Blog

  • Tarçınlı siyah nokta maskesi

    Tarçınlı siyah nokta maskesi

    Siyah noktalar her yaşta kadınların baş belası. Birçok sebepten kaynaklanabilen siyah noktalardan doğal bir yöntemle kurtulabilirsiniz. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz tarçınlı siyah nokta maskesi…

    Siyah noktalar, fazla sebum, kir ve ölü deri hücrelerinden kaynaklanan gözeneklerdeki tıkanıklıklardır. Vücuttaki hormonal değişiklikler, çok fazla kozmetik ürün kullanma, cilt bakımını aksatma, stres ve genetik sebepler siyah nokta oluşumunu tetikleyebilir.

    Tarçınlı siyah nokta maskesi

    Genellikle burunda oluşan siyah noktalar müdahele edilmediğinde akneye sebep olabilir. Birçok tedavi yöntemi uygulanan siyah noktaları evde tarçın maskesiyle tedavi edebilirsiniz.

    Tarçınlı siyah nokta maskesi
    Tarçınlı siyah nokta maskesi

    Tarçın maskesi yapılışı:

    1 çay kaşığı tarçın, limon suyu ve tercihe bağlı olarak bir fiske zencefil tozunu karıştırıp yüzünüze sürün. 10-15 dakika kadar beklettikten sonra yıkayın.

    Ya da 1 çay kaşığı tarçınla balı karıştırıp kıvamlı bir macun yapın. Yatmadan önce siyah nokta olan bölgeye sürüp bir gece bekletin. Sabah uyandığınızda yüzünüzü bol suyla ve iyice yıkayın. En iyi sonucu almak için 10 gün boyunca her gün tekrarlayın.

    Kaynak: milliyet.com.tr / Pembenar

  • Hamilelikte kullanılan ilaçlar bebekte katarakt yapıyor

    Hamilelikte kullanılan ilaçlar bebekte katarakt yapıyor

    Genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinen katarakt, bebeklerde de görülebiliyor. Bebeğin katarakt olmasında, annenin hamilelikte kullandığı ilaçların önemli etkisi var

    Çocuklarda kataraktın doğumdan itibaren her an ortaya çıkabileceğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tülay Kılıç, “Bebeklerde ve çocuklarda katarakt çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Özellikle annenin hamileyken geçirdiği kızamık ve kızamıkçık gibi enfeksiyonların yanı sıra, hamileliğin ilk 3 ayında kullanılan antibiyotik ve antiviral ilaçlar çocukluk çağı kataraktının gelişmesini büyük oranda etkilemektedir” dedi.

    Bazı bebeklerin katarakt ile doğabildiğini, bazılarında ise doğumdan itibaren 3-6 ay ya da 1 sene sonra katarakt geliştiğini belirten Kılıç, 4 ile 6 yaşına kadar olan tüm katarakt vakalarının “bebeklik çağı kataraktı” olarak adlandırıldığını söyledi:

    Katarakt, bazı vakalarda herhangi bir nedene bağlı olmadan ailelerden geçişli olarak çıkabileceği gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak da görülebiliyor. Örneğin, bebeklik çağı kataraktındahamilelik süreci belirleyici özellikte. Anne adaylarının hamileliklerinin ilk 3 ayında kullandıkları antibiyotik ve antiviral ilaçlar bebeklerde başta göz sağlığı olmak üzere organ gelişimini olumsuz etkilerken, katarakt oluşumundan da sorumlu tutulmaktadır.”

    FOTOĞRAFLARDAKİ KIRMIZI GÖZE DİKKAT

    Anne ve babaları bebeklik çağı kataraktına karşı uyaran Op. Dr. Tülay Kılıç “Günümüzde maalesef çoğu aile çocuğundaki kataraktı fark etmiyor. Çocuk 4-5 yaşına geldiğinde tesadüfen ortaya çıkan kataraktların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Bu nedenle çocuklarda her yıl rutin göz muayenesi asla ihmal edilmemeli ve anne- babalar kataraktın belirtilerine karşı bilinçli olmalıdır” dedi.

    Kataraktın bebeklerin göz bebeklerinde beyazlaşma, koyulaşma ya da tek gözde kayma şeklinde ortaya çıktığını söyleyen Kılıç “Ayrıca fotoğraflarda bebeğin sadece bir gözünün kırmızı çıkması, kırmızı alanın içinde siyah gölgelerin bulunması da çocuklarda katarakta ait önemli bir bulgudur. Bu belirtileri fark eden aileler, çocuklarını hiç vakit kaybetmeden bir göz hastalıkları uzmanına götürmelidir” uyarısında bulundu.

    GÖZ TEMBELLİĞİNE VE ŞAŞILIĞA DA SEBEP OLABİLİR!

    Katarakt teşhisi konmuş ya da katarakt ameliyatı olmuş bir çocuğun belli bir yaşa kadar veya devamlı gözlük kullanması gerekebileceğini belirten Tülay Kılıç, “Bebeklerde katarakt, ileriki yıllarda göz tansiyonu, göz tembelliği ve şaşılık riskini de beraberinde getirebiliyor. Bu nedenle katarakt, bir çocuğun erişkinliğinde de takip edilmesini gerektiren bir durumdur” dedi.

    Kaynak: posta.com.tr

  • Victoria’s Secret 2016 bikini modelleri

    Victoria’s Secret 2016 bikini modelleri

    Bu yaz için yeni bikini almayı düşünenler veya birkaç tane alayım da değiştirerek giyerim diyenler için dünyaca ünlü Victoria’s Secret 2016 bikini modelleri…

    victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (1) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (2) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (3) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (4) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (5) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (6) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (7) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (8) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (9) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (10) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (11) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (12) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (13) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (14) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (15) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (16) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (17) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (18) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (19) victoria-s-secret-2016-bikini-modelleri (20)

  • Her iki bebekten biri sezaryenle doğdu

    Her iki bebekten biri sezaryenle doğdu

    Sezaryenle doğum oranı yüzde 51’i buldu. Uzmanlar, bilgilendirme ve iyi eğitimli ebelerin çoğalmasıyla normal doğum oranının artacağını savunuyor.

    Selim Ercan
    YENİ YÜZYIL GAZETESİ

    SAĞLIK Bakanlığı verilerine göre 2014’yılında her iki bebekten biri sezaryen ile dünyaya gözlerini açtı. Yani doğumların yüzde 51’i sezaryen yöntemiyle gerçekleşti. Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Şükran Çakmak tüm anne adaylarına normal doğumu tavsiye ettiklerini vurguladı. Hastaların normal doğumdan korktuğunu ifade eden Çakmak, “Bu konuda çalışmaların olmaması hastayı normal doğumdan uzaklaştırıyor. Sezaryen anne ve bebek hayatının tehlikeye girdiği zaman tavsiye edilir” dedi. Ebeler eğitilmeli Ebelerin çok iyi yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Şükran Çakmak, “Devlet hastanesi açısından düşünüldüğünde ebeleri iyi yetiştirildiğinde normal doğum oranı artar. Yardımcı eleman konusunda doktorların sıkıntısı var. Ebelerin çok iyi yetiştirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi ile normal doğumu artırabilirsiniz” şeklinde konuştu.

     

    Yüzde 15 oranını geçmemelidir

    KADIN Doğum Uzmanı Op. Dr. Müge Aksoy ise sezaryenin suiistimal edildiğini savundu. Hastalarına her zaman normal doğumu tavsiye ettiğini anlatan Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk kadınının yüzde 80- 85’inin kemik yapısı normal doğum için uygundur. Sezaryen oran yüzde 15-20’yi geçmemelidir. Sezaryen bir ameliyat formudur. Gerekli olduğunda yapılması gereken hayat kurtarıcı bir formüldür. Sezaryenin artışını hastaların eksik yönlendirilmesine, korkularına ve internetteki bilgi kirliliğine bağlıyorum.” Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Müge Aksoy normal doğum sayısının artması için hastaların motive edilmesini ve bilgilendirilmesini önerdi.

  • Göbek yağlarından kurtulma

    Göbek yağlarından kurtulma

    Göbek yağlarından kurtulma … Yaz yaklaşıyor, fazla kilolular büyük telaş yaşıyor. Bel ve karın bölgesindeki yağlanmalar kalp başta olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkartırken, çirkin görüntüsüyle can sıkıyor.

    Takvim’de yer alan habere göre Şişli Florence Nightingale Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Kayan Tapan, “Düz bir karına sahip olmak sanıldığı kadar da zor değil” diyerek göbek yağlarını yakan 10 öneride bulunuyor:

    Göbek yağlarından kurtulma

    1- BADEM: Omega-3 içeriği ile karın bölgesinde yağlanmayı azaltır. Ara öğünlerde haftada 3-4 gün yenecek 10 adet badem metabolizmayı hızlandırarak, karın bölgesindeki yağlanmayı azaltacaktır. Yatmadan 3 saat önce içilecek badem sütü de, hem tok tutacak hem de karın bölgesinden kilo kaybına yardımcı olacaktır.

    2- ZEYTİNYAĞI: Omega-9 iç eriğinden dolayı kilo kontrolü sağlar. Yağsız yenilen bir salatada A, D, E, K vitaminleri alınamaz. Çünkü bu vitaminler yağda eriyerek emilen vitaminlerdir. Omega-3 ve Omega-6 sağlayabilmek için zeytinyağı kullanımı doğru olacaktır.

    3- SOMON: Omega-3 içeriği en yüksek balık çeşididir. Haftada 3 gün balık tüketimi, Omega-3 ihtiyacını karşılayacaktır. Yapılan araştırmalar, özellikle göbek çevresindeki yağlanmanın azalmasında Omega-3 yağ asitlerinin etkili olduğunu göstermektedir.

    4- MAYDANOZ: Antioksidan etkisi sayesinde vücut direncini arttırır. Vücutta fazla bulunan ödemin atımını da hızlandırır.

    5- KIRMIZI-MOR MEYVELER: Kalp sağlığı koruyan bu meyveler içerdiği fitokimyasal sayesinde kanser karşı da koruyucu etki göstermektedirler. Posa içeriğinin yüksek olması, kabızlığı ortadan kaldırır. Metabolizmayı hızlandırıcı etkileri sayesinde bel çevresinin incelmesine yol açar.

    6- YEŞİL MERCİMEK: Yeşil mercimek demir ve posa içeriği çok yüksek bir besindir. Bağırsak hareketlerini arttırarak metabolizmayı canlandırır.

    7- YULAF: Yüksek LDL kolesterol seviyelerini düşürür, kalbi korur, bağışıklık sistemini güçlendirir, düşük kan şekeri oranlarını düzenler, çocuklarda meydana gelebilecek astım riskini azaltır, kanserleri önler, kanserlerden özellikle kolon ve meme kanseri üzerinde etkilidir. Bu tür hastalıklara karşı etkili olabilen yulafı her bireyin her yaş grubunun tüketmesi sağlığı ve vücut direnci için oldukça faydalıdır. Yüksek lif içeriği sayesinde, metabolizmayı hızlandırır. Betaglukan içermesi mide ve bağırsak sistemini olumlu yönde etkilemektedir.

    Göbek yağlarından kurtulma
    Göbek yağlarından kurtulma

    8- SU: Günde ortalama 2-2.5 litre su içmek, vücuttan toksik maddelerin atılmasını sağlamasının yanında, metabolizmayı da hızlandırmaktadır.

    9- ZERDEÇAL: Özellikle kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır. Son yapılan çalışmalarda karın bölgesindeki yağların azalmasına da yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Zerdeçalın vücutta kullanılabilmesi için, karabiber, kırmızı biber ve zeytinyağı ile alınması gerekmektedir.

    10- FİZİKSEL AKTİVİTE: Öncelikle fiziksel aktivite ile dokulara daha çok oksijen sağlandığı için metabolizma hızlanır. Harcanan enerji ile vücutta yağ dokusu kaybı olur. Karın bölgesi yağlanması azalır. Haftada 150 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır. Günde 10 bin adım atılması yağ yakımını sağlar. Mekik çekmek de etkili olacaktır.

    ŞOK DİYETE KANMA ŞOKE OLMA!

    Fazla kilolardan kalıcı bir şekilde kurtulmak için şok diyetlerden uzak durmak gerekiyor. Bu diyetlerin verilen kiloların hızla geri alınmasına yol açtığını söyleyen Tuba Kayan Tapan, “Zayıflamak için motivasyon şart. Hızlı değil, sabırlı bir şekilde kilo verilirse, bu uzun süreli ve sağlıklı olacaktır” diyor..

  • Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma

    Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma

    Evinizde kitapların ulaşılabilir yerde olmasına özen gösterin. Çocuğunuzun istediğinde kitaplarına eline alabilmesi ve onları incelemesi, okumayı sevmesi ve kitap okuma alışkanlığı açısından önemlidir.

    Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma

    Çocuğunuzun ilgisini çeken okuma kitapları seçmesine izin verin. Ancak okuyamayacağı düzeyde kitaplar seçtiğinde yerine alternatif sunun. Eğer küçük yaş çocuğunuz var ise, üç alternatifi siz belirledikten sonra çocuğunuzun seçmesini isteyebilirsiniz.

    Çocuğunuzun ilgi alanına uygun olan kitapları seçin. Hatta sadece kitapları değil üzerinde okuyabileceği olan her şeyi ona sunabilirsiniz ( broşür, çizgi roman, dergi vb.). Çocuğunuzun okumayı sevmesi için illa ki sadece kitap okuması gerekmez. İlgisi yönünde arabalar hakkındaki bir dergiyi okumaya çalışması, onu motive etmeye yeterli olacaktır.

    Çocuğunuzun kitaplarını saklayabilmesi için birlikte düzenlediğiniz ve süslediğiniz bir raf/dolap/kutu hazırlayabilirsiniz.

    cocuga_okuma_aliskanligi

    Çocuklar ebeveynlerini model alarak gelişimlerine devam ederler. Ebeveyn olarak sizin ev içinde ne kadar kitap okuduğunuz çocuğunuz tarafından da gözlenir. Bu sebeple anne-baba olarak çocuğunuz ile birlikte kitap okuma saatleri düzenleyebilirsiniz. Birlikte kitap okuma ardından sohbet etme aynı zamanda çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirmenin bir yoludur.

    Çocuğunuzdan sıklıkla size sesli okuma yapmasını isteyebilirsiniz. Sesli okuma, sözcük dağarcığını, dikkat becerilerini ve anlama becerisini geliştirir. Sesli okuma, sessiz okumaya geçiş için de önemlidir. Ayrıca çocuğunuzun okumasının nasıl gittiğine dair bilgi edinebilir, zorlandığı noktaları fark edebilir ve yardıma ihtiyacı olduğu zamanları rahatlıkla fark edebilmesiniz için bir fırsat yaratır.

    Çocuğunuzdan belli bir sayıda sayfa okumasını istemek yerine süre belirlemeniz daha uygun olacaktır. Her çocuğun okuma hızı farklı olduğu için çocuğunuz daha yavaş okuyorsa sayfa sayısını belirlemek onu bunaltabilir.

    Çocuğunuza yatmadan kitap okumaya, okumayı öğrendikten sonrada devam etmeniz büyük önem taşır. Sizin ona yüksek sesle hikaye okumanız onun için ilişkisel doyum sağlar. Birlikte okuyacağınız veya onun yüksek sesle okuyacağı zamanlar, hikaye saatinden ayrı olmalıdır.

    Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma
    Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma

    Çocuğunuzun her gece uyumadan kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için bir ayakkabı kutusunu boyayarak, kaplayarak ve süsleyerek başucuna koyacağı bir kitap kutusu yapabilirsiniz. En sevdiği kitaplarını, hediye gelen kitaplarını orada saklayabilir. Hikaye zamanında sizin okumanız için oradan bir hikaye kitabı seçebilir.

    Çocuğunuz ile kitap evlerine ziyaretlerde bulunun. Kitapçılarda sessiz konuşmanın gerekliliğinden bahsedebilir, seçtiğiniz kitapları inceleyebilirsiniz. Çocuklara uygun kitap fuarlarına da ufak geziler yapabilirsiniz.

    Çocuğunuzun olduğu ortamda kitap okuyun ve okuduğunuz kitaplar hakkında sohbet edin. Aynı şekilde çocuğunuzun okuduğu kitap hakkında fikirlerini (neleri beğendi/beğenmedi, hikayede kimler var, en çok hangi karakteri seviyor vb )sorabilirsiniz. Aynı zamanda hikayenin sonunda ne olacağını düşünmesine ona soru sorarak teşvik edebilir, soyut düşünce becerilerini ve hayal gücünü destekleyebilirsiniz. Evinizde mutlaka ufak da olsa bir kitaplığınız olmalı.

    Çocuğunuz kitap okurken ve müzik çalarken onun sesini kaydederek sesli kitap oluşturabilirsiniz.

    Kitap okurken kaldığı yeri belirlemesi için birlikte kitap ayraçları yapabilirsiniz.

    Çocuğunuzun sevdiği gibi kitabı bir tiyatro oyuna dönüştürebilir, birlikte evinizde sahneleyebilirsiniz.

     

    Kaynak : Ayşe Başak Erk Uzm. Gelişim Psikoloğu

    Milliyet / Pembenar

  • Diyet listeleri nasıl hazırlanmalı

    Diyet listeleri nasıl hazırlanmalı

    Bazı insanlar için oldukça doğru kararların verilmesi gereken konular vardır. Bunlardan en önemlisi olan sağlık ve kilolu olan kişilerin ise en uygun zayıflama yöntemini bulabilmektir. Diyet listeleri kişilerin küçük bir araştırma yaparak istekleri doğrultusunda hazırlayabileceği bir sistem üzerine kurulmuştur. Bu nedenle vücudunuz, kilonuz, yaşınız, boyunuz ve metabolizmanıza uygun diyetin nasıl hazırlanılması gerektiğini öğrenmeniz gerekmektedir. Eğer kendiniz hazırlamayıp da internet üzerinden veya herhangi bir yerden hazırlanmış olan bir listeyi uygulamak istiyorsanız bunun içinde sağlığı bozmayacak, sağlıklı bir şekilde diyet seçme metotlarını bilmeniz gerekmektedir.

    Herkesin kendine göre hazırlayabileceği diyet listeleri çeşitlilik göstermektedir. Sizlerde kendiniz için bir liste oluşturabilir ve istikrarlı bir şekilde uygulayabilirsiniz. Kişi kendisine göre diyet hazırlamak istiyorsa dikkat etmesi gereken en önemli konulardan birisi listesinde karbonhidrat, protein, yağ ve mineralleri gerektiği kadar bulundurmasıdır. Vücudun bunların hepsine ihtiyacı vardır ve azaltılmış olarak dahi olsa alınması gereklidir. Bütün diyet listeleri içerisinde en büyük mineral kaynağı olan suyun bol bol tüketilmesi gereklidir. Unutmayın ki yağların vücut içerisinde çözülmesini sağlayan en büyük etmenlerden birisi sudur. Diyet listeleri içerdiği ürünler ile sağlıklı ve sağlıksız özelliği taşımaktadır. Eğer sizlerde sağlıklı bir diyet listesi hazırlamak istiyorsanız haftada iki veya üç gün boyunca balık tüketmeye geri kalan günler ise tavuk tüketmeye özen göstermelisiniz. Listenizde bulunan bütün yiyeceklerin pişirilmesi de listenin hazırlanması kadar önemlidir. Şöyle ki yiyeceklerinizi yağ ile kavurarak ve kızartarak pişirirseniz kesinlikle kalorisini arttırmış olursunuz. Eğer haşlama, buğulama ve ızgara yöntemleri kullanılırsa kalori artmayacak ve sağlıklı pişirme yöntemi olacaktır. [1] Diyet listeleri salata ve meyve açısından da zengin olmalıdır. Özellikle salatayı her öğününüzde bulundurmanız önerilmektedir. Salata lifli yapısı sayesinde uzun süre tok kalmanızı ve bağırsaklarınızın düzenlenmesini sağlamaktadır. Meyve tüketiminin de vücudunuzun tatlı ihtiyacını gidermesi açısından oldukça önemli ve doğal olduğu için diğer işlenmiş ürünlere göre daha sağlıklı olacaktır.

    Örnek Diyet listeleri için tıklayınız!

    Kendiniz diyet listeleri hazırlamak yerine uzmanların hazırladığı listeleri arasından vücudunuza göre en uygununu bulup uygulayabilirsiniz. Hazırlamak kadar hazır diyetlerin de en sağlıklısını tercih etmek önemlidir. Günümüzde her alanda yapılan araştırmalar sonucunda binlerce diyet uygulamaları bulmak mümkündür. [2] Hazırlanan yanlış listeler sonucunda birçok insan sağlığından olmakta ve daha kötü durumları yaşamaktadırlar. Bu nedenle sağlıklı bir diyet seçimi önemlidir. Diyet listeleri arasında bir diyetin sağlıklı olması vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerin hepsinden yeteri kadar alacak şekilde listelenmesine bağlıdır. Bunlardan herhangi biri azaltılabilir ancak tamamen kesilmesi vücuda zarar verecektir.

    Bunun yanında bir diyette aramanız gereken en önemli nokta her zaman aldığınız kaloriden daha az kalori alabileceğiniz bir diyet listesi olmasıdır. Diyet listeleri hazırlanırken bayanların 1200 erkeklerin ise 1700 kalori alacak şekilde besin içermeleri gerekmektedir. Eğer bu durumda kilo verilmiyorsa çok fazla zorlamayacak şekilde kalori azaltılabilir. Ancak vücudu tamamen aç bırakıp zorlayacak diyetler uzun süreli kullanımlarda sıkıntı oluşturabilir. Genel olarak diyet listeleri uygulanırken uzun süreli uygulamamak gerekmektedir. Kişiden kişiye göre değişebileceği gibi ortalama 15 gün ara ile diyet uygulanmalı ve vücut dinlendirilmelidir. Sağlıklı bir diyet her zaman doğru birsporla birleştiğinde vücuda tam olarak etkisini gösterecektir. Bu nedenle her gün düzenli bir şekilde yaptığınız farklı bir aktivite, yürüyüş veya herhangi bir spor bu süreçte sağlıklı ve hızlı kilo vermenizi sağlayacaktır.

    Kaynak: blog.radikal.com.tr / Ahmet Serkan

  • Sivilce tedavisi probiyotik

    Sivilce tedavisi probiyotik

    Genç, güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak mı istiyorsunuz? O zaman dikkat edilecekler listenize bir ek yapma zamanınız geldi demektir.

    Sigara içmeyin, güneşten korunun, cildinizi temiz tutun, nemlendiricileriniz ihmal etmeyin, sağlıklı beslenin gibi uzayıp giden bu listeye artık probiyotik kullanımını ekleyin.

    Probiyotik nedir?

    Probiyotikler sindirim sistemimizde doğal olarak yer alan ‘iyi’bakterilerdir. Sağlıklı bir sindirim sistemimizde 100 milyardan fazla dost bakteri bulunur. Bu dostlarımız sindirime yardımcı olur, bağışıklık sistemimizi destekler ve kilo kontrolünde oldukça önemlidir. Yediğimiz gıdalar yeterli probiyotiğe sahip değilse uygun şekilde sindiremeyiz. Buna bağlı olarak sağlıklı beslenmemize rağmen beden açlık hisseder, bu önce artmış iştah ve sonra da kiloda artış olarak kendini gösterir. Sindirim sisteminde yeterli iyi bakteriye sahip değilsek kötü bakteri miktarı artar. Bu da sivilce oluşumu, kimi deri rahatsızlıkları, erken yaşlanma ve kırışıklıklara neden olur.

    Nasıl kullanılmalı?

    20 ila 50 milyon arası canlı organizma içeren probiyotikler gıda desteği olarak alınabilir. Dondurulmuş kurutulmuş probiyotikler yerine canlılığını koruyan ürünler tercih edilmelidir.

    Probiyotikler yemeklerle birlikte günde bir veya iki kez alınmalıdır. Derimizde değişiklik görmek için en az 2-4 haftalık düzenli kullanım gerekir. Günümüzde kozmetik ürünlerde de probiyotik kullanılmaktadır. Probiyotiklerin varlığı ve faydaları eskiden tıbbın açıklamakta zorlandığı birtakım bulguları anlamamıza yardımcı olur ve çözüm getirir. Sadece dışarıdan güzellik ve sağlığı korumak mümkün olmaz bunu mutlaka içten desteklemek gerekir. Bu bilincin artması tüm dünyada probiyotiklere olan ilgiyi ve dolayısıyla da kullanımlarını artırmıştır.

    Artık eczane raflarında

    Büyüklerimizin kefir olarak önerdiği probiyotikleri artık eczane raflarında ve doktor reçetelerinde görmemiz olağan hale gelmiştir. Probiyotikler ince kalmanıza yardımcı olur. İyi bakteriler karbonhidrat, şeker ve alkol açlığınızı azaltır. Yapılan araştırmalar kilolu insanların barsak florasında ince bireylere göre farklı bakteriler olduğunu göstermiştir. Probiyotikler karaciğerinizi temizler. Temiz bir karaciğer daha genç bir deri, azalmış sivilce, parlak ve ışıldıyan gözlere sahip olmamızı sağlar.

    Sivilce tedavisinde etkili

    Probiyotiklerin detoksifiye edici etkileri bu açıdan çok önemlidir. Probiyotikler sivilce tedavisinde yararlıdır. Sivilce sorunu olan gençlerde sadece iki haftalık probiyotik desteğiyle birlikte durumlarında düzelme olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir. Probiyotikleri kırışıkların oluşmasını engeller. Barsak sistemindeki iyi bakteriler toksinlerin atılmasında ve serbest oksijen radikallerin azalmasına neden olarak erken yaşlanma bulgularının ortadan kalkmasına neden olur. Probiyotikler derinizin parlamasını sağlar. Probiyotikler gıdalardaki antioksidan, vitamin ve mineralleri daha çok almamızı sağlar. Bunlar sayesinde daha sağlıklı ve ışıldayan bir deriye sahip olmamızı sağlar.

    (REHA YAVUZER / AKŞAM)

  • Diş Çıkaran Bebek Nasıl Rahatlatılır?

    Diş Çıkaran Bebek Nasıl Rahatlatılır?

    Diş Çıkaran Bebek Nasıl Rahatlatılır? Bebek gelişiminin en önemli süreçlerinden biri olan diş çıkarma dönemi, farklılıklar göstermekle beraber genelde 6. ya da 7. aylarda başlar. Ancak bu yeni dönem bebekler için biraz sancılı olabilir. Bu dönemin farkına varmak ve en rahat şekilde atlatmak için önerilerimize bir göz gezdirebilirsiniz.

    Diş Çıkarma Zamanı

    Bebeklerde ilk dişin görülmesi genelde 6 ay civarlarında olsa da bu bazı bebeklerde çok daha erken ya da geç olabilir. Burada diş yapısı, aile geçmişi gibi etkenler söz konusudur. Bu yüzden ilk dişin 3 ay gibi erken bir zamanda çıkması ya da 12 aya kadar gecikmesi durumunda endişelenmenize gerek yok. Bu konuda anne veya babanın ilk dişini ne zaman çıkardığına dikkat edilebilir.

    dis_cikaran_bebek

    Diş Çıkarırken Yaşananlar

    Yeni çıkan dişin diş etlerine baskı uygulaması, ağız içinde ağrılara neden olur ve bu da bebeğinizin biraz huysuzlaşabileceği anlamına gelir. Ayrıca salyanın artışı da diş çıkarmanın en önemli belirtilerindendir. Diş çıkarırken diş etleri kaşınan bebekler, bu kaşıntıyı gidermek için buldukları her şeyi ağızlarına götürmeye çalışıp ısırma alışkanlığı edinebilirler. Bu da bebeğin diş çıkarmaya başladığına dair önemli bir işarettir. Ayrıca bebek bu dönemde katı gıdayı reddedebilir. Bu durumda bir süreliğine sıvı gıdayla devam etmekte bir sakınca yoktur.

    Diş çıkarma belirtilerinden bir diğeri olan ateş, her bebekte görülmeyebilir. Ancak tek başına ateş, bebeğin diş çıkarmasına işaret eden bir durum değildir. Diğer belirtilerle birlikte ateş de görülüyorsa diş çıkarma olarak yorumlanabilir. Ateş gibi bir diğer belirti de ishaldir. Her bebekte görülmez ve yalnız başına ishal, bebeğin diş çıkardığı anlamına gelmez. Bebekte ateş artışı ya da ishal varsa diğer ihtimaller de göz önünden bulundurulmalı, olası hastalık ya da mikrobik durumlara karşı doktor kontrolü atlanmamalıdır. Diş etindeki ağrıya bağlı olarak gözlemlenen bir diğer davranış ise uykusuzluktur. Uykusuzluğa karşı emzirmek bebeği rahatlatacak ve uyutma konusunda yardımcı olacaktır.

    Diş Çıkaran Bebek Nasıl Rahatlatılır?

    Diş etleri kaşınan ve ağrıyan bebekleri rahatlatmak için diş kaşıyıcı oyuncaklardan yararlanılabilir. Hatta bu tarz oyuncakları buzdolabında bekletip vermek, bebekler için daha da rahatlatıcı olacaktır. Ayrıca bebeklerin yutamayacağı büyüklükte elma, armut gibi bütün meyveler de verilebilir. Aynı şekilde soğuk meyvelerle hazırlanmış püreler de bebekler için ideal bir besin olacaktır. Bebeğinizin diş çıkarma döneminde ishal de yaşanıyorsa kaybettiği suyu geri kazanması için sulu gıdaların tüketimi de arttırılabilir.

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com

  • Genital bölgeyi beyazlatma yöntemleri

    Genital bölgeyi beyazlatma yöntemleri

    Doğal yöntemlerle genital bölgedeki kararmayı ortadan kaldırmak mümkün. Eğer esmerseniz genital bölgenizdeki kararma sizi rahatsız etmez. Ancak teninizdeki renk farklılığı vücudunuzun hangi bölgesinde olursa olsun huzursuz edicidir ve gizlemek isteyeceğiniz için cinsel hayatınızı olumsuz etkiler.

    Genital bölgeyi beyazlatma yöntemleri

    Genital bölge kararması neden olur?

    Sıcak ağda, yanlış epilasyon yöntemleri, terlemeye sebep olan naylon iç çamaşırları, terleme genital bölgenin kararmasına sebep olur.

    Genital bölge kararması nasıl geçer?

    Limon masajı

    Birkaç damla limon ile sadece kararma olan bölgeye birkaç dakika masaj yapın. Limon kuruduktan sonra banyoda bu bölgeyi sadece suyla yıkayın. Temiz bezle silmeniz yeterli olmayabilir. Bu işlemi iki ya da üç günde bir düzenli olarak uyguladığınızda kararmanın azaldığını göreceksiniz. Ancak bu bölgede tahriş veya yara varsa, canınızı yakacağı ve durumu daha kötü hale getireceği için limon masajını erteleyin.

    Zeytinyağı masajı

    Birkaç damla zeytinyağı ile her gün yapacağınız iki dakikalık masaj, kararmaları zamanla hafifletir. Zeytinyağı cildi beslediği için bu bölgeyi sadece kağıt peçete ile silmeniz yeterli olur.

    Elma suyu masajı

    Yarım elmayı rendeleyip suyunu bir tabağa alın. Elma suyu ile kararma olan bölgeye masaj yapın. Kuruduktan sonra banyoda sadece bu bölgeyi duru suyla yıkayın. Haftada iki kez uygulayabileceğiniz bu yöntemde taze elma suyu kullanmanız gerektiğini unutmayın.

    Siyah üzüm masajı

    Bir siyah üzüm tanesini ortadan ikiye bölün ve kararma meydana gelen bölgeye sürün. Kuruduktan sonra temiz suyla banyoda yıkayın. Güneş lekelerini geçirme yeteneğine sahip siyah üzüm genital bölge kararmasını da kısa sürede geçirir. İki ya da üç günde bir uygulamanız yeterlidir.

    HT Hayat