Blog

  • Bedeni Boşalıp Ruhu Aç Kalanlar Var!

    Bedeni Boşalıp Ruhu Aç Kalanlar Var!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. A. CEM KEÇE: “BOŞALMA KONTROLÜNÜ ÖĞRENMEK ARABA KULLANMAYI ÖĞRENMEK GİBİDİR…”

    Ülkemizde cinsel yaşamı aktif olan her on erkekten yedisinde görülen erken boşalma sorunu sinsice yaklaşan bir tehdit olarak yatak odalarını vuruyor. Çünkü Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerinegöre, bir cinsel uyum bozukluğu olarak bilinen erken boşalma zamanla cinsel isteksizliğe ve partner ilişkisinde telafisi imkansız sorunlara yol açabiliyor.

    BEDENİ BOŞALIP RUHU AÇ KALANLAR VAR!

    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe’ye göre “Bedenim boşalsa bile ruhum hala aç, boşalsam bile seks ihtiyacımı gideremiyorum, tam tatmin olamıyorum ve cinsel doyuma ulaşamıyorum. Tekrar seks yapmak istiyorum ama partnerim bunu her zaman kabul etmiyor ya da her zaman ikinciyi yapamıyorum ve partnerimle sorunlar yaşıyorum…” diyen erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Erken boşalmanın, en kolay ve en başarılı çözülebilen cinsel bir uyum bozukluğu olduğunu ifade eden Dr. Keçe; “Her insanın içinde her problemi çözecek yetenek, bilgi ve güç vardır. İstemek, doğru ve gerekli egzersizleri yapmak, cinselliğin evrensel kurallarına uymakla her problem çözülebilir.” diyor.

    BOŞALMA KONTROLÜNÜ ÖĞRENMEK ARABA KULLANMAYI ÖĞRENMEK GİBİDİR…

    Bir kişinin yaşaması için nefes almaktan sonra en önemli şeyinin yemek yemek olduğunu ve yemek yemenin bir süreliğine kontrol edilebildiğini veya geciktirilebildiğini söyleyen Dr. Keçe; “Seks yapmayı ve boşalma kontrolünü doğuştan bildiğimizi sanırız. Hatta zamanı geldiğinde çok iyi seks yapacağımızı zannederiz. Oysaki nasıl okuma, yazma okulda öğreniliyorsa, seks de boşalma kontrolü de tecrübe kazandıkça sonradan öğrenilir. Öğrenme sürecinde deneyim çok önemlidir. Nasıl acemi bir şoför ilk başlarda zorluk çekerse, insanlar da boşalma kontrolünü öğrenme sürecinde benzer sıkıntılar çekerler. Kişi yemek hazır olmadığında bekleyebilmekte, misafir veya müşteri geldiğinde veya toplantı gerektiğinde çok aç olduğu halde yemek yemeği erteleyebilmekte veya başlamış olduğu yemeği yarım bırakabilmektedir. Demek ki insanoğlu daha zorunu yapabiliyorsa daha kolayını daha basitçe yapabilir. Erken boşalma tedavisi sol elle yemek yemeyi öğrenmiş birine sağ elle yemek yemeyi öğretmek gibidir. Bu süreci araba kullanmayı öğrenmeye de benzetebiliriz. Araba kullananlar bilirler ki, kırmızı ışık yandığında yaya geçidinin önünde durmak gerekir. ‘Çok süratliydim duramadım veya yerler kaygandı, yorgundum veya fren balatalarım zayıftı, bu yüzden duramadım’ diye bir açıklama veya mazeret olamaz, çünkü kullanıcı koşullara göre arabasını yönetmek zorundadır. Kişi durması gerektiği yerde duramıyorsa yani erken boşalıyorsa; ya arabayı durdurmayı bilmiyordur ya olumsuz alışkanlıkları ağır basıyordur ya da yaşadığı olaya farklı anlamlar yüklüyordur.” diyor.

    ÇİFTE ÖZEL EĞLENCELİ AŞK OYUNLARI SİZLERİ BEKLİYOR…

    Erken boşalmanın üstesinden gelmek için ilk önce kişinin kendi yolunu bulması gerektiğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa; “Kişi cinselliği partnerle tecrübe edilen bir paylaşım olarak yaşamayı öğrenmelidir. Boşalmayı kontrol etmeyi öğrenmek için çeşitli yollar denenir; seks yaparken başka şeyleri düşünmek, geciktirici kremler, prezervatifler gibi. Bunlarla başarı elde edilemediğinde ilaçlar kullanılır. İlaçlarla çözüm alamayanlar ise bir karar vermek zorunda kalırlar. Yani ya bu sorunla yaşamayı seçeceklerdir ya da cinsel terapi alarak bu sorundan kalıcı olarak kurtulacaklardır. Çünkü boşalma denetiminin öğretildiği ve cinsellik konularında bilişsel yeniden yapılandırmanın yapıldığı cinsel terapi, erken boşalmanın kesin çözüm yoludur. Cinsel terapi hatalı cinsel davranışların ve alışkanlıkların değiştirildiği, boşalma kontrolünün sağlanmasına yönelik bilgilendirmelerin yapıldığı, aşk oyunları adı altında kişiye veya çifte özel eğlenceli egzersizlerin planlandığı hoş bir süreçtir. Bu süreçte önerilen aşk oyunlarıyla erkekler partnerlerinin de yardımıyla boşalma kontrolünü öğrenirler, daha kaliteli ve sağlıklı bir cinsellik yaşamaya başlarlar ve kalıcı olarak iyileşirler. Bu iyileşme zamanla araba kullanmayı veya yüzmeyi öğrenmek gibi kalıcı bir hale gelir.” diyor.

    PEKİ AMA NASIL?

    Boşalma kontrolünü öğrenmenin bir süreç işi olduğunu ifade eden CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Boşalma kontrolü aniden öğrenilen bir durum değildir. Boşalma kontrolünü isteme, boşalma kontrolünü öğrenme ve boşalma kontrolünün devam ettirilmesi birbirini izleyen süreçlerdir. Sağlıklı ve mutlu bir cinselliğin püf noktaları ise bunların ardından gelmektedir. Boşalma kontrolünü öğrenmenin başında olan erkekler öncelikle kendi kendilerine daha sonra da partnerleriyle boşalma kontrol alıştırmalarına başlamalıdırlar. Bu çok önemlidir. Çünkü bayan partner erkeğe öğrenme sürecinde çok yardımcı olur. Ayrıca zor durumlarda vereceği talimatlarla öğrenme aşamasındaki erkeğe hayati destek sağlar. Boşalma kontrolü öncelikle penisin duyumlarına odaklanma, partnere ve dokunuşlarına alışma dönemini gerektirir. Bu alışma sürecinde öncelikle tamamen rahat ve gevşemiş bir halde mastürbasyon ile denemeler yapılmalıdır. Denemelere yeni başlayan erkel mastürbasyon ile hem durup-başlamayı hem de bedensel duyumlarına odaklanma alıştırmalarını sıkça yapmalıdır ki yatakta partneriyle bu konularda rahat davranabilsin ve paniğe kapılmasın. Birkaç hafta böyle bu şekilde alıştırma yapan erkek daha sonra partneriyle denemeler yapmalıdır. Partnerinin yardımıyla boşalma kontrolünü öğrenmeye çalışan erkek hem yüksek uyarılma düzeylerinde kendini kontrol etmeyi hem de bu süreci keyifli hale getirmeyi başaracaktır. İyi bir seks partneri olmanın püf noktalarından biri partnerle uyumlu sevişebilmektir. Ayrıca erkek sevişmenin ve dokunmanın hazzına odaklandığı kadar partnerinin de ihtiyaçlarını kontrol etmelidir.” diyor.

  • Diyetin bozulmaması için !

    Diyetin bozulmaması için !

    Diyetin 15 Düşmanı
    1. Hızlı yemek
    Hızlı yemek yemek kilo almanıza neden olur bu nedenle yavaş yemelisiniz. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geliyor. Bu şekilde tat alma duyusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.

    2. Teknoloji
    Diyetlerinizin bir işe yaramamasının en büyük etkenlerinden biri hareketsiz yaşamdır. Eskiden bir arkadaşınızla görüşmek için belki de 10 ya da 15 dakika yürürken şimdi sadece mailleşerek görüşmüş kadar oluyor ya da internet üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Böyle olunca da hareket yerine oturmayı seçiyorsunuz.

    3. Tatlandırıcılar
    Kilo almamak için sürekli şeker yerine tatlandırıcı kullanıyor olabilirsiniz. Fakat yapılan araştırmalar yapay tatlandırıcıların alınan doğal kalori alımı konusunda vücudu kandırdığını ve bu nedenle de daha fazla şeker kullanma isteğini ortaya çıkardığını gösteriyor.

    4. Sebzeler
    Sebzelerinizi ve salata malzemelerinizi iyi yıkadığınızdan emin olmalı ve organik olarak yetiştirilmiş olanları seçmelisiniz. Hormonlu sebze ve meyvelerden uzak durmalısınız.

    5. Yağ oranı düşük yiyecekler
    Yağ oranı yüksek ve düşük yiyecekler arasında aslında sanıldığı kadar çok fark yoktur. Yoğurt, süt ya da peynirde bu oran önemliyken yağ oranı düşük bir kek yemekle yağ oranı yüksek olanı yemek arasında hiçbir fark yoktur.

    6. Stres
    Beyin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmemize yol açan kimyasal maddeler salgılar. Bu kimyasal maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da kontrol eder ve sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca sebebi de budur.

    7. Öğün atlamak
    Her yemek yediğinizde metabolik hızınız iki saat içinde yüzde 20 – 30 artar fakat öğünleri atlarsanız metabolizmanız yavaşlar. Özellikle de kahvaltı yapmamak en büyük problemdir ve gece boyunca yüzde 5 yavaşlayan metabolik hızınız bir daha yemek yiyene kadar aynı hızda kalır.

    8. Meyve suları
    Früktoz seviyesi yüksek olan meyve suları iştahınızı açar. Bu nedenle taze meyve suyu içmek ya da meyve yemek çok daha yararlıdır.

    9. Toksinler
    Karaciğer vücudun yağ yakan organıdır ve eğer alkol gibi toksinlerle doluysa yakma işlemi için daha yoğun çalışarak çok enerji harcar ve yorulur. Bu nedenle içki içerken yağ ya da şekeri çok fazla tüketmemeye dikkat etmelisiniz.

    10. Salata
    Diyet yaptığınız için salata yemeyi tercih edebilirsiniz fakat salatayı dışarıda yiyecekseniz soslu bir salata yememelisiniz. Çünkü özel soslarla yapılan bu salataların kalori bakımında bir hamburgerden çok da farkı yoktur.

    11. Doğumgününüz
    Kış mevsiminde doğduysanız baştan kaybetmiş olma ihtimaliniz yüksek çünkü yapılan araştırmalar kış bebeklerinin obeziteye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise daha yavaş çalışan bir metabolizmaya sahip olmaları.

    12. Doğum kontrol
    Kadınların en büyük sorunlarından biri de doğum kontrol yöntemleri nedeniyle alınan kilolardır. Özellikle doğum kontrol hapları bazı kadınlarda iştah açarlar.

    13. Uyku düzeni
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla daha fazla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    14. Evlilik
    Yeni evli çiftler hep evlendikten sonra kilo aldıklarından şikâyet ederler. Bunun nedeni ise birlikte bir yaşam paylaşma sonucu herşeyi aynı anda yapma isteğidir. Fakat sözkonusu yemek olunca bu yanlıştır eşinizle aynı miktarda ya da aynı şeyleri yemeden de mutlu bir evliliğe sahip olabilirsiniz.

    15. Tiroid sorunu
    Sürekli yorgun hissediyorsanız, kilo almaya başladıysanız ve sürekli üşüyorsanız tiroidiniz tembelleşmiş olabilir. Bu da metabolizmanızın daha yavaş çalışmasına neden olur. Bunun için bir uzmana başvurun ve balık, fındık gibi yararlı besinler almaya dikkat etmelisiniz.

  • Burca Göre Tatil Rehberi

    Burca Göre Tatil Rehberi

    Amerika’da bir seyahat sitesi horoskopa göre tatil öneriyor. ‘Benim burcum ne tür bir tatilden hoşlanır?’ sorusunun yanıtını bilmiyorsanız, bu haber tam size göre… Söyle burcunu tatilini ona göre yapalım…

    Yaptığınız tatiller sizi mutlu etmiyor mu? Belki de bugüne kadar kişiliğinizin özelliklerine uygun bir tatile gitmediniz. Klasik tatillerden ise hoşnut kalmadınız. Ancak karar da veremiyorsunuz. Amerika’da bir seyahat sitesi horoskopa göre tatil öneriyor. ‘Benim burcum ne tür bir tatilden hoşlanır?’ sorusunun yanıtını bilmiyorsanız, bu haber tam size göre… Söyle burcunu tatilini ona göre yap…

    Doğayla iç içe bir tatil

    KOÇ

    Koç insanı için tatil demek, heyecanlı yeni olaylarla gücünü ve dayanıklılığını ölçmek ya da daha önce hiç yapmadığı şeyleri yapmak demektir. Koç, diğerburçların aksine tatilinde günlük hayatından çok farklı şeyler yaşamak ister. Koç burcu macera ve keşifleri temsil ettiğinden tatilinde dağcılık, rafting, yamaç paraşütü gibi sporlar yapmayı tercih eder. Doğaya karşı kendi gücünü test edebileceği bir kamp tatili ona iyi gelecektir. Koç burcu ilk defa gittiği yerlerde çok eğlenir. Bu yüzden tatil için hiç gitmediği yerleri seçmelidir. Her zaman yeni şeylere ihtiyacı vardır, daha önce gezip gördüğü yerler ona fazla heyecan vermez.

    Beş yıldızlı seçenekler

    BOĞA

    Boğa burcu lükse ve güzelliklere düşkündür. Yeşillikler içinde dağ ya da göl manzaralı şık bir tatil köyü, otel tam ona göredir. Abant Gölü, Yedigöller, yazın Kartalkaya, Uludağ, İsveç, İsviçre, Aspen gibi yerlerde çok mutlu olacaktır. Seyahatinizde yoğun günlük programlar yapmamalısınız. Boğa insanı tatilde gevşemek ister. Kitapçıları, müzeleri, sanat galerilerini ve mağazaları dolaşarak rahatlar. Kadın boğalar güzellik ürünleri ve bakımı ile kendini şımartmak ister. Boğa için tatil demek, günlük hayatın dışında farklı zevkleri tatmak demektir.

    Maceraya hazır ol!

    İKİZLER

    İkizler için seyahat, yeni şeyler öğreneceği, heyecanlı deneyimler yaşayacağı, ufkunu genişleteceği ve hayatına yeni bir bakış açısı kazanacağı harika bir fırsat demektir. İkizler insanı tatile dinlenmek için değil, değişiklik için gider. Tatil programı yaparken dikkat etmesi gereken en önemli konu, gittiği yerde kafaca ve fiziksel olarak tamamen meşgul olabileceği aktivitelerin olmasıdır. Plajları, tarihi yerleri, müzeleri, alışveriş merkezleri, güzel manzarası olan ve kısa geziler yapabileceği diğer tatil yörelerine yakın bir yer seçmelidir. İkizler burcu, Yay ve Balık gibi çift bedenli bir burçtur, tatilinde iki ülkeye, iki şehre birden gitmek isteyebilir. İkizler burcu, bulunduğu yörenin kültürünü, yaşam tarzını yansıtmayan lüks otelleri tercih etmez. Onun yerine minik otelleri, pansiyonları, aile işletmelerini tercih eder. Haberci ruhlu ikizlerin odasında bir TV, yakınlarda ise gazete bayii ya da kitapçı olmalıdır.

    Denizden uzaklaşma

    YENGEÇ

    Duyarlı yengeç insanları en çok su kenarında tatil yapmaktan mutlu olurlar. Yengeç burçlarının çoğu evlerinden fazla uzaklaşmak istemezler. Evlerine yakın deniz, göl kenarları, onlar için ideal tatil yerleridir. Büyük lüks oteller yerine küçük oteller, içinde mutfağı olan bungalovlar sakinliği seven yengeç insanına hitap eder. Tatilde, o yörenin pazarından aldığı sebze ve baharatlarla yemekler yapabilirse çok mutlu olacaktır. Kendini ne kadar çok evinde hissederse, gittiği yerde o kadar çok rahat eder. Tutumlu yengeç fazla para harcamayı sevmediğinden hesaplı turlarla tatile çıkmak ister. Ailesine bağlı yengeç burcu, büyük dedelerinin doğduğu yerlere gidip köklerini araştırmaktan heyecan duyacaktır. Aynı şekilde Mekke, Kudüs, Tibet gibi dinlerin doğduğu ya da Kapadokya, Roma gibi dini yerlerin bulunduğu bölgeleri ziyaret etmekten de zevk alacaktır. Bir yengeç için tatilde ne yaptığı ya da ne aldığından çok neler hissettiği önemlidir.

    Issız tatilden uzak dur

    ASLAN 

    Günlük yaşantısında bile lükse meraklı olan aslan burcu, tatil söz konusu olduğu zaman en değişik, en harika tatil için tüm parasını birden harcayabilir. Hatta bu parayı bir araya getirebilmek için uzun bir süre beklemeyi bile göze alır. Rahat edemeyeceği, zor şartları olan bir tatilin anlamsız ve sıkıcı olduğuna inanır. Aslan toplum insanıdır, kalabalıktan hoşlanır. Issız bir tatil yöresi ona göre değildir. Zengin kültürleri olan kalabalık şehirler onu çeker. Özellikle eski sarayları, kaleleri olan yerlerde asaletin izlerini bularak çok mutlu olur. Aslan insanı nereye giderse gitsin parasının yettiği en lüks otelde en iyi servisi almak ister. Gece hayatını sevdiğinden onu dans etmeye, caz konserine ya da tiyatroya götürebilirsiniz. Kendisini gösterebileceği ve herkesi görebileceği barlara, kafelere bayılacaktır. Aslan insanı nasıl yaşanması gerektiğini iyi bilir.

    Termal tatil ister

    BAŞAK

    Başak, zeki, entelektüel, iletişimci, enerjik ve aynı zamanda üretici bir burçtur. Onun en son isteyeceği sırt üstü uzanarak hiç bir şey yapmadan geçireceği bir tatil olacaktır. Başak insanı hareket ve heyecan aramaktadır. Keşif ve araştırma duygusunu tatmin edeceği yeni yerler ona heyecan verir. Gideceği yer ile ilgili ne kadar çok bilgi toplayıp hazırlık yaparsa, gittiği zaman o kadar çok mutlu olur. En uygun fiyatlı tur ve otelleri araştıracak, eğer yabancı bir ülkeye gidiyorsa o ülkenin dilini biraz öğrenecek, kültürü hakkında bilgi toplayacak, ön hazırlıkların hepsini eksiksiz yapacaktır. Sağlığına düşkün başak burcu, uzak ülkelere gidemiyorsa, yakınlardaki kaplıca, sağlık çiftlikleri gibi yerlere giderek yenilenebilir. Buralarda egzersiz yapacak, doğa içinde yürüyecek, masaj, sauna, çamur, parafin maskeleri ile baştan aşağı temizlenecek, arınacak, dinlenecek ve kendini harika hissedecektir. Bu şekilde Başak insanı yavaşlayacak ve yerinde durabilecektir.

    Kültürel tatil meraklısı

    TERAZİ

    Oldukça sosyal olan Terazi insanı, tatil için büyük bir şehri ya da hareketli bir tatil yöresini tercih eder. Konforlu ve rahat bir ortamda olmayı sevdiğinden, çadırda bir tatil ona göre değildir. Terazi’ye kamp yapmaktan bahsederseniz faksı ve kablolu televizyonu olmayan bir otel demek istediğinizi zannedebilir. Terazi burcu, müzeleri, sanat galerilerini dolaşmayı, alışveriş yapmayı sever ve gece hayatından çok zevk alır. Terazi insanları tek başına ya da yalnızca bir kişi ile tatile çıkma fikrini hayal bile edemez. Onun için tatil demek, kalabalık ve neşeli insanlarla bir arada eğlenmek demektir.

    Mavi tura bayılır

    AKREP

    Akrep burcunun özel hayatı çok önemlidir. Issız, sessiz, sakin, kimsenin olmadığı bir ada, tatil yöresi ya da özel bir tekne tam ona göredir. Yengeç ve balık gibi duygusal bir su burcu olan Akrep, su kenarında kendini hiç bir yerde olmadığı kadar iyi hisseder. Yoğun duygulara ve tutkulara sahiptir, zaman zaman yalnız kalmaya ihtiyaç duyar. Kaldığı yerde televizyon ve telefon olmasa da olur ama oda servisine ihtiyacı vardır, şampanya içebilmeli ve kendi müziğini dinleyebilmelidir. Onun için tatil demek, dış dünyaya hazırlanmak ve yenilenmek demektir. Günlük hayatta enerjisini çok yoğun ve konsantre bir biçimde kullanan akrep, enerjisini çok çabuk tüketir. Issız bir adaya veya tekneye bütçesi yetmiyorsa deniz ya da göl kenarında kitap okuyarak, balık tutarak ve hiç bir şey yapmadan dinlenebileceği sakin yerlerde tatil yapmalıdır. Akrep insanının sahilde uzun yürüyüşlere ve araba ile küçük gezilere çıkmaya ihtiyacı vardır. Kaldığı otelin güzel ve konforlu olmasını arzu eder.

    Bol aktiviteli tatil

    YAY

    Yay burcunun seyahat etmeye karşı müthiş bir tutkusu vardır. Ne kadar uzak ve egzotik yerlere giderse o kadar çok heyecan duyar. Alaska’dan Kenya’ya tüm uzak ülkelere gitmek ister. Zıt burcu ikizler gibi kafaca zorlanmaya ve yeniliğe ihtiyacı vardır. Yolculuğa çıkmadan çok önce gideceği yerin kültürü ve tarihi hakkında bilgi toplar. Lisan konusunda oldukça yeteneklidir ve gideceği ülkenin insanları ile hiç olmazsa biraz sohbet edebilecek kadar o ülkenin dilini öğrenmek ister. Atletik yay burcu, tatil programını bol fiziksel aktivitelerle doldurmalıdır. Bol aktiviteli, spor faaliyetleri olan tatil köyleri Yay insanı için idealdir. Doğada yürüyüşler, tenis oynamak, yüzmek, koşmak, at binmek ve spor salonunda aerobik dersleri ile çok mutlu olacaktır.

    Dağlık bölge ona göre

    OĞLAK

    Oğlak burcu için en ideal tatil, dağlık bir bölgede olacaktır. Bu burç geleneklere ve tarihe önem verdiği için antik ve tarihi yerleri gezmekten büyük zevk alır. Hala arkeolojik kazılar yapılan bölgelere gitmek ya da bu kazılardan birinde gönüllü çalışmak hayatının unutulmaz tecrübesi olacaktır. Oğlak insanı eski, büyük ve geleneklerini koruyan otellerde kalmaktan büyük zevk duyar. İstanbul’da Pera Palas, New York’da Plaza, Londra’da Ritz Oteli gibi. Bunun yanı sıra oğlak burcu doğada dere tepe yürümeye bayılır. Oğlak, tatilinde biraz iş yapabilirse çok mutlu olur. Bu yanındaki insanı çıldırtabilir ama onun için iş, hayatının bir parçasıdır, ona büyük zevk verir ve bu yüzden de çok başarılıdır. Seyahatinde işle ilgili bir fırsat yakalayabilirse tatil daha da zevkli olacaktır.

    Değişim merkezlerine gitmeli

    KOVA

    Sıradan turistik bir tatil, maceracı ve bağımsız ruhlu kova burcunu sıkacaktır. Dünya kültürlerine, toplumların sosyal yapılarına ilgi duyan, entelektüel kova, büyük sosyal değişimlerin olduğu Rusya, Çin, Hong Kong ya da Berlin gibi yerlere gitmelidir. Kova burcu bilgisayarı olmadan yaşayamaz, tatilde iken aklı bilgisayarındadır. Diz üstü bilgisayarı varsa her yere taşır, yoksa mutlaka birisi onun için e-mail’ini kontrol ediyordur. Bağımsız ruhlu kova insanının açık alanlara ihtiyacı vardır. Doğa harikası ıssız yerlerde özgürlük ve keşif duygusunu yaşayacaktır. Her dakikası planlanmış turlar ona göre değildir. Kendi programını kendi yapacağı bir tatili tercih eder. Esintili bir karakteri olduğu için hiç bir gezinin katı kuralları ya da günlük programı olmamalıdır. Sürprizlere ve değişikliklere açık bir tatil düşünmelisiniz.

    İflah olmaz romantik

    BALIK

    Balık insanı iflah olmaz bir romantiktir. Tatilinden iyice zevk alabilmesi için biraz fantezi olmalıdır. Gerçek, günlük hayata benzeyen sıradan bir tatil ona göre değildir. Su elementi balık için en iyi tatil, ada ve deniz kenarında olandır. Dalga seslerinin duyulduğu, deniz manzaralı küçük bir otel, hassas balık insanını rahatlatacak ve sakinleştirecektir. Balık fazla atletik olmayan yaratıcı bir burçtur, bu yüzden ağır sporlar yerine yüzmeyi, kürek çekmeyi, yelkenle açılmayı, şnorkelle dalmayı ve sahilde uzun yürüyüşlere çıkmayı tercih edecektir. Tekne kiralamak harika bir fikir olacaktır, fotoğraf makinesi ile artistik yaratıcı fotoğraflar çekecektir. Balık burcu ayakları temsil eder. Balık insanı özellikle romantik aşk şarkıları ile dans etmeyi çok sever. Sezgileri gelişmiştir ve seyahat sırasında keşfetme duygusu ona zevk verir. Onu yapılması gereken tatil aktiviteleri ile programlamaya kalkmayın. İlginç şeyler bulursa kalmak isteyecek, özgür olamama hissi ise onu rahatsız edecektir.

  • Kadınların Kabusu Aşırı Tüylenme Ve Tedavisi!

    Kadınların Kabusu Aşırı Tüylenme Ve Tedavisi!

    Endokrinoloji, Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mücahit Özyazar, kadınlarda aşırı tüylenme sorunu ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı

    Kadınlarda hafif tüylenme genellikle genetik veya yöresel olmasına karşın erkek tipi tüylenme genellikle hormonal bir bozukluk nedeniyle görülmektedir.

    Aşırı kıllanması olan bazı kadınlarda bazen erkeklik hormonunda artış olmamasına rağmen kıl diplerinde erkeklik hormonuna karşı aşırı hassasiyet olmasına bağlı olarak da kıllanmada artış ve kıllarda uzama görülebilir. Bu kıllar sert ve koyu renktedir. Böyle kişilerde kıllanma ergenlikle başlar, 30′lu yaşlara kadar artar, daha sonra o düzeyde kalır.

    Tüylenme şikâyeti ile olan kadınlara sorulması gereken sorular

    – Adet düzensizliği, adet görememe, kısırlık gibi belirtiler var mı?
    – Kıllanma yapabilecek herhangi bir ilaç kullanıldı mı?
    – Şeker hastalığı, tansiyon gibi sistematik bir hastalık var mı?
    – Baş ağrısı, görmede bulanıklık, çift görme (hipofiz adenomları açısından araştırılır)
    – Göğüslerinden süt gelmesi, el ve ayaklarda büyüme gibi anormallikler var mı?

    Tüylenme şikâyeti ile gelen bir hastanın öncellikle bu tüylenme artışının normal bir tüylenme mi, yoksa anormal bir tüylenme mi olduğu hekim tarafından saptanmalıdır. Şikâyet edilen tüylerin vücutta dağılım yeri, görüntüsü ve miktarı çok önemlidir.

    Kadınların vücudunun muhtelif bölgelerinde görülen kılların miktarına ve sıklığına paralel olarak sayılama yapılmıştır. Bu kıllanma bölgelerindeki sayıların toplamı 4- 8 arasında ise normal bir kıllanma olarak kabul edilir. 8- 16 arasında sayı hafif kıllanma ve 16′nın üzerindeki değer ise aşırı kıllanma olarak kabul edilir.

    Kadınlarda kıllanma artışı yalnızca estetik bir sorun mudur yoksa başka sebeplere bağlı olabilir mi?

    Özellikle fazla miktardaki kıllanma kadınlarda yalnızca estetik bir sorun değildir. Çok çeşitli hastalıklar kadınlarda aşırı kıllanmaya neden olmaktadır.

    Yumurtalık ve böbreklerden erkeklik hormonlarının aşırı salınması

    Çok görülen ve çok önem verilen yumurtalıklarda görülen, çok sayıda yumurtalık kistiyle birlikte olan polikistik yumurtalık (over) sendromu (erkek gibi kıllanma, aybaşı düzensizlikleri, ciltte artmış yağlanma. Yüzde ve sırtta sivilceler, kısırlık, hipertansiyon, Tip 2 diyabet, lipid bozuklukları, kalp hastalıkları görülür. Bu hanımlar genellikle şişmandırlar. Genellikle erkeklik hormonları artmıştır.

    Böbrek üstü bezinde bazı enzimlerin doğuştan eksikliği

    Prolaktin (süt hormonu) hormonunun fazlalığından

    Büyüme hormonunun bazı hastalıklarda artmasına bağlı olarak görülen Akromegali (boy, eller ve ayaklar, parmaklar normal insanlarda daha uzundur, alın dışarıya doğru atıktır.

    Şişmanlık; özellikle karın yağlarının artmasına bağlı oluşan şişmanlık (bel çevresi kadınlarda 94 cm’nin üzerindedir.

    Bazı vakalarda sebebi bilinmeyen durumlarda da aşırı kıllanma görülebilir.
    Ailesel ve bulunduğu yöreye bağlı veya bazı ilaçları kullananlarda da aşırı kıllanmaya rastlanmıştır.

    – Kıllanmanın tedavisi nasıl olmalıdır?

    İnce ve sert olmayan kıllar epilasyon ile alınabilir. Bu kozmetik tedavinin yanında ilaç tedavisi de uygulanmalıdır. Kıllanma genellikle ilaç tedavisiyle birlikte 6-18 ay boyunca azalır ve bir süre sonra duraklama görülür.

    Polikistik yumurtalık sendromu ile birlikte olan adet bozukluğu ve aşırı kıllanmalarda özellikle çocuk istemeyen evli kadınlarda ve evlenmemişlerde ağızdan alınan gebelik önleyici hormonlardır.

    Özellikle şişman olan aşırı tüylenmesi olan kadınlarda kilo veriminin bile yalnız başına kıllanmada ciddi azalmalar yaptığı çalışmalarla gösterilmiştir.

    İlgili Konular ;
    İbrahim Saracoğlu/Kadınlarda tüylenmeye karşı TAZE NANE
    İstenmeyen Tüyler

  • Acı Yediğimizde Neden Burnumuz Akar ?

    Acı Yediğimizde Neden Burnumuz Akar ?

    Bunun sebebi acı, baharı ya da keskin kokulu yiyeceklerin mukus salgısının incelmesine ve kolayca akar hale gelmesine sebep olmalarıdır.

    Bu tür yiyeceklerin bu sayede ciğerlerin ve solunum yollarının temizlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Acı birşey yediğimizde gözlerimiz yaşarır ve burnumuz akmaya başlar. Aslında eşzamanlı olarak aynı şey akciğerlerimizde de olur. Acı yiyeceklerin özofagus yani yemek borusundaki ve midedeki sinir uçlarını uyararak vücudumuzun bu tip tepkiler vermesine yol açtığı düşünülüyor.

    Kimi araştırmacıların çalışmaları, acı yiyeceklerin içinde bulunan maddelerin, solunumla ilgili hastalıklarda kullanılan ilaçlardaki maddelerle çok benzeştiğini ortaya koymuş. Bunlara ek olarak mukus salgısını bu şekilde hareketlendiren maddelere “mukokinetik” dendiğini belirtmekte fayda var. Kırmızı biber bu tip maddelerin en iyi örneği. Sarımsağın ve soğanın ise mukus temizleyici özelliği var.

    Acı biber çayı
    Acı biberli krem selülitlerimi giderdi!

  • Plasenta Previa Hakkında Her Şey: 10 Önemli Bilgi

    Plasenta Previa Hakkında Her Şey: 10 Önemli Bilgi

    Plasenta Previa hakkında 10 önemli bilgi. Nedenleri, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri makalede detaylı olarak anlatılıyor.

    Bu makalede, Plasenta Previa hakkında bilinmesi gereken önemli 10 bilgiye yer verilmiştir. Plasenta Previa, gebelik sırasında rahimde meydana gelen bir durumdur ve plasentanın rahim ağzının yakınına yerleşmesi sonucu normal doğuma engel olabilir. Bu durum, anne ve bebeğin sağlığı için ciddi riskler oluşturabilir ve doğru tedavi seçimi büyük önem taşır. Makalede Plasenta Previa’nın nedenleri, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

    Plasenta Previa Hakkında Her Şey: 10 Önemli Bilgi

    Gebelik, bir kadının hayatındaki en önemli dönemlerden biridir. Ancak bazı durumlarda, gebelik sırasında ortaya çıkan sağlık sorunları anne ve bebeğin sağlığını tehdit edebilir. Plasenta Previa, gebeliğin son trimesterinde sıkça görülen bir durumdur ve doğru tanı ve tedavi yöntemleriyle anne ve bebek sağlığı korunabilir.

    previa
    Tam plasenta previa

    Bu makalede, Plasenta Previa hakkında bilmeniz gereken 10 önemli bilgiyi inceleyeceğiz.

    1. Plasenta Previa nedir?
      Plasenta Previa, plasentanın rahmin alt kısmında yerleşmesi sonucu oluşan bir durumdur. Normal koşullarda, plasenta rahmin üst kısmında yer alır ve bebeğin gelişmesi için gerekli olan oksijen ve besin maddelerinin transferini sağlar.
    2. Plasenta Previa’nın belirtileri nelerdir?
      Plasenta Previa durumunda, gebelikteki diğer semptomlar normaldir. Ancak anne adayı, doğumun yaklaşmasıyla birlikte vajinal kanama yaşayabilir. Bu kanama hafif veya şiddetli olabilir ve doğum sırasında bebeğin ve annenin sağlığı için ciddi bir risk oluşturabilir.
    3. Plasenta Previa’nın nedenleri nelerdir?
      Plasenta Previa’nın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, rahimdeki yaralanma, daha önceki bir doğum veya kürtaj, birden fazla gebelik veya ileri yaş gibi faktörlerin Plasenta Previa riskini artırdığı bilinmektedir.
    4. Plasenta Previa’nın farklı türleri var mıdır?
      Evet, Plasenta Previa’nın üç farklı türü vardır: total, parsiyel ve düşük plasenta previa. Total plasenta previa, serviks (rahim ağzı) tamamen kapatan bir plasenta anlamına gelir. Parsiyel plasenta previa, serviksin bir kısmını kapatan bir plasentadır. Düşük plasenta previa ise, serviksin hemen yakınında yer alan bir plasentadır.
    5. Plasenta Previa’nın teşhisi nasıl konulur?
      Plasenta Previa teşhisi, ultrasonografi ile konulur. Ultrasonografi, rahim, plasenta ve bebeğin durumu hakkında ayrıntılı bilgi sağlar ve Plasenta Previa’nın tipini ve ciddiyetini belirlemeye yardımcı olur.
    6. Plasenta Previa’nın tedavisi nasıl yapılır?
      Plasenta Previa durumunda, doğum genellikle sezaryenle gerçekleştirilir. Ancak, doğumun ne zaman yapılacağı ve nasıl yapılacağı, Plasenta Previa’nın tipi, ciddiyeti ve anne ve bebeğin sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Ayrıca, plasenta previa nedeniyle oluşan kanama durumunda, anne ve bebek sağlığı açısından kanama kontrol altına alınarak tedavi edilir.
    7. Plasenta Previa doğum sonrası etkileri nelerdir?
      Plasenta Previa durumunda, doğum sonrası kanama, enfeksiyon veya diğer komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, doğum sonrası izlem ve tedavi süreci, Plasenta Previa’nın ciddiyetine ve doğum sonrası durumun anne ve bebeğin sağlığına etkisine bağlı olarak belirlenir.
    8. Plasenta Previa risk faktörleri nelerdir?
      Plasenta Previa, daha önceki bir doğum veya kürtaj, birden fazla gebelik, ileri yaş, sigara içme ve bazı tıbbi durumlar gibi faktörlerle ilişkilendirilir.
    9. Plasenta Previa’nın önlenmesi mümkün müdür?
      Plasenta Previa’nın kesin bir önleme yöntemi yoktur. Ancak, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve gebelik öncesi sağlık kontrolleri, Plasenta Previa riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
    10. Plasenta Previa tedavi edilmezse ne olur?
      Plasenta Previa durumunda tedavi edilmezse, anne ve bebeğin sağlığı ciddi bir şekilde tehlikeye girebilir. Plasenta Previa kanamaları, doğum sırasında anne ve bebek için ciddi riskler oluşturabilir.

    Sonuç: Plasenta Previa, gebelikte sıkça görülen bir durumdur ve anne ve bebek sağlığı için ciddi riskler oluşturabilir. Bu nedenle, Plasenta Previa tanısı konulduğunda doğru tedavi ve izlem süreci uygulanmalıdır. Bu makalede, Plasenta Previa hakkında bilmeniz gereken 10 önemli bilgiyi özetledik. Ancak, her durumun kendine özgü olduğunu unutmayın ve sağlık uzmanlarının tavsiyelerini dikkate alın.

    3 Farklı Tedavi Seçeneği: Plasenta Previa Nasıl Tedavi Edilir?

    Plasenta Previa, gebelik sırasında karşılaşılan bir durumdur ve anne ve bebek sağlığı için ciddi riskler oluşturabilir. Plasenta Previa’da plasenta rahim ağzının yakınına yerleşir ve normal doğuma engel olur. Bu nedenle, Plasenta Previa’da doğum genellikle sezaryenle gerçekleştirilir. Ancak, doğumun ne zaman yapılacağı ve nasıl yapılacağı, Plasenta Previa’nın tipi, ciddiyeti ve anne ve bebeğin sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir.

    Plasenta Previa tedavisi için kullanılan 3 farklı seçenek şunlardır:

    1. İzlem ve Gözlem Plasenta Previa teşhisi konulan kadınların birçoğu izlem ve gözlem altında tutulabilir. Bu durumda, düzenli aralıklarla ultrason kontrolü yapılır ve kanama durumuna göre ilaç tedavisi uygulanabilir. Plasenta Previa’nın hafif vakalarında bu yöntem yeterli olabilir.
    2. Kanama Kontrolü Plasenta Previa kanama nedeniyle ciddi bir risk oluşturduğundan, kanamanın kontrol altına alınması tedavinin önemli bir parçasıdır. Kanamanın kontrol altına alınması için, hastanede yatak istirahati, ilaç tedavisi, kan transfüzyonu ve cerrahi müdahaleler gibi yöntemler kullanılabilir.
    3. Sezaryen Doğum Plasenta Previa durumunda normal doğum yapılamaz. Bu nedenle, çoğu vakada sezaryen doğum tercih edilir. Ancak, doğumun ne zaman yapılacağı, plasentanın yerleşim şekli ve kanama durumuna bağlı olarak belirlenir. Sezaryen doğum, bebek ve anne sağlığı açısından riskli olabilir. Ancak, doğum sırasında oluşabilecek kanama riskini azaltmak için hastanede uygun hazırlıklar yapılır.

    Plasenta Previa durumunda doğru tedavi seçimi ve izlem süreci, anne ve bebek sağlığı için hayati önem taşır. İzlem ve gözlem, kanama kontrolü ve sezaryen doğum gibi yöntemler kullanılabilir. Ancak, tedavinin seçimi, plasentanın yerleşim şekline, kanama durumuna ve anne ve bebeğin sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Bu nedenle, Plasenta Previa teşhisi konulan kadınların, sağlık uzmanlarının tavsiyelerini dikkate almaları ve tedavi sürecinde işbirliği yapmaları önemlidir.

    Plasenta Previa Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve 5 Tedavi Yöntemi

  • En Etkili Diyet

    En Etkili Diyet

    Yaz mevsiminin gelmesi ile yaz diyetleri de kadınlar için oldukça popüler olmaya başladı. Birçok insan; yaz boyunca uyguladığı etkili diyetler sayesinde kış boyunca aldığı fazla kilo ve yağlardan kurtulmayı hedefliyor. İşte, yaş gruplarına göre uygulanabilecek etkili yaz diyeti tavsiyeleri…

    Uzmanlar, bütün diyet programlarının başarıya ulaşması için diyet programının dışına asla çıkılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.

    13 ila 18 yaşları arasında ki gençler için yaz ayların da diyet yapmak pek fazla önerilmez. Fakat eğer illa diyet yapılması gerekiyor ise mutlaka spor destekli bir diyet yapılmalıdır. Fast-food ve benzeri besinleri tüketmeden genel de meyve ağırlıklı besin tüketilmesi gerekmektedir.

    18 ila 25 yaşları arasında ise; metabolizma ve sindirim sistemini çalıştıran diyetlerin yapılması oldukça önemlidir. Bu nedenle de marul, domates ve salatalık karışımı salataların tüketilmesi ve belli bir spor düzeni ile desteklenmesi oldukça önemli bir konu olmaktadır.

    25 ila 40 yaşları arasında yapılacak olan diyetlerde; un, yağ, tuz ve şekerin özellikle de hamur işlerinin tüketilmemesi gerekmektedir. Yani olabildiğince hafif bir beslenme şekli ile diyet yapılması gerekir. Bu nedenle de bol yeşillik, sebze ve meyve tüketimine önem verilerek; gün içerisin de 20 – 25 dakika kadar yürüyüş yapılması oldukça faydalı olacaktır.

    Kısacası; eğer genç yaşlarda iseniz genel anlamda hafif beslenmeli ve spora önem vermelisiniz. Eğer yaşınız biraz daha ileri seviye de ise; yağ, un ve tuz gibi besinleri tüketmeden biraz daha fazla dikkatli hareket etmelisiniz.

    Etkili yaz diyetinin 1. günü

    Sabah: 1 fincan kahve, 40 gram bisküvi ya da 6 grisini
    Kuşluk: 1 küçük boy diyet yoğurt
    Öğle: Fasulye çorbası, ıspanak haşlaması, 60 gr. katı yumurta, 50 gr. kepek ekmeği
    İkindi: 1 kivi ya da portakal
    Akşam: Tavuklu yağsız salata, haşlanmış soğan, 50 gr. tavuk eti, 2 armut

    Etkili yaz diyetinin 2. günü

    Sabah: 1 fincan kahve, 6 grisini.
    Kuşluk: 1 adet küçük boy diyet yoğurt
    Öğle: Patlıcanlı makarna, turp salatası, 3 grisini
    İkindi: 1 elma
    Akşam: Fırın, ızgara ya da buğulama balık, haşlanmış taze fasulye, 3 grisini, 1 armut

    Etkili yaz diyetinin 3. günü

    Sabah: 1 fincan kahve, 3 dilim yağsız kepekli ekmek
    Kuşluk: 100 gram erik
    Öğle: Patatesli domates çorbası, haşlanmış ıspanak, 4 grisini
    İkindi: 1 armut
    Akşam: Fırın, ızgara ya buğulama usulü pişirilmiş balık, lahana salatası

    Etkili yaz diyetinin 4. günü

    Sabah: 1 fincan çay, 3 dilim yağsız kepekli ekmek
    Kuşluk: 100 gram çilek
    Öğle: Haşlanmış semizotu, fasulyeli pilav, 3 adet grisini
    İkindi: 1 kivi
    Akşam: Zeytinyağlı rozbif, patlıcan kızartma, 2 dilim yağsız kepekli ekmek, 1 elma

    Etkili yaz diyetinin 5. günü

    Sabah: 1 fincan kahve, 3 dilim yağsız kepekli ekmek
    Kuşluk: 1 ufak boy diyet yoğurt
    Öğle: Sebze püresi, haşlanmış biber, 2 dilim yağsız kepekli ekmek
    İkindi: 1 kivi
    Akşam: Terbiyeli dana eti ve rendelenmiş havuç 2 dilim yağsız kepekli ekmek.

    Diyet yapılırken dikkat edilmesi gereken en güncel kural diyet listesi dışına çıkmamaktır.

  • Bambi İlkbahar Yaz 2012

    Bambi İlkbahar Yaz 2012

    İlkbahar – Yaz 2012 sezonunun tasarımları ile mevsimin trendy renklerini buluşturarak siz kadınlara sunduğu bu çok şık ve renkli koleksiyon galerimizde sizlerle…

    Bambi İlkbahar – Yaz 2012 Koleksiyonu

  • KOLTUK & BERJER & KANEPELER

    KOLTUK & BERJER & KANEPELER

    Koltuk , berjer ve kanepe 2012 modelleri galerimizde sizlerle…

  • Tatilde Yeni Aşklar Yaşadınız, Ya Sonra!!!

    Tatilde Yeni Aşklar Yaşadınız, Ya Sonra!!!

    CİSED: “KAÇAMAK TATİL AŞKLARININ BEDELİ BAZEN AĞIR OLABİLİYOR!”

    Havaların ısınmasıyla birlikte hareketlenen turizm mevsiminde geçici aşk maceraları yaşandı ve korunmasız seksler yapıldı. Ancak yabancı kişilerle yaşanan kısa süreli cinsel ilişkilerin bedeli bazen sanılandan çok daha ağır olabiliyor. Yaz mevsiminin sonuna yaklaşılmasıyla birlikte, riskli ilişkiler yaşayanlara CİSED cinsel terapistlerinden uyarı geldi.

    TATİLDE YENİ AŞKLAR YAŞADINIZ, YA SONRA!

    Yaz aşkları ve kaçamak ilişkilerin, cinsel yolla bulaşan hastalıkları kapma, evlilik ve ikili ilişkilerde ayrılmaya kadar giden güven sorunları gibi birçok riskleri beraberinde getirebileceğine dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Özellikle cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklar kuluçka döneminde hiç bir belirti göstermediği için, kişi yakalandığı hastalığı günlerce hatta haftalarca farkına varmadan taşıyarak, başkalarına, eşine, nişanlısına veya sevgilisine bulaştırabiliyor. Hatta eşinden böyle bir hastalık kapan hamile bir kadından çocuğuna bile geçebiliyor. Kendisi daha sonra tedavi olsa bile eşinden tekrar kaparak güç bir tedavi kısırdöngüsü başlayabiliyor. Hastalığın ortaya çıkmasıyla birlikte bunu öğrenen eşlerin, partnerlerine olan güvenleri sarsılıyor ve aile krizleri ortaya çıkabiliyor. Bütün bu risklere karşı alınması gereken önlemlerin başında prezervatif ile korunmak ve korunmasız seks sonrası hastalık kapma riskine karşı gerekli kontrol testlerini yaptırmak geliyor.” dedi.

    CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR…

    Cinselliğin insanın doğasında var olan doğal bir dürtü olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; doğru ve anlaşılır bilginin en önemli korunma yolu olduğunu ifade ederek cinsel yolla bulaşan hastalıklardan en sık görülenleri ve belirtilerini şöyle özetledi:

    -AIDS: Vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak bozan HIV virüsünün, cinsel ilişki, virüs bulaşmış enjektör kullanımı, virüslü kan nakli veya hasta bir anneden doğma yoluyla vücuda girmesiyle oluşur. Geçmek bilmeyen soğuk algınlığı, nedensiz kilo kaybı, ishal, ağızda beyaz benekler, ağız, burun ve makatta sedef rengi lekeler gibi yıllar sonra ortaya çıkabilen belirtileri vardır. Yaşam süresini uzatmaya çalışmanın dışında henüz kesin bir tedavisi yoktur. Kesin teşhis korunmasız cinsel ilişkiden 1-3 ay arasında antikorlar ortaya çıktıktan sonra konulabilir.

    -Bel soğukluğu: Cinsel ilişkiden 2-21 gün sonra ortaya çıkar. Kadınlarda koyu sarı ya da beyaz vajinal akıntı, ağrılı adet kanamaları, idrar ya da dışkılama esnasında ağrı ve erkeklerde penisten koyu sarı veya beyaz akıntı, idrar ya da dışkı esnasında yanma veya ağrı gibi belirtileri olur. Tedavisi çok kolaydır ancak yapılmazsa üreme organlarında kalıcı hasarlara, kalp, deri, eklem hastalıklarına hatta körlüğe bile sebep olabilir.

    -Cinsel organ siğilleri: Human papilloma virüsü (HPV) yol açar. Kadınlarda daha çok görünür, erkekler genellikle taşıyıcıdır. Cinsel organlarda ya da makatta siğiller, kaşınma, yanma gibi belirtileri olur. Cinsel ilişkiden 1-8 ay sonra ortaya çıkar. Cinsel ilişki yoluyla veya anneden bebeğe geçerek bulaşabilir.

    -Frengi: Hastalık frengili biriyle cinsel ilişki veya anneden bebeğe geçerek bulaşır ve dönemler halinde seyreder. Her dönemin belirtileri farklıdır. 1. dönem ilişkiden 3 hafta ila 3 ay sonra makat ve ağızda ağrısız yaralar ve yumrular şeklinde kendini gösterir. Bunu 3-6 hafta sonra vücutta kaşıntısız deri döküntüleri takip eder. Tedavi edilmediğinde hastalığın kalp, büyük damarlar ve beyine yayılması ile ölüme kadar götüren üçüncü döneme girilir. Geç kalınmadığı takdirde tedavisi kolay ve etkilidir.

    -İdrar yolu iltihapları: Cinsel ilişkiden 1-3 hafta sonu ortaya çıkar, bazı kadınlarda ve erkeklerde taşıyıcı olmalarına rağmen belirti görünmeyebilir. Hastalık kendini erkeklerde sarı ya da beyaz akıntı, idrar yaparken ağrı, kadınlarda vajinada yanma şeklinde belli eder. Buda birçok hastalık gibi anneden çocuğa geçebilir. Tedavi edilmezse üreme organlarına zarar ve verebilir ve kısırlığa yol açabilir.

    -Hepatit B : Virüs vücuda girdikten 6 hafta ile 6 ay arasında belirtiler ortaya çıkar. Aşırı halsizlik, iştahsızlık, karında hassasiyet, dışkının açık renkli olması, derinin ve gözlerin sararması şeklinde kendini belli eder. Cinsel ilişki, enfekte şırınga kullanılması, kan nakli yoluyla ya da anneden bebeğe geçer. Aşısı vardır, genellikle 4-8 hafta içinde kendiliğinden geçer, 1/100 de kronikleşir, tedavi edilebilir.

    -Klamidya : Cinsel ilişkiden, 7-21 gün sonra ortaya çıkar. Kadınlarda, vajinal akıntı, idrar yaparken ağrı, muayyen günlerin dışında vajinal kanama, karın alt bölümünde ağrı, ateş ve bulantı; erkeklerde ise penisten beyaz su gibi bir akıntı gelmesi, idrar yaparken ağrı ya da yanma şeklinde görülür. Tedavi edilmediğinde üreme organlarında kalıcı hasarlara ve kısırlığa sebep olabilir.

    -Uçuklar : Cinsel birliktelikten 2-30 gün sonra kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar, kabarcıklar geçer gibi olsa da sonradan tekrar çıkabilir ve hastalık devam eder. Soğuk algınlığına benzer, cinsel organlar ve ağız etrafında küçük ve ağrılı kabarcıklar oluşur, kaşıntı ve yanma yapar. Gebeliğin erken dönemlerinde bebeklerde anormalliklere sebep olabilir, tekrarlayan bir yapısı varsa tedavi edilmelidir.

    -Trikomonas : Belirtiler cinsel ilişkiden 3-28 gün sonra ortaya çıkar. Kadınlarda köpüklü, kötü kokulu ve yeşilimsi bir vajinal akıntı; erkeklerde penisten akıntı şeklinde olur. Tedavi edilmeyip ilerlemesi durumunda üreme organlarına hasar verebilir.

    İLİŞKİLERDE KAYBOLAN GÜVENİ YENİDEN TAHSİS ETMEK ZOR BİR SÜREÇ!

    Böyle bir hastalığın ortaya çıkmasının sadakat gerektiren evlilik ve diğer ikili ilişkilerde travmatik etkileri olacağını ifade eden CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Cinsel yolla bulaşan bir hastalığı öğrenen partner, ilk başlarda aldatıldığını düşünmekten kaynaklı yoğun öfke nöbetleri, ardından da kendine bulaşmışsa ne olacağı korkusu yaşar. Kaybolan güven ilişkide telafisi çok zor yaralara, kimi zaman boşanmalara kadar giden sorunlara yol açabilir. Ayrıca kusurlu tarafın eşinin güvenini tekrar kazanması için çok çaba sarf etmesi gerekir.” dedi.

    ATILAN TAŞ ÜRKÜTÜLEN KURBAĞAYA DEĞER Mİ?

    Cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanan bir kişinin öncelikle panik olmaması gerektiğini söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Önce vakit kaybetmeden donanımlı bir sağlık kurumuna gidilerek gerekli testlerin yapılması, daha sonra ise hemen tedaviye başlanması gerekmektedir. Partnere bulaşma ihtimalini göze alarak gerekiyorsa, birlikte tedavi olunmalı ve tümüyle iyileşinceye kadar korunmasız cinsel ilişkiye girilmemelidir. Kaçamak ve bir gecelik ilişkilerde genellikle atılan taş ürkütülen kurbağaya değmez. Kişilerin böyle bir ilişkiye girmeden önce iki kere değil üç kere düşünmesi ve sonuçlarını hesaplaması gerekir. Böyle bir cinsel sağlık sorunu yaşayan kişilerde zamanla, cinselliğin tehlikeli ve kötü bir şey olduğuna dair bir kanaat ya da önyargı ve buna bağlı korkular oluşabilir. Bunun da beraberinde cinsel isteksizlik, iktidarsızlık, erken boşalma gibi bazı psikolojik kökenli cinsel sorunlar ortaya çıkabilir. Eğer bu ve benzeri sorunlar yaşanmaya başlanmışsa medikal tedaviye ek olarak bir cinsel terapi yardımı da alınmalıdır.” dedi.

    KORUNMAK, TEDAVİDEN DAHA KOLAY!

    Korunmanın her zaman için tedaviden daha kolay olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe;parolanın ” Kondomsuz seks yapmam!” şeklinde olması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Prezervatif takmak gibi çok basit bir önlemle, uzun yıllar sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat sürdürülebilir. Diğer sağlık sorunlarına gösterilen özen, cinsel sağlığa da gösterilmelidir.”

     

     

    Kadınları En Çok Bu 5 Hastalık Vuruyor