Sevildiğimi hissetmiyorum.. hissedecek miyim?

flowersintheocean

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
23 Mart 2022
439
693
Herkese merhaba. Foruma yeni üye oldum ve kendi konuma benzer konular okudum hep. Sonunda hislerinin içinden çıkamaz hale geldim, dertleşmek ve fikir almak için yazıyorum. Biraz uzun olabilir, sıkılacaklar ve küçümseyecekler okumak zorunda değil.
Öncelikle aramızda 4 yaş var ve ilk gördüğüm anda onun eşim olacağını anladım. eşim çok sakin, ılımlı, adeta dingin bir liman, fakat asla pısırık değil. Karakterli, kararlı, kafasına koyduğunu yapan, sorumluluk sahibi bir birey. Asla benim gibi fevri hareketleri yoktur, ben bağırır çağırırım o beni öylece dinler, bu huyu bazen beni deli etse de bazen de hayran kalırım.
Tanıştıktan 8 ay sonra nişanlandık. Nişanlılık süresinde ben okuyordum o ise okulu bitirip aile evine dönmüştü ve başka eğitimler alıyordu. Pandemiden dolayı basit bir nikahla evlendik. İlk zamanlarımız çok güzeldi, ilklerin verdiği heyecanla bana çok bağlıydı, bana beni sevdiğini söyler güzel cümleler kurardı kadın olduğumu hissettirdi. Bana anlayışlı oldu hep. Ayrıca çok evcil bir insandır. Çok düzenli, temiz, tertipli. Ev işlerinde yardımcı olur, gerekirse yemek yapar, bana temizlikte yardım eder vs vs..
Şuan iki senelik evliyim. Sevildiğimi hissedemiyorum, eşim bana çok iyi davranıyor, her istediğimi yapıyor, ev işlerinde yardımcı oluyor anlayışlı sabırlı sakin bir insan. Ama bana karşı sanki onun bebeğiymişim gibi davranıyor. Eskiden güzelim, sevgilim, birtanem derken şimdi bebeğim, minik bebeğim, sarı kafalim falan diyor. Sanki aramızda bir boşluk var ona ulaşamıyorum gibi. Onun en yakını olamıyorum. Bana sevdiğini söylemiyor, ben söylersem de sadece "ben de" veya "sence?" ile gecistiriyor nisanliyken ben "ben de" deyince çok bozulurdu sen de ne? Derdi. neden söylemediğini sorduğumda ne gereği varmış gibi davranıyor. Ben bu konularda zorlanıyorum diyor. Neden zorlanır ki bir insan sevgilisine sevdiğini söylemeye. Bana sarılması ve öpmesi baştan savma gibime geliyor. Bu konuda çok kavga ettik, beni sevdiğini biliyorum, bunu birçok yolla gösteriyor yaptıklarıyla ama benim sevgi dilim fiziksel temas ve sevgi sözcükleri. Ne kadar kendimi avutursam avutayim bunlar olmadığı için mutsuzum. Cinsellik de ayrı bir dert. 3 günde bir genellike fakat hep benim ilk adımı atmamla. bazen de ben ona ilk adımı attığımda tutkuyla yaklaştığımda, masumca sarılıp öpüp sanki beni bastırmaya çalışıyor, veya çok yorgunum, ayy şimdi güzelce uyuyalım falan yapıyordu tabi ben fevri bir şekilde çıkışıyordum anladın ve istemiyorsun böyle numaralar yapmana gerek yok diye, her seferinde anlamadım senin öyle istediğini vs diyor. Belki gerçekten anlamıyordu ama insan birkaç defadan sonra eşini tanımaz mi, neyi ne için yaptığını bilmez mi? Ben mesela onun bir cümlesinden bir hareketinden anlıyorum istemediğini. Bana hep kafasının çok yoğun olduğunu işinin stresinden düşünemediğini ve cok yorgun bitkin oldgunu söylüyordu. Klasik erkek bahanesi.. artık evden çalışıyor ve istediği zaman gidip geliyor.
birlikte olunca çok tutkulu ve duygusal, fiziksel anlamda mutlu oluyoruz ikimiz de. Fakat ben ilk adımı o atsın beni istesin, bunu bana göstersin istiyorum. Mesela bir kere hafta ayrı kalmıştık, bana özledim deyip yaklaştığında sanki dünyalar benim olmuştu. O geceyi hiç unutamam. Bazen uzun günler birlikte olmayınca soruyorum beni özledin mi diye. O gecistiriyor. Oysa zor olmamalı eşine mutlu hissettirmek iki çift lafla. Bazı günler akşam için plan yapıyoruz gece oluyor ben bekliyorum heyecanla, bir geliyor yorgunluktan ölmüş, uyumaya ramak kalmış. Tabi ki sinirden oluyorum ve kavga ediyoruz. Benim için ne kadar yorgun olursam olayım her zaman hazırım ve memnunum ama onun için yorgunluk ve uyku. Uykusuna dayanamamasi beni çileden çıkarıyor.
Ben de çok istemediğim zamanlar ona hayır demiyorum, desem de çok dert etmiyor zaten. Bu bile umursamadığını gösteriyor.
Çok kez kavga ettik beni dolaylı yoldan reddeddiği için. Kimi zaman telafi etmeye çalışıyor ama iş işten geciyor. Kimi zaman sinirlenip ayrı yerde yatıyorum uyuyana kadar ağlıyorum. Bir keresinde yemin ettim bana yalvaracaksin diye, çok çirkin fakat o kadar sinirlendim ki. Çok karar alıyorum o gelene kadar hiç yaklaşma diye. Uzak dur diye, ama ona dayanamıyorum ondan uzak duramıyorum. Kavgadan birkaç gün sonra barışıp birlikte olduğumuzda kendimi çok kötü hissediyorum yine kendimi hiçe saydım diye.
Eskiden bu durumları kabul etmeyip işini stresini bahane ederdi. Ama artık iş stresi yok kadar az, ekonomik sıkıntılarımız yok, sen söz verip tutmuyorsun çoğu şeyi kafanda yasiyorsun beni hayatına dahil etmiyorsun dedim. Her seferinde değişeceğini söyleyip kafandaki streslerinden bir türlü cikamadigini söyledim. Mucizevi bir şekilde anladı ve psikoloğa gitmek istediğini söyledi. Fakat bu olaydan sonra da defalarca kavga ettik. Tabi ki binbir türlü iş çıktığı için gidemedi bir türlü. Gitmek istediğini biliyorum inanıyorum fakat eşim gerçekten kafasında o kadar çok stresli ki yaşamaya fırsatı kalmiyor.
Kavgalarda dile getirdim boşanmak istediğimi (tabi ki lafta sadece). Hatta eşyalarımı topladım, ben artık sevilmedigim bir insanla yaşamak istemiyorum diye. Ama ondan boşanmak istemiyorum. Ona çok aşığım. Ve onun gibi bir insanı asla bulamam. Ben seni çok seviyorum diyor bana göre yaptıklarımla bunu gösteriyorum diyor. Muhtemelen onun sevgi dili hizmet davranışları.. gerçekten bu açıdan bakıldığında öyle. Değişeceğini söylüyor ama artık umudum kalmadı. Baristiktan sonra ben ima ediyorum bazen hemen olumsuz bir şey sezsem bitiyor benim için. Artık onun beni anlamasıni beklemeye tahammülüm kalmadı. Gerçekten çok şey mi istiyorum sizce..
Artık kendi haline bırak soğuk davran diyorum olmuyor.. yine ben gidiyorum yine ben hayal kırıklığına uğruyorum. Gerçekten bu kadar zor olmamalı. Beni gerçekten sevmediğini düşünmeye başladım..
İçten içe biliyorum değişmeyeceğini ama kabul etmek de çok zor. İki senem geçti onu beklemekle. Onun beni istemesini beklemekle. Resmen inanamıyorum iki sene ya dile kolay benim kadın olarak hayatım böyle mi geçecek.yillar sonra geri dönüp baktığımda istemediğimin acısıyla mi sızlayacak kalbim?
Çok mu abartmıyorum. Artık sinirlerim çok bozuldu ağlamaktan harap oldum geçenlerde sinir krizi geçirip bayıldım. Ben de yakında psikoloğa gideceğim. Ama gerçekten çok üzülüyorum.
4 gün önce kavga ettik aynı sebeplerden o gündür soğuk davranıyordum. Bugün istemeden ağlamaya başladım diğer odada yanıma geldi dakikalarca sarıldı öptü, ben karşılık vermedim fakat sonra dayanamayıp karşılık verdim ve yakınlaştık. Hatalarını duzeltmeyecegini bildiğim için yine kendime kızdım, eskisi gibi olmadığını, birlikte olduk diye kavganın verilen sözlerin unutamayacağını söylüyor. Ama inancım kalmadı. En çok kendime kızgınım kendimden nefret ediyorum onu bu kadar sevdiğim için..
Ne bileyim bunca yazıyı yazınca da herşey çok anlamsız geldi.. kimseyle konuşamıyorum anlatamıyorum. Kafayı yemek üzereyim..
 
Son düzenleme:
"Bazı günler akşam için plan yapıyoruz gece oluyor ben bekliyorum heyecanla, bir geliyor yorgunluktan ölmüş, uyumaya ramak kalmış. Tabi ki sinirden oluyorum ve kavga ediyoruz. Benim için ne kadar yorgun olursam olayım her zaman hazırım ve memnunum ama onun için yorgunluk ve uyku."



Siz çalışıyor musunuz?
Çalismiyorsaniz, gün sonunda hem zihinsel hem bedensel olarak asla çalışan bir insan kadar yorgun olamazsınız.
Bence siz de mutlaka bir işe girin, böylece hem eşinizi daha iyi anlarsınız hem enerji ve zamanınız eşitlenir hem özgurlesirsiniz hem de her anlamda kendinize iyilik yaparsınız.

Şu halinizle , genel hatlarıyla eşiniz gayet düzgün bir adam siz ise aşırı kaprisli , histerik bir profil çiziyorsunuz.
 
Son düzenleme:
Bölmüştüm aslında ama silinmiş sanırım forumda yeni olduğum için.

Ayrıca aşık olduğum gerçekten sevdiğim güvendiğim bir insanla evlendim aile evine dönmemek için değil. Zaten 6 Ay sonra evlenecektik çünkü. Orası yanlış anlaşılmış olabilir. Yani orada bir karar verilmesi gerekiyordu onu kastettim.
 
Ah ah daha iki yıllık bir evlilik için niye bu kadar kaygı?
Biraz akışına bırakın hayatı . Eşiniz ve diğer eşler hepsi evliliğin ilk günü ilk yılı gibi olmaz olamaz lütfen bu kadar beklenti duymayın sadece kendinizi yorarsiniz. Ayrıca benim eşim yaklaşık dört beş yıldır seni seviyorum demedi eve yardım asla etmez ağlasam Beter ol der nerdeyse. Yani demem o ki adam iyi biri , siz evlilik daha tam oturmadığı için kaygı duyuyosunuz.
 
Bazı günler akşam için plan yapıyoruz gece oluyor ben bekliyorum heyecanla, bir geliyor yorgunluktan ölmüş, uyumaya ramak kalmış. Tabi ki sinirden oluyorum ve kavga ediyoruz. Benim için ne kadar yorgun olursam olayım her zaman hazırım ve memnunum ama onun için yorgunluk ve uyku.



Siz çalışıyor musunuz?
Çalismiyorsaniz, gün sonunda hem zihinsel hem bedensel olarak asla çalışan bir insan kadar yorgun olamazsınız.
Bence siz de mutlaka bir işe girin, böylece hem eşinizi daha iyi anlarsınız hem enerji ve zamanınız eşitlenir hem özgurlesirsiniz hem de her anlamda kendinize iyilik yaparsınız.
Ben de çalışıyorum ama evden, kendi düzenim var. Ekonomik olarak da kendime yetiyorum. O da artık sabah git akşam gel çalışmıyor, istediği zaman gidip geliyor bağımsız çalıştığı için.
 
Zamanla birbirinizi tanıyorsunuz, bi bakışınızdan bile ne nasıl davranmanız gerektiğini yada ne söylemek istediğini anlıyorsunuz bu şekilde davranmak sadece sizi değil karşınızdaki insanı da çok yıpratır zamanla koparsınız. Siz illa benim istediğim gibi olsun diye kafanızdaki kalıba sokmaya çalışıyorsunuz eşinizde sizi istediği kalıba sokmaya çalışsa ne kadar onun istediği gibi birisi olursunuz. Aynı anne babanın büyüttüğü çocuklar bile farklı kafanızda kurduğunuz kadar büyütülecek bişey göremedim ben. Bi de son olarak boşanma lafını böyle blöf olarak kullanmayın sonra çok ters teper eften püften boşanma istiyor sevmiyor demekki hissi uyandırır bi blöfte fe yeter ne olacaksa olsun der yada blöfünüzü anlar o da karşılık verir hoş olmayan durumlar olur
 
Ben de çalışıyorum ama evden, kendi düzenim var. Ekonomik olarak da kendime yetiyorum. O da artık sabah git akşam gel çalışmıyor, istediği zaman gidip geliyor bağımsız çalıştığı için.
Anladım. Adam ülke genelinde nadir bulunacak kadar iyi bir eş, ama libidonuz uymuyor. Bu kolay değişebilecek bir şey değil, böyle durumlarda genelde libidosu yüksek olan kadınsa , erkeğe uyum sağlar. Veya ilişki biter. En güzeli yol yakınken çift terapisi alın.
 
Tanistigim ilk anda onun kocam olacagini hissetmistim... Cok dizi izlemenin verdigi zararlar. Dizi tadinda bir evlilik bekliyorsunuz sonra iste..
Keşke bu kadar önyargılı olmasanız.. ben neredeyse hiç dizi izlemem. O an gerçekten öyle hissettim. Tabi ki böyle hissettim diye kör kütük devam ettirmedim bu ilişkiyi. Sadece onu nasıl sevdiğimi belirtmek için bahsettim o anki hislerimden..
 
Evet bazen kendi kendime tahammül edemiyorum. Haklısınız..
fazla beklenti sadece mutsuzluk verir insanlara.siz birey olarak da mutlu olmalısınız ama hayatınızın odağına eşinizi almışsınız bu yanlış.hobiler edinin çıkın dışarı gezin arabanız varsa onla turlayın .dip dibe oturmayın gün boyu neredeyse.birbiriniz de kusur bulmanıza sebep olur bu durum
 
X