K.k'nün güzel hanımları, siz olsanız bundan sonrası için nasıl davranmayı seçerdiniz?

Eşlerinizin ailesi ile mutlu olmadan (onları yok sayarak), eşlerinizle mutlu olabilir misiniz?


  • Ankete Katılan
    238
Arkanızda olan bir aileniz var, yine de çok şanslısınız bence. Benim babam beni tehdit bile etmişti, yok öldürücem onu yok bilmem ne; bizde ayrılmak yoktur malesef. Acaba beni aldatsa falan da aynı şekilde barış derler miydi?. Fakat o gün anladım bana benden ve eşimden başka kimsenin yardım edemeyeceğini. Hep iyi öğütle, eşimin sağ duyusundan yararlanarak, güzel güzel işlemeye çalışıyorum. Yoksa çekip gitmek çok kolay, önemli olan zor ama güzel zaferler.
Karşı taraf sağduyulu birazda iyi olma isteği evliliği kurtarma isteği varsa ben inanıyorum herşeyin düzelebileceğine inşallh herşey gönlünüzce olsun .
 
Her kelimesine katılıyorum, resmen bizi de anlatmışsınız.
Annesi belki o kızın ailesi ile görüşürsen hakkımı helal etmem bile demiştir. Eşim annemden nefret eder oldu, sevgili ve nişanlıyken böyle bişey yokken, aralarında hiçbişey olmamışken.
İlk paragraf da tamamen doğru. Kv dem ailem beni evlerine aldı diye aileme düşüncesiz dedi. Neymiş beni o akşam geri göndermeleri gerekiyormuş. Bana yüz vermişler, sanki beni evden gitmeye zorlayan o değilmiş gibi. Hep giden suçlu oluyor haklısınız.
Siz nasıl kapatabildiniz geçmişi? Elime bişey geçmeyeceğini bilsem de, bazen bi konu açılıyor geçmişten tutamıyorum kendimi. Geçende mesela, annesiyle arkamdan iş çevirip takılarımı bana sormadan bozdurmaya götürdüklerini söylemiştim eşime, çok zoruna gitti. Arkamdan iş çevirerek, hainlik yapmış olduğunu söylediğimde. Yani bişey oluyor be açılıyor .
Başta söylediğiniz gibi eşim de gidip gelmiyordu ama öfkesi geçene kadar. Gidip geldikçe bana onlarla ilgili hiçbir haber getirme dedim. Kendisi bişey anlatmaz, bende sormam.
Ailemle görüşürse, diğer tarafa haksızlık edeceğini düşünüyor bence.


Geçmisi kapatmak, yazdığım kadar kolay olmadı inanın. Hamile iken bu kadar üzülmek, ilk hamileligimden hicbisey anlamamak. Yaşadıgım hersey icimde bir sızı oldu. Yalan yok hâlâ da esimin ailesine karşı nefret doluyum. Dedigim gibi kindar da bir insanımdır. Bizim yaşadığımız olaylarda esimin direkt olarak ailesinin yanında olması gibi bir durum yoktu. Ama benim ondan beklentim çok daha fazlaymış. Çok daha arkamda durmasıymış. Büyük hayal kırıklığı oldu.

Boşanmaya kararlı olarak evi terk ettim ben. Duygularını da bastıran bir insan değilimdir. O günlerde bütün nefretimi düsüncelerimi hissettiklerimi hem esime hem ailesine söyledim. İcimde hicbirsey bırakmadım. Ben iki canımla üzülüp ağlıyorsam onlarda üzülsün. Bu geçmisi kapatmama yardımcı oldu. İcimde söylemediğim icimde büyüttüğüm hicbisey kalmadı.

Eve döndükten sonra hemen minnos bir kedi olamadım tabi :) bir süre eşime laf sokmalarım ailesine alttan alttan laf sokmalarım hatta açık açık annesine bana iftira attığı için iki elimin yakasında olduğunu, ölsem de hakkımı helal etmeyeceğimı söylemelerim devam etti. Öfkemi hiç bastırmadım yani. Kendim icinde bebegim icinde onu icimden atmam gerekiyordu.

Sonra yaptığım şey eşimin su anda yaptıklarına odaklanmaya çalısmak oldu. Hatalı olduğunu kabul ediyordu, pişman olduguna ikna etmeye calısıyordu. Öfkelerime karşı en fazla tepkisi üzülmek haklısın demek oluyordu. Aramızı yeniden ısıtmak icin uğraşıyordu. Biz de sizin gibi kendi evimizi kiraya verip, kiraya çıktık uzak bir yere taşındık. Psikolojim o kadar bozulmustu ki, sokakta annesiyle karşılaşırım diye dısarı hic cıkmıyordum. Aile işiydi, işini ayırdı ben istemiyorum diye. O zaman yapmadıklarına değil de simdi yaptıklarına cabasına odaklandım. Sizin eşiniz de samimi bir caba göstermis bence. O zaman altınlarınızı bozdurmasına değil de, sizin için, yuvasını kurtarmak için evinizi ayırmasına odaklanın. Belli ki bunu yapmak eşiniz icin büyük bir adım. Anlattıgıniz gibi bir kv ye karşı bunu yapmak resmen baş kaldırmak gibi bir sey.

Sizin eşiniz şu an ailesinin gözünde, kaba tabirle karısının ağzına bakıp evini ayıran ailesinden kopmuş bir erkek. Üstelik önünüzde abi ve elti gibi aileye yapışık yaşayan örnekler var. Sizin eltinizle kıyaslandığınız gibi esinizde abisiyle kıyaslanıyordur. Ailenin gözünde bence abisi karısına "söz geçirebilen"! erkek iken, kendisi karısının peşinden giden erkek. Evet bu düsüncelerin hepsi yanlış ama malesef erkek ailelerinde durum düşünce bu.

Siz şimdi mesela altınları mevzu bahis yaparsanız, eşiniz de kendi dünyasında ben evliliğimiz icin hatalarımı telafi etmeye çalışyorum her söylenileni göze aldım, evi de ayırdım ama faydası olmuyor yaranamıyorum gibi bir düşünceye girebilir. Zaten icinizi dökmüşsünüz söyleyeceginizi söylemişsiniz bir daha açmayın bence. Eşiniz somut adımlar atarak bir caba göstermiş, siz de gecmisi kapatarak bu adımına karşılık verin. Çok uzun yazdım biliyorum ama gerçekten kv yüzünden çok acı çekmis bir insan olarak neler yaşadıgınızı kalbinizin nasıl kırıldığını, eşinize karşı neler hissettiğinizi o kadar iyi, derinden anlıyorum ki. Ben o insanları hayatımdan çıkardım. Şu an ki tek çabam eşimle iliskimizi tamir etmek, kendimi iyilestirmek. Bunun icin karsılıklı caba gösteriyoruz. Acizane tavsiyem sizinde önceliginiz bu olsun. O aileyle görüsmek degil. Inanın bende sizin gibi es ailesi tarafından akrabaları tarafından hic sevilmeyen biriyim. Kv nin onlara arkamdan ne dedigini biliyorum. Ama üzülmüyorum. Allah biliyor mu biliyor o halde gerisi hiç mühim değil. Allah hepimizin yuvasına huzur ve dirlik versin.
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...

ilgiyle okudum. çok şanslısınız ki nihayetinde sizin yanınızda duran ve sizile ilişkisini düzelten bir kocanız var.. kpssye bir ay gibi bir süre kalmışken bence bunları hiç kafanıza takmayın ama iyiniyetiniz adına ben teşekkür ederim. herkese böyle gelin de nasip olmaz, herkese eşiniz gibi eş de nasip olmaz...
 
Evet bence de kötü ve ilerde mutlaka problem yaratacak. Bende resmi olmaktan yanayım zaten bu saatten sonra, mümkünse siz li biz li hatta düşüncem. Ben yalnızca masalarına oturdum,düğün bitene kadar gürültüyü bahane edip hal hatır bile sormadım. Ben farklı bir masaya otursam, insanlar onların gerçekk yüzlerini görmeyecekti. Düğünden çıktıktan sonra hiçbişey söylemedim, eşim söylendi arabada "ne var sanki bu kadar abartacak diye" onlara kızdı :) Gerçi bir süre sonra onu da unuttu ama ondan sonra bayramlarda da götürmek istemedi beni.

Beklentiyi yükselten eltim zaten, onlar kötü gelin görmemişler. Eltimin ailesi şehir dışında, yazın 3 ay tatili oluyor, ailesinin yanına giderken bile eşinden önce kv nin gönlünü yapıp gider. Anlaşıyor gibi görünüyorlar ama ben sabrettiğini düşünüyorum bazen yüz şeklinden öyle okunuyor. Asosyalden ziyade eltimin politik ve mesafeli bir ilişkisi var genel olarak tüm insanlar ile. Samimiyetten pek hoşlanmaz, tam bir evcimendir. Kendisini 5 yıl sonra gelen mucize bebeğine, ve sonrasında 2.bebeğine,evine,kocasına ve kocasının ailesine adamış bir kadın.
Bebeklere baktırıyorsa eltiniz sabrınin sebebi budur muhtemelen..evi batmaz yemek orda 2cocuk orda ohhh ne ala :))
 
arkadaşım sen ağrısız başını ağrıtmak mı istiyorsun. ne diye görüşmek, düğünlerde yan yana gelmek istiyorsun.
el de olan malzeme belli. bu saatten sonra onlar değişmez. ha bu hayat hoşuna gidiyorduysa da hiç ayrılmasaymışsın.

burda sadece eltiye ayıp etmişsin. o nasıl isterse davranır. gidip eltini kıskandığını falan belirtmişsin. ve kadında ister istemez sana tavırlanmış. onlar mutlu halinden karışma. sen de bak hayatına
 
Geçmisi kapatmak, yazdığım kadar kolay olmadı inanın. Hamile iken bu kadar üzülmek, ilk hamileligimden hicbisey anlamamak. Yaşadıgım hersey icimde bir sızı oldu. Yalan yok hâlâ da esimin ailesine karşı nefret doluyum. Dedigim gibi kindar da bir insanımdır. Bizim yaşadığımız olaylarda esimin direkt olarak ailesinin yanında olması gibi bir durum yoktu. Ama benim ondan beklentim çok daha fazlaymış. Çok daha arkamda durmasıymış. Büyük hayal kırıklığı oldu.

Boşanmaya kararlı olarak evi terk ettim ben. Duygularını da bastıran bir insan değilimdir. O günlerde bütün nefretimi düsüncelerimi hissettiklerimi hem esime hem ailesine söyledim. İcimde hicbirsey bırakmadım. Ben iki canımla üzülüp ağlıyorsam onlarda üzülsün. Bu geçmisi kapatmama yardımcı oldu. İcimde söylemediğim icimde büyüttüğüm hicbisey kalmadı.

Eve döndükten sonra hemen minnos bir kedi olamadım tabi :) bir süre eşime laf sokmalarım ailesine alttan alttan laf sokmalarım hatta açık açık annesine bana iftira attığı için iki elimin yakasında olduğunu, ölsem de hakkımı helal etmeyeceğimı söylemelerim devam etti. Öfkemi hiç bastırmadım yani. Kendim icinde bebegim icinde onu icimden atmam gerekiyordu.

Sonra yaptığım şey eşimin su anda yaptıklarına odaklanmaya çalısmak oldu. Hatalı olduğunu kabul ediyordu, pişman olduguna ikna etmeye calısıyordu. Öfkelerime karşı en fazla tepkisi üzülmek haklısın demek oluyordu. Aramızı yeniden ısıtmak icin uğraşıyordu. Biz de sizin gibi kendi evimizi kiraya verip, kiraya çıktık uzak bir yere taşındık. Psikolojim o kadar bozulmustu ki, sokakta annesiyle karşılaşırım diye dısarı hic cıkmıyordum. Aile işiydi, işini ayırdı ben istemiyorum diye. O zaman yapmadıklarına değil de simdi yaptıklarına cabasına odaklandım. Sizin eşiniz de samimi bir caba göstermis bence. O zaman altınlarınızı bozdurmasına değil de, sizin için, yuvasını kurtarmak için evinizi ayırmasına odaklanın. Belli ki bunu yapmak eşiniz icin büyük bir adım. Anlattıgıniz gibi bir kv ye karşı bunu yapmak resmen baş kaldırmak gibi bir sey.

Sizin eşiniz şu an ailesinin gözünde, kaba tabirle karısının ağzına bakıp evini ayıran ailesinden kopmuş bir erkek. Üstelik önünüzde abi ve elti gibi aileye yapışık yaşayan örnekler var. Sizin eltinizle kıyaslandığınız gibi esinizde abisiyle kıyaslanıyordur. Ailenin gözünde bence abisi karısına "söz geçirebilen"! erkek iken, kendisi karısının peşinden giden erkek. Evet bu düsüncelerin hepsi yanlış ama malesef erkek ailelerinde durum düşünce bu.

Siz şimdi mesela altınları mevzu bahis yaparsanız, eşiniz de kendi dünyasında ben evliliğimiz icin hatalarımı telafi etmeye çalışyorum her söylenileni göze aldım, evi de ayırdım ama faydası olmuyor yaranamıyorum gibi bir düşünceye girebilir. Zaten icinizi dökmüşsünüz söyleyeceginizi söylemişsiniz bir daha açmayın bence. Eşiniz somut adımlar atarak bir caba göstermiş, siz de gecmisi kapatarak bu adımına karşılık verin. Çok uzun yazdım biliyorum ama gerçekten kv yüzünden çok acı çekmis bir insan olarak neler yaşadıgınızı kalbinizin nasıl kırıldığını, eşinize karşı neler hissettiğinizi o kadar iyi, derinden anlıyorum ki. Ben o insanları hayatımdan çıkardım. Şu an ki tek çabam eşimle iliskimizi tamir etmek, kendimi iyilestirmek. Bunun icin karsılıklı caba gösteriyoruz. Acizane tavsiyem sizinde önceliginiz bu olsun. O aileyle görüsmek degil. Inanın bende sizin gibi es ailesi tarafından akrabaları tarafından hic sevilmeyen biriyim. Kv nin onlara arkamdan ne dedigini biliyorum. Ama üzülmüyorum. Allah biliyor mu biliyor o halde gerisi hiç mühim değil. Allah hepimizin yuvasına huzur ve dirlik versin.


Amin, o kadar güzel ifade etmişsiniz ki sanki benim ağzımdan yazmışsınız.

Özellikle son paragrafa kelimesi kelimesine katılıyorum. Ben aslında altınları mevzu bahis etmek istemedim. Altınlar ikimizin geleceği için bir miktar yatırımdı. Fakat ailesi eşime durumları iyi olduğu halde hiç mi destek çıkmadı da,düğünden sonraki borçlar takılar ile kapandı. Bana 4 incecik bilezik dışında bişey de takmadılar. Cebimizde ekstra 5 kuruş olmadan kiraya çıktık, depozite,nakliye,kira gibi masraflar için kredi çektik. Biz çıktıktan sonra evi de kiraya vermediler. Hala da vermiyor kadın, bişey diyemem sonuçta kendi evi. Ama mezara mı götürecek, çok değil 2 evladı var neden sakınıyor ki? Bunları anlamlandıramadıkça eşimden çıkarmak istemedim sinirimi de, onlara söylemediklerimi de. Yoksa onlar beni hiçbir zaman muhatap olarak görmedi. Bişey lazım olsa, biyere gidilecekse eltim de dahil eşimi arardı ben dururken. İçimde onlara karşı o kadar biriktirdiğim şey varken, kendimle savaşıyorum resmen tüm herşeyi kapatabilmek adına ama tam kapattığımı sandığım anda hepsi tekrar biyerden gün yüzüne çıkıyor.

Eşimi de pişman etmek istemiyorum yanımda durduğu için ama bu insanlara olan nefretimi belki affederek bitirebilirim diye biraz da gidip gelmek istiyorum aslında.

Yoksa bu saatten sonra ağzıyla kuş tutsalar da benim için yoklar, en zor zamanlarımda olmamış insanlar en mutlu anlarımda da olmayı haketmiyorlar. Eminim bende onlar için öyleyimdir, umurlarında da değil biliyorum.
 
Bebeklere baktırıyorsa eltiniz sabrınin sebebi budur muhtemelen..evi batmaz yemek orda 2cocuk orda ohhh ne ala :))

Evi batsa ne çıkar, kv camlarına kadar dip köşe temizler. İlk çocuğundaki hamileliği riskliymiş ve bebek gibi bakmış kendisine 9 ay. Kayınvalide her fırsatta kızın kafasına kaktığından, onların arasındaki vefa borcu :) O yüzden bana sen değil de, o bakar dedi bana. :)
 
arkadaşım sen ağrısız başını ağrıtmak mı istiyorsun. ne diye görüşmek, düğünlerde yan yana gelmek istiyorsun.
el de olan malzeme belli. bu saatten sonra onlar değişmez. ha bu hayat hoşuna gidiyorduysa da hiç ayrılmasaymışsın.

burda sadece eltiye ayıp etmişsin. o nasıl isterse davranır. gidip eltini kıskandığını falan belirtmişsin. ve kadında ister istemez sana tavırlanmış. onlar mutlu halinden karışma. sen de bak hayatına

Yoo eltim bugüne kadar hep politik davranmıştır bana, kayınvalidemin yüzü ılıksa onunkide ılıktır, soğuksa o da soğuk. Kendisi ile ne bir kıskançlık ne de başka bir problemim olmuştur.

Beni en başından beri onunla kıyaslayıp, ona iyi davranırken beni sürekli eleştirme ve kötü davranma sebebini elbette ki öğrenmem gerekiyordu. Çünkü bana göre sebep yoktu. Kıskançlık dediğiniz şey bu anlattıklarımın neresinde ?
 
arkadaşım sen ağrısız başını ağrıtmak mı istiyorsun. ne diye görüşmek, düğünlerde yan yana gelmek istiyorsun.
el de olan malzeme belli. bu saatten sonra onlar değişmez. ha bu hayat hoşuna gidiyorduysa da hiç ayrılmasaymışsın.

burda sadece eltiye ayıp etmişsin. o nasıl isterse davranır. gidip eltini kıskandığını falan belirtmişsin. ve kadında ister istemez sana tavırlanmış. onlar mutlu halinden karışma. sen de bak hayatına
ilgiyle okudum. çok şanslısınız ki nihayetinde sizin yanınızda duran ve sizile ilişkisini düzelten bir kocanız var.. kpssye bir ay gibi bir süre kalmışken bence bunları hiç kafanıza takmayın ama iyiniyetiniz adına ben teşekkür ederim. herkese böyle gelin de nasip olmaz, herkese eşiniz gibi eş de nasip olmaz...


Beni dışardan ve işyerimden tanıyan herkes sizin gibi "keşke senin gibi bir gelinim olsa der". :) Bilseler ki ben kayınvalidem ile ne sıkıntılar yaşadım. Bende Allah benden daha iyilerini nasip etsin der kapatırım.

Asıl ben sizin güzel bakan yönünüze teşekkürü borç bilirim ama ne iyilik tek taraflı oluyor ne de kötülük. Bazen ne kadar çabalasanız da olmayın
ilgiyle okudum. çok şanslısınız ki nihayetinde sizin yanınızda duran ve sizile ilişkisini düzelten bir kocanız var.. kpssye bir ay gibi bir süre kalmışken bence bunları hiç kafanıza takmayın ama iyiniyetiniz adına ben teşekkür ederim. herkese böyle gelin de nasip olmaz, herkese eşiniz gibi eş de nasip olmaz...


Beni dışardan ve işyerimden tanıyan herkes sizin gibi "keşke senin gibi bir gelinim olsa der". :) Bilseler ki ben kayınvalidem ile ne sıkıntılar yaşadım. Bende Allah benden daha iyilerini nasip etsin der kapatırım.

Asıl ben sizin güzel bakan yönünüze teşekkürü borç bilirim ama ne iyilik tek taraflı oluyor ne de kötülük. Bazen ne kadar çabalasanız da olmayınca olmuyor.
 
Helal olsun hakkım canim benim sen böyle devam et esinle aran iyiymiş yapman gerekenleri de yapmışsın fazlasıyla bi laf vardır herkes yerinde iyi olsun ...eşinin ailesiyle görmemeye devan edersen esinle aranın bozulacagini sanmıyorum be n bu görusteyim ..Bende çok fazla şey yaşadım artık esimin ailesiyle görüşmuyorum bu aramızda bi sikinti yaratmıyor çünkü haklı olduğumu esimde biliyor ..
 
Helal olsun hakkım canim benim sen böyle devam et esinle aran iyiymiş yapman gerekenleri de yapmışsın fazlasıyla bi laf vardır herkes yerinde iyi olsun ...eşinin ailesiyle görmemeye devan edersen esinle aranın bozulacagini sanmıyorum be n bu görusteyim ..Bende çok fazla şey yaşadım artık esimin ailesiyle görüşmuyorum bu aramızda bi sikinti yaratmıyor çünkü haklı olduğumu esimde biliyor ..

Belki de kendi ailelerini tanıdıklarından ve bize hak verdiklerinden görüşmemek gibi ağır bişeyi kabul ediyorlar çaresizce.

Erkekler bizim gibi düşünmüyor, onlar daha rahatlar fıtrat olarak.

Biz kadınlarsa en azından "falancanın gelini de şöyleymiş" denmesin, insanların ağzına laf verilmesin diye en azından topluluk olarak bulunmamız gereken yerlerde aile ile birlikte istemesek de bulunmak istiyoruz.

Yoksa kafa ve yapı olarak hiç bayılmıyorum ailesinin hiçbir ferdine ve akrabalarına.

Şuan mesela sıradaki düğüne birlikte gitmek istiyor :)

Bende işten izin alamicam bahanesi mi kullansam diye düşünmekteyim :)
 
Yaklaşık 15 yıllık evliyim. Bir süredir eşimin ailesiyle daha doğrusu annesi ve annesinin akrabalarıyla görüşmüyorum. Eşim de görüşmüyor.
Hayatlarımız bu kadar ucuz değil, olmamalı ya da. 10 yılı geçkin kavgalı gürültülü bir kv gelin ilişkimiz oldu. Başta yetiştirilme şeklinden kaynaklı herşeye evet dedim(büyük ya karşıdaki , saygısızlık olmaması adına sustum yani). Zaman içinde nerdeyse aldığım nefes sayisi bile kv tarafından kontrol edilmek istendi. Biricik evlâdımı benden kıskanıp kendisini çocuğun annesi gibi hissetmeye başlayınca benim sabrım azalmaya başladı. Ben dik durdukca o çıldırdı, saldırıları arttı. Eşim hicbir zaman onun yanında olmadi ancak benim yanimda da olmadi. Huyunu suyunu bilmediğim(hergun yeni bir huyu çıkıyordu çünkü) annesiyle tek başıma mücadele ettim. Yaşadığımız şehirden ayrılmayı veya boşanmayı teklif ettim dayanamaz hale geldiğimde. Taşındık. Bu defa da oğlunu ondan kopardığımi düşünüp savaş ilan etti:) aramızda yüzlerce kilometrelik mesafeler olmasına rağmen huzur kaçırmayı başardı. Nihayet ilişkiler koptu. Eşime defalarca söyledim sen görüşmek istiyorsan görüşebilirsin ancak ben bir daha yüzyüze gelmek istemiyorum. Son 3 yıldır galiba belki de 4 oldu net hatırlamıyorum hiç görüşmedim. Görüşmek gibi hicbir çabam ve gayretim de yok. Olmayacak da.


Eşiniz sizinleyse gerisini boşverin gitsin. Hicbir şey sizden daha önemli ve kıymetli değil. Hiç unutmayın bunu. Bizler geç öğrendik öğrenirken sagligimizdan olduk. Sizler yol yakınken alın tedbirinizi :KK66:
 
Bence eşiniz sizi gerçekten çok seviyor. Sevmese asla ailesini bu kadar karşısına almazdı yaşadığınız şehri bile değiştirmişsiniz ki bence çok çok iyi olmuş. Bu saatten sonra önünüze bakın. Eşinize kendinize ve sınavınıza odaklanın. Zaten eşinizin ailesi için yapabilicz yapmışsınız. Olmamış olmıcakta. Siz çekirdek aile mutlu olmaya bakın. Ayrıca eltiniz de yazık harcıyo kendini fazlaca pasifmiş. İnsan kendi annesiyle bile sıkıntı yaşayabilio. O kadar uyumsuz bir kayınvalideyle hayatını harcıyor.
 
Eşin gidip geldikçe ne gibi değişimler oluyordu peki? Bende bazen eşimde farkedip, o sebepten orta yolu bulmaya çalışıyorum aslında.
her durumda ailesinin cok iyi oldugundan bahsediyordu. Ustlerine bsy kabul etmiyordu. Sanki ben alinganim ondan gitmitorum oraya diyodu. Ama ben vazgecmedim yilmadim. Saygimi bozuo cvo vermedim kv ama gitmedim. Tavir koydum. Simdi kizim kizim diyor belki samimi degil ama seviyor beni :-)
 
Uzak durun. Az görüşün. Kendi hayatınız sınırlarınız olsun. Yaşadıklarınız çok ağır. Hesaba alınmamak, küçümsenmek, ötelenmek. Bunun için bile affetmeyebilirsiniz.

Vicdani ve ahlaki yönden 40 yılda bir saygı çerçevesinde görüş. Kalkıp giderlerse gitsinler. Ama ötesini yapmada beklemede.

Tadını çıkarmalısın. Prangalarından kurtulmuşsun.
 
Kv denen şeytandan kurtulmuşsun bırak ne hali varsa görsün. Dertsiz basına dert mi arıyorsun
 
X