Kategori: Sağlık

  • Evde Zencefil Çayı Nasıl Yapılır?

    Evde Zencefil Çayı Nasıl Yapılır?

    Zingiber officinalis olarakta bilinen Zencefil tam bir şifa deposudur. Bugünkü sağlık köşemizde zencefil çayı nasıl yapılır? resimli makalemize yer verdik.
    Zencefil çayının faydaları mide rahatsızlıklarına iyi gelir, ateşi düşürür, bulantıyı geçirir, sindirimi rahatlatır, romatizma, kas ağrılar, kronik ağrılar, boğaz ağrıları, ve menstrual ağrıları
    dindirir. Kan şekerini dengeler, kan dolaşımını düzenler, solunum yollarını açar ve daha pek çok faydası vardır.

    Malzemeler
    Yaklaşık 1 bardak ölçüde kesilmiş taze zencefil
    3 bardak sıcak su
    Bal, akçağaç şurubu veya esmer şeker (tatlandırmak için kullanabilirsiniz)
    Limon suyu(dilerseniz içine biraz sıkabilirsiniz.)

    Zencefil Çayının Yapılışı
    Zencefili güzelce yıkayın.
    Kabuklarını soyup, küçük küçük parçalar halinde kesin. Şayet iyi bir şekilde yıkadıysanız, kabuğunu soymasanız da olur.
    Suyu kaynatın.
    Zencefilleri atıp, 10-15 dakika demlemeye bırakın.
    Demlendikten sonra süzüp için.

    zencefil_cayi_nasil_yapilir (1) zencefil_cayi_nasil_yapilir (2) zencefil_cayi_nasil_yapilir (3) zencefil_cayi_nasil_yapilir (4) zencefil_cayi_nasil_yapilir (5) zencefil_cayi_nasil_yapilir (6) zencefil_cayi_nasil_yapilir (7) zencefil_cayi_nasil_yapilir (8)YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

  • Tüp Bebek 2015 2016 Fiyatları

    Tüp Bebek 2015 2016 Fiyatları

    Tüp bebek tedavisi bebek sahibi olamamış çiftlerin en fazla umut bağladığı yardımcı üreme yöntemlerinden biridir. Bu tedavinin fiyatları hakkında çiftlerin merak ettiği konular bulunmaktadır. Çünkü tüp bebek merkezlerinde uygulanan tedavilerde değişken oranlarda fiyatlar uygulanmaktadır. Tüp bebek fiyatları 2015 yılında belirli oranda artış göstermiş, ancak bunun standart bir fiyatı bulunmamaktadır. Fiyatlara etkili olan değişik faktörler vardır. Tedavi sırasında çiftlerin hem manevi açıdan, hem de maddi açıdan fedakârlıkta bulunması gerekmektedir.

    Yapılan araştırmalarda çiftlerden her 100 tanede 15 tanesi tüp bebek tedavisini üreme yöntemi olarak tercih ettiği belirlenmiştir. Bu nedenle tedavinin çok sayıda kişiyi ilgilendirdiği görülebilir. Normalde tüp bebek tedavisi maliyet olarak oldukça yüksektir. Bu tedavinin maliyetinin çoğunun sosyal güvenlik kuruluşu tarafından karşılanmaması yüzünden çiftler maddi olarak hazırlıklı olmalıdır. Çiftlere sunulan olanaklar, kullanılan ilaçların fiyatları, doktorun tecrübesi, tedavide yardımcı olan diğer faktörler tüp bebekte maliyeti etkileyen önemli unsurlardır. Bunların miktarı tüp bebek merkezlerine göre bile farklılık gösterir. Hastalara sunulan olanaklar, teknolojik uygulamalar tüp bebek merkezinde fiyatlara direkt olarak yansır.

    Günümüzde tüp bebek fiyatları kim tarafından karşılanır?

    Tüp bebek tedavisine başvuran çiftlerin sağlık güvencesi olması halinde, uygulanan tedavide bu açıdan indirimden faydalanması mümkündür. Çiftler sağlık bakanlığına bağlı olan bir sağlık kuruluşundan tüp bebek tedavisine uygun aday olduklarına dair bir rapor almalıdır. Alacakları sağlık raporuyla tüp bebek tedavisinin bir bölümünün maliyeti buradan karşılanabilir. Çiftlere uygulanan tüp bebek tedavisi tamamlandıktan sonra, geriye ödenecek tutar sağlık kurumu tarafından çifte geri ödenir. Bu tedavi sırasında hasta için kullanılacak ilaçların % 80 tutarı da sağlık kurumu tarafından karşılanır. Kullanılan ilaçların miktarı anne adayının mevcut yumurta rezervine göre farklılık gösterir. Kadının yumurta rezervi iyi oldukça ilaç maliyetleri de daha düşük olur. Çiftler tedavi sırasında uygulanan ilaçlar konusunda tüp bebek merkezinden bilgi alabilir.

    Tüp bebek tedavi maliyetinin bir bölümünü sağlık kurumu nasıl karşılar?

    Bu tedavide maliyetlerin bir bölümünün sağlık kurumu tarafından karşılanması için bazı koşulların bulunması gerekir. Bunlar sağlanmadığında bu miktar sağlık kurumu tarafından karşılanmaz.

    Çiftlere uygulanan diğer yardımcı üreme tedavileri sonucunda ya da normal yollardan bebek sahibi olunamadığı hakkında ve sadece tüp bebek tedavisiyle gebelik elde edilebileceği konusunda sağlık kurulu raporunun alınması

    Tüp bebek tedavisi uygulanacak olan anne adayının 23 yaşını doldurmuş olması, 40 yaşından gün almaması gerekir.

    Tüp bebek tedavisini yapacak merkezle sağlık kurumunun anlaşmasının olması

    Uygulanan diğer tedavilerle son 3 yılda gebelik elde edilemediğinin belgelenmesi

    Çiftlerin en az 5 yıllık genel sağlık sigortasının olması ya da bakmakla yükümlü kişi olması ve genel sağlık sigortası priminin en az 900 gün ödenmiş olması gerekir. Bu koşullar sağlandığında tüp bebek fiyatlarının bir kısmı sağlık kurumu tarafından karşılanabilir.

  • Kadınlarda Östrojen Nasıl Yükseltilir?

    Bugünkü sağlık köşemizde kadınlarda östrojen seviyesi nasıl yükseltilir? konusuna yer verdik. Östrojen hem erkek hem de kadınlarda bulunan doğal bir hormondur. Sağlıklı bir düzeyde östrojen iki cins için önemlidir ancak kadınların çocuk doğurmak gibi işlevleri olduğundan daha fazla östrojene ihtiyaç duyarlar.
    Menopoz döneminde kadınların östrojen düzeyleri önemli ölçüde azalacaktır.
    Kadın veya erkek olarak şayet östrojen seviyeniz düşükse size bildirdiklerimizi uygulayarak bu oranı yükseltebilirsiniz.
    Kadın Doğum Uzmanına Görünün
    Östrojen seviyenizi belirlemek için bir kadın doğum uzmanına başvurun.
    Östrojenle ilgili sorunlar adet düzensizlikleri, yumurtalık kistleri ve meme kanseri ile yakından irtibatlıdır. Hormonlarda bir dengesizlik söz konusu ise size kan testleri uygulanır. Bir kadında normal östrojen seviyeleri 50-400 pg/ml arasında değişir.
    Östrojen seviyeniz 100 pg/ml altındaysa sıcak basması gibi menopoz belirtileri yaşayabilirsiniz.

    Düşük Östrojen Belirtileri İçin Tıklayınız

     

    ostrojen_tedavisi (2)
    Sağlıklı Beslenin
    Şeker ve karbonhidrat açısından zengin gıdalardan uzak durun.
    Yağsız proteinler, yağı azı lifi yüksek yiyecekler östrojen seviyenizin artmasına yardımcı olurlar. Östrojen içeren besinler sofranızdan eksik olmasın
    Baklagiller fitoöstrojeni bol içeren gıdalar olduğundan yani vücutta östrojen fonksiyonunu doğal olarak taklit edip, östrojen işlevi görebildiklerinden bu gıdalara beslenmenizde ağırlık verin.
    Kepek, fasulye, meyve ve sebzeler, fitoöstrojeninin başka türü olan lignans içerdiğinden, bu yiyecekler de sizin için idealdir.
    Fakat östrojen bakımından zengin gıdaların aşırı tüketiminden de uzak durun, fazla östrojen göğüs kanserini tetikleyebilir.
    Endokrin sisteminin düzgün çalışması ve östrojen düzeylerinin normal üretilmesi için sağlıklı bir bedeniniz olmalıdır. Östrojeni doğal yoldan kazanmak için taze ve organik yiyeceklerle beslenin.

    Östrojen İçeren Yiyecekler İçin Tıklayınız

    Aşırıya Kaçmadan Spor Yapın
    Aşırı egzersiz östrojen seviyenizin düşmenize neden olurken,
    düzenli ve yeterli egzersiz ise östrojeninizin dengede olmasını sağlıyor.

    ostrojen_tedavisi (4)
    Keten Tohumu Tüketin
    Keten tohumu omega-3 yağ asitleri açısından zengin yapısıyla kalp hastalığı, kanser, inme ve diyabet riskini azaltmakta etkilidir.
    Ayrıca, keten tohumu, östrojen etkisini taklit eden bir fitoöstrojen olan lignans yönünden yüksektir. Keten tohumu diğer bitkilerden 75-800 kat daha fazla lignans içerir.Günde yarım bardak 60 gram keten tohumu yemeniz östrojen seviyenizi yükseltmez fakat içeriğindeki fitoöstrojen sayesinde östrojenin işlevini görerek sizi sağlıklı tutar.Fitoöstrojenin özellikleri östrojenin özelliklerine benzerdir.

    ostrojen_tedavisi (5)
    Beslenme Mühim
    C vitamini, karoten, kompleks B Vitaminleri ve tam tahıllı gıdalar da kadınlarda östrojen düzeylerinin arttırılmasında yararlı olabilir.
    C vitamini açısından zengin besinler:. Kivi, domates, portakal, kavun, narenciye, meyve, şeftali, muz, enginar, kuşkonmaz, havuç, karnabahar, mısır, ve lima fasulyesi
    Karoten açısından zengin gıdalar:. Biber, lahana, ıspanak, havuç, pancar, karahindiba yeşillikleri, şalgam, lahana, kabak, pazı, karalahana, fesleğen
    B vitaminleri açısından zengin gıdalar:. Karaciğer, sığır eti, ton balığı, hindi, brezilya fıstığı, muz, patates, avokado, baklagiller
    % 100 tam tahıllı maddeler içeren gıdalar tüketin. Beyaz un yerine tam tahıl unu tercih edin. Örneğin tam tahıllı makarna veya esmer pirinç kullanın.

    ostrojen_tedavisi (6)
    Sigarayı Bırakın
    Sigara östrojen üretmek için vücudun yeteneğini sınırlayan bir içecektir.
    Sigara erken menopoz ve kısırlıkla bağlantılı kötü bir alışkanlıktır.

    ostrojen_tedavisi (7)
    Kahve İçin
    Günde 2 bardaktan fazla kahve içen kadınların içmeyenlere nazaran östrojeni daha yüksek çıkmıştır.
    Kahve içimi östrojeni artırdığı gibi, endometriozisi artırarak göğüs ağrısına da neden olabilir.
    Çoğu zarar, ortası karar, kahvede de aşırıya kaçmayın ve mümkünse organik olanını bulmaya çalışın.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    ostrojen_tedavisi_1 ostrojen_tedavisi_2

  • Tüp Bebek Tedavi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Tüp Bebek Tedavi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Tüp bebek tedavi yöntemleri gün geçtikçe geliştirilmektedir. Aynı şekilde Türkiye’de de tüp bebek tedavisinde oldukça başarılı gelişmeler ve ilerlemeler kaydedilmektedir. Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmak isteyen anne ve baba adaylarının ilk olarak yapması gereken, bu tedavi süreciyle ilgili her türlü bilgiyi edinmesidir. Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler, yenilikler, hangi tedavinin hangi hasta için uygun olduğu, tercih edilecek merkezin özellikleri, tüp bebeğin başarı oranları, ne zaman doktora başvurulması gerektiği gibi sorularda oldukça detaylı araştırmalar yapmalıları gerekir. Bu şekilde tedaviye başlarken, kafalarında soru işaretleri kalmayacak ve doktorla diyaloglar daha iyi bir düzeye taşınacaktır.

    Bu durumun yerine getirilmesiyle, tüp bebek tedavisinde doğru orantılı olarak başarı oranı da artacaktır. Adayların, özellikle anne adaylarının tedaviye başlamadan ve tedavi sonrasında nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmesi gerekir.

    Tüp bebek başarı oranları hakkında bilgi almalısınız

    Tüp bebek tedavisinde başarı elde etmenin anahtarı, anne adayının yaşı, yumurta sayısı, kısırlığın sebebi gibi faktörlerde sakladır. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başlayacak olan çiftlerin önüne başarı oranlarını gösteren bir belge sunulması gerekir. Adayların olması gerektiğinden daha umutlu, ya da daha umutsuz olmadan, realistik beklentilerle bu tedaviye başlanmalıdır. Bunun dışında adaylar, tercih ettikleri merkezlerin başarı oranlarını sorgulamalı, tam olarak neyin oranlarının verildiğini öğrenmelidir.

    Sigara ve Alkol tüketimi kesinlikle bırakılmalı

    Anne ve baba adayları, bu tedaviye başlamaya karar veriyse, alkolü ve sigarayı kesin bir şekilde bırakmalıdır. Mümkünse tedaviden 3 ay önce bu alışkanlıklardan uzaklaşmalılar.  Anne adayı, sağlıklı beslenmeye özen göstermeli. Vitaminlerini, minerallerini almalıdır. Bunun dışında; badem, fındık ve ceviz gibi kuru yemişeri de tüketmelidir. Tüketilen besinlerin hepsi taze olmalıdır. Saydığımız besinler, folik asit yönünden oldukça zenginlerdir. Bu sebeple bebeğin ana rahmine tutunması için oldukça büyük rol oynarlar.

    Tüp bebek öncesi beslenme oldukça önemli

    Mümkünse her gün taze sıkılmış portakal suyu içilmelidir. Anne adayının alması gereken vitamin ve mineraller, kapsül oarak değil, direkt olarak besinlerden alınmalıdır. Bu konudaki tek istisna folik asittir.  Bunun dışında tüketilmemesi gereken besinlere de dikkat edilmelidir. Örneğin; maydanoz, nane, dereotu ve kimyon bu dönem için önerilmez. Beslenmeyle beraber yüksek motivasyon ve stressiz olmak da bu tedavinin başarıya ulaşmasında oldukça rol oynar.

    Tüp bebekte embriyo transfer aşaması çok önemlidir.

    Tüp bebek tedavisinde embriyo sayısı ve kalitesi oldukça önem teşkil eder. Genelde tavsiye edilen embriyo transfer sayısı üçtür. Embriyo transferi aşamasından sonra dinlenmeye ve ayağa kalkmayaya dikkat edilmelidir. Özellikle uzun yolculuklarlara çıkılmamalı, ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Tedavi sürecinde ise fiziksel olarak ağır eylemlerde bulunulmamalı, yoğun tempolu, yorucu işlerden uzak durulmalıdır. Özellikle çok sıcak ya da çok soğuk havalara maruz kalınmamalıdır.

    Tüp Bebek Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    Tüp bebek tedavisi ardından kasık ağrısı:

    Yumurta toplama aşamasından sonra ilk 1 hafta hafif kasık ağrısı olması normal kabul edilir. Ateş yüksekliği, karında şişlik, şiddetli ağrı olduğu taktirde mutlaka doktorunuza başvurunuz.

    Gebelik testine yakın günlerde yaşanan kasık ağrısı hamileliğin oluştuğuna dair belirti verebilirken, adet başlangıcı için de işaret verebilir.

    Tüp bebek tedavisi sonrası yaşanan kanama:

    Embriyonun rahme tutunması sırasında pembe akıntı, kahverengi akıntılar görülebilir. Bu akıntılar normaldir.

    Yoğun kanama, kıpkırmızı lekelenmeler olması durumunda zaman kaybetmeden doktorunuza görünmelisiniz.

    Tüp bebek tedavisi sonrasında:

    Embriyo transferi aşamasından sonra 1-2 gün istirahat ediniz.

    Devamlı yatma halinde olmaya gerek yoktur. Ağır işlerden kaçınıp, kendinizi yormamaya dikkat edin.

    1-2 gün sonra normal hayatınıza geri dönmenizde sakınca yoktur.

    Ağır işler ve ağır kaldırma gibi eylemlerden kaçının.

    Günlük olarak 2 lt sıvı tüketilmeye özen gösterin.

    Beslenme önerilerine mutlaka kulak asınız.

    İlaçları düzenli olarak, doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmaya özen gösterin.

    Başka bir ilaç kullanmak gerekiyorsa doktorunuza sormadan kullanmayınız.

    Bu bekleme döneminde yaşanabilecek karın şişkinliği, nefes darlığı, şiddetli kasık ağrısı, bulantı – kusma, ateş, vajinal kanama gibi sorunlarda tüp bebek kliniğine gidilmeli ya da aranarak bilgi alınmalıdır.

    Bu dönemde oluşabilecek hafif şiddetteki ağrılar için doktorunuzun önereceği ağrı kesiciler kullanılabilir.

    Tüp bebek tedavisi ardından beslenme:

    En önemli öneri, günlük su tüketimidir. Günlük olarak en az 2-3 litre olmak üzere bol bol sıvı tüketmek gerekir. Ancak su, diğer içeceklerle beraber değil salt su olarak içilmelidir. Meyve suyu, çay, limonata, ayran, kola vs. şeklinde değil.

    Çay ve kahveden uzak durulmaya dikkat edilmelidir. Kahveden olabildiğince uzak durulması, çayı da minimum oranda tüketmek yerinde olacaktır.

    Protein ağırlıklı beslenmeye önem gösterilmelidir. Omega 3’ten zengin olması sebebiyle haftalık olarak 1-2 defa önerilen balıkların tüketilmesi uygundur. Balık kızartma olarak değil, bugulama ve ızgara olarak tüketilmelidir.

    Süt ve süt ürünleri, dönüşümlü olarak kırmızı et ve beyaz et tüketimine de önem verilmelidir.

    C vitamini bu süreçte de oldukça önemlidir. Kivi, ananas ve muz da tüketilmesi gereken meyveler arasındadır.

    Sebzeler ise, haşlama olarak tüketilmelidir.

    Folik asit bu dönemde çok önemlidir. Folik asit tabletleri alınmalı, folik asitten zengin fındık, ceviz, badem, yeşil yapraklı sebzeler, baklagillerde yeterli miktarda tüketilmelidir. Folik asit, rahme tutunma konusunda olduğu kadar, tutunduktan sonra bebeğin anne karnında gelişimi için de çok önemlidir.

    Yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi ilave sorunları olan hastaların, kendilerine uygun bir beslenme programına başlamaları gerekir.

    Tüp bebek tedavisi ardından adet düzensizliği, adet gecikmesi:

    Uygulanan ilaçlar sebebiyle tedavi ardından gebelik oluşmazsa 1-2 ay adet düzensizliği oluşabilir.Çoğu zaman ilaca gerek kalmaz ve bu sorun kendiliğinden düzelir.

    Adet gecikmesi halinde 10-14 gün beklemek gerekir. Hala adet olunmuyorsa, doktorunuzla bu bilgiyi paylaşınız.

    Tüp bebek tedavisi ardından kist:

    Tüp bebek tedavisinde yumurta toplama aşamasında büyüklüğü 15 mm ve üzerindeki yumurtalar toplanır. Geride kalan büyüklüğü 15 mm nin altında olan yumurtalar, tedavi ardından ultrasonda kist şeklinde gözükebilir. Genellikle 1-2 adet ardından bu kistler kendiliğinden kaybolur. Tedaviye gerek yoktur.

    Tüp bebek tedavisi ardından gebelik testi:

    Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda  B HCG ismi verilen gebelik testi yapılır. Genellikle anne adayları sabredemez ve idrar testi yaptırır. Erken yapılan testler yanıltıcı olabilir. Yani uygulanan ilaçlar sebebiyle hamilelik oluşmuş gibi bir sonuç çıkabilir. Ya da gebelik oluştuğu halde idrarda tespit edilemeyebilir. Gereksiz stres yaşanmaması açısından, esas test zamanı beklenmelidir.

    Tüp Bebek Tedavisi Sorularınız için Tıklayın!

    Tüp Bebek Tedavisinde Hamilelik Belirtileri

    Adet gecikmesi

    Adet görecekmiş gibi belirtiler

    Lekelenme tarzı kanama

    Baş ağrısı

    Kasık Bel ağrısı,

    Uyku hali

    Sık idrara çıkma

    Ruh hali değişiklikleri ( sinirlilik, aşırı duygusallık, hassasiyet)

    Tüp bebek tedavisinde akıntı:

    Transfer aşamasından sonra hafif kanlı akıntı görülebilir.  İşlem ardından progesteron içeren jel verilmişse  gri kahverengi parça parça akıntılar olabilir. Bunun dışında embriyonun rahme tutunması sırasında da pembe akıntı, kahverengi akıntı oluşabilir. Bu akıntılardan korkmamak gerekir.

    Tüp bebek tedavisinde spor:

    Düzenli olarak hafif egzersizlerin yapılması ve uykunun düzene sokulması; hem vücut sağlığı, hem de psikolojik olarak sağlıklı olmak açısından oldukça faydalıdır.

    Hamile kalındıktan sonra da düzenli olarak günlük yürüyüşler yapmak, denizde yüzmek yapılacak egzersizler arasındadır.

    Bu süreçte yatağa bağımlı olmanız gerekmez. Beden olarak dinç olmanız da tedavi için önemlidir.

    Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler:

    *Gereksiz stresten uzak durma

    *Düzenli sağlıklı yaşam

    *Sigara kullanmama

    *Tedavinin her aşamasını anlama, önerilere uyma

     

    Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki:

    Transfer yapıldıktan sonraki günlerde cinsel ilişkide bulunmakta herhangi bir sakınca yoktur.

    Tüp Bebek Tedavisinde Deniz Havuz Hamam Sauna Kaplıca:

    Transfer aşamasından 2-3 gün sonra deniz serbesttir. Havuz ise ancak ve ancak temizliğinden şüphe duyulmuyorsa serbesttir. Fakat gene de, mümküse deniz tercih edilmelidir.

    Islak mayo ile kalınmamaya özen göstermelisiniz.

    Güneşten korunmalısınız.

    Atlama, dalış tarzı eylemlerden kaçınınız.

    Hamam ve saunalar çok sıcak olacağı için önerilmez.

    Prof. Dr. Bülent TIRAŞ

  • Mide Ve Bağırsaktaki Gaz Nasıl Giderilir?

    Mide Ve Bağırsaktaki Gaz Nasıl Giderilir?

    Midedeki, bağırsaklardaki gaz ve şişkinlik sizi rahatsız mı ediyor?Midedeki gaz nasıl giderilir? işte doğal yöntemler makalemizde bitkisel şifa reçetelerine ve gaz sancısı için bitki çayı tariflerine yer verdik.
    Bağırsaklardaki şişkinlik karında biriken gazın ağız yoluyla ve makattan çıkarılamaması nedeniyle oluşur. Bu durum kişiye rahatsızlık verir ve diğer organlara baskı yaparak ağrıya neden olabilir.

    Tarçın
    1 bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı toz tarçın ve 1 çubuk tarçın atıp, 3-4 dakika demleyin, ardondan soğumaya bırakın.
    Tat vermek için biraz bal ekleyin, bu tarifi günde 2-3 kez uygulayıp için için.
    Mide şişkiliğinden kurtaran doğal yöntemlerdendir.

    Gaz sancısına ne iyi geliyor? Tıklayınız

    Papatya Çayı
    Bu bitkisel çay bağırsaklardaki gazı hemen çıkarır. Papatya gaz sancısı için bitki çayı tariflerindendir.
    1 yemek kaşığı papatyayı güzelce yıkayın ve 1 bardak kaynar suya atın.
    5 dakika demlensin.
    Balla karıştırıp, yavaş yavaş için.

    Salatalık
    Göz kapaklarına koyulup göz altlarındaki şişkinliği alan salatalık midedeki gazları da giderir.
    Silisa, kafeik asit ve C vitamini açısından yüksek yapısıyla bağırsaktaki gazdan sizi kurtarır.

    Kahve
    Kahve bağırsaklardaki şişkinliği rahatlatır, sindirim sistemini uyarır.

    Probiyotikler
    Ananas, yoğurt gibi probiyotik açısından zengin yiyecekler, kolonların düzgün çalışmasını sağlar,bağırsak gazını gideren iyi bakterilerin oluşumunu sağlar.

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler Tıklayınız

     

    Limon
    Limon pek çok derde şifa olan bir meyvedir.
    Gaz sorununa da çözümdür.
    Limonda bulunan asitler hidroklorik asit oluşumunu uyararark, yiyeceklerin parçalanıp kolay sindirilmesini sağlar.

    Yeşil Çay
    Yeşil çay midedeki şişkiliği alan müthiş bir içecektir. Antioksidan deposudur, bedene doğal detoks uygular.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Göğüs Büyütme Operasyonuna Dair Önyargıları Kırma Vakti

    Göğüs Büyütme Operasyonuna Dair Önyargıları Kırma Vakti

     Halk arasında sadece estetik konusunda değil birçok konuda söylentiler, yanılgılar, önyargılar duymak mümkün. Bazen bu önyargılar, söylentiler öyle ön plana çıkabiliyor ki kimse bilimsel gerçekleri aklına dahi getirmiyor ve birçok insan çevresindeki bu fikir kirliliğinden kendini arındıramıyor. Hal böyle olunca bazen yapmak istediklerimiz de yapamadıklarımız kursağımızda kalıyor, duyduklarımız hep daha fazla kafamızı karıştırıyor.

    Estetik konusunda zaten belli bir önyargıya sahip olan halkı sonrasında bu konuyla ilgili medyada yer alan şakalar yüzünden estetik yanılgısını güçlendirdi. Üstelik teknoloji ve imkanlar henüz bu kadar gelişmemişken yanlış doktorların elinden çıkan estetik sonuçlar ne yazık ki çok fazla konuşuldu. Bu ön yargılar son zamanlarda doğaldan ayırt edilemeyecen estetik operasyon örnekleriyle büyük ölçüde yok edilse de ne yazık ki hala var olduklarını söyleyebiliriz.

    Ön yargıya sahip estetik alanlarından biri de göğüs büyütme estetiği. Bu estetiğe dair en büyük önyargılardan biri de silikonların patlama ihtimali.

    İlk olarak göğüs büyütme operasyonunda   kullanılan, adı halk arasında genelde silikon olarak geçen ama aslında asıl adı protez olan yapılardan bahsedelim. Bu yapılar tıbbi açıdan sadece göğüste değil vücutta diğer yapılarda da sık kullanılan, vücudun işleyişine son derece uyumlu yapılar olup kadın vücudunda ömrü boyunca sorunsuzca kalabilmektedir. Göğüs büyütme operasyonu aradan biraz zaman geçtikten sonra kişinin kendisine dahi operasyonun yapıldığını unutturacak kadar doğal bir hale gelir, izler belirsizleşir. Göğüs büyütme operasyonu yaptıran bir kadın, göğüslerinde bu operasyonu yaptırmamış bir kadının özgürlüğüne sahiptir.

    Peki silikonlar gerçekten patlar mı?

    Hayır, patlamaz. Göğüs büyütme operasyonlarında kullanılan protezler tıbbi malzemeler olup birçok sağlık kuruluşundan onay almak zorundadır. Dahası, operasyon yapılırken protez markalarından ve çeşitlerinden size en uygun olanı seçilir, iş şansa bırakılmaz. Vücudunuzun proteze uyum sağlaması için gereken kontroller öncesinde yapılacaktır.

    Üzerinde bu kadar çalışılan ve düşünülen bu tıbbi gereçlerin bir balona benzetilmek suretiyle patlama ihtimalinden bahsedilmesi bu operasyona dair kötü önyargılardan yalnızca biridir. Ömrünüz boyunca yan etkisiz kullanabileceğiniz bu protezler size hayalinizdeki göğüsleri sunmaktadır. Eğer göğüslerinizden memnun değilseniz, biraz daha büyük göğüsler arzuluyorsanız önyargılarınızı arkanızda bırakabilirsiniz,

    Sevgiyle kalınız

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.guncelozturk.com

    instagram takip: guncelozturk

    Facebook Sayfası İçin Tıklayınız

     

     

  • Örümcek Ağı Estetiği

    Örümcek Ağı Estetiği

    Dünyaca ünlü nail art sanatçısı Marco Bonvicini, isim ve patent hakkı Estetik International Sağlık Grubu kurucusu Op. Dr. Bülent Cihantimur’a ait olan Örümcek Ağı Estetiği için İstanbul’a geldi. 

    Ameliyatsız yüz germe tekniği olarak bilinen Örümcek Ağı Estetiği, sadece ülkemizde değil, dünya çapında bir üne sahip. Tekniğin geliştiricisi Op.Dr. Bülent Cihantimur için İstanbul’a gelen İtalyan sanatçı, uygulama sonrası görüşlerini aktardı: “Uzun zamandır Örümcek Ağı Estetiği’nin ismini duyuyorum ve araştırma yapıyorum. Nihayet programımı ayarlayıp, bugün Estetik International’a gelerek, değerli doktorumuzun sihirli ellerine teslim ettim kendimi. Uygulama sonrası cildimdeki gerginliği şimdiden hissedebiliyorum. Sn. Cihantimur, 6 ay içerisinde lifting mekanizmasının doruk seviyeye çıkacağını söylüyor. Eminim bu gençlik ateşi, sanatıma da yansıyacak, kendimi yenilenmiş, canlanmış hissediyorum.”

    Kesisiz, acısız ve en etkili uygulama

    Örümcek Ağı Estetiği için yurt dışından çok fazla hastasının geldiğini söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, Marco Bonvicini’ye yaptığı uygulamanın ayrıntılarını verdi. “Marco Bonvicini, spor yapan, sağlıklı beslenen, kendine, bedenine ve özellikle sanatına son derece saygılı bir kişi. Yüzündeki form kaybından şikayetçiydi ve yoğun iş programı sebebiyle uzun iyileşme süreçlerine vaktinin olmadığını özellikle belirtti. Geliştirdiğim Örümcek Ağı Tekniği’ni kesisiz, acısız ve etkili bir uygulama olduğunu araştırmaları sonucunda öğrenmiş ve bugün kendisine son derece başarılı geçen bir uygulama yaptık. Cilt altına ince uçlu iğneler yardımıyla, örümcek ağı gibi ördüğümüz ve sonradan eriyecek olan 100 adet medikal ip yerleştirildi. Beden kolajen üretimini bu alanda hızlandırıp, iplerin etrafında gelişim gösterecek. Lifting mekanizması devreye girerek, Bonvicini’ye günden güne tazelenen ve canlanmış bir cilt hediye edecek. “

    “Kim inanır estetik yaptırdığıma”

    Örümcek Ağı Estetiği uygulama sırasında ve sonrasında herhangi bir acı ve morarma oluşmadığını belirten Bonvicini, “ Herhangi bir sorunum yok, uygulamanın üzerinden 1 saat geçti, kim inanır estetik yaptırdığıma… Şimdi güzel, tarihi şehir İstanbul’u gezmeye gidiyorum,” ifadesini kullandı.

    Örümcek ağı estetiği fiyatları, örümcek ağı estetiği yaptıranlar ve örümcek ağı estetiği yaptıranların yorumları hakkında daha fazla bilgi almak için Op. Dr. Bülent Cihantimur’un web sitesini edebilirsiniz.

    www.bulentcihantimur.com

  • Vajina Kokusuna Doğal Çözüm Yolları

    Vajina Kokusuna Doğal Çözüm Yolları

    Vajinal koku kadınlar arasında oldukça sık rastlanabilen bir durumdur. Vajina kokusuna doğal çözüm yolları makalemizde bu dertten muzdarip olanlara şifa reçeteleri sunduk. Bakteri ve mantar enfeksiyonu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar hatta taharete dikkat etmemek nedeniyle bu koku oluşabilir.
    Vajina Kokusunun Nedenleri Şunlardır
    Mantar enfeksiyonu
    Belsoğukluğu
    Çok şekerli gıda tüketmek
    Bakteriyel vajinozis
    Pelvik inflamatuar hastalığı
    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
    Kötü hijyen uygulamaları
    genital siğiller
    dar giysiler
    Kokulu ya da sert sabunlar kullanma

    Vajina Kokusu bu belirtilerle birlikte seyredebilir;
    Vajinada kaşıntı
    Kızarıklık
    Balık veya pas kokusu

    Vajina Kokusu Nasıl Giderilir? Tıklayınız

    Su
    Su vajina kokusunu tedavi etmek için en iyi yollarındandır. Vajina kokusundan kurtulmak için günde 8-10 bardak su için.
    Su içmek metabolizmanın aktivitesini artırarak bedeni toksinlerden ve bakterilerden arındırır.
    Su ayrıca vücudu, vajina kokusunun nedenlerinden olan şekerden temizler.

    Sarımsak

    Doğal antibiyotiklerden olan sarımsak vajina kokusunu azaltmakta etkili yiyeceklerdendir.
    Bir kaç tane sarımsağı ezip macun haline getirin ve vajina dudaklarına bunu sürüp
    8-10 dakika bekleyin.Bunu yaptıktan sonra banyo yapın.
    Sarımsak güçlü bir anti-fungal ve anti-bakteriyel özellikleriyle vajinal kokuya neden olan bakterilere karşı savaşmaya yardımcı olur.

    Neem
    Neem yaprağını suda kaynatın.
    Soğumaya bırakın, bu suyla vajinayı yıkayın.
    Neem yağı da işinizi görecektir.

    Narenciye
    Portakal, limon, greyfurt, üzüm ve ananas gibi narenciyelerden bol miktarda tüketin.
    Bu yiyecekler C vitamini açısından zengindir, bedeni toksinlerden arındırır,
    bağışıklığı güçlendirir ve vajina kokusunu önlemek için doğal yöntemlerdendir.

    Tarçın
    Bir çubuk tarçın ve 2 kakuleyi ateşte kızartın.
    Gazlı bezle sıkıca sarıp vajinaya koyun, 20 dakika çıkarın.
    Günde 3 kez buna devam edin.

    Esansiyel Yağ
    Lavanta esansiyel yağı ile vajinayı yıkayın.
    2 yemek kaşığı organik esansiyel yağını 1 bardak suya dökün
    bunla vajinayı yıkayın.
    Bu yağ vajina kokusunu giderir. Kokunun nedeni enfeksiyonsa, lavanta yağı
    yerine organik çay ağacı yağı kullanın.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Safra Kesesi Taşı İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri

    Safra Kesesi Taşı İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri

    Safra kesesinde oluşan taşlar safra taşı olarak adlandırılır. 2 çeşit safra taşı vardır kolesterol taşları ve pigment taşlarıdır. Kolestrol taşları daha sık görülür.
    Çeşitli büyüklüklerde oluşabilirler. Safra kesesi taşı için bitkisel tedavi yöntemleri makalemizde safra kesesi taşına doğal çözümler bulabilirsiniz.

    Safra kesesi taşlarının belirtileri
    Üst bölgede karın ağrısı
    Sırt ağrısı
    Kürek kemikleri arasında ağrı
    Bulantı
    Kusma
    Ciltte ve gözlerde sararma
    Hazımsızlık

    Safra kesesi taşları neden oluşur?
    Yüksek kolestrol taş oluşumuna neden olan en önemli etkendir.
    Aşırı abur cubur tüketimi, obezite, şok diyetler safra kesesi taşlarına sebep
    olabilen şeylerdendir.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Doğal Kür 1
    1 bardak elma suyuna 1 yemek kaşığı elma sirkesi koyup, iyice karıştırın.
    Günde bir kez bu karışımı için.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Bitkisel Kür 2
    Yarım bardak sıcak suya, yarım bardak armut suyu ve 2 yemek kaşığı
    bal ekleyin, günde 3 kez bu karışımı için.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Doğal Yöntem 3
    Katı meyve sıkıcağında çiğ pancarın suyunu çıkarın, eşit miktarda salatalık
    ve havuç suyunu içine ekleyin, günde 2 kez bu karışımı için.

    Safra taşı için şifa olan olan pektin içeriği yüksek narenciye ve elmadan bolca tüketin
    o Beyaz un
    o Yapay tatlandırıcılar
    o Kırmızı et
    o Tavuk
    o Dondurma
    o Yumurta
    gibi gıdalardan uza durun.
    Karbonhidrat alımını azaltın. Günde 8-10 bardak su için.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • İsilik Nasıl Gider?

    İsilik Nasıl Gider?

    İsilik cilt gözeneklerinin tıkanması nedeniyle oluşan, cilt yüzeyinde küçük sivilce benzeri kızarıklıklar oluşturan bir rahatsızlıktır. Yetişkinlerde isilik nasıl geçer? makalemizde size isilikten kurtulmak için yapmanız gerekenler bildirilmiştir.

    Bir buz paketi alın ve 10 dakika boyunca isilik olan yere tutun.

    İsilik Hakkında Bilgi Edinmek İçin Tıklayınız

    10 dakika sonra, bölgeye losyon uygulayın.

    İsilikten kurtulana kadar her gün buna devam edin.

    Kremi yıkayıp çıkardıktan sonra kuru cildinize mısır nişastası sürün.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.