2 yıllık ilişkim arkadaş gazıyla mı bitti?

Ayrılırken bile arkadan vurmadan mertçe ayrılmak lazım . Kadın - erkek farketmez.
Adamı yerin dibine sokmuşsunuz . Çok saygısızca . Yüzüne söyleseydiniz . Adamı kültürsüz , cahil , cimri , iki lafı bir araya getiremeyen sünepe gibi lanse etmişsin .
Yok taksi çağırdım , yok film izlemezsin , müzik dinlemezsin , kitap okumazsın :ukala::ukala::ukala: hayır aynı işi yapan insanlarsınız . Muhtemelen eğitim seviyeniz aynı . Neyin havasındasın !!! Yok bana yakışmıyor vs çok çirkin ifadeler .
Benim eşim de sefalete düşmekten korkar , özellikle çocuklar olduktan sonra bir yeyip bir kenara koyalım der . Yılda bir kere bana parfüm alır sadece . Ben de ona gömlek alırım .
Evlenince , hele hele ortak bir bütçe oluşturunca siz her kuruşunuzu adamın kafasına kakarsınız .
Anlıyorum daha fazla ilgi görmek istemişsin ama yöntemin yanlış .
Çocuklara yanlışı anlatırken bile göz hizasına eğilip sakince defalarca anlatıyoruz . Sen gaza gelip , esip gürlemişsin . Yeni ilişkinde bunları yapma . Ayrıca sana tavsiyem bu kadar kalbini kırdığın , eziklediğin adamla devam etme yoluna . Zamanı geldiğinde çat çat yüzüne vurur bu lafları . Çünkü erkekler çoğu zaman kindardır .
 
arkadaşlarınıda kendinide suçlama. eğer istemeseydin, ayrılığı aklından geçirmeseydin değil dört gün, dört ay bile uğraşsalar seni ayıramazdı kimse sevgilinden. sonuçta bu yazdıklarını yaşayan sensin, neyin ne olduğunu en iyi bilen sensin. artniyetle veya değil bilemem orasını ama belliki her şeyi gözden geçirmene vesile olmuşlar ve bunun sonucunda karşı tarafın, içinde bulunduğun ilişkinin iyi taraflarını görememişsin ya da kötülerle birlikte dengelememiş, kötü taraflar ağır basmış ve ona içinden geçenleri yazmışsın. ben sadece bu yazdıklarından ibaret olduğunuda düşünmüyorum muhtemelen ne ona, ne buraya ne de kendine bile söyleyemediğin çok fazla şey var ve çok bunalmışsın. Yazdıklarından en çok bir kısma takıldım, öncelikle bence önemli olan statü değildir, kimin kimden daha fazla kazandığıda değildir bir ilişkide. Fakat şu bahsettiğin çok doğru, “hayatı yaşamayı bilmek.” Eğer bilmiyorsa, boş yaşıyorsa ve senin ona katabileceğin şeylere karşı bir duvarı varsa, onun sana katabileceği bir şey yok ise bu bir şeyler ortaklaşa yapılmaya başlandığında eninde sonunda manevi ve maddi olumsuzluklarla senin hayatını etkileyecekti. Belki seni çok seviyor bilemem bunu fakat seni çok seviyor diye istemediğin bir hayatı yaşamayıda hak etmiyorsun, zorundada değilsin. Kendinede onada bir iyilik yapmışsın. Karşındaki kişiden beklentilerin hep maddiyat, statü, kültürlü olması vs... kısacası seni bir basamak yukarıya taşıması. İlişkiden beklentinde sevgi, aşk ve duygusallıktan daha ön planda olan şeyler var açıkçası ve karşı taraf buna uymuyor belliki. Sen de karşı tarafa. Bunu onada attığın ayrılık mesajında açıkçası belli etmişsin ve seven birisi için bu çok kırıcı her açıdan, sonuçta 2 senenizi birlikte geçirmişsin onun böyle bir mesajı hak ettiğini düşünmüyorum. Umarım ikinizinde karşısına gönlünüze göre birisi çıkar ve çok mutlu olursunuz bundan sonraki hayatlarınızda.
 
Son düzenleme:
Özet: İlişkide arkadaşlarına hava atacağı bir şey olmadığı için ayrılmış. 2 senelik ilişkiyi de mesajla bitirecek olgunluğa sahipmiş.
 
Merhaba uzun zamandır okuyordum ama yeni üye oldum. Fikirlerinize ihtiyacım var. Ben 22 yaşında meslek sahibi tek başıma yaşayan bir kadınım. Bundan 2 hafta önce kız arkadaşlarım bana yatıya misafir olarak geldi. İlişkimi başından belli sevgilimi beğenmediklerini dile getiriyorlardı. Sürekli sen daha güzelsin sen daha iyilerine layıksın bunda ne buluyorsun gibi laflar ederlerdi. Çoğu zaman ya cevap vermez ya da şakaya vururdum. Pek de bir şey anlatmazdım onlara. Ama bu misafir oldukları 4 gün boyunca sürekli ağzımdan laf alıp (özellikle kötü yanlarını ortaya çıkarmak için) beni resmen soğuttular. Hatta ayrılık mesajını da hadi birlikte yazalım diyip yazdırdılar. Evet 2 yıl boyunca sorunlar vardı ama durduk yere bitirdim ilişkiyi. Şimdi size ilişkimi anlatayım. Sevgilimle aynı meslekteniz o 26 yaşında. 2 yıllık bir ilişkimiz var. İki tarafında ailelesi biliyor. Hatta bu Şubat ayında aile tanışması olacaktı. Aşağıya ayrılık mesajımı yazıyorum:
Bu yaşananlardan sonra ilişkimizi en baştan itibaren gözden geçirmeye başladım. Ve bu zamana kadar neden bu kadar zamandır birlikteyiz ona bile anlam veremedim. En başta öğrencilik yıllarında bile otogara gitme saatini bile ben ayarlıyordum. Koştur koştur gittiğimiz zamanlarda bir taksi çevirmeyi bile akıl edemedin. Ben öğrenci olduğum için akıl edememiştim. Sen kaç yıldır meslek sahibisin böyle basit bir sorunu çözememiştin. Ben daha mesleğimin ilk yılında otobuse binmeyi tercih etmiyorum. Her yere taksiyle gidiyorum. Çünkü ben aldığım maaşa göre bir hayat yaşamayı biliyorum. Konforumu elimdeki paraya göre belirliyorum. Ama sana baktığım zaman hiç bir zaman bunu göremedim. Alacağım kıyafetin parasına bile karışıyorsun. Şu an maddiyatımız ortak olmamasına rağmen. Sana baktığım zaman düzenli geliri olan bir insan görmüyorum. Hayatını en azami şartlarda devam ettiriyorsun. Böyle bir adamla evlenmek istemiyorum. Hayattaki tek amacın en kısa sürede memleketine gitmek. Haftasonları köye çıkıp mangal yapmak. Sen busun senin hayatın bundan ibaret. Ama ben ömrümü böyle geçirmek istemiyorum. Böyle bir aile kurmak istemiyorum. Benim hayallerim, hayata bakış açım sana çok zıt. Şimdiye kadar tüm hayallerimden vazgeçmeyi göze aldım. Sana uyum sağlayan ben oldum ama ben artık çok zorlanıyorum.
Ayrıca her zaman her şeyi ben çözmekten sıkıldım. Buraya atandığım zaman yaşadığım tüm zorlukları sana anlatmama rağmen hiç birine çözüm bulamadın. Bir sorunla karşılaştığımda ilk seni arıyorum ama sen sadece süreci uzatıyorsun. Ve hiç bir zaman çözüm bulduğunu hatırlamıyorum. Benim sana sorma sebebim sensiz çözüm bulamam değil, bir kere de olsa senin bir şeyleri çözmeni görmek istememdi. Buraya gelmeden önce bir rezervasyon sitesinden otel bulmak çok mu zordu. Onu geçtim geldiğinde bir de seni otelden almamı istiyorsun. Şehri bilmiyor olabilirsin bir taksi çağırmak çok mu zor. İşine gelince ataerkilsin ama beni ayağına kadar çağırdın. Otogara giderken yine ben taksi çağırdım. Benim yaptığım şeyi sende yapabilirsin Googledan bakıyorum bende.Her şeyi geçtim gezi turunda bile ben her şeyi ayarladım. Birlikte gideceğimiz gezi için beni elin adamlarıyla muhatap ettin. Ben her şeyi telefondan hallettim. Turun benim yaşadığım şehirden kalkması senin konuşamayacağın anlamına gelmiyor. Ben artık yoruldum. Ben geri dönüt almama rağmen her şeyi ilk sana söylüyorum. Ama sen buna rağmen hiç bir şeyi bana anlatamıyorsun. Hep sonradan öğreniyorum. Ve bu da benim sormamla oluyor. Bu ilişkinin maddi manevi tüm yükünü ben taşıyorsam sen niye varsın? Karşılığında senden iyi bir muamele bile görmüyorum. Ben kendimi ne zaman özel hissettim ki. Hep söyledim sana bir kere sandelye çekmek çok mu zor. Memleketine geldiğimde bir çiçek alıp gelmek çok mu zor. Ya da ufak bir hatıra vermek çok mu zor. Otogara bile geç geldin ya. 3 yıl olacak hala bir bileklik(onun yaşadığı şehirde meşhur bir şey) almadın. Söylemeden almayı akıl bile etmedin. Söyledim yine almadın. Ben de biliyorum almayı ama ben senden bir hatıra olsun hiç çıkarmayayım istedim. Özel bir anlamı olsun istedim. Hiç bir zaman bana kendimi özel hissettirmedin. Buna rağmen hala beni eksik yetersiz görüp değiştirmeye çalışıyorsun. Ben bu zamana kadar seni hayatımda iyi bir insan olduğun için tutmuşum. Ama şimdi her anlamda düşündüğümde biz seninle her konuda çok farklıyız. Bunu en başından belli biliyordum ama sevgimin bazı şeylerin üstesinden geleceğine inanmıştım. Ne bir sohbetin ne bir hobin var. Sosyal ortamın bile yok. Sana önerdiğim dizi ve filmleri bile izlemiyorsun. Sosyal hayatta arkadaşlık kuracağım bir insan bile değilsin. Senle evlenip nasıl aynı eve gireceğim. Girdiğim zaman ne konuşacağız nasıl zaman geçireceğiz. Ortak bir müzik zevkimiz bile yok. Senin müzik zevkin bile yok. Bir hobin yok, bir film kitap kültürün yok. Senle neyi paylaşabiliriz bu hayatta? Senle hiç bir şey paylaşamıyoruz. Ve bütün bunlara rağmen her şeyi benden bekliyorsun. Hiç bir zaman bu hayatta yükümü hafifletmedin. Onu geçtim üstüne sırtıma daha çok yük koydun. Ama artık buraya kadar. Ben daha fazla devam etmek istemiyorum. Senin yaşamak istediğim hayata uygun birini bul. Çünkü ben o hayata ait değilim. Ve daha fazla mutsuz olmak istemiyorum. Senden ricam beni bundan sonra beni rahatsız etme. Annelerimizi de bu işe karıştırma. Ben kararım kesin. Değişmeyecek.
Bu mesajı attım ayrıldık. Daha sonra aradı ağlaya ağlaya bağırdım çağırdım küfür ettim(etmemem gerekirdi). Aradan 2 gün geçti yaşadığım şehre kapıya kadar gelmiş. 2 yıldır almadığı çiçeği almış. Tuttum yüzüne fırlattım şimdi mi alıyorsun diye. Doğru düzgün konuşmadım bile. Zaten o ağlamaya başladı. Bir şans ver her şeyi düzelticem dedi. Annem araya girdi ortada çözülmeyecek sorun yok çocuğa inanıyorum bana söz verdi bir şans daha ver diyor. Geçen kargo geldi 8 sayfa mektup yazmış bir de bilekliği yollamış. Şimdi mi yolluyorsun? Niye kaybedince anlaşılır ki kıymetim? Çok ağlıyor söz her şeyi değiştireceğim sana ben eşim gözüyle baktım diyor. Bende zaman istedim sadece 1 haftadır düşünüyorum. Bir yandan özlüyorum yanındayken de çok mutluyum diyorum. Bir yandan da bana göre biri değil onla yapamam diyip duruyorum.
Uzun oldu kusura bakmayın sizce bu yazdıklarım bitirmek için yeterli mi? Yada annem arkadaşlarımın gazına geldiğimi söylüyor öyle mi? Onların etkisi fazla ama bu yazdığım sorunlardan ben de rahatsız oluyordum. Ama bitirecek kadar değil. Nasıl oldu anlamadım bir anda bitirdim. Düşüncelerinizi bekliyorum.
Bravo 👍🏼 👏🏼
Iyiki gözlerin Simdi acildi, sonradan degil. Afferim sana 👍🏼
 
Ben burda 22 yaşında ki bir gencin beklentilerini gayet normal buluyorum. İnsan istiyor ki yanımda bir nefes olsun basım sıkıştığında koşacağım bir yerim olsun sırtımı yaslayabileceğim kimi arkadaşlar eleştirmiş ama o yaşlarda bir insan başka ne bekler ki ilişkiden ilgi sevgi ve sahiplenilmek. Hepimiz yaşımiza göre bu beklentilere sahibiz sadece beklentilerimiz değişiyor sevgili iken bunlar beklenir evliyken evin eksiklerini gidermesinde destek beklenir o zamanda vardır ilgi beklemek kadınlarda.
Evlenince Sandalyeyi çekmedin diye kızılmaz belki ama unuttuğunuz ütünün fişini çekmedi diye kızarız mesela. Maddi konuda aynı düşünmemeleri çok büyük bir problem mi bilemedim belki çocuk birikim yapiyor belki konu sahibi fazla hor harcama yapıyor ama birbirlerini dengeleyebilirler. Burda herkes normal zamanda insanlar asla değişmez falan derlerdi ne olduda çocuk için üzüldük konu sahibine kızıyoruz ki evlenseydi ve mutlu olmasaydı bekarken goremedin mı derdik.
Konu sahibi bence sitemlerini zaten çocuğa anlatmış ama muhtemelen ciddi kavgalar etmediği için arkadaş kendine çeki düzen vermemiş. Yapısı gerçekten böyle ise bir süre duzelip evlenince değişme ihtimali de var ama illaki kendini belli eder. Oturup adam akıllı konuşun ondan sizi ikna etmesi yerine neden böyle davrandığını anlatmasını isteyin neden soylemlerinizi ciddiye almadığını sorun değişmek için söz vermek yerine neden daha önce değişmediğini anlamaya çalışın sonra karar sizin
 
Eğer anlattıklarınız doğruysa kuzum bitmesi iyi olmuş. Aynı yaşta sayılırız bu ilişki ilerleyen dönemlerde seni mutlu etmezdi diye düşünüyorum. Tabi ki karar sizin ama keşke hayallerini küçümsemeseydiniz. Size uymamış olabilir. Ayrılabilirsiniz ama çocuğun hayallerini biraz küçümsemişsiniz gibi geldi . Kendi görüşüm insanları hadleri olmayan konuları konuşunca ağızlarının payını veririm , doğru da benim doğrum yanlışta benim yanlışım kimsenin aklına gazına gelme umarım mutlu olursun canııım :))
 
Merhaba uzun zamandır okuyordum ama yeni üye oldum. Fikirlerinize ihtiyacım var. Ben 22 yaşında meslek sahibi tek başıma yaşayan bir kadınım. Bundan 2 hafta önce kız arkadaşlarım bana yatıya misafir olarak geldi. İlişkimi başından belli sevgilimi beğenmediklerini dile getiriyorlardı. Sürekli sen daha güzelsin sen daha iyilerine layıksın bunda ne buluyorsun gibi laflar ederlerdi. Çoğu zaman ya cevap vermez ya da şakaya vururdum. Pek de bir şey anlatmazdım onlara. Ama bu misafir oldukları 4 gün boyunca sürekli ağzımdan laf alıp (özellikle kötü yanlarını ortaya çıkarmak için) beni resmen soğuttular. Hatta ayrılık mesajını da hadi birlikte yazalım diyip yazdırdılar. Evet 2 yıl boyunca sorunlar vardı ama durduk yere bitirdim ilişkiyi. Şimdi size ilişkimi anlatayım. Sevgilimle aynı meslekteniz o 26 yaşında. 2 yıllık bir ilişkimiz var. İki tarafında ailelesi biliyor. Hatta bu Şubat ayında aile tanışması olacaktı. Aşağıya ayrılık mesajımı yazıyorum:
Bu yaşananlardan sonra ilişkimizi en baştan itibaren gözden geçirmeye başladım. Ve bu zamana kadar neden bu kadar zamandır birlikteyiz ona bile anlam veremedim. En başta öğrencilik yıllarında bile otogara gitme saatini bile ben ayarlıyordum. Koştur koştur gittiğimiz zamanlarda bir taksi çevirmeyi bile akıl edemedin. Ben öğrenci olduğum için akıl edememiştim. Sen kaç yıldır meslek sahibisin böyle basit bir sorunu çözememiştin. Ben daha mesleğimin ilk yılında otobuse binmeyi tercih etmiyorum. Her yere taksiyle gidiyorum. Çünkü ben aldığım maaşa göre bir hayat yaşamayı biliyorum. Konforumu elimdeki paraya göre belirliyorum. Ama sana baktığım zaman hiç bir zaman bunu göremedim. Alacağım kıyafetin parasına bile karışıyorsun. Şu an maddiyatımız ortak olmamasına rağmen. Sana baktığım zaman düzenli geliri olan bir insan görmüyorum. Hayatını en azami şartlarda devam ettiriyorsun. Böyle bir adamla evlenmek istemiyorum. Hayattaki tek amacın en kısa sürede memleketine gitmek. Haftasonları köye çıkıp mangal yapmak. Sen busun senin hayatın bundan ibaret. Ama ben ömrümü böyle geçirmek istemiyorum. Böyle bir aile kurmak istemiyorum. Benim hayallerim, hayata bakış açım sana çok zıt. Şimdiye kadar tüm hayallerimden vazgeçmeyi göze aldım. Sana uyum sağlayan ben oldum ama ben artık çok zorlanıyorum.
Ayrıca her zaman her şeyi ben çözmekten sıkıldım. Buraya atandığım zaman yaşadığım tüm zorlukları sana anlatmama rağmen hiç birine çözüm bulamadın. Bir sorunla karşılaştığımda ilk seni arıyorum ama sen sadece süreci uzatıyorsun. Ve hiç bir zaman çözüm bulduğunu hatırlamıyorum. Benim sana sorma sebebim sensiz çözüm bulamam değil, bir kere de olsa senin bir şeyleri çözmeni görmek istememdi. Buraya gelmeden önce bir rezervasyon sitesinden otel bulmak çok mu zordu. Onu geçtim geldiğinde bir de seni otelden almamı istiyorsun. Şehri bilmiyor olabilirsin bir taksi çağırmak çok mu zor. İşine gelince ataerkilsin ama beni ayağına kadar çağırdın. Otogara giderken yine ben taksi çağırdım. Benim yaptığım şeyi sende yapabilirsin Googledan bakıyorum bende.Her şeyi geçtim gezi turunda bile ben her şeyi ayarladım. Birlikte gideceğimiz gezi için beni elin adamlarıyla muhatap ettin. Ben her şeyi telefondan hallettim. Turun benim yaşadığım şehirden kalkması senin konuşamayacağın anlamına gelmiyor. Ben artık yoruldum. Ben geri dönüt almama rağmen her şeyi ilk sana söylüyorum. Ama sen buna rağmen hiç bir şeyi bana anlatamıyorsun. Hep sonradan öğreniyorum. Ve bu da benim sormamla oluyor. Bu ilişkinin maddi manevi tüm yükünü ben taşıyorsam sen niye varsın? Karşılığında senden iyi bir muamele bile görmüyorum. Ben kendimi ne zaman özel hissettim ki. Hep söyledim sana bir kere sandelye çekmek çok mu zor. Memleketine geldiğimde bir çiçek alıp gelmek çok mu zor. Ya da ufak bir hatıra vermek çok mu zor. Otogara bile geç geldin ya. 3 yıl olacak hala bir bileklik(onun yaşadığı şehirde meşhur bir şey) almadın. Söylemeden almayı akıl bile etmedin. Söyledim yine almadın. Ben de biliyorum almayı ama ben senden bir hatıra olsun hiç çıkarmayayım istedim. Özel bir anlamı olsun istedim. Hiç bir zaman bana kendimi özel hissettirmedin. Buna rağmen hala beni eksik yetersiz görüp değiştirmeye çalışıyorsun. Ben bu zamana kadar seni hayatımda iyi bir insan olduğun için tutmuşum. Ama şimdi her anlamda düşündüğümde biz seninle her konuda çok farklıyız. Bunu en başından belli biliyordum ama sevgimin bazı şeylerin üstesinden geleceğine inanmıştım. Ne bir sohbetin ne bir hobin var. Sosyal ortamın bile yok. Sana önerdiğim dizi ve filmleri bile izlemiyorsun. Sosyal hayatta arkadaşlık kuracağım bir insan bile değilsin. Senle evlenip nasıl aynı eve gireceğim. Girdiğim zaman ne konuşacağız nasıl zaman geçireceğiz. Ortak bir müzik zevkimiz bile yok. Senin müzik zevkin bile yok. Bir hobin yok, bir film kitap kültürün yok. Senle neyi paylaşabiliriz bu hayatta? Senle hiç bir şey paylaşamıyoruz. Ve bütün bunlara rağmen her şeyi benden bekliyorsun. Hiç bir zaman bu hayatta yükümü hafifletmedin. Onu geçtim üstüne sırtıma daha çok yük koydun. Ama artık buraya kadar. Ben daha fazla devam etmek istemiyorum. Senin yaşamak istediğim hayata uygun birini bul. Çünkü ben o hayata ait değilim. Ve daha fazla mutsuz olmak istemiyorum. Senden ricam beni bundan sonra beni rahatsız etme. Annelerimizi de bu işe karıştırma. Ben kararım kesin. Değişmeyecek.
Bu mesajı attım ayrıldık. Daha sonra aradı ağlaya ağlaya bağırdım çağırdım küfür ettim(etmemem gerekirdi). Aradan 2 gün geçti yaşadığım şehre kapıya kadar gelmiş. 2 yıldır almadığı çiçeği almış. Tuttum yüzüne fırlattım şimdi mi alıyorsun diye. Doğru düzgün konuşmadım bile. Zaten o ağlamaya başladı. Bir şans ver her şeyi düzelticem dedi. Annem araya girdi ortada çözülmeyecek sorun yok çocuğa inanıyorum bana söz verdi bir şans daha ver diyor. Geçen kargo geldi 8 sayfa mektup yazmış bir de bilekliği yollamış. Şimdi mi yolluyorsun? Niye kaybedince anlaşılır ki kıymetim? Çok ağlıyor söz her şeyi değiştireceğim sana ben eşim gözüyle baktım diyor. Bende zaman istedim sadece 1 haftadır düşünüyorum. Bir yandan özlüyorum yanındayken de çok mutluyum diyorum. Bir yandan da bana göre biri değil onla yapamam diyip duruyorum.
Uzun oldu kusura bakmayın sizce bu yazdıklarım bitirmek için yeterli mi? Yada annem arkadaşlarımın gazına geldiğimi söylüyor öyle mi? Onların etkisi fazla ama bu yazdığım sorunlardan ben de rahatsız oluyordum. Ama bitirecek kadar değil. Nasıl oldu anlamadım bir anda bitirdim. Düşüncelerinizi bekliyorum.
Konu sahibi,sen iyi misin?Daha paragrafında başını okudum.Yok artık bunlar yazılır mı dedim,dger paragraflari okumadım uzun olduğu için.Hala da soruyorsun bitirmek için yeterli mi diye!?.Arkadaşlarınla bir olup adamı yerin dibine sokup çıkarmışsın.Ezikleyip durmussun.Hala kalkmış burda ne soruyorsun ya.Insan gibi saygılı birsekilde ayrılık mesajı yazamiyormusun da çocuk gibi arkadaşlarının yönlendirmesiyle böyle şeyler yazmışsın.Ayni şeyi erkek arkadaşın sana yapsaydı,empati kur bakalım!Sonra gel buraya tekrar sor.
 
Merhaba uzun zamandır okuyordum ama yeni üye oldum. Fikirlerinize ihtiyacım var. Ben 22 yaşında meslek sahibi tek başıma yaşayan bir kadınım. Bundan 2 hafta önce kız arkadaşlarım bana yatıya misafir olarak geldi. İlişkimi başından belli sevgilimi beğenmediklerini dile getiriyorlardı. Sürekli sen daha güzelsin sen daha iyilerine layıksın bunda ne buluyorsun gibi laflar ederlerdi. Çoğu zaman ya cevap vermez ya da şakaya vururdum. Pek de bir şey anlatmazdım onlara. Ama bu misafir oldukları 4 gün boyunca sürekli ağzımdan laf alıp (özellikle kötü yanlarını ortaya çıkarmak için) beni resmen soğuttular. Hatta ayrılık mesajını da hadi birlikte yazalım diyip yazdırdılar. Evet 2 yıl boyunca sorunlar vardı ama durduk yere bitirdim ilişkiyi. Şimdi size ilişkimi anlatayım. Sevgilimle aynı meslekteniz o 26 yaşında. 2 yıllık bir ilişkimiz var. İki tarafında ailelesi biliyor. Hatta bu Şubat ayında aile tanışması olacaktı. Aşağıya ayrılık mesajımı yazıyorum:
Bu yaşananlardan sonra ilişkimizi en baştan itibaren gözden geçirmeye başladım. Ve bu zamana kadar neden bu kadar zamandır birlikteyiz ona bile anlam veremedim. En başta öğrencilik yıllarında bile otogara gitme saatini bile ben ayarlıyordum. Koştur koştur gittiğimiz zamanlarda bir taksi çevirmeyi bile akıl edemedin. Ben öğrenci olduğum için akıl edememiştim. Sen kaç yıldır meslek sahibisin böyle basit bir sorunu çözememiştin. Ben daha mesleğimin ilk yılında otobuse binmeyi tercih etmiyorum. Her yere taksiyle gidiyorum. Çünkü ben aldığım maaşa göre bir hayat yaşamayı biliyorum. Konforumu elimdeki paraya göre belirliyorum. Ama sana baktığım zaman hiç bir zaman bunu göremedim. Alacağım kıyafetin parasına bile karışıyorsun. Şu an maddiyatımız ortak olmamasına rağmen. Sana baktığım zaman düzenli geliri olan bir insan görmüyorum. Hayatını en azami şartlarda devam ettiriyorsun. Böyle bir adamla evlenmek istemiyorum. Hayattaki tek amacın en kısa sürede memleketine gitmek. Haftasonları köye çıkıp mangal yapmak. Sen busun senin hayatın bundan ibaret. Ama ben ömrümü böyle geçirmek istemiyorum. Böyle bir aile kurmak istemiyorum. Benim hayallerim, hayata bakış açım sana çok zıt. Şimdiye kadar tüm hayallerimden vazgeçmeyi göze aldım. Sana uyum sağlayan ben oldum ama ben artık çok zorlanıyorum.
Ayrıca her zaman her şeyi ben çözmekten sıkıldım. Buraya atandığım zaman yaşadığım tüm zorlukları sana anlatmama rağmen hiç birine çözüm bulamadın. Bir sorunla karşılaştığımda ilk seni arıyorum ama sen sadece süreci uzatıyorsun. Ve hiç bir zaman çözüm bulduğunu hatırlamıyorum. Benim sana sorma sebebim sensiz çözüm bulamam değil, bir kere de olsa senin bir şeyleri çözmeni görmek istememdi. Buraya gelmeden önce bir rezervasyon sitesinden otel bulmak çok mu zordu. Onu geçtim geldiğinde bir de seni otelden almamı istiyorsun. Şehri bilmiyor olabilirsin bir taksi çağırmak çok mu zor. İşine gelince ataerkilsin ama beni ayağına kadar çağırdın. Otogara giderken yine ben taksi çağırdım. Benim yaptığım şeyi sende yapabilirsin Googledan bakıyorum bende.Her şeyi geçtim gezi turunda bile ben her şeyi ayarladım. Birlikte gideceğimiz gezi için beni elin adamlarıyla muhatap ettin. Ben her şeyi telefondan hallettim. Turun benim yaşadığım şehirden kalkması senin konuşamayacağın anlamına gelmiyor. Ben artık yoruldum. Ben geri dönüt almama rağmen her şeyi ilk sana söylüyorum. Ama sen buna rağmen hiç bir şeyi bana anlatamıyorsun. Hep sonradan öğreniyorum. Ve bu da benim sormamla oluyor. Bu ilişkinin maddi manevi tüm yükünü ben taşıyorsam sen niye varsın? Karşılığında senden iyi bir muamele bile görmüyorum. Ben kendimi ne zaman özel hissettim ki. Hep söyledim sana bir kere sandelye çekmek çok mu zor. Memleketine geldiğimde bir çiçek alıp gelmek çok mu zor. Ya da ufak bir hatıra vermek çok mu zor. Otogara bile geç geldin ya. 3 yıl olacak hala bir bileklik(onun yaşadığı şehirde meşhur bir şey) almadın. Söylemeden almayı akıl bile etmedin. Söyledim yine almadın. Ben de biliyorum almayı ama ben senden bir hatıra olsun hiç çıkarmayayım istedim. Özel bir anlamı olsun istedim. Hiç bir zaman bana kendimi özel hissettirmedin. Buna rağmen hala beni eksik yetersiz görüp değiştirmeye çalışıyorsun. Ben bu zamana kadar seni hayatımda iyi bir insan olduğun için tutmuşum. Ama şimdi her anlamda düşündüğümde biz seninle her konuda çok farklıyız. Bunu en başından belli biliyordum ama sevgimin bazı şeylerin üstesinden geleceğine inanmıştım. Ne bir sohbetin ne bir hobin var. Sosyal ortamın bile yok. Sana önerdiğim dizi ve filmleri bile izlemiyorsun. Sosyal hayatta arkadaşlık kuracağım bir insan bile değilsin. Senle evlenip nasıl aynı eve gireceğim. Girdiğim zaman ne konuşacağız nasıl zaman geçireceğiz. Ortak bir müzik zevkimiz bile yok. Senin müzik zevkin bile yok. Bir hobin yok, bir film kitap kültürün yok. Senle neyi paylaşabiliriz bu hayatta? Senle hiç bir şey paylaşamıyoruz. Ve bütün bunlara rağmen her şeyi benden bekliyorsun. Hiç bir zaman bu hayatta yükümü hafifletmedin. Onu geçtim üstüne sırtıma daha çok yük koydun. Ama artık buraya kadar. Ben daha fazla devam etmek istemiyorum. Senin yaşamak istediğim hayata uygun birini bul. Çünkü ben o hayata ait değilim. Ve daha fazla mutsuz olmak istemiyorum. Senden ricam beni bundan sonra beni rahatsız etme. Annelerimizi de bu işe karıştırma. Ben kararım kesin. Değişmeyecek.
Bu mesajı attım ayrıldık. Daha sonra aradı ağlaya ağlaya bağırdım çağırdım küfür ettim(etmemem gerekirdi). Aradan 2 gün geçti yaşadığım şehre kapıya kadar gelmiş. 2 yıldır almadığı çiçeği almış. Tuttum yüzüne fırlattım şimdi mi alıyorsun diye. Doğru düzgün konuşmadım bile. Zaten o ağlamaya başladı. Bir şans ver her şeyi düzelticem dedi. Annem araya girdi ortada çözülmeyecek sorun yok çocuğa inanıyorum bana söz verdi bir şans daha ver diyor. Geçen kargo geldi 8 sayfa mektup yazmış bir de bilekliği yollamış. Şimdi mi yolluyorsun? Niye kaybedince anlaşılır ki kıymetim? Çok ağlıyor söz her şeyi değiştireceğim sana ben eşim gözüyle baktım diyor. Bende zaman istedim sadece 1 haftadır düşünüyorum. Bir yandan özlüyorum yanındayken de çok mutluyum diyorum. Bir yandan da bana göre biri değil onla yapamam diyip duruyorum.
Uzun oldu kusura bakmayın sizce bu yazdıklarım bitirmek için yeterli mi? Yada annem arkadaşlarımın gazına geldiğimi söylüyor öyle mi? Onların etkisi fazla ama bu yazdığım sorunlardan ben de rahatsız oluyordum. Ama bitirecek kadar değil. Nasıl oldu anlamadım bir anda bitirdim. Düşüncelerinizi bekliyorum.
Sende fazla akıllı ve iyi değilmissin ki, arkadaşının aklına uymussun çocuk senden kurtulmuş bence
 
Konu sahibi,sen iyi misin?Daha paragrafında başını okudum.Yok artık bunlar yazılır mı dedim,dger paragraflari okumadım uzun olduğu için.Hala da soruyorsun bitirmek için yeterli mi diye!?.Arkadaşlarınla bir olup adamı yerin dibine sokup çıkarmışsın.Ezikleyip durmussun.Hala kalkmış burda ne soruyorsun ya.Insan gibi saygılı birsekilde ayrılık mesajı yazamiyormusun da çocuk gibi arkadaşlarının yönlendirmesiyle böyle şeyler yazmışsın.Ayni şeyi erkek arkadaşın sana yapsaydı,empati kur bakalım!Sonra gel buraya tekrar sor.
Eski konu
 
Ya bu çocuktan baba olur. Yok dersen ki bahsettiğim şeyler çok önemli, o kadar yırtık ayrıntılı düşünen insanda, senden çok özellik bekler karşılayamazsan sıkıntı olur.
 
Yaa eski konu hortlamış ama ben şeyi merak ettim. Bu dediklerinin hepsini bi mesajda mı yazmış? :KK70:
 
Merhaba uzun zamandır okuyordum ama yeni üye oldum. Fikirlerinize ihtiyacım var. Ben 22 yaşında meslek sahibi tek başıma yaşayan bir kadınım. Bundan 2 hafta önce kız arkadaşlarım bana yatıya misafir olarak geldi. İlişkimi başından belli sevgilimi beğenmediklerini dile getiriyorlardı. Sürekli sen daha güzelsin sen daha iyilerine layıksın bunda ne buluyorsun gibi laflar ederlerdi. Çoğu zaman ya cevap vermez ya da şakaya vururdum. Pek de bir şey anlatmazdım onlara. Ama bu misafir oldukları 4 gün boyunca sürekli ağzımdan laf alıp (özellikle kötü yanlarını ortaya çıkarmak için) beni resmen soğuttular. Hatta ayrılık mesajını da hadi birlikte yazalım diyip yazdırdılar. Evet 2 yıl boyunca sorunlar vardı ama durduk yere bitirdim ilişkiyi. Şimdi size ilişkimi anlatayım. Sevgilimle aynı meslekteniz o 26 yaşında. 2 yıllık bir ilişkimiz var. İki tarafında ailelesi biliyor. Hatta bu Şubat ayında aile tanışması olacaktı. Aşağıya ayrılık mesajımı yazıyorum:
Bu yaşananlardan sonra ilişkimizi en baştan itibaren gözden geçirmeye başladım. Ve bu zamana kadar neden bu kadar zamandır birlikteyiz ona bile anlam veremedim. En başta öğrencilik yıllarında bile otogara gitme saatini bile ben ayarlıyordum. Koştur koştur gittiğimiz zamanlarda bir taksi çevirmeyi bile akıl edemedin. Ben öğrenci olduğum için akıl edememiştim. Sen kaç yıldır meslek sahibisin böyle basit bir sorunu çözememiştin. Ben daha mesleğimin ilk yılında otobuse binmeyi tercih etmiyorum. Her yere taksiyle gidiyorum. Çünkü ben aldığım maaşa göre bir hayat yaşamayı biliyorum. Konforumu elimdeki paraya göre belirliyorum. Ama sana baktığım zaman hiç bir zaman bunu göremedim. Alacağım kıyafetin parasına bile karışıyorsun. Şu an maddiyatımız ortak olmamasına rağmen. Sana baktığım zaman düzenli geliri olan bir insan görmüyorum. Hayatını en azami şartlarda devam ettiriyorsun. Böyle bir adamla evlenmek istemiyorum. Hayattaki tek amacın en kısa sürede memleketine gitmek. Haftasonları köye çıkıp mangal yapmak. Sen busun senin hayatın bundan ibaret. Ama ben ömrümü böyle geçirmek istemiyorum. Böyle bir aile kurmak istemiyorum. Benim hayallerim, hayata bakış açım sana çok zıt. Şimdiye kadar tüm hayallerimden vazgeçmeyi göze aldım. Sana uyum sağlayan ben oldum ama ben artık çok zorlanıyorum.
Ayrıca her zaman her şeyi ben çözmekten sıkıldım. Buraya atandığım zaman yaşadığım tüm zorlukları sana anlatmama rağmen hiç birine çözüm bulamadın. Bir sorunla karşılaştığımda ilk seni arıyorum ama sen sadece süreci uzatıyorsun. Ve hiç bir zaman çözüm bulduğunu hatırlamıyorum. Benim sana sorma sebebim sensiz çözüm bulamam değil, bir kere de olsa senin bir şeyleri çözmeni görmek istememdi. Buraya gelmeden önce bir rezervasyon sitesinden otel bulmak çok mu zordu. Onu geçtim geldiğinde bir de seni otelden almamı istiyorsun. Şehri bilmiyor olabilirsin bir taksi çağırmak çok mu zor. İşine gelince ataerkilsin ama beni ayağına kadar çağırdın. Otogara giderken yine ben taksi çağırdım. Benim yaptığım şeyi sende yapabilirsin Googledan bakıyorum bende.Her şeyi geçtim gezi turunda bile ben her şeyi ayarladım. Birlikte gideceğimiz gezi için beni elin adamlarıyla muhatap ettin. Ben her şeyi telefondan hallettim. Turun benim yaşadığım şehirden kalkması senin konuşamayacağın anlamına gelmiyor. Ben artık yoruldum. Ben geri dönüt almama rağmen her şeyi ilk sana söylüyorum. Ama sen buna rağmen hiç bir şeyi bana anlatamıyorsun. Hep sonradan öğreniyorum. Ve bu da benim sormamla oluyor. Bu ilişkinin maddi manevi tüm yükünü ben taşıyorsam sen niye varsın? Karşılığında senden iyi bir muamele bile görmüyorum. Ben kendimi ne zaman özel hissettim ki. Hep söyledim sana bir kere sandelye çekmek çok mu zor. Memleketine geldiğimde bir çiçek alıp gelmek çok mu zor. Ya da ufak bir hatıra vermek çok mu zor. Otogara bile geç geldin ya. 3 yıl olacak hala bir bileklik(onun yaşadığı şehirde meşhur bir şey) almadın. Söylemeden almayı akıl bile etmedin. Söyledim yine almadın. Ben de biliyorum almayı ama ben senden bir hatıra olsun hiç çıkarmayayım istedim. Özel bir anlamı olsun istedim. Hiç bir zaman bana kendimi özel hissettirmedin. Buna rağmen hala beni eksik yetersiz görüp değiştirmeye çalışıyorsun. Ben bu zamana kadar seni hayatımda iyi bir insan olduğun için tutmuşum. Ama şimdi her anlamda düşündüğümde biz seninle her konuda çok farklıyız. Bunu en başından belli biliyordum ama sevgimin bazı şeylerin üstesinden geleceğine inanmıştım. Ne bir sohbetin ne bir hobin var. Sosyal ortamın bile yok. Sana önerdiğim dizi ve filmleri bile izlemiyorsun. Sosyal hayatta arkadaşlık kuracağım bir insan bile değilsin. Senle evlenip nasıl aynı eve gireceğim. Girdiğim zaman ne konuşacağız nasıl zaman geçireceğiz. Ortak bir müzik zevkimiz bile yok. Senin müzik zevkin bile yok. Bir hobin yok, bir film kitap kültürün yok. Senle neyi paylaşabiliriz bu hayatta? Senle hiç bir şey paylaşamıyoruz. Ve bütün bunlara rağmen her şeyi benden bekliyorsun. Hiç bir zaman bu hayatta yükümü hafifletmedin. Onu geçtim üstüne sırtıma daha çok yük koydun. Ama artık buraya kadar. Ben daha fazla devam etmek istemiyorum. Senin yaşamak istediğim hayata uygun birini bul. Çünkü ben o hayata ait değilim. Ve daha fazla mutsuz olmak istemiyorum. Senden ricam beni bundan sonra beni rahatsız etme. Annelerimizi de bu işe karıştırma. Ben kararım kesin. Değişmeyecek.
Bu mesajı attım ayrıldık. Daha sonra aradı ağlaya ağlaya bağırdım çağırdım küfür ettim(etmemem gerekirdi). Aradan 2 gün geçti yaşadığım şehre kapıya kadar gelmiş. 2 yıldır almadığı çiçeği almış. Tuttum yüzüne fırlattım şimdi mi alıyorsun diye. Doğru düzgün konuşmadım bile. Zaten o ağlamaya başladı. Bir şans ver her şeyi düzelticem dedi. Annem araya girdi ortada çözülmeyecek sorun yok çocuğa inanıyorum bana söz verdi bir şans daha ver diyor. Geçen kargo geldi 8 sayfa mektup yazmış bir de bilekliği yollamış. Şimdi mi yolluyorsun? Niye kaybedince anlaşılır ki kıymetim? Çok ağlıyor söz her şeyi değiştireceğim sana ben eşim gözüyle baktım diyor. Bende zaman istedim sadece 1 haftadır düşünüyorum. Bir yandan özlüyorum yanındayken de çok mutluyum diyorum. Bir yandan da bana göre biri değil onla yapamam diyip duruyorum.
Uzun oldu kusura bakmayın sizce bu yazdıklarım bitirmek için yeterli mi? Yada annem arkadaşlarımın gazına geldiğimi söylüyor öyle mi? Onların etkisi fazla ama bu yazdığım sorunlardan ben de rahatsız oluyordum. Ama bitirecek kadar değil. Nasıl oldu anlamadım bir anda bitirdim. Düşüncelerinizi bekliyorum.
Sevgılın var yemez mıydı ?
 
Off yeni sandim. Resmen okudum konuyu. Neyse madem okudum cevap vereyim

Mesajiniz cok sert olmus. Ama kaygilariniz yerinde. Hic bir isi tek basina halledemeyen erkekle olmaz
 
X