Blog

  • Akşam yemeği şişmanlatır mı?

    Akşam yemeği şişmanlatır mı?

    Akşam sekizden sonra yenen yiyeceklerin yakılamayıp, yağa dönüşeceği doğru mu? Zayıflamak için akşam yemeğini listeden çıkarmalı mıyız? Sıkça duyduğumuz bu diyet mitleri için uzmanlar ne diyor?

    Genellikle akşam saatlerinde insanların daha kalorili yiyeceklere yöneldiğinin altını çizen diyet Uzmanı Çağatay Demir ekliyor: “Bunların başında film izlerken yenen cips, maç izlerken yenen çerez ve serinlemek için tüketilen dondurma örnek olarak verilebilir. Bu yiyecekler karbonhidrat ve yağ içeriği fazla olduğu için yüksek kalorilidirler. Bu nedenle akşam atıştırmaları geç saat olmasından değil, fazla kalorili olması nedeniyle sakıncalıdır”. Dolu bir mide ile kaliteli bir uyku uyumak söz konusu olmadığını ve bu nedenle yatmadan en az iki saat önce yeme içmeyi kesmekte fayda olduğunu vurguluyor.

    Özellikle yatmadan önceki üç saatte tüketilen acı, yağlı, baharatlı ve asitli yiyeceklerin gastroözefajiyel reflüyü tetikleyebiliyor. Eğer kişinin reflü sorunu varsa özellikle akşam saatlerinde reflüyü tetikleyen turunçgiller, çikolata, baharatlı yiyecekler, yüksek yağ içeren besinler, alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durulması gerektiğinin altını çizen Beslenme ve diyet Uzmanı Çağatay Demir, “Eğer televizyon izlerken bir şeyler atıştırmayı seviyorsanız, bu durum sizin fazla yemenize neden olacaktır. Küçük bir kase yemeyi planlarken, hepsini yemiş olarak kendinizi bulabilirsiniz. Bu nedenle sadece yediğiniz yiyeceğe odaklanın” diye tavsiyelerde bulunuyor.

    Beslenme ve diyet Uzmanı Çağatay Demir, akşam bir şeyler atıştırmaktan vazgeçemiyorsanız, düşük kalorili, lezzetli ve her daim buzdolabınızda bulundurabileceğiniz birkaç atıştırmalık tarifi veriyor…

    Soğuk çorba
    * 1 çay bardağı light yoğurt
    * 2 çorba kaşığı haşlanmış buğday
    * 3 çorba kaşığı haşlanmış nohut
    * Nane
    * 1 çay bardağı su

    Bütün malzemeleri bir kasede karıştırıp üzerine nane serpin.

    Tarçınlı komposto
    * 5 kuru kayısı
    * 10 kuru erik
    * 1 çubuk tarçın
    * 4 bardak su
    * Tercihe bağlı tatlandırıcı

    Kayısı ve eriği 4 bardak su ile 15dk haşlayın. Ocağın altını kapatıp çubuk tarçın ve isteğe göre tatlandırıcı ekleyin. Soğuk olarak tüketin.

    Müsli
    * 1 çay bardağı light yoğurt
    * 2 çorba kaşığı yulaf ezmesi
    * 1 dilim doğranmış ananas
    * 3 parça dövülmüş ceviz

  • Terk edilme acısı

    Terk edilme acısı

    Sevgiliniz sizden ayrılmak istediğini söyledi. O an yaşadığınız şokun etkisiyle onun söylediği her şeyi negatif olarak algılayabilirsiniz ve sonuçta içinizde bu ayrılığın acısı ikiye katlanabilir. Duygusal olarak bağlı olduğunuz birisinden ayrılmak her ne şartta olursa olsun zordur. Onun bu isteği karşısında üzülmeniz çok doğal fakat size karşı dürüst olmasının da hakkını vermeli ve onun kararına mutlaka saygı duymalısınız.

    Kendinizi suçlamanız doğru değil

    Onun sizden ayrılmak istediğini duyduktan sonra yüksek ihtimalle kendinizi suçlayacak ve geriye dönüp ‘Keşke’ ile başlayan cümleler kuracaksınız. ‘Reddedilen’ konumunda olan kişi olarak size bir tavsiyemiz var: Partneriniz böyle bir karar aldıysa bu durumu duygu dünyanızda bulacağınız anahtarla çözmeye çalışmak yerine tamamen mantığınızla değerlendirmeyi deneyin.

    Yeni başlangıçlar yapabilirsiniz

    Bu ayrılığın ikinize de hayatta farklı bir pencere açacağını ve yepyeni bir başlangıcın sizi bekliyor olduğunu düşünün. Bu pozitif düşünceler kendinize gelmenize ve hayatınız hakkında doğru düşünmenize yardımcı olacaktır. Bu da sizin yeni bir yöne gitmenize neden olur.

  • Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler

    Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler

    Ojenin kusursuz görünmesi için nelere dikkat edilmesi gerekiyor, biliyor musunuz?

    Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler
    • Özellikle renkli ojelerde yaşanan sorunlardan biri de ojenin tırnak kenarlarına taşması oluyor. Böyle bir durum yaşadığınızda kulak temizleme çubuğu ve törpünüzü az miktarda asetona batırmalı, ucu ile kenarlara taşan ojeleri temizlemelisiniz.
    • Kullanacağınız oje kırmızı ya da koyu renk ise tırnağınıza uygulamadan önce mutlaka bir kat parlatıcı sürmelisiniz. Böylelikle koyu renk ojenin mat görünmesini engellediğiniz
    • Tırnağınıza uygulayacağınız ojeyi önce tırnağınızın tam ortasına sürmeli sonrasında sağ ve sol kenarlara uygulamalısınız.gibi ojeyi çıkarttığınızda tırnağınızda ojenin izlerinin kalmasını Da önlemiş olursunuz.

    French manikür nasıl yapılır? Tıklayın !

    • Oje seçiminde giyeceğiniz kıyafetin rengi kadar ten renginiz de önemli. Kış aylarında sürdüğünüz mat ojeler yaz aylarında bronz teninizle çok da güzel durmayabilir.
    • Oje sürmeye başladığınızda ilk olarak yapılan yanlışlardan biri fırçaya aldığınız oje miktarının bol olması. Çok bol oje sürdüğünüzde hem ikinci katı sürmekte zorlanırsınız hem de tırnağınızın üzerinde kalın bir katman oluşmasına neden olursunuz. Bu da ojenizin daha geç kurumasına neden olur. Fırçayı hafifçe ojeye batırmalı ve ince bir katman olarak iki defa uygulamalısınız.

  • Duvar resmi dekorasyon tasarımları

    Duvar resmi dekorasyon tasarımları

    Duvar resmi dekorasyon tasarım fikirleri…

    duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (1) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (2) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (3) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (4) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (5) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (6) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (7) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (8) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (9) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (10) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (11) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (12) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (13) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (14) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (15) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (16) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (17) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (18) duvar_resmi_dekorasyon_tasarimlari (19)

  • Prader Willi Sendromu nedir?

    Prader Willi Sendromu nedir?

    Prader-Willi sendromu da bireyin açlık güçlü bir duygusu hisseden bir durum, hatta yiyecek son tüketilen olmasıdır. Durum doğumda mevcut ve olduğu gibi bir yaşına kadar erken kendini tezahür etmeye başlayabilir. Yoğun açlık acısı nedeniyle, Prader-Willi sendromu çocuklarda çok daha yatkın meslektaşlarına göre obezite vardır. Sonuç olarak, onlar çok daha fazla obezite doğrudan bir sonucudur fiziksel hastalık gelişmesi oldukça muhtemeldir.

    Prader-Willi sendromu başta zeka geriliği, duygulanım bozukluğu ( duygusal dengesizlik), kaslarda güç kaybı ve hipotonus, kısa boylu cücelikle beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid obezitenin gözlendiği nadir bir kalıtsal hastalıktır.

    Prader willi sendromumlu bebekler için tıklayın !

    Dair işaretler ve Prader-Willi sendromu belirtileri belirgin erken olduğunuzu vardır. Birçok çocuk koşulu ile acı badem biçimli gözleri gibi yüz özellikleri, aşağı döner bir ağız ve belirgin ince bir üst dudak olacak. Zayıf kas tonu daha yaygın Prader-Willi sendromu semptomlarının bir başka ve dizler ve dirsekler varlık tarafından gevşek çoğu zaman uzun sergilenen yerine sabit bir pozisyonda bebeği sallamak ya da iskambil varsayarak.

    Çocuğun yaşı, diğer belirtiler görünür gibi. Hormon dengesizlikleri genellikle mevcut, cinsiyet organların yavaş gelişimi ile sonuçlanır. kas eksikliği daha belirgin hale gelir ise sıklığı ve şiddetinde açlık acısı artar. Çocuk, sorun uyku olabilir ciddi davranış sorunları geliştirmek ve muhtemelen sorun yaşamalarının öğrenme ve konuşma. Miyopi de, ve görülebilir deri rengi fark bu ailenin geri kalanının daha hafif olabilir.

    Bakım için defne durum tutmak için çocuğun ergenlik ve daha sonra yetişkinlik girerken egzersiz ve uygun diyet yararlanmak alınmalıdır. durumun şiddetine bağlı olarak, seks hormonlarının enjeksiyon gerekli normal büyüme ve ergenlik başlangıçlı tetiklemek için olabilir. belirtiler zamanla zayıflatmak karşın, nadiren tamamen kaybolur. Prader-Willi sendromu Yetişkinler bazen sipariş hastalığı ile başa çıkmak için bütün hayatlarını ilaç tedavisi faydalanmak.

    İşte belirtiler çok hafifletmek için yardımcı olabilir Prader-Willi sendromu tedavisinde çeşitli türleri vardır. Hormon tedavileri, normal bir büyüme paterni dinlenme, çocuk vücudunun bir oran diğer çocuklar kendi yaş benzer olarak olgun sağlayan yardımcı olabilir. Yeme kalori düşük ama protein, lif yüksek bir diyet ve çeşitli temel besinleri de yardımcı olabilir davranışsal sorunları kontrol yardım olası fiziksel ve duygusal dengeyi korumak. Bazı durumlarda, sürekli danışmanlık da hastalık yönetmek için çocuk yardımı ve diğer çocuklarla sosyal etkileşimin görece normal seviyeye sahiptir.

    Ne, kimin numarası, kaç doğumlu,… gibi sorulardan ‘prader willi sendromu hakkında bilgi’ sorusu ve yanıtı.

  • John Galliano ilkbahar yaz 2013

    John Galliano ilkbahar yaz 2013

    John Galliano ilkbahar yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…

    John Galliano ilkbahar yaz 2013

    john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (1) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (2) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (3) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (4) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (5) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (6) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (7) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (8) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (9) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (10) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (11) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (12) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (13) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (14) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (15) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (16) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (17) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (18) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (19) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (20) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (21) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (22) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (23) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (24) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (25) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (26) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (27) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (28) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (29) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (30) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (31) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (32) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (33) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (34) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (35) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (36) john_galliano_ilkbahar_yaz_2013_defile_moda_elbise_koleksiyon (37)

  • Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki dört aşamadan oluşuyor:

    İstek, uyarılma, orgazm ve çözülme dönemleri. Bunlara bağlı ortaya çıkan problemler farklı farklı olabiliyor.

    İstek bozuklukları, uyarılma bozuklukları, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları yaşanabiliyor.

    Kadında da, erkekte de bu bozukluklar var. Bugünden itibaren cinsel sağlıkta yaşanan sorunları ele alacağız.

    Cinsel sorunların psikiyatri içindeki yeri nedir?

    Bazen psikiyatrik sorunla uzmana gidiliyor ama altından bir cinsel sorun çıkıyor. Bazen de direkt cinsel sorunla gidiliyor uzmana ancak bunların yanında tabii ki, cinsel sorunlara zemin olan psikolojik sorunlar var.

    Cinselliği olumsuz etkileyen hastalıklar

    Depresyon, anksiyete, kaygı cinselliği olumsuz etkiliyor. Obsesif kompülsif bozukluklar, takıntılar ya da birtakım dini takıntılar da öyle. Örneğin; günah işlemeye yönelik endişeler oluşuyor ve bunlar insanı cinsellikten uzaklaştırıyor.

    Ayrıca eşler arasındaki ilişki sorunları nedeniyle de cinsel yaşam çok fazla bozulabiliyor, örneğin alkol bağımlılığında, hem eşler arasında sorun oluyor ve cinsellik evlilik bu soruna bağlı olarak etkileniyor ya da alkol direkt olarak damar yapısını bozduğu için cinsel sorun yaşanıyor.

    Tabii ki, kaygı bozukluklarında, sıkıntı, stres, kişinin yaşam güçlükleri, iş stresi, uyku sorunları varsa bunlar da kişinin cinsel isteğini azaltıyor ya da yok ediyor.

    Cinsel istek bozukluğu neden olur?

    Cinsel istek bozuklukları hipo aktif cinsel istek bozukluğu ve cinsel tiksinme bozukluğu olarak ikiye ayrılıyor.

    Bozukluk, cinsel isteğin olması ya da hiç olmamasıdır

    İsteksizliğin düzeyi önemlidir. Birincil ya da ikincil olarak ayrılır cinsel istek sorunu. Yaşamı boyunca hiç haz almamış olanlar ya da duymuş ama sonradan istemeyenler olarak sınıflandırılır.

    Cinsel istek sıklığını ilişki ile sınırlandırmıyoruz kesinlikle. İsteğin olması durumunu mastürbasyon, eşine istek duymak, fantezilerin olması ile değerlendiriyoruz. İsteksizlik, sadece bir partnere yönelik mi, yoksa genelde mi isteksizlik var buna bakıyoruz.

    Cinsel istek bozukluğu demek için mesela insanın hiç istemiyor olması lazım yoksa sadece eşine yönelik bir isteksizliği olabilir kişinin. Çünkü onunla ilişkisinde sorunlar vardır. O ise durumsal isteksizliktir.

  • Aşkınızı tazeleyin

    Aşkınızı tazeleyin

    Sürekli değişen bir dünyada, şimdiye kadar öğrendiğimiz bildiğimiz ilişki kurallarını da güncellemek şart oldu. Eski kurallara takılı kalmak bizi hataya düşürebilir. İşte aşk hayatımızdaki son güncellemeler!

    1- ESKİ KURAL: Evcilik oynamak ilişki için kötüdür.

    Annelerimiz, bir erkekle evlenmeden aynı eve çıkarsak asla evlenemeyeceğimizi söyler. Oysa Amerikan Ulusal Sağlık Merkezinin istatistiklerine göre, beraber yaşayan bir çiftin, en az evlilik öncesi ayrı evlerde ikamet eden bir çift kadar evlenme şansı var. Doktor Bili Cloke sadece çiftlerin neden birlikte yaşamak istedikleri konusunda dürüst olmaları gerektiğini söylüyor: “Beraber yaşamanın amacı, ilişkinin yürüyüp yürümeyeceğini anlamak ve yürümezse ayrılmak mıdır? Eğer öyleyse daha başlangıçta başarısız olacağı bellidir.” Erkek arkadaşın ve sen, ekonomik nedenlerle ya da sadece birinizin ev arkadaşı evden ayrıldığı için beraber yaşamaya başlamamaksınız. Önce duygusal bir bağlılık sözü verilmeli. Cloke, gelecek hakkında oturup konuşmanızı öneriyor. Beraber eve çıkmanın geleceğe yönelik bir adım olduğu, geçici bir çözüm olmadığı konusunda mutabık olmalısınız.

    2- ESKİ KURAL: Tek gecelik ilişkiler hiçbir zaman gerçek bir ilişkiye dönüşemez.

    Dün gece yattığın erkek pekâlâ Bay Doğru olabilir! Iowa Üniversitesinde yapılan araştırmalar, bazen sırf sekse dayalı beraberliklerden de güçlü ilişkiler doğabileceğini söylüyor. Araştırmayı yürüten, üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde Yardımcı Doçent Anthony Paik, katılımcıların çoğunun ‘sadece seks’ diyerek yola çıktığını söylüyor. Bunun sebebi ise seks birlikteliklerinin tabu olmaktan çıkmasıymış. Artık insanlar seks yapmak için rahatça buluşuyor ve bu normal hayatın bir parçası, üstelik herhangi bir ilişkiyi zedelemiyor. Peki seksle başlayan ilişkini daha ciddi bir beraberliğe nasıl dönüştürebilirsin?Öncelikle onu daha az görmeye başlamalısın. Hergün görüşme ve her buluştuğunuzda onunla yatma isteğine karşı koymalısın. Uzmanlar, güçlü bir ilişkinin zaman gerektirdiğini, eğer sık sık görüşüp sadece seks yaparsanız asla tam anlamıyla yakınlaşamayacağınızı söylüyor. Sağlıklı bir beraberlik için hem yatak odasında hem de dışında nasıl bir çift olacağınızı öğrenmen önemlidir.

    3- ESKİ KURAL: En zevkli seks, önceden planlanmamış sekstir.

    Doktor Laurie Mintz, planlanmamış seksin sadece bir efsane olduğunu söylüyor. İlişkinde yaşadığın her arzu gecesini önceden öngörüp hissettin ve de planladın. Romantik bir akşam yemeği yerken birbirinize seksi bakışlar atmıyor muydunuz? Sabah dantelli iç çamaşırlarını giyerken akşam olacakları düşünmüyor muydun? O gece olacakları gün boyunca planlamıştın zaten… İlişki ilerledikçe planlama yapmak daha da gerekli hâle gelir. Mintz, kadın ve erkek birbirini iyice tanıyıp ilişkiye alıştıkça, spontane arzu patlamalarının kaybolduğunu söylüyor. O zaman da bireyler seks için zaman yaratmak zorunda kalıyor. Aslında planlanmış seksin spontane sevişmelerden daha bile ateşli olduğunu söyleyebiliriz. O geceyi hayal etmek ve hazırlık yapmak, ön sevişmenin yerine geçer zaten… Gün boyu artan heyecan, karşılaştığınız zaman doruk noktasına ulaşır.

    4- ESKİ KURAL: Evlenmeden para mevzusu açılmaz.

    Bireyler çoğu zaman para hakkında konuşmaktan kaçınır. Uzmanlar ise çiftlerin en çok kavga ettiği üç konudan birinin para olduğunu söylüyor. Bir ilişkiye başlamadan evvel finansal konularda aynı fikirde olmanız çok önemlidir. Cloke, bir çiftin para konusunda konuşmayı ertelerse, bu sebepten biriken sorunların eninde sonunda bir yerden patlayacağını söylüyor. Daha ilk görüşmede finansal sorunları masaya yatırmak elbette gereksiz olur. Ama bu konuları ilişki ciddileşmeden evvel tartışmanın çok yararı vardır. Bankadan aldığın önemli bir kredi veya ödemekte geciktiğin kredi kartı borçların varsa onunla açık açık paylaşmalı ve onun da aynı şeyi yapmasını istemelisin.Cloke, ilişkiye sırlarla başlamamak adına para meselesini konuşmak gerektiğini, yoksa ileride kötü sürprizler yaşanabileceğini belirtiyor. Hayatındaki erkeğin para harcama tarzının senin stiline uygun olması da çok önemli. Cloke, onunla aynı değer ve amaçlan paylaşıp paylaşmadığınızı kendine sorman gerektiğini söylüyor. Nasıl para harcadığını ve nasıl biriktirip yatırım yaptığını öğrensen iyi olur. Aynı banka hesabını paylaşmasanız bile, harcama alışkanlıklarınızın birbiriyle uyumlu olmasına çalışmalısınız, ikinizin de bağlı kalacağı ortak bir bütçe oluşturabilirsiniz. (Elbette bunları yaparken, birbirinize karşı -her konuda olduğu gibi- dürüst olmanız çok önemli) Para biriktirme ve harcama alışkanlıklarınızın, sadece günlük yaşamınızı değil, gelecek planlarınızı da etkileyeceğini unutma.

    5- ESKİ KURAL: Hiçbir zaman yatağa sinirli bir şekilde girme.

    Pek çok kişi, eğer bir problem hemen çözülmezse sonra daha da büyüyeceğine inanır. Aslında birbirine kızgın olan çiftlerin sinirliyken uzlaşabilirle şansı yüksek değildir. Burnundan solurken tartışmak, problemi daha da içinden çıkılmaz hâle getirebilir. En iyisi güzel bir uyku çekmek ve problemi gün ışığında çözmeye çalışmaktır. Uzmanlar, “Öfkeni dışa vurmadan evvel bir müddet beklersen, hislerini gözden geçirip kontrol edebilmek için yeterli vaktin olur” diyor. Ayrıca beyninin sağlıklı düşünebilmek için uykuya ihtiyacı vardır. Mintz, uykusuzluğun muhakeme gücünü, konsantrasyonunu ve sorun çözme kabiliyetini negatif etkilediğini söylüyor. Beyindeki nörotransmitterlerin dengesini değiştirerek sinir sistemini altüst ettiğini, uykusuzluk çeken bireylerin bu yüzden asabi olduğunu belirtiyor. Kızgınlığının sebeplerini uzlaşmacı bir tavırla tartışmaya açabilmelisin; asla öfkeni içinde biriktirip kendini sorundan ve ilişkiden soyutlamamalısın.

  • Bademli lavantalı kurabiye tarifi

    Bademli lavantalı kurabiye tarifi

    Bademli lavantalı kurabiye nasıl yapılır ? Bademli lavantalı kurabiye malzemeleri nelerdir ? Bademli lavantalı kurabiye tarifi…

    Malzemeleri :
    3 su bardağı un
    1 ½ su bardağı pudra şekeri
    1 kase yaş badem
    1 yemek kaşığı lavanta
    1 adet yumurta
    150 gram tereyağı
    1 paket vanilya
    1 paket kabartma tozu
    Üzeri için
    1 kase badem
    1 kase pudra şekeri

    Hazırlanışı:
    Kurabiyemiz için bir kase tuzsuz badem çekilir ve üç su bardağı un ile kavurulur

    Bir yumurta kırılır ve üzerine 150 gram tereyağı, birer paket kabartma tozu ve vanilya koyulur

    Bir su bardağı pudra şekeri ile yumurta, tereyağı yoğurulur

    Kavrulan badem ve un kurabiye harcına eklenerek yoğurulmaya devam edilir

    Hamura lavanta serpilerek yoğurulmaya devam edilir

    Yoğurulup kıvamını bulan bademli lavantalı hamur açılarak, baklava şeklinde kesilir

    Suda bekletilip kabukları soyulan bademler tepsiye dizilen kurabiyelerin üzerine yerleştirilir

    Lavantalı bademli kurabiyeler fırında pişirilir

    Pişen kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpilerek ikram edilir

    Bademli lavantalı kurabiye sunuma hazırdır…

  • Sıcak havalarda tansiyon

    Sıcak havalarda tansiyon

    Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, sıcak havanın damarlar üzerinde gevşetici etki yaptığını belirterek, bunun damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden olduğunu söylüyor

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, kan basıncının (tansiyon) belirlenmesinde damarların elastikiyetinin (damarın gevşemesi ve büzülmesi) son derece önemli olduğunu söyledi.
    Damar duvarında düz kaslar bulunduğuna dikkati çeken Oğuzhan, bu kasların damar kasıldığı zaman daralmasına, gevşediği zaman genişlemesine yol açtığını kaydetti.

    DAMAR BÜZÜLDÜĞÜNDE TANSİYON YÜKSELİYOR
    Oğuzhan, damarın genişlemesi sırasında tansiyonun düştüğünü, büzülmesi sırasında da yükseldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
    “Tabi buradaki büzülme atar damarlardan ziyade, arteriol dediğimizin daha küçük damarlarla alakalı. Dolayısıyla sıcak hava damarlar üzerinde gevşetici etki yapıyor. Bu da damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden oluyor. Bu sağlıklı insanlar için de yüksek tansiyon hastaları için de geçerli.
    Yüksek tansiyon hastaları ilaç da kullanıyorlarsa, tansiyonlarında beklenmedik düşmeler olabilir. Bu da son derece tehlikeli. Bir de tansiyon hastaları idrar söktürücü adını verdiğimiz, diüretik ilaçları kullanıyorlarsa bu da yaz aylarında sorun olabilir. Çünkü terlemeyle zaten su kaybediyorsunuz. Üzerine bu ilaçları da kullanırsanız tansiyonunuz daha çok düşebilir.”
    Tansiyon düşüklüğünde yorgunluk, halsizlik, oturduğu yerden aniden ayağa kalkıldığında baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabileceğini vurgulayan Oğuzhan, hastanın böyle bir durumda ilacı kesmeden kendisini takip eden doktora başvurarak kullandığı ilaçların dozlarını yeniden ayarlatması gerektiğini anlattı.

    TUZ VÜCUTTA SUYU TUTUP TANSİYONU YÜKSELTİYOR
    Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, tansiyon hastalarının da özellikle terliyorlarsa bol miktarda sıvı tüketmeleri gerektiğine işaret ederek, şeker içeriği yüksek olan meyve suları ya da gazlı içecekler yerine taze sıkıLmış meyve suyu, ayran, az demli çay ve meyve tüketilmesini önerdi.
    Mineraller bakımından zengin olan maden suyunun da tercih edilebileceğini ancak sodyum içeriği nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Oğuzhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Sodyum yani tuz diyeti, özellikle yaşlı yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında, böbrek problemi ile tansiyon problemi olanlarda çok daha önemli. Tuz fazla alındığında vücutta suyu tutuyor ve tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Günlük toplam 6 gram tuz tüketmemiz gerekiyor. Bu da bir çay kaşığına denk geliyor.”

    SERİNLERKEN TANSİYONUNUZU YÜKSELTMEYİN
    Maden sularının içinde de kaynağına göre çeşitli oranlarda sodyum bulunduğunu vurgulayan Oğuzhan, şunları anlattı
    “Dolayısıyla tansiyon hastaları serinleyeyim diye fazla miktarda maden suyu tüketecek olursa tansiyonları yükselebilir. Bu nedenle tansiyon hastalarının maden suyunu daha ölçülü tüketmelerinde fayda var ama tansiyon problemi olmayanlarda çok fazla sorun olacağını düşünmüyorum. Zaten maden suyu şişelerinin üzerinde sodyum miktarı yazıyor.”

    HAZIR GIDALAR TUZ DEPOSU
    Oğuzhan, tuzun hazır gıdalarda koruyucu olarak da kullanıldığını ifade ederek, “Kişi ne kadar fazla hazır gıda tüketiyorsa o kadar çok tuz alıyor demektir. Tuz tüketimi sadece tansiyonla alakalı değil kalp damar sağlığını da ilgilendiren bir konu. Hiç tuz tüketmeyin demiyoruz ama kullanım miktarını indirebildiğimiz kadar aşağı indirmeliyiz” dedi.
    Kalp yetmezliği bulunan hastalarda da tuzun azaltılmasının son derece önemli olduğunu dile getiren Oğuzhan, şu ifadeleri kullandı:
    “Bu hastaların kalpleri güçsüz olduğu için devridaim yapamıyor, su birikmesi oluyor. Tuz da suyu tuttuğu için vücut daha fazla şişiyor. Bu nedenle özellikle tuzsuz yemeğe dikkat etmesi gereken bir grup da kalp yetmezliği olan hastalar. Tuzsuz diyet önemli ama bu hastalara da tamamen tuzu kesmelerini önermiyoruz. Çünkü, tamamen tuzu kestiğinizde vücut karşı reaksiyon geliştiriyor.”
    AA