Kategori: Sağlık

  • D Vitamini Eksikliğinin 10 Belirtisi

    D Vitamini Eksikliğinin 10 Belirtisi

    D vitamini eksikliği pek çok hastalığa neden olabilir çünkü bu vitamin kas, kalp, akciğerler ve beyin fonksiyonlarının kısaca tüm bedenin düzgün işleyişinde önemli bir rol oynar.
    D vitamini eksikliği belirtileri nelerdir? d vitamini eksikliği hangi hastalıklara yol açar makalemiz D vitamininin önemini vurgulamak için hazırlanmıştır.
    Osteoporoz
    D vitamininin yetersizliği birçok sağlık sorununa yol açar.
    Bunlardan biri de osteoporozdur.
    Kalsiyum ve D vitaminin yeterli bir miktarda alımı, kemik yoğunluğu ve mukavemetini muhafaza etmek için çok önemlidir.
    D vitamini eksikliği kemiklerdeki kalsiyum oranını azaltır ve kemikler zayıflar ve kırık riski artar.Grip
    Yapılan çalışmalar yetişkinliklerde D vitamini eksikliğinin grip, nezle gibi üst solunum
    yolu hastalıkları ile bağlantılı olduğunu gösteriyor.

    İltihap
    Düşük d vitaminin neden olduğu sağlık sorunlarından biri de enfeksiyondur.
    D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek, bedeni iltihabi hastalıklara açık hale getirir.
    D vitamini eksikliğinin, romatoid artrit, enflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) ve diyabet de dahil olmak üzere pek çok inflamatuar hastalık ile bağlantılı olduğu saptanmıştır. d_vitamini_eksikligi (3)Kalp Sağlığı
    D vitamini eksikliği kalp ve damar hastalıklarından ölüm riskini artırıyor. d_vitamini_eksikligi (4)Diyabet
    Yapılan başka bir araştırma, D vitaminin pankreasta insülin salgılanmasına yardımcı olduğunu ve böylece diyabet hastaları için elzem gerekli vitaminlerden olduğunu kanıtlıyor.
    d_vitamini_eksikligi (5)Depresyon
    Araştırmalar düzenli D vitamini alan kişilerin depresyon gibi psikolojik sorunlarla daha az karşılaştığını gösteriyor.
    D vitamini takviyeleri depresyon tedavisinde önemli bir rol oynayabilir. Kolestrol
    Kötü kolestrolün yükselmesi D vitamini eksikliği belirtilerindendir.
    D vitamini, kandaki kolesterol seviyesini kontrol ederek, iyi kolestrolü dengeler. Kanser
    Kanser hastaları üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, bu hastalığa yakalanmış kişilerin %75’inde D vitamini yetersizliği tespit edilmiştir.
    D vitamini eksikliği bedenin bağışıklığını düşürerek çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Alerji
    D vitaminin az alımı alerjiyi tetikleyen durumlardandır.
    Araştırmalar D vitaminini yeterli almayan çocuklarda gıda alerjisi
    rahatsızlığına yakalanma oranının yüksek olduğunu gösteriyor. d_vitamini_eksikligi (9)Astım
    Astım hastalığı D vitamini eksikliği belirtilerinden biridir.
    D vitamini eksikliği alt akciğer fonksiyonları ile bağlantılıdır ve özellikle çocuklarda astımı daha da azdırır.
    D vitamini akciğer iltihabına neden olan proteinleri engelleyerek astım engeller.
    Ayrıca, anti-inflamatuar etkilere sahip proteinin üretiminin artmasına yardımcı olur. YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    D Vitamini Hangi Yiyeceklerde Bulunur? İşte Resimleri

    d_vitami_1 d_vitami_2 d_vitami_3

     

  • Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı

    Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı

    Tüp bebek tedavisinde başarı elde edilmesi için, en önemli faktörlerden biri kadının yaşıdır. Kadında yaşın ilerlemesi halinde, gerekli miktarda ve kalitede yumurta elde edilmemektedir. Bu durum da tedaviyi zorlaştırmaktadır. Tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek için, kaliteli ve gerekli miktarda yumurtaya ihtiyaç duyulur. Tüp bebek tedavisinde, kadının yumurtası ile erkeğin sperminin laboratuvar içerisinde döllendirip, embriyoyu meydana getirmekte ve elde edilen bu embriyoyu kadının rahmine aktararak gerçeleştirilmektedir. Tedavinin uygulanabilmesi için, kadından alınacak olan sağlıklı yumurtalara gerek duyulur. Yumurtaları gerekli oranda kaliteli olmayan ve yumurtalıkları çalışmayan kadınlara, tüp bebek tedavisini gerçekleştirmek pek mümkün olamamaktadır.

    Kadınların üreme faktörü, 35 yaşına gelmesi ile beraber azalmakta, 38 yaşına gelindiği zamandan itibaren hızlanmaktadır. 40 yaşına gelen bir kadının, tüp bebek tedavisi ile hamile olma ihtimali % 20 nin çok altında dır. Bunun dışında, ileri yaşta olan kadınlarda tüp bebek tedavisi ile hamilelik gerçekleştirilmiş olsa dahi,  hamilelik esnasında düşük yapma olasılığı artış göstermektedir. Tüp bebek tedavisinde, elde edilen başarının daha çok kadının yaşı ve embriyosunun kalitesi ile doğru orantılı olduğu ispatlanmıştır. Belli bir yaştan sonra, gerekli miktarda ve kalitede yumurta elde edilememektedir. Tüp bebek tedavisi uygulanan her 4 çiftten yalnızca biri bebek sahibi olmaktadır. Kadında 35 yaş, bir kırılma noktasıdır. Bu kırılma noktası, dünyanın her yerinde bu şekilde değerlendirilmektedir. Bu durum kadının yaşlanması ile beraber, yumurtalıklarının da yaşlanması şeklinde ele alınmalıdır. Ayrıca bknz: Kadının Yaşı ve Tüp Bebek

    Kadının yaşı tüp bebek tedavisini nasıl etkilemektedir?

    Tüp bebek tedavisindeki başarısızlığın sebeplerinden bazıları erkekten kaynaklanırken, bazıları da kadından kaynaklanmaktadır. Tedavi uygulanacak kadının yaşı, tüp bebek başarısı için en önemli unsurdur. Doğum esnasında, belli miktarda yumurta rezervi ile dünyaya gelen bir kız çocuğunun, yumurtalık rezervi adet olana kadar hızlı bir şekilde düşmektedir. Bu oran, menopoz dönemi sürecine gelinceye kadar, minimum seviyesine gelmektedir. Kadının yaşı 37 ye geldiği zaman, hem yumurtasının kalitesi , hem de miktarı düşmektedir. Bu sebepten dolayı, kadın için en verimli üreme dönemi, 25 ile 34 yaşları arasındadır. Bu sebeplerden dolayı, tüp bebek tedavisinde elde edilen başarının oranı yaş ile beraber, düşük olma ihtimali de artmaktadır. 38 ile 39 yaşları arasında olan bir kadının düşük riski, 18 ile 34 yaş arasındaki bir kadının düşük riskinden % 43 civarında daha fazladır. Yaş ilerledikçe, bu oran iki katına ulaşmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisi Sorularınız için Tıklayın!

    Menopoz dönemine yaklaşan kadınlarda gebelik şansı ne kadardır?

    Kadınların menopoz dönemine girme yaşı ülkemizde yaklaşık olarak 47 iken, dünyadaki ortalama 49 dur. Menopoz dönemine 40 yaşından daha erken girmiş olmak, erken menopoz olarak tanımlanmaktadır. Erken menopoza girmenin sebepleri içerisinde, yumurtalıklarda meydana gelen kistler, düzensiz hayat, sigara tüketimi ve genetik faktörler yer almaktadır. Bu faktörlerin en önemlisi, genetik etkenlerdir. İnsanların bütün özelliklerini belirleyen bu genler, menopoz dönemine girme zamanını da belirleyen faktördür. Aile içerisinde erken menopoza giren birilerinin bulunması halinde, kişinin erken menopoza girme ihtimali de artar.  Erken menopoza girme riskini taşıyan kişilerin, bunu engellemesi adına muhakkak doktor kontrolünde olması gerekir. Yumurtalık kistleri, yumurtanın kapasitesini azalttığı için, erken menopoza girilmesine sebep olabilir. Genç yaşta ki kadınlarda meydana gelen kistler zararsız olsa dahi, yumurtalıklarda hasarın olmasına sebep olur. Bu hastalarda yumurtlama düzensizliği meydana geleceğinden dolayı, hamilelik ihtimalini de en aza indirmektedir.

    Yumurtalıklarında kist olan ya da genetik olarak buna yatkın olan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolünde olması gerekir. Yapılan tedaviyle birlikte kadının üreme yeteneği daha fazla uzatılabilir. Sigara alışkanlığı, toksik maddelerde kadının üreme sağlığını belirlemektedir. Sigara içmek yumurta kalitesini düşürmekte ve yumurtlama bozukluğuna neden olmaktadır. Bu şekilde yumurtalıklar üzerinde toksik etki oluşmaktadır.

    Erken menopozun oluşması riski, kadında doğurganlık bakımından önemli bir etkendir. Menopoz dönemine girmiş kadınlarda, yumurtanın meydana getirdiği östrojen seviyesinde azalma olur. Östrojen seviyesinin azalması ile, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonuna, idrar yolu kuruluğuna, vajina kuruluğuna ve kemik erimesi gibi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Şuan ki geliştirilmiş olan yöntemler ile, erken menopoz dönemine giren kadınlarda bir takım tedaviler uygulanarak, hamilelik oluşturulabilmektedir. Yumurta dondurma, kök hücre, tüp bebek tedavisi bu tedavi yöntemlerinin arasında yer almaktadır.

    Tüp bebek uygulamasında yaş sınırı var mı?

    Kadının adet döneminin 3. gününde uygulanan hormon testleri ile,  yumurtalık kapasitesinin ultrason ile yapılacak incelemeler sonucunda uygun görülmesi durumunda, 45 yaşına kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir. Ancak, 38 yaşını geçmiş olan kadınların tüp bebek uygulamaları yapılırken preimplantasyon genetik tanı uygulanarak, embriyoların kromozom yapıları incelenerek, normal oldukları teşhis edilmelidir.

    Preimplantasyon genetik tanı yöntemi ile yaşa bağlı problemler aşılabilir mi?

    Yaşı ilerlemiş olan kadınlara, yardımcı üreme teknikleri uygulandığı zaman, sağlıklı çocuk sahibi olma ve hamile kalma ihtimalini arttırmak için, preimplantasyon genetik tanı yapılabilir. Bu yöntem ile, embriyolar kadına aktarılmadan önce, ileri yaşta meydana gelen problemler göz önüne alınarak, kromozomlar incelenmekte, böylece normal dışı olan embriyolar anne adayına aktarılmamaktadır. Bazen genç yaşlarda görülen yumurtalık rezervi kayıpları, bazen de ileri yaşta olan kadınların yumurtalıklarında olumlu tepkiler olabilir. Bu yüzden, kadınların tedaviye başlanmadan önce, yumurtalıklarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, ultrasonografi yapılması, hormon tahlilleri uygulanarak hamilelik ihtimali doğru bir şekilde değerlendirilmelidir. Kendisi için uygun olan tedavinin seçilerek uygulandığını bilen kadının, psikolojik olarak yaşadığı stres azalarak,  doktora güven duyması, tedavinin başarı oranını arttırmaktadır.

     

    Prof. Dr. Bülent TIRAŞ

  • Sırt Ağrısına İyi Gelen Bitkiler

    Sırt Ağrısına İyi Gelen Bitkiler

    Sırt ağrısı toplumumuzda çok sık görülebilen rahatsızlıklardandır. Sırt ağrısına doğal çözüm yolları makalemiz bu dertten muzdarip olanlara yardımcı olmak için hazırlanmıştır.
    Sırt Ağrısının Nedenleri
    Yaşlılık
    Ağırlık kaldırma
    Bir yere çarpma, incinme
    Yanlış oturuş ve yatış pozisyonu
    Bel fıtığı
    Disk kayması

    Sırt Ağrısına Ne İyi Gelir?
    Malzemeler
    Sarımsak
    Hindistan cevizi yağı
    Yapılışı
    Bir tavaya 60 ml organik hindistan cevizi yağı ve 8-10 diş sarımsak atın.
    Sarımsaklar koyu kahverengi oluncaya kadar kavurun.
    Ilık hale geldiğinde arı olan yerlere sürün.

    Malzemeler
    Fesleğen
    Tuz
    Yapılışı
    10 fesleğen yaprağını 1 bardak su ile yarısı buharlaşana kadar kaynatın.
    Soğuyunca içine içine 1 tatlı kaşığı tuz atın. Orta derece ağrılar için günde 1 kez,
    ciddi ağrılar için günde 2 kez bundan için.

    Malzemeler
    Mahanarayan yağı
    Yapılışı
    Mahanarayan yağı ağrıları kesmekte çok etkili bir bitkidir.
    Bu yağ ile ağrıyan yerleri ovun, 1 saat sonra sıcak duş alın.

    Malzemeler
    Buğday
    Kişniş tozu
    Haşhaş tohumu
    Yapılışı
    60gram buğdayı geceden suda bırakın. İçine 2 tatlığı kaşığı kişniş tozu ve 2 tatlı kaşığı haşhaş tohumu ekleyin.
    Hamur kıvamına gelene kadar blenderden geçin.
    1 bardak sütün içine koyup 20 dakika kaynatın.
    Ilık hale gelince tüketin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Diş Gıcırdatma Nasıl Önlenir? Ne Yapmalı?

    Diş Gıcırdatma Nasıl Önlenir? Ne Yapmalı?

    Diş gıcırdatma dişlere zarar veren bilinçsizce yapılan alışkanlıklardandır. Diş gıcırdatma tedavisi nasıl yapılır? makalemiz bu dertten muzdarip kişilere yardımcı olmak için hazırlanmıştır.
    Diş gıcırdatma tıbbi ismiyle bruksizm çok kişide görülebilen bir rahatsızlıktır. Diş gıcırdatma sebepleri arasında stres, vitamin eksikliği, üzüntü, fazla kafein tüketimi, gibi nedenler vardır.

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (1)
    Narenciye Tüketin
    Diş gıcırdatma nasıl tedavi edilir?
    Öncelikle doktora başvurup sorunun nedenini belirlemelisiniz.
    Narenciye gıdalarla beslenerek,yeterli C vitamini alarak bu dertten kurtulmanıza
    yardımcı olabilirsiniz.

    Diş Gıcırdatma Doğal Tedavi Yöntemleri İçin Tıklayınız

     

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (7)
    Diş Gıcırdatma Aparatı
    Bir diş hekimine başvurun ve diş gıcırdatma önleyici aparat yaptırın.
    Böylece dişlerinizin zarar görmesini engelleyebilirsiniz.
    Bol Su İçin
    Günde 2-2,5 litre su için böylece bedeniniz düzenli çalışacak, sinirleriniz rahatlayacaktır.

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (4)
    İyi Beslenin
    Diş gıcırdatma nasıl önlenir?Kalsiyum ve Magnezyumu yeterli miktarda tüketin.
    Günlük beslenmenizde yeşil yapraklı sebzeler muhakkak olsun.
    Kuruyemiş yemeden gün geçirmeyin.

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (9)
    Kafeinden Uzak Durun!
    Kafeninin diş gıcırdatma sorununu daha da artırdığını biliyor muydunuz?
    Kahve gibi yüksek miktarda kafein içeren içeceklerden ve alkolden kaçının!

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (5)
    Sağlıklı Bir Diyet
    İyi beslenme çok mühimdir.
    Günlük menünüzde B5 vitamini muhakkak olsun.
    Balık ve tavuk yiyin, böylece diş gıcırdatmaktan kurtulabilesiniz.

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (3)
    Stres
    Diş gıcırdatma nedenleri arasında en önemlisi hiç kuşkusuz strestir.
    Spor yaparak, hobi edinerek stresle savaşabilirsiniz.

    dis_gicirdatma_nasil_gecer (6)
    Potasyum Alımı
    Diş gıcırdatma hastalığından kurtulmak istiyorsanız yeterli miktarda potasyum tüketmelisiniz.
    Domates güçlü potasyum kaynaklarındandır.
    Keza portakal ve muz da potasyumu zengini gıdalardandır.
    Masaj Yapın
    Diş gıcırdattığınız yerdeki kasların gevşemesi çok önemlidir.
    Bunun için kendiniz diş etlerine masaj yapabilir veya akapuntur tedavisi görebilirsiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Baş Ağrısına Doğal Çözüm Yolları

    Baş Ağrısına Doğal Çözüm Yolları

    Baş ağrısı baş bölgesi, şakaklar ve boyun çevresinde acı, ağrı ile seyreden bir rahatsızlıktır. Baş ağrısına bitkisel çözüm yöntemleri makalemizde baş ağrısını geçiren doğal şifa yollarına yer verdik.

    Baş ağrısının nedenleri
    Stres
    Migren
    Uykusuzluk
    Fiziksel yorgunluk
    Genetik
    Üzüntü

    Baş Ağrısı Nasıl Geçer?
    Malzemeler
    Yeşil çay
    Su
    Limon suyu
    Yapılışı: 1 bardak sıcak suya 1 adet poşet yeşilçay veya 1 tatlı kaşığı yeşil çay atın.
    İçine yarım limon sıkıp güzelce karıştırın. Bu bitkisel çay size geçici rahatlama sağlayacaktır.

    Baş Ağrısına Doğal Çözüm
    2-3 limon kabuğunu rendeleyip bunu alnınıza uygulayın.
    Baş ağrınız hafifleyecektir.

    Baş Ağrısı Tedavisi
    2 yemek kaşığı toz tarçına su ekleyip hamur kıvamına getirin.
    Bunu alnınıza, şakaklarınıza uygulayın.

    Baş Ağrısına Bitkisel Kür
    Malzemeler
    Karpuz suyu
    Şeker
    Yapılışı
    1 bardak karpuz suyuna 1 tatlı kaşığı şeker koyup karıştırın.
    Baş ağrınıza şifa olacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hepatit Hastalığı İçin Doğal Tedavi Yolları

    Hepatit Hastalığı İçin Doğal Tedavi Yolları

    Hepatit karaciğerin şişmesi ve itihaplanması ile oluşan bir hastalıktır. Hepatit için bitkisel tedavi yöntemleri makalemiz bu dertten muzdarip olanlara doğal şifa yolları sunuyor.
    Karaciğerin safra ve kolesterol üretimi, besinlerin depolanması, bedene giren enerjilerin kontrolü gibi fonksiyonları vardır.

    Hepatit hastalığı belirtileri
    • İştah kaybı
    • karnın sağ tarafında ağırlık
    • Sarılık
    • Yorgunluk
    • Kaşıntı
    • Solgun ve grimsi dışkı

    Hepatit hastalığının nedenleri
    • Zararlı kimyasalların alımı
    • Alkol
    • Uyuşturucu
    • Zayıf bağışıklık sistemi
    • Genetik

    Hepatit hastalığı nasıl geçer?
    1. Kür
    1 tatlı kaşığı kızartılmış karambol tohumu(carom seed)
    1 tatlı kaşığı kızartılmış kimyonu tohumu
    bu iki tohumu güzelce ezin, içine bir tutam tuz ekleyin.
    karıştırığ, günde 2 kez tüketin.

    2.Kür
    1 yemek kaşığı meyan tozuna
    2 yemek kaşığı bal ekleyip güzelce karıştırın.
    Bunu her gün tüketin.

    Hepatit hastalığı olanlara tavsiyeler
    Sarımsak kanı temizleyerek, bedenden toksinleri atar.
    1-2 diş sarımsağı küçük küçük kesin aç karına su ile yutun.
    Yemeklerinize, yoğurtlara sarımsak katıp tüketin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Ter Kokusuna Bitkisel Çözüm Yolları

    Ter Kokusuna Bitkisel Çözüm Yolları

    Herkesin kendine has bir vücut kokusu vardır. Ter aslında kokusu olmayan bir vücut salgısıdır, ancak ter bezlerinin fazla çalışması ve ciltte bakteri birikimi ter kokusuna yol açar.
    Ter kokusuna bitkisel çözüm yolları makalemiz vücut kokusuna çare arayanlara deva olmak için hazırlanmıştır.
    Ter Kokusunun Nedenleri
    Aşırı Terleme
    Uzun süre yıkanmama
    Çeşitli hastalıklar
    Genetik
    Sıkı ve dar giysiler

    Ter Kokusu Nasıl Geçer?
    1 şalgamı rendeleyin, ardından ezip elekte suyunu çıkarın.
    Bu suyu koltuk altlarınıza ve şayet koku varsa kasıklarınıza sürün.
    Kurumaya bırakın.
    10 Saat ter kokusundan kurtaracaktır.

    Koltuk Altı Terlemesine Çözüm
    Pamuğu beyaz sirkeye batırıp, koltuk altlarınıza ve diğer terleyip kokan yerlerinize
    sürün. Sirkenin kokusu bir süre sonra gidecek ve sizi gün boyu ter kokmaktan koruyacaktır.

    Vücut Kokusuna Bitkisel Çözüm
    7-8 tane domates, ezip elekte suyunu çıkarın.
    Banyo yaparken bir kova suya bunu karıştırıp, bunla vücudunuzu yıkayın.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Tiroit Bezlerinin Az Çalışması Belirtileri

    Tiroit Bezlerinin Az Çalışması Belirtileri

    İnsanların %60’ı özellikle kadınlar tiroid hastalıklarından muzdariptir. Tiroitlerin iyi çalışmaması belirtileri makalemizde tiroit bezlerinin az çalışması durumunda ne gibi şeylerle karşılarız, bunlara yer verdik. Tirotilerim az çalışıyor diye bir şüpheniz varsa bu makale sizi bilgilendirecektir.

    tiroid_hastaligi (1)
    Enerji Yetersizliği
    Devamlı halsizlik ve yorgunluk hissi.
    Hatta saatlerce uyuyup dinlenseniz de kendinizi güçsüz bulmanız
    tiroidlerin çalışmaması yani hipotiroid belirtilerindendir.

    tiroid_hastaligi (10)
    Adet Düzensizliği
    Menstrual sorunlar tiroidlerle ilgili bir durumdan kaynaklanabilir.
    Aşırı adet kanaması da bu nedenle olabilir.

    tiroid_hastaligi (9)
    Kabızlık Sorunları
    Meyve, sebze, tahıllı gıdalar gibi bol lifli yiyeceklerle beslenseniz de peklik çekmeniz
    tiroidlerle ilgili sorununuz olabileceğini gösterir.

    tiroid_hastaligi (2)
    Unutkanlık
    Şayet bunamayacak kadar genç yaştaysanız ve sık sık ciddi boyutta unutkanlık problemi yaşıyorsanız, tiroidlerinizi ölçtürmenizde fayda var.
    Kilo Değişimleri
    Hızlı kilo alıp verebilme de tiroidlerdeki olası problemi gösterir.
    Basit bir tiroid testiyle tiroid oranını tespit ettirebilirsiniz.

    tiroid_hastaligi (4)
    Kaşıntı
    Cildinizde sık kaşıntı duymanız, tiroid sorunu göstergelerindendir.

    tiroid_hastaligi (5)
    Yutkunma Zorluğu
    Boğazınızda şişme yaşıyor ve yiyecekleri yutmak güçleşiyorsa, bu durum da tiroid hastalıkları belirtilerindendir.
    Mod Değişimi
    Manik depresif, anksiyete tiroidlerin düzgün çalışmadığının işaretlerindendir.
    Aşırı Saç Dökülmesi
    Saç dökülmesinin kansızlıktan strese kadar pek çok nedeni vardır.
    Bu nedenlerden biri de tiroidlerin düzgün çalışmamasıdır.
    Libido Düşüklüğü
    Libido yani kadında cinsel istek azlığı tiroid kaynaklı olabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Burun estetiği sayesinde elde edebilcekleriniz

    Burun estetiği sayesinde elde edebilcekleriniz

    Birçok kişi için düzgün bir burun her şey demektir. Yüzün tam odak noktasında bulunan bu organ, bazılarının doğuştan düzgün hatlara sahip olsa da bazılarının gerek kemer, gerek büyüklük, gerekse burun ucu düşüklüğü nedeniyle burunlarından memnun değiller. Neyse ki burun estetiği, tüm mucizesiyle uzun zamandan beri hayatımızda.

    Burun estetiği aslına bakarsanız oldukça işlevsel bir operasyon. Evet, çoğunlukla asıl amaç burnun görünüşünü düzeltmek oluyor ama bu işlev haricinde de size yarar sağlayabiliyor. Gelin bu yararlara bir göz atalım.

    Daha İyi Bir Nefes

    Başarılı bir burun estetiği burnun görüşünü düzeltirken aynı zamanda nefes alışverişini düzenler. Birçok insan nefes alışverişinde minimal sorun yaşasalar bile sorunun farkına varamazlar, ta ki burun estetiği sonrasında gerçek oksijenin tadına varana kadar. Özellikle düzeltilen kemik eğrilikleri nefes alışverişte büyük fark yaratıyor, ciğerlerinizi sonuna kadar kullanmanız mümkün oluyor.

    Daha Canlı Göz Altları

    Birçok insanın yüzünün daha yaşlı, yorgun ve solgun görünmesine neden olur göz altı morlukları. Göz altı morluklarının birçok sebebi olabilir. Ekran karşısında fazla kalmak, uykusuzluk, yorgunluk gibi sebepler bilinir ama genel bir burun tıkanıklığı bu faktörlere dikkat etseniz dahi göz altı morluklarınızın daimi olmasına neden olabilir. Ancak burun estetiği sayesinde hem burnunuzun duruşu düzeltilirken, hem de nefes alışverişte problem yaratan durum giderileceği için burun çevrenizdeki kan dolaşımı daha sağlıklı olacaktır.

    Daha Orantılı Bir Yüz

    Burnunuz, alnınız, çeneniz, dudaklarınız… İnsan bilinç altında yüzündeki her noktada bir orantı arar ve kafasında bu orantıya uymayan yeri beğenmez. Burnumuz da yüzümüzün tam odak noktasında bulunduğu için orantıyı ciddi anlamda etkiler. Diğer bölgeler göz önüne alınarak yapılan bir burun estetiği sayesinde tüm yüzünüzde farklılığı hissedebilirsiniz.

    Daha Belirgin Dudaklar

    Eğer burun estetiği yaptırırsanız “Dudaklarına da mı işlem yaptırdın?” sorularına hazır olun! Çünkü burun estetiğiyle yüzün genel oranına uyması sağlanan, ucu düzenlenen burun dudakları ortaya çıkaracaktır. Ortaya çıkan dudaklar da bir işlem yapılmasa dahi çok daha belirgin ve göz alıcı görünür. Yani bir taşla iki kuş vurduğunuzu söyleyebiliriz.

    Sevgiyle kalınız

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.guncelozturk.com

    instagram takip: guncelozturk

    Facebook Sayfası İçin Tıklayınız

     

    Göğüs Büyütme Operasyonuna Dair Önyargıları Kırma Vakti için Tıklayınız!

     

  • En Önemli Protein İçeren Besinler

    En Önemli Protein İçeren Besinler

    Vejetaryan kişilerin sağlıklı yaşayabilmeleri için, protein ihtiyacını sebzelerden ve meyvelerden gidermeleri gerekir. En önemli protein kaynakları nelerdir? makalemizde protein içeren besinlere yer verdik. Protein amino asitleri inşaa eder. Et ürünleri tüm temel amino asitleri içerir, fakat tüm amino asitleri içeren sebze sayısı azdır. İşte bitkisel proteinler

    protein_kaynaklari (1)Avokado
    Bu meyve protein açısından zengin kaynaklarından biridir.
    Avacoda yağ içerir fakat vücudunuzun ihtiyacı olan sağlıklı yağları.
    Ara öğünlerde meyve olarak tüketebilir veya salatalarınıza katabilirsiniz.

    protein_kaynaklari (2)Nohut
    Yarım bardak nohut 7 gramdan fazla protein içerir.
    Vejetaryanlar yani et yemeyenler, protein ihtiyacını bu bakliyatı yiyerek karşılayabilir.

    protein_kaynaklari (3)Mercimek
    Etin yerini alabilecek en önemli protein kaynaklarından biri de mercimektir.
    Yüksek lif ve protein içeriği mercimeği ideal ve sağlıklı besinlerden yapıyor.
    Mercimek kan şekeri seviyenizi sabit tutar, demir açısından zengindir.
    Diğer bakliyatlara nazaran hazırlaması daha kolaydır, çabuk pişer.

    protein_kaynaklari (4)Fasulye
    Fasulye en iyi protein kaynaklarındandır.
    Siyah olsun beyaz olsun hangi cins fasulyeyi yerseniz yiyin, hepsi aynı oranda
    protein içerir. 1 bardak fasulye 15 gram civarında protein ihtiva eder.

    protein_kaynaklari (5)Bezelye
    Etin yerine geçebilen protein çeşitlerinden biri de bezelyedir.
    1 bardak bezelye 8 gram protein bulundurur.
    Bezelye lif açısından zengindir, C vitamini deposudur.

    protein_kaynaklari (6)Kurutulmuş Domates
    1 bardak ölçüde güneşte kurutulmuş domates 8 gram protein içerir.
    Kurutulmuş sebzelerin tadı, yaş olanlardan daha fazladır.
    Çiğ olarak tüketebilir, yemeklerinize katabilirsiniz.

    protein_kaynaklari (7)Kuruyemişler
    Kuruyemişler sağlıklı yağlar ve protein açısından ideal bir yiyecektir.
    Atıştırmalık olarak tüketebilir, fındık, fıstık ezmesi olarak ekmeğe sürebilirsiniz.

    protein_kaynaklari (8)Kabak Çekirdeği
    Kabak çekirdeği en güçlü protein kaynaklarındandır.
    E vitamini açısından da zengindir.
    Her gün bir miktar tüketin.

    protein_kaynaklari (9)Chia Tohumu
    Bu tohumlar vejetaryan olup, protein kaynağı yiyecek arayanlar için süperdir.
    Chia tohumu protein, antioksidan, lif, omega 3 yağ asitleri ile doludur.

    protein_kaynaklari (10)Yulaf
    Bir kase yoğurt veya sütlü yulaf sabah kahvaltısı için mükemmel bir seçenektir.
    1 bardak yulaf 26 gram gibi çok yüksek oranda protein içerir.
    Muz ekleyip daha lezzetli hale getirebilirsiniz.

    protein_kaynaklari (11)Esmer Pirinç
    Bu yiyecek sağlıklı gıda seçeneklerindendir. B-vitaminleri, esansiyel yağ asitleri, lif, manganez, fosfor ve içerir.
    1 bardak esmer pirinçte 4,5- 5 gram protein vardır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.