Blog

  • Evlilikte yaşanan gerçekler

    Evlilikte yaşanan gerçekler

    Evlilik bir yeminle başlar; “İyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birbirimizi seveceğimize dair…” Bu yeminin altında yatan bazı gizli maddeler var: “Daha fazla temizlik ve yemek, daha az seks yapacağıma yemin ederim.”

    “Pembe panjurlu bir evde mutlu mesut yaşadılar…” Bu sadece masallarda olur. Evlilik her zaman anlatıldığı gibi toz pembe bir müessese değil. Hemen karamsarlığa kapılmayın sakın! Bu yazı asla gözünü korkutmak için değil. Tam tersine, birkaç acı gerçeği göz ardı etmeyip kabullenerek, her şeye hazırlıklı olmanız ve böylece daha sağlıklı bir evlilik hayatı sürdürmeniz için…

    Ev işleri ikiye katlandı
    Eğer eskiden yalnız yaşıyor idiyseniz ev işlerinizin ikiye, eğer annenizle yaşıyor idiyseniz sizin için ev işlerinin dörde katlandığını bilin… Artık işten geldiğinizde anneniz yemeğinizi hazırlamış olmayacak veya bir kişilik ütü değil, iki kişilik ütü birikimiyle karşı karşıya kalacaksınız. “Bugünlük şurayı bırakayım, yarın toplarım” gibi cümleler artık kurulamayacak. Konu yemek, temizlik, ütü gibi ev işleri olduğunda artık tek kişilik değil, iki kişilik düşünmek zorunda kalacaksınız.

    Artık ‘hazırlıksızsın’
    Eskiden onunla buluşacağınız gün sabah duşunuzu alır, cilt bakımınız yapar, makyajınızı tamamlar; kısacası aynanın karşısında saatler geçirirdiniz. En güzel kıyafetlerinizi de giydikten sonra onunla buluşmaya hazır olurdunuz değil mi? Nitekim o da öyle… Birbirinizin karşısına hep en ‘hazır’ halinizle çıkardınız. Ama artık her zaman ‘hazırlıksız’ yakalanma riski olduğunu bilin. Sonuçta sabah yataktan makyajlı ve bakımlı çıkamayacağınızı biliyorsunuz… Dolayısıyla birbirinizin her halini görmeye hazır olun.

    Değiştirebileceğin tek şey kendin olacaksın
    Evlilik sana alttan almayı, kabullenmeyi, taviz vermeyi öğretecek. Yalnız yaşıyorken sahip olduğun birtakım takıntılarını artık görmemeyi, aynı evi paylaştığın erkeğe de kendi kurallarını adapte etme çabasının boşa olduğunu öğreneceksin. Canın o gün bir şey yapmak istemiyorsa, birlikte bir hayat paylaştığınız için onu yapmayı, uyum sağlamayı öğreneceksin. Değişmesi gereken bir durum varsa, değiştirebileceğin tek şeyin kendin olduğunu göreceksin…

    Gitgide azalan seks hayatı
    Bu de evliliğin acı gerçeklerinden… “Nasıl olsa yarın gece de buradayız, öbür gece de” düşüncesinden midir bilinmez, ama aynı evde birlikte geçirdiğiniz her geçen gün seks hayatınızın azalacağı gerçeğini sanırız ki herkes kabullenir. İşin kötüsü bu sizler için fark edilmeyecek derecede normal bir eksikliğe dönüşecek. Uyku seksten daha öncelik kazanacak. Bizden size tavsiye, bu durumu fark ettiğiniz anda seks hayatınızı canlandıracak bir şeyler yapın!

    Bir gün mutlaka kendine soracaksın!
    Bir sabah uyandığınızda ve yanınıza baktığınızda kendi kendinize mutlaka şunu soracaksanız: “Bundan sonra hep böyle mi olacak?”. Bunu kötü anlamda söylemiyoruz, hiçbir kadın bunu kötü anlamda sorgulamaz. Ama sorgular işte bu bir gerçek. Ne kadar ruh eşinizi seçmiş olsanız, ne kadar birbirinizle iyi anlaşsanız da insan mutlaka bundan sonra her sabah bu şekilde uyanacağı gerçeğini en az bir kere sorgular.

    En zor öğüt: Yatağa sinirli girmeyin
    Ciddi bir tartışma yaşadıktan hemen sonra uyumak istediğinizde “Yatağa küs girmeyelim, o zaman ben seni affediyorum” diye bir şey yok, bunu kabullenin! Bırakın yatağa sinirli girmeyi, sabah daha da kızgın uyandığınız günler bile olacak. Tüm annelerimiz, anneannelerimizin öğüdüdür yatağa kavgalı girmemek. Ama gerçekleştirmesi en zor şeydir kuşkusuz. Başarabiliyorsanız ne mutlu size…

    Herşeye rağmen…
    Evliliğin acı gerçeklerini gördük. Tüm bu gerçeklere rağmen evlilik, yani bir erkekle bir kadının aynı çatı altındaki birlikteliği size çok şey öğretecek. Bilmediğiniz yönlerinizin ortaya çıkarak kendinizi daha iyi tanımanızı sağlayacak. Herşeyden önemlisi çok sevdiğiniz bir insanla çok keyifli günler – iyisiyle kötüsüyle – yaşatacak!

  • Ayak bakımı

    Ayak bakımı

    Yazın sandaletlerin içinde ayaklarınızın temiz ve bakımlı gözükmesi için, düzenli pedikür yaptırmanın yanında evde uygulayabileceğiniz kolay yöntemlerde var.

    Ayaklarınızı sıcak ve sabunlu bir suyun içinde yarım saat beklettikten sonra ponza ile ölü deriyi temizleyin.Ayaklarınız iyice yumuşayana kadar tekrar edin. Bu işlemi duştayken yapmak daha kolay olacaktır.

    Daha sonra törpü ile tırnak diplerini geriye itin yapabiliyorsanız tırnak makası yardımıyla fazla derileri kesin. Törpü yardımıyla tırnaklarınızı şekillendirin. Ayak tırnaklarını düz kesmek tırnak batmalarına da engel olacaktır.

    Eğer ayak için kullandığınız bir peeling varsa onunla,yoksa vücut peelingi ile ayaklarınıza masaj yapın ve yıkayın.İyice kuruladıktan sonra nemlendirici krem sürün ve üzerine pamuklu bir çorap giyin.

    Zaman zaman içerisine papatya atılmış ılık su da bekleterek ayaklarınızın dinlenmesini sağlayın.Bu gün boyu şişen ayaklar içinde etkili olacaktır.

    Her zaman güzel görünen ayaklar için, her banyoda mutlaka ponza taşı ile ölü deriyi temizleyin ve duştan sonra ayaklarınızı tırnaklarınızla birlikte nemlendirin.

    Ayaklarınızın güzel gözükmesi için doğru ayakkabıyı seçin. Ayak formlarına uymak için şekli bozulmuş bir ayakkabı içinde ayaklar hiç güzel gözükmeyeceği gibi sağlıklı da olmayacaktır.

    Kısa tırnak tercih edilmeli
    Yaz, kış kısa tırnak kullanılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, hem sağlık, hem temizlik açısından tırnak boyunuzu kısa ve temiz tutun önerisinde bulunuyor.
    Topuk çatlağı ve topuk dikeni için özel bakım yapılmalı
    Yazın açık ayakkabı giymeye başlayınca fark ettiğiniz topuk çatlağı, ponza taşı ile temizlenebilir. Duştan sonra ayağı hafifçe kurulayıp ponza yapılırsa, topuk çatlağı görüntüsünün kaybolduğu ve ölü derinin gittiği görülecek. Ayak bakımı yaparken ponza işleminin ardından peeling uygulamasıyla ayaktaki kan dolaşımı hız kazanacak. Topuk çatlağı için bakım yapmak, topuk dikeni oluşumunu önlemede önemli bir yöntem.
    Haftada bir peeling
    Peeling uygulaması, mutlaka haftada en az bir kere yapılması gerekiyor. Tabanda oluşan ölü deriden kurtulan ayaklara, işlemin ardından ayak bakımı ürünleri ile 5 dakika boyunca yapılan masaj yapılıyor. Bu sayede cilt pürüzsüzlüğe kavuşuyor.
    Ayak masajı şart
    Evde, kendinizi ve ayaklarınızı spa ile şımartın. Gün boyu kapalı kalan ayaklarda oluşan ayak kokusu ve ayak sağlığı için spa çok önemli. Kokulu ve etkili banyo tuzlarıyla bir küvet hazırlayın ve dinlendirin ayaklarınızı.

  • Hamur işi yiyerek zayıflamak

    Hamur işi yiyerek zayıflamak

    “Ekmek ve hamur işinden vazgeçemediğim için zayıflayamam!” gibi bir inancınız varsa bunun yanlış olduğunu bilin.

    Sözünü ettiğimiz tek yönlü beslenme değil, kişinin beslenme alışkanlıklarını da göz önüne alarak doğru ve sağlıklı beslenmesi.

    Çağımız hem formda hem de sağlıklı olma çağı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Murat Gökçen, her diyetin kişiye özel hazırlanması gerektiğini söylüyor. Vejetaryen birine et ağırlıklı bir beslenme programı verilmesi veya sebzeden nefret eden birine sebze bombardımanı yapılması hazin sonuçlara neden olabiliyor.

    Unlu gıdalar
    B Vitamini deposu
    Unlu gıdalarda bol miktarda B vitamini bulunuyor. B kompleksi vitaminler genelde merkezi sinir sistemini olumlu yönde etkiledikleri için kişinin sinirli oluşunu engelliyor. Ayrıca unlu gıdaların tüketilmesi mutluluk hormonu “serotonin”in yükselmesini sağlayarak bu tezi daha da güçlendiriyor.

    Ekmek yerine
    Ceviz olur mu?
    Ekmek ve ceviz gibi kabuklu yemişlerin B vitaminleri açısından zengin olduğu belirtiliyor. 100 gram ekmekte 250 kalori varken, aynı miktar cevizde 650 kalori bulunuyor.

    Hangi ekmek?
    Tam buğday, çavdar ve yulaf ekmeği en değerli ekmekler olarak sıralanıyor. Kepek ekmeği daha az kaliteli ekmek sınıfına giriyor. En değersiz ekmeğin ise toplumda en sık tüketilen beyaz ekmek oluşu dikkat çekiyor.

    Hamura koyduğunuz
    Yağa dikkat!
    Murat Gökçen, “1 çay bardağı yağda 900 kalori vardır ve bu çok yüksek bir değerdir” diyor. Hamur işlerine 3-4 çay bardağı yağ konulduğu düşünülürse ortaya çıkan kalorinin yüksekliği kolaylıkla fark ediliyor.

    Hamur işi sevenlere özel zayıflama önerileri

    Kahvaltı
    Peynirli poğaça, muz

    Öğle yemeği
    Çeyrek sandviç (tavuklu veya diyet ton balıklı ve söğüş salata katkılı), ayran

    Akşam yemeği
    Kıymalı makarna, çoban salata

    Not
    Bu menünün yaklaşık kalori değeri 1500 kaloridir. 160 cm boyunda, 70 kilogram ağırlığında bir kadının, kilosunu korumak için günde ortalama 2000 kalori alması gerekiyor

    Tatlıyı aç karnına tüketmeyin
    Yağda kızartılmış şerbetli tatlıların çok ağır ve çok kalorili olduğu belirtiliyor. Sütlü tatlılar ise daha hafif tatlılar olarak sınıflandırılıyor. Dondurma ise tatlılar içinde en masum olanı olarak değerlendiriliyor. Murat Gökçen, “Eğer tatlı yenecekse tok karnına yenmesi uygundur. Aç karna yenen tatlılar kan şekerini hızla yükseltip süratle düşürdükleri için metabolizmayı allak bullak ederler” diyor.

    HT Hayat

  • Konuşulmayan cinsellik

    Konuşulmayan cinsellik

    Kadınlar, doğumdan sonra vücutlarının fiziksel olarak geçirdiği değişimden şikayet ediyor ve özellikle genital bölgelerinin bir değişime uğrayıp uğramadığı konusunda tasalanıyorlar.

    Dikiş izleri de burada önemli bir rol oynuyor. Buna karşılık, uzmanlar erkeklerin eşlerinin vücutlarının değişimden dolayı şikayet etmlerinin pek karşılaşılan bir olay olmadığını söylüyor. Onlar bu durumdan daha çok psikolojik olarak etkileniyorlar.

    Bunun bir başka nedeni ise duygusal durumunuzun size yaklaşmalarına engel olması. Bazı durumlarda sorun erkeğin eşini artık sadece bir anne olarak görmesinden kaynaklanıyor. Bunun düzelmesi için birbirinize zaman tanıyın. Sonrasında ise onu karşınıza alarak sevgili ile anne arasındaki kesin sınırı çizin.

    Seks sıradanlaşmaya başladıktan sonra heyecanı kim geri getirecek?

    Psikoterapistler, insanların bir kez alıştıktan ve zevk aldıktan sonra bazı cinsel alışkanlıklar geliştirdiğini gösteriyor. Bunun sonrasında ise aynı şeyi tekrar tekrar yapıyorlar. Bu da, cinsel potansiyele bakmadan rahat olanın peşinden gitmek anlamına geliyor.

    Bir ilişkide genellikle kadınlar duygusal liderliği ele aldığından problemi başka birinin sahiplenmesi gerekiyor. Seksüel bir alışkanlıktan kurtulmak için, yatakta birbirinize neyi yanlış yaptığınızı sorun. Bu şekilde seksin nasıl olması gerektiği konusunda bir beyin fırtınası yapmış olursunuz.

    Ayrıca yatakta kullandığınız dili de değiştirebilirsiniz. Her zaman söylediklerinizden farklı şeyler söylemeye çalışın ama bunu yaparken bambaşka biri de olmayın. Bazı sorunların konuşularak çözümlenebildiğini ve aynı şeyin sekste de geçerli olduğunu aklınızdan çıkarmamaya çalışın.

    Bir ilişki cinsel elektrik olmadan yürür mü?

    Her iki taraf da halinden şikayetçi değilse cinsel elektrik tutmadan da bir ilişki yürüyebilir. Ama kendinize karşı dürüst olduğunuzdan emin olmalısınız. Eğer bir an önce evlenip çocuk sahibi olmak istiyorsanız karşınızdaki erkeğe müstakbel baba gözüyle yaklaşıp cinsel kimyayı göz ardı ediyor olabilirsiniz. Bu eksikliği yıllarca görmemezlikten gelmek ilişkiniz açısından çok riskli olabilir. Bu sorun mutlaka bir noktada patlak verecek ve o nokta da muhtemelen evlendiğiniz zaman olacaktır.

    Ama yine de bu sorunla nasıl baş ettiğiniz, sekse verdiğiniz önceliğe bağlı olarak belirleniyor. Şunu aklınızdan çıkarmayın; iki insan çoğu konuda anlaşabiliyorsa kimya da zaman içinde oluşacaktır. Bunun en güzel işareti öpüşmenizdedir. Eğer tutkulu şekilde öpüşüyorsanız, bu ilişkide bir gelecek görebilirsiniz.

    Yatakta heyecanı kaybedince ne yapmalı?

    Biriyle uzun süre birlikte olduktan sonra aradaki çekimin azalmasını normal karşılamak gerekir. Bu da, kontrol edemediğiniz dış etkenlerin ilişkinizi etkiliyor olmasından kaynaklanır. Birbirinizi yıllarca beğenebilmek için yakın olmanız gerekir.

    Onunla çıkmaya başlamadan önceki flörtleşmelerinizi hatırlayıp onları tekrar yakalamaya çalışın.

    Kimi zaman ilişki monotonlaştığında sekse bir süre ara vermek de işe yarayabiliyor. İki taraf da bu şekilde hayatlarında neyin eksik olduğunu hatırlayabiliyor.

    Biriyle sevişirken başkasını düşünüyorsam…?

    Flörtleşmek insanın içinden gelen bir şey olduğundan, son derece sağlıklıdır. İş yerinde bazen normalden fazla kibar olmanız gerekebiliyor. Karşınızdaki bir erkekse, yaptığınız bu şey flörtleşmeye giriyor. İşiniz görüldüğünde ise kendinize olan güveniniz artıyor.

    Ama bu durumda tehlikeli sularda yüzüyor olabilirsiniz. “Erkek arkadaşım bu şekilde davranıyor olsaydı kötü hisseder miydim?” sorusuna verdiğiniz cevap evetse, adımlarınızı dikkatli atmalısınız.

  • Evi baştan aşağı değiştirme

    Evi baştan aşağı değiştirme

    Evinizi baştan aşağı değiştirmeyi düşünüyorsanız bu önerilere kulak verin…

    Sabırlı olun

    Henüz taşındınız, gördüğünüz her şeyi değiştirmek için can atıyorsunuz. O kanarya sarısı mutfak ve somon rengi banyo küveti bu evde sizden önce başkalarının yaşamış olduğunu hatırlatıp duruyor. Ancak bunlara alışmak için kendinize biraz zaman tanıyın: Bazı uygulamaların sandığınız kadar uyumsuz olmadığını, hatta hoşunuza gittiğini keşfedeceksiniz.

    Kendiniz el atın

    Bir ustanın yardımını gerektirecek kadar karmaşık görünen bazı işler, aslında sanıldığı kadar zor değildir. Kendiniz yaptığınızda yüzlerce liranın cebinizde kalması cabası. Hem bu parayı evin başka yerlerinde, örneğin aksesuarlarla güzelleştirmek için kullanabilirsiniz. Emin değilseniz, internet ve özellikle YouTube küçük tamiratların adım adım nasıl yapılacağını gösteren talimatlar açısından gerçek bir derya.

    Sınırlarınızı bilin

    Tek söylediğimiz, kendiniz yapıp yapamayacağınızı önce bir değerlendirin. Altından kalkamayacağınız bir şeye bizzat el atmanız, size pahalıya da patlayabilir. Sahip olmadığınız, pahalı aletler gerektiren işlere hiç girmeyin. Böyle durumlarda usta çağırmak daha ekonomik olabilir.

    Komşuları gözden kaçırmayın

    Evinizin değeri büyük ölçüde çevresi tarafından belirlenir. Satmayı amaçlıyorsanız, komşularda olanların aynısının, sadece bir nebze daha iyisinin olması en akılcı yoldur. Örneğin 80’li yıllardan kalma eskice bir apartmanda binlerce liralık ultra-modern bir mutfak yaptırtırsanız, parayı boşa harcamış olursunuz.

    Aşırı kişiselleştirmeden uzak durun

    Belki beş yıl oturacağınız bir daire için gösterişli uygulamalardan, savurganca harcamalardan uzak durun. Evinize dair o muhteşem fikirlerden vazgeçin demiyoruz, sadece sabırlı olun. Büyük fikirleri ve paranızı, emekliliğinizi de geçirmeyi planladığınız ev için saklayın. İşte o gün geldiğinde masraftan kaçınmayın.

  • Véronique Leroy ilkbahar yaz 2013

    Véronique Leroy ilkbahar yaz 2013

    Véronique Leroy ilkbahar yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…

    Véronique Leroy ilkbahar yaz 2013

    veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (1) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (2) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (3) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (4) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (5) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (6) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (7) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (8) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (9) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (10) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (11) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (12) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (13) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (14) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (15) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (16) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (17) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (18) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (19) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (20) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (21) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (22) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (23) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (24) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (25) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (26) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (27) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (28) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (29) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (30) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (31) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (32) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (33) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (34) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (35) veronique_leroy_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_koleksiyon (36)

  • Reflü ile başa çıkmanın yolları

    Reflü ile başa çıkmanın yolları

    Çağımızın hastalığı reflü ile başa çıkmanın ilk adımı doğru beslenmeden geçiyor…

    Beslenme alışkanlıklarında reflünün tedavisinde önemli rol oynadığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, şu bilgileri verdi:

    Düşük şekerli diyet reflüyü azaltıyor

    “Endüstriyel, rafine gıdalarla beslenenlerin en az yüzde 20 sinde reflü şikayetlerine rastlanmakta, hatta bu rakamın yüzde 50`leri geçtiği söylenmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada toplumun yüzde 20 sinde reflü hastalığı saptanmıştır. Olguların çoğunluğunu yaşlılar, şişmanlar, hamileler oluşturmaktadır. Düşük karbonhidrat içerikli besinlerle beslenen, sofra şekerini az tüketen kişilerin çok büyük bir bölümünde reflü şikayetleri nispeten azalabilmektedir. Un ve şekerden zengin gıdalar ile beslenen bireylerde insulin direnci ve buna bağlı reaktif hipoglisemiler (tepkisel kan şekeri düşüklüğü) olmaktadır. Hipoglisemiyi düzeltmek için vücutta sempatik sistem uyarılmaktadır. Yemek borusunun alt ucunun daralması parasempatik sinir sisteminin kontrolündedir. Hipoglisemi sonucu sempatik sinir sistemi aşırı uyarılınca yemek borusunun alt ucu yutma olmamasına rağmen genişler ve mide içindekiler geriye kaçar.
    Ne yapmalıyız?
    Yağ oranı yüksek yiyecekler mide boşalmasını geciktirir. Özellikle fast food türü yiyeceklerde yağ miktarı yüksektir. Yağlı yiyeceklerin midede kalma süresi de uzundur, bu nedenle yağlı yiyeceklerin sindirilmesi için daha fazla sindirim enzimi salgılanmaktadır.
    Protein ağırlıklı diyetler yapılarak, yağ ve yağlı besinler, koyu çay, kahve, çikolata nane soğan gibi besinlerin tüketimi azaltılmalıdır.
    Mide asidinin uyarılmasını önlemek için; acı baharatlar, karbonatlı içecekler (kola, soda, gazoz vb.) domates, turunçgiller, kahve , alkol, çok sıcak ve çok soğuk besinler tüketilmemelidir.
    Öğünler sık aralıklı olmalı (en az 2 saat) bir öğünde fazla yemek yenilmemeli, fazla yemek mide basıncını arttırır ve reflü olasılığı artar.
    Yemek yerken sıvı alımı azaltılmalı, sıvılar öğün aralarında içilmelidir.
    Alkollü İçeceklerden kaçınılmalıdır.
    Kabızlık ıkınma sonucu karın içi basıncında artmaya ve dolayısıyla reflüde artışa yol açar.
    Her lokmadan sonra çatalı bırakmak ve her lokmayı en az 10 kez çiğnemek.
    Sakız çiğnemekten sakının. Çünkü yutulan hava miktarı artar, bu da gaz ve reflüye yol açar.
    Yemek yerken ve yemeklerden sonraki 45 dakika dik pozisyonda durulmalı.
    Uykudan birkaç saat önce yemek yemekten kaçının. ( 3-4 saat ).
    Akşam porsiyon miktarlarını kısıtlayın.
    Özellikle öğünlerden sonra sıkı dar giysiler giymeyin, kemer, korse vb. kullanmayın.
    Hangi gıdalardan kaçınmalıyız?

    Turunçgiller; portakal, mandalina, greyfurt, limon
    Üzüm, karpuz, kavun
    Yaban mersini, çilek, kızılcık, çekirdekli kara üzüm antioksidan açısından oldukça zengin olmalarına rağmen reflü de dikkatli tüketilmeli
    Kuru fasulye, nohut, mısır gibi gaz yapıcı gıdalar
    Patates, püresi, kızarmış
    Margarin, tereyağı, kuyrukyağı
    Sosis salam sucuk
    Yağda yumurta, kaşar peyniri, tulum peyniri
    Çok sıcak çok soğuk yiyecekler.
    Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, vb.)
    Kahve, koyu çay
    Yağda kızartılmış her türlü yiyecek
    Soğan, sarımsak, salçalar ve baharatlı yiyecekler
    Yağlı şekerler, helvalar, lokumlar, hamur tatlıları, kuruyemişler
    Mayonez, ağır soslar, sirke, turşu ve konserveler
    Katı yiyecekler cips, krik-krak, kabuklu yiyecekler midenin perforasyonuna ( delinmesine ) sebep olabilir. bu besinlerin ara öğünlerinizden kaldırıp yerine; meyveli yoğurt, 1 dilim peynir + 1 dilim ekmek ya da kuru / taze meyve tüketin.
    Nelere dikkat etmeliyiz?

    Mutfağınızda kullanacağınız yağınızı doğru tercih edin,
    Koyu çay kahve yerine bitki ve meyve çaylarına yer verin,
    Mutfağınızda ızgara-haslama-fırın pişirme şekillerini tercih edin,
    Ara öğünlerinizde ; meyveli yoğurt, 1 dilim peynir + 1 dilim ekmek ya da kuru / taze meyve tüketin,
    Etiket dedektifi olun
    Kendinizi dinleyin, vücudunuzun sesine kulak verin.

  • Haydi Gülümset

    Haydi Gülümset

    Haydi Gülümse Dayanışmanın, sevginin ve paylaşmanın en güzel halidir Ramazan ayı. Özürlüler Vakfı olarak manevi değerlerimizin yüksek olduğu bu ayda sizi de yardımseverliğe davet ediyoruz.

    Haydi Gülümse Projesi, 0-15 yaş arası özürlü ve engelli çocuklarımızın acil durum sırasına göre ameliyatlarını gerçekleştirmektedir. Beş yıldır devam bu proje ile yaklaşık 400 çocuğumuzun yüzü siz değerli destekçilerimiz sayesinde gülümsedi. Yürüyemeyen çocuklarımız yürüdü, duymayan çocuklarımız duydu…

    Aynı zamanda gerçekçiyiz ve bu koşulların yaratılması için öncelikle kamuoyu bilinci ve toplumsal işbirliği oluşturulması gerektiğini biliyoruz. Bunun için bu ramazanda, sizden destek istiyoruz. Bunun için yapmanız gereken tek şey “DESTEK” yazarak 5787’ye mesaj göndermek. (Tüm operatörler için her kısa mesaj 5 TL olup, yalnızca faturalı hatlar için geçerlidir)

    Ramazan için erzak, kumanya ve evinizde kullanmadığınız eşyalarınızı bağışlamak için 0 212 635 7842 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

    Desteğinizle gülümseyen çocuklarımızı gördüğünüzde sizde gülümseyeceksiniz.

    Haydi Gülümset

    Bizi takip etmek ve diğer bağış kanallarımızı görmek için ozurlulervakfi.org.tr ve facebook.com/OzurlulerVakfi sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

  • Aşık mısınız?

    Aşık mısınız?

    Onu gördüğünüzde heyecanlanıyorsunuz. Eliniz ayağınız karışıyor. Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Zaman zaman salıncakta gözünüz kapalı sallanır gibi oluyorsunuz. O halde kesin aşıksınız…

    Bir dakika, aslında aşık değil misiniz? Anlaşıldı siz karar veremiyorsunuz. O halde aşık olup olmadığınız konusunda size yardım edelim…

    Her konuşmada onun adı geçiyorsa,

    Konuştuğu her kadını çok yakın arkadaşım dediği halde kıskanıyorsanız,

    Burcunu öğrenip uyumlu olup olmadığınızı araştırdıysanız,

    Türlü bahaneler yaratıp onu görmeye gidiyorsanız, ya da planlı olarak karşılaşıyorsanız,

    Onu ummadığınız bir zamanda gördüğünüzde bayılacak gibi oluyorsanız,

    Anlaşılmaz bir biçimde Johnny Depp hayranlığınız sona erdiyse,

    Onun dokunduğu her hangi bir eşyayı devamlı yanınızda taşıyorsanız,

    Geceleri yatakta hep onu düşünüyorsanız,

    Size dokunduğu zaman kalbiniz yerinden çıkacak gibi oluyorsa, Evet siz kesinlikle aşıksınız!

  • Sağlıklı cinsel hayat

    Sağlıklı cinsel hayat

    Prezervatif kullanmanız, seksle ilgili başınıza gelebilecek bütün hastalıklardan korunabileceğiniz anlamına gelmiyor. Uçuklar, enfeksiyonlar ve daha pek çok hastalıktan korunmak için önerilerimize kulak verin.

    Uçukları Kontrol Edin Genellikle uçuklara sebep olan virüsle (HSV-1), genital enfeksiyonlara yol açan virüs (HSV-2) birbiriyle bağlantılıdır. Yani ağzında uçuğu olan bir erkeğin size oral seks yapması, sizde de uçuklar çıkmasına sebep olabilir. Jinekolog Nigel Scott, genital enfeksiyonlara sahip kişilerin yüzde 60’ının bu yolla enfeksiyon kaptığını söylüyor. Uçuk, tende belirdiği andan, tamamen temizlenip yok olduğu ana kadar bulaşıcıdır. Yani partneriniz ilk acıyı ya da kaşıntıyı kendinde hissettiği anda oral seksten kaçınmalı ve hemen medikal tedaviye başlamalı.Ayrıca partneriniz bu tedaviye ek olarak vücudu içten de güçlendirmek için bolca brokoli yemeli.

    Ohio Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin son araştırmalarında, brokolinin içeriğindeki maddelerin uçuk virüslerinin çoğalmasını engellediği ve sonrasında uçuk çıkmasını önlediği belgelenmiş. Yine de uçuk enfeksiyonu kaparsanız paniklemeyin. Her virüs türünün etkisi, en çok görüldüğü yerde en şiddetli biçimde hissedilir. Yani eğer oral yolla genital bölgenize bir enfeksiyon bulaşırsa belirtiler bu bölgede ilk anda acı verici olacak ama korkmayın, tedaviden sonra etkisini kaybedecektir. Balayı Sistiti Seksten sonra ortaya çıkan idrar yolları enfeksiyonlarına, doktorların verdikleri isim bu. Balayı sistiti tanım olarak bir üriner sistem enfeksiyonudur.

    Cinsel yaşamın başlamasıyla ve uzayan ilişki süreleri ile birlikte vajinanın hemen önünde ona bitişik olarak yer alan dış idrar yolunun tahriş olmasıyla ortaya çıkar. Cinsel ilişki sırasında bölgede var olan bakteriler, idrar kanalına doğru itilir, bu sırada ilişki ile zaten tahriş olan idrar kanalı da bakterilerin kolayca yerleşip üreyebilecekleri uygun ortamı hazırlar. İdrar kanalı içine yerleşip üreyen bakteriler, bir-iki gün içinde hastalık semptomlarının ortaya çıkmasına neden olur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, balayı sistiti bir mesane (idrar torbası) kökenli sistitten çok, idrar kanalı orijinli bir hastalıktır. Seksten önce ve sonra tuvalete giderek, genital bölgenizi önden arkaya doğru silerek riskleri azaltabilirsiniz. Güneşli Aylarda Sekse Dikkat! Uzmanlar güneşli aylarda seksin, genital siğillere yol açan HPV virüsüne yakalanma riskini iki kat artırdığını söylüyor. UV ışınları, bu virüsle savaşan hücreleri etkisiz hale getiriyor. Prezervatif, HPV virüslerine karşı koruma sağlıyor ama yeni araştırmalara göre bu korunma oranı ancak yüzde 70’te kalıyor. Kadın kondomları ise çok daha geniş bir alanı kapladıkları için daha etkili bir koruma sağlıyorlar.

    İngiliz Kanser Araştırma Merkezi’nden Dr. Anne Szarewski bunun sebebini virüsün sadece peniste değil genital bölgenin tüm çevresinde yaşayabilmesiyle açıklıyor. Lezyonun üzerine uygulanan kremler ve ilaçlar çözüm olabilir. Bunlarla başarılı olunamadığı taktirde, yakma ya da dondurma yöntemleriyle öncelikle lezyonlar tedavi ediliyor. Lezyonların yok edilmesi, bu virüsün vücuttan tamamen atıldığı anlamına gelmiyor. Bu virüs lezyon yapmasa bile gidip rahim ağzı hücrelerine yerleşip orada değişikliğe yol açabiliyor. Suda Mikroplar Daha Çabuk Hücum Eder Amerika’da yapılan son araştırmalara göre ortalama kalitedeki bir spa banyosundan alınan bir kaşık suda bile iki milyon bakteri bulunuyor. Eğer bu tip yerlerde seks yapmaktan hoşlanıyorsanız cilt ve idrar yolu enfeksiyonlarına yakalanabilirsiniz. Aynı zamanda suda seks doğal kayganlaştırıcı salgılarınızı etkisiz hale getirdiği için bu mikropların vajina ağzından içeri girmesine yol açan küçük yırtıklar oluşmasına sebep olur. “Sulu, köpüklü, kokulu bir akıntıya sebep olan, vajina iltihabı denilen bir enfeksiyon da jakuzi kullanımıyla alakalıdır” diyor Kadın Doğum Uzmanı Patrick French. Bu bakteri, vücudunuzda doğal olarak yaşar ancak temiz olmayan su, vajinanızın doğal ortamına karıştığında aktif hale geçer. Ne yazık ki bu riskleri azaltmanın bir yolu yok, kuru yerlerde seks yapmak dışında. Epilasyon Meselesi Eğer jiletle epilasyon yapmaya karar verirseniz, sevgilinizin jiletini kesinlikle kullanmayın. Mikroplar, jiletin üstündeki kan zerrelerinde yaşayabilirler ve kullanım sırasında yanlışlıkla kendinizi keserseniz bu mikroplar size geçebilir. Aslında, ikiniz arasında o kadar çok mikrop geçişi olabilir ki bu durum prezervatifsiz seks yapmak kadar riskli sayılabilir. Örneğin karaciğer bozukluğuna yol açabilen ve can sıkıcı bir hastalık olan Hepatit B ve C önemli bir risktir. Profesyonel bir epilasyon merkezine gitmek çok daha doğru bir seçim olacaktır. Ama o zaman bile yapılan işlemi dikkatli izlemeniz gerekiyor.

    Her seferinde yeni bir spatula kullanılmıyorsa önceki müşterilerden gelen mikroplara maruz kalabilirsiniz. G-string’i Sadece Göz Zevkiniz İçin Kullanın Jinekolog Dr. Jill Maura Rabin, G-string tipi iç çamaşırlarını “kalın bağırsak ucu ile idrar yolları arasında bakteri taşıyan metro vagonları” olarak nitelendiriyor. Hiç şüphe yok ki çoğu uzman, G-string’lerin sistit gibi enfeksiyon risklerini artırdığına inanıyor. Teninize direkt temas eden G-string’ler, cinsel birleşme sırasında vajinanızı kayganlaştıran bezleri tahriş edebilir ve bu da kist ya da apseye yol açabilir. Yani bu iç çamaşırlarınızı yatak odanızda tutun ve giydiğinizde üzerinize tam oturduğundan emin olun. Rahatsız bir G-string‘in tahriş edip bakteri transferine ya da iltihaba yol açma riski daha fazladır. Eğer kist ortaya çıkarsa (vajina dudaklarında oluşan bir yumru), semptomları azaltmak için ılık suyla yıkayın. Acı vermeye başlarsa, bir apse oluşumu başlamış demektir, hemen jinekoloğunuza görünün.