evde köpek beslemek hamile için zararlımı ?

txuxlay1196

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2007
28
0
44
ya arkadaslar daha bugün hamile olduğumu öğrendim ama ya ben evde köpek besliyorum terrier cinsi çok seker bir köpeğim var zararlımııııııııııı?
:uhm:
 
ya arkadaslar daha bugün hamile olduğumu öğrendim ama ya ben evde köpek besliyorum terrier cinsi çok seker bir köpeğim var zararlımııııııııııı?
:uhm:
ilk önce tebrik ederim tülay hanım sizi ne kadar güzel bi haber umarım cok rahat gecer hamileliginiz bence zararlı köpek beslemek cünkü bi tanıdıgımız bu durumdan dolayı düşük tehlikesi atlattı
ama tabiki her bünye bir deil
 
ben şuan 9 haftalık hamileyim ve benimde terrier cinsi köpeğim var aşılarını düzenli yaptırdığın sürece hiç bir sakıncası yok canım aksine huzur verdiği için faydalı bile
 
kedilerle ilgili risk var evet ama ben köpekte böyle bir tehlikenin olmadığını okumustum.Temastan sonra surekli ellerini yıkrsan ve cok fazla temas etmesen daha guvenli olur tabi..
 
aşıları tam saglıklı ve egıtımlı bı hayvansa bı zararı yok. temastan sonra ellerını yıka kı bu sadece hamılelıkte degıl her zaman yapılmalı...
 
guzelim parazit ilaclarini duzenli yaptir, tabiiki zararli degil. icinin rahat etmesi icin de doktoruna ve veterinere sor. ben de hamileydim kopegim de var. anlamis gb sapsal sapsal bakiyordu bana:)) her dokunduktan sonra elini yikaman gereken bir durum da yok, tabii kopegi olan olmayan herkesin yemeklerden once elini yikadigini dusunerek soyluyorum bunu.
 
Evet zararlı..Veterinerler eğer bu işten para kazanan pet shopu olan bir veterinerse tabiiki zararlı değil diyecek...Bunu veterinere değil kadın doğum doktorlarına danışın bence....
 
AIDS gibi bir hastalık olmaksızın eğer kadın gebe kalmadan önce toxoplazmosis ile herhangi bir şekilde enfekte olmuş ve hastalığı önceden geçirmişse, bu hastalığa bağışıktır. Anneye veya doğacak bebeğe hiç bir zararı olmaz.

Parazitle daha önce hiç karşılaşmamış bir kadın ise; ve gebelik esnasında bu parazitle enfekte olmuş ise; o zaman parazit yavruya geçer. Genelde fötus ölür ve düşük meydana gelir. Ya da fötusda anomaliler gelişir: Canlı doğarsa bebek; buna KONGENıTAL TOXOPLAZMOZıS denir. Annede genelde düşük dışında başka semptom görülmez. Bebekde ise: Deride kırmızı lekeler, döküntüler, beyin su toplaası(hydrocephalus), sarılık, göz bozuklukları( korioretinitis) görülebilir.Canlı doğum oranı düşüktür.Canlı kalırsa da zeka geriliği veya göz bozuklukları ile yaşar.

Amerika da yapılan araştırmada doğurma çağındaki kadınların %30 u serolojik kan testleri sonucu seropozitif bulunmuştur.Yani hastalığı geçirmiş, bağışıklık kazanmışlardır.

Türkiye de kedi ile teması bulunan bir çok insanın da bu hastlığa yakalanıp geçirmiş, böylelikle doğal bağışıklık kazanmış olduğu düşünülmektedir.

Yinede eve yeni kedi alınmadan evvel,eğer gebe kalma ihtimali olan bir bayan varsa; önce bu anne adayına labaratuvarda bu hastalık için test yaptırılmalı, eğer test pozitif çıkarsa, hastalığı geçirmiş ve bağışık olduğu kabul edilir ki bu durumda kedi eve alınabilir.Ancak test negatif çıkarsa;yani anne adayı henüz hayatında hiç enfekte olmamışsa,bağışıklığı da yok demektir; bu durumda veterinerce kadiye de özel kan testi yapılır.Kedinin testi de negatifse eve rahatlıkla alınabilir.Kedi hastalığı taşımıyor demektir.

Ancak kedi seropozitifse kedinin eve alınması çok doğru değildir.Tedavi edilmeden alınmamalı.Ve doğum sonrası beklenmeli veteriner hekim ve beşeri hekimce karar verilmelidir.

Diğer normal (gebe olmayan kadın,insan,çocuk vb.) çoğu olayda semptomsuzdur.Enfekte insan enfekte olduğunu bile anlamadan bu hastalığı geçirir ve bağışıklık gelişir. Bazen de hafif geçirir: lenf yumrusu şişer, keyifsiz,bitkin,boğaz ağrısı, depresyon,ateş olabilir. Aylar süren lenf yumrusu şişmesi nadirdir,geçer.
alıntı
 
toksoplazma olursun cnm köpek varken bebegin yaşamı durur aniden di,kkat et ben vermi,ştim köpegimi gebeyken biyere mecburrr
 
Aşıları tam olarak yapılan, parazit ilaçları düzenli olarak verilen, çiğ et yedirilmeyen kedilerden toxoplazma paraziti bulaşmaz.
Zaten toxoplazmanın taşıyıcısı köpek değil kedidir. Yani bu parazit kedileri ara konak olarak kullanarak bağırsaklarında yaşam döngülerini tamamlarlar. Ancak kedilerin vücutlarının durduk yere ürettikleri bir canlı da değildir bunlar. Onlarda bu paraziti annlerinden ya da çiğ etten veya dışardaki başka kaynaklardan kapabilirler. Bu bakımdan evde yaşayan, düzenli bakımları yapılan, parazit ilaçları tam olarak verilen kedilerde toxoplazma bulunmaz.

Köpeklere gelince, onlarda da şehir efsanesi gibi dilden dile dolaşan aman kılı ciğerine gider kist yapar şeklinde bir görüş vardır ki bu da yine Echinococcus granulosus denilen parazitin yaşam döngüsünü köpeklerin bağırsağında tamamlayıp yumurtalırının tüylerine bulaşması ve bu yumurta bulaşmış tüylerin yutulması sonucu bunların kan ve lenf yoluyla özellikle karaciğer, akciğer beyin gibi organlara giderek orada tutunması etraflarının kistle çevrilmesi sonucu ortaya çıkan bir tablodur.
Ancak yine düzenli bakımları yapılan, çiğ et yedirilmeyen, parazit ilaçları düzenli verilen veteriner kontrolündeki hayvanlardan bu paraziti kapmak imkansıza yakınıdır.
Çok daha mümkün olanı, çiğ et tüketmek yeşil yapraklı sebzeleri iyi yıkamadan yemek, çiğ et kesilen bıçakları yıkamadan başka işlerde kullanmak sonucu bu parazitle enfekte olabilir insan.
Hayatlarında hiç kedi köpekle teması olmamış pekçok kişide de gerek toxoplazma gerek echinoccus parazitine rastlanmıştır. Bahsettiğim şekilde alınan.

Sonuçta hamilelikte kedi köpek besleyip beslememek herksesin kendi tercihidir. Ancak kesin zararlıdır ya da hiçbir zararı yoktur diyebilmek için bilimsel verilerin ışığında konuşmak gerekir diye düşünüyorum.
 
Benimde köpeğim var hamilelikte zararlı olup olmadığı benimde kafama takılmıştı. Henüz hamile değilim ama bu konuyu epey araştırdım. ıç parazit ilaçlarını düzenli olarak kullanıyorsanız bence hiçbir sorun yok.
 
Evet zararlı..Veterinerler eğer bu işten para kazanan pet shopu olan bir veterinerse tabiiki zararlı değil diyecek...Bunu veterinere değil kadın doğum doktorlarına danışın bence....
veteriner abiniz varsa da kardesine para kazanmak icin zararsiz demez lutfen arkadaslar bilmeden yazmayin siz oyle inaniyorsunuz diye hamile arkadaslarimizi bos yere kaygilandiriyorsunuz.

AIDS gibi bir hastalık olmaksızın eğer kadın gebe kalmadan önce toxoplazmosis ile herhangi bir şekilde enfekte olmuş ve hastalığı önceden geçirmişse, bu hastalığa bağışıktır. Anneye veya doğacak bebeğe hiç bir zararı olmaz.

Parazitle daha önce hiç karşılaşmamış bir kadın ise; ve gebelik esnasında bu parazitle enfekte olmuş ise; o zaman parazit yavruya geçer. Genelde fötus ölür ve düşük meydana gelir. Ya da fötusda anomaliler gelişir: Canlı doğarsa bebek; buna KONGENıTAL TOXOPLAZMOZıS denir. Annede genelde düşük dışında başka semptom görülmez. Bebekde ise: Deride kırmızı lekeler, döküntüler, beyin su toplaası(hydrocephalus), sarılık, göz bozuklukları( korioretinitis) görülebilir.Canlı doğum oranı düşüktür.Canlı kalırsa da zeka geriliği veya göz bozuklukları ile yaşar.

Amerika da yapılan araştırmada doğurma çağındaki kadınların %30 u serolojik kan testleri sonucu seropozitif bulunmuştur.Yani hastalığı geçirmiş, bağışıklık kazanmışlardır.

Türkiye de kedi ile teması bulunan bir çok insanın da bu hastlığa yakalanıp geçirmiş, böylelikle doğal bağışıklık kazanmış olduğu düşünülmektedir.

Yinede eve yeni kedi alınmadan evvel,eğer gebe kalma ihtimali olan bir bayan varsa; önce bu anne adayına labaratuvarda bu hastalık için test yaptırılmalı, eğer test pozitif çıkarsa, hastalığı geçirmiş ve bağışık olduğu kabul edilir ki bu durumda kedi eve alınabilir.Ancak test negatif çıkarsa;yani anne adayı henüz hayatında hiç enfekte olmamışsa,bağışıklığı da yok demektir; bu durumda veterinerce kadiye de özel kan testi yapılır.Kedinin testi de negatifse eve rahatlıkla alınabilir.Kedi hastalığı taşımıyor demektir.

Ancak kedi seropozitifse kedinin eve alınması çok doğru değildir.Tedavi edilmeden alınmamalı.Ve doğum sonrası beklenmeli veteriner hekim ve beşeri hekimce karar verilmelidir.

Diğer normal (gebe olmayan kadın,insan,çocuk vb.) çoğu olayda semptomsuzdur.Enfekte insan enfekte olduğunu bile anlamadan bu hastalığı geçirir ve bağışıklık gelişir. Bazen de hafif geçirir: lenf yumrusu şişer, keyifsiz,bitkin,boğaz ağrısı, depresyon,ateş olabilir. Aylar süren lenf yumrusu şişmesi nadirdir,geçer.


alıntı

ARKADAS KOPEGI SORUYOR KEDILERDE TOXZO OLUR KOPERKLERDE OLMAZ EN AZINDAN YAZIYI OKUYUN SONRA AKIL VERIN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ayrica kedi de bile boyle basit bir sey degildir, ama size anlatamayacagim uzun uzun anlamayacaginiz ortada!!!


toksoplazma olursun cnm köpek varken bebegin yaşamı durur aniden di,kkat et ben vermi,ştim köpegimi gebeyken biyere mecburrr

ARKADASLAR ARKADASIMIZ KOPEK DIYE SORUYOR YAAA NE OLUR BILMEDEN OKUMADAN KONUSMAYIN BIRAKIN TECRUBELILER YAZSIN!!!!!!!!!!!!!!
 
gundogmadan arkadaşım, sana helal olsun, tebrik ediyorum.Bu konuda bilgilisin..
Benim annem toxoplazma oldu hamileyken, hem de evinde kedi bile yoktu..
Parazit aşıları ihmal edilmiyorsa hiçbir sorun yoktur.Hayırlı doğumlar diliyorum.Lütfen köpeğinizden vazgeçmeyin, o da sizin evladınız.
 
tulay arkadasim bilmeyenler sen kopegi sormana ragmen kediyle iligili konulari ornek vererek yazmis. benim abim veteriner ve hamileydim, kopegimde var kedim de var ayrica bu konularda asiri ama asiri titizimdir cunku cok zor hamile kalmistim bebekten onemlisi yoktu benim icin. hem jonekologumla hem veteriner abimmle hem de burdaki veterinerimle gorusmustum. kisacasi yazacaklarim direk isi bilenlerden alinmis bilgilerdir.
kopeginin ic ve dis parazitlerini yaptirirsin istersen tuyunu yut yine bir sey olmaz. o derece hamilelikte sakincasi yoktur. yalniz kopegin kiskancsa bebegin geldiginde bir sure dikkatli ol, bebgini aileden birisi olarak kabul ettiginde sorun kalmaz.
ellerini yikarsan dokuntuktan sonra bir sey olmaz denmis!! arkadaslar hepimiz hem de hamileler ellerini surekli yikamalidir yemek yemeden once de herkes ellerini yikamalidir ama bu durum da kopegin tuyleri pistir aman hamileler dokunmasinla alakasi yoktur.
hamilelik bizler icin en degerli anlardir her konuda cok dikkatli olmaliyiz ama hamilelikle evdeki hayvanlarinizi canavar gb gormeyin demeyecegim bunu evinde hayvanlari olmayanlar oyle goruyor cunku.

kedileri de cok onesemis arkadaslar yazayimki bilgileri olsun. toxzonun kaynagi kirmizi ettir ozellikle koyun etiymis kediler eger cig et yerlerse kaparlar. kedi kendi uretmez sokakta cig kus yemeli ya da siz oana cig et vermelisiniz yani kedi de bizler gb etten kapiyor kedinin vucudu bunu uretmiyor durum buysa kedisi evde olan ve cig et vermeyen kisilerin kedileri bunu kapamaz. eger dogdugunda size gelmeden kaptiysa da kedi de insan gb hayatinda bir kez kapar ve bagisiklik kazanir. sonra da ne kendisi kapar ne de baskasina verir.
bir de toxzoplasmanin cig sebzeden gecme durumu vardir ki bu da sebzelerin yetistirildidi yerlerde hayvanlarin pislemesinden kaynaklanir.
durum budur, yani kedi var tokxo var diye bir durum yoktur. kedinin yasayisiyla ilgilidir.
KOPEKLERDE TOXZO OLMAZ SIZ KAPARSANIZ AMA KOPEK YINE DE KAPMAZ NEDENINI SORMADIM AMA KOPEKTE OLMAZZZZZZZZZZZZZZ BU KESIN BILGIDIR;
 
çiğ sucuk ve iyi derecede pişmemiş etler de buna sebep olur...
önlemlerini alırsan birşey olacağını sanmıyorum ...çok ta yakın temaslarda bulunma ...
bu bir hayvan virüsüdür...hamilelikte bende de çıktı uzun yılar kedi ve köpek besledim ...
ama ben bu virüse karşı bağışıklık kazanmışım ,ki bu da benim avantajım oldu...
vücut buna direnç gösterdi ve savaşabildi virüs ile...
eğer bağışıklığın var ise bu virüse karşı sorun olmuyor ,keza ben ...
damarlarımda her daim bir hayvan virüsü var ...
ve kıızm 4 yaşında çok ta sağlıklı...
ama dediğim gii dr. kontrolünde olmalı ve tedavisini ,önelmini almalısın...





alıntıdır....
Toxoplasmosis (Toksoplazma Enfeksiyonu)
Hastalık etkeni nedir ?
Hastalığın etkeni toxoplazma gondii’dir.Toxoplasma yumurtaları asitlere ve deterjanlara dayanıklıdırlar. Nemli bir ortamda uzun süre canlı kalabilirler. Bu nedenle nemli iklimlerde yaşayan köpekler arasında daha kolay yayılabilirler. Ancak yüksek ısı ve amonyak ile temas halinde canlılığını yitirerek enfeksiyon yapma kabiliyetini kaybeder.
Hastalık nasıl bulaşır ?
Hastalığın bulaşması oral yolla olmaktadır. Parazitin yumurtaları ile enfekte çiğ etlerin yenilmesi ile olabildiği gibi paraziti taşıyan kedilerin dışkısı ile bulaşmış gıdaların yenilmesiyle de olabilir.
Hastalık nasıl gelişir ?
Parazit oral yolla alındıktan sonra kısa sürede bağırsak epitellerine yerleşerek çoğalmaya başlar. Daha sonra kan ve lenf yolu ile akciğer, karaciğer, lenf yumruları, beyin ve plasenta gibi organlara yayılarak buralarda yerleşip çoğalırlar. Bu organlarda yerleşerek canlılıklarını devam ettirebilecekleri gibi yangısel reaksiyonlara da neden olabilirler.
Hastalığın belirtileri nelerdir ?
Genel olarak akut formda şekillenir ve parazitin yerleştiği organa göre farklı klinik belirtiler görülebilir.
Bu belirtiler;
Ateş,
ıştahsızlık,
Göz ve burun akıntısı,
Solunum güçlüğü,
Lenf yumrularında büyüme
Bronkopnömoni
Gastroenteritis
Felç ve kaslarda spazm,
Yavru atma olarak sayılabilir.
Nasıl önlem alabiliriz ?
Parazitin kist ve yumurtalarının oral yolla alınarak bulaşma şekillendiğinden çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesine izin verilmemelidir. Ayrıca periyodik olarak yapılacak analizlerle parazitin erken teşhis edilmesi ve tedavisinin yapılması hastalığın yayılmasını önlemek açısından faydalıdır.
Sonuç
Hastalığın tespiti oldukca zordur. Bu nedenle klinik tanı için gerekli testleri yapmak şarttır.
Köpeklerin toxoplazma enfeksiyonları, her yaş ve cins köpekte görülebilen paraziter bir hastalıktır ve insan sağlığı için çok fazla risk oluşturmaz.
 
Son düzenleme:
gundogmadan arkadaşım, sana helal olsun, tebrik ediyorum.Bu konuda bilgilisin..
Benim annem toxoplazma oldu hamileyken, hem de evinde kedi bile yoktu..
Parazit aşıları ihmal edilmiyorsa hiçbir sorun yoktur.Hayırlı doğumlar diliyorum.Lütfen köpeğinizden vazgeçmeyin, o da sizin evladınız.

anneniz kapmis cunku toxo etten gecer ama nedense kimse buna inanmak istemiyor hamile misin aaaaaaaaaaaaaa evde hayvan besleme bebegin duser diyorlar direk, yaaa olmaz ama bu kadar da olmaz bunu da hayvani olmayan soyler hep, hayvani olan da once inanir korkar eger arastirmazsa hayvanindan bile vazgecer. tuhaf bir sey turkiyeye oz bir konu.
 
veteriner abiniz varsa da kardesine para kazanmak icin zararsiz demez lutfen arkadaslar bilmeden yazmayin siz oyle inaniyorsunuz diye hamile arkadaslarimizi bos yere kaygilandiriyorsunuz.



ARKADAS KOPEGI SORUYOR KEDILERDE TOXZO OLUR KOPERKLERDE OLMAZ EN AZINDAN YAZIYI OKUYUN SONRA AKIL VERIN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ayrica kedi de bile boyle basit bir sey degildir, ama size anlatamayacagim uzun uzun anlamayacaginiz ortada!!!




ARKADASLAR ARKADASIMIZ KOPEK DIYE SORUYOR YAAA NE OLUR BILMEDEN OKUMADAN KONUSMAYIN BIRAKIN TECRUBELILER YAZSIN!!!!!!!!!!!!!!

Pardon da ne bu azarlar vaziyetteki haliniz ???? Ne demek anlayamacağımız ortada ? Sözlerinizi iyi seçin..Hakaret edemezsiniz,haddinizi bilin!! Kimse geri zekalı değil burada...:kızgın:


Köpeklerin önemli hastalıkları olan staupe (gençlik hastalığı), Hepatitis (sarılık), Leptospirosis (kan paraziti), Kuduz gibi hastalıklara karşı periyodik aşılar zamanında ve sürekli olarak yaptırılmalı, hem köpeğimizin hem de bizim sağlığımız tehdit altında bırakılmamalıdır .
Ortaya çıkan ishal, kusma, kafa sallama, kıç üstü sürünme, ateş, öksürük, aksırık, kötü ağız kokusu, sürekli kaşınma gibi belirtileri tanımalı ve bunların sağlık işareti olmadığını bilmelidir. Köpeklerle teması olan insanların, kendilerini ve köpeklerini zoonoz denilen ve hem hayvanda hem de insanlarda görülen hastalıklara karşı korumaları, bunun için de neleri bilmeleri gerektiği hususunda bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Asıl olan tüm hijiyenik ve koruyucu tedbirlerin zamanında alınmasıdır. Gerekli tedbirlerin zamanında alınması halinde korkacak bir durum söz konusu değildir .

Tüm bakteriler, viruslar, mantarlar, protozoalar, iç parazitler vasıtası ile hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar zoonoz olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca insanlardan hayvanlara geçen ve antropozoonoz olarak tanımlanan bazı hastalıklar da mevcuttur. Yani bu etmen hem insanlar hem de hayvanlar için hastalık yapıcıdır .
Şimdi sırasıyla önemli zoonozları tanımaya çalışalım :

1 – Kuduz : Pek çok hayvan türünün maruz bulunduğu (atmaca, şahin, gibi kuşlar da dahil) ve hayvanlarla birlikte insanları da tehdit eden en önemli ölümcül hastalıklardan biridir. Hayvanlardan insanlara, hasta hayvanın salyasının, ısırılmak veya derideki yaralara teması suretiyle bulaşır. Şüpheli durumlarda hiç tereddütsüz aşı yaptırılmalıdır .
Hasta hayvanlarda durgunluk, salya akıntısı, bakışlarında bulanıklık ve gözlerde içe dönük bir bakış vardır. Bu gün için köpeklerde görülen kuduz olayları, daha çok sakin seyreden, şiddetli belirti göstermeyen tarzdadır. Ancak bunun laboratuarlardaki teşhisi daha kolaylaşmıştır .

Şiddetli seyreden kuduzda üç safha ayırt edilmektedir .

a – Ön safha veya melankoli safhası : Hayvanda durgunluk, huzursuzluk, değişken tavırlar, bazen ev halkına karşı aşırı tezahürat, bazen dostça olmayan tavır, artan havlama ve ısırma arzusu ve kaçma çabası .

b – Exzitasyon safhası: Yukarıdaki belirtilerin daha belirgin hale gelmesi, yeme arzusunun azalması, hazmı mümkün olmayan şeylerin kemirilmesi ve sinirli bir şekilde ısırılması, salya akıntısı, kısık ses, halusinasyon, kaçma gayreti, çok uzun mesafelerde aynı tempo ile koşma ve bu esnada sessizce diğer köpeklere saldırıp ısırma .

c – Depresif veya paralitik safha: Bu safhada ilk kez saldırganlık ve huzursuzluk belirtileri görülür, ancak kısa süre sonra yerini yorgunluğa, bitkinliğe bırakır ve nihayet kafadan başlayan ve daha sonra bütün vücudu saran felç hali. Öncelikle alt çenede felç ile gözlerde şaşılık, yeme ve yutmanın kesilmesi, sonunda tüm vücutta ve bacaklarda felç ve ölüm .

Kuduzdan korunmaları için köpeklerde kullanılan iki çeşit aşı geliştirilmiştir. Bunlardan biri yavru henüz 7 haftalık iken uygulanmakta ve bir yıl boyunca korumakta, diğeri ise 3 aylık hayvanlara uygulanmakta ve 2 – 3 yıl boyunca korumaktadır .

2 – Leptospiroz : Kan parazitlerinin sebebiyet verdiği ve köpeklerden insanlara geçen ve beşeri tıbbın pek çok çeşidi ile uğraştığı bir hastalıklar manzumesidir .
Hastalığın bulaşmasında en önemli etken, tüm fare türleridir. Hastalık belirtileri ise hem köpeklerde hem de insanlarda farklı yoğunluklarda da olsa aynıdır. Bazı enfeksiyonlarda rutubet ve rutubetli yerler, durgun sular, bataklıklar çok önemli rol oynar. Hastalığın bulaşması direkt ısırılma suretiyle olabileceği gibi, yukarda belirtilen yerlerde hayvanlarla birlikte bulunulduğunda, temasla veya hastanın idrarına bulaşmış yiyeceklerle veya hasta hayvanın idrarının derideki yara vs. ye teması ile olabilmektedir.

Çok değil daha 25 yıl öncesine kadar hastaların % 90 dan fazlası ölmekte iken bugün zamanında yapılan müdahale ile hastalar kurtulabilmektedir .

Hastalığın iki seyir şekli vardır. Birincisi daha çok genç köpeklerde görülür. Hastalarda geçici ateş, bitkinlik, iştahsızlık, ayrıca safra renkli kusmuk, kir renginde gaita ve yeşil renkte idrarla karakterize olur. Bunun dışında mukoza ve deride gittikçe artan sarılık göze çarpar. Hastalar süratle zayıflar, 8 – 15 gün içinde ölür .

İkinci şekilde de, birincisine benzer belirtiler görülür. Aniden ateş 41 C dereceye çıkar, ancak kısa sürede normale iner. Hasta düşkün, bitik ve iştahsızdır . İnatla birbirini takip eden ve bazen de kanlı olan kusma görülür. 3 – 5 Gün içinde ağız içi ve diş etlerinde ülserler şekillenir. Dil mavi bir renk alır. Ağız fena kokar , ayrıca kanda üre artar, hastalar süratle zayıflar koma haline girerler ve ölürler. Her iki seyir şeklinin aynı anda görüldüğü olaylar da vardır .

Köpeklere yapılan gençlik hastalığı aşıları leptospiroza karşı da koruyucudur. Köpeklerin aşılatılmasına özel önem veril-meli, ayrıca sebze meyve gibi gıdalar çiğ olarak tüketilirken mutlaka iyice yıkanmalı, köpekler ile temasta ise hijiyenik önlemlere riayet edilmelidir.

3 – Toxoplazmoz: Toxoplazmalar (buradaki toxoplazma gondii), hayvanlardan insanlara geçebilen orak şeklindeki protozoalardır (kan paraziti ). Hastalık belirtisi ağır veya hafif olabilir. Canlı ne kadar genç ise tüm sonuçlarıyla birlikte toxoplazmoz tehlikesi o kadar fazladır. İnsanlar için ortaya çıkan en büyük tehlike , yeni doğan bebekler ve küçük çocuklarda zeka geriliğidir. Toxoplazmoz dünyanın en yaygın bulaşıcı hastalığıdır. Bu para-ziti taşımayan kuş veya memeli hayvan neredeyse yok gibidir. Ancak hastalık belirtisi başka bir enfeksiyonla birlikte ortaya çıkar.

Parazit insanlara daha çok, çiğ tüketilen domuz ve koyun etlerinden ve kedi dışkısı ile bulaşır. Kedi beslenirken özel hijyen tedbirleri alınmalıdır. Tedavi için geliştirilmiş ilaçlar mevcuttur.

4 – Tüberküloz: Spesifik ilaçlarla kökü kazınma yolunda olan tüberküloz için burada dikkati çekecek en önemli olay hastalığın, köpeklere, insanlardan bulaşmasıdır. O nedenle köpeğimizde tüberküloz görüldüğü zaman dikkat !!! Aile fertlerinde veya köpekle teması olan diğer fertlerde tüberküloz vardır. Korkulacak bir şey yok. Çok ileri aşamada değil ise köpeklerin de tedavisi mümkündür .

5 – Lesmanyoz ( Leismaniosa canis ) : Köpeklerde deri ve iç organlarda seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Deri şeklinin etmeni olan L. Tropika insanlarda “şark çıbanı“ denilen hastalığın da etmenidir . Deride seyreden burun, kulak ve göz kapakları etrafı ile kulak içi ve ayaklarda önce kabarcıklar şeklinde başlayan ve sonra yara şekline dönüşen gelişmeler görülür. Bulaşma Phlebotomus türünden küçük sarı renkli tatarcıklarla olur. Önce hastalığı taşıyan tatarcıklarla mücadele edilmeli ve veteriner hekimin tavsiyeleri uygulanmalıdır .

6 – Uyuz : Köpeklerde ve insanlarda yuvarlak tür bir uyuz böceği tarafından meydana getirilen ve şiddetli kaşıntıya neden olan bir hastalıktır. Hastalık etmeni köpekte Sarkoptes canis, insanda ise Acarus scabiei adı verilen uyuz böceğidir. Köpek uyuzu insana, insan uyuzu da köpeğe bulaşabilir. Ancak yaygınlaşması, arız olduğu asıl canlıda yani köpeğinki köpekte, insanınki insanda olur. Uyuz böceğinin ömrü 18 gündür. Köpekten insana geçen uyuz herhangi bir müdahale yapılmasa bile en çok 18 günde yok olur. Şayet insanın özellikle kol bölgesinde akşamları artan kaşıntılar başlarsa uyuz bulaşmış demektir. Uygun ilaçlarla 2 – 3 kez yıkama yapıldığında geçer.

7 – Tenya (Echinococcus): En çok korkulan tenya türü olan ekinokokların ara konakçıları sığır, koyun, keçi, at, domuz ve insandır. Kistler genellikle karaciğer ve akciğerde, nadiren de diğer organlarda oluşurlar. Kasaplık hayvanların kesim artıkları uluorta bırakılmamalı ve köpeklerin bunlara ulaşması engellenmelidir. Özellikle köpeklerle çok ilgilenenlerin hijiyenik tedbirlere önem vermeleri, ellerini sürekli temiz tutmaları gerekmektedir. Aksi halde bulaşma olabilir ve tekrarlayabilir. İnsanlarda kist oluşumu nadir olmakla beraber kırsal kesimde zaman zaman görülebilmektedir.

Dışkı ile beraber tenya (şerit) parçaları görülürse bu ekinokok değildir. Ancak dışkıda pirinç tanesi benzeri oluşumlar varsa bunlar ekinokoktur. Bu durumda çok dikkatli olunmalıdır. (Ellerin temizliğine dikkat!) Bu gün için 30 dakika içerisinde barsakta bulunan tüm tenyaları öldüren ilaçlar vardır. O nedenle korkmaya gerek yoktur , ancak hijiyenik tedbirlere titizlikle uyulmalıdır. Zira çevremizde değişik yerlerde tenya yumurtaları bulunuyor olabilir.

8 – Barsak kurdu (Toxocara canis) : Son yıllarda köpeklere geçtiği görülen bu parazitin insanlara da geçtiği ve bulaşmanın, barsak kurdu yumurtalarının ağız yolu ile alınmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Alınan yumurtalardan insan barsağında kurtçuklar oluşmakta, buradan vücudun diğer kısımlarına geçerek kapsül teşekkül ettirmektedir. Köpeklerin iç ve dış parazitlere karşı periyodik olarak ilaçlanması, sorunu büyük ölçüde çözecektir.

9 – Mantari hastalıklar ( Saçkıran – Trichopytie ) : İnsan ve hayvanları tehdit eden Trichophyton ve Microsporum türü mantarların oluşturduğu deri hastalığıdır. Genç köpekler daha çok maruz kalırlar. Deride iri, yuvarlak, esmer – sarı renkte ve sürtünmekle dökülen kabuklar meydana gelir. Kabukların altı irinli ve iltihaplıdır. Derilerin kılları zamanla dökülür ve kırmızı, kılsız lekeler vücudu kaplar. Veterinerce yapılan hem dahili hem harici müdahale ile önüne geçilir. Ayrıca yine mantarların sebebiyet verdiği kellik (etmeni Achorion veya Sabouraudites türü mantarlardır.) ile sporotrichose adıyla bilinen, insan ve hayvanlarda lenf damarlarında seyreden bulaşıcı hastalıklar da tanınmaktadır. Takip edilecek en iyi yol, köpeğimizde görülen vücut yapısındaki ve davranış biçimlerindeki dikkat çekici değişikliklerde vakit geçirilmeden bir veteri-nere müracaat etmektir .

İnsan sağlığını düşünürken köpekleriminizin sağlıklı ve bakımlı olmaları gereğini gözden uzak tutmamalı, periyodik olarak göz, kulak ve tırnak bakımını ihmal etmemeli, köpeklerimizi en az haftada bir kez uygun fırça ve tarak ile te-mizlemeliyiz. Temizlik denince köpeklerin sık sık banyo yaptırılması anlaşılmamalıdır. Çünkü temizlikte kullanılan sabun, şampuan ve benzeri malzemeler köpeklerde deri kurumalarına bunun sonucu olarak da derinin çatlayarak enfeksiyonlara açık hale gelmesine sebeb olur. Çamaşırda ve bulaşıkta kullanılan temizlik maddeleri, köpek temizliğinde kesinlikle kullanılmamalıdır.

Bu da bilimsel bir alıntıydı...
 
bir köpek sahibi ve hamile olarak veterinerimizin, kadın doğum uzmanımızın söyledikleri ve sahip olduğum bilgilerin ışığında; iç parazit tedavilerini ve özellikle kuduz başta olmak üzere aşılarını yaptırdığınız, temizliğine de titizlik gösterdiğiniz sürece evde hamilelik esnasında köpek beslenmenin herhangibir sakıncası yoktur! doktorumuzun söylediklerini de içinizi rahtalatması açısından eklemek istiyorum; biz köpekten ziyade hamilelikte kedilerden korkuyoruz demiştir(ki kedilerinde aşıları ve beslenme biçimlerine dikkat edilirse sanırım riski ortadan kaldırmak mümkün) aşılarını ve parazit tedavilerini yaptırırsanız korkmanıza lüzum yoktur demiştir... köpeğinizin iç parazit tedavisiye ilgili olarak da 3 ayda bir yapılan iç parazit aşısı ya da verilen iç parazit hapını hamileliğiniz döneminde 45 günde bir vermeniz tavsiye edilen bir durum diye biliyorum, biz en azından öyle yapıyoruz...
 
liyadora yazdıklarınız tamamen bilimsel ve de doğrudur ancak bahsettiğiniz tüm hastalıklar düzenli aşılamalarla önlenmektedir, bu sebeple de risk ortadan kalkmaktadır. özellikle toksoplazma benzeri risklerin iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden, iyi pişirilmemiş etlerden bulaşma riski sebzeye ya da ete aşı uygulama durumu olmadığı için çok daha yüksektir. kadın doğum uzmanım beni özellikle sahip olduğumu bildiği köpeğime karşı uyarmaktansa sebze ve meyveleri yıkamayla ilgili duruma ve çiğ etlere dokunmamam çok iyi pişirmem konusunda uyarmaktadır... bu konudaki deneyimlerimi ve bilgilerimi paylaşmak istedim, saygılar...
 
liyadora yazdıklarınız tamamen bilimsel ve de doğrudur ancak bahsettiğiniz tüm hastalıklar düzenli aşılamalarla önlenmektedir, bu sebeple de risk ortadan kalkmaktadır. özellikle toksoplazma benzeri risklerin iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden, iyi pişirilmemiş etlerden bulaşma riski sebzeye ya da ete aşı uygulama durumu olmadığı için çok daha yüksektir. kadın doğum uzmanım beni özellikle sahip olduğumu bildiği köpeğime karşı uyarmaktansa sebze ve meyveleri yıkamayla ilgili duruma ve çiğ etlere dokunmamam çok iyi pişirmem konusunda uyarmaktadır... bu konudaki deneyimlerimi ve bilgilerimi paylaşmak istedim, saygılar...

Arkadaşım sadece toksoplazma değil listeria enfeksiyonu da göz önünde bulundurulmalı..Ben bu şubat ayında ikiz bebeklerimi doğum günümde kaybettim.Kızım da oğlum da mezarda şu an..Elbette isteyen besler ama risk olduğu unutulmamalı......Listeria da aynen toksplazmaya benzer özellikler taşıyor.Özellikle erken doğuma ve düşüklere sebebiyet verebiliyor...Hamileliğimiz eğer ağır geçiyorsa ve yanlızsak biraz daha dikkat etmeliyiz....
 
X