Blog

  • Kot pantolan kombinleri 2016

    Kot pantolan kombinleri 2016

    Kot pantolonlar, moda trendleri ne olursa olsun her sezon stillerimizde yer alıyor. Masum, feminen, iddialı, sportif… Nasıl bir görünüm yaratmak istiyorsanız, kot pantolonlar ile hayal ettiğiniz stili gerçek yapabilirsiniz. Trend listelerinde üst sıralarda daima kendine yer edinen kotlar hem sportif, hem iddialı hem de casual ruhu ile sınır tanımıyor.

    Masum, karizmatik, romantik ya da seksi… Gece ve gündüz tüm durumlara uyum sağlayan ve kolaya kaçabildiğimiz neredeyse tek parça! Sokak modasının vazgeçilmezi olarak hayatımızda büyük yer edinen tüm kot parçaları son yıllarda artık en büyük moda evlerinin podyumlarında bile görür olduk.

    Tasarımcıların da her daim radarında olan bu parçaları isterseniz günlük yaşamınızda ya da gece özel bir davete katılırken bile kolayca kombinleyebilmeniz mümkün. Üzerine geçireceğiniz şık bir blazer ile bir davete katılabilir ya da sade bir tişört ile tüm gün sokaklarda gezebilirsiniz.

    Kot pantolonlarını tek bir parça halinde kullanmanız yetmiyor. Trendlerle tamamlarsanız sokak modasında stilinizle öne çıkarsanız. Gece bir yere giderken altına muhteşem bir stiletto sizin için yeterli olacaktır. Bu stiletto’lar teninizin rengine yakın bir ton olursa boyunuzu uzun da gösterebilirsiniz. Bu tarz minik ipuçları ile stilinizi daha fazla ön plana çıkarın.

    Her sezon yeniden yazılan bazı kurallar olsa da, kot trendi hiç bir zaman eskimeyecektir. Yatırımlarınızı jean tasarımlara yaparken sakın korkuya kapılmayın, zira sizi birçok yerde ve zamanda kurtaracaktır. Farklı kullanım alanları ile bu parçalar size birçok alternatif sunuyor.

    Kot pantolan kombinleri 2016

    kisa_kot_pantolon_2016_kombin
    Kot pantolan kombinleri 2016

    Kısa paça kot pantolonlar bu sezon zirvede. Alessandra Ambrosio gibi cool görünüm yaratmak için kısa botlarla ve espadrillerle tamamlayabilirsiniz.

    genis_paca_kot_pantolon_2016_kombini

    Geniş paçaları topuklularla veya düz ayakkabılarla giyebilirsiniz.

    yirtik_jean_2016_kombini

    Yırtık jeanler taşlarla süslenince gece için şık görünüm yaratabiliyorsunuz.

    kot_pantolon_2016_kombin

    Diane Kruger gibi tulumlardan yana seçim yapabilirsiniz.

    kot_pantolon_2016_modelleri

    Skinny jeanlerimizi giymeye devam ediyoruz.

    kot_kombin_2016 (1) kot_kombin_2016 (2) kot_kombin_2016 (3) kot_kombin_2016 (4) kot_kombin_2016 (5) kot_kombin_2016 (6) kot_kombin_2016 (7) kot_kombin_2016 (8) kot_kombin_2016 (9) kot_kombin_2016 (10)

  • Ev yapımı fondöten tarifi

    Ev yapımı fondöten tarifi

    Fondöten kullanmayı seven biriyseniz artık evinizde kendi fondötenizi hazırlamanın vakti geldi! Fondötenin içinde bulunan malzemelerin tamamı aslında mutfağınızda kullandığınız ürünler. Bunun sebepten dolayı rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

    Ev yapımı fondöten tarifi

    İhtiyacınız olan malzemeler:

    4 tatlı kaşığı kakao tozu
    1/4 su bardağı ararot unu veya mısır nişastası
    1/4 çay kaşığı hindistan cevizi veya zencefil veya zeytinyağı
    1 tatlı kaşığı tarçın
    2 tatlı kaşığı bentonit kil
    E vitamini 10 damla
    Lavanta esansiyel yağı 12 damla

    Nasıl yapılır

    Malzemeleri metalik olmayan bir kase içinde bir araya getirin (bentonit kil metal ile temas etmemelidir). Her maddeyi kullanma miktarı büyük ölçüde cildinize bağlıdır.

    İlk olarak kasenin içine ararot ununu ekleyerek başlayın. Ardından tüm malzemeleri ekleyin Hepsini iyice karıştırın. Toz kıvamına gelince rengini belirlemek için cildiniz üzerinde testler yapın. İstediğiniz rengi tutturuncaya kadar bu çalışmayı sürdürün.

    Rengini koyulaştırmak için tarçın ve kakao dan bir miktar daha ilave edebilirsiniz ya da rengini açmak istiyorsanız ararot ununu kullanabilirsiniz. İstediğiniz rengi oluşturunca fondöteninizi ağzı kapalı bir kaba aktarın. Kullanacağınız zaman ise sünger veya fırça kullanın.

  • Saç dökülmesi için basit tarifler

    Saç dökülmesi için basit tarifler

    İnsanlar saç dökülmesini ve kelliği hep yaşlılıkla ilişkilendirirler. Bu durum belki yıllar öncesinde geçerliydi ama günümüz modern çağındaki yaşam tarzı, hava kirliği, stres, yemekler ve toksinler ile artık saç dökülmesi sadece yaşlılıkla ilgili olmaktan çıktı. Artık insanların saçları çok genç yaşlarda bile dökülmeye başlıyor.

    Marketlerde olan kimyasal tabanlı ürünleri muhtemelen hepimiz kullanmışızdır. Bu ürünler uzun vadeli bir çözüm sunmaktansa sadece zarar verirler. Saç ektirmek bir çözüm olabilir ama bu işlem çok pahalı olduğu için çoğumuzun buna gücü yetmiyor.

    İşte size saç dökülmesi için başka yerde bulamayacağınız doğal ve basit bir tarif.Oldukça etkili ve güvenilir bir tedavi şekli. En güzeli de gereken malzemelerin mutfağınızda olan, kolaylıkla bulunan malzemeler olması!

    sac_dokulmesi

    Saç dökülmesi için basit tarifler

    Malzemeler

    Bu tarif sadece üç malzeme içeriyor.

    2 yemek kaşığı Hint yağı
    1 yumurta sarısı
    1 yemek kaşığı bal

    Tüm malzemeleri bir kasede iyice karıştırın. Karışımı önce saçlarınızın köklerine, ardından tüm saçınıza uygulayıp saçınızda 2-4 saat bekletin. Başınızdan akmaması için bir duş bonesi takabilirsiniz.

    Ardından saçınızı şampuan ve saç nemlendiriciyle yıkayıp durulayın. Bunu iki ay boyunca haftada bir defa yaparsanız (İki defa yapılması tavsiye ediliyor), saçınızın artık dökülmediğini ve yeni saçların çıkmaya başladığını fark edeceksiniz.

    sac_dokulmesi_icin

    Bu 3 malzeme nasıl yardımcı oluyor?

    Yumurta sarısı

    Proteinlerle, aminoasitlerle ve besleyici bileşenlerle dolu olan yumurta sarısı saçın daha hızlı ve sağlıklı büyümesi için gereklidir. Yumurta sarısı içinde bulunan biotin, aynı zamanda saç foliküllerini ve saç köklerini besler.

    Hint yağı

    Hint yağı binlerce yıldır saç dökülmelerine karşı kullanılıyor. Anti-bakteriyel ve anti-mantar özelliklere sahip. Aynı zamanda kafa derisindeki enfeksiyonlarla, kepekle ve kıl kökü iltihabıyla savaşmaya da yardımcı olur.

    Hint yağında bulunan risinoleik asit, kafa derisindeki kan akışını hızlandırır ve saç büyümesini artırır. Araştırmalar Hint yağının yeni saç oluşumunu beş kata kadar artırdığını gösteriyor.

    Bal

    Muhteşem anti-mantar ve antiseptik özelliklere sahip bir diğer malzeme de bal. Bu güçlü antioksidan, saçınızın tekrar büyümesi için mükemmel bir malzeme. Aynı zamanda saçınız için ideal nemlendirici olarak iş görecek doğal bir parafine sahip.
    Tüm bu malzemelerin faydalarını birleştirince, eşsiz bir etkiye sahip saç çıkarma tedavisi ortaya çıkıyor. O eski uzun ve daha güzel saçlarınıza tekrar kavuşabileceksiniz. Kendinize güveniniz de artacak! Tamamen doğal olduğu için yan etkileri konusunda endişelenmenize hiç gerek yok. Hatta sağlık açısından sadece birden fazla olumlu etkisini göreceksiniz.

     

    KAYNAK: MYNET
  • Genital siğil ve cinsellik

    Genital siğil ve cinsellik

    Genital siğiller Human papilloma virsünün (HPV) neden olduğu seksüel yol ile bulaşan en yaygın hastalık, öyle ki A.B.D istatistiklerine göre kadınların %40’ı bu virüsü taşıyor, her yıl 500bin yeni vaka bildiriliyor…

    Genital siğillerin %90’ı Human papilloma virüsünün tiplerinden Tip 6 ve Tip 11 ile bulaşmakta..Bu siğiller görüntü olarak, pembe beyaz, yumuşak, geniş tabanlı ya da dışarıya doğru karnıbahar tarzında büyümüş şekilde olabilirler.

    Genellikle herhengi bir belirti vermeyebilir ancak, kaşıntı, yanma, hassasiyet de yapabilirler.Hem erkek hem de kadınlarda yerleştiği yere göre de klinik belirti yapabilir, akıntı, idrar yapmada zorluk gibi…

    Siğiller olmadan da HPV vücutta bulunabilir ve temasla bulaşabilir. Hastalık belirtileri kişinin bağışıklık sisteminin bu virüsle başedemediği durumlarda ortaya çıkar. HPV vücutta kalıcıdır. Siğiller tedavi edilse bile virüsün vücutta kaldığı, zaman zaman alevlenerek tekrar siğil şeklinde kendini gösterdiği bilinmektedir.

    Tedavi genellikle siğillerin üstüne uygulanabilen asit, jel ya da kremlerle sağlanabileceği gibi, elektrokoterle yakma, kriyoterapiyle dondurma ya da çok geniş yayılım varsa cerrahi ile sağlanabilir.

    Burada önemli olan hastaya bunun yaşam boyu devam eden bir infeksiyon olduğunu, zaman zaman tekrarlayabileceğini ve bulaştırıcılığının devam ettiğini net bir şekilde anlatmaktır…

    Genital Siğil Virüsünden Nasıl Korunabiliriz?

    Seksüel temasta kondom kullanımı koruyucu bir yöntem olmakla beraber kesin koruma sağlayamaz. Burada önemli olan nokta henüz bir cinsel teması olmamış çocukların aşılanmasıdır. Human Papilloma Virus Tip 6 ve Tip 11’e karşı geliştirilen aşının kullanımı bu anlamda çok önemlidir.

    Genital Siğil Virüsünün Kanser Yapan Tipleri de Vardır:

    Human Papilloma Virüs Tip 16, Tip 18 , Tip 31 , Tip 33 en sık karşılaştıklarımız olmak üzere diğer bazı tiplerle beraber bu virüs kadında rahim ağzına yerleşip burada kansere neden olmaktadır. Bulaşma yine cinsel temasla olmaktadır. Rahim ağzı, şikayeti olsun olmasın tüm kadınlarda, her yıl yapılan pap -smear testiyle bu nedenle kontrol edilmelidir.

    Rahim ağzı kanserini önleme amaçlı geliştirilen aşı HPV Tip 16 ve Tip 18’e karşı ve aynı zamanda siğil yapan tiplerden Tip 6 ve Tip 11 ‘e karşı da geliştirilmiş olup bu virüsün 4 tipine karşı koruma sağlamaktadır. Bu nedenle öncelikle 9-26 yaş arası kız çocukları olmak üzere daha sonra diğer yaş grupları da aşılanmalıdır.

    Op. Dr. Evrim AKSOY tarafından yazılmıştır.

  • Orgazm olamayanlar için

    Orgazm olamayanlar için

    Orgazm olamayanlar için tavsiyeler… Orgazm olamayan kadınların kendilerini zorunlu hissettikleri için ilişki esnasında orgazm taklidi yaptıklarını söyleyen Dr. Cem Keçe, tavsiyelerde bulundu Orgazm, cinsel hazzın en yoğun şekilde yaşanması ile gerçekleşir. Orgazm esnasında rahim, vajina kontrolsüz ve güçlü bir şekilde kasılır.

    Orgazm olmak, beynin cinsel uyarıları yoğun bir şekilde alması sonucu vücudun genital bölgelerinin bu uyarılara cevap vermesi olarak tanımlanır. Orgazm olamayan kadınlar kendilerini zorunlu hissettikleri için ilişki esnasında orgazm taklidi yapabilirler.

    Orgazm olmak ve orgazm evrelerini sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek için nefes kontrolü, orgazm egzersizleri, açık iletişim, ön sevişme, düzenli spor ve beslenme şekli oldukça önem arz etmektedir. Orgazm olamayan kadınlar için Cinsel Terapi Uzmanı Dr. Cem Keçe, tavsiyelerde bulundu.

    ORGAZMA YARDIMCI OLACAK NEFES KONTROLÜNÜ SAĞLAYIN

    Orgazm için yardımcı olacak nefes kontrolü nefsin kontrolünü sağlar. Özellikle partnerlerinden önce boşalamayan veya orgazm olamayan kadınlar aşağıdaki önerileri uygulamalıdır:

    Kadın ilişki sırasında sırt üstü yatarak bacaklarını partnerinin omuzlarına ya da omuz hizasına kaldırmalı ve ellerini karınlarına koyarak derin derin nefes almalıdır. Nefes kontrolü orgazmı kolaylaştıran en etkili yöntemdir.

    orgazm_olamayanlar_icin

    ORGAZM OLMAK İÇİN SEVİŞİRKEN AKTİF OLUN

    Kadınlar orgazm yaşamak istiyorlarsa sevişirken biraz aktif olmalıdırlar. Bunu da en iyi kadın kalçasını öne iterek yani hareket ettirerek yapabilir. Bu da onun kontrolü elinde tutması ve kasılmasını ayarlayabilmesi anlamına gelmektedir.

    AŞK KASLARINIZI ÇALIŞTIRIN

    Vajinada bulunan aşk kasları adını verilen pelvik taban kasları orgazma ulaşmanın garantisidir. Aşk kasları cinsel birleşme dışında da aktif olarak kullanmak gerekir.

    Tuvalete gidildiğinde, iş yerinde ya da otururken pelvik taban kasları aynı idrar yaparmış gibi gevşetilmeli ve ardından idrar tutarmış gibi kasılmalıdır.

    ORGAZM İÇİN ÖN SEVİŞME SÜRESİ YETERLİ OLMALI

    Orgazm olabilmek ya da orgazmı güçlü bir şekilde hissedebilmek için ön sevişme oldukça önemlidir.

    Yeterli bir ön sevişme sonrası; en az ön sevişme kadar uzun ve kesintisiz bir penetrasyon yani penis-vajina birlikteliği olabilir ve doyurucu bir orgazm yaşanabilir. Yani ön sevişme süresi birleşme süresini belirler.

    kolay_orgazm_olmak_icin

    ORGAZMI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DÜZENLİ SPOR YAPIN

    Spor yapmanın cinsel isteği artırdığı ve cinsel yaşam süresini uzattığı da unutulmamalıdır. Yani düzenli egzersiz yapmak orgazmı kolaylaştırıyor.

    Ayrıca spor cinsel organlara giden kan basıncının artırır. Spor erkekler için cinsel birleşme süresini uzatır ve erkek vajina içerisinde daha uzun süre kalabilir.

    orgazm_olamayan_kadinlar

    İYİ BESLEN GÜÇLÜ ORGAZMLAR YAŞA

    Cinsel yoğunlaşmayı engelleyen yorgunluk hissini önlemek için bu yiyecekleri tüketin;

    Süt, yerfıstığı, balık, et, peynir, yumurta, bezelye, soya fasulyesi, buğday özü ve yeşil sebzelerde bulunan “lösin”, arpa, beyin, yürek, süt, karaciğer, istiridye, nohut, bezelye, pirinç, soya fasulyesi, buğday özü ve buğday ununda bulunan “B1 vitamini” ve yoğurt, istiridye, yeşil sebze, mantar, buğday özünde bulunan “B2 vitamini kadınlarda vajina kaslarının esnekliği ile hareketliliğinin oluşumuna yardımcı olur.

    ORGAZM PROBLEMLERİNİ PARTNERİNİZLE KONUŞUN

    Partnerinizle açık açık konuşmalı ve net bir dille istediklerinizi talep etmelisiniz. Orgazm olamadığınızda orgazm taklidi yapmak zorunda değilsiniz.

  • Mevsimsel saç dökülmesi

    Mevsimsel saç dökülmesi

    Mevsimsel saç dökülmesi hava değişimi ile birlikte hormonların da değişime uğraması sebebi ile vücutta oluşan bazı değişimlerden bir tanesidir saç dökülmesi.

    Mevsimsel saç dökülmesi uzmanlar tarafından da normal ve olağan bir durum olarak karşılanıyor.

    Genel olarak uzmanlar bu dönemlerde saç dökülmelerinin günlük 200 tele kadar normal olabileceğini ancak bundan çok daha fazla olduğu zamanlarda sağlıkla ilgili bazı problemler olabileceği konusunda sinyaller olacağını söylüyorlar.

    GÜNDE EN AZ 10 DEFA TARAMALISINIZ

    Bunu anlayabilmek için ise saçınızı günde 10 defa ellerinizle tarayarak her seferinde elinize gelen saç miktarını günün sonunda sayabilirsiniz. Bu yöntemle saçınızdaki dökülmenin ilk aşamada ne boyutta olduğunu görebilme şansınız olabilir.
    Düzenli olarak kuaföre giderek saç kesiminizi yaptırarak saçlarınızdaki kırıkları aldırdığınızda ve yine kuaförünüzde saçınıza uygun bir saç bakım uygulamasını belirli periyotlarla yaptırdığınızda saçınızdaki dökülmenin de minimuma indiğini görebilirsiniz.

    DÜZENLİ OLARAK MİNERAL AĞIRLIKLI BESLENME

    Bunların yanı sıra mevsim dönümlerinde görülen saç dökülmesine engel olmanın veya azaltmanın bir diğer yolu ise düzenli olarak vitamin ve mineral ağırlıklı beslenmek.

    Kuaförünüzün veya doktorunuzun önerdiği dermatolojik şampuanları da kullanarak yine saçlarınızın mevsimsel dökülmesini azaltabilirsiniz.

    Sizi son derece rahatsız eden bir saç dökülmesi mevcut ise o zaman yapmanız gereken alanında uzman bir doktora başvurmaktır. (haber7.com)

  • 2016 yaz şapka modelleri

    2016 yaz şapka modelleri

    2016 yaz şapka modelleri … Güneşten pancar gibi olmuş bir yüzden daha kötü ne olabilir ki? O da sanırım kırmızı bir burun. Bunların hepsinin olmasına engel olacak, güneşin zararlı ışınlarından bizi koruyacak, aynı zamanda stilimize şıklık katacak mükemmel bir aksesuar var. Tabii ki şapkalardan bahsettiğimi anladınız. Sıcağın etkilerine karşı kalkan görevi gören şapkalarımıza stillerimizde önemli bir görev düşüyor. Buna göre seçim yapmamız gerekir.

    2016_yaz_sapka_modelleri (4)
    2016 yaz şapka modelleri

    2016 yaz şapka modelleri

    Natürel renk tonlarınıtercih ederseniz, daha sıklıkla kullanmanız muhtemel. Sonuçta her renge, desene uyum sağlayacaktır. Siyah veya renkli şapkaları denemek isterseniz de stilinizde kullandığınız renklerle uyum sağlamasına önem vermenizi öneririm. Ayrıca şapkanızı aksesuarlı seçebilir veya kendiniz eski bir şapkanıza fiyonk detayı ekleyerek yeni bir görünüm yaratabilirsiniz. Yaza özel şapka modelleri arasında hasırlar en popüler olanları. Sıcaktan korumakla beraber sizi terletmez.

    Yaza özel şapka modelleri arasında yüz tipinize uygun modeli arıyorsanız, uzun yüz hattı olanlar tepesi yüksek ve dar modeller yerine geniş olanları tercih etmeli. Saçlarınızı beğenmediğiniz istediğiniz gibi şekil almadığı günlerde de şapkalar kurtarıcınız olacaktır.

    2016 şapka modelleri

    2016_yaz_sapka_modelleri (8) 2016_yaz_sapka_modelleri (11) sapka_modelleri_2016 (1) sapka_modelleri_2016 (2) sapka_modelleri_2016 (3) 2016_yaz_sapka_modelleri (7) 2016_yaz_sapka_modelleri (6) 2016_yaz_sapka_modelleri (5) 2016_sapka_modelleri (1) 2016_sapka_modelleri (2) 2016_sapka_modelleri (3) 2016_sapka_modelleri (4) 2016_yaz_sapka_modelleri (3)

    Fotoğraflar Getty Image aittir.

    Kaynak: filmstilmoda.com

  • Sızlayan dizlere doğal tarif

    Sızlayan dizlere doğal tarif

    Diz bağları ve tendonlarda ağrı çekmeye son… Sızlayan dizlere doğal tarif

    Takvim’de yer alan habere göre uzmanlar, bağ ve tendonlara esneklik kazandıracak, iyileşme sürecini hızlandıracak tarif veriyor:

    Sızlayan dizlere doğal tarif

    Yapılışı: Ananas’ın suyunu sıkın. Portakal suyu, tarçın, bal ve bademi karıştırın. Son olarak yulaf ezmesi ve ananas suyunu ekleyin. Harmanlanan karışım katılaşana kadar karıştırın. İsteğe bağlı buz ekleyin ve günlük olarak tüketin.

    Malzemeler: 1 bardak su 7 gr tarçın Dilimlenmiş ananas 1 bardak yulaf ezmesi 1 su bardağı portakal suyu 40 gr ezilmiş badem 40 gr bal…

  • Cilt bakımı ve menopoz

    Cilt bakımı ve menopoz

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kadınların yaşamında son derece önemli bir dönem olan menopoz sürecini iyi yönetebilmek için cilt bakımına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

    Cilt bakımı ve menopoz

    Akşam’da yer alan habere göre kadınların menopoz döneminde sağlıklarına her zamankinden fazla önem vermesi gerektiğini kaydeden Dr. Yüksek, bu dönemde yaşanan hormon eksikliklerinin kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından ilgilendirdiğini hatırlattı.

    Dermatolog Dr. Jale Yüksek konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu: “Menopoza girme yaşını belirleyen önemli faktörlerden biri genetik (ailevi) faktörlerdir, fakat yoğun sigara kullanımı, çevre kirliliği, soğuk iklim şartları da belirleyici faktörler arasındadır. Menopoz kadınların hayatında önemli bir dönemdir çünkü bu dönemde sağlığa daha fazla dikkat edilmesi gerekir. Menopozdaki en önemli değişiklik yumurtalıkların yaşlanması ile östrojen ve progesteron adlı hormonların miktarının azalmasıdır. Menopoz döneminde yaşanan hormon eksiklikleri kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından etkiler. Kadınlarda cilt yaşlanmasını hızlandıran en önemli faktörlerden biri de menopoza girmektir. Cilt sağlığında önemli rol oynayan yapı taşları, kolajen, elastik lifler ve hyaluronik asittir. Östrojen ve progesteron hormonları bu önemli yapı taşlarının ciltteki üretiminde başrol oynar”

    Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminde gerekli hormonların yetersiz kalması nedeniyle cilt sağlığının bozulduğunu belirterek, ciltte kuruma, incelme, esneklik kaybı, travmaya karşı çabuk hasar görme ve geç iyileşme yaşandığını bildirdi.

    Menopoz sürecinde kan dolaşımındaki yavaşlama ile birlikte cilt beslenmesinin yetersiz hale geldiğini ve cildin soluk ve mat bir görünüme yöneleceğini ifade eden Dr.Yüksek, yaz mevsiminde yaşanan güneş travmasının onarılmasında cildin zorluk çekerek yüz, boyun, dekolte ve el üzerinde kahverengi güneş lekeleri ve benlerinin gelişmeye başlayabileceği uyarısında bulundu.

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kış döneminde ise soğuğa bağlı nemsizliğin de bu olumsuz gelişmelere eklenerek pullanma belirtilerinin görülebileceğini belirterek, şunları söyledi: “Östrojen hormonunun derideki yağ hücrelerine desteği menopoz döneminde azaldığı için yağ desteğinden mahrum kalmış deride, yanaklarda aşağı sarkma, gıdı oluşumu bu dönemde hızlanır. Aynı zamanda bu hormonun eksikliği, saç derisinde kuruma, hassasiyet, saç telinin incelmesi, matlaşması ve dökülmesine neden olur. Menopoz döneminde ciltte azalan hyaluronik asit maddesi cildin nemden yoksun kalmasına neden olur, yanaklarda, kaz ayaklarında, dudak üzerinde kurumaya bağlı kırışıklıkların sayısında artış meydana gelir. Vücudun kolajen üretiminin azalması derinin daha gevşek olmasına neden olur; ağız köşesi, yanaklar ve boyunda aşağı sarkma (gıdı) olur, göz altında torbalanma artışı olur. Bu dönemde östrojen ve progesteron azalırken, vücutta erkeklik hormonu (testesteron) üretimi devam eder ki, bu süreç çene ve dudak üstü bölgelerde siyah sert kılların çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu hormon bölgesel yağ bezlerinin çalışmasını tetikleyerek çene, boyun, yüz bölgesinde sivilce (akne) oluşturur”

    Kadınların menopoz döneminde ciltlerinde pek çok olumsuz değişimler yaşayabileceğini ayrıntılarıyla anlatan Dr.Jale Yüksek, bu sürece girmeden önce cilt sağlığına çok daha fazla özen gösterilmesinin önemine dikkat çekti.

    Dr.Yüksek, menopoz sürecinin, yaşam ve beslenme tarzında değişiklikler yapılarak ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak iyi yönetebileceğini vurgulayarak, “Menopoz döneminde gelişecek ciltteki yaşlanma ve yıpranma belirtilerini yavaşlatmak mümkündür. Gereken doğru adımları atmak, süreci korkulu rüya olmaktan çıkarabilir. Öncelikle atılması gereken adımlar, günde en az 6-8 bardak su içerek cildin kaybettiği nemi yerine koymaya çalışmaktır. Kolajen yapımının artmasını sağlamak amacıyla omega 3, A,C ve E vitamin içerikli beslenme programını hayatımıza sokmalıyız. Balığı soframızın baş tacı yapmalıyız. Hareketli yaşam tarzını benimseyip sporu hayatımıza katmalıyız. Cildimiz için atılması gereken öncelikli adımlar, hyaluronik asit içerikli nemlendiricilerin, 30 faktör ve üzerinde güneş koruyucu kremlerin günlük kullanımını alışkanlık haline getirmeliyiz” dedi.

    Dermatolog Yüksek, kadınların ciltteki yaşlanma sürecini yavaşlatacak kozmetik uygulamalardan da yararlanabileceğini belirterek, bunlar arasında, PRP, hyaluronik asit, somon DNA, karbon losyonla lazerli cilt bakımı, fraksiyonel lazer, fokuslu ultrason (hıfu), hyaluronik asit dolgu, botox ve saç mezoterapisi uygulamaları bulunduğunu ifade etti.

    Dr.Jale Yüksek, PRP ile cildin kendini onarma yeteneğinin arttığını ve göz çevresi, dudak üstü, alın ve yanaktaki kırışıklıkların azalarak, gevşek olan cildin daha sıkı, gergin ve parlak hale geldiğini, göz altındaki çökme ve torbalanmaların da azalmaya başladığını söyledi.

    Saçlı deriye uygulanan PRP ile ince ve yıpranmış saç tellerinin kalınlaşmaya başlayacağını kaydeden Dr. Yüksek, uygulamanın saçtaki dökülmeye de etki ettiğini ve saçların parlaklığının arttığını belirterek şunları bildirdi:

    “Hyaluronik asit ve somon DNA uygulamaları sayesinde cildin nemi artarak kırışıklıklar açılmaya başlar, cilt parıldar, daha diri ve gergin görünüme kavuşur. Göz altı torbasına, gıdıya, yanak sarkmasına etki ederek daha genç bir görünüme kavuşulabilir. Her mevsim yapılan bir işlem olduğu için yaz döneminde sıklıkla tercih edilir. Karbon peeling uygulamasında ise güneş lekeleri de dahil olmak üzere tüm lekelerde açılma sağlayarak cildin daha parlak, daha sıkı, daha genç görünmesi hedeflenir. Menopoz döneminde sivilce (akne) oluşumu varsa yağ bezlerinin çalışması lazer ışığı sayesinde dengelenir ve sivilceler tedavi edilir. Fokuslu ultrason ile yüz ve boyun gençleştirme sağlanabilir. Bu cilde özel gençleştirme sistemi, yanaktaki sarkmayı, gıdı oluşumunu toparlar, kaz ayağı, dudak üstü kırışıklılarında oldukça etkilidir, gevşek olan cildin hızla sıkılaşmasını sağlar, ciltte sağlıklı bir parlaklık elde eder. Botoks uygulamasıda, mimik yapma sonucu gelişen kaş arası, kaz ayağı, alın, burun sırtı kırışıklıkların giderilmesinde etkili bir kozmetik uygulamadır.”

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminin, sağlık sorunları ve cilt yaşlanması açısından kadınların korktuğu bir süreç olarak algılansa da, doğru yaşam ve beslenme tarzı ile birlikte doğru dermokozmetik uygulamalar sayesinde konforlu ve mutlu bir şekilde geçirilebileceğini sözlerine ekledi.