"Bebek annenin karnındayken, su içinde yüzer pozisyondadır ve bu nedenle akciğerleri suyla dolmuştur. Normal doğumda önce bebeğin kafası, ardından basınçla göğüs kafesi çıkar. Bu sırada bebeğin ciğerlerindeki sıvı boşalır ve ağlamaya başlar. Ağlamayla birlikte akciğerlere hava gider. Oysa sezaryende basınç olmadığı için bebek ciğerlerindeki suyu atmadan doğuyor. Sezaryenle doğan bebek, normal yolla doğan bebeğe oranla üç gün boyunca daha hızlı nefes alıp veriyor ki ciğerlerindeki sıvıyı atabilsin. Ayrıca sezaryen yöntemiyle doğumda bebek anestezi aldığı için uyanmıyor, emzirmeye daha geç başlanıyor. Oysa ki ideal olan, bebeğin doğduktan sonra ilk yarım saatte emzirilmesidir."
Dr. Özgeneci, gerekmedikçe sezaryenle doğum yapmanın annenin sağlığını da olumsuz etkileyebilecek yönleri olduğunu şöyle anlattı: "Doğumdan sonra ağrı olduğu için anne hayata geç başlayabiliyor. Normal doğum yapan anne ve bebeği yaklaşık 24 saat sonra taburcu edebilirken, sezaryende bu süre 72 saattir. 'Bebeğin sarılığı var mı, solunumu iyi mi, annede bir sorun görülüyor mu?' Bütün bu risklerin düşünülmesi gerekiyor. Sezaryenle doğum yapan annelerin uzun süre ağır işlerden kaçınması gerekiyor. Çünkü dikiş yerlerinde ağrılar da oluyor. Sezaryenle doğum yapan anneler normal doğum yapanlara göre de daha geç kilo veriyor."