Blog

  • Vejetaryen diyet çeşitleri

    Vejetaryen diyet çeşitleri

    Vejetaryen beslenme temelde hayvansal besinlerden kaçınma şeklinde tanımlanabilir. Ancak vejetaryenlik tüketilen besinlere göre farklılık göstermektedir.

    Vejetaryen diyet çeşitleri

    Semi vejetaryen; sadece kırmızı et tüketmezler.

    Lakto vejetaryen; süt ve süt ürünlerini tüketir, yumurta ve diğer hayvansal ürünleri tüketmezler.

    Ovo vejetaryen; yumurta tüketir, süt ve süt ürünleri ve diğer hayvansal ürünleri tüketmezler.

    Lakto-ovo vejetaryen; süt ve süt ürünleri, yumurta tüketir, diğer hayvansal besinleri tüketmezler.

    Vegan; hiçbir hayvansal besini tüketmezler hatta kullanmazlar (deri,ipek,yün vb).

    Bunlar dışında da nutritaryen, makrobiyotik, flekstaryen, frutaryen gibi çeşitli gruplar da bulunmaktadır. Vejetaryenliğin sağlıklı veya sağlıksız olarak nitelendirilmesi de vejetaryenlik tiplerine göre çeşitlilik göstermektedir.

    Yapılan çalışmalara göre meyve, sebze gibi lif içerikli ve düşük enerjili besinleri n bol miktarda tüketimi ile vejetaryenlerin daha düşük BKI (Beden Kütle İndeksi) değerlerine sahip olduğu görülmüştür.

    Vejetaryen beslenmede önemli yeri olan tam tahıllar, sert kabuklu yemişlerdeki steroller kolesterol emilimi azaltarak kalbin korunmasına yardımcı olur.

    Vejetaryen diyetlerdeki yüksek karbonhidrat ve düşük yağ alımı hücresel insülin düzeyini artırır. Böylece vücut diyabete karşı korunmuş olur.

    Bu yararlı etkilerden en çok yaralanan gruplar semi ve lakto-ovo vejetaryenlerdir. Besin ögesi eksikliklerine sık rastlanmaz ancak bu da bireyin uygun besin seçimi ile mümkündür.

    Bitkisel besinlerdeki demirin biyoyararlılığı düşük olduğundan bu eksikliği gidermek için yemekle birlikte emilimi artırıcı özelliği olan C vitamini içeren besinler tüketilmelidir. Tam tahıl ürünleri B12 vitamini dışındaki diğer B grubu vitaminleri içermektedir. Yeterli miktarlarda süt ve süt ürünleri, yumurta tüketimi ile de B12 vitamini karşılanabilir.

    Vejetaryenlik hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isteyenlere konu hakkında yazdığım derleme ile yardımcı olabilirim. Sağlıklı günler..

     

    Dyt. Özge ASLAN tarafından yazılmıştır.

  • Eski Araba Lastikleriyle Nasıl Dekor Yapılır?

    Eski Araba Lastikleriyle Nasıl Dekor Yapılır?

    Evinizdeki, eskimiş, artık kullanmayacağınızı düşündüğünüz nesneleri geri dönüştürüp yepyeni eşyalar elde etmeye ne dersiniz? Mesela eski araba lastikleri geri dönüştürülmek için tam da aradığınız malzemeler arasında. Önerilerimizi okuyup biraz da işçilik katarak yepyeni ve oldukça farklı tasarımlar yapabilirsiniz.

    1. Bahçenizi Çiçeklendirin

    Eski araba lastiklerini kullanarak yapabileceklerinizin başında renk renk saksılar geliyor. Lastiği dilediğiniz renkte boyayıp bir tabanını kapattıktan sonra toprak doldurarak dilediğiniz çiçeği yetiştirebilirsiniz. İsterseniz tekerleri üst üste yerleştirin, isterseniz de yan yana. Bir diğer öneri ise lastiğin iç kısmında kalan boşluğu toprakla doldurmak ve dikey olarak kullanmak. Bu tasarım, duvarlara asılı olarak da denenebilir.

    bahce_lastik_dekor

    2. Lastiklerde Servis

    İster salonda, ister bahçede, isterseniz de balkonda kullanabileceğiniz sehpalar yapmak sandığınızdan çok daha kolay. Lastikleri üst üste yerleştirerek dilediğiniz boyutta ayarlayabileceğiniz saksıların üstüne ahşap, cam gibi materyaller yerleştirerek sehpa gibi kullanabilirsiniz. Lastiğin dış yüzeyini dilediğiniz gibi boyayabilir ya da saman iplerle sararak doğal bir görünüm katabilirsiniz.

    eski_lastik_dekorasyon

    3. Çocukları da Unutmadık!

    Çocuklara evde ya da bahçede keyifli bir alan yaratmak için eski lastiklerden yararlanabilirsiniz. Lastiği kalın ve dayanıklı bir halat yardımı ile köklü bir ağaca bağlayabilir, böylece dikey ya da yatay olarak salıncak şeklinde kullanabilirsiniz. Eğlenceyi biraz daha arttırmak için de yine lastikten yararlanarak bir tahterevalli yapabilirsiniz. Bunun için bir lastiği ortadan ikiye bölüp yarım ay şeklindeki parçalardan birinin üstüne bir tahta yerleştirmek yeterli olacak.

    lastik_salincak

    4. Renkli Oturma Alanları

    Lastiklerden yararlanarak yeni bir oturma alanı yaratmaya ne dersiniz? Lastiğin bir yüzeyini kapatıp diğer yüzeyini elyaf malzeme ile doldurarak puf yapmayı deneyebilirsiniz. Dış kısmı dilediğiniz gibi renklendirmek ya da kumaşlarla kaplamak size kalmış. Bu pufları dekorasyonunuza göre açık ya da kapalı mekanlarda kullanabilirsiniz.

    lastik_dekor_sandalye

    5. İşlevsel Yardımcılar

    Evinizdeki gazete ve dergileri ya da ortalıkta duran ufak tefek eşyaları toparlayacak çok şık bir aksesuar yapmak isterseniz araç lastiğinden faydalanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, araba lastiğini ortadan ikiye bölmek. Dilerseniz boyayabilir, altına demirden bir ayak takabilir ya da sabitleyecek ahşap bir platform üzerine oturtabilirsiniz.

    araba_lastigi_dekorasyon

    6. Evcil Hayvanlar İçin Yuva

    Tamamen evcil hayvanlarınıza özel bir alan yaratmak isterseniz, lastiğin içini çıkartıp yumuşacık yastıklarla doldurmayı deneyebilirsiniz. Dilerseniz lastiğin üzerine isim yazabilir ya da kemik, balık gibi görseller çizebilirsiniz. Yuvayı evinizle uyumlu hale getirmek size kalmış.

    araba_lastik_kopek_yuvasi

  • Depresyon Diyeti İle Depresyondan Kurtulun

    Depresyon Diyeti İle Depresyondan Kurtulun

    İyi beslenme sinirlenimizin güçlenmesi, psikoljimizin düzgün olması için çok mühimdir. Depresyon diyeti nasıl yapılır? ile moraliniz yükselecek, kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz. Bu diyet programını 3 ila 7 gün arası uygulayabilirsiniz.

    Depresyon Diyeti

    Depresyona iyi gelen yiyecekler şunlardır;
    Tavuk, hindi, sığır karaciğeri
    balık (ton balığı, alabalık, uskumru, sardalye)
    yumurta, taze süt ve süt ürünleri, peynir
    sebzeler (havuç, tatlı biber, yeşil soğan, domates, bezelye, kereviz, kuşkonmaz, kabak)
    meyveler (muz, narenciye, kivi ve çilek (siyah frenk üzümü, yaban mersini)
    baklagiller (fasulye, mercimek)
    buğday kepeği, kuruyemişler
    baharatlar (biberiye, tarhun, fesleğen, Regan)
    bitter çikolata

    1 günlük örnek menü
    Kahvaltı
    Haşlanmış yumurta, bir kaç maydanoz, bitter çikolata, peynir ve ekmek

    Kuşluk ( Ara öğün)
    Mandalina ve kividen oluşan üzerine kuruyemiş serpilmiş meyveli yoğurt,

    Öğle Yemeği
    Hindi, et veya tavuk
    Salata ve domatesten yapılmış zeytinyağlı salata
    Muz
    Peynir

    ikindi
    1 bardak nane çayı

    Akşam yemeği
    Alabalık
    Piyaz ve kuşkonmaz
    sıcak çikolata

    İlgili Konular

    Depresyonun En Yaygın Belirtileri Tıklayınız

    Depresyona İyi  Gelen Çaylar Tıklayınız

    Depresyona İyi Gelen 7 Yiyecek makalemizi okumak için tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • 2016-17 Sonbahar-Kış sezonu Trendleri

    2016-17 Sonbahar-Kış sezonu Trendleri

    Öne Çıkan Trendlerle 2017 Kışına İlk Bakış 2016-17 Sonbahar-Kış sezonu açılırken, yılın ilk aylarında düzenlenen Paris, Milano, Londra ve New York moda haftalarından bu yana en çok konuşulan trendlere bir göz attık. Bazıları geçtiğimiz kıştan transfer, bazıları bahardan kalma, bazılarının geçmişi ise çok daha eski olan bu ‘yeni’ akımlara bakınca insanın aklına ilk gelen şu klişe oluyor; moda insanın kendine yakışanı giymesidir. Sizce sizin stilinize hangileri yakışır?

    kis_modasi_2017

    Saint Laurent, Valentino, Emilio Pucci

    Yeniden 80’ler: Geniş omuzları, yarasa kolları, parlak kumaşları, kalın kemerleri ve çok daha fazlasıyla bir kez daha moda sahnesine şaşaalı bir dönüş yaptı.
    Bol bol kadife: Yumuşacık, yanar döner dokusuyla kadife, yeni sezon için tasarımcıların el üstünde tuttuğu, elbiseden pijama takıma akla gelebilecek her parçada kullandığı kumaşlardan.
    Pofuduk mont: Kaz tüyü ve şişme montları podyumdan çok sokaklarda görmeye alışık olsak da, modada spor giyimin yükselişiyle kendilerini defilelerin ağır topları arasında buluverdiler.

    kis_trendleri_2017

    Miu Miu, Blumarine, Altuzzara

    Dekoratif unsurlar: Ev dekorasyonunun olmazsa olmazları döşemelik kumaşlar ve duvar kağıtları, desenleri ile gösterişli brokar ve jakar tasarımlara hayat verdiler.
    Renkli kürkler: Klasik kürk ceket ve paltoları demode kılan yeni nesil renkli versiyonlara 2016-17 Sonbahar-Kış sezonunda yenileri eklendi. Kırmızı, pembe, pordo, mavi, yeşil… Seçim sizin.
    Kara kış için shearling: Soğuk havayla mücadelede büyük rol oynayan shearling, bildiğimiz koyun postu, bu sezon farklı stillerde ceket, parka ve paltoların en değerli öğesi olarak karşımızda.

    2017_kis_modasi

    Giorgio Armani, Prada, Balenciaga

    Erkek gardırobundan ödünç alınanlar: Maskülen stil, geniş omuzlu ceket-bol kesimli pantolon takımları ve gri, siyah, bej gibi ciddiyet dozu yüksek renkleriyle yine trendler arasında.
    Marin teması: Özgürlüğüne düşkün denizci ruhlu kadınları hedefleyen bu trendde uzun lacivert palto ve trençkotlar, lacivert-beyaz kombinleri ve zaman zaman kırmızının desteği dikkat çekiyor.
    Sportif lüks: Lüks moda markaları spor giyime el atalı çok oldu ancak bu kez işi iyice ileri götürüp, spor parçaları topuklu ayakkabı, el çantası gibi klasik tasarımlarla eşleştirdiler ya da fırfır, payet gibi feminen detaylar eklediler.

    Fotoğraflar: Burberry

  • Mesafeli ilişki fiyaskosu!

    Mesafeli ilişki fiyaskosu!

    Zodyaklı, “büyük yalan” diye nitelendirdiği mesafeli ilişkileri masaya yatırıyor. Kendinden hiç beklemediği bir şekilde mesafeli ilişki yaşamaya niyetlenen Zodyaklı, fiyaskoyla sonuçlanan bu deneyimini anlatıyor ve ilişkilerde asıl zor olanın “tek taraflı yaşanan ilişki” olduğunun altını çiziyor.

    Hemen hemen hepimiz hayatımızda bir defa uzak mesafe ilişkisi yaşamış ya da yaşayan birileriyle tanışmışızdır. Cep telefonu, sosyal ağlar ve anlık mesajlaşma uygulamaları bu tür ilişkiler için hayat kurtarıcı olsa da yine de yanımızdayken bile özlediğimiz sevgilimizden kilometrelerce uzakta kalmak oldukça zordur. Uzak mesafe ilişkilerinde, “Gözden uzak olan gönülden de ırak olur” atasözünün aksini kanıtlamak için koşulsuz fedakarlık ve bağlılık gerekirken, kimileri bu sorumluluktan çekinmez;kimileri ise, karşı tarafın aşkından ölse bile uzak mesafe ilişkisine “Evet” demez.

    Eskiden işler ne kadar kolaydı, sen bilmem ne efendinin çocuğuydun, mahallede herkes seni efendiliğinle tanırdı. Ailen sana münasip bir aday bulurdu, sana da el sıkışıp beğendiysen mendilini atmak kalırdı. Şimdi ise, işler iyice çığırından çıkmaya başladı. Göz renginden, saç rengine siparişe göre sevgili isteyebiliyoruz. Ama siparişimiz hep ya eksik ya da fazla geliyor.

    Mesafeli ilişki fiyaskosu!
    Mesafeli ilişki fiyaskosu!

    Geç buldum erken kaybettim diye düşünüyordum. Zaten mesafeli aşka da inanmam, büyük yalan ya hani! Biz yazışmaya devam ettik. Nasıl, ne ara geçti onca zaman bilmiyorum ama yazışıp, kamerayla konuşmaya başlayalı haftalar olmuş. Ara ara tatlı kıskançlıklar yapıyoruz. Altını ısrarla çizdiğimiz bir “Ama biz arkadaşız” gerçeğimiz var. Ve tabi ki binlerce kilometre, haritada bile yerini gösteremeyeceğim bir lokasyonda yaşaması da cabası. Yine de, “Atılalım maceraya” dediğim noktaya geldik çattık. Her şeyi göze alıp bu ilişkiye sabırla devam edebileceğimi, Oregon’a gelin gidebileceğimi biliyordum. Bir gece “Şimdi biz neyiz?” konuşmasını hazırlarken, adam sevinçle nişanlanmaya karar verdiğini açıkladı. Gerçekten Beylikdüzü’nde yaşasa, ilk otobüse atlar adamı yumruk manyağı yapar dönerdim. Ama ilk uçağa atlayıp Oregon’a gitmek o kadar kolay olmuyormuş.

    Ben yine böyle büyük konuştuğum, “Mesafeli ilişki mi? Hahahaha. Büyük yalan” diye naralar saçtığım günlerden birinde, sipariş üzerine baktığım harika adamla buluştum. Adam inanılmaz ince, naif, senfoni orkestrası ile yakın akrabalığı varmış gibi muazzam kibar bir şey. Ama ne kibar! O, kibarlıktan ölmek üzere, ben de artık baygınlık geçirmek üzereyim. Birkaç kadeh içtikten sonra o cağnım sofistike adam gitti, yerine Ankara pavyonları önünde volta atan bıçkın delikanlı geldi. Ben de severim samimiyeti, ne gerek var canım kasım kasım kasılmaya… Çocuğun bu doğal hali daha çok hoşuma gitti. Ama bir sorunumuz var, çocuk uzakta yaşadığını söylüyor. Bir de üstüne bana “Hadi tahmin et” diyor.

    “Beylikdüzü” deyiverdim. Yani bir insan daha ne kadar uzakta olabilir ki?

    “Oregon” dedi adam. Bir ağız dolusu “Oregon” çıktı. “Oregon” hangi belediyemize bağlı bir küçük semtimiz diye düşünmeme bile fırsat vermedi. Bir insan okyanusun diğer yakasında yaşar mı? Hayır, köprü bile yok, metrobüsle mi geleceksin be adam!

    Meğer adam altını çizdiğimiz gerçek konusunda gerçekçiymiş. Cidden arkadaşı olarak görüyormuş. Kısa süren uzun mesafeli ilişkimden aldığım çok ders vardı. Mesafeli ilişki gerçekten zormuş ama asıl zor olan, tek taraflı yaşanan bir ilişkiymiş. Mesafeli ilişki yaşayanlarınız varsa, beri gelip bana yorumlarla ulaşarak anlatsın zorluğunu, derdini, tasasını. Haftaya ise hayatımızın en büyük sorunsalı “Şimdi biz neyiz?” sorusuna el atacağım. Aldığınız en acayip yanıtları da bana yollayabilirsiniz.

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

  • Tüp bebek tedavisi herkes için uygun mudur?

    Tüp bebek tedavisi herkes için uygun mudur?

    Bebek sahibi olmak isteyen ama doğal yollarla bebek sahibi olamayan bütün çiftler için tüp bebek yöntemi uygulanabilir mi? Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Gurur Polat, tüp bebek yönteminin kimler için uygun olduğunu anlattı.

    Op. Dr. Gurur Polat’ın konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:

    Tüp bebek tedavisi spermi olan, yumurtası ve rahmi olan bütün çiftlere uygulanabilir. Ancak gebe kalması tehlikeli olabilecek hastalara uygulanmaz. Ciddi kalp hastalıkları, ciddi akciğer hastalıkları ve şeker hastalığı gibi kimi hastalıklara sahip kişilere hamile kalma izni verilmediği için, tüp bebek tedavisi yapılmaz.

    Tüp bebek tedavisinde yaş sınırı var mı?

    Tüp bebek yönteminde yaş sınırı, kadının kendi yumurtasıyla gebe kalma yaşı en fazla 44-45 yaş civarıdır. Daha ileri yaşlarda tüp bebek tedavisi mümkün değildir. Tüp bebek tedavisi yapılabilmesi için bazı koşulların var olması gerekir. Bunlardan birincisi kadının iki tüpünün birden kapalı olmasıdır. İkincisi, ağır erkek faktörü denilen, ağır sperm faktörünün olması durumunda tüp bebek yapılmaktadır. Tüp bebek yapılan bir diğer durum ise, açıklanamayan kısırlık olmasıdır. Çikolata kisti, yani endometriyozisi bulunan hastalara, özellikle de ağır evre olan 3. ve 4. evrede tüp bebek tedavisi yapılmaktadır. Tüp bebek uygulaması yapılan altıncı durum ise tedavisi, yumurtlama takibi ve aşılaması yapıldığı halde 3 ila 6 kez arasında başarısız olunan hastalardır. Yedinci olarak, yumurtalık rezervi düşük, yumurta eşiği kötü olan ve yumurta elde edilemeyeceği ya da az elde edileceği düşünülen hastalarda tüp bebek tedavisine başvurulmaktadır. Tüp bebek tedavisi gerektiren sonuncu faktör ise var olan genetik bir kusurun yinelenmesini engellemektir.

    Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Gurur Polat

    Günümüzde tüp bebek tedavisinde kullanılan yöntemler giderek aşama kaydetmiştir. Kullanılan gelişmiş teknikler sayesinde çiftlerin çocuk sahibi olma hayali gerçeğe dönüştürülebilmektedir. Siz de dünyanın en güzel anını onlara yaşamak için geliştirilen yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Tüp bebek tedavisinin sizin için de uygun olup olmadığını öğrenmek için bir tüp merkezine giderek ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Doktorunuzun uygulayacağı testler ve gerekli kontrollerin ardından sizin durumunuza özel bir tedavi planı uygulayacaktır.

  • Kreşle bulaşan hastalıklar

    Kreşle bulaşan hastalıklar

    Kreşe başlayan çocuklar ve aileleri için en büyük sorun tekrarlayan hastalıklar. Uzmanlar bu durumun normal olduğunu söylüyor. Ancak hasta çocuğu, hem kendi hem de diğer çocukların sağlığı için kreşe göndermemek gerekiyor.

    Kreşle bulaşan hastalıklar

    Çocukları kreşe başlayan ailelerin en büyük endişesi hastalıklar.

    Uzmanlara göre, ilk kez kreşe giden çocuklarda hastalanma sıklığının artması normal, endişeye gerek yok.

    Çocuğun senede yaklaşık 10 kez hasta olmasını normal kabul ettiğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İncilay Üstündağ, “Ateş olabilir, nezle grip öksürük olabilir. Bunların yüzde 80’inine yakını iyi beslenme, evde dinlenme ile kendi kendine geçecek hastalıklardır. Her hastalıkta hemen antibiyotiğe sığınmamak gerekiyor” dedi.

    Kreşle birlikte artan hastalıkların iki nedeni var. Birincisi çocukların ilk kez ev ortamından sonra uzun süreli olarak başka bir ortama girmeleri, ikincisi de çocukların hastalıkları birbirlerine bulaştırmaları.

    ÇOCUKTA YARATILAN HİJYEN ANLAYIŞI ÇOK ÖNEMLİ 

    Dr. Üstündağ, “Hasta olan çocukların mümkünse kreşe gönderilmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Bulaş çok önemli, aksi takdirde çok ciddi bir kısır döngü oluyor” uyarısında bulundu.

    Sınıfların havalandırılması , oyuncakların dezenfekte edilmesi ve öğrencilerin hijyenine dikkat etmesi de önlemler arasında.

    Uzmanlar, ateşin düşmemesi veya gribal enfeksiyonun uzun sürmesi durumunda mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğinin de altını çiziyor.

  • Yağları hızlı yakan besinler

    Yağları hızlı yakan besinler

    Bayramda yemeği abartanlar dikkat! Tükettiğiniz hamur işleri, tatlılar ve etler size yağ olarak geri dönüyor. Bu yağlardan kurtuluşun yolu ise süper besinlerden geçiyor.

    Takvim’de yer alan habere göre ‘bikini diyeti’ yaparak yaza fit girmek isteyenler, mevsim değişimi ile birlikte kilolarla mücadeleyi bıraktı. Bu durumu estetik kaygının sonlanmasına bağlayan uzmanlar, “Fazla kilonun tansiyondan şekere, kalp damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığının unutulmaması gerekir” uyarısı yaptı.

    Bayram tatilinin yaşandığı şu günlerde iştah kontrolünün zorluğuna dikkat çeken Şişli Florence Nightingale Hastanesi’nden Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, “Bayramda kilo almak kaçınılmaz oluyor. Kilolarla mücadelede yağ yakan besinler önem taşıyor” dedi.

    Dr. Dyt. Tapan, bu besinleri şöyle sıraladı…

    Yağları hızlı yakan besinler

    Kırmızı kapya biber: Yüksek demir içeriğinden dolayı metabolizmayı hızlandırır.

    Yoğurt: Protein, kalsiyum deposudur. Kalsiyum dokulardaki yağlanmayı azaltır.

    Maydanoz: A, C ve E vitamini kaynağıdır. Yemeklerin yanında yenen 5-10 dal maydanoz, günlük C vitamini gereksiniminin 1/3’ünü karşılar. İdrar söktürücü ve ödem atıcı etkisi bulunan maydanoz zayıflatır da…

    Barbunya: Midede kalış süresi uzundur. Sindirime geç katıldığından dolayı tokluk hissini arttırır. Acıkmayı geciktirir, bağırsak hareketlerini hızlandırır.

    Börülce: Bitkisel kaynaklı doyurucu protein yüklü ve sindirim sistemi için oldukça yararlıdır.

    Ahududu-frambuaz: C, E ve K vitamini, folik asit, potasyum, bakır, mangan mineralleri, lif açısından zengin bir meyvedir. Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı koruyucu etki gösterir. Kalp sağlını koruyucu ve kan sulandırıcı özelliği bulunmaktadır.

    Kırmızı üzüm: Kalp hastalıklarında olumlu etkisi vardır. Her gün 7-8 adet çekirdekli kuru kırmızı üzümün tüketimi önerilir. Kansızlık durumunda iyi bir ara öğündür.

    Karpuz: Yüksek oranda C ve A vitamini içerir. Karpuz çekirdeğinde bulunan cucurbocitrin adlı madde böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesinde yardımcı olur. Ara öğünlerde 2 dilim yenebilir.

    Domates: Yapılan araştırmalarda kalp hastalıkları oluşum riskini azalttığı görülmüştür.

    Karadut: İçinde C, B ve K vitamini, diyet lifi ve demir içerir. İçerdiği demir sayesinde, bağışıklık sistemini güçlendirerek kan yapımını arttırır.

    Guava: Yüksek oranda içerdiği diyet lifleri, A, C vitamini, folik asit, potasyum, manganez, bakır gibi elementler sayesinde süper meyveler grubu içerisindedir. Öyle ki düşük kalorili bilinen türden bir tane guava (elma guavası) bir portakalın 4 katı kadar vitamin içerebilir. Özellikle kırmızı ve pembe olanı çok fazla oranda likopen içerir.

    Ananas: Yemekle beraber oluşan şişkinliğin ve ödemin vücuttan atılmasına yardımcıdır.

    Kızılcık: Kalp hastalığı ve kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Özellikle yaz aylarında sık oluşan idrar yolu enfeksiyonlarını (sistit) gidermede oldukça önemlidir. t mürdüm eriği: Potasyum ve magnezyum zenginidir. Yüksek lif içeriğinden dolayı sindirim sistemine yardımcıdır.

    Mango: A, E, C vitamini içerdiğinden antioksidan kapasitesi oldukça yüksektir.

    Böğürtlen: Böğürtlenin içinde bulunan ellagik asit, antioksidandır. Böğürtlenin en önemli etkisi cildi gençleştirmesi ve hücre yaşlanmasını geciktirmesidir. Böğürtlen kan şekerini dengeler, kanı temizler, cildi güzelleştirir. C vitamini deposudur. Ayrıca B grubu vitaminleri de içerir.

    Tarçın: İnsülinin hücrelere bağlanmasını sağlayan enzimi etkinleştirir, engelleyen enzimi azaltır. Dolayısıyla insülin direncinin azaltarak, iştah kontrolüne katkı sağlamaktadır. Iştahı baskılayarak, özellikle karbonhidrat isteğini kırmaktadır.

    Yulaf: İçindeki çözünebilir lif hem tokluk hissi verir, hem de açlık hissini geciktirir…

  • Balparmak tatlısı tarifi

    Balparmak tatlısı tarifi

    Balparmak tatlısı tarifi

    MALZEMELER:
    1 paket margarin veya tereyağı
    2 adet yumurta
    1 su bardağı sıvı yağ
    1 su bardağı nişasta
    1 paket vanilya
    1 paket kabartma tozu
    4 su bardağı un

    balparmak_tatli balparmak_tatlisi

    Şerbet İçin;
    2 su bardağı şeker
    2,5 su bardağı su

    Bulamak İçin;

    irmik

    YAPILIŞI

    Hamur malzemeleri derin bir kaba alınır ve kurabiye kıvamında bir hamur elde edene kadar yoğurulur.Hamurdan havuç kalınlığında rulolar hazırlanır ve irmiğin üzerinde yuvarlanıp,verev şekilde parçalar kesilir. Elde edilen parçalar fırın tepsisine yerleştirilir ve önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında pembeleşene kadar pişirilir. Ayrı bir yerde şerbet malzemeleri karıştırılır,kaynatılmaz. Fırından çıkan tatlı soğuyunca ,soğuk şerbet üzerine gezdirilir.Tatlı 3-4 saat buzdolabında dinlendirilir ve servis yapılır. Afiyet olsun…

  • 2017 gelinlik

    2017 gelinlik

    2017 sade gelinlik modelleri sizlerle..

    2017_gelinlik-1 2017_gelinlik-2 2017_gelinlik-3 2017_gelinlik-4 2017_gelinlik-5 2017_gelinlik-6 2017_gelinlik-7 2017_gelinlik-8 2017_gelinlik-9 2017_gelinlik-10 2017_gelinlik-11 2017_gelinlik-12 2017_gelinlik-13

    Photo: Courtesy of Rembo Styling