2009 Eylül Anneleri


yok canım ben eşime bişey desem..sen git de çocukla ev işiyle ilgilen diyor...kendini sıkıp bunaltıp dır dır ediyormuşum....öyle kıskandığı falan yok..kendiyle hiç ilgilenmesem çok mutlu oluyor..
 
yok canım ben eşime bişey desem..sen git de çocukla ev işiyle ilgilen diyor...kendini sıkıp bunaltıp dır dır ediyormuşum....öyle kıskandığı falan yok..kendiyle hiç ilgilenmesem çok mutlu oluyor..

canım diyecek bişey bulamıyorum.. umarım hatasını görür..
 

canım ben yetişebildiğim kadar işlerimi yapıyorum yemek ütü vs..mesela eymen 2 haftadır huzursuz hep onla ilgileniyorum ütüyü aksattım..yemeği de haftada bir gün dışardan isityoruz..dün bana dediği..yemek yapmıyorsun ütü yapmıyorsun sana çok anlayış gösteriyorum sen bana göstermiyorsun oldu..yani hemen bunu dile getirdi..bu da beni çok üzdü..8 yıldır çalışıyorum ne zorluklar çektim..erken kalk çocuğu giydir koştur işe git akşam çocuğu al iş stresi ev stresi..ama karşılığı bu olmamalı...


canım bu dediği e-mail yöntemiyle çok denedim..akşam geldi konuştuk iyi olduk..bi kaç gün sonra yine aynı...
 
aah ah hangibirine alinti yapip cevap vereyim sasirdim arkadaslar.ama bu aksam bi duzeltme yapalim hepimiz.ama kavga etmeden savasma sevis yontemiyle.belki yarar.bizde en ufak seye yuz burup atisiyoruz.bende o da eskisi gibi degil kabul ediyorum ama dur bu aksam bi bakalim duruma:)
 
tülaycım zaman en iyi ilaçtir çözümlenmiş sorunlar için rafa kaldırılmış sorunlar için değil o yüzden sorunların üstüne öreterek bi yere varamayız sonuçta sorun hala orda duruyo katılıyorum artık hiç bişi eskisi gibi olmıcak ama elimizden gelenide yapmalıyız sonuçta çoçuğumuz oldu diye hereyden vazgeçemezki insan eşimde deli gibi çalışıyo eve geldimi bi yere yığılıp kalıyo ama ben yineden ilgi göstermeye çalışıyorum halini hatrını soruyorum yemeğini en güzel şekilde hazırlıyorum ki benim eşim duygularını asla beli etmez ama bazen değerimi bildiğini söylüyo ya dünyalar benim oluyo allah razı olsun odun dur ama yinede sever beni düşünür bazen hiç ummadığım bi an da bende bundan doalyı küçük şeylerden mutlu omayı öğendim eşimden böle idare ediyorum :)

tabi her eş aynı değildir :)
 
ebrucum genç yaşta evlenince insan biraz tecrüesiz oluyo bü yüzden evliliğimin ilk yıllarında o kadar çok evlilikle ilgili insan ilişkileri ile ilgili şeyler okudumki iyi oldu bazen çok işe yarıyoalr halada araştırır dinlerim :)
 
vay anam vaaay durum fena.uzerine gitme bi sure dicem ama yapmisindir her yolu denemissindir Allah kolaylik versin yaa(

ya sen bizim topigin evlilik danismani Selin Karacehennem`i gibi oldun hee aferin gis:)
 
zeynep çim bnm sölediğim şu an doğumdan kaynaklanan uzaklık bi sorun varsa elbette kırmadan
taraflar birbirini konuşulmalı...öle zamana bırakılmalı
esin cim ama senin durum epey zor Allah yardımcın olsun
 

evet 19 yaşında evlenmemin zararları
 
bircancım ben öle düşünmüyorum tamam tasvip etmiyorum bence çok erken bi yaş ama banada getirileri oldu bana :)

tülaycım anladım konu oysa doğru söylüyosun :) buarda bende bugun yarın regl olucam bende çoook yorgunum sabahtan beri doğru düzgün hiç işyapmıyorum
 
kızlar belki bu yazıyı daha önce okuyan olmuştur..bende daha önce okudum ama şimdi dertliyim ya okuyunca daha kötü oldum...şuan hıçkıra hıçkıra ağlıyorum............



Sevgili anneciğim, sevgili babacığım.

Size bu mektubu bu yerden yazıyorum. Burası cennetmiş. Kucağında oturduğum melek öyle söyledi.

O beni seviyor ve benimle ağlıyor.

Kalbim kırık ya... Sizin küçük kızınız olmayı çok istemiştim ya.

Öncesini bilmiyorum. Ama bir gün varlığımı fark ettiğimde çok heyecanlanmıştım.

Loş, ama çok rahat bir yerdeydim.

Ellerimde ve ayaklarımda parmaklarım vardı. Ama oradan çıkabilmem için daha çook gelişmem lazımdı. Olsun! Ben de zamanımı uyuyarak veya düşünerek geçiriyordum.

Anneciğim.

Daha ilk günlerimden itibaren seninle aramızda çok özel bir bağ olduğunu fark etmiştim. Bazen ağladığını duyuyordum. Sen ağlayınca ben de ağlıyordum. Bazen bağırıyor ve sonra ağlıyordun. Babam da sana bağırıyordu. Üzülüyordum. Daha iyi olmanızı ümit ediyordum. Neden o kadar çok ağlıyordun?

Bir gün bütün gün ağladın. Benim de yüreğim ezildi, ezildi. Nasıl bu kadar mutsuz olabilirdin; anlayamıyordum. İşte tam o gün korkunç bir şey oldu. O ılık, emniyetli, rahat odama bir... Bir canavar girdi.

Öyle çok korktum ki... Çığlıklar attım, bağırdım... Gücüm tükenene kadar. O canavar kolumu parçaladı. Öyle çok acıdı ki; sana tarif edemem. Durması için yalvardım. Ama durmadı. O bacağımı koparırken, ben dehşetle bağırmaktan başka bir şey yapamıyordum. Acı içime çökmüştü. Ölüyordum anneciğim.

Yüzünü asla göremeyecek miydim?

Beni ne kadar çok sevdiğini duymayacak mıydım?

Oysa ben senin bütün gözyaşlarını silmek istemiştim. Seni mutlu etmek için neler planlamıştım... Oysa şimdi, bütün hayallerim tuz buz olmuştu.

Artık yerlerinde olmayan kollarım ve bacaklarımın yırtıldığı yerler mi daha çok acıyordu, kalbim mi; bilemedim. Kızın olmayı ne çok istemiştim...

Sanıyorum bu olmayacaktı. Acılar içinde ölüyordum. Ve kim bilir sen ne haldeydin! Ölmeden önce seni ne çok sevdiğimi söylemek istedim anneciğim. Ama henüz senin anlayabileceğin kelimeleri söyleyemiyordum.

Sonra acılarım kesildi. O geldi. Şimdi kucağında oturduğum melek. Bana kollarını uzattı, incitmekten korkarak kucağına aldı. Öyle güzeldi ki... Mutlaka sana benziyordu.

Beni bu güzel yere getirdi: Cennetmiş...

Artık kollarım, bacaklarım hiç acımıyordu. Ama kalbim hâlâ acıyordu.

"Ne oldu?" diye sordum meleğe.

"Kimdi o canavar?"

"Kürtaj" dedi melek yaşlı gözlerle ve zor duyulur bir sesle.

Sana bu mektubu seni ne çok sevdiğimi söylemek için yazdım anneciğim. Bana inan; yaşamayı çok istedim. İsteğim vardı. Ama gücüm yoktu. Canavar öyle güçlüydü ki... Yaşayabilmem mümkün değildi. Seninle kalmayı çok istediğime inanıyorsun, değil mi? Anneciğim, o kürtaj canavarına dikkat et, e mi?

Görürsen, kaç.

Ve anneciğim, inşallah senin kalbin de benimki gibi acımıyordur.

Seni çok seven bebecik kızın.
 
of of herkes aynı durumdaymış, demek ki bizlerde de bir problem varmış.. Benim eşim çıkarken romantiğin önde gideniydi , cafelkerde sandalye çekmek , tuvalete eşlik etmek hep yaptığı şeylerdi .Evelndikten sonra öküz arkadaşlarından gördüklerini uygulamaya başladı :) çok güzel yazılar yazardı birbirimize hep notlar yazar sevgimizi belirtirdik . Evlendik her şey değişti , zaten normal olanı da böyle diye bana empoze etti ama iletişim sıfır ( bazı durumlar hariç ) o zaman çenesi açılıyor , ama sonra farkettim ki biraz da sebebi benim , her şeyi kendim yaparım edasıyla yaklaştım adama evlenir evlenmez kendini kanıtlamasına izin vermedim , ben yaparım ben yaparım diye ...
Şimdi zaten iş yapmaya vaktim yok yemek de yapmıyorum , yiyip geliyoruz efe de uyuyunca vakit bize kalıyor tabi tartıştığımız zamanlarda uyuyor o bende işlerimi toparlayıp yatıyorum . Sabah akşam 3 saatimiz birlikte yolda geçiyor , onun işleriyle alakalı konuşunca sohbet etmiş oluyoruz ama kızgınsam ya da konuşmak istemiyorsam susuyoruz . Benim yanımdayken sürekli teli çalıyor , ustasıyla bile güle oynaya konuşuyor ona bile içerliyorum , bana böyle konuşmuyor diye ama sonra düşünüyorum bende arkadaşlarımla ya da oğlumla konuşurken onunla konuştuğum gibi konuşmuyorum yani karşılıklı bir tükenme söz konusu , işkolik koca ve getirdikleri aynı zamanda geçen yazdığım gibi gençliğimiz geçip gidiyor mal mülk edinicez diye... Ama yanaşma meselesine gelince ne ben hayır derim ne o ikimizde her zaman istekli oluyoruz ( hamilelik haricinde ) Ama doğumdan sonra hep benden bekler hale geldi ve ben yadırgamıyorum çok doğru bir şey bence erkeğin kadından beklemesi ....ve gerçekten ilişkiyi canlı tutmanın da yollarından biri ...
 
bende canım üniversite sınavını kazanmama rağmen okumayıp 18 yaşında evlendim...çok seviyordum...aşkın gözü kör ve sen de küçüksün...

Bence öyle düşünme , insan kaç yaşında evlenirse evlensin ne yaşıyacağını asla bilemez , sadece az çok ne istediğini kestirebilir . Bir de yaşamda attığımız her adım bise birşeyler katıyor , bak ne güzel iki tane evladın var , ben ikinciyi yapana kadar yaşım geçecek , belki olacak belki olmayacak Allah bilir .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…