• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

2009 Nisan Anneleri buraya

ii akşamlar kızlar nsılsnz ben çok kötüyüm kızlar sabahtan beri yatıyrm affedersnz ama felaket ishal olmşm migde bulantısı her yerim agrıyooooo kızlarrrr zeyneple hiç ilgilenmdm bugn saolsn kaynanmla kardeşim baktıar ben yattm öle
zeynepte çok hastaydı devmlı aglıyoduu kabız olmş aynı koyun pisligi gibi kaka yapıyodu hastaneye götrdü eşimm öle büyük bişey yok aptamilin devm sütünü kullabckmşım ilk başta içine haff şeker atcm alışmsı için alışınca şekri kescm ama biberonla yemiyo bende kaşıkla yediryorum alla razı olsn kaynanm bizde kalck sahurda falan herşeyi o hazrlıckkkkk

canım geçmiş olsun... ay kıyamam zeynepciğee... ana kıs Allah acil şifa versin... maşallah kaynanaya.... offffffffffff. diyor susuyorum............
 
ayy kıslar mutlaka izlemişinizdir de izlemeyenler bi izlesin... komik ötesi......... (tabi bence) ve ordaki diğer videolar da komik...........
 
ruveydaaa sen son zamanlarda sadece okuyon ... iyi misin.... bi sorun yoktur inş.... melike sen....
 
ii akşamlar kızlar nsılsnz ben çok kötüyüm kızlar sabahtan beri yatıyrm affedersnz ama felaket ishal olmşm migde bulantısı her yerim agrıyooooo kızlarrrr zeyneple hiç ilgilenmdm bugn saolsn kaynanmla kardeşim baktıar ben yattm öle
zeynepte çok hastaydı devmlı aglıyoduu kabız olmş aynı koyun pisligi gibi kaka yapıyodu hastaneye götrdü eşimm öle büyük bişey yok aptamilin devm sütünü kullabckmşım ilk başta içine haff şeker atcm alışmsı için alışınca şekri kescm ama biberonla yemiyo bende kaşıkla yediryorum alla razı olsn kaynanm bizde kalck sahurda falan herşeyi o hazrlıckkkkk

geçmiş olsun canım ikinize de..
 
ii akşamlar kızlar nsılsnz ben çok kötüyüm kızlar sabahtan beri yatıyrm affedersnz ama felaket ishal olmşm migde bulantısı her yerim agrıyooooo kızlarrrr zeyneple hiç ilgilenmdm bugn saolsn kaynanmla kardeşim baktıar ben yattm öle
zeynepte çok hastaydı devmlı aglıyoduu kabız olmş aynı koyun pisligi gibi kaka yapıyodu hastaneye götrdü eşimm öle büyük bişey yok aptamilin devm sütünü kullabckmşım ilk başta içine haff şeker atcm alışmsı için alışınca şekri kescm ama biberonla yemiyo bende kaşıkla yediryorum alla razı olsn kaynanm bizde kalck sahurda falan herşeyi o hazrlıckkkkk

aman ikinizin birden hasta olması kötü olmuş çok geçmiş olsun ama allahtan yanında birileri var cnm :teselli:
 
kıslar ben çok üzgünüm yaaaa... babası pınar'ı oynatırken yemek masasındaki çiçekle... pınar çiçeğe doğru eğilmiş ve baiını tam alnını masaya çarpmış.... ayyy nasıl bağırdı yaaa.... bişiy olmaz demi bu düşme gibi mi yoksa... dr gitmeli miyim..... sol tarafı.....
canım geçmiş olsnn kuzum yaaaaa kıyamm ben


canım geçmiş olsun... ay kıyamam zeynepciğee... ana kıs Allah acil şifa versin... maşallah kaynanaya.... offffffffffff. diyor susuyorum............
saolasn canm benm yaaaaa

geçmiş olsun canım ikinize de..

t.edrim ipekcigm
 
ii akşamlar kızlar nsılsnz ben çok kötüyüm kızlar sabahtan beri yatıyrm affedersnz ama felaket ishal olmşm migde bulantısı her yerim agrıyooooo kızlarrrr zeyneple hiç ilgilenmdm bugn saolsn kaynanmla kardeşim baktıar ben yattm öle
zeynepte çok hastaydı devmlı aglıyoduu kabız olmş aynı koyun pisligi gibi kaka yapıyodu hastaneye götrdü eşimm öle büyük bişey yok aptamilin devm sütünü kullabckmşım ilk başta içine haff şeker atcm alışmsı için alışınca şekri kescm ama biberonla yemiyo bende kaşıkla yediryorum alla razı olsn kaynanm bizde kalck sahurda falan herşeyi o hazrlıckkkkk
geçmiş olsun cnm
 
Kızlar dün nete girememiştim 30 sayfa oku oku bitmedi, beni çoğunlukla online görebilirsiniz ama ben sayfayı açık bırakıp bir sürü iş yapıyorum, arada da anca okuyabiliyorum.Zaten kızım bilg. başına oturduğumu anlıyor sanki. Yanında duruyorum hiç yüzüme bakmadan oyuncaklarıyla oynuyor,bilg.başına oturunca basıyor çığlığı :))
Umarım herkes çok iyidir. Hasta olanlara acil şifalar diliyorum...
 
arkadaşlar belki çoğunuz biliyorunuzdur ama bilmeyenler için yazayım, bebişlerinizi tv. den özelikle klip ve reklamlar gibi proramlardan uzak tutun , bununla ilgili yazıyı aşağıya alıntı yapıyorum gerçekten çok önemli, benim yeğeni ve bi kaç arkadaşımın çocuğunun başına geldi yeğenim 9 yaşında çok şükür erken farketmemize rağmen halen tedaviye devam ediyor.

Psikiyatristlere göre; televizyon kanallarındaki müzik kliplerini sürekli izleyen 0 ile 3 yaş arası bebekler, hayata ilk adımı atamıyor.
Sosyalleşme temellerinin atıldığı bu dönemde uğradıkları, "Klip bombardımanı" nedeniyle minikler isimlerini bile öğrenemiyorlar.

Ses ile ağız hareketleri arasında bağlantı kurarak, dış dünyaya ilk adımlarını atmaları gereken, 0-3 yaş döneminde aldıkları hasarla, "hayata başlama" şansı azalan çocuklar, ancak "özel" eğitimle en başa dönebiliyorlar. Tıp literatüründe Klip sendromu olarak yerini alan bu "gerileme" ile ilgili Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocuklara bu dönemde klip seyrettirmek şeker hastası bir çocuğa şeker yedirmeye benziyor" yorumunu yapıyor. Televizyon karşısına oturtulup, "Müzik kulağı gelişsin" diye klip seyrettirilen tüm 0-3 yaş arası bebekleri etkisi altına alan bu sendrom, kimi çocuklarda hafif, kimi çocuklarda ağır tahribat yaparak kendini gösteriyor. Her kesimden yüzlerce aile çocuklarındaki konuşamama, tepkisizlik, ilgisizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetlerle doktorların kapısını aşındırıyor.

Çocukların oyalanması ya da sakinleşmesi için sürekli televizyonlardaki kliplerin karşısına oturtulduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Yazgan, "Sosyalleşmenin temelleri üç yaşına kadar atılır. Klip karşısında bırakılan çocuk, yalnız başına hiçbir şey yapılmadan bırakılan çocukla eşdeğerde büyütülüyor demektir. Televizyon hiçbir zaman çocuklar için iletişim aracı olamaz. ıletişim kurmaktan uzak büyüyen çocuklar sonraki dönemde özel eğitim görmek zorunda kalıyorlar" diyor.

ıFADE GÜÇLÜĞÜ YARATIYOR

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin bu riski çok daha yukarı taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Yankı Yazgan'a göre kliplere maruz kaldıkları için iletişim becerileri gelişemeyen çocuklar bir noktadan sonra gözetim altına alınmak zorunda kalınıyor. Televizyonun ilişkiye girilebilen bir araç olmadığının altını ısrarla çizen Yankı Yazgan, "Çocuklar görsel olarak öğrenmeye daha yatkın oldukları için kliplere ilgi duyuyorlar ancak, bu onların anlama ve ifade güçlüğüne kapılmasına neden oluyor" diyor.

Genetik olarak risk taşıyan çocuklarda kliplerin iletişim becerileri konusunda ciddi hasarlar bıraktığına değinen Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Çocukların bu dönemde anne ve babalarıyla, çevreleriyle iletişim kurmaya ihtiyacı vardır. Kliplerle baş başa bırakmak onların bu ihtiyaçlarını durdurmak anlamına gelir" diyor. Prof. Dr. Yankı Yazgan, hastalığın teşhisinin ardından çocukların durumlarının incelenerek tedavi sürecinin başlatıldığını kaydediyor; "Genetik riski düşük olan çocuklarda tedavi sonrası olumlu gelişme sağlanıyor ancak yüksek olanlarda sıkı bir özel eğitim programı gerekiyor. Çocuklar bu dönem içinde kliplerden tamamıyla uzaklaştırılıyorlar"

DOKTORLAR UYARIYOR

Doktorların da bu konuda uyarıları var. "Klip bebekleri"nin "Otizm"e giden süreçte mutlaka bazı işaretler verdiklerini ifade ederek anne- babaların duyarlı olmaları gerektiğini belirtiyorlar ve kolayca fark edilebilecek bir kaç , "işaret" sıralıyorlar.

* Göz göze gelmemeye çalışır.

* Yüz ifadesi ciddidir, donuktur ya da hüzünlü gibidir

* ılgilendiği şeyi parmakla göstermez

* Yaşıtlarından uzak durur, yanlarına sokulmaz

* Aşırı utangaç gibidir, anne babasına yapışır

* Garip parmak hareketleri yapar ya da ellerini uzatıp çevirerek bakar.

* Orta derecedeki ağrıları umursamaz görünür.

* Yeni ortamlarda bulunmak istemez, alışkın olduğu ayrıntıları arar.

* Kendi kurduğu düzenin bozulmasından çok rahatsız olur.
 
Marmara Üniversitesi Odyoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ferda Aktas izledikleri müzik klipleri nedeniyle "Otizm" le karsi karsiya kalan bebek sayisinin her geçen gün biraz daha arttigina dikkat çekerek, "Aileler çocuklarinda konusma gecikmesi, dalginlik ve konsantrasyon bozuklugu sikayetleri ile basvuruyor. Bu çocuklarin ortak özellikleri özellikle 0-2 yas arasinda sürekli müzik klibi seyretmeleri. Hastalik, televizyon kesinlikle yasaklanip özel egitim programlari uygulanarak, dört yasina kadar önlem alinirsa önlenebiliyor. Ancak dört yasindan sonra tedavisi mümkün degil" diyor. Kliplerin çocuk beyni üzerinde bu denli zararli oldugu fikrini ortaya atinca Prof. Dr. Ferda Aktas da bir hayli tepki görmüs. Ancak uluslararasi kongrelerde de sundugu tebliglerle sendrom konusunda sadece aileleri degil meslektaslarini da uyariyor. Konusmanin ögrenilmis bir davranis olduguna dikkat çeken Prof. Dr. Ferda Aktas, "Aileler nedense konusmanin otomatik olarak ögrenildigini zannediyorlar. Dogal ortamda çocuklarin dudak sekilleri, ses ve cümleler arasinda baglanti kurmasi gerekli. Ancak televizyon çocuklarin ögrenmesini engelliyor. Çünkü göz baglantisi kuramayan çocuklar dudak hareketleri ile sesi birlestiremiyor. Televizyon sesi yüksek olan bir ortamda da çocuklar anne ve babalarinin sesi yerine televizyon sesini algilar bu da onlarin beyin yapisinin karismasina neden olur. Çünkü dudak sekilleriyle çikan ses arasinda baglanti kuramazlar" diye konusuyor.

YOKSA DUYMUYOR MU?

"Klip sendromu" teshisi konulan hastalardan biri henüz yirmi dört aylik olan minik Berkan. Geçtigimiz aya kadar ailesi Berkan'in agzindan anlamli tek bir cümle dahi duyamamis. Berkan kendi adina bile tepki vermiyormus. Anne Meltem Kadioglu, "Önce isitme problemi oldugunu düsünüyorduk. Ancak
televizyonda müzik klipleri oldugu zaman kendisini oldugu gibi o yöne sabitliyordu.
Nerede olursa olsun televizyona yönelip sanki büyülenmis gibi duruyordu. Çalistigimiz için bakici ile kaliyordu. Bakicisi onu oyalamak için bütün gün klip seyrettiriyordu. Açikçasi ben de bunda bir sakinca görmüyordum çünkü ben de ev isleriyle ugrasirken zaman zaman ayni seyi yapiyordum" diyor.

ILK SORUNUN YANITI EVET

Trabzon'da yasayan Kadioglu Ailesi ogullarinin bir türlü konusmadigini fark edince solugu Istanbul'da, Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde almis.
"Sikayetimizi söyler söylemez Berkan'in çok klip izleyip izlemedigini sordular" diyor Meltem Kadioglu. Genç kadindan aldiklari, "Evet" yanitinin ardindan ayrintili bir incelemeye girisen doktorlar sonunda teshisi koymuslar. "Klip Sendromu" Teshisin ardindan evde televizyon açmadiklarini ve Bertan'la sürekli onun anlayabilecegi sekilde konusmaya çalistiklarini anlatan Kadioglu, "Ona dokunmamiza, öpmemize bile izin vermezdi. Bir ayda çok sey degisti. Ismini ögrendi. Televizyon kapali oldugu için ara sira huzursuzlaniyor ama hemen dikkatini baska seylere yöneltmeye çalisiyoruz" diye anlatiyor zorlu tedavi sürecini.

"BANA INANMIYORLAR"

Rüzgar'da ayni sendromun kurbani. Ailesi Rüzgar üç yasindayken, yani bes yil önce fark etmis ogullarindaki garipligi. Teshis konulduktan sonra da iki yil boyunca evlerine hiç televizyon sokmamislar. Anne Siral Demiral, "Aynen bir bagimliya zararli bir maddeyi biraktirir gibi davrandik" diyor. Çocuklarinin
rehabilitasyon döneminde bir kres bulamamaktan o kadar bunalmislar ki, otistik çocuklar için bir kres açmislar. Bu arada aile içi bir sarsinti da atlatmislar. Esi Haluk Göçener'le o günlerde bosanmis. Ama Rüzgar'in egitimi için birarada olmayi basarmislar. Rüzgar simdi sekiz yasinda. Aldigi egitimin ardindan iç dünyasindaki karanligi asmis hiperaktif bir yapiya bürünmüs. Ancak ara sira öfke nöbetlerine kapiliyor, bazen saldirganlasiyor. Hâlâ okula gidemiyor, okuma yazmayi özel egitimle ögreniyor. Siral Demiral,
"Bütün yakinlarima söylüyorum. Çocuklarina klip seyrettirmemeleri konusunda uyariyorum ancak çogu zaman bana inanmiyorlar" diye yakiniyor.

NINNIYI KENDIN SÖYLE

Doktorlara göre, teshis konulan çocuklari hastaligin etkisinden kurtarmak için yogun çaba gerekiyor. Çünkü etkilenen beyinlerde hastalik çogu zaman yerlesiyor. Doktorlar bu hastaligin teshisini koyduktan hemen sonra televizyonu kesinlikle yasakliyorlar. Çocugun uyurken bile müzik dinlemesini istemiyorlar. Ailelere mümkün oldugu kadar çocukla, onun anlayabilecegi ses tonu ile konusmalarini tavsiye ediyorlar. Bu arada çocuklarla sefkat yüklü fiziksel temas da önemli. En önemli seylerden biri de minik bebeklere ninni söylemek. Uzmanlar, "Radyoda ya da teypte çalmayin siz söyleyin" diyorlar.
Onlar zamaninda fark etti .
Siral Demiral ve Haluk Göçener ogullari Rüzgar'daki belirtileri erken fark etmis. Simdi tüm ebeveynlere uyarip. "Hastaligin belirtilerini gözardi etmeyin" diyorlar. Iste adim adim otizme giden süreç;
"Kendi dünyasindadir. Kendisi iliski baslatmaz. Istedigi seylere ulasmak için iliskiye girer, insanlari obje olarak gösterir, parmagi ile isaret edemez. Göz temasi kuramaz, yüz ifadesi ciddidir. Donuk ya da hüzünlü bakar. Jest ve mimikleri kullanarak sevimli olmaya çalismaz. Bay bay yapmaz. Oyuncagini vermez. Yasitlarindan uzak durur. Öpmek ve öpülmekten hoslanmaz"

Kliplere uyari konulsun

Marmara Üniversitesi Odyoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ferda Aktas klip sendromu nedeniyle RTÜK'e basvurdu ve klip gösterimlerinde, "0-2 yas arasindaki çocuklarin izlemesi sakincalidir" uyarisinin yer almasini istedi. Aktas'in verdigi bilgiye göre bebeklerin davranislarinin dikkatli izlenmesi hastaligin tanimini kolaylastiriyor. Ve Aktas klip sendromunun belirtilerini söyle siraliyor;

. Oyuncaklarla konusur gibi sesler çikarmaz (7 ay)
. Anlamli isimlendirmeleri yoktur (10 ay)
. "Annene götür" gibi basit emirleri anlayip yerine getirmez (18 ay)
. Üç kelimeli cümle kuramaz (2 yas)
. Karsisindakilerle isim ve cinsiyet tayin ederek konusmaz (3 yas)
. Jest ve mimiklerini kullanmaz.
. Evet, hayir, nasil kelimelerini kullanamaz, zamir seçimi bozuktur
. Monoton, duydugunu tekrarlayarak (aninda ya da bir zaman sonra konusur)
. Kendine özel kelimeleri ya da konusma tarzi (son heceleri söylememe gibi) vardir.
. Oyuncaklar ve objelerle agzina alarak, elinde oynayarak, yere düsürerek ya da bir yere vurarak ilgilenir.
. Dönen esyalari, çamasir makinesini seyreder.
. Elinde ip veya benzeri bir seyi sürekli sallayabilir.
. Kagitlara, gazetelere, kitaplara özel bir ilgisi vardir, düzgün tutar.

ERKEN TESHIS ÇOK ÖNEMLI

Prof. Dr. Ferda Aktas, klip sendromu ile karsi karsiya kalan çocuklarda dört yasindan sonra tedavinin mümkün olmadigini söylüyor. Klip izlerken adeta büyüleniyorlar Bol hareket içeren müzik kliplerinin dünyayi yeni yeni tanimaya çalisan minik gözler tarafindan sürekli izlenmesi, beyinlerinde kimi zaman
tedavisi mümkün olmayan hasarlara neden oluyor. "Klip sendromu" bulgularini tasiyan çocuklarin geçmis hikayeleri "sürekli müzik klibi izlenmesini içeriyor. Tv'de ardi ardina yayina sokulan klipleri izleyen çocuklar çevresiyle iliskisini kesiyor, aile içi iletisimini en aza indirgiyor
Berkan'da bu sendromun tipik örneklerinden biri.
 
Çocuklar doğrudan emir ve talimat almaktan pek hoşlanmazlar. Peki onların eğitimleri için hangi yolları takip edelim ?

Gözlerinin içine bakın: Altı haftalık bebeğinizin gözlerine 18 cm mesafeden bakın. Çocuğunuzu önünüze veya kucağınıza aldığınızda bu uzaklık sağlanır. Her bakışta bebeğin beynindeki sinir bağlantılarının gücü artar. Bebek, 'benzerlik nedir? bu nedir ? ne farklıdır ? ne aynıdır ?' gibi en hayatî öneme sahip hususları öğrenme mahareti kazanır.

Konuşun, konuşun, konuşun: Kanada Ontario Üniversitesi'nden psikolog Marvin Simmer'e göre çocukla konuşmak çocuk için çok faydalıdır. Çünkü dil, öğrenme sürecinin en önemli parçasıdır. Doğumdan itibaren çocuğuyla düzenli olarak konuşan annelerin çocukları daha çabuk konuşmaya başlarlar. Böyle bir annenin çocuğu, oyun sırasında keşfettiği bir şeyi anne-babasına büyük bir heyecanla anlatır.

Geç konuşmaya başlayan bir çocuk ilkokul dönemlerinde zorluk çekebilir. Bununla ilgili olarak Şikago Üniversitesi'nden psikolog Janellen Hunttenlocher bir deney yapmıştır. Bu deneyde; iki grup çocuğun matematik kabiliyetleri karşılaştırılır.

Birinci grubu, ailesinde konuşma ve ilginin az olduğu; ikinci grubu ise konuşmanın bol olduğu ailelerin çocukları oluşturur. Bir bozuk para yığınından kaç tane paranın alındığını veya yeni paranın eklendiğini her iki grup da anlar. Ancak iş cümlelere geldiğinde sıkıntı ortaya çıkar. Ayşe'nin 10 tane elması var, Fatma'ya üç tane verirse, Ayşe'nin kaç elması kalır? Bu soruyu ikinci gruptakiler daha kolay ve hızlı cevaplandırmışlardır.

Merak ve cesaret duygularını ateşleyin: Bebekler, yeni geldikleri dünyayı keşfederler. Keşifler onlara büyük haz verir. Keşifleri onlarla paylaşın. Morallerini bozmayın. Yapılan bir çalışmaya göre anne-babalarından cesaret alan çocukların hayatta daha başarılı oldukları tespit edilmiştir. Baskı altında idare edilen çocuk, endişe ve iç sıkıntısına sahiptir.

Çocuklar, dokunarak ve tatlarına bakarak keşfederler. Siz de onlarla birlikte keşfe çıkın. Bir oyuncağını alın, sağına soluna bakın, sonra çocuğunuza verin. Yerlerde çocuğunuzla birlikte yuvarlanın, onunla emekleyin. Bu hususta en güzel örnek olarak da Peygamber Efendimiz(sav)'in torunlarını sırtına alıp gezdirmesi, onların arzularını yerine getirmek için elinden geleni yapması gösterilebilir.

Gösterin ve işaretleyin: Elinize sarı bir kitap alın. Kitabı işaret ederek sarı deyiniz. Çocuğunuzun renkleri daha kolay öğrendiğini göreceksiniz. Bebek konuşmasa bile bu şekilde sarının diğer renklerden farklı olduğunu anlayabilir. Renkleri, şekilleri, boyutları gösterin ve işaretleyin. Bu şekilde renk eğitimi verilmeyen bazı çocuklar büyüklüklerinde bile, kırmızı yerine bayrak rengi, yeşil yerine ağaç rengi, ot rengi, mavi yerine gök rengi demektedirler.

Gülümseyin: Çocuğunuz, ilk defa bardaktan su içmesini öğrendiğinde, ayağa kalkın, çok iyi, çok güzel aferin deyin, gülümseyerek çocuğunuzu tebrik edin ve ödüllendirin. Bu hareketler beynin ön kısmındaki sinir ağ bağlantılarını güçlendirir ve orta beyindeki duygu merkezi olan amygdala'yı harekete geçirir.

Aslında bu sosyal bir ihtiyaçtır. Bırakın çocukları, yetişkinler bile takdir edilmekten, dikkate alınmaktan hoşlanırlar. Çocuklarınızın bu sosyal ihtiyacını, yeme-içme ihtiyaçlarını karşıladığınız gibi karşılayınız.

Beyin, 10-18 aylıkken amygdala merkezinde gerekli sinir bağlantılarını kurar. Ancak bebeğinizi ilk adımları için tebrik ettiğinizde, sevincini onunla paylaştığınızda, beyinden damla damla salınan nörokimyasallar bir sel hâline gelerek sinir bağlantılarını çelikleştirirler.

Eğer, bebeğinizin başarılarını ve onun için çok önemli olan (sizin için basit olabilir) keşiflerini görmezden gelir veya her seferinde farklı farklı tepki gösterirseniz, beyindeki sinir bağlantıları güçlenmez. Hattâ bebek yeni başarılar ve keşifler için isteksizleşir.

Durmayın: Her ne kadar ilk yıllar çocuğunuzun gelişimi için çok önemli olsa da, duygu gelişimi 10-18 yaşları arasında da sürer. Bu yüzden aynı şeyleri bu dönemde de devam ettirin.

Sonuçta çocuğunuz büyürken onun gerçek zekâ seviyesinde çok önemli farklılıklar olmasa da, sosyal ve kültürel başarıları artacaktır. Emekleriniz ve gayretleriniz belki dünyaca ünlü birini ortaya çıkarmayabilir. Fakat unutmayın ki sizin ilginiz, çocuğunuz için hayatî bir öneme sahiptir. Araştırmalar göstermiştir ki çocukların başarılı olup olmayacağını önceden gösteren şeylerden biri, anne-babanın çocuğuyla meşguliyet derecesidir.
 
Son düzenleme:
Ben evdeyken gündüz hiç açmıyordum TV yi,ama akşam otururken açıyoruz,9 a kadar da Miray da aynı odada olduğu için ister istemez bakıyor arada gözü kayıp.
Şimdi ben okula gidince annem geliyor,o da yemek yedirrken dahil gündüz ben gelene kadar TV açık,annem oturup TV seyrettiğinden Miray la oynamadığından değil ama alışkanlık işte.Birkaç kez ima ettim TV nin zararlı olduğunu ama ,anneme de diyemem ki açma TV yi,kadın zaten sabah sabah evinden kalkıp geliyor,sonuçta kendi evi değil,canı sıkılır.Sizce o kadar da zararlı olur mu ki?Yani annem kızımı TV nin karşısına oturtup özellikle seyrettirmiyor ama TV açık olduğu için ilgisini çeken birşey olursa bakar.
 
Back
X