlik, korku, kaybetme kontrolü ve hatta ölüm korkusu yer alır.

    Neyse ki, en zor günlerinizde size yardımcı olabilecek endişe ve panik atakları için epeyce doğal çözüm var.

    panik atak nedir evde panik atak tedavisi
    panik atak nedir evde panik atak tedavisi

    Panik Ataklar için Essentials Yağlar

    Kendinizi doğal olarak sakinleştirmek istiyorsanız, uçucu yağlar bunu yapmanın en iyi yollarından biridir.

    Lavanta, buhur, bergamot, vetiver, gül yağı, nane, adaçayı, papatya, sandal ağacı ve ylang ylang gibi esansiyel yağlar sakinleşir ve rahatlamanıza yardımcı olur. Endişe veya panik atak geliyorsa, bu yağlardan herhangi birini, buhur ile yakın ve gözlerinizi kapatıp rahatlamaya çalışın.

    Panik Ataklar İçin Solunum Egzersizleri

    Dışarıda medyana gelen panik atakları durdurmak istiyorsanız, nefes egzersizleri en umut verici stratejinizden biri olacaktır. Anksiyete atağınız olduğunda, nefesleriniz daralabilir ve nefesinizi tutamayacağınız hissine kapılabilirsiniz.

    Aşağıdaki 3 nefes egzersizi sayesinde ataklarınız hafif geçecektir, ancak her gün egzersizleri tekrarlamalısınız.

    Derin nefes: Derin soluma, endişe için en yaygın solunum tekniklerinden biridir, ancak herkes için her zaman kolay değildir, alışmanız gerekir. Oturun ve kollarınızı kolçakların üzerine koyun. Burnunuzdan derin bir nefes alın, nefes alımı yaklaşık 5 saniye sürsün, nefesi 3 saniye tutun ve 7 saniye boyunca ağzınızdan nefes almaya başlayın. 10 kez tekrarlayın zamanla 20 kata kadar tekrarlayabilirsiniz.

    CO2 Tekrar Nefes Alma: Eğer hiperventilasyon oluyorsanız, bu nefes alma tekniği panik atakınızın şiddetini azaltmak için oksijen ve karbondioksit seviyenizi yeniden dengeler. Ellerini ağzına koyun ve yavaşça ve derinden nefes alın. Normal uzunlukta nefes alın ve 5 ila 10 defa tekrarlayın.

    Alternatif burun deliği nefes alma: Parmağınızı sağ burun deliğinizin üzerinde tutun ve sol burun deliğinden nefes alın. İnhalasyonun zirvesine ulaştıktan sonra, sağ parmak parmağınızı sol burun deliğinizin üzerine yerleştirin ve sağ burun deliğinden nefes verin. Bu 3 ila 5 defa tekrarlayın.

    Panik Bozukluğu / Panik Atak Bilgi Ve Paylaşım Alanı için Tıklayın !

    Hamilelikte Panik Atak Ve Tedavisi için Tıklayın !

  • Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı 

    Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı 

    Rahim ağzı kanseri kadınlar için oldukça riskli bir hastalık.  20 yaşından küçük kadınlarda ve orta yaşlı kadınlarda sıklıkla karşılaşılan bir vaka. Ancak 65 yaş üstü kadınlarda da % 15 üzerinde ortaya çıkma riski bulunur.  Uzmanların çeşitli araştırmaları sonucunda ölüm oranı oldukça düşmüş olsa da risk hala devam ediyor. Dr. George Papanicolaou 1940 yılında kanser hücrelerini analiz eden basit bir test icat etti.  Yapılan çalışmalar sonucunda ise kanserden ölüm oranı %50 oranında azaldı.  Kanser hastalığında herkesin bildiği üzere erken teşhis oldukça önemli.

    Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı  | 3

    Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Neler?

    • Menopoz sonrası oluşan kanamalar
    • Dönemler arasında kanama
    • Muayene sonrası kanama
    • Adet dönemlerinin normalden daha uzun sürmesi ve ağrılı geçmesi
    • Olağandışı oluşan vajinal akıntı
    • Seks sırasında ağrı

    Eğer rahim ağzı kanser belirtileri içerisinden herhangi birine sahipseniz tabi ki kanser olduğunuz anlamına gelmez. Ancak yine de dikkat edilmesinde fayda var.  Düzenli olarak kontrollere gidilmesi sonucunda önüne geçilebilir ve daha kötü sonuçlar doğurması engellenebilir. Çünkü rahim ağzı kanseri sadece erken teşhislerde ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Operasyona Werrtheim adı verilmekte olup vajinanın bir kısmı ile beraber çıkartılır.

    Kansere Karşı Uyarılar;

    1. Özellikle 30 yaşından itibaren dikkatli olunması gerekiyor. Risk daha fazla.
    2. Smear ve HPV taraması mutlaka yapılmalı.
    3. Bu tarama testlerinden smear 3 yılda bir düzenli aralıklar ile tekrar edilmesi şart.
    4. 5 yılda bir ise bir semar ve HPV taraması yaptırılmalı.
    5. Sigara kullanımının en aza indirilmesi mümkünse bırakılması kanser riskini azaltır.
    6. Vajinada oluşan durdurulması zor kanamalar olduğunda mutlaka kontrole gidilmeli.
    7. Sağlıklı ve doğal gıdalar ile beslenmeye özen gösterilmeli.
    8. Fazla kiloya sahip olanların sağlıklı kilosuna kavuşması
    9. Bitkisel proteinlere öncelik verilmesi

    Rahim ağzı kanseri kimlerde daha sık görülür konusunda erken yaşta başlayan cinsel yaşam ( 20 yaşından önce) olumsuz etkiler yaratmakta olup çok eşli yaşam tarzı benimsenmesi ya da eşlerden birinin çok eşli yaşam tarzına sahip olması bunun yanı sıra sigara faktörü rahim ağzı kanser riskini oluşturan etmenler arasında sıralanabilir.

    Rahim Kanseri Erken Belirtisi için Tıklayın !

    Histerektomi ve menopoz (Rahim Alınması) Tıklayın !

    Servisit Nedir? Rahim ağzı iltihabı Tıklayın !

    HPV virüsünün etkileri (Rahim ağzı kanseri ve siğiller) Tıklayın !

  • Yaz Aylarında Ayak Sağlığına Dikkat

    Yaz Aylarında Ayak Sağlığına Dikkat

    Yaz ayları ile birlikte kadınların en büyük şikayeti olan ayak kokusu ve ayak sağlığı da bir adım öne çıkıyor. Özellikle kalın ayakkabılar ve hava almayan ayaklar, kısa bir süre sonra tepki vermeye başlıyor. Bu tepkilerden bir tanesi kötü koku, bir diğeri ise mantar oluşumu şeklinde karşınıza çıkacaktır. Ayakkabı seçimi yaz aylarında daha büyük önem taşıyor ve bunun yanı sıra dikkat etmeniz ve uygulamanız gereken birtakım detaylar da karşınıza çıkacaktır.

    Ayaklarınızı gün içerisinde Sık Sık Yıkayın

    Yaz aylarında kötü kokuya engel olmak ve daha da önemlisi mantar oluşumunun önüne geçebilmek adına ayaklarınızı günde en az 3 kez yıkamanız tavsiye ediliyor. Sabun kullanarak yıkadığınız takdirde mantar oluşumu ve kötü kokuların önüne geçmeniz de mümkün olacaktır. Elbette tek başına yeterli değil ve bunun yanında ayakkabı seçimi detayı da büyük bir önem taşımaktadır. Dilerseniz bu detaya da hep birlikte göz atalım.

    Yaz Aylarında Ayak Sağlığına Dikkat | 4

    Ayakkabı Seçimi Nasıl Olmalıdır?

    Yaz ayarında ayaklarınızın hava alması çok daha büyük bir önem taşıyor. Bu yüzden daha rahat ve açık ayakkabıları tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Eğer mümkünse sandalet ve terlik kullanımı arttırılmalıdır. Kalın kumaş yapısına sahip ayakkabılardan olabildiğince uzak durmanız gerekiyor. Ayakkabı seçimi doğru yapıldığı ve ayak yıkama eylemi düzenli bir şekilde gerçekleştirildiği takdirde mantar oluşumu da meydana gelmeyecektir.

    Ayak bakımı ile alakalı bilmedikleriniz için Tıklayın !

    Ayak Mantarına Doğal Kına Tedavisi için Tıklayın !

    El ve Ayak Beyazlatma için Tıklayın !

    Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli Tıklayın !

  • Böcek Sokmalarında İlk Yapılması Gerekenler

    Böcek Sokmalarında İlk Yapılması Gerekenler

    BÖCEK SOKMALARI VE YAPILMASI GEREKENLER

    Özellikle bahar ve yaz aylarında toprakta çalışan işçiler yada piknik yapan kişiler böcek sokmaları ile karşılaşır. Hatta bazen evimizin balkonunda otururken yada yolda yürürken bile böcek ısırması ile yüz yüze kalabiliriz. Bu nedenle ne yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. İlk yapmamız gereken sakin olmak ve panik yapmamaktır. Eğer çok büyük bir alerjiniz yokda böcek sokması çokta tehlikeli bir olay değildir.

    Böcek sokmalarının alerjik belirtileri:

    Böcek sokması olan bölgeden uzakta şişme, kızartı, ürtiker, kaşıntı, kolik şeklinde karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, at sesi (larinks ödemi bulgusu), dilde şişme olabilir. Bu bulgular, ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır ve birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Nabzın alınamaması ve kan basıncının düşmesi, bilinç bulanıklığı ve kalp durması yaşamı tehdit eden bulgulardır.

    Böcek sokmalarında ilk yardım bilgileri:

    Arı sokması :
    Arının iğnesinin steril bir iğne ile çıkarılması gerekir. İğne çıkarıldıktan sonra buz tatbik edilebilir.

    Akrep sokması:
    Zehirin gücü akrebin kuyruğundaki boğum sayısı ile doğru orantılıdır. Zehir sinir sistemini ve kalbi etkiler. Tükrük salgısı artar. Kaslar kasılır. İdrar kaçırma ve felç görülebilir. Sokulan bölgede ağrı, yanma ve uyuşukluk olur. Bu durumda yara kesinlikle emilmez. Ufak bir turnike ve amonyak uygulanır. Kişiye alkol verilmemeli ve yara dağlanmamalıdır.

    Örümcek sokması:
    Zehirli örümcekler kum saati şeklinde küçük ve siyah olurlar. Ayrıca kafalarında kırmızı benek olur. Isırdıklarında sinir sistemini etkilerler. Karın kısmında ağrı görülür. Yara oynatılmamalıdır. Yaranın üzeri bez veya eşarpla sıkılmalı ve buz uygulanmalıdır.

    Köpek ısırması:
    Kuduz köpeklerin ağızları salyalıdır ve göz bebeklerinde simetri yoktur. Sudan korkarlar ve kuyrukları bacaklarının arasında gezerler. Isırma durumunda yara bol su ile yıkanmalı ve kapatılarak pansuman için hemen hastahaneye gidilmelidir. Tetanoz ve kuduz aşısı olunmalıdır. Köpeğin yakalanması ve 10 gün karantinada kalması gerekir.

    Yılan ısırması:
    Yarada diş izi bırakır. Zehirli yılanlar kısa, kuyrukları yuvarlak ve kafaları üçgen şeklinde olanlardır. Üzerlerindeki pullar daha küçük ve daha fazladır. Çok parlak ve canlı renklerde olurlar. Isırma durumunda kan pıhtılaşmakta zorlanır, aşırı kan kaybı olur. Yanma hissi ve ağrı vardır. Şişlik ve morluk görülebilir. Sinir sistemini ve kalbi etkiler. Kusma, uyuklama ve bulantı görülebilir. Yara öncelikle iki dişizi arası çizilerek kanatılır, emilmez. Isırılan bölgenin üstü bir bezle sıkılır.

    Kene yapışması:
    Üzerine yağ damlatılarak, bir cımbızla saat yönünün tersine çevrilir.

    Sülük yapışması:
    Sülükler kirli kanı emdiklerinden yararlıdırlar. Sigara veya herhangi bir ısı kaynağı ile uzaklaştırılırlar.

    Böcek Sokmaları Tedavi Yönetmler:
    Lokal reaksiyon- Böcek sokması lokal bir reaksiyona neden oldukysa, yani böceğin soktuğu yerde küçük bir şişlik oluştuysa buzla kompres yapmak, sabunlu suyla yıkamak veya antihistaminik bir pomat sürmek yeterlidir.

    Genel reaksiyon- Eğer sokulan bölgenin çevresinde daha geniş bir tepki oluşursa (örneğin tüm kolun veya bacağın şişmesi gibi) ya da yaygın kaşıntı görülürse yine normal reaksiyondaki tedavi uygulanabilir. Ağızdan alınan bazı ilaçlar da şikayetleri giderebilir. Ancak bu ilaçları bir doktorun vermesi gerekir.

    Toksik reaksiyon- Sokulan bölgeden uzakta şişme, karın ağrısı, ishal, nefes alma zorluğu, göğüste sıkışma hissi, hırıltılı solunum, dilde şişme; birkaç dakika içinde ortaya çıkan ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır. Bilinç bulanıklığı ve kalp durması yaşamı tehdit eder. Bu durumda bir sağlık merkezinde acil madahele yapılmalı; tedavi sonrasında ise kan tahlili ve uygun testlerle alerji saptanmalıdır. Riskli kişiler aşılanır.
    Arı sokmasına karşı aşırı duyarlılığı olan kişiler, doktorun verdiği ilaçları mutlaka yanında bulundurmalıdır.

    Böcek sokmaları için bitkisel öneriler:

    – Adaçayı yapraklarından yapılan merhem, sivrisinek, arı sokmasında acıyı dindirir, kaşıntıyı önler.

    – Andız otu yaprakları veya kökünün hayvan ısırma ve sokmalarında enfeksiyon oluşumunu önleyici etkileri vardır. Çok miktarda andız otu mide bulantısına neden olur.

    – Çalı kavağı (ezilmiş) arı sokmalarında sokulan yere sarılırsa etkili olur. Zeytinyağı ile karıştırılarak elde edilen merhem yanıklara sürülürse şifa verir.

    – Deve tabanı yaprakları ezilip merhem haline getirilerek yaraların, çıbanları, şişen ayakların ve böcek sokan yerlerin üzerine sarılırsa çabuk iyileşmelerini sağlar.

    – Maydanoz tohumlarının ve yapraklarının kaynatılması ile elde edilen saf maydanoz suyu, arı ve haşarat sokmasında, sokulan yere sürüldüğünde ağrısını geçirir.

    – Sarımsak rendelenmiş olarak yara, çıban ve zehirli hayvanların soktuğu bölgelere sarıldığında iyileştirici olur.

    İlgili Konular ;
    Sivrisinek Kaşıntısı Nasıl Geçer?

    – Hangi Böcek Isırığı Nasıl Olur? Tıklayın !

  • Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Mükemmel bir dünyada yaşayan mükemmel insanlar olsaydık, her gün güneşe çıkmadan önce güneşten koruyucu kremlerimizi, losyonlarımızı sürer kapıdan dışarıya ilk adımımızı öyle atardık. Hatta gün içerisinde etkisini kaybeden güneş kremlerini, 2 saatte bir yenileyerek cildimize büyük bir iyilik yapabilirdik. Ama itiraf edelim, hayat bu kadar lay lay lom değil… Hepimiz insanız sonuçta ve güneş kremi sürmek belki de dünyanın en zor şeylerinden biri olabilir! Özellikle “saatlerce makyaj yapıp yine saatlerce kıyafet deneyebilen kadınlar dahil olmak üzere”, altı üstü 5 dakikalık krem sürmeye nasıl bu kadar üşendiğimizin cevabını inanın kimse bilmiyor.

    Yine güneş kremi sürmeye üşendiğiniz ya da sürüp de yenilemediğiniz, bu yüzden de ıstakoz gibi kızardığınız bir gün yaşarsanız, sizin için birkaç tavsiyemiz olacak ve işinize fazlasıyla yarayacağını düşündüğümüz Dermatolog Allison Arthur’un güneş yanığı giderme tedavi planları sizinle paylaşacağız.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 5

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Eğer farkında olmadan kötü bir şekilde kızardıysanız, Doktor Allison aşağıdakileri yapmanızı öneriyor.

    1. Hızlıca içeriye kaçın

    Bu sizin de mutlaka bildiğiniz basit bir öneri ama oldukça etkili! Cildinizin kırmızılaştığını gördüğünüzde hızlıca plaj çantanızı toplayıp gölge bulmaya çalışın. Yanık iyileşene kadar da doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya dikkat edin.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 6

    1. Duşa girin

    Serin suyun altına girmek hızlıca rahatlama sağladığından, olabildiği kadar çabuk sürede duşa girmenizi öneriyor Doktor Arthur.

    1. Losyonunuzu sürün

    Cildiniz hala ıslak iken, aloe vera ile nemlendirici bir losyon uygulayın. Yanık iyileşene kadar günde birkaç kez tekrarlayın. Doktor Arthur, bu losyonların ciltte ısıyı tutabilen olanlarından anestetik olup lidokain ve benzokain içerenlerden uzak durmanız gerektiğini söylüyor.

    1. İlaç alın

    Ağrıyı hafifletmeye ve şişmeyi azaltmaya yardımcı olması bakımından, varsa ibuprofen içeren bir ilaç alabilirsiniz.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 7

    1. Soğuk uygulayın

    Yanığınız lokal ise yani örneğin vücudunuzun sadece belirli bir kısmı yanmış ise o bölgeye soğuk kompresler uygulayın. Cildiniz için en iyi kompres ise eşit miktarda soğuk süt ve buzlu su ile ıslatacağınız bez ile mümkün. Sütün serinliği, ph seviyesi ve içerdiği proteinler, cildinizi hiç olmadığı kadar rahatlatır.

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları için Tıklayın !

    Güneş Yanığı Kızarıklığına Ne İyi Gelir? Tıklayın !

    Güneş Yanığı Tedavisi Nasıl Olmalı? Tıklayın !

    Güneş yanığına neler iyi gelir? Tıklayın !

    Doğal Güneş Kremi Resimli Tarif için Tıklayın !

    Güneş lekelerine karşı 5 etkili çözüm için Tıklayın !

  • Bel Ağrısından Kurtulma Yolları

    Bel Ağrısından Kurtulma Yolları

    Çağımızın fenomen olmuş rahatsızlıklarından biri olan bel ağrıları her geçen gün insanoğlunu kötü yönde etkileyen bir hastalık olmaktadır. Bel ağrılarından nasıl kurtulabilirim, bel ağrıları nasıl geçer, bel ağrısının nedenleri ve daha birçok farklı terimlerle araştırılan bel ağrısından kurtulma yolları üzerine bu konumuzda sizlere geniş bir bilgi kaynağı hazırladık.

    Bel Ağrısından Kurtulma Yolları | 8

    BEL AĞRILARINI DİNDİREBİLECEĞİNİZ YÖNTEMLER

    • Oturduğunuzda veya ayağı kalktığınızda vücudunuzu mutlaka dik tutun.
    • Bilgisayar kullanan biriyseniz koltuk üzerinde dik bir pozisyon çerçevesinde oturmalısınız. Bu kapsamda doğru oturma pozisyonları ile ilgili materyallerden yardım alarak diz eklemlerinizin ve kalça eklemlerinin daha yüksek olmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca bunları yaparken ayak tabanlarınızın da yere bastığından emin olmalısınız.
    • İşyerinde veya evde masa, koltuk ve bilgisayarın her zaman önerilen mesafelerde olmasına dikkat edin.
    • Oturduğunuz pozisyon şeklini yarım saatte bir değiştirin.
    • Ağırlık taşıma esnasında her iki kolunuza eşit ağırlığa sahip bir miktar belirleyin. Özelliklede ağır yük taşıma esnasında taşıdığınız yükün bel hizanızdan daha yüksek bir derecede olmamasına dikkat edin. Buna ek olarak taşınan nesneyi daima gövdenize yakın bir mesafede tutun.
    • Çamaşır asarken vücudunuzun hareketlerine önem gösterin ve asla ipe uzanmak için vücudu yukarı doğru germeyin. Mümkünse çamaşır iplerini boyunuzun yettiği mesafe ölçümüne göre ayarlayın.
    • Ayakkabı bağlamak için eğilerek bağcıkları bağlamayın. Bunun için çömelerek ayakkabılarınızı bağlayabilir veya isteğinize göre yüksek bir zemine oturarak ta ayakkabılarınızı bağlayabilirsiniz.
    • Otomobilde bulunan koltuğunuzun kalça ve dizinizin az yukarısına göre ayarlayın.
    • Sırt veya yüz üstü uyumaktan kaçının. Mümkün olabildiğince ana rahmindeki bebeklerin şeklinde de olduğu gibi dizlerinizden çekerek bacaklarınızı topar bir şekilde yana uyumaktır. Bu doğrultuda her iki bacağınızın arasına yumuşak bir yastık alarak daha rahat bir uyku geçirebilirsiniz.
    • Yatak seçiminizi doğru yapmalısınız. Özelliklede son dönemlerde büyük markaların üretmiş olduğu ortopedik yataklar üzerine seçim yapmanız daha mantıklı olacaktır.
    • Sürekli ayakta duran veya dışarıda beklemek zorunda kaldığınız anlarda 15-20 santimetre boyunda bir cismi tek ayağınızın altına koyarak bekletebilirsiniz. Bir süre sonra diğer ayağınızı bu cismin üzerine tek olarak bırakıp bel ağrılarınızı giderebilirsiniz.

    Sırt ve Bel Ağrısı Nasıl Geçer? Tıklayın !

    Bel Ağrısı ve Cinsel Yaşam için Tıklayın !

    Sırt Ağrısına İyi Gelen Bitkiler için Tıklayın !

    Bel ağrısına neden olan nedenler

  • Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz, hakkında bilgi sahibi olmayan kadınların korkulu rüyası gibi gösteriliyor ancak dikkatli davrandığınız takdirde bu dönemi daha sorunsuz bir şekilde atlatabilmeniz mümkündür. Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek yerine gerçekler ile yüzleşmeniz çok daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Doğurganlık kaybı olarak basit bir tanımı yapılan menopoz dönemi, başlaması ile birlikte kadın vücudunda birtakım değişikliklere de neden olabiliyor.

    Menopoz Döneminde Vücuttaki Değişiklikler

    • Vücuttaki ısı artışı
    • Uyku düzeninin bozulması ve gece uykularının rahatsızlık verici bir hal alması
    • Cinsel ilişkilerin daha ağrılı ve sancılı bir hale gelmesi
    • Aşırı stres durumu
    • Özgüven kaybı
    • Depresyon
    • Cinsel ilgi ve isteksizliğin artması

    Menopoz Dönemine Dikkat | 9

    Menopoz Döneminde Cinsellik

    Menopoz döneminde cinselliğin tamamen bittiği gibi bir algı söz konusu ve kadınların en büyük korkularından bir tanesi de budur. Cinsel ilgi ve istek belli bir dönem azalma gösterebiliyor ancak bu her kadında aynı şekilde gerçekleşmiyor. Bazı kadınlar menopoz döneminde daha istekli olabilirken bazı kadınlar da kendini tamamen uzak tutmayı tercih ediyor.

    Bu durumun psikolojik etkileri de mevcut ve kadın menopoza girmesi ile birlikte psikolojik olarak da kendini tetikliyor ve ilginç bir şekilde cinsellikten uzaklaşmaya başlıyor. Daha sağlıklı bir ruh hali ve psikoloji ile hareket ettiğiniz takdirde menopoz döneminde sorunsuz bir cinsel ilişki de sizleri bekliyor olacaktır.

    Menopoza İyi Gelen Bitkiler için Tıklayın !

    Menopoz diyeti yaparken dikkat..! Tıklayın !

    Menopoz döneminde Sıcak Basmaları için Tıklayın !

    Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir? Tıklayın !

  • Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Hemen her hastalığa şifa nihayeti veren süt içerisinde birçok vitamin ve minerallerle sayısız fayda sağlayan bir besin türüdür. Önemli bir besin kaynağı olan sütün içerisinde yer alan değerler sadece çocuklar için değil, aynı zaman’da her yaştan herkesin tüketmesi gereken bir besin öğesi olmaktadır. Haznesinde barındırdığı değerler her ne kadar insanlar için oldukça faydalı olsa da, süt içmeyi sevdikleri halde sütten şikayetleri olan insanlarda bulunmaktadır. Özellikle de süt içerken şişkinlik sorunu ile karşı karşıya gelen bireyler bu sorunlarını sıklıkla dile getirmektedirler. Şişkinlik sorununu meydana getiren neden ise süt içerisinde bulunan laktozdan kaynaklı olmaktadır. Laktoz süt tüketiminden hemen sonra “laktoz toleransı” adı verilen problemi şişkinlik yaşayan insanlar üzerinde etki etmektedir.

    SÜTTE BULUNAN LAKTOZA YAKIN MERCEK

    Süt şekeri olarak adlandırılan laktoz Latince de sütün anlamı olan “Lak” ve şeker anlamını taşıyan “oz” kelimelerinden türemiştir. Bu birleşimlerden meydana gelen “laktoz” kelimesi sütün tadını veren ve sütten daha tatlı olan bir değer olmaktadır. Süt tüketimi yapan kişilerde sonradan oluşan şişkinlik durumu laktozun vermiş olduğu etkiden kaynaklı olmaktadır. Laktaz enziminin vücudun laktozu sindirmeye yönelik yapmış olduğu zaman diliminde hızlıca azalarak meydana getirdiği bir durum olmaktadır. Normal süt ile laktozsuz süt arasında herhangi bir fark yoktur. Tat ve renk olarak aynı olan her iki süt türünden de tüketebilirsiniz. Aradaki tek fark ise laktozsuz sütlerde şeker ilave bulunmamaktadır. Laktoz süte verdiği tatlandırıcıdan ötürü daha tatlı olarak süte değer katmaktadır. Kısacası laktozun süt üzerinde görevi, sütün daha tatlı olmasını sağlamaktır. Glikoz ve galaktozun tatlılık derecesi laktoza göre daha fazla olmaktadır. Eğer süt içerken şişkin sorunu ile karşılaşıyorsanız bu problemden kurtulmak adına sütü yavaş içmelisiniz. Alternatif olarak kefir veya soya sütünü de tüketebilirsiniz.

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler | 10

    SÜTE KARŞI DUYARLILIK NASIL ANLAŞILIR?

    • Süt tüketiminden sonra mide bulantıları oluşabilir.
    • Midede veya karın bölgelerinde şişkinlikler.
    • Gaz sancıları ve mide ağrıları oluşabilir.
    • Bağırsaklar normal seviyesinden daha yüksek bir derecede fazladan çalışabilir, yani bozukluklar meydana gelebilir.

    Laktoz intoleransı ile nasıl başa çıkılır? Tıklayın !

    Laktoz İntoleransı Doğal Tedavi için Tıklayın !

    1500 Kalorilik Laktoz İntoleransı Diyeti İle Haftada 1 Kilo Tıklayın !